Enerji Sektöründen 5 Milyon Ağaç Kampanyası “Bir Enerji Bir Nefes”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, "Bir Enerji Bir Nefes Sektöründen 5 Milyon Ağaç Kampanyası" programına katıldı. Dolmabahçe'de bulunan Başbakanlık Ofisi'nde düzenlenen etkinlikte konuşan Albayrak protokol imza töreninde yaptığı konuşmada, enerji kaynaklarını daha akılcı ve pratik kullanmak gerektiğini söyledi. Türkiye'nin son dönemde bu anlamda ciddi mesafe aldığını ifade eden Albayrak, "Artık günü kurtaran değil geleceği planlayan, uzun dönemli plan ve politikaları hayata geçiren bir Türkiye var. Türkiye, 2002'den bu yana tarihinde ilk defa 20 yıllık, 50 yıllık uzun vadeli somut plan ve programlar yaparak 2023'ü, 2053'ü, 2071'i kurgulayan bir ülke." diye konuştu.

Uzun vadeli stratejilerin en önemli ayağını enerji yatırımlarının oluşturduğunu ve enerji sektörünün bundan sonra da ekonominin lokomotifi olmaya devam edeceğini belirten Albayrak, şunları söyledi: "Milli Enerji ve Maden Politikası kapsamında her alanda somut eylem planlarını hayata geçirdik. Son iki yıldır enerjide tarihi rekorların kırıldığı bir döneme şahitlik ettik. Önümüzde çok daha parlak bir dönem duruyor. Enerji, ekonomi ve çevre birbirinden ayrılamaz çünkü ekonomik büyümenin temeli akılcı enerji politikaları, enerji politikalarının temeli de sürdürülebilir çevre politikalarıdır. Bu yüzden Milli Enerji ve Maden Politikamızın her stratejisi çevreyle uyumlu, çevresel etkileri önceleyen ve sürdürülebilir bir anlayışla hazırlandı. Bugün sahip olduğumuz kaynaklar sadece bize ait değildir. Gelecek nesillerin de bu kaynaklarda hakkı var. O nedenle enerji üretiminde 'ne pahasına olursa olsun' gibi yanlış bir anlayışın bizim politikalarımızda hiçbir zaman yeri olmamıştır, olmayacaktır."

"4,1 milyar dolarlık termik santrale gerek kalmayacak"

Albayrak, bu nedenle kalkınmayı tek boyutlu görmediklerini ve çevrenin korunması ve geliştirilmesi adına karbon ayak izini azaltacak girişimlere hız verdiklerini dile getirdi. Bakan Albayrak, özellikle son dönemde teknolojinin imkanlarından en üst düzeyde faydalanıp rasyonel ve sürdürülebilir enerji arzına ağırlık verdiklerini belirtti.

Bakan Albayrak, enerji üretim kapasitesinin arttığına, bu üretimde yerli ve yenilenebilir kaynakların da rekor seviyeye ulaştığına dikkati çekerek, şöyle devam etti: "Son 10 yıllık dönemde gerçekleşen elektrik üretim tesisi yatırımlarının yüzde 53'ü yenilenebilir enerji kaynaklarından geldi. Yenilenebilir kaynaklarımızın kurulu güç içindeki payı yüzde 32'yi geçmiş durumda. Şu an hem Avrupa hem de dünya ortalamasının üzerindeyiz. İnşallah yıllara sari olarak yenilenebilirin payı, yeni yatırım ve projelerle artmaya devam edecek. Rüzgardaki kurulu gücümüzle 2017 sonunda dünyada 11'inci, Avrupa'da 6'ıncı olduk. 2017'de Avrupa'da rüzgar enerjisi kapasitesini en fazla artıran 4'üncü ülke olduk. Biliyorsunuz bizim bir mottomuz var; Daha fazla yerli, daha fazla yenilenebilir. Her yaptığımız yatırım daha iyisini yapmak için bize daha fazla moral ve motivasyon sağlıyor."

"Yakında Türkiye'yi yepyeni bir enerjiyle daha tanıştıracağız." diyen Albayrak, dünyanın en büyük off-shore rüzgar Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) projesini en kısa zamanda hayata geçireceklerini söyledi. Gelecek 10 yılda 10 bin megavat rüzgar ve 10 bin megavat güneş enerjisiyle kapasitenin daha fazla artacağını dile getiren Albayrak, böylece Türkiye'nin çevreci enerji üretiminde dünyada "parmak ısırtacak" bir düzeye ulaşacağını aktardı.

"Yarın öleceğini bilsen de elindeki fidanı dik"

Öte yandan, yerli kömür santrallerinde de son teknoloji bacalama ve filtreleme sistemleri kullanılarak minimum emisyon değerleriyle elektrik üretimi yapılacağını belirten Albayrak, şunları kaydetti: "Türkiye sanayi devriminden bu yana dünyadaki emisyonların yüzde 0,7'sinden sorumludur. Fosil yakıtlardan kaynaklı emisyon salımımız AB ve OECD ülkelerinin hayli altında. 2017 rakamlarına göre, Türkiye'nin kişi başına düşen sera gazı salımı 6,07 ton karbondioksit iken OECD ortalaması kişi başı 9,5 ton karbondioksit eşdeğerdir. Türkiye, dünyayı en az kirleten ülkelerden birisi olmasına rağmen, çevresel sürdürülebilirlik, temiz enerji kaynakları ve çevre hassasiyeti konularında hassasiyet sergilemektedir.

