ELDER 2. İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı 15 -17 Şubat’ta Antalya’da

Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) tarafından bu yıl 2.’si düzenlenen Elektrik Dağıtım Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi, “Önleme Kültürü” temasıyla 15-17 Şubat tarihlerinde Antalya’da gerçekleşecek. Üç gün sürecek olan kongrenin açılış konuşmalarında ELDER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yaşar Arslan, TES-İŞ Başkanı Mustafa Şahin, TEİAŞ Genel Müdürü Abdullah Atalay, TEDAŞ Genel Müdürü Halil İbrahim Leventoğlu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Müsteşar Yardımcısı Abdullah Tancan yer alacak.

Elektrik dağıtım şirketlerine farklı bir bakış açısı kazandırmak amacıyla bilgi birikimi ve sektörel tecrübelerini bir araya getiren ELDER, dağıtım sektörüne özgü bir yaklaşımla İSG kültürü, topraklama ve yüksekte çalışma konularında farkındalık oluşturmayı hedefliyor. “Önleme Kültürü” temasıyla gerçekleştirilecek olan “2. ELDER İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi”’nde; topraklamanın temel prensipleri ve uygulamaları, dağıtım sektörüne özgü yüksekte çalışma ve “İSG kültürü” kavramının anlamı ile bir şirkette “İSG kültürü nasıl oluşturulur?” konuları masaya yatırılacak. Ayrıca kongrenin son günü düzenlenecek olan interaktif oturum ile Türkiye’de İSG Kültürü Oluşturmada Paydaşların Katkısı üzerine katılımcıların interaktif bir şekilde görüş alışverişinde bulunabileceği bir ortam sağlanacak.

Kongreye yurtdışından davetli konuşmacı olarak katılacak olan Jacques Leparc İSG liderliği konusunda, Tim Bissett ise İngiltere’deki yüksekte çalışma uygulamaları konusunda bilgi paylaşımı yapıyor olacak. İş dünyasına ve kurumlara iş sağlığı ve güvenliği konusunda yönetim sistemlerinin iyileştirilmesi ile iş yerlerinde elektrik enerjisindeki güvenlik standartlarının geliştirilmesine katkıda bulunacak olan kongreye ağırlıklı olarak iş sağlığı ve güvenliği uzmanlarından oluşan en az 250 profesyonelin katılımı bekleniyor.

Kongre programına buradan ulaşabilirsiniz.
ENERJİSA Halka Açılıyor

E.ON ile Sabancı Holding’in eşit oranda hissesine sahip olduğu Türkiye’nin lider enerji şirketlerinden Enerjisa Enerji, halka arz ediliyor. Halka arz kapsamında Hacı Ömer Sabancı Holding A.Ş ve E.ON, ortak satış yolu ile Enerjisa’nın yüzde 18 oranında hissesini halka açacak. Ek satış olması durumunda ise bu oran yüzde 20 olacak. Ak Yatırım’ın konsorsiyum lideri olacağı halka arzda 22 aracı kurum yer alacak. Halka arzda talep toplama tarihleri ise 1-2 Şubat 2018 olarak belirlendi.

Enerjisa Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Göçmen, Enerjisa Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Keith Plowman, Enerjisa CEO’su Kıvanç Zaimler ve Ak Yatırım Genel Müdürü Mert Erdoğmuş’un katılımı ile gerçekleştirilen halka arz bilgilendirme toplantısı Sabancı Center’da düzenlendi.

Sabancı’nın en büyük halka arzı

Enerjisa Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Göçmen, Sabancı’nın en büyük halka arzını gerçekleştirmenin haklı gururunu yaşadıklarını belirtti. Halka arzı değerlendiren Göçmen, “Biz yeni neslin Sabancı’sı olarak ülkemize ve piyasalara güveniyoruz, çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Yabancı ortağımız E.ON ile sektörümüze güveniyor, Enerjisa’nın da geleceğine inanıyoruz” dedi.

