3. Enerji Ticareti ve Tedariği Zirvesi 9-10 Nisan’da İstanbul’da Gerçekleştirildi

T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı himayelerinde, EPDK’nın destekleriyle gerçekleştirilen Enerji Ticareti ve Tedariği Zirvesi ISTRADE, 9 – 10 Nisan’da İstanbul’da gerçekleştirildi. Açılış konuşmalarını Türkiye Büyük Millet Meclisi Enerji Komisyon Başkanı Ziya Altunyaldız, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Fatih Dönmez, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Başkanı Mustafa Yılmaz, Enerjisa Üretim Ceo'su Armanç Ekinci, Zorlu Enerji Ceo'su İbrahim Sinan Ak, Türkiye Enerji Zirvesi Başkanı Mustafa Karahan’ın gerçekleştirdiği ISTRADE 2018’e TOBB, ELDER, ETD, PETFORM, EÜD, GAZBİR ve GAZİD gibi Türkiye'nin önde gelen STK'ları destek verdi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Fatih Dönmez ISTRADE Enerji Ticareti Zirvesi’nde yaptığı konuşmada enerji piyasalarına ilişkilerde çok daha dikkatli olma uyarısında bulundu. Piyasaları da insanlara benzeterek olgunluk çağını yaşadığını yaşadığını belirten Dönmez, “Piyasalar insan değiller ama insanların tercih ve işlemlerini yansıtıyorlar. Piyasaların da farklı olgunluk seviyeleri var ve bunlar tecrübelerle oluşuyor. Bu olgunluk seviyelerinde yeni sorun ve ihtiyaçlar da karşımıza çıkıyor. Olgunlaşma ile birlikte yeni araçlar geliştirme ihtiyacı doğuyor. Biz piyasada sistem marjinal fiyatı ile başlayarak yıllar içinde birçok mekanizma getirdik. 5-10 yıl içinde belki 5 endeks, 2 ayrı PTF, onlarca doğalgaz piyasası, fiziksel test ve elektrik kontratları ile bu piyasa gelişmeye ve genişlemeye devam edecek.” dedi.

Son tedarik düzenlemesinin uzun vadede olumlu etkileri olacağını düşündükleri için desteklediklerini kaydeden Dönmez, “Tüketiciler sabit ve öngörülebilir fiyat beklentisi içinde, üreticiler ise doğan bazı maliyetleri tüketiciye yüklemek zorunda kalıyor. Biz bunun bir araya gelen tedarikçiler ve toptancılar üzerinden yapılabileceğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

2 D trendinin doğal gaz ve dijitalleşme olduğuna dikkat çekerek kripto paralara şu an karşı olduklarını fakat kayıt zinciri uygulamalarını desteklediklerini belirten Dönmez, “Kayıt zinciri ile enerji sektöründe yeni bir tartışma alanı açıldı. İlk önerimiz İCO denilen sanal para sistemine girmemeniz yönünde. Sonraki önerimiz ise benzer işler yapan süreç ve yapılar için kayıt zincirini deneyebilirsiniz. Bu konudaki çalışmalar maliyet etkinliği sağlıyorsa bu tür çalışmalar yapılabilir” dedi.

Zirve’nin açılışında konuşan EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, son yıllarda hız kazanan uluslararası projelerin enerji sektöründe kaynak çeşitliliği sağladığını belirterek, "Gelişmekte olan ekonomisi ve artan enerji talebiyle Türkiye zaten cazip bir pazar konumunda. Özellikle elektrik ticareti mekanizmalarında gelişmiş piyasaların bulunduğu birçok Avrupa ülkesiyle kıyaslanabilir seviyede bir yapıyı el birliği ile gerçekleştirdik. Büyüyen sektörde birtakım türbülanslar olacak. Olmaması mümkün değildir. Binlerce kilometre mesafeyi katetmek için, eğer uçakla gidiyor, teknolojiyi kullanıyorsanız, türbülanslara hazır olmanız lazım. Enerji sektörümüz bu türbülansları, bu riskleri yönetmek durumunda. Ne kadar iyi yönetirseniz şirketlerimiz o kadar ayakta kalacak ve geleceğe emin adımlarla hazır bir şekilde kendilerini kabul ettireceklerdir.”  dedi.

