Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Çanakkale’nin Çan ilçesinde bulunan 18 Mart Çan Termik Santrali İşletme Müdürlüğünü ziyareti sırasında yaptığı açıklamada, Türkiye’nin 15 milyar ton kömür rezervine sahip olduğunu belirtti.

Arama sondajlarıyla birlikte önümüzdeki 5 ile 10 yıl içinde bu rakamın daha da artacağını ifade eden Albayrak, “Çünkü bölgesel anlamda jeofizik, jeokimya haritasında çıkan bulgularla önümüzdeki dönemde çok daha somut, büyük kaynaklara erişeceğiz. Bundan hiçbir şüphemiz yok" diye konuştu.

Enerjide bağımsızlık için yerli kaynakların maksimum seviyede kullanılması gerektiğinin altını çizen Albayrak, 2000 yılından sonra gelişen yeni teknolojilerle özellikle düşük kalorili kömürler açısından da her türlü teknolojik altyapı ve trende şahit olduklarını vurguladı.

Albayrak, “yeni nesil" denilen akışkan yatak teknolojilerinin, bu santralin ilk örneklerinden birisi olduğunu dile getirerek , "Kükürdün azaltılması açısından bu teknolojilerle birlikte çevresel açıdan çok önemli bir trendi yakalamıştı. Bu santral de ilk örneklerinden bir tanesi." ifadelerini kullandı.

Türkiye'de eski nesil santrallerin de olduğunu hatırlatan Albayrak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bugün buradan şunu açıklayabilirim: 2019 yılına kadar bu eski santrallerin de tamamının en son çevre kriterlerine dayalı filtreleme sistemlerinin tamamını bitireceğiz. Bununla ilgili bütün firmalarla birebir konuştuk. Eğer bitiremezlerse külahları değişeceğiz. O santrallerle yolumuzu ayıracağız artık. Koyduğumuz kriterler yeni santrallerin hepsinde böyle ama Türkiye'de eskiden kalan santrallerimiz de var. Devlet kısmıyla ilgili hiçbir şüphemiz yok, onları bitireceğiz. Özel sektöre de bu noktada çok net mesajları verdik. 2019'a kadar tamamını en son teknolojik filtreleme ve çevresel kriterlere göre bacalama, filtreleme sistemlerini yenileyecekler. Çevreye herkesten çok duyarlı şekilde yaklaşmak zorundayız. Bu nesille birlikle başlayan ve yapılacak olanların tamamı asgari AB kriterleri ve üzerinde olacak. Eskileriyle ilgili de son limiti koyduk. Firmaların hepsiyle görüşerek '2019 artık son yıl' dedik. 2019 yılında eskiler de yeni kriterlere uyumlu olmak zorunda. Uyumlu olmayanlarla külahları değişeceğiz dedik. Bunların yazılarını yazdık, takiplerini yapıyoruz. Saha denetimleri sıkı bir şekilde yapılıyor. Bu noktada inşallah çok daha güzel adımlar atacağız."

"Yenilenebilir enerjilerin hepsi çevresel açıdan çok iyi"

Albayrak, enerjinin bir portföy olduğuna bir kaynaktan tamamını yapmanın hem verimlilik hem de bölgesel enerji arz talebinin dengesi açısından doğru olmadığına dikkati çekti.

“Dolayısıyla 'Hepsini yapacağız' derken stratejimizin altında olan güneş, hidroelektrik, rüzgar, yerli kömür ve nükleer de olacak” diyen Albayrak, “Tabii ki gaz santrali de olacak. Yenilenebilir enerjilerin hepsi çevresel açıdan çok iyi. Nükleer çevresel açıdan hakeza. HES'lerimiz de hakeza. ithal kömüre kıyasla yerli kömürün öne çıkarılmasıyla bu dediğimiz yeni teknolojilerle birlikte çok ciddi bir hamle yapacağız çünkü teknolojide daha az su kullanımı var. Kapalı devre olması itibarıyla çok olumlu. Kül taşıma sistemleri kapalı devre. Bu adımları bu çerçevede atacağız” açıklamasında bulundu.