“Sabancı Holding olarak farklı sektörlerde gerçekleştirdiğimiz başarılı halka arzlara bir yenisini daha ekliyoruz. Enerjisa ile Sabancı Holding’in en büyük halka arzını yapmanın gururunu yaşıyoruz. Sektöründe her zaman lider olan, en cesur ve öncü adımları hayata geçiren Enerjisa’nın, bu halka arz ile gerçek değerinin ortaya çıktığına inanıyoruz” diyen Göçmen şöyle konuştu: “Enerjisa bir Türkiye hikâyesidir. Enerjisa 1980’lerde başlayan, 2000’lerde ivmelenen özelleşme ve serbestleşme süreçlerinde kritik öneme sahip olan enerji piyasalarına tanıklık eden bir şirkettir. Enerjisa’nın halka arzı ise Türkiye’ye, enerji sektörüne güçlü bakışımızın hikâyesidir.” 

Göçmen, “Türkiye genç nüfus yapısı, yüksek kentleşme dinamizmi ve elektrifikasyona bağlı olarak elektrik sektöründe yüksek potansiyele sahip. Bu anlamda enerji sektörü potansiyeli olan ve yatırımları çekmesi gereken bir sektördür” dedi.

Enerjisa’nın da bu büyümeyi en güçlü şekilde sağlayacak lider şirket olduğunu belirten Göçmen, Enerjisa halka arzının dağıtım alanındaki ilk halka arz olduğunu ifade etti. Göçmen, “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın oluşturduğu milli ve yerli enerji politikasına, EPDK ile güçlü bir regülasyon sisteminin kurulmasını sektörün sürdürülebilirliği ve güvenilirliği için çok değerli buluyoruz” dedi.

Türkiye’ye ve Enerjisa’ya inanıyoruz

Enerjisa Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Keith Plowman, Enerjisa'nın halka arzını Türkiye’deki elektrik sektörünün daha geniş finansal kaynaklara erişimi adına atılan sağlam ve önemli bir adım olarak değerlendirdi.

Sabancı ile ortaklıklarının beşinci yılında olduklarını hatırlatan Plowman, E.ON olarak Türkiye’ye ve elektrik sektörü potansiyeline inandıklarını söyledi. Enerjisa’daki ortaklığımızı ana iş alanımızın bir parçası olarak görüyoruz diyen Plowman sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye büyüyen ekonomisi, artan elektrik talebi, hızlı kentleşme, genç dinamik nüfusu ile çok büyük bir potansiyele sahip. Elektrik sektöründeki yüksek büyüme potansiyeli yatırımcılara önemli fırsatlar sunuyor. Endüstride son yıllarda yaşanan zorluklara rağmen kamu ve düzenleyici kurumların başarılı ve uyum içinde çalışmaları sektörün sağlıklı büyümesi için sağlam bir temel oluşturuluyor. Bu da memnuniyet vericidir. Bu destekleyici ve verimli yapının daha da gelişmesine yardımcı olmak için uzmanlığımızı ve Avrupa piyasalarından çıkardığımız dersleri paylaşma konusunda sorumluluk almaya hazırız” dedi.

Yatırımlarımız ve kaliteli hizmet anlayışımızla sektöre öncülük ediyoruz

“Tüm gücümüzle Türkiye’ye daha iyi bir enerji geleceği yaratmak için çalışıyoruz” diyen Enerjisa CEO’su Kıvanç Zaimler ise bunu gerçekleştirirken 20 milyon müşterisine en iyi hizmeti ulaştırma hedefiyle hareket ettiklerini söyledi. Enerjisa olarak yatırımlara aralıksız devam ettiklerini kaydeden Zaimler, “Enerjisa için önemli olduğu kadar enerji piyasalarının kurumsal gelişimi ve finansal sürdürülebilirliği için de çok önemli bir adım olduğuna inanıyoruz. Sektörümüze yönelik şeffaflık ve güven unsurunun daha da artacağına inanıyoruz. Hisselerimizin önemli bir bölümü yabancı kurumsal yatırımcıya satılacak. Böylelikle sermaye piyasamızın daha da derinleşmesine katkı sağlamış olacağız. Yabancı yatırımcının sektöre kazandırılmasına vesile olacağız. Biz ülkemize ve sektörümüze değer yaratmak için çalışıyoruz. Dünya standartlarında hizmet anlayışıyla hareket ediyor, yeni ürün ve hizmetler sunuyoruz. Her sene şebeke iyileştirme ve altyapı çalışmalarımıza 1,5 milyar TL yatırım yapıyoruz. Çünkü insanımız en iyisini hak ediyor. İşimizin odağına insanı koyuyor, yatırımlarımızı da anlamlandıran en önemli şeyin insan olduğuna inanıyoruz” dedi.