Yılmaz, elektrik sisteminde arz fazlası olduğuna işaret ederek, piyasanın serbestleşmesinden sonra özel sektörün aktif bir tutumla birçok projeye imza attığını, kamunun sağladığı destekleri de fırsata çevirdiğini anlattı.

Yerli kaynakların kullanımında görülmemiş başarıların sağlandığını aktaran Yılmaz, “Son yıllarda hız kazanan uluslararası projeler sektörümüzde kaynak çeşitliliği sağladı. Gelişmekte olan ekonomisi ve artan enerji talebiyle Türkiye zaten cazip bir pazar konumunda. Bugün OECD ülkeleri içerisinde en hızlı büyüyen bir piyasamız var. Geriye ise piyasa ve ticaret mekanizmaları kalıyor. Bu alanda geçtiğimiz 15 yılı aşkın sürede elde edilen başarıyı küçümsememek lazım. Özellikle elektrik ticareti mekanizmalarında gelişmiş piyasaların bulunduğu birçok Avrupa ülkesiyle kıyaslanabilir seviyede bir yapıyı el birliği ile gerçekleştirdik.” değerlendirmesinde bulundu.

Sektörden birçok dernek ve uzmanın katıldığı zirvede, Enerji Ticaretinde Dijital Dönüşüm, Perakende Elektrik Piyasaları ve Dağıtım, Elektrik Piyasalarında Ticaret ve Tedarik, Akaryakıt Ticareti ve Depolama, Türkiye’de Doğalgaz Ticareti ve Petrol Piyasalarında Ticaret ve Dijitalleşme başlıklı paneller düzenlendi.

Elektrikli Araçta Şarj İstasyonu Sayısı Artacak

Zorlu Enerji Grup Başkanı Sinan Ak, 3. Enerji Ticareti ve Tedariki Zirvesi'nin (ISTRADE 2018) açılışında yaptığı konuşmada, elektrik şirketlerinin kullanıcılarına bir banka gibi hizmet ve destek vermesi gerektiğini söyledi.

Bu kapsamda müşterileriyle uzun vadeli kontratlar yaptıklarını ve bu alanda eğitimler vermeye çalıştıklarını ifade eden Ak, "Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması'nın (YEKDEM) 2020'de sona ereceğini düşündüğümüzde, yeni yenilenebilir enerji santrallerinin üretim yapabilmesi için uzun dönemli kontratlara ihtiyaç olacak, aksi takdirde bu santraller de üretim yapamayacaklar." diye konuştu.

Ak, enerji sektöründe akıllı teknolojiler ve şarj istasyonlarının öneminin giderek arttığına işaret etti. Türkiye'de şu an yaklaşık 800 elektrikli araç bulunduğunu kaydeden Ak, şöyle konuştu:

"Yaptığım görüşmelerden bu yılın ikinci yarısında elektrikli araç ithalatının hızlanacağını ve 2020'ye geldiğimizde ciddi bir sayıya ulaşacağını görüyorum. Elektriğin büyük kısmı evlerde tüketiliyor, o yüzden bu şarj istasyonları da çoğunlukla evlere kurulacak. Yani artık karşımızdaki müşteri profili değişiyor. Biz de Zorlu Enerji olarak mayısta hızlı şarj istasyonlarıyla ilgili bir lansman yapacağız. Bu yaz başı itibarıyla Adana'ya kadar, yılsonu itibarıyla ise tüm Türkiye'yi kapsayacak şekilde ve 200 kilometreye bir şarj istasyonu yerleştireceğiz. Bütün Türkiye'yi kapsayacak şekilde yaptığımızda 5-10 milyon dolarlık bir yatırıma denk geliyor. 2-5 yıl içinde dönüşünü alacağımız bir yatırım ama biz bu alanda pazar gelişsin diye bu yatırımı yapıyoruz."

