Bakan Albayrak: "Enerjiyi Ürettik, Sırada Depolama Var"

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, enerji alanında da ‘milli enerji’ hedefiyle hareket ettiklerini belirterek, hedefin enerji ihraç ülke haline gelmek olduğunu söyledi. Yenikapı’da bulunan Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi’nde 2 Mayıs’ta başlayan İstanbul Gençlik Festivali’ne katılan Albayrak, kendi hayatı ve tecrübeleri ile tarihten örnekler vererek bir konuşma yaptı. Albayrak, dün, bugün ve geleceği birlikte anlamanın ve fikir sahibi olarak geleceği inşa etmenin önemine dikkat çekti. Albayrak “Bugünü doğru okursak geleceği öyle planlarız. Geleceği en iyi gençlerin okuduğuna inanıyorum” dedi.

“Dünya çok büyük bir kırılmanın eşiğinde” diyen Albayrak konuşmasında Türkiye’nin enerjideki hedeflerinden de bahsetti. Türkiye’nin her yıl ortalama 55 milyar dolarlık enerji ve maden ithalatını azaltmak için yerli enerjinin çok önemli olduğunu anlatan Albayrak bu alanda son 2.5 yılda çok önemli tohumlar ektiklerini söyledi. Albayrak, “2023’e kadar Türkiye’yi başka bir ülke yapacak olan hedefler bunlar. Bir de bakmışsınız 10 sene sonra Türkiye enerji ithal eden değil ihraç eden bir ülke olmuş. Bunun stratejik adımlarını tek tek döşemek zorundayız. Bizden sonra da birileri bayrağı devralacak ama hepimizi çatı olarak birleştiren bir idealimiz var. Ben bu görevi bıraktığım güne kadar -ki 24 Haziran’da belki bitecek- bilemeyiz ama bu hedefleri gerçekleştireceğiz” diye konuştu. Öte yandan, ilim sahibi olurken aynı zamanda tevazu sahibi de olmak gerektiğinin altını çizen Albayrak, Nobel ödüllü Türk bilim insanı Aziz Sancar’ı bu noktada örnek gösterdi.

Konuşmasından önce gösteri alanını dolaşan Albayrak, üniversiteler ve çeşitli kurumların stantlarından bilgi aldı, ziyaretçilerle bol bol hatıra fotoğrafı çektirdi. Daha sonra Enerji Vadisi’nde uygulama ve simülasyonları inceleyen Bakan Albayrak ve oğlu Ahmet Akif’in bilek güreşi renkli anlara sahne oldu. Bisiklet pedalı çevirerek elektrik enerjisi elde etmek için de oğlu ile kıyasıya yarışan Bakan Albayrak, yarışı oğluna kıl payı kaptırınca “Enerjiyi ürettik, artık sırada depolama var” dedi.

Kaynak: Haberler

İnsan Davranışlarını Anlamak

Harvard Business Review’ın Mayıs sayısındaki Liderlik köşesinde yer alan “Davranış Geliştirmede Nörobilimin Önemi ve Liderlik Gelişimine Katkısı” makalesinde ilgimi çeken bazı noktaları sizelerle paylaşmak isterim.

Makalede bahsedildiğine göre Nörobilim, genel kanının aksine yeni bir bilim dalı değil, hatta tıp tarihi kadar eski bir tarihi var. Nörobilim temelde beynin yapısı ve çalışma prensipleri ile ilgileniyor, sinir sistemi ile davranışlar arasındaki ilişkiyi inceliyor.

Nöroloji insan davranışlarını, nöron adı verilen sinir hücreleri içinde gerçekleşen elektro-kimyasal reaksiyonlarla ve nöronların birbiriyle haberleşmesiyle açıklıyor. Nöronlar arasındaki bilgi, taşıyıcı nöronlar tarafından aktarılıyor ve bu taşıyıcı nöronların fonksiyonlarının her insanda farklılık göstermesi, her insanın davranışlarının ve kişiliklerinin farklı olmasına neden oluyor. Yani bizi birbirimizden farklılaştıran temel etken, taşıyıcı nöronlarımızın farklılığı.

Nöronlarımızın çalışma prensibine bakıldığında, nöronların gelen bilgiye ne tür tepki vereceğine tehdit ve ödül olarak adlandırılabilecek bir mekanizma ile karar verdikleri görülüyor. İçerisinde elektrik potansiyeli barındıran nöronlarda tehdit (-), ödül (+) ile gösteriliyor.

Nöronlar, kendilerine ulaşan veriyi değerlendirirken basit bir algoritma kullanıyor. Nöron, gelen bilgili tehdit olarak algılarsa farklı, ödül olarak algılarsa farklı reaksiyon gösteriyor. Bunun sonucunda ise kaslarımıza hareket komutu gidiyor ve davranışımız oluşmuş oluyor.

Nöronlar arasındaki daha önce bahsettiğimiz taşıyıcıların bazıları uyarıcı, bazıları ise inhibe edici görev taşıyor. Uyarıcı taşıyıcılar:

Serotonin: Ruh halini etkileyen bir taşıyıcı. Düşüklüğünde depresyon, obsesif kompulsif bozukluk, anksiyete bozukluğu, panik ve hatta aşırı asabiyet ortaya çıkabiliyor. Serotonin eksikliğinin depresyonda önemli bir rol oynadığı genel olarak kabul edilse de, yaşayan bir beyinde serotonin düzeyini ölçmek mümkün olamıyor.