Albayrak, her bin megavat santral için Türkiye'de 1-1,5 milyar dolarlık yatırım yapıldığı bilgisini paylaştı.
Her bin megavatlık santralin Türkiye'de bin kişiden fazla istihdam oluşturduğunu belirten Albayrak, “Bunun ithal enerji karşılığını karşımıza koyduğumuzda, kabaca bu kalorilerde ve verimliliklerde bir santral noktasında baktığımızda 1,2 milyar metreküp doğalgaza eşdeğer bir üretimden bahsediyoruz. Bunun da ekonomik karşılığı doğalgazın fiyatına göre dalgalansa da asgari yıllık 300-400 milyon dolarlık tasarruf demek” şeklinde konuştu.

Enerjisa Dağıtım Şirketleri, Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım AŞ (AYEDAŞ), Başkent ve Toroslar EDAŞ dünyanın en başarılı kurumlarını değerlendiren Stevie Uluslararası İş Ödülleri 2017'de "Yılın Müşteri Hizmetleri" ödülünü kazanarak, bu ödülü Türkiye'ye getiren ilk şirket oldu. 

Şirketten yapılan açıklamada, Enerjisa dağıtım şirketlerinin, bu yıl 14'üncüsü düzenlenen Stevie Uluslararası İş Ödülleri’nde enerji sektöründe bir ilke imza atarak “Yılın Müşteri Hizmetleri” kategorisinde bronz ödüle layık görüldüğü belirtildi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Enerjisa Dağıtım Şirketleri Genel Müdürü Murat Pınar, tüm süreçlerde müşteri odaklı bir anlayışla kaliteyi ileri taşıdıklarını ve daha da ileri taşımayı hedeflediklerini ifade ederek, şunları kaydetti:
 "AYEDAŞ, Başkent ve Toroslar bölgeleri olmak üzere 14 ilde 20 milyon nüfusa elektrik dağıtım hizmeti veriyoruz. Bu kadar büyük bir hacme hizmet vermenin ardında büyük sorumluluk ve her zaman daha iyisini hayata geçirme tutkusu var. En iyi hizmeti sunma hedefimizle yola çıkarken müşteri ihtiyaçlarını tüm süreçlerimizin odağına alıp, operasyonel çalışmalarımızda sürdürülebilir müşteri memnuniyeti esasına göre planlarımızı yaptık. Her geçen yıl artan abone sayımız ile kapsamlı bir müşteri ilişkileri operasyonu yürütürken, süreç mükemmelliği hedefiyle üç bölgemize de hizmet veren 800 kişilik çağrı merkezlerimizle 7 gün 24 saat hizmet veriyoruz. Aynı zamanda, yenilikleri ve farklı müşteri eğilimlerini de takip ederek Twitter, Facebook, SMS ve mobil uygulama gibi yeni kanallar üzerinden de müşterilerimize ulaşmaya devam ediyoruz. Sektörümüzde ilk defa bu ödülü kazanmanın ve ülkemize getirmenin gururunu yaşıyoruz. Bu prestijli ödül ile uluslararası platfomlarda da kıyas görerek ne kadar değerli çalışmaları hayata geçirdiğimizi bir kez daha gördük. AYEDAŞ, Başkent ve Toroslar bölgelerimizde daha iyiyi hedefleyerek çalışmalarımıza devam edeceğiz."

Trakya Elektik Dağıtım AŞ (TREDAŞ), Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesinde yer alan teknik eğitim merkezinde şirketin tüm saha çalışanlarına temmuz sonu itibarıyla 68 saatlik eğitim verdi.

Şirketten konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamada, aralık ayı sonuna kadar arıza, bakım, onarım personellerinin tamamının iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerini tamamlanmak üzere düzenli programlar yapıldığı belirtildi.