"Şeffaflık ve öngörülebilirlik artmalı"

Enerjisa Üretim Üst Yöneticisi Armanç Ekinci de ekonomik alanda büyümesini sürdüren Türkiye'nin enerjide de hızlı bir değişim gösterdiğini söyledi.

Sektörde, depolama, dijitalleşme, dağıtık üretim ve blockchain gibi mega trendleri tartışıp örnek uygulamalar geliştirilmesi gerektiğine işaret eden Ekinci, "Enerji sektörüne özel sektör tarafından yapılmış yatırımların sürdürülebilirliği ve yeni yatırımların finanse edilebilirliği için likit ve derinlikli piyasanın en önemli koşul olduğuna inanıyoruz." ifadesini kullandı.

Ekinci, ticaret hacminin gelişip, uzun vadeli fiyatların oluştuğu bir piyasada enerji yatırımcıları ve sanayicilerinin uzun vadeli planlarını daha doğru yapabileceklerini vurgulayarak şöyle devam etti:

"Bu sayede elektrik üreticileri, perakende şirketleri ve büyük müşteriler gelecekte oluşabilecek pozisyon ve fiyat risklerini etkin bir şekilde yönetip bertaraf edebilecek. Böyle bir piyasanın bir diğer katkısı da sektörde doğru bir referans fiyatının oluşmasıdır. Bu sayede Türkiye ile diğer ülkeler arasında güçlü bir ilişki kurulur ve enerji merkezi olma stratejimiz yönünde önemli bir adım atılmış olur. Likit, derinlikli ve sağlıklı çalışan bir piyasa tüm paydaşların üzerinde hassasiyetle durması gereken bir konu. Aslında bu konuda yolun büyük kısmını katettik. Derinlikli bir piyasaya ulaşmak için sektörün her noktasında maliyet bazlı fiyatlamayı esas almak, şeffaflığı ve öngörülebilirliği artırmak bizim önceliğimiz olmalı."

Kaynak: AA

Yeni Fikirler İçin Başvuru Süresi Başladı

ODTÜ ve ODTÜ TEKNOKENT tarafından bu sene 14.’üncüsü düzenlenen “Yeni Fikirler Yeni İşler”in, 2018 yılı için başvuru dönemi başladı. 14 yıldır Türkiye’nin birçok yerindeki girişimcilere iş fikirlerini gerçekleştirme imkanı sunan “Yeni Fikirler Yeni İşler” erken aşama hızlandırma programı, hem henüz fikir aşamasındaki girişimcilere hem de yolun başında olan şirketlere iş fikirlerini geliştirmeleri için destek oluyor. YFYİ’ye başvurmak isteyen girişimcilerin 13 Nisan 2018, saat 24.00’e kadar yfyi.com adresini ziyaret ederek başvuru formunu doldurmaları gerekiyor.

YFYİ hızlandırma programında değerlendirmeye alınan ve başarılı görülen projeler Demo Günü’ne kadar Türkiye’de Growth Circuit ve UC Berkeley işbirliğinde gerçekleştirilecek olan bootcamplere ve  pek çok farklı konunun işleneceği eğitimlere katılacaklar. Ayrıca YFYİ Hızlandırma Programı kapsamında yoğun mentorluk desteği alacaklar.

YFYİ’den başarıyla mezun olan girişimler, YFYİ işbirliği kuruluşlarından çekirdek sermaye desteği, ODTÜ TEKNOKENT Kuluçka Merkezi’nde bir yıl ücretsiz ofis imkanı ve YFYİ’nin partnerlerinden ve geniş iletişim ağından faydalanarak ilk müşterisine ulaşma ve hatta yatırım alma şansı elde edecek.

YFYİ Hızlandırma Programı iş ortaklarından; Elginkan Vakfı, Elder, Tüpraş ve TEB Girişim Bankacılığı demo day günü önceliklendirdikleri alanlar başta olmak üzere başarılı buldukları girişimcilere çekirdek sermaye desteği sağlayacak.

200’ün üzerinde teknoloji tabanlı şirketin kurulmasına, 1000 den fazla istihdamın yaratılmasına, girişimcilerinin önemli başarılara imza atarak önemli kuruluşlardan yatırımlar almalarına ve ürünlerini uluslararası pazarlarda satmalarına katkı sağlayan YFYİ bu yıl 14. Yılını kutluyor.