Asetilkolin: Sinir sisteminden gelen bir uyarının sinirden kaslara doğru taşınmasını sağlıyor. Gerekli uyarıyı yaptıktan sonra kolinesteraz denen bir fermentle yok edilerek etkisini kaybediyor. Beyinde oluşan asetilkolin eksikliği Alzheimer hastalığına neden oluyor. Bu nedenle hafıza ve anıların unutulmaması açısından beyinde önemi büyük.

Noradlenalin: Böbreküstü bezi tarafından salgılanan adrenalin ile birlikte strese yanıt olarak görev yapıyor. Bu özellik de noradrenalini hormon sınıfına sokuyor. Adrenalin ile birlikte vücudumuzun otonom sinir sistemini çalıştıran madde olan noradlenalini çeşitli durumlarda kullanılarak vücudun korunması sağlanıyor.

İnhibitör Taşıyıcılar:

Dopamin: Dopamin genellikle serotonin gibi “mutluluk hormonu” olarak anılıyor. Beynin birkaç bölgesinden salgılanabilen dopamin duygularımızı, hareketlerimizi, haz hissini ve acıyı etkileyen bir kimyasal olan dopaminin seviyesi düştüğünde zihinsel fonksiyonlarda sorunlar oluşuyor. Yine dopamin seviyesi çok yükseldiğinde de birtakım anormallikler ortaya çıkabiliyor.

Gaba: Beyindeki ana engelleyici nörotransmitterdir, yani nöronlar arasındaki iletişimi yavaşlatır ve beynin aktifliğini azaltır. GABA’ya cevap olarak; hafıza oluşumu ve sosyal engelleme oluşturan çeşitli beyin bölgelerinin çalışması yavaşlar. Alkol alan insanların, alkol etkisi geçtiğinde yaptıklarını hatırlamaması ve alkollüyken hiç tanımadığı insanlarla çok fazla yakınlaşmasının sebebi bundandır.

İş ve Sosyal Yaşamımızda “Tehdit” ve “Ödül”

David Rock tarafından geliştirilen SCARF modeline göre nöronlarımız için tehdit veya ödül kaynağı olabilecek unsurlar: “statü, belirsizlik, otonomi, ilişki ve adil olma”

Statü: İnsanlar sürekli olarak kendimizi çevremizdeki insanlarla kıyaslıyor. Bu kıyaslama sonucunda kendi statümüzün onlardan yüksek mi düşük mü olduğuna göre nöronlarımız bunu ödül veya tehdit olarak algılıyor. Davranışlarına ve reaksiyonlarına da bunun sonucunda karar veriyor.

Belirsizlik: Bilinmeyen ya da belirsiz bir durumla karşılaştığında beynimiz alarm veriyor, çünkü insan beyni belirsizliği kesinlikle sevmiyor. Belirsizlik durumları, beynimizin kullandığı enerji miktarını arttırıyor. Değişim süreçleri, içinde barındırdığı belirsizlikten dolayı beynimiz tarafından tehdit olarak algılanır, bu yüzden de sancılı dönemler olarak ifade edilir.

Otonomi: İnsanların kendilerini ilgilendiren konularla ilgili olarak birden fazla seçeneğe sahip olabilme ve bu seçenekler arasında karar verebilme konforunun bulunması durumudur. Seçenekler arttırkça nöronlarımızın bunu ödül olarak değerlendirme ve ona göre tepki verme ihtimali de artar.

İlişki: Bir kişinin iyi ya da kötü olduğuna ve bir grubun içinde mi dışında mı olduğumuza karar verme durumudur. Bu karar beyin fonksiyonlarını ve sonraki davranışları da etkiler. İlişki kavramı güven kavramıyla yakından ilişkilidir.

Adil Olma: Bir insanın karşısındaki tarafından adil davranılması durumu beyin için ödül niteliğindedir. Tam tersi durumlarda ise bu durum tehdit olarak algılanır ve öfke gibi olumsuz reaksiyonlara sebep olur. Hatta adil olmayan tehditler sonucunda kin ve nefrete varan şiddetli duygular ortaya çıkabilir.

Nörobilimin Organizasyonel Davranışlara ve Liderlik Gelişimine Katkısı

Nöronların çalışma biçimlerine dair araştırmaların bulguları, davranışlarımıza nasıl karar verdiğimiz ve hareketlerimizi nasıl belirlediğimiz konusunda bilgiler veriyor. Örneğin çalışanların motivasyonunun arttırılması gibi konulara verilecek cevaplar nörobilim ile bağlantılı durumda. Liderlik ile ilgili konularda da nörobilim birçok fırsat sunuyor. Hatta bu alandaki bulgular “nöro liderlik” adında ayrı bir alt başlıkta toplanacak kadar fazla. Nöro liderliğin odaklandığı dört ana konu ise; problem çözme ve karar verme yeteneği, duyguları düzenleme yeteneği, birlikte çalışabilme yeteneği ve değişimi sağlayabilme yeteneği.

Unutmamak gerekir ki gerçek liderler hem çok güçlü iş ilişkilerine, hem de  kişilerarası ilişki kurabilme yeteneğine sahip olmalı. Bu alandaki uzmanlar liderlere, ekiplerindekilerle karşılıklı güven oluşturmaları konusunda uyarılar yaparak ikna kabiliyetlerini arttırmalarını sağlamaya çalışıyorlar.