TREDAŞ'ın teknik eğitim merkezinde tüm saha çalışanlarının eğitimlerinin yenilendiği bildirilen açıklamada, "24 Nisan'da başlayan ve 39 kişilik uzman kadrosundan oluşan proses eğitim programında şu ana kadar  toplam 440 saat tamamlandı. Haziran sonunda ilk 9 grubun eğitimleri verilmiş oldu. 3 Temmuz 2017 tarihi itibarıyla 116 saatlik 12 personelimizden oluşan 10'uncu grubun proses eğitim programı ise 21 Temmuz’da tamamlandı. 13 ve 14 Temmuz tarihlerinde 2 grup şeklinde Temel-Orta Düzey Excel eğitimi verildi. Ayrıca, 1 Ağustos 2017 tarihi itibarıyla başlayan yine 128 saatlik 15 personelimizden oluşan 11'inci grup proses eğitimi 22 Ağustos’ta tamamlanacak. Böylece TREDAŞ bünyesinde eğitimden geçirilmeyen saha personeli kalmaması hedefleniyor." ifadeleri kullanıldı.

Başta Tekirdağ ve Kırklareli'nde olmak üzere bölgede bir milyonu aşkın aboneye elektrik dağıtım hizmeti veren TREDAŞ bünyesinde yaklaşık bin 500 personel çalışıyor.

Kalyon Holding Enerji Grup Başkanı Dr. Murtaza Ata, Karapınar Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) güneş projesi kapsamında kuracakları ve Türkiye’nin ilk entegre panel üretim fabrikası yatırımı için hazırlıklara başlandığını belirtti.

Entegre panel üretim fabrikasını Başkent Organize Sanayi Bölgesi’nde kuracaklarını açıklayan Ata, “Fabrikanın kapasitesi ilk etapta 500 MW olarak planlanmış olsa da tesis yatırımı planlaması yapılırken toplamda bin megavata kadar kapasite artışının mümkün olabileceği entegre panel üretim fabrikası için Kasım’da temel atmayı planlıyoruz” dedi.

Ata, yapılan yatırımın entegre bir tesis yatırımı olduğunu ve tesisin ingot/wafer fabrikası, güneş hücresi üretim fabrikası ve panel üretim fabrikası olmak üzere üç fabrikadan oluşacağını söyledi.

Toplam maliyeti 450 milyon dolar olan entegre tesis ve Ar-Ge tesisi Başkent OSB yönetimi ile prensipte mutabakat sağladıklarını dile getiren Ata,  fabrikanın kurulacağı arazi için önümüzdeki haftalarda Başkent OSB yönetimi ile ön anlaşmanın tamamlanarak imzalanacağını bildirdi.

Ata, sözleşmenin imzalanmasının ardından fabrikanın inşaatı için çalışmalara başlanacağını belirterek, “Fabrika dünyanın en yüksek teknolojisine sahip güneş panellerini üretiyor olacak. Bu anlamda dünyadaki önemli bir kaç tesisten biri olacak. Ortağımız Hanwha Q-Cells firması bu yatırıma bütün kaynakları ve stratejik birikimleriyle tam anlamda destek veriyor. Entegre tesisimiz, 250 dönümlük oldukça büyük bir alana inşa edilecek” diye konuştu.

Toplam bin kişiye yakın mühendis ve teknisyenin çalışacağı fabrikayla birlikte yüzde 80’i Türk münehdislerden oluşacak en az 100 araştırmacı mühendisin çalışacağı bir de Ar-Ge tesisinin faaliyete geçeceğini aktaran Ata, sözlerini şöyle tamamladı:

“Fabrikanın Kasım’da gerçekleşmesi beklenen temel atma töreninden sonra 2018 sonunda panel üretimine başlanacak. Panellerin üretiminin başlamasının hemen arkasından 2019’un ilk çeyreğinde de santralimizn kurulan ilk ünitelerinden elektrik üretimine başlayacağız.”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın bin megavatlık Karapınar YEKA güneş enerjisi santrali ve 500 megavat kapasiteli yerli ekipman üretim fabrikası ve ARGE tesisi kurulumu için açtığı ihaleyi Kalyon Holding ve Güney Koreli Hanwha Q Cellsortak girişimi almıştı. Ortak Girişim, ihalede kilovatsaat başına 6,99 dolar/cent ile en iyi teklifi vermişti.