Türkiye’de her dört kişiden birinin elektriği Enerjisa’dan

Başkent, Ayedaş ve Toroslar bölgelerinde toplam 14 ilde 20 milyondan fazla kullanıcıya elektrik dağıtım hizmeti verdiklerine dikkat çeken Zaimler, “Şöyle ki; Türkiye’de her dört kişiden biri elektriğini Enerjisa’dan alıyor. Elektrik dağıtım sektöründe yüzde 26, perakende satış ise yüzde 22 pazar payı ve 9 milyon müşteri sayımızla sektörümüzün lideri ve en büyük oyuncusuyuz. 10 bin çalışanımızla temel amacımız; ortaklarımıza, müşterilerimize, çalışanlarımıza, tedarikçilerimize ve topluma değer yaratmaktır ve hizmet verdiğimiz müşterilerimizin hayatlarına enerji sağlıyoruz” diye konuştu.

Zaimler, şunları söyledi: “Enerji hayatımızın her anında: Üreten ülkemiz, büyüyen sektör için hiç bitmeyen bir enerji lazım. Biz Enerjisa olarak bitmeyen enerjiyiz. Çünkü arkamızda büyük bir güç var. Biz tüm enerjimizle dün olduğu gibi bugün de yarın da daha iyisi için çalışacağız. Sektörümüzü ileri taşımaya, Türkiye’nin enerjisi olmaya devam edeceğiz.”

AB'nin Enerji Tüketimindeki Yenilenebilir Enerjilerin Payı 2016'da %17'ye Ulaştı

Avrupa İstatistik Kurumu Eurostat tarafından yayınlanan rapora göre 2016 yılında, yenilenebilir kaynaklardan gelen enerjinin brüt nihai enerji tüketimindeki payı, verilerin bulunduğu ilk yıl olan 2004'e göre (%8) iki kat artarak %17'ye ulaştı.

Yenilenebilir enerjilerin brüt nihai enerji tüketimi içindeki payı Avrupa 2020 stratejisinin başlıklarından biri. AB'nin hedefi, yenilenebilir kaynakların brüt nihai enerji tüketimindeki payını 2020 yılında %20’ye, 2030 yılında %27’ye çıkarmak.

Yenilenebilir enerjide en yüksek pay İsveç'te, en düşük pay ise Lüksemburg, Malta ve Hollanda'da

2004'ten bu yana, yenilenebilir kaynakların brüt nihai enerji tüketimindeki payı tüm Üye Devletlerde önemli ölçüde artmıştır. 2015 yılına kıyasla, 28 Üye Devletin 15'inde artış gözlenmiştir.

Enerjisinin yarısından fazlasını (%53,8'ini) yenilenebilir kaynaklardan sağlayan İsveç, 2016’da açık ara en yüksek orana sahipken, onu %38,7 ile Finlandiya, %37,2 ile Letonya, %33,5 ile Avusturya ve %32,2 ile Danimarka izlemektedir. Listenin diğer ucunda ise yenilenebilirin en düşük oranları Lüksemburg (%5,4), Malta ve Hollanda (her ikisi de %6,0) yer almaktadır.

Hollanda ve Fransa: Hedeflerinden en uzakta

Her AB Üyesi Devletin Avrupa 2020 için kendi ulusal hedefi bulunmaktadır. Ulusal hedefler, Üye Devletlerin farklı başlangıç noktalarını, yenilenebilir enerji potansiyelini ve ekonomik performansını dikkate almaktadır. 28 AB Üyesi Devlet arasında, 11 ülke - Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Hırvatistan, İtalya, Litvanya, Macaristan, Romanya, Finlandiya ve İsveç -  ulusal hedeflerini karşılamak için gereken düzeye ulaşmış durumdadır. Listenin diğer ucunda ise Hollanda ulusal 2020 hedefinden 8.0 puan, Fransa 7.0 puan, İrlanda 6.5 puan, Birleşik Krallık 5.7 puan ve Lüksemburg 5.6 puan uzaktadır.