Geçen yıllarda olduğu gibi bu sene de hem fikir aşamasındaki girişimlere hem de ticarileşmede ve/veya uluslarasılaşmada sorun yaşayan başlangıç aşaması şirketlerine destek olan YFYİ erken aşama hızlandırma programında değerlendirmeye alınan ve başarılı bulunan girişimciler, Ekim ayında gerçekleştirilecek olan “Demo Günü”nde iş fikirlerini ilgili taraflarla paylaşma şansı yakalayacaklardır. 

Başvuru ve detaylı bilgi için: http://www.yfyi.com/

Kaynak: ODTÜ Teknokent
ÇEDAŞ Genel Müdürü Akboğa Trt Radyo’ya Konuk Oldu

Çamlıbel Elektrik Dağıtım A.Ş. (ÇEDAŞ) Genel Müdürü Ahmet Sait Akboğa, TRT Radyo 1’de sunuculuğunu Hafize Okan’ın yaptığı Anadolu Ajansı Ekonomi Yayın Yönetmeni Fırat Gazel’in moderatörlüğündeki Ekonomi Günlüğü programının canlı yayın konuğu oldu. Akboğa, Türkiye’de enerji sektöründe yaşanan gelişmeler ve sorunların ele alındığı programda ÇEDAŞ hizmet bölgesi Sivas, Tokat ve Yozgat’ta yapılan yatırımlar ve çalışmalar hakkında da bilgiler verdi.

“62 Yıllık Hayalimizi Gerçekleştireceğiz”

Mersin Akkuyu’da temelleri atılan Türkiye’nin ilk nükleer enerji santrali ile ilgili değerlendirmelerde bulunan ÇEDAŞ Genel Müdürü Ahmet Sait Akboğa, “Öncelikle Mersin’de temelleri atılan nükleer enerji santralinin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. 1956 yılında Türkiye Atom Enerjisi Kurumu kuruldu ve o günden bu güne nükleer enerji üretimi ile ilgili çalışmalar devam ediyor. Akkuyu’da temelleri atılan nükleer enerji santralinin devreye alınmasıyla 62 yıllık hayalimizi gerçekleştirmiş olacağız. Cumhuriyetimizin 100. yılında Akkuyu’daki ilk reaktörün devreye alınması planlanıyor. Nükleer Enerji Santralleri ülkemizde enerji arz güvenliği açısından büyük önem taşıyor” dedi.

Nükleer santrallerin tüketici ve elektrik dağıtım şirketlerine de yansımaları olacağını belirten Genel Müdür Akboğa, Enterkonnekte sistemlerin frekans, voltaj dengesini Nükleer Santral gibi sabit büyük güçler ile sağlamanın kolaylaşacağını söyledi.

Türkiye’nin enerjide 2023 hedefleri kapsamında kurulu enerji gücünün yüzde 10’unu nükleer santrallerden karşılamaya yönelik bir hedefi olduğunu hatırlatan Akboğa, 4 reaktörden oluşacak 4 bin 800 megavat kapasiteli Akkuyu Nükleer Enerji Santrali’nin bu noktada büyük önem teşkil ettiğini kaydetti.

Nükleer santrallerden elde edilen enerjinin küresel enerji üretiminde önemli bir orana sahip olduğuna dikkat çeken Akboğa, özellikle ABD, Fransa, Rusya, Çin ve Japonya gibi gelişmiş ülkelerin enerji üretiminde nükleer santral kullandıklarını hatırlattı. Türkiye’de nükleer santraller ile ilgili çalışmaların devam ettiğini belirten Genel Müdür Akboğa, Sinop’ta kurulması planlanan 4 bin 560 megavat kapasiteli nükleer enerji santrali ile de ülkenin enerjideki 2023 hedeflerine ulaşma noktasında büyük bir yol kat edeceğine vurgu yaptı.