Söz konusu projede ekipman üretiminde yerlilik oranı ilk yıl için yüzde 60, ikinci yıldan itibaren yüzde 70 olacak. Entegre tesisten üretilecek panellerin, bölgeye de ihraç edilmesi planlanıyor. 

MAKALE

SOSYAL SORUMLULUK BAĞLAMINDA KAYIP KAÇAK İLE MÜCADELE

Yelim Nur ŞİRİN
Elektrik Piyasası, Mevzuat ve Tarifeler Müdürü
Vangölü Elektrik Dağıtım A.Ş


Günümüzde işletmelerin önemi artmakta ve Özel sektörün ekonomideki katkı payı giderek artmaktadır. Özel sektörün ekonomik hayatın bu kadar fazla içine girmesi ile birlikte insan refahına odaklanarak toplumsal bir fayda yaratma ile hizmet kalitesinin arttırılması amacına yönelik çalışmalara ağırlık verilmesi gerekliliği ortaya çıkmıştır.

Özel sektörün Türkiye’de en önemli oyunculardan biri olduğu alanda Elektrik Dağıtım Sektörüdür. Günümüzde elektrik olmazsa olmaz bir ihtiyaç maddesi haline gelmiştir. Bunun en önemli sebebi elektriğin hayatın her alanına tenasül etmiş olmasıdır. Özellikle, ekonomik gelişmişliğin ve sosyal refahın daha düşük olduğu Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde Kaçakla mücadele eden, borcunu ödememiş tüketicinin elektriğini kesen Elektrik Dağıtım Şirketlerinin ekonomik anlamda hem kendi sürdürebilirliklerini sağlamak hem de bölgesel sosyal farklılığı azaltabilmek adına gerekli sosyal faaliyetlerde bulunması gelecek için önem arz etmektedir. Özellikle bu Şirketlerin hizmet verdikleri bölgelerde yaşayanlar tarafından benimsenmeleri Kaçakla mücadele anlamında büyük önem taşımaktadır.

SOSYAL SORUMLULUK KAVRAMI

Sosyal sorumluluk, işletmelerin ekonomik amaçlarının yanı sıra uzun vadede toplum refahı için sorumluluklarını yerine getirme yükümlülüklerinin bir sonucu olarak ortaya çıkmış olacaktır. (Robbins, 1994:123). Yani,  bir organizasyonun kendi faydalarının yanı sıra toplumun sosyal refahını da korumak ve yükseltmek için gerekli faaliyetlerin gerçekleştirilmesi gibi bir sorumluluk olarak da görülmektedir. (Bartol ve Martin, 1991:115)

Keith Davis ve Robert Blomstrom (1975) ise, uzun dönemde Şirketlerin kendi güçlerini toplum refahına da pay etmeyen işletmelerin, bu güçlerini zaman içinde kaybedecekleri yönünde görüş bildirmektedir. İşletmelerin sosyal yönden güvenilirlik anlamında üst sıralarda olması da toplumun ve İşletmenin devamı için önemlidir.