Nörobilim sayesinde artık bir kişinin bulunduğu ortama ne derece uyum sağlayabildiği, çevresindekilerle ne kadar iyi bağlantı kurabildiği gibi konular anketler yerine beyin testleriyle objektif olarak ölçülebiliyor. Nörobilim teknolojileri geliştikçe doğru insanın doğru işte konumlandırılması, çalışanların gelişim alanlarının belirlenmesi gibi alanlarda yöneticiler daha doğru karar alabilecek, daha sistematik bir liderlik gelişimi tecrübe edebilecekler. Liderlik gelişimi konusu tüm bu sebeplerden dolayı nörobilim sayesinde yeni uygulamalar ve yöntemler geliştirilebilecek bir alandır.

Derleyen: Necla Seyhan Maç

ADM ve GDZ Elektrik Dağıtım IEEE Grubunu Ağırladı

İzmir Yaşar Üniversitesi IEEE Mühendislik Topluluğu öğrencileri teknik gezi kapsamında ADM ve GDZ Elektrik Dağıtım’ı ziyaret etti.

Aydın, Denizli, Muğla, İzmir ve Manisa illerinde elektrik dağıtım hizmeti veren ADM ve GDZ Elektrik Dağıtım şirketleri, üniversitelerle yapmış olduğu işbirliklerine bir yenisini daha ekledi.

İzmir’de bulunan Yaşar Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümü öğrencilerini şirkette ağırlayan ADM ve GDZ Elektrik Dağıtım yetkilileri elektrik dağıtım sektörü hakkında öğrencileri bilgilendirdi. ADM-GDZ İcra Kurulu üyesi Serdar Marangoz’un sohbetiyle başlayan teknik gezi SCADA, CBS, OSOS ve Teknik Eğitim Merkezi ziyaretleriyle devam etti.

Uzman kadronun eşlik ettiği gezide öğrenciler elektrik dağıtım sistemleri hakkında bilgilendirilirken, eğitim sahasında yüksekte çalışma deneyimini de yaşadılar.

Oracle Enerji, son beş yıldır olduğu gibi bu sene de ICSG’de Ana Sponsor olarak yer aldı

6. Uluslararası İstanbul Akıllı Şebekeler ve Şehirler Kongre ve Fuarı (ICSG 2018) İstanbul Kongre Merkezinde 25-26 Nisan 2018 tarihlerinde gerçekleştirildi.

Enerji Sektöründe yaşanan değişimin tüm yönleri ile ele alındığı etkinlikte başta bu değişimi zorunlu kılan faktörler ve bu değişim için yol haritaları aktarıldı. Açılış konumaşlarında yer alan Oracle Enerji Birimi Başkan Yardımcısı Mike Ballard sunumunda değişimin kaçınılmaz olduğunu ve bu değişimi gerçekleştirmek için “dual innvovation-çift yönlü değişim” konseptini açıkladı. Enerji Şirketlerinin değişimi hem temel iş süreçlerinde hem de ileri işleri için hayata geçirmesi gerekliliğini belirten Ballard, bugün yapılan değişimler ile gelecekte oluşacak ihtiyaçların da göz önünde tutulması gerekliliğini ekledi.

Oracle Enerji Çözümleri Satış Direktörü Nadire Müge Gökcek’in açılışını yaptığı Oracle Hub ile bu yıl ilk defa enerji sektöründe çözüm ve uygulamalar geliştiren girişimciler ve start-up’lara Oracle standı içerisinde özel bir alanda çözümlerini aktarma fırsatı sağlandı. Oracle‘ın girişimci ve start-up’lara sağladığı geniş destek imkanlarının bu alanda uygulama geliştiren firmalar için de geçerli olduğunu belirtti.

“Blockchain’in Enerji Sektörüne muhtemel Etkilier” başlıklı panelde yer alan Oracle Satış Danışmanlığı direktörü Nuri Cömert, sunumunda Blockhain temel yapı taşlarından, enerji sektörüne olası etkilerinden ve sunulan çözümlerden bahsetti.  Oracle HUB içerisinde sektörde merak edilen önemli konular üzerine seanslar düzenlendi.”Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) kapsamında Veri Güvenliği” ve “Akıllı Şehirler ve IoT Uygulamaları” seansları ile katılımcılar bilgilendirildiler.

Oracle Enerji

Oracle Enerji, Oracle bünyesinde bulunan ve şebekelerde verimlilik, rekabet avantajı, iş performansında artış, düşük masraflı hizmet ve düşük sahip olma maliyeti sunmasına yardımcı olan esnek, inovatif yazılım uygulamaları sunan global bir iş birimidir.

Sunduğu çözümler ile elektrik, doğalgaz ve su şirketlerine sadece bugünün ihtiyaçları için değil ileride değişen koşullar için de kolaylık ve esneklik sağlayan uçtan uca yazılımlar ve çözümler sağlamaktadır.