Kamu Dönemine Göre Yatırımlarımız 3 Kat Arttı

Programda ÇEDAŞ’ın yatırım ve çalışmaları ile ilgili de bilgiler veren Genel Müdür Ahmet Sait Akboğa, “2017 yılında hizmet bölgemizde 133 milyon TL yatırım yaptık. Yatırımlar açısından özelleştirme ile kamu dönemini karşılaştırdığımızda özelleştirme sonrası üç katın üzerinde bir artış olduğunu görüyoruz. Müşteri memnuniyeti odaklı çalışmalarımıza devam ederken aynı zamanda bölgemizde istihdam alanı oluşturarak ekonomiye katkı sağlıyoruz. Yürüttüğümüz sosyal sorumluluk projeleri ile de toplumda farkındalık oluşturarak çevre ve doğaya karşı sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz” şeklinde konuştu.

Yenilenebilir Kaynaklardan Enerji Üretimi, Küresel Bazda Güçlü Büyümesini Sürdürüyor

2017 sonu itibariyle küresel yenilenebilir üretim kapasitesi 167 GW artarak 2.179 GW'a ulaştı. Bu, Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) tarafından yayınlanan yeni verilere göre, yıllık yaklaşık 8,3'lük bir artışı temsil ediyor. 200'den fazla ülke ve bölgeden yaklaşık 15.000 veri noktası içeren Yenilenebilir Kapasite İstatistikleri 2018 Raporu, yenilenebilir enerji kapasitesi istatistikleri konusunda en kapsamlı, güncel ve erişilebilir rakamların yer aldığı kaynak durumunda.

IRENA Genel Müdürü Adnan Z. Amin, “Bu son veriler; hızla düşen fiyatlar, teknoloji gelişmeleri ve giderek daha olumlu bir politika ortamı sayesinde, küresel enerji dönüşümünün hızlı bir şekilde ilerlemeye devam ettiğini doğruluyor. Yenilenebilir enerji artık karbon salınımlarını sınırlamak, enerji erişimini artırmak, hava kirliliğini azaltmak ve enerji güvenliğini arttırmak isteyenler için olduğu gibi, ekonomik büyümeyi ve iş yaratımını desteklemek isteyenler için de kaçınılmaz bir çözüm.”

Amin; “Enerji üretim sektörünün gücü konusundaki bu açık kanıtlara rağmen, eksiksiz bir enerji dönüşümü elektriğin ötesine geçerek ısıtma, soğutma ve ulaşım gibi, yenilenebilir kaynak büyümesi için fırsatların olduğu alanların son kullanıcı sektörlerini de dahil ediyor” diye ekledi.

Solar fotovoltaik (PV) 2017 yılında %32 oranında büyüdü, onu %10 oranında büyüyen rüzgar enerjisi takip etti. Bu büyümenin temelinde, 2010 ile 2017 yılları arasında fotovoltaikten elektrik üretiminde %73, kara rüzgarında ise yaklaşık dörtte bir oranında seviyelendirilmiş maliyet ile elde edilen önemli maliyet azaltmaları bulunuyor. Her iki teknoloji de fosil yakıtlardan üretilen enerji maliyetinin çok altındadır.

Çin, 2017 yılında tüm yeni kapasitenin yaklaşık yarısını kurarak küresel kapasite artırımlarına öncülük etmeye devam etti. Tüm yeni kapasite artışlarının %10'u Hindistan'dan, çoğunlukla güneş ve rüzgardan geldi. Asya, geçen yılki %58’lik payının üzerine çıkarak 2017 yılında yeni kapasite ilavelerinin %64'ünü oluşturdu. Avrupa, 2017 yılında 24 GW yeni kapasite kulumu gerçekleştirdi. Onu 16 GW ile Kuzey Amerika takip etti. Brezilya, bir önceki yıla göre 10 kat artış göstererek 1 GW’lık güneş enerjisi kurulumu yaptı.

Şebeke dışı yenilenebilir enerji kapasitesi 2017 yılında görülmemiş bir artışla müşterilere tahmini 6.6 GW’lık şebeke dışı kapasite ile hizmet verdi. Bu, geçen yıla göre elde edilen %10'luk bir büyümeyi temsil ediyor ve şu anda 146 milyon insan artık şebeke dışı yenilenebilir kaynak kullanıyor.