DAVİS’İN SOSYAL SORUMLULUK MODELİ

Davis, işletmelerin sosyal sorumluğuna ilişkin geliştirmiş olduğu modeli hem toplumun refahını, hem de işletme menfaatlerini koruyan ve yükselten önlemleri, işletmelerin niçin ve nasıl aldıklarını ve neden bağlı kalmak zorunda olduklarını beş ana varsayım ile açıklamaya çalışmıştır.(Yrd. Doç Dr. Seyfi Top, Akın Öner, İşletme Perspektifinden Sosyal Sorumluluk Teorisinin İncelenmesi, ZKÜ Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt4, Sayı 7, ss. 98);

• Sosyal sorumluluk işletmelere emanet edilen sosyal güçten kaynaklanır; Keith Davis ve Robert Blomstrom (1975); “Sorumluluğun Demir Kanunu” olarak ifade ettiği bu ilkesine göre, uzun dönemde topluma karşı sorumlu bir düşünce tarzıyla ellerindeki gücü toplumun ihtiyaçları doğrultusunda kullanmayan işletmelerin, bu güçlerini zaman içinde kaybetmeye mahkûm olacakları konusunda uyarmaktadır.

• İşletmeler, toplumsal refahın sürdürülmesi veya iyileştirilmesi için yapılması gerekli olan faaliyetlerle ilgili olarak, toplumsal çevrenin temsilcilerini dinlemeye her zaman istekli olmalıdır. Toplumun sosyal ihtiyaç ve gereksinimlerine cevap verebilecek güce, bilgi ve beceriye sahip olan işletmeler, sosyal sorunlara hassasiyetle eğilmelidir.

• İşletmeler sosyal sorumluluk yaklaşımlarını sergilemeden önce ayrıntılı bir maliyet/fayda analizini yaparak, öncelikli olarak devam edecek faaliyetleriyle bunu kararlaştırmalıdırlar. Sosyal sorumluluk projeleri için karar verme-gerçekleştirme süreci, işletmeye biraz sosyal maliyeti de beraberinde getirecektir. Buradaki temel sorun, oluşan maliyetlerin sosyal bir faydadan daha ağır basıp basmayacağı konusudur.

• Sosyal sorumluluklar kullanıcılar tarafından karşılanır; Bu görüş işletmenin yürüttüğü faaliyetlerden ötürü ortaya çıkacak sosyal maliyetlerin, ürün veya hizmetle ilişkili olarak dolaylı yoldan müşterilere yansıtılması düşüncesini savunmaktadır. İşletmeler sosyal olarak fayda getiren organizasyon olarak, ilave bir ekonomik fayda sağlamayacağını değerlendirdiği sosyal sorumluluk faaliyetlerini tümüyle finanse etmesinin de gereksizliğini ifade etmektedir. Bu nedenle işletmelere, toplumsal açıdan yarar sağlayacak faaliyetlerin maliyetini, bu cazip faaliyetlerle doğrudan ilişkili olan ürün ve hizmetin fiyatına, dolayısıyla müşterilere yansıtılmasını ileri sürmektedir.

• Tüzel kişilik olarak işletmenin sosyal sorumlulukları; İşletmeleri, kendileri ile doğrudan ilişkili olmayan bir sosyal sorunu çözmek için gerekli uzmanlara sahip olması halinde, o sosyal sorunu çözmek için topluma yardımcı olmalıdır. Böylece işletmeler, genel olarak sosyal refahı arttırılmış bir toplumdan zaman içerisinde toplumun bir bireyi olduğu için artan ölçüde fayda sağlamış olacaktır.

BREZİLYA’DA TÜKETİCİLERİN MÜŞTERİYE DÖNÜŞÜM PROJESİ

Kaçak elektrik kullanımının yüksek olduğu Brezilya’nın Sao Paulo bölgesinde ‘Tüketicilerin Müşteriye Dönüşüm Projesi’ adı ile pilot uygulama AES Electropaulo ve ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı tarafından gerçekleştirilmiştir.