Doğalgaz Dağıtıcıları Birliği (GAZBİR) 2018'deki her yeni gaz abonesi için bir, Petrol İşverenler Sendikası (PETDER) 2018'de trafiğe çıkan her araç için bir, Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) her yeni elektrik abonesi için bir, Kömür Üreticileri Derneği (KÖMÜRDER) çıkarılacak her 100 ton kömür için bir ağaç dikecek. 2017 rakamlarını dikkate aldığımızda, burada imzalayacağımız protokol çerçevesinde, 2018 yılında toplamda 5 milyon ağaç dikeceğiz. Biz, 'Yarın öleceğini bilsen de elindeki fidanı dik.' diyen bir anlayışın mensuplarıyız. Başlatılan bu kampanyanın, enerji ve maden alanında faaliyet gösteren firmalarımız tarafından sahiplenilerek çok daha ilerilere taşınacağına inanıyorum."

Albayrak'ın, kampanyanın fikir babası olduğunu söylediği Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Fatih Dönmez de geçen yıl Çin, Hindistan ve Londra gibi bölgelerde görülen hava kirliliği sorununa Türkiye'de çok fazla rastlanmadığını ifade etti.

Konuşmaların ardından, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı koordinasyonunda hazırlanan protokole, ELDER Yönetim Kurulu Başkanı Serhat Çeçen, GAZBİR Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Arslan, PETDER Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Erdem ve KÖMÜRDER adına Muzaffer Polat imza attı.

Kaynak: AA

Enerji Ticaretinde Hacim 'Blockchain' ile Büyüyecek

Blockchain olarak da bilinen ve para, kimlik, değerli kağıtlar gibi karşılık içeren verilerin güvenli bir şekilde depolanması veya yönetilmesinde kullanılan teknoloji sayesinde enerji ticaretinde hacimlerin büyüyeceği bildirildi. 6. Uluslararası İstanbul Akıllı Şebekeler ve Şehirler Kongre ve Fuarı (ICSG 2018) öncesinde kongre komitesinden yapılan yazılı açıklamada, blockchain teknolojisinin enerji ticaretinde kullanımının sık sık gündeme geldiği, ancak bunun kripto paralar nedeniyle gölgelendiği belirtildi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Aksa Enerji Elektrik Ticareti Yönetmeni Can Arslan, blockchain teknolojisinin iki taraf arasında yapılacak bir işlemin aracı olmadan ve güvenilir bir şekilde gerçekleşmesini sağladığına dikkati çekti.

Aracıların olmadığı güvenli bir ticaret ile enerji ticaretinde hacimlerin büyüyeceğini aktaran Arslan, "Blockchain teknolojisi, akıllı sayaç teknolojisi ile birleştirildiğinde ön ödemeli enerji tedariğinin daha karlı uygulanabilmesini sağlayacak." ifadesini kullandı. Blockchain teknolojisinin yakın bir gelecekte pazarı dönüştüreceğini belirten Arslan, şunları kaydetti:

"Elektrik piyasası elektriğin ‘al-sat’ından ibaret değildir. İletim, dağıtım ve talep tarafı yönetim problemlerini anlamadan, ‘al-sat’ piyasasının nasıl değişeceğini anlayamayız. Artan dağıtık yenilenebilir enerji üretimi ve reaktif enerji talebinin elektriğin iletim ve dağıtımında frekans yönetimini zorlaştırıyor. Frekans yönetiminin sorunsuz ve verimli işleyebilmesi için bizim akıllı sayaçlarla doğru ölçüm yapmamız lazım ve anlık olarak bu sonuçları şebekelerle konuşturmamız lazım. Peki bununla blockchainin ne ilgisi var? Blockchain teknolojisi, dağıtım şebekeleri seviyesinde gün içi piyasası yönetebilme imkanı veren platformların temelini teşkil ediyor. Böylece saatlik arz ve talep bölgesel olarak eşleştirilebiliyor ve dağıtım talebinin hatasız tahmin edilmesi sağlanıyor.”

Blockchain teknolojisinin 3 önemli görevini tanımlama, yetkilendirme ve onaylama olarak sıralayan Arslan, "Biz bu teknoloji ile onay süreçlerini güvenilir bir platformda kısaltmayı bu sayede hizmet kalitesini artırmayı hedefliyoruz. Güvenilirliğin nasıl olacağına karar vermek için mutabakat sistemleri var. Her mutabakat sisteminin artıları ve eksileri var ki, biz şu anda bunları inceleme ve tartışma sürecindeyiz." değerlendirmesinde bulundu.

İstanbul Kongre Merkezi'nde 25-26 Nisan'da düzenlenecek 6. Uluslararası İstanbul Akıllı Şebekeler ve Şehirler Kongre ve Fuarı'nı 50'yi aşkın ülkeden 10 binin üzerinde sektör temsilcisi, uzman ve akademisyenin ziyaret etmesi bekleniyor.

Kaynak: AA

Seragazı Emisyon İstatistikleri Açıklandı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından her yıl açıklanan sera gazı emisyon envanteri sonuçlarına göre, 2016 yılında toplam sera gazı emisyonu CO2 eşdeğeri olarak 496,1 milyon ton (Mt) olarak hesaplandı. 2016 yılı emisyonlarında CO2 eşdeğeri olarak en büyük payı %72,8 ile enerji kaynaklı emisyonlar alırken, bunu sırasıyla %12,6 ile endüstriyel işlemler ve ürün kullanımı, %11,4 ile tarımsal faaliyetler ve %3,3 ile atık takip etti.