Teknolojiye göre öne çıkan özellikler:

Hidroelektrik: 2017 yılında devreye alınan yeni hidro kapasite miktarı son on yılda görülen en düşük seviyedeydi. Brezilya ve Çin, bu artışın çoğunu oluşturmaya devam etti (12,4 GW veya tüm yeni kapasitenin %60'ı). Hidro kapasite Angola ve Hindistan'da 1 GW'dan fazla arttı.

Rüzgar enerjisi: Yeni rüzgar enerjisi kapasitesinin dörtte üçü 5 ülkede kuruldu: Çin (15 GW); ABD (6 GW); Almanya (6 GW); İngiltere (4 GW); ve Hindistan (4 GW). Brezilya ve Fransa ise 1 GW'dan fazla kurulum gerçekleştirdi.

Biyoenerji: Asya, Çin'deki 2,1 GW, Hindistan'da 510 MW ve Tayland'da 430 MW'lık artışlarla birlikte biyoenerji kapasitesindeki artışın büyük çoğunluğunu temsil etmeye devam etti. Biyoenerji kapasitesi de Avrupa'da (1 GW) ve Güney Amerika'da (0,5 GW) artmış, ancak Güney Amerika'daki artış önceki yıllara göre nispeten düşük olmuştur.

Güneş enerjisi: Asya, 72 GW'lık bir artışla küresel güneş enerjisi kapasitesini genişletmeye devam etti. Bu büyümenin çoğu üç ülkeden (Çin'de 53 GW (+%68), Hindistan'da 9,6 GW (%100) ve Japonya'da 7 GW (%17) geldi. Çin, 2017 yılında kurulan tüm yeni güneş enerjisi kapasitesinin yarısından fazlasını oluşturdu. 2017 yılında 1 GW'dan fazla güneş enerjisi üreten diğer ülkeler: ABD (8,2 GW); Türkiye (2,6 GW); Almanya (1,7 GW); Avustralya (1,2 GW); Güney Kore (1,1 GW); ve Brezilya (1 GW).

Jeotermal enerji: Jeotermal enerji kapasitesi 2017 yılında 644 MW artarken, Endonezya (306 MW) ve Türkiye (243 MW) 'de büyük artışlar yaşandı. Türkiye yıl sonunda 1 GW jeotermal kapasitesini geçti ve Endonezya 2 GW’a yaklaştı.

Kaynak: IRENA

Hollanda’da Sübvansiyonsuz Off-Shore (Deniz Rüzgarı) Santrali Kuruluyor

Hollanda'da “sübvanse edilmemiş offshore rüzgar santralini” kurma hakkını İsveçli enerji şirketi Vattenfall kazandı.

Proje, geçtiğimiz yıl Almanya'da yapılan benzer bir açık artırmadan sonra hükümetten mali destek almadan kazanılan ilk offshore rüzgar santrallerinden biri olma özelliği taşıyor.

Hollandse Kust Zuid olarak adlandırılan 700-750 megawatt’lık rüzgâr santrali, Hollanda kıyılarından 14 mil açıkta olacak ve 137 mil karelik bir alanı kaplayacak. Vattenfall’ın, önümüzdeki beş yıl içinde tamamlandığında 1,5 milyona haneye elektrik sağlayacağı tahmin ediyor.

Hollanda Ekonomik ve İklim Bakanı Eric Wiebes: “Maliyetleri önemli ölçüde düşürdüğü için, deniz rüzgar santralleri artık sübvansiyon olmaksızın inşa ediliyor.”

“Bu, enerji dönüşümünü uygun maliyetli tutmamızı sağlıyor. İnovasyon ve rekabet, sürdürülebilir enerjiyi daha ucuz ve beklenenden çok daha hızlı yapıyor.”

Teknolojik gelişmeler ve devlet desteği, deniz rüzgarının maliyetinin son yıllarda önemli ölçüde azaltılması konusunda yardımcı oluyor. Almanya ve İngiltere başta olmak üzere farklı Avrupa ülkeleri, mümkün olan en düşük fiyatla yeni projeler yapmak için birbirleriyle yarışıyorlar.