Kaynak: Eurostat

Trump’ın Son Kararından Sonra Enerji Şirketleri Güneşe Yatırım Yapmaya Devam Edecek Mi?

Başkan Donald Trump’ın ithal güneş enerjisi ekipmanlarına gümrük vergisi getirme kararı, enerji sektöründeki belirsizliklerin çoğunu temizledi. Ancak bu karar aynı zamanda, ardında güneş enerjisi endüstrisinin geleceğine ilişkin soru işaretleri ve korkular da beraberinde getirdi.

Trump yönetimi pazartesi günü, geniş çapta izlenen ve tartışmalı bir ticaret davasını sonuçlandırarak ithal kristal silikon fotovoltaik modül ve hücreler üzerinde % 30 tarife dayatacağını açıkladı.

Güneş Enerjisi Endüstrileri Derneği (GEED) ticaret hizmetleri grubu liderliğindeki güneş enerjisi temsilcileri, enerji şirketleri ve Trump'un muhafazakar müttefikleri kararı tartıştılar. GEED, güneş enerjisindeki en az 23.000 kişilik istihdamın bu yıl buharlaşacağını söylüyor. Meskenlerden ticari ve endüstriyel işletmelere kadar, güneş enerjisi pazarının tüm segmentleri soğuyacak.

Enerji piyasası, kurulumun büyük çoğunluğunu oluşturduğu için gümrük tarifelerine karşı en savunmasız sektör olarak kabul ediliyor. Çok düşük maliyet marjlarıyla, enerji şirketleri en uygun maliyetli yakıt kaynaklarını dikkatli bir şekilde seçiyorlar. Güneş ise ekonomik avantaj konusunda son zamanlarda yeni yeni kömür ve doğalgaz ile rekabet edebilir duruma geliyordu.

Bununla birlikte, analistler ve enerji şirketleri, yatırımın devam etmesi konusunda temkinli bir şekilde iyimserler.

Moody's analistlerinden Lesley Ritter, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede: “Gümrük tarifeleri güneş enerjisi üretimindeki yatırımları başta geciktirebilirken, tarife dört yıl içinde geçerliliğini kaybettiğinden dolayı uzun vadeli etkilerin sınırlı olacağını düşünüyoruz. 2023 yılı için güneş enerjisi fiyatları en düşük seviyesine çoktan ulaşmış durumda. Kısa vadedeki etki; yıllık tarife düşüşleri, ilk 2.5 gigawatt'lık ithalat için getirilen istisnalar ve Kanada panellerinin muafiyeti ile kısmen de olsa hafifletiliyor" dedi.

Olası etkiler

GTM Research tarafından yayınlanan rapora göre, büyük ölçekli güneş paneli kurulumları gümrük vergilerinden dolayı önümüzdeki dört yıl içinde %11 veya 7,6 GW düşüş gösterecek. Bunun yaklaşık %65'i şebeke tipi güneş enerjisinden oluşuyor. Bu düşüş muhtemelen yeni gümrük tarifelerinin uygulanacağı ilk yılda olan 2018'de en sert olacağı anlamına geliyor.

GTM raporunun yazarlarından biri olan güneş enerjisi analisti MJ Shiao; “2018 her koşulda bir düşüş yılı olacak. Ancak vergilerin olmadığı bu rakamlar, kısmen yatırım vergi muafiyeti için yeni sürenin sonuna yaklaşılması nedeniyle 2019'da tekrar toparlanacaktı. Şimdi ise gümrük vergilerinin 2022'de sona ereceğinden ötürü bu toparlanma daha uzun zaman alacak gibi görünüyor. Güneş enerjisi tabii ki tamamen kaybolmayacak fakat bazı projeler bu piyasada yer bulamayacak” dedi.