CO2 eşdeğeri olarak 2016 yılı toplam sera gazı emisyonu 1990 yılına göre %135,4 artış gösterdi. 1990 yılında kişi başı CO2 eşdeğer emisyonu 3,8 ton/kişi olarak hesaplanırken, bu değer 2016 yılında 6,3 ton/kişi olarak hesaplandı.

Toplam CO2 emisyonlarının 2016 yılında %33,5’i elektrik ve ısı üretiminden olmak üzere %86,1’i enerjiden, %13,6’sı endüstriyel işlemler ve ürün kullanımından, %0,3’ü ise tarımsal faaliyetler ve atıktan kaynaklandı.

CH4 emisyonlarının %55,5’i tarımsal faaliyetlerden, %25,8'i atıktan, %18,6’sı enerjiden, %0,03’ü ise endüstriyel işlemler ve ürün kullanımından kaynaklandı.

N2O emisyonlarının %77,6’sı tarımsal faaliyetlerden, %12,1’i enerjiden, %6,5’i atıktan, %3,8’i ise endüstriyel işlemler ve ürün kullanımından kaynaklandı.

Kaynak: TÜİK

KTÜ Hidrojen ve Elektrikle Çalışan Hibrit Araç Üretti

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Alternatif Enerjili Araç Takımı (K-Tech), hidrojen ve elektrik enerjisini beraber kullanarak hibrit araç üretti.  Trabzon Valiliği tarafından da desteklenen araca Osmanlı padişahlarından Trabzon'da valilik yapan Yavuz Sultan Selim Han'ın isminden esinlenerek 'Yavuz SS' ismi verildi. Forum Alışveriş Merkezi'nde gerçekleşen tanıtıma Vali Yardımcısı Necmettin Yalınalp, Ortahisar Belediye Başkan Yardımcısı Abdullah Uraloğlu, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Metin Hüsem, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.

Vali Yardımcısı Necmettin Yalınalp, gençlerin geleceğin en değerli hazineleri olduğunu belirterek "Gençlerimize güvenerek, geleceğe güvenle bakıyoruz. Gençlere imkan verildiğinde neler yapılabileceğinin somut örneği işte bu araç. Valilik olarak teknolojik gelişimlere ve bilimsel çalışmalara her zaman destek veriyoruz. Özellikle bu gençlerimizi yürekten alkışlamak istiyorum. Valiliğimizce sağlanan desteğin verimli kullanılması, bizleri mutlu etti. Yavuz Sultan Selim isimli aracımızın Trabzon'umuza ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum" dedi.

KTÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliği 3. sınıf öğrencisi ve K-Tech Takım Kaptanı Mehmet Özdemir, takımın 2014 yılında kurulduğunu belirterek "Takım olarak en büyük hedefimiz yerli sistemler kazandırmak. Ürettiğimiz araçları halktan gelen talepler sonucunda biraz daha ekonomik olarak, yola çıkabilecek araçlar üzerinde çalıştık. Sonuçta Yavuz SS isimli aracımızı ürettik. Aracımızda 2 adet motor bulunuyor. Aracın enerji kaynağı hidrojen ve batarya, hibrit bir araç. KTÜ'de bir de atölye oluşturduk" şeklinde konuştu.

Kaynak: CNN Türk

Şirketlerimizin 2017 Değerlendirmesi Ve 2018 Öngörüleri

Elektrik Dağıtım Şirketlerimizin herbirinin genel müdürlerine 2017’ye dair değerlendirmelerini ve 2018 için öngörülerini ve gerçekleştirmek istediklerini sorduk. Bundan böyle bu köşemizde her hafta üç şirketimizin genel müdürünün cevaplarına yer veriyor olacağız. Hepinize iyi okumalar dileriz...

ADM Elektrik Dağıtım A.Ş. Genel Müdürü Bülent Yüksel

2017 şirketimiz açısından Ar-Ge projelerinin ağırlıklı olduğu bir yıl oldu. Kayıp kaçak hedeflerinde önemli bir gelişme sağlayacak “Teknik Kayıp ve Teknik Olmayan Kayıpların Hesaplanması ve Ayrıştırılması” Projesini ve trafolar için “İlk Yerli Alarm Sistemi Projesini” hayata geçirdik. Çalışanlarımızın can güvenliği konusunda yenilikçi bir yaklaşımla İş Sağlığı ve Güvenliği uygulamalarında “Akıllı Bileklik” projesine başladık. Enerji sektörüne çok uluslu Ar-Ge projesi olarak kazandırdığımız Smarter EMC2 Projemizin çalışmalarını tamamladık. 2017 yılı sektör toplantısında şirketimizin almış olduğu başarılı sonuçlar ise çalışmalarımızın doğru yolda ilerlediğinin bir göstergesi oldu.

Şirketimizin inovasyon odaklı yenileşim tabanlı iş geliştirme yaklaşımı ile yaptığımız her yenilikte paydaşlarımıza yarar sağlayacak şekilde en üst seviyeye çıkarmayı amaçlıyoruz. Hizmet bölgemizde kayıp kaçak oranlarını düşürmek adına yapmış olduğumuz başarılı çalışmaları arttırarak ülke ekonomisine katkı sağlıyor, bu katkıyı da devam ettirmeyi hedefliyoruz. Sürdürülebilir fayda sağlayan projelerimize yenilerini eklemek adına da yoğun bir yıl bizleri bekliyor. 