Adı geçen projenin amacı, elektrik kullanımının güvenliği ve güvenirliliği ile birlikte Kaçak kullanımın önüne geçmektir. Enerji Verimliliğinin yanı sıra Sosyo-ekonomik gelişmişliği düşük seviyede kalmış bu bölgede yaşayanların kaçak kullanımını azaltarak, fatura ödeme alışkanlığı kazandırılması amaçlanmış ve yaşayanların kaçak kullanım ihtiyacı duymamaları adına Sosyal sorumluluk faaliyetleri gerçekleştirilmiştir. (Mollet J.R., Junior G.G, Cavaretti J., Improving Electricity Services and Reducing Enegy Losses for the Urban Poor, 2008 ACEEE Summer Study on Energy Efficiency in Buildings,s 11-178)

Pilot proje, Sao Paulo bölgesinin Kırsal bir kesiminde yaşayan 4.365 tüketici üzerinde gerçekleştirilmiştir. Tüketici profili;

  • 8 yaş ve altı %20
  • 9 – 17 yaş arası %18
  • 18-50 yaş arası %56
  • 50 yaş ve üzeri %6

Ayrıca tüketicileri kazançlarına bağlı olarak gruplandırıldığında;

  • 0- 300 Brezilya Real %7
  • 300 – 600 Real %50
  • 600- 1000 Real %24
  • 1000- 2000 Real %18
  • 2000 Real ve üzeri %1

1 Real = Yaklaşık 0,84 TL

Proje ile birlikte Kaçakla mücadele bağlamında pilot bölgede Sosyal Sorumluluk adına, tüketicilerin evlerindeki tüketimi yüksek buzdolapları enerji verimliliği sağlanmış A sınıfı buzdolapları ile değiştirilmiş, ev ve iş yerlerinin iç tesisatları kontrol edilerek yenilenmesi gereken tesisatlar yenilenmiş, ayrıca, ısı kaybını önlemek için çatı, duvar gibi mütemümcüzlerin tamiratları gerçekleştirilmiştir.

ANEEL, 1990 yıllarının sonlarında AR-GE ve Enerji Verimliliği kapsamında bir bütçe kurarak ilgili bütçeyi tarifenin %1 oranında unsuru durumuna getirimiş, %1 lik bütçenin ½’si AR-GE kapsamında ½ si ise Enerji Verimliliği çalışmaları için kullanılmak üzere ayrıştırılmış ve enerji verimliliği için ayrılan bütçenin yarısı da düşük gelirli tüketicilerde kullanılmak üzere ayrılmıştır. ANEEL, her yıl yapılan başvuruları incelemekte ve hangi bütçeden hangi faaliyetin gerçekleştirileceğini onaylamaktadır. (Transforming Electiricity Consumers into Customers Case Study of a Slum Electrification and Loss Reduction Project in Sao Paulo, Brazil, Breau for Economic Growth, Agriculture and Trade U.S Agency for International Development Washington, February 2009,s.13)

Program sonucunda, Enerji Verimliliği kaynaklı uygulamada yıllık toplam 2.319.835 kwh tasarruf sağlandığı ve pilot bölgede yaşayanların Şirket bağlılığının artışına bağlı olarak tahsilat oranlarının da arttığı ve Kaçak kullanım oranlarının düştüğü de gözlemlenmiştir. (Elektrik Dağıtım Şebekesinde Kayıp ve Kaçak Elektrik için Önleyici Çalışmalar, AR-GE Projesi İş Paketi-1 Raporu, PWC, Nisan 2015,s. 328)

AES ELECTROPAULO DAĞITIM ŞİRKETİ ÖRNEĞİ

AES Electropaulo şirketinin bir sahada düzenleme faaliyeti gösterirken temel 5 aracı bulunmaktadır;

  • Toplumla ilişki kurmak ve eğitim
  • Sosyal Sorumluluk Projeleri
  • Enerji Verimliliği Programı
  • Abonelik ve ödeme kolaylıkları
  • Teknoloji