Verimliliğiniz arttırın

Oracle Varlık Yönetim Sistemi (Oracle Asset Management), ile sadece bakım onarım değil planlamadan imhaya; inşa, önleyici bakım onarım ve varlık puan hesaplamaları ile birlikte enerji sektörüne özel, kapsamlı varlık yaşam döngüsü desteği sağlar. Bu yazılım ile satın alma sürecini ve envanterlerinizi de yönetebilirsiniz.  Oracle Saha Ekiplerinin Yönetimi ( Oracle Workforce Management), ile  doğru çalışanların doğru zamanda doğru işte olmasını sağlayarak, tüm iş döngüsünü optimize etmeye yönelik merkezi bir yazılımdır. Rutin ve karmaşık iş sürecini iyileştirerek, şirket içi çalışanları ve sözleşmeli ekipleri sorunsuz yöneterek ve arka ofis/saha ekip işbirliğini geliştirerek, gerçek zamanlı gün içi planlamayı kullanarak, maliyetli gecikmeler, iş tekrarı ve verimsiz kaynak ayırmanın önüne geçilir.

Kârlılığınızı Arttırın

Oracle Müşteri Yönetim ve Faturalama (Oracle Customer Care and Billing) çözümleri ile müşterinizi merkeze koyarak hem müşteri verilerinin yönetimi (CRM), hem de finansal verilerin yönetimi, ödemeler, alacaklar, faturalama, krediler ve tahsilatlar, müşteri self-servis gibi işlevleri gerçekleştirebilrisiniz. Sözleşme yönetimi ve sadakat programları gibi özelliklerini de bünyesinde barındıran yazılım, Müşterinizinn 360 derecelik bir görünümünü sunarak merkezi bir sistem bir için sağlam bir temel oluşturur.  Oracle Sayaç Verilerinin Yönetimi (Oracle Meter data Management) çözümleri, her tip, çeşit ve marka akıllı veya skalar sayaçlardan gelen verilerini tek bir platformdan yönebileceğiniz, elde ettiğiniz verileri otomatik VEE ( Doğrulama, Tahminleme ve Düzeltme) süreçlerini yürütebileceğiniz bir yazılımdır. İçerisinde bulundurduğu gömülü analitikleri ile gelişmiş raporlama va analiz imkanı sağlar.

Türkiye’de de yaygın olarak kullanılan Oracle Enerji çözümlerinin tümü için https://www.oracle.com/uk/industries/utilities/index.html sayfası ziyaret edilebilirsiniz.

Şirketlerimizin 2017 Değerlendirmesi Ve 2018 Öngörüleri

FIRAT Elektrik Dağıtım A.Ş. Genel Müdürü Önder Bağır

Elektrik dağıtım sektöründe, müşteri memnuniyeti sağlanmış ise o dağıtım şirketini başarılı sayabiliriz. Dağıtım şirketi her ne kadar faaliyetleri ile öne çıkıyor olsa da; başarısını belirleyen temel faktörün müşteri memnuniyeti olduğuna inanıyoruz. 2017 yılında da sektörümüzün odak noktası değişmemiş; hizmet kalitesinin yansıması olarak değerlendirilen müşteri memnuniyeti öne çıkmıştır. Şirketimiz de faaliyetlerini müşteri memnuniyetine endeksli planlamış, tüm paydaşları ile aktif iletişim halinde olmuştur. Bu bağlamda Fırat EDAŞ olarak hedef ve beklentileri karşılama noktasında verimli ve üretken bir yıl geçirdiğimizi düşünüyoruz.

Fırat EDAŞ olarak beklentilerin üzerinde hedefler belirleyerek yola çıkıyoruz. 2018 yılı için de hedeflerimizi bu temelde belirledik. Bu sayede çalışmalarımızı sürdürürken olması, yapılması gerekenlere değil, hedeflerimize odaklanıyoruz. Hedeflerimizi gerçekleştirdiğimiz noktada zaten beklentileri de karşılamış oluyoruz. 2018 yılının iş sağlığı ve güvenliği, müşteri memnuniyeti, hizmet kalitesi konularının yanı sıra iletişim anlamında da hedeflerimizi gerçekleştireceğimiz bir yıl olması için gayret gösteriyor olacağız.

GDZ Elektrik Dağıtım A.Ş. Genel Müdürü Metin Demirdağ

2017 yılı dağıtım sektörü açısından Ar-Ge projelerinin arttığı ve tüketicilere kolaylıkla beraber memnuniyet sağlayacak çalışmaların yoğunlukta olduğu bir yıl olarak geride kaldı. Sektörde, tüketici memnuniyet seviyelerinde gelinen noktalar ise tüm şirketlerin yeni arayışlar içerisine girmesine katkı sağladı.

2017 şirketimiz adına yatırımlar ve başarılı projeler yılıydı. 2013 yılında başladığımız yatırım atağına, her yıl artan bütçe ve kapasite ile yüzde 100 tüketici memnuniyeti hedefiyle devam ediyoruz. Ana faaliyetlerimizin yanında katma değer yaratan sosyal sorumluluk projelerine de imza atıyoruz. 3 yıldır sürdürdüğümüz Enerji Avcıları projemiz Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği’nin düzenlediği 9. Kurumsal Sosyal Sorumluluk Pazaryeri’nde İklim Eylemi dalında ödülüne layık görüldü. Elektrik dağıtım hizmeti sunarken, enerjinin verimli kullanılması adına üstlendiğimiz sorumluluğu ödülle taçlandırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. 2017 yılı Mayıs ayında gerçekleştirilen Sektör Toplantısı’nda alınan olumlu sonuçlar bizleri mutlu ederken yeni sorumluluklarımızı da beraberinde getirdi.