10. hizmet yılını kutlayacağımız 2018 yılında yapmayı planladığımız 200 Milyon TL’yi aşkın yatırım ile tüketicilerimize kaliteli ve kesintisiz elektrik dağıtımı sağlamak ve tüketici memnuniyetini 2017 yılında yakaladığımız başarının daha da üstüne çıkartmak adına her geçen gün yenilikçi hizmetler vermeye devam edeceğiz.

Akdeniz Elektrik Dağıtım A.Ş. Genel Müdürü Bahadır Müdüroğlu

Türkiye genelinde elektrik dağıtım sektörünün 2017 yılında hizmet kalitesi anlamında başarılı bir dönem geçirdiğine inanıyorum. Yapılan yatırımlarla elektrik dağıtım hizmetinde kalite her geçen gün daha da yükseliyor.  2017 yılında hizmet verdiğimiz Antalya, Burdur ve Isparta’da toplam elektrik tüketimi yüzde 7.2 gibi bir oranla Türkiye ortalamasının üzerinde arttı.  Yıl içinde 196 milyon liralık yatırım yapan şirketimiz artan talebi sorunsuz bir şekilde karşıladı. 2016’ya göre arıza sayıları yüzde 29 oranında gerilerken, 2012-2017 arasında arıza sayısındaki düşüş yüzde 68’lere ulaştı. 2017 genelinde kırsal elektrik şebekelerinin yenilenmesi ve kapasitelerinin artırılması yatırımlarda önemli bir pay aldı. Yine turizmin başkenti Antalya başta olmak üzere tüm hizmet bölgemizde daha aydınlık sokaklar için yoğun bir çalışma dönemi içinde bulunduk. Tüm armatürleri kontrol ederek bakımlarını tamamladık. 7 binin üzerinde yeni aydınlatma direği ve 18 binin üzerinde yeni armatör yatırımı gerçekleştirdik. Teknoloji ve Ar-Ge’ye büyük önem veren şirketimiz bu alandaki başarısını aldığı ödüllerle de ortaya koyuyor. Başarı ile uygulamaya geçtiğimiz EBS Projesi ile ‘Enerji Sektörü Dijital Dönüşüm Ödülü’nün sahibi olduk. Yine yüzde 100 yerli imkanlarla geliştirdiğimiz ‘Smart Seal-Akıllı Elektronik Mühür Sistemi’, Ar-Ge Başarı Ödülü’ne layık görüldü.

Elektrik enerjisinin insan hayatının temel taşlarından biri olduğu bilinciyle müşteri memnuniyetini artırmaya ve hizmet kalitesinden ödün vermeden çalışmaya devam edeceğiz. 2018 yılında bölgemize 210 milyon liralık yatırım yapmayı planlıyoruz. 2017’de olduğu gibi bu yıl da kırsal şebekelerin yenilenmesi ve kapasitelerinin artırılması önceliklerimiz arasında yer alacak. Aydınlatma hem güvenli bir şehrin hem de kaliteli elektrik dağıtım hizmetinin temellerinden birini oluşturuyor. Bu sebeple, enerjinin sürekliliğini sağlamak üzere sokak aydınlatmalarına yönelik planlı bakım, onarım ve yatırım çalışmalarımıza bu yıl da devam edeceğiz. Bu yıl uzaktan okuma yöntemimiz olan OSOS sistemine bağlı arıza tespit programı sayesinde aydınlatma ile ilgili sorunları uzaktan tespit edip, ihbar gelmesini beklemeden arızaya anında müdahale edebileceğiz. Buna ek olarak OSOS sistemimiz ve uzaktan erişimle aldığımız bilgileri tüm operasyonlarımızda kullanmak bu yılki öncelikli hedeflerimiz arasında. Elektrik dağıtım şirketleri açısından teknolojinin öneminin farkındayız. Bu nedenle her zaman olduğu gibi 2018’de de inovasyon ve Ar-Ge çalışmalarımızla sektöre öncülük edeceğimize inanıyorum.

AKEDAŞ Genel Müdürü Mustafa Yılmaz

Ülkemizdeki ekonomik büyüme rakamlarının yükselmesi enerji isteminin dolayısıyla elektrik talebinin artmasına sebep olmaktadır. Yapılan değerlendirmelere bakıldığında, endüstri ve ticaretin geliştiği ülkemizde, gelirin ve yaşam standartlarının artmasına bağlı olarak, kesintisiz enerji ve aydınlatma talebini, aynı zamanda kaliteli hizmet gereksinimini de arttırmıştır. Bu durum elektrik dağıtım sektöründe inovatif iyileşmelerin devam etmesi için gereken eylemlerin zorunluluğunu beraberinde getirmiştir. Elektrik dağıtım hizmetinin kesintisiz kaliteli ve sürdürülebilir şekilde yapılabilmesi için sistem güçlendirme ve geliştirme faaliyetleri teknoloji temeline dayandırılarak verimli yatırım ortamları sayesinde hızla devam etmektedir.