Son olarak, gerçekleştirilen Hollanda ihalesi, 2023 yılına kadar deniz aşırı rüzgar enerjisi miktarını 4.500 megawatt'a çıkarmayı amaçlayan beş aşamadan üçüncüsü oldu.

Vattenfall Başkanı ve CEO'su Magnus Hall: “Bu, Vattenfall ve Hollanda için mükemmel bir haber. Yenilenebilir enerji üretiminde büyümeye yönelik hedeflerimiz açısından bizim için önemli bir adım. 2017-2018 döneminde rüzgar enerjisine 1,5 milyar Euro yatırım yapma niyetimizi önceden de belirtmiştik.”

Kaynak: Climate Action
Google, %100 Yenilenebilir Enerji Hedefine Resmen Ulaştı

Google bu hafta, şu ana kadar bir tüzel kişilik tarafından satın alınan en yüksek yenilenebilir enerji projelerinden olan ve 3 gigavat üretim elde etmek için yapılan sözleşmelere imza attığını duyurdu.

Teknoloji devi, bu sözleşmelerin dünya çapında 3 milyar $'dan fazla yeni sermaye yatırımına yol açtığını söylüyor. Ayrıca, Google'ın %100 yenilenebilir enerji hedefine resmi olarak ulaşmasına da imkan sağlıyor.

Aralık 2016'da şirket, önümüzdeki yıl tüketeceği tüm elektriği karşılayacak kadar yenilenebilir enerji satın alma yolunda olduğunu açıklamıştı. 2017 rakamları Google’ın bu hedefine ulaştığını gösteriyor.

Google’ın toplam yenilenebilir enerji satın alımları, şirketin geçen yıl dünyanın dört bir yanındaki ofislerinde ve 15 veri merkezinde tükettiği elektrik miktarını aştı.

Google Teknik Altyapıdan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Urs Hölzle: "2017 boyunca dünya genelinde tükettiğimiz her kilovat saat enerji için, Google için özel olarak inşa edilmiş bir rüzgar veya güneş enerjisi santralinden 1 kilovat saat yenilenebilir enerji satın aldık."

2016'da, Google, enerji kullanımının yüzde 57'sini yenilenebilir kaynaklarla karşılamıştı. Şirket, 2017 yılı boyunca internete girmeye başlayan yeni rüzgar ve güneş enerjisi projeleri için rekor sayıda sözleşme imzaladığını açıkladı.

Hölzle, bu projelerin elektronları doğrudan Google'a göndermediğini beyan etti ve ekledi: "Çünkü bizim ölçeğimizde bir şirketin enerji ihtiyacının yüzde 100’ünü yenilenebilir ile karşılamak henüz mümkün değil. Yenilenebilir kaynaklar tek bir yerde, Google'ın veri merkezleri ve ofisleri başka bir yerde konumlandırılabilir. Burada önemli olan, Google'ın portföyüne yeni temiz enerji kaynakları eklemesidir.”

Kaynak: Greentech Media

Enerji Dönüşümünün Finansmanı

Dünya Enerji Konseylerinden biri olan “Dünya Enerji Senaryoları”nın yönetim kurulu üyelerinden bir olan Ged Davis’in de ortaya koyduğu üzere dünya, Paris Anlaşması'nın onaylanmasıyla, “yeni politikalar, stratejiler, özgün ve riskli yatırımlar, insan becerisi ve liderliği gerektiren yeni ve dönüştürülmüş bir geleceğe doğru yöneldiğimiz bir döneme giriyor.

Bu şartları yerine getirmenin en önemli bileşeni yeterli mali desteğin sağlanması. Kimin neyi, ne zaman ve nasıl ödeyeceği ve hükümetler ile özel sektörün bu paraya nasıl erişeceği soruları, yarının enerji gerçeklerini şekillendirmede kritik bir rol oynayacak.

Bu gerekliliklerin her biri, iklim hedeflerimize ulaşma ve enerji sektörünü dönüştürme yolumuzda karışımıza çıkan kendi finansal zorluklar barındırıyor. Peki 23. Dünya Enerji Kongresi'nde 250'den fazla enerji liderinden alınacak dersler neler oldu?