10. Sektör Toplantısında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Sayın Berat Albayrak’ın bizzat açıkladığı memnuniyet anketi sonuçlarında birçok maddede şirketimizin ilk 3 sırada yer alması sonrasında; 2018 hedeflerimizi büyüterek, her yeni gün sınırları yeniden çizerek tüketicilerimize en yüksek standartta hizmet sunmanın gayreti içerisindeyiz.

5. Hizmet yılını kutlayacağımız 2018’de gerçekleştireceğimiz yatırımlarla tüketici odaklı faaliyetlerimizi kaliteli ve sürdürülebilir kılmayı hedeflerken, Ar-Ge projelerimizle sektöre ışık tutmaya devam etmeyi istiyoruz.

KCETAŞ Elektrik Dağıtım A.Ş. Genel Müdürü Dr. Hidayet ATASOY

2017 yılının, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının açtığı vizyon doğrultusunda elektriğin tüketicilere kaliteli, kesintisiz, çevre dostu teknoloji ve altyapı ile ulaştırılması adına yoğun bir planlama ve uygulama yılı olarak geçtiğini söyleyebiliriz.

Üretim ve iletim seviyesinden aldığı enerjiyi son kullanıcılara kadar ulaştırmak ve bu kapsamda sunduğu bütün hizmetlerde tüketici odaklı çalışmak zorunda olan diğer dağıtım şirketleri gibi KCETAŞ da öncelikli olarak tüketicinin beklentileri ve bu beklentilere uygun çözümler konusunda mevzuatın çizdiği sınırlar dahilinde ciddi çalışmalara imza attı.

KCETAŞ olarak 90 yıllık tecrübe ve yetkinliğimiz ile müşteri memnuniyetini artırmak amacıyla süreçlerimizi gözden geçirdik. Bu bağlamda, kaynaklarımızı daha verimli ve etkin kullanmak, elektriği sürekli kaliteli ve kesintisiz şekilde tüketiciye ulaştırılmak adına son teknolojik uygulamaları hayata geçirdik. Ayrıca akıllı şebeke yatırımları ve hizmet kalitemizi üst seviyeye çıkaracak mekanizmaları da devreye alarak bir çok çalışma ve projeye imza attık.

2017 yılı genel olarak elektrik dağıtım sektörünün yatırım, müşteri memnuniyeti, teknolojik dönüşüm ve istihdam yılı oldu. Geçtiğimiz yıl dağıtım şirketlerinin özellikle teknolojik yatırımlara ağırlık verdiği, tedarik sürekliliği kayıt sistemi gereklilikleri için çalışmalar yaptığı görülmüştür. Ayrıca saha operasyonlarının daha da hızlandırılması ve dinamik hale getirilmesi için yeni adımların atıldığı, arıza ve bakım-onarım faaliyetlerinin her geçen gün iyileştirilerek tüketici tarafındaki kesinti sürelerinin ve kesinti sayılarının en aza indirgendiği, yatırımların artarak dağıtım şebekesinin sürekli revize edildiği bir yılı geride bıraktık diyebiliriz.

Memnuniyetle ifade etmek isterim ki, KCETAŞ da bu dinamizme en iyi şekilde ayak uydurdu ve değişen mevzuata hızla adapte olarak yeni uygulamaları hayata geçirdi. Tüketici hizmetleri ve çağrı merkezleri daha da donanımlı bir hale getirilerek tüketici memnuniyetinin artırılması yönündeki faaliyetlere ağırlık verildi. EPİAŞ entegrasyonları tamamlanarak, serbest tüketici iş ve işlemlerinin doğru bir şekilde yürütülmesi sağlandı. Kayıp ve kaçağın iyileştirilmesi için gösterilen gayretler artırılarak devam ettirildi.

Bütün bu çalışmalarımızın tüketiciler üzerindeki memnuniyetini ölçmek için düzenli olarak saha anketleri yapıldı ve sonuçlarına göre iyileştirmeler gerçekleştirildi. Ayrıca, Bakanlık tarafından son 2 yıldır düzenli olarak yapılan ve sektör toplantılarında gündeme getirilen dağıtım şirketleri tüketici memnuniyet anketlerinde de Şirketimiz; tüketici memnuniyeti en yüksek dağıtım şirketleri arasında haklı yerini almıştır.

Marka bilinirliğinin arttırılması ve sektördeki dağıtım ve perakende ayrıştırmasını tüketicilere daha efektif duyurabilmek için yoğun şekilde saha çalışmaları, sosyal sorumluluk projeleri ve sosyal medya paylaşımları gerçekleştirildi. Yine bu çalışmalar kapsamında 2017 yılı içerisinde yeni logomuz tüketicilerimizin beğenisine sunularak, Şirketimizin mevcut logosu değiştirildi.

2017 yılı yatırım gerçekleşme oranımız %100’ün üzerinde gerçekleşti. Bu kapsamda; dağıtım sistemine bağlı tüketicilerdeki kapasite artışları, zamanla oluşan yeni yerleşim yerlerinin enerji ihtiyaçlarını karşılamak için yeni genişleme yatırımları, dağıtım tesislerinde ekonomik ömrünü tamamlayan tesislerin yenilemeleri, tedarik sürekliliği, ticari ve teknik kaliteye ilişkin kriterlerin sağlanması için gerekli olan teknolojik yatırımlar, genel aydınlatma yükümlülüğü çerçevesinde yeni açılan cadde ve bulvarların aydınlatma tesisleri ile belediyelerin yapmış olduğu kentsel dönüşümlerin enerji ihtiyaçlarının karşılanması için son beş sene içerisinde düzenli olarak artan bir yatırım ivmesi sağlamış bulunmaktayız.