Özellikle kamuya hizmet veren sektörlerde sürekli iyileşmenin şart olduğu günümüzde ETKB, EPDK gibi kurumların da desteği ve izlenen politikalar sayesinde elektrik dağıtım sektöründe de kaliteli hizmet anlayışı her geçen gün gelişmekte ve iyileşmektedir. Bu amaçla denetleme kurumlarının da çizdiği politika, yasal düzenlemeler, yapılandırılan mevzuatlar, yeni alanlarda geliştirilen teşvikler uygun yatırım ve gelişim ortamı sayesinde istihdam, ulaşılabilirlik, iş güvenliği, AR-GE, şebeke bakım faaliyetleri gibi konularda 2017 senesinde elektrik dağıtım sektöründe uzun yol kat edilmiştir. Bu gelişmeler uzun soluklu araştırmalar yapılarak geçmişteki elektrik dağıtım sektörü eksiklikleri göz önünde bulundurularak gerçekleştirilmiş, kalıcılığı sağlamak adına yoğun çalışmalar neticesinde sağlam temellere oturtulmaya çalışılmaktadır.

Tüketici memnuniyetini en üst düzeye çıkarma amacıyla da elektrik dağıtım sektörü mensupları adımlarını stratejik planlamalarla atmaktadır. Bu anlamda 2017 yılında yatırımlar eksiksiz olarak en hızlı şekilde tamamlanmış, ulaşılabilir olmak için çağrı merkezi yatırımları arttırılmış, veri ve bilgi toplama sistemleri, veri tabanları, izleme ve raporlama sistemleri geliştirilmiş, kurum bünyelerinde sistematik işleyen amaca hizmet eden çalışmalar yapılmıştır.

2017 yılını Şirketimiz özelinde düşünecek olursak 2016 yılına benzer şekilde büyük oranda yatırım gerçekleştirdiğimiz bir yıl olarak nitelendirmek mümkündür. AKEDAŞ Elektrik Dağıtım A.Ş. olarak geçmişle kıyasladığımızda, 2017 yılını geride bıraktığımız yıllara göre yatırım yılı olarak nitelendirmek mümkündür. Bu hususta, bilindiği üzere Dağıtım Şirketlerinin yatırım bütçeleri Şirketlerin yatırım gereksinimleri doğrultusunda oluşturulan raporlar dikkate alınarak EPDK tarafından belirlenmektedir. Şirketimiz 2017 yılında onaylı yatırım planında yer alan yıllık yatırım tutarının %175’i oranında yatırım gerçekleştirmiştir.  Bunda özellikle şebeke yatırımlarının ağırlığı oldukça fazladır. Şirketimiz 2017 yılında AR-GE faaliyetleri konusunda da yenilikçi ve inovatif atılımlar gerçekleştirmiştir. Öncelikle şirket içerisinde AR-GE farkındalığının oluşması adına geniş çaplı çalışmalar yapılmış, kaynakların en verimli şekilde kullanılması açısından farkındalık oluşturulmuştur. Bu süreç sonucunda AR-GE faaliyetlerinde de kayda değer oranda gelişme yaşanmıştır. 2017 yılı temmuz döneminde EPDK’ya yapılan 6 adet AR-GE projesinden 3 adeti kabul edilmiştir. Ayrıca AB projeleri kapsamında ülkemizden şirketimizin ve 4 Avrupa ülkesinden firma/kurum/kuruluşun proje ortağı olduğu TÜBİTAK destekli proje başvurusu da yapılmıştır. 2016 temmuz döneminde kabul edilen 2 adet proje ile birlikte Şirketimizin toplamda 5 adet AR-GE projesi bulunmaktadır. 2018 yılında da AR-GE faaliyetleri kapsamında önceki yıllarda yapılan proje çalışmaları daha da ilerletilerek hem şirketimize hem de sektöre ciddi faydalar sağlayacak projeler geliştirilmeye çalışılmaktadır.

2017 yılı yenilenebilir enerji yatırımları yönünden bölgemiz ve ülkemiz açısından hükümet politikaları ve desteği neticesinde sürdürülebilir atılımların olduğu bir sene olmuştur. Özellikle dağıtım sistemine gömülü olarak faaliyet gösteren lisanssız üretim santrallerin tarife uygulamalarının da etkisiyle büyük bir gayret ile yatırımlarını yıl sonuna kadar tamamlamaya çalışmışlardır ve bu konuda önceki yıllara göre de büyük oranda başarı sağlanmıştır. Şirketimiz bölgesinde 2016 yılında sadece 51 adet ve 38,3 MW Kurulu gücünde lisanssız üretim santrali devreye girmişken 2017 yılında 193 adet ve 159,6 MW kurulu gücünde devreye girerek 2016 yılına göre kurulu güç bazında %317 artış göstermiştir. Bölgemizdeki lisanssız kapsamda faaliyet gösteren yenilenebilir enerji kaynağına dayalı santrallerin tamamına yakını güneş enerjisine dayalı santrallerdir. 2018 yılında kurulacak santrallerin sayısının 2017’ye nazaran daha az olması beklenmekle birlikte 10 kw ile sınırlandırılan çatı ve cephe tipi GES uygulamalarının artacağı öngörülmektedir.