Bazı eyalet piyasalarının bu durumdan fazla etkilenmeyeceği tahmin edilirken, ABD'nin güney kesiminin en büyük darbeyi alması bekleniyor. GTM'ye göre, Florida, Georgia ve Güney Carolina, yeni gelişmekte olan ve güneş enerjisine ancak ve ancak maliyetler düşük olduğundan yatırım yapılan piyasalar oldukları için en savunmasız eyaletler arasında gösteriliyorlar.

Sonraki adımlar

Yenilenebilir enerji portföy standartları ve diğer eyalet teşvikleri, özellikle enerji sektöründe yatırımın devam etmesine yönelik bir cazibe merkezi olabilir. Ancak GEED Başkanı Abigail Hopper, şirketlerin nasıl tepki vereceğini söylemek için henüz çok erken olduğunu söylüyor: "Bana göre şirketler iş modelleri için bunun ne anlama geldiğini anladıkça, önümüzdeki haftalarda bazı evrimler görebiliriz. Fırsatları artırmak bunun bir yoludur bu nedenle birbiriyle rekabet eden piyasalar yerine bu yöntemleri takip etme fırsatları olabilir."

Ancak eyaletler yenilenebilir enerji portföy standartlarını daha agresif standartlara yükseltmeyi istemeyebilirler. New Jersey, bir dizi eyalette bu görevleri genişletme girişimlerini durduran en son eyaletti.

Gümrük vergilerinin yanı sıra, son vergi revizyonu, bu projeleri finanse etmeye çalışan şirketler için daha fazla karmaşıklık yaratabilir. Bu durum, gümrük vergileri ile birlikte piyasada daha fazla yatıştırıcı etki oluşturabilir. Ancak, güneş enerjisi yatırımlarının bu engellere rağmen devam edeceği açık, çünkü enerji şirketleri daha temiz enerjiyle uzun vadeli bir geleceğe bakıyor.

Kaynak: Utility Dive

Porto Riko Valisi, Porto Riko Elektrik Enerjisi Kurumu’nu Özelleştiriyor

Porto Riko Valisi Ricardo Rosselló Pazartesi günü, geçen yılın sonbaharında Maria Kasırgası’na verdiği yanıt nedeniyle oldukça eleştirilen Porto Riko Elektrik Enerji Kurumu PREPA’yı özelleştirmeyi planladığını duyurdu.
Rosselló, yasa teklifi ve ardından satın alma tekliflerinin gözden geçirilmesi ile başlayacak olan özelleştirme sürecinin 18 ay sürebileceğini söyledi. Yasama liderleri, kamu hizmetlerini satma konusunda destek verdiğini açıkladılar, ancak kurum iflas durumunda olduğu için satış işlemi Federal bir hakim tarafından onaylanmak zorunda kalacak.

PREPA yıllardır yanlış yönetim ve düşük yatırım sorunlarıyla uğraşıyor. Geçtiğimiz kasım ayında yönetici direktörü kasırga sonrası güç restorasyonu sözleşmesi hakkındaki skandalın ardından istifa ederken, fırtınadan sonra Ada'nın yaklaşık üçte biri dört ay boyunca elektriksiz kaldı.

Rosselló, ekonomik gelişimlerinin önündeki en büyük engellerden biri olarak bahsettiği, ülkenin kamuya ait en büyük enerji kurumunu özelleştireceğini televizyondan duyurdu. Rosselló yaptığı açıklamada, "Porto Riko Elektrik Enerjisi Kurumu, şu an yetersiz hizmetine ve yüksek maliyetine rehin alan halkımıza ağır bir yük haline geldi. Bugün, Puerto Rico Elektrik Kurumu'nun işe yaramadığını ve bu şekilde çalışmaya devam edemeyeceğimizi hepimiz biliyoruz."

Kurum, Maria Kasırga’sının şebekesine zarar vermesi ve ardından 3,3 milyon insanın elektriksiz kalmasıyla gündeme gelmişti. Fırtınanın ardından, şirket, anakaradaki karşılıklı yardım tekliflerinden kaçındı ve Montana merkezli küçük bir firma olan Whitefish Energy ile 300 milyon dolarlık bir elektrik restorasyonu sözleşmesi yaptı.