Türkiye’de en fazla kurulum ve üretim kapasitesi açısından yenilenebilir kaynaklara dayalı elektrik üretim tesisleri görev bölgemizde yer alıyor. 2017 yılında dağıtık üretim santrallerinden olan özellikle lisansız güneş santrallerinin devreye girmesi ile dağıtım sisteminde çift yönlü (veriş-çekiş) enerji ve buna bağlı şebeke konfigürasyonları önemli hale geldi ve şebeke yatırımı planlamaları bu kapsamda optimize edildi.

2016-2020 yıllarını kapsayan içinde bulunduğumuz 2. tarife döneminde EPDK’nın dağıtım şirketlerine öngördüğü Ar-Ge bütçeleri kapsamında, Türkiye’de daha önce mevcut olmayan ve dünyada da en iyi uygulamalar arasında yer alan 8 adet projemiz destek aldı. İlaveten 1 adet Tübitak projemiz de değerlendirme aşamasındadır. 

2017 yılında Bakanlık tarafından müşteri memnuniyetini arttırmaya yönelik çalışmalar ve personel istihdamı politikası kapsamında mevcut çağrı merkezi operasyonuna ek olarak Trabzon’da 30 müşteri temsilcili çağrı merkezi devreye alındı. Yine bu kapsamda saha bakım onarım faaliyetlerini daha hızlı ve etkin yürütmek için 20 Arıza Onarım Bakım (AOB) personeli istihdamı gerçekleştirildi.

Sektördeki dijitalleşme ile birlikte tüm dünyada olduğu gibi ülkemiz ve sektörümüz için önemli bir sorun haline gelen dijital platform sistemlerinin siber güvenlik konusu ile ilgili gerekli yatırımlar yapılmaya başlanırken ISO 27001 bilgi güvenliği sertifikasyonu Şirketimize kazandırıldı.

Şirketimiz için çalışanlarımızın can güvenliği her şeyden önce gelir. Bu nedenle gerek şirket çalışanlarımız, gerekse yüklenici ve alt işveren çalışanlarının saha denetimleri ani denetimler ile sürekli gözlemlendi, saha tecrübeleri ışığında elde edilen verilere dayanılarak İş Sağlığı ve Güvenliği alanında eğitimler kanuni sürelerin üzerinde proaktif bir şekilde gerçekleştirildi. Bunun sonucu olarak da bölgemizde ölümlü, uzuv kayıplı ya da ağır bir iş kazası gerçekleşmedi.

2018 yılının en yeni şebeke uygulamalarının devreye alınacağı ve hizmet kalitemizin en üst seviyeye taşınacağı bir uygulama ve aksiyon yılı olmasını hedefliyoruz. Ayrıca 2018 yılı bizim için “müşteri memnuniyet yılı” olacak. Yapacağımız bütün çalışmalarımızın temelinde bu amaç doğrultusunda hareket edeceğimizden ve uygulamalarımızı bu bilinçle hayata geçireceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.

Kurumsal kaynaklarımızın daha etkili bir şekilde kullanılması, tanımlanmış kalite faktörlerinin en üst seviyede gerçekleştirilmesi ve köklü geçmişimize dayanan Şirket misyonumuz doğrultusunda tüm paydaşlarımızın tatmin olduğu bir seviyeye ulaşmak temel hedefimizdir.

2018 yılının ilk adımı güneş enerji sektörüne ilişkin olacak diyebilirim. Bildiğiniz gibi Ocak ayı içerisinde yayınlanan çatı GES’lerin mevzuat düzenlemesiyle beraber şebekede hızla yaygınlaşacağı öngörülmekte. Biz de bu kapsamda gerekli ön hazırlıkları yaptık ve çalışmaları başlattık.

Türkiye’de en az elektrik kesintisi yaşanan bölgeyiz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da şebeke ve sistem alt yapı çalışmalarını en üst seviyede tutacağız ve yatırım planımızı bu doğrultuda şekillendireceğiz.

Son 10 yılda tüm dünyada yaşanan dijital dönüşüm, dağıtım sektörü için de etkisini çok fazla gösterdi. Tüketici verilerinin sayısallaştırılması ve akıllı şebeke projeleri dijitalleşme çalışmalarının temelini oluşturuyor. KCETAŞ bu konuda sektöre öncülük ederek görev bölgesi içerisindeki tüm abone verilerini, tüm şebeke ekipmanlarını, coğrafi haritaları, limitler ölçüsünde sayaç ve trafo merkezlerini akıllı şebeke gerekliliklerine uygun hale getirirken, kurum içi süreçlerinin de tamamını dijital ortama taşıyarak bu dönüşüme çok hızlı adapte oldu. 2018 yılında da bu çalışmalarımızı aynı hassasiyetle sürdüreceğiz.