Şirketimiz Bilgi Teknolojileri alanında, SAP firmasının ERP, CRM ve IS-U yazılımları, Siemens’in SCADA yazılımı, CBS(Coğrafi Bilgi Sistemi) ve OSOS(Otomatik Sayaç Okuma Sistemi) yazılımları başta olmak üzere birçok alanda teknolojik yatırım gerçekleştirmiştir. Mevcut sistemlerimize yeni modüller ve süreçler eklenerek yazılım altyapımız sürekli geliştirilmektedir. Memnuniyeti artırmak amacıyla planlı kesintilerde tüketicilerimizin SMS ile bilgilendirilmesi, arıza ekiplerinin kesinti bilgilerini sahadan merkeze anında iletebilmesi için geliştirilmiş tablet uygulamaları gibi birçok otomasyon bu yıl içinde Şirketimizde kullanılmaya başlanmıştır.

Siemens’in SCADA yazılımımız 96 adet dağıtım merkezinde başarıyla kullanılmaktadır. OMS ve DMS modüllerinin testleri ve entegrasyonları tamamlanarak canlıya alma süreci devam etmektedir. SCADA için söz konusu dağıtım merkezleri sayısını arttırarak elektrik kesintilerine daha hızlı müdahale edilmesi planlanmaktadır. Dağıtım bölgemizde yer alan üretim santrallerinin de SCADA yazılımımıza dahil edilmesine yönelik çalışmalarımız devam etmektedir.

2018 senesinde çevreye duyarlı, sürdürülebilir, tüketici memnuniyetini en üst düzeye çıkarma hedefiyle çalışmalarımıza devam etmeyi planlıyoruz.

2018 yılı için büyük ilerlemelerimizden biri olarak gördüğümüz Arıza Onarım Bakım servisini şirket bünyemize alma çalışmalarımıza başladık. Kahramanmaraş ve Adıyaman’da AOB hizmetini yüklenici firmadan almak yerine kendi bünyemizde istihdam etmeye Kahramanmaraş merkez ve ilçelerinde 154 kişiyi şirket bünyesine alarak başladık. Hizmet bölgemizin tamamında AOB hizmetini AKEDAŞ Elektrik Dağıtım çalışanlarıyla gerçekleştirme hedefi doğrultusunda yolumuza devam ediyoruz.

2018’de en doğru tercihlerle, ihtiyaca yönelik bölgelere öncelik vererek yatırımlarımızı sürdürdüğümüz, yenilikçi inovatif projeler geliştirme ve uygulama çalışmalarımıza devam ettiğimiz bir yıl hedefliyoruz. Gelişen teknoloji olanaklarını en iyi şekilde kullanarak, SAP ile tam uyumlu iş süreçlerinin sağlanması adına verimlilik ve tüketici memnuniyeti temelli çalışmamalarımız artarak devam edecektir. Özellikle saha tarafında otomasyonumuzu ve memnuniyeti artıracak yeni yatırımlar planlıyoruz. Saha tarafında arıza yerinin daha hızlı tespiti ve daha hızlı çözümü için teknolojik altyapıya sahip ürünler geliştirme adına çalışmalarımızı devam ettirme hedefi taşımaktayız. Tüketicilerin daha hızlı bilgi almalarını sağlayacak, online hizmetler alanında da yeni ve öncü projeler planlıyoruz.

İSG alanında yaptığımız çalışmaları yapılabilecek en iyi yatırım olarak görüyor, bu alanda üzerimize düşen sorumluluğun bilinciyle hareket ediyoruz. 2018 yılı ve sonrasında iş kazası yaşanmayacak zamanlar temenni ediyoruz.

2017 yılı enerji sektörü açısından dışa bağımlılığın azaltılması hedeflenen ve bu alanda çok başarılı sonuçlar elde edilen bir yıl olarak geçti. Bu durum elektrik dağıtım sektörüne de olumlu olarak yansıdı bu gelişmelerin devam etmesi beklentisiyle varlıklarımızı en etkin ve verimli şekilde işleyeceğimiz bir yıl hedefliyoruz.

2017’nin Başlıca Elektrik Trendleri

Aylık verilerin değerlendirmesi sonucunda 2017’de OECD net elektrik üretimi 2016’ya göre %0,8 oranında artış gösterdi. Jeotermal, güneş, rüzgar ve diğer yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretiminde %16,7 oranında ciddi bir artış kaydedilirken, hidroda da %0,5’lik marjinal artış gözlendi. Yanıcı yakıtların ve nükleerin oranı sırasıyla %1 ve %0,8 azaldı.

Kaynak Bazında Toplam OECD Elektrik Üretimi

OECD’de yanmaz yenilenebilir kaynaklar toplam üretimin %23,7’sini oluşturdu, 2016’da bu oran %22,4’tü. Yanıcı yakıtlarda elektrik üretiminin payı (yanıcı yenilenebilir kaynaklar da dahil) 1 puan düşerek %58,7’ye geriledi, geri kalanı nükleerden oluştu.

OECD’de Üretimin Kaynak Bazında Kırılımı

Kaynak: IEA

Dünyanın En Güçlü Rüzgar Türbini İskoçya Açıklarına Yerleştirildi

Dünyanın en güçlü rüzgar türbini, ABD Başkanı Donald Trump'ın itirazına rağmen İskoçya açıklarındaki Aberdeen Koyu’na başarılı bir şekilde yerleştirilerek, rekorlara imza atan Avrupa Kıyı Rüzgarı Kurulum Merkezi (EOWDC) bünyesinde bir ilke daha imza atılmış oldu.