  1. Paris Anlaşması ve iklim değişiminin etkilerinin azaltılmasına yönelik çabalar enerji finansmanının kalbinde yer alıyor.
  2. Çoğu ülke finansal destek olmadan iklim hedeflerini yerine getirme konusunda başarılı olamayacak.
  3. İklim değişimi boyutu ve karakteri bakımından küresel olduğu için, çözümleri de küresel boyutta olmalı.
  4. Gelişmekte olan dünyanın gerçekleri, ihtiyaçları ve zorlukları, gelişmiş Batı dünyasından büyük ölçüde ayrışıyor.
  5. Finansal kuruluşlar dünyanın yeni gerçeklerini kabullenmekte yetersiz kalırken, finansın merkezi Doğu’ya doğru kaymaya devam ediyor.
  6. Yüksek miktarda likiditeye sahip olmamıza rağmen, eksik olduğumuz nokta risk kapasitesi.
  7. Bir ülkedeki riski törpülemenin en güvenli ve en kısa yolu, siyasi kararlardan doğan risklerin önüne geçilmesidir.
  8. Yüksek miktarda güvene rağmen, ülkeye ve bölgeye bağlı olarak teşvikler zorlu fakat nihayetinde farklı riskler ortaya koymaktadır.
  9. Teşvikler belli başlı semptomları tedavi etmekle birlikte uzun vadede hiçbir şeyi tedavi etmemektedir.
  10. Hükümetlere ve karar vericilere düşen rol yönetmek değil, şirketler için sağlam bir piyasa sunmak olmalıdır.
  11. Ticaret için daha iyi bir dünya yaratmak, daha iyi bir dünya dönemi yaratacaktır.
Kaynak: World Energy

MAKALE

Yenilenebilir Enerji İstatistikleri 2018

Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı IRENA, bir dizi konuda kapsamlı yenilenebilir enerji istatistikleri yayınlamaktadır. Bu yayın, son 10 yılda (2008-2017) yenilenebilir enerji üretim kapasitesi istatistiklerini üç dilde tablolarda sunmaktadır.

Yenilenebilir enerji üretim kapasitesi, elektrik enerjisi üretmek için yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanan enerji santrallerinin ve diğer tesislerin maksimum net üretim kapasitesi olarak ölçülmektedir. Çoğu ülke ve teknoloji için, veriler takvim yılının sonunda kurulan ve sisteme bağlanan kapasiteyi yansıtır. Veriler, IRENA anketi, resmi ulusal istatistikler, endüstri birliği raporları, diğer raporlar ve haber makaleleri dahil olmak üzere çeşitli kaynaklardan elde edilmiştir.

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

Dünyanın Enerji Gündemi

  • Çimento sektörü küresel olarak emisyonların %6’sından sorumlu. Avrupa’da 7 yıldır ilk defa ETS emisyon sistemindeki emisyonlar arttı, sebebi de çimento sektörü büyümesi. Çimento sektörü iki türlü emisyon üretiyor. Kalsiyum karbonit’i ısıtınca CO2 çıkıyor, bir de ısı için…
  • ABD’de arabalar, 40 yıl öncesinde göre 2 misli daha yakıt verimli, sebebi standartlar kısa adı CAFE. 1975’te 13.5 mil/galondu, 2015’da 25 mil/galon.1975’teki gibi arabalar olsaydı, bugün ABD meskenleri yılda 2000$ daha yüksek fatura ödüyordu.
  • Petrolde 1 milyar varillik pozisyon var. Uzun pozisyonların kısaya oranı 13’e 1, Brent’te ise 20’ye 1. Yüksek talep dönemine yaklaşıyoruz, İran anlaşması, Suudi-Rus anlaşması, Venezüella, ABD vs. risk çok.
  • ABD enerji bakanlığı 2021-2013 arası 1.8 milyar $ süper bilgisayar almak için önerilere başvuruyor.

Kaynak: http://barissanli.com/eak/2018/04/