Diğer sektörlerden farklı olarak enerji sektörünün daha tehlikeli bir çalışma alanına sahip olduğu göz önüne alındığında işimizin ve bütün paydaşlarımızın güvenlik ve emniyeti her zaman önceliğimiz olmaya devam edecek. 2018 yılının da 2017 yılı gibi herhangi bir iş kazası olmadan tamamlanması ve dağıtım hizmetini gerçekleştirirken hiçbir kullanıcı veya tüketicimizin zarar görmemesi adına İş Sağlığı ve Güvenliği ile doğru ve yerinde saha uygulamalarını gerçekleştirmeye devam edeceğiz.

Son olarak şunları söylemek isterim; KCETAŞ olarak hedefimiz, hizmet kalitemizi ve müşteri memnuniyetimizi teknolojik gelişmeleri de takip ederek her geçen yıl daha üst seviyeye çıkarmak. Yapılan tüm bu çalışmaların nihai amacı Elektrik Piyasası Kanununun da temel amacına uygun olarak tüketicilere kaliteli, sürekli ve düşük maliyetli elektrik enerjisi sunabilmek, özetle tüketicileri memnun edebilmektir. Umarım 2018 yılı hem ülkemiz ve sektörümüz hem de tüketicilerimiz için hayırlı, verimli ve başarılı bir yıl olur.

Dağıtım Şirketleri Elektrikli Araçların Akıllı Şarjından Nasıl Faydalanabilir?

Akıllı Şebekeler için Avrupa Dağıtım Şirketleri Derneği EDSO tarafından geçen ay yayınlanan raporda, dağıtım şirketlerinin elektrikli araçları şebekelerine entegre etmedeki zorluklardan nasıl kaçınabilecekleri ele alınıyor.

Dünya nüfusu giderek daha hızlı bir hızla elektrikli araçlara (EVs) geçiyor. Örneğin, Bloomberg New Energy Finance tarafından yapılan bir tahmin, EV'lerin 2040 yılına kadar küresel araç filosunun üçte birini oluşturacağını tahmin etmektedir. Ayrıca, geleneksel araçlara kıyasla kısa sürede rekabetçi bir maliyete sahip olacak olan elektrikli araçlar (EV'ler) konsuunda dağıtım şirketlerini bekleyen bir zorluk var: bunların dağıtım şebekelerine nasıl etkin bir şekilde entegre edileceği

evcut puant gücü taleplerinin iki katı olabileceğini hesaplıyor. Bu, enerji şirketlerinin karşılaşacağı temel zorluklardan birinin, aynı anda çok sayıda EV'nin şarja takılmasından sonra gerçekleşebilecek olan en yüksek kapasite talebini yönetmesi anlamına geliyor.

Sonuç olarak, yerel şebeke tıkanıklıkları ve voltaj kısıtlamaları, potansiyel olarak güç kullanılabilirliğini sınırlandırarak ve talebe cevap vermeyerek gerçekleşebilir. Bu şekilde, akıllı şarj - ve her türlü esneklik - sadece bir çözüm olarak değil, DSO'ların şebekeyi uygun şekilde yönetmesi için bir gereklilik olarak ortaya çıkar. Aslında, EDSO'ya göre, EV talebindeki esneklik, e-mobilitenin tamamen harekete geçmesi için bir gerekliliktir.

Akıllı şarj nasıl etkinleştirilir?

14 ülkeden 17 dağıtım şirketinin katılımıyla gerçekleştirilen ankete dayanan yazıda, dağıtım şirketlerinin akıllı şarjın mevcut ve işlevsel hale getirilmesi için gereken bir çok element listelenmektedir. Bunlar arasında altyapısal adaptasyon, Bilgi ve İletişim Teknolojileri ve data ile birlikte çalışabilirliği, akıllı kapasite şebeke tarifeleri bulunuyor.

Altyapı seviyesindeki değişiklikler, özellikle düşük voltaj seviyesinde şarj işlemini yönetmek için teknik ve iletişim cihazlarını içeriyor. Akıllı şarj esasen, aracın şebeke operatöründen gelen sinyallere göre şarj edildiği zaman ve hızın kontrol edilmesinden oluşur ve aracın en yoğun zamanlarda şarj etmeyi durdurması sağlanır. Bu nedenle, EDSO için, dağıtım şirketlerinin şarj sürecini yönetmek için bir iletişim ve kontrol sistemine sahip olması çok önemlidir. Bu, dağıtım şirketinin şarjı şebeke kısıtlamalarına ve müşterilerin ihtiyaçlarına göre ele almasını sağlar.

Bir diğer uygun seçenek, araçtan-şebekeye (V2G) şarjı mümkün kılmaktır. Bu teknoloji, akıllı şarj için temel bir araç olabilir, arabayı en yoğun talep zamanlarında şebekeye güç sağlamak ve genel talep azaldığında aracı şarj etmek için geçici bir depolama sistemine dönüştürülebilir. V2G teknolojisinden yararlanan projeler, V2G'yi kamu hizmetleri için önemli bir nokta haline getirerek, büyük mali teşvikler alıyor.

Bu element, birlikte çalışılabilir ICT ve veri standartlarına duyulan gereksinime bağlıdır. Derneğe göre, akıllı şarjın güvenilir ve pratik olması için birlikte çalışabilirlik kritik öneme sahiptir. Birlikte çalışabilir arayüzler; şebeke, şarj noktası ve araç arasındaki verileri koordine etmelidir. Aslında, sistemler ve ağlar arasındaki birlikte çalışabilirlik, kuruluşların enerji üretimi ve tüketiminin değişen modellerine daha iyi adapte olmalarını sağlayan temel bir özelliktir.