Rüzgar türbinini "çirkin" olarak niteleyen ve İskoçya'da sahibi olduğu golf sahasının manzarasını bozacağını söyleyen Trump, ABD Başkanı olmadan önce türbininin kurulmaması için açtığı davayı kaybetmişti.

İskoçya'nın kuzeydoğusundaki Aberdeen kentinin açıklarına yerleştirilen türbin 191 metre yüksekliğinde. 80 metre uzunluğundaki kanatların tek bir dönüşüyle İngiltere'deki ortalama bir evin bir günlük elektrik ihtiyacını karşılayacağı belirtiliyor.

İskoçya'da Vattenfall firması tarafından açık denize kurulan türbin, 11 rüzgar türbininden oluşan yüzer santralin ilki. 8,8 megawatt’lık kapasiteye sahip olan rüzgar türbini, bu yönüyle dünyada kıyı rüzgarı endüstrisinde bugüne kadar ticari olarak kurulmuş olan en büyük rüzgar santrali olma özelliği taşıyor.

Proje tamamlandığında bu rüzgar türbini santralinin, Aberdeen'in enerji ihtiyacının yüzde 70'ini karşılaması ve yenilenebilir enerji sayesinde yıllık 134 bin tonluk karbondioksit salınımını önlemesi bekleniyor.

Kaynak: Business Green

Amerika Küresel Enerji Depolama Gelişimine Liderlik Ediyor, Çin ise Takipte

Enerji depolama mevcut durumda tüm dünyaya heterojen bir şekilde yayılmış vaziyette.

Birleşik Devletler ve Avustralya, çok sayıda mega projenin hayata geçirilmesi ve depolama yatırımlarını ödüllendiren piyasa dinamikleri ile 2017’de başı çeken ülkeler oldu. Almanya ve Avustralya, Birleşik Devletler’de henüz ciddi bir boyuta ulaşmamış olan mesken depolama segmentinde ilerlemiş durumdalar.

Çin kuruluma henüz yeni başlıyor, ancak önümüzdeki beş yılda bu alanda tüm rakiplerini geride bırakabilecek gibi görünüyor.

Bu piyasaların çoğu, pilot aşamalarını yeni geçebilmiş ve depolama için kar elde edebilecek seviyede çok az sayıda kullanım örneği sunan piyasalar. Önümüzdeki yıllarda hızla değişmesini bekleyebilirsiniz. Bu arada, küresel enerji depolama pazarı hakkında bilmeniz gerekenlerden birkaçını aşağıda görebilirsiniz.

Bu, aslında neyi hesapladığınıza bağlı olarak değişebilir.

Güç kapasitesi için, Avustralya’nın 2017 yılındaki 246 megavatlık kurulumu ABD’yi ve diğer tüm ülkeleri geride bırakıyor. Bunda Tesla’nın rekor kıran Hornsdale projesi, tek seferde 100 megavatlık kapasite sağlayarak çok önemli bir rol oynuyor.

Bunun yanı sıra enerji kapasitesine dayanarak, geçen yıl ABD 431 megavat-saatlik kurulumu ile listenin başında kalmaya devam etti. Bu metriğe göre Avustralya ikinci gelirken, onu Almanya, Çin ve Japonya takip etti.

İngiltere, Kanada, Güney Kore ve Hindistan, şimdiye kadarki kurulumları göz önüne alındığında enerji depolama ligindeki diğer ülkeler arasında yer alıyor. Depolama endüstrisi açık bir şekilde uluslararası bir yapıya kavuştu, ancak dünyanın birçok ülkesinde ihmal edilebilir bir mevcudiyetle birkaç pazarla sınırlı kalıyor.

GTM Research Enerji Depolama Direktörü Ravi Manghani konula ilgili olarak şunları söylüyor: “Amerikan şirketleri ve laboratuvarları şebeke depolama sistemi geliştirmesinde öncü rol oynuyor, bu yüzden oradaki erken kurulumların diğer yerleri geride bırakması anlamlı geliyor. Ancak çalışan yüksek miktarlarda batarya elde etmenin anahtarı yenilikçi piyasa tasarımından geçiyor.”

“Maliyetler düşse bile, depolama bir teknoloji olarak pazarlarda yer almak için doğru sinyallere sahip değilse, benimsenmediğini göreceksiniz. ABD, sektöre katılacak doğru iş modeli sinyallerini vermek için doğru politika ve piyasa mekanizmaları belirleme konusunda önde yer alıyor.”

Rapora göre ABD, 2022’ye kadar batarya kurulumundaki hakimiyetini koruyacak, ancak Çin ve Japonya, Avustralya ve Almanya'nın yerini alacak.

Manghani, Çin’in bu zamana dek enerji depolamada daha hızlı bir gelişme yaşayamamış olmasının şaşırtıcı olduğunu, çünkü bu konuda Pazar lideri olmak için elinde tüm gerekli dinamikleri bulundurduğunu belirtiyor.

Çin, devasa bir pil artışı sağlamak için gereken tedarik zincirine sahip durumda. Ülke pil üretimine hükmediyor, bununla birlikte bunların çoğu, tüketici elektroniği için tasarlanan kurşun-asit veya lityum-iyon biçiminde geliyor, bu da şebeke depolama uygulamalarından farklı bir form faktörü kullanıyor.