Alınan bilgiler doğrultusunda, 2010 ve 2014 yılları arasında kayıptaki azalma miktarı %12,7’den %9,7’ye yani ortalama %3 civarında düşüş ile gerçekleşmiştir. Sosyo-ekonomik yapının bozuk olduğu sorunlu bölgelerde, yasal olarak suç sayılan kaçak elektrik kullanımına ve müdahaleye rağmen ve bazıları sıralanan sosyal projelerin yardımıyla 4 yıl için %3 oranında bir azalma, başarılı görülmektedir. (PWC, Elektrik Dağıtım Şebekesinde Kayıp ve Kaçak Elektrik için Önleyici Çalışmalar, AR-GE Projesi İş Paketi-1 Raporu, Nisan 2015,s. 318)

AES Electropaulo tecrübesinde kayıp ile mücadelenin sosyal ve kültürel yönüne ağırlık verilmektedir. Yasal zorunluluktan doğan sosyal proje uygulama yükümlülüğü, problemli bölgelerin iyileştirilmesi amacıyla kullanılmıştır. Bu bütçe sosyal, kültürel ve ekonomik özellikleri olan sorunun çözülmesine tahsis edilmiş farklı bir devlet bütçesi anlamına gelmektedir. Teknik çalışmalar, yatırım bütçesinden karşılandığı gibi, kaçak ile mücadele yönündeki asıl çalışmalar, devletin tahsis ettiği diğer bütçeden yapılmıştır. (PWC, a.g.e, s.330)

TÜRKİYE’DE SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİ KAÇAK ELEKTRİK KULLANIMINI AZALTMADA NE KADAR ETKİLİ OLUR?

Ülkemizde Elektrik Dağıtım Şirketleri için Düzenleyici Kurum tarafından sosyal sorumluluk projelerinde kullanılmak üzere Dağıtım Sistemi Gelirlerinin Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ’in 7. Maddesinin 2. Fıkrasında;
Dava giderleri, icra giderleri, sosyal sorumluluk giderleri, seminer, panel ve konferans giderleri, reklam giderleri, dernek, sendika ve oda aidatları, temsil ve ağırlama giderleri, danışmanlık giderleri, bağımsız denetim ve mali müşavirlik giderleri, yönetim ve destek hizmetleri giderleri gibi giderler ile mahkeme kararı gereği oluşan tazminat ve benzeri giderleri (emsal kararlar dikkate alınarak mahkeme kararı olmaksızın ödenenler de dâhil)  için söz konusu giderler eklenmeden belirlenen kontrol edilemeyen işletme giderleri hariç düzenlemeye esas işletme gideri %7 artırılır.’ hükmü ile tarifeden karşılanması sağlanmıştır. Ancak, bu bütçenin yeterliliği ise ayrı bir tartışma konusudur. Özellikle Kaçakla mücadele eden Şirketlerin kaçak kullanımı azaltıcı ve gelecek nesiller için de güven ortamı yaratarak Kaçak kullanmamayı teşvik etmek amacı ile daha büyük bütçeler ayırmaları gerektikleri Kaçakla mücadele etmiş ve hala eden başka bir ülke olan Brezilya örneğinde de açık bir şekilde görülmektedir.

Özellikle, Elektrik Dağıtım Şirketlerinin Türkiye’de gerçekleştirmiş oldukları Sosyal Sorumluluk projelerine bakıldığında; çoğunlukla okul yardımları ve kırsal kesime yönelik olduğu da görülecektir. Burada, hedef kitlenin çocuklar olmasındaki en büyük payın gelecek nesillerin bir nevi kamu hizmeti veren elektrik dağıtım şirketlerine olan aidiyet duygularını geliştirmek, kaçak elektrik kullanımının önüne geçmek, kaçak elektrik oranını düşürmek adına yapılmış çalışmalar sonucunda düşen bu oranın yıllar sonrasında da sürdürülebilirliğini sağlamak ve geleceği sağlam bir ülke oluşturmak olduğu söylenebilir.