Müşterilere finansal teşvikler sunmak, enerji şirketleri için bir başka olası harekettir: Dağıtım şirketleri akıllı ve değişken sözleşmeler sunabilir ve yoğun saatlerin dışında şarj edenler için daha düşük tarifeler belirleyebilir. Bunu yaparak, şirketler o zamandaki elektrik talebini rahatlatacak ve müşteriler maliyet tasarrufu için zaman esnekliği ticaretinde bulunacaklardır. EDSO, müşterileri ile bağlantı kurmanın ve akıllı ödeme sürecine katılımlarını arttırmanın her iki taraf için de faydalı olduğunu ileri sürmektedir.

Kaynak: Engerati

ABD Enerji Bakanlığı Uzun Süreli Enerji Depolama İçin 30 Milyon $’lık Destek Paketi Duyurdu

ABD Enerji Bakanlığı, İleri Seviye Araştırma Projeleri Ajansı – Enerji (ARPA-E) programı kapsamındaki enerji depolama projeleri için 30 milyon dolarlık fonlama yapacağını duyurdu.

Elektrik Depolamasına Süre Eklenmesi (DAYS) proje ekipleri, güç şebekesinde uzun süreli enerji depolama sağlamak için yenilikçi teknolojiler inşa edecek ve 10 ila 100 saat arasında güvenilir elektrik sağlayacaktır.

Enerji depolama, geleceğin esnek şebekesinde giderek daha kritik bir rol oynayacaktır. Depolama sistemleri, şebeke stabilitesini iyileştirmek, yedek güç sağlamak ve yenilenebilir kaynakların daha fazla entegrasyonuna izin vermek de dahil olmak üzere önemli hizmetler sunmaktadır.

Bugünün baskın depolama seçeneklerinin; uzun süreli çözümler olarak kullanımını engelleyen sınırlamaları bulunmaktadır.

ABD Enerji Bakanı Rick Perry, “Yarının şebekesini kurmak ve Amerikan halkının ekonomik ve güvenli enerjiye erişimini sağlamak için yeni araçlar ve teknolojiler gerekecektir” dedi.

“Enerji Bakanlığında, enerji ufkunu inceliyoruz ve geleceğin güç sistemini desteklemek için ihtiyaç duyduğumuz kilit teknolojileri belirliyoruz. Bu yeni depolama seçenekleri bize iç enerji kaynaklarımızın daha iyi entegrasyonunu sağlama ve şebekeyi daha esnek hale getirme fırsatı sunacak.”

DAYS ekipleri, hemen hemen her yerde konuşlandırılabilen ve günümüzde mevcut sistemlerde mümkün olandan çok daha düşük bir döngü başına maliyet hedefinde elektrik tüketen enerji depolama sistemleri geliştirecek.

Finansman fırsatı termal, mekanik, elektrokimyasal, kimyasal ve diğerleri de dahil olmak üzere bir dizi depolama teknolojisi seçeneğine açıktır.

Kaynak: Metering

MAKALE

Eurelectric tarafından geçtiğimiz hafta yayınlanan raporda elektrik sektöründe Blockchain potansiyeli üzerine görüşler paylaşılmaktadır. Raporun içeriğinde blockchain’in enerji alanındaki potansiyel uygulamaları ve mevcut projeler ile blockhaine dair riskler ve limitlere yer verilmektedir.

Potansiyel uygulama alanları ve mevcut projeler arasında toptan enerji ticareti, perakende elektrik piyasaları, yerel eşdüzeyler arası piyasalar, esneklik hizmetleri, elektrikli araç şarj istasyonları ve koordinasyonu ile şebeke yönetimi ve güvenliği gösterilmektedir. Riskler ve limitler ise teknolojik riskler, elektrik sektörünün yapısı, rekabetçi baskılar ve kamu algısındaki zorluklar olarak sıralanmaktadır.

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

Dünyanın Enerji Gündemi

  • Almanya imajın aksine Avrupa elektrikli araba pazarında lider. Enerji ve su birlikleri ise Almanya’nın kömür ve nükleer santralleri hızla devreden çıkaramayacağını iddia ediyor. Alman rüzgar imalatçısı Senvion Hindistan’da 300 MW projeyi garantiledi.
  • Goldman Sachs’a göre robot(otonom sürüşlü) taksiler bugün 5 milyar $ olan paylaşımlı sürüş pazarını 2030’da 285 milyar $’a çıkarabilir. Sürücüler olmaz ise işletme marjları %20 seviyesinde olacak. Google Waymo ile teknolojide önde, araba ile GM önde.
  • Fransa, İrlanda, Litvanya, Hollanda ve Lüksemburg kamyon ve tırlar için AB komisyonunun emisyon azaltım hedefi olarak 2025’de %24, 2030’da %35-40 belirlemesini istedi. Tüm araçların %5’i karayolu taşımacılık emisyonların %25’ini oluşturuyor.
  • Makine öğrenimi, ML(Machine Learning) bazı yapay zeka uzmanları tarafından simyaya benzetilmiş. Çünkü araştırmacılar neden bazı algoritmaların çalışıp diğerlerinin çalışmadığını bilmiyor. Sırayla parçaları kapata kapata deneme-hata(yanılma) yapın deniyor.

Kaynak: http://barissanli.com/eak/2018/05/07/