Kaynak: Greentech Media

2025’e Kadar 108 Milyon Akıllı Şehir Işığı

Küresel IoT araştırma firması ON World tarafından yayınlanan bir rapora göre, akıllı aydınlatma akıllı şehirlerin temeli haline geldi.

Akıllı şehir aydınlatma pazarını ağ sistemleri, yazılım platformları, eklenti cihazları ve hizmetleri ile hedefleyen aydınlatma, elektrik / enerji, BT ve telekom endüstrilerinden 100'ün üzerinde şirket var.

Akıllı şehir platformları, Verizon ve Itron'unki gibi birleşme ve devralmalar ile multi-milyar dolarlık bir yatırım fırsatı haline geldi.

Akıllı aydınlatma kablosuz teknolojilerindeki rekabet ortamı gelişmeye devam ediyor.

Kablosuz ağ sistemleri, Florida Power & Light'ın Silver Spring Networks'ün akıllı aydınlatma platformunu kullanarak tamamladığı 500.000 akıllı sokak lambası kurulumu gibi en büyük kurulumlarda kullanılıyor.

ON World’ün, dünya genelindeki yüzlerce akıllı açık hava aydınlatma projesi analizine göre kurulu akıllı sokak aydınlatma ünitelerinin yarısından çoğu Telekom sektöründen firmalar tarafından yapılmış durumda. Onları gelişmiş sayaç altyapısı sağlayıcıları ve aydınlatma üreticileri takip ediyor.

Yıllarca İngiltere’nin gerisinde kaldıktan sonra ABD 2017’de toplam kurulu ünite bazında (sokak lambaları ve diğer akıllı açık hava aydınlatma türleri dahil) en büyük coğrafi pazar oldu.

2025 yılında, dünya genelinde yaklaşık yarım milyar açık hava lambası kullanımda olacak. En agresif açıyla bakıldığında, bunların 4’te 1’i kontrol sistemine sahip olacak ve o zamana kadar sayısı 108 milyona ulaşacak.

Sokak lambaları çoğunluğu oluşturacak, ancak okul kampüsleri, araba galerileri, kapalı otoparklar, alışveriş merkezleri ve alan ışıklandırmasının diğer formları daha hızlı kurulum döngüsüne sahip olacak.

ON World Araştırma Direktörü Mareca Hatler: “Hızlı yatırım geri dönüşü ve operasyonel faydalar sunmasından mütevellit, günümüzde büyük şehirlerden akıllı aydınlatma sistemi üzerine düşünmeyenlerin sayısı oldukça az. Benimsemeyi hızlandıran etkenler arasında LED ışıklandırmaya hızlı geçiş, düşük maliyetli, düşük güçte kablosuz sensör ağı teknolojileri ve olgunlaşan bulut IoT taslakları bulunuyor.”

Kaynak: Metering & Smart Energy

MAKALE

Küresel Enerji Depolama: 2017 Değerlendirme ve 2018 – 2022 Görünüm Raporu

2017, çok sayıda piyasa biçimlendirici politika gelişmeleri, ilginç iş modellerinin hayata geçirilmesi ve şirket birleşme ve satın alma faaliyeti nedeniyle, enerji depolama için en heyecan verici yıllardan biriydi.

GTM Research tarafından hazırlanan bu rapor, 2017 yılında küresel enerji depolama piyasalarında yaşanan değişimlerin genel bir değerlendirmesi ve 2018 – 2022 arası dönem için bir görünüm niteliğindedir.

Raporda yer alan başlıca konular:

  • Piyasa özelindeki kilit gelişmeler
  • Küresel enerji depolama görünümü
  • Enerji depolama hizmeti genel değerlendirmesi

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

Dünyanın Enerji Gündemi

  • AB emisyon piyasasında reform yapılmasaydı, 2020 ve 2030’da fiyatlar 9€ ve 13€/ton CO2 olacaktı. Şimdi 25 ve 38 €/ton bekleniyor. Bunun sonucunda 2030’da 2005’e göre %50’ye yakın emisyon düşüşü olabilir. Fakat simülasyon sonucu MSR’nin etkisi sınırlı olabilir.
  • Entsoe ve Entsog çalışmasının ekinde AB ve komşu ülkelerin hem elektrik, hem kurulu güç talepleri var. Gaz talepleri için sadece AB ülkeleri var. Raporun sonunda tüm ülkeler için alt senaryolar bazında marjinal fiyatlar da bulunmakta.
  • ABD’de 800,000 güneş kurulumunu inceleyen araştırmada, güneş paneli takan hane gelirlerinin medyan gelirin 32000$/yıl daha üzerinde olan haneler olduğu görüldü. 2010’da 100000$’dı, 2016’da 87000$’a düştü.
  • Kuzey Amerika elektrik güvenilirliği şirketi (NERC) “GridEx” siber güvenlik tatbikatına 450 kurumdan 6500 kişi katıldı. Ama kimse sorun esnasında malzeme-ürün satıcılarını (vendor) aramayı akıl edemedi. Daha çok güvenlik kuruluşları aranmış.
  • Almanya’da E.On CEOsu Teyssen, hükümetin çok fazla kömüre odaklandığını, sürdürülebilir karbon fiyatının daha önemli olduğunu söyledi. Alman ekonomi bakanı ise Avrupa’da piller için bir Airbus benzeri yapıyı önerdi. Saxony eyalet başkanı ise linyit çıkışı için 20 yıl var dedi.

Kaynak: http://barissanli.com/eak/2018/04/16/