Sözleşme ve güç restorasyonunun yavaşlığı Porto Riko ve Washington'da protestolara, sözleşmenin iptaline, yönetici direktör Ricardo Ramos’un kurumdan ayrılmasına ve sözleşmenin imzalanmasına ilişkin federal bir soruşturmanın açılmasına sebep oldu. Adada bugüne kadar karşılıklı yardım anlaşmaları vasıtasıyla birkaç anakara şirketi faaliyet gösteriyor; ancak adanın yalnızca üçte ikisinin elektriğinin olduğu bildirildi.
Maria Kasırgası, kurumun sorunlarından yalnızca bir tanesi. Kurum ayrıca 9 milyar dolar borç ve New York'ta federal bir yargıç tarafından yürütülen bir iflas davası ile uğraşıyor. Mahkeme bu durumda her türlü satışı kabul etmek zorunda kalacak, ancak mahkeme Kasım ayında, PREPA'nın federal gözetim kurulunun bir dış yönetici atanması yönündeki talebini reddetti.

Tüm bu sebeplerle, kurumun borç mükellefleri Rosselló'nun özelleştirmeye dair planını memnuniyetle karşılıyor.

Kaynak: Utility Dive

MAKALE

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Ülkelerinin Enerji Politikaları: Türkiye

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) tarafından yapılan son enerji politikaları incelemesinden bu yana, Türkiye’nin doğalgaz kullanımına olan güveni, artan petrol ve gaz ithalatıyla birlikte büyüdü. Ve ekonomisini petrol ve doğalgaz fiyatlarındaki değişkenliğe giderek daha fazla maruz bıraktı. Türkiye, sürdürülebilir ekonomik büyümeyi teşvik etmeyi amaçlarken, IEA ise Türkiye’yi 2030 yılı için daha uzun vadeli bir enerji politikası gündemi oluşturmaya çağırıyor. Küresel sıvı doğal gaz fiyatlarının düşmesi nedeniyle, Türkiye şimdi tek tedarikçiye olan bağımlılığını azaltma, rekabetçi gaz piyasasını genişletme ve bölgesel bir gaz merkezi oluşturma planlarıyla ilerleme fırsatlarına sahip.

Rapor, Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu enerji politikası sorunlarını analiz etmekte ve daha fazla politika geliştirme için öneriler sağlamaktadır. Ülkenin daha güvenli, sürdürülebilir ve uygun fiyatlı bir enerji geleceğine yönlendirilmesine yardımcı olması amaçlanmıştır.

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

Dünyanın Enerji Gündemi

  • AB’de 50 milyon hane, yeterli ısınmayı sağlayamıyor, faturalarını zamanında ödeyemiyor, evlerin sağlık koşulu iyi değil. AB bu sebeple, AB Enerji Yoksulluğu Gözlemini ve web sayfasını bugün devreye aldı.
  • Çin’de elektrik şirketlerinin ortalama günlük kömür talebi pazar günü 818,000 ton/gün ile rekor kırdı. Kömür fiyatları Çin’deki soğuk hava ile taşımacılık sorunları ile arttı.
  • Platinyum üretimi 176 ton, Palladium 208 ton. Platinyumun %60’ı sanayi, otomotiv, palladium’un %94’ü otomotiv liderliğinde sanayi. Platinyum’un %70’i Güney Afrika’dan. Benzinli araçlarda palladium, dizellerde platinyum kullanılıyor.
  • BP 20 yıl önceki “Beyond Petroleum”’ile başlayan ve hüsranla biten yenilenebilir yatırımlarına geri dönüyor. Çıkardığı dersler: düşük profil git, küçük oyna, yavaş arttır,alım yap, açık deniz rüzgar, elektrikli araba, güneş.
  • Brexit enerji güvenliği İngiliz parlamento raporu yayınlandı. Brexit’in fiyat artışı yönünde, enerji güvenilirliği vs yönünde etkisi olur deniyor özette.

Kaynak: http://barissanli.com/eak/2018/01/29/

Kaynak: TEİAŞ