SONUÇ

Sıkça duyduğumuz ‘Türkiye gelişmekte olan bir ülke’ lafı artık yerini ‘Türkiye hızla gelişiyor.’ lafına bırakmıştır. Dünya ekonomisinde önemli bir enerji oyuncusu olma yolunda ilerleyen ülkelerden biri olan Türkiye’nin, artık bu özelliğini en iyi şekilde kullanmaya başlaması da bunun en güzel örneğidir.
Ekonominin mihenk taşı olan enerjide, üretimden iletime, iletimden dağıtıma, dağıtımdan satışına kadar en iyi şekilde hizmeti verebilecek bir noktaya gelmiş bulunmaktayız. Bu noktada, ülkemiz enerji kapsamında en önemli sorunlarından birisi olan Kaçak kullanım ile mücadelede de devlet desteği ile Elektrik Dağıtım Şirketlerinin büyük yol kat ettikleri de görülmektedir. Sosyolojik ve ekonomik yönü ağır basan Kaçak elektrik kullanımı ile ilgili en önemli mücadele kalemlerinden birisi de Sosyal sorumluluk faaliyetleridir. Bu faaliyetler, şirketlere olan bağlılıkları arttırıcı, Şirkete güven duyucu ve Devletin varlığını hisseden bireylerin bir sorumluluk bilincine bürünmesini sağlamaktadır.

Ayrıca,  kaçak elektrik kullanım oranının düşmesi de Düzenleyici Kurum tarafından oluşturulan tarife metodolojisi kapsamında tarifeler yolu ile tüm nihai tüketicilere yansıması ile de bir nevi Kamu yararı niteliğindedir.

Bu sebeple, tarifelerde Sosyal Sorumluluk projelerine ayrılan bütçelerin genişletilmesi ve zorunluluk kapsamına sokulması ile Elektrik Dağıtım Şirketlerinin bu bütçeleri doğru bir şekilde kullanmaları ile elektrik tüketiminin gelecek nesillerde daha bilinçli bir hal alacağı kaçınılmaz bir gerçekliktir.

Dünyanın Elektrik Gündemi

  • Fortune 500’de Çin’in bu yılki yeni firmaları arasında yer alan 23,5 milyar dolarlık Alibaba’nın CEO’su Jack Ma, Çinli güneş enerji üreticisi Astroenergy’nin ana şirketi olan elektrik tedarikçisi ChintGroup’un Alibaba’nın yeni lojistik merkezinin çatısına dev bir güneş enerjisi santrali kuracağını açıkladı. 300 megavat kapasiteyle 5 kilometreden fazla olması planlanan çatı alanının, 2019’un sonuna kadar tamamlanması planlanıyor.
  • Canadian Solar ve EDF Energies Nouvelles, Brezilya’da 92,5 megavatlık güneş santrali kurmak için işbirliğine gitti. Pirapora III projesinin bu yılın son çeyreğince ticari faaliyete başlaması bekleniyor.
  • Güney Avustralya’da Solar Reserve 511 milyon $’a inşaat döneminde 650, işletmede de 50 kişi istihdam edilecek 135 MW odaklamalı eriyik tuzlu güneş santrali yapacak.
  • Danimarka’da Enel ve Nissan’ın birlikte yaptığı denemelerde çift yönlü şarj istasyonlarına elektrikli arabaları parkederek tüketiciler 1530 $/yıl kazanabiliyorlar. Elektrikli arabaların elektrik tüketimi bugün ki 6 TWh’dan 2040’da 1800 TWh’a çıkabilir.

  • 1 milyon ev “Elektrik üretim tesisi gibi bina”(Buildings as Power Stations) gibi tasarlanırsa, evlerin faturaları %60 düşer, ortalama hane yılda 600 pound tasarruf eder, 3 GW pik talep düşürülür.

Kaynak:
barissanli.com/eak
powerengineeringint.com
aaenergyterminal.com

Kaynak : TÜİK