E-Bülten
 
Sayı:17 - Mayıs 2015
 
 
 

Enerji düzenlemesi alanında dünyanın önde gelen konferansı olan 6. Dünya Enerji Düzenleme Forumu (6th World Forum on Energy Regulation),  T.C. Cumhurbaşkanlığı himayesinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) ev sahipliğinde başladı.

Enerji alanında Türkiye’de düzenlenecek ilk küresel etkinlik, 25-28 Mayıs 2015 tarihleri arasında dünyanın enerji sektörüne ev sahipliği yapacak. Ana teması “Enerji Düzenleme Dünyasını Buluşturmak” olarak belirlenen foruma ELDER - Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği Platin Sponsorlardan biri olarak katılım sağladı.

Dünya Enerji Düzenleme Forumu’nun açılışında T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ve EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz konuştular.

Dünyada beş kıtadan 12 bölgesel düzenleyici birliğinin ortak girişimi olan forum, enerji ve enerji düzenlemelerine ilişkin bilgi ve deneyimlerin paylaşılması, sorunlar ve geliştirilen çözüm önerilerinin tartışılmasını amaçlıyor.

Dünya Enerji Düzenleme Forumu’na, enerji alanında düzenleyici otoritelerin yanı sıra, enerji şirketleri, uzmanlar, akademisyenler ve politikacılardan oluşan 80’i aşkın ülkenin temsilcileri katılıyor. Forum kapsamında 6’sı genel, 18’i paralel olmak üzere toplam 24 oturum yapılacak. Foruma 800’ü aşkın katılımcının iştirak etmesi bekleniyor.

ELDER – Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, Başkan Yardımcıları Serhat Çeçen ve Ceyhan Sandalcı ile Yönetim Kurulu üyeleri Ahmet Çalık, Cemil Kazancı, Mehmet Cengiz, Mehmet Göçmen, Ali Şen Arıkan, Ayhan Yavrucu, Yaşar Aslan ve Ali Murat Korkmaz da etkinliğe katılım sağladı.

EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz’ın ELDER stant ziyareti

ELDER Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir’in ELDER stant ziyareti
 

Almanya, Japonya ve ABD’de kurulmuş olan ve kurulması planlanan büyük ölçekli güneş ve rüzgar çiftliklerinden dolayı bu ülkeler daha çok şebeke ölçekli enerji depolama alanında lider olarak görülüyorlar.

Ancak enerji depolama uygulamalarının pilot bölgesi olarak Avustralya daha ön plana çıkıyor. Özellikle müşteriye yakın akü uygulamalarının ve şebeke ölçekli akü sistemlerinin daha geniş anlamda uygulamaya alınmasının öncülüğünü Avustralya yapacak gibi görünüyor. Bunun nedeni ise şebeke işletmecileri, perakendecileri ve hatta müşterileri bile zorlayan fakat sorunlarla birlikte fırsatları da yanında getiren çatıya kurulan güneş panellerinin çok yaygın olması.

Konuyla ilgili görüş bildiren Bloomberg New Energy Finance analisti Hugh Bromley, Avustralya için, “Dünyanın en iyi organik pazarlardan biridir” dedi. Mayıs 2015’de Melbourne’da gerçekleştirilen Güneş ve Enerji Depolama Konferansı’na katılan Bromley, ayrıca Avustralya’nın güneş enerjisinde dünyanın en düşük fiyatını yakaladığını da açıkladı. Bunun değerlendirmesini ise aylık gelir, aylık birikim gibi birçok ölçeve dayandırılarak yapıldı.
Aslında Avustralya’nın güneş alanında bu kadar ilerlemesi ve fiyatların düşmesi çok şaşırtıcı, çünkü ülkede “ucuz” sayılan kömür de bulunuyor. Rekabetçi enerji depolama sistemleri geldiğinde, merkezi jeneratörler de çok fazla değer kaybedecek.

Son zamanlarda yazılı basında oldukça ilgi gören Tesla ve duyurduğu ev tipi enerji depolama pillerinin piyasada bulunan diğer pil üreticilerini de harekete geçirdi. Burada en önemli konulardan biri fiyat olarak rekabet edebilecek teknolojilerin geliştirilmesi. Şuanda görünen o ki enerji depolamayı tüketiciler çok istiyor ve bu talebi karşılamak için rakiplerin ve satıcıların çok hızlı hareket etmesi gerekiyor. Bunun gerçekleşmesi açısından en uygun pazar ise Avustralya olarak görülüyor.

Bu konuda hemfikir olan ABD’li akıllı enerji şirketi Enphase kurucusu Raghu Belur, Avustralya’nın enerji depolama uygulamalarında dünyanın pilot bölgesi olacağını ifade etti. Depolama için Avustralya’da mükemmel bir ortamın olduğunu söyleyen Belur, burada zorluklar ve imkanlar hakkında çok fazla bilgi birikiminden yararlanabileceğini aktardı. Enphase de ürettikleri pil sistemlerinin “atış rampası” olarak Avustralya’yı seçti.

Avustralya’nın zayıf yönü ise akıllı uygulamalarda ortaya çıkıyor. Ülkenin büyük şebeke ağının sadece tek yönlü enerji aktarabilmesi nedeniyle oldukça halter olduğu söyleniyor. Belur’un deyimiyle gelecekte büyüyecek olan merkezi üretim değil, dağıtık enerji olacak. Fakat bunun için de akıllı teknolojilere de ihtiyaç duyulacak ve çözümü ise enerji depolamadan gelecek.

Aslında evlere ve işyerlerine yaygın olarak enerji depolama sistemlerinin uygulanması açısından sadece Avustralya pazarı değil, Almanya da gayet ilgi çeken bir pazar. Tesla ve Avustralyalı şirket Redflow tarafından Almanya, Avustralya’nın yanı sıra, dünyanın en büyük pazarı seçildi. Almanya’nın gelişme bankası kFw’nin sponsor olduğu bir program kapsamında, yaklaşık 10 bin ev ve işyerlerine enerji depolama sistemleri kuruldu.

Avustralya’da ise Enphase şirketine göre enerji depolama pazarı devlet teşvikleri olmadan çok daha büyüyebilir. 2020 yılında meskenlerde kurulu enerji depolamanın 1000 MW saate ulaşabileceği öngörülüyor.

Kaynak: reneweconomy.com.au
 


 

 

 

 

Enerji Depolama Derneği tarafından her yıl düzenlenen Enerji Depolama Konferans ve Fuarı, bu yıl 27-29 Mayıs 2015 tarihleri arasında ABD Teksas’da yapılacak. Oturumlara yaklaşık bin lider ve sektör öncülerinin katılması bekleniyor.

Finans şirketi Generate Capital’de başkanlık görevini yürüten ve SunEdison şirketinin kurucu ortaklarından ve eski genel müdürü olarak tanınan Jigar Shah, konferansa katılarak “Yenilenebilirlerin ayak izlerini takip etmek: Bir piyasayı büyütmek ve enerji depolamayı finanse etmek” başlığı altında açılış konuşmasını gerçekleştirecek. Shah konuşmasında, geçmişte yenilenebilir piyasasından edinilen deneyimlerin, enerji depolama alanına aktarılması konusunda fikirlerini sunacak.

Enerji depolama sektörünün en önemli isimlerini ağırlayacak olan konferansta, hükümet temsilcileri, ticaret örgütleri, ABD Enerji Bakanlığı temsilcilerin yanı sıra Elektrik Gücü Araştırma Enstitüsü (EPRI) ve Kaliforniya Enerji Depolama Birliği (CESA)’nden temsilciler de konuşma gerçekleştirecekler.

Enerji depolama sektörünün tanınmış şirketleri Tesla Motors, ViZn Energy, Princeton Power, Eos Energy Storage ve RES America gibi birçok şirket sunum yapacaklar.

ABD’de kamu hizmeti veren şirketlerin enerji depolama teknolojilerine duydukları ilgi ve hayata geçirilen uygulamalar gün geçtikçe artıyor. Özellikle enerji depolama uygulamalarının şebeke dengesini korumak amaçlı kullanımı ve bunun ticarileştirilmesi hakkında deneyimlerini paylaşacak olan bölgesel iletim şirketi PJM Interconnection (RTO)’nun konuşmasının yoğun ilgi görmesi bekleniyor.

Konferansta, Teksas’ın en büyük elektrik dağıtım şirketi Oncor tarafından araştırılan ve danışmanlık şirketi The Brattle Group tarafından 2015 yılının başlarında sunulan raporun tartışma konusu yaratıp yaratmayacağı merak ediliyor. Raporda, enerji depolama uygulamalarının bir takım anahtar hizmet sunmasıyla birlikte, uygulanan politikaların, şebekeye bağlı enerji depolama sistemlerini nasıl etkilediği yönünde araştırmalara yer verildi.

Enerji depolama alanında diğer bir önemli etkinlik ise 9-10 Haziran 2015 tarihlerinde Münih’te düzenlenecek olan Intersolar Europe Show. Avrupa'nın en büyük güneş enerji araştırma merkezi olan Fraunhofer Güneş Enerjisi Enstitüsü (ISE) tarafından organize edilen konferansta enerji depolama alanında geniş çaplı bilimsel yaklaşım olacak ve ISE lityum iyon hücrelerinin hızlandırılmış formasyonu hakkında bulgularını tanıtacak.

Konuyla ilgili açıklama yapan  ISE, Şebekeden Bağımsız Fotovoltaik Çözümleri ve Akü Sistem Teknolojileri Yöneticisi Matthias Vetter, “Bu konferans ile enerji yönetimi, kesintisiz güç kaynağının yanı sıra, fotovoltaik ve yenilenebilir enerji uygulamalarının da görüşüldüğü bir platform oluşturulacak. Uluslararası ve farklı sektörlerden gelen bilgi alışverişi, bütün sektörün ilerlemesine katkıda bulunacak ” dedi.

Kaynak: storage.pv-tech.org

 
 

General Electric (GE) Almanya’da ticari bir tesiste başlattığı ve güneş fotovoltaik, birleştirilmiş ısı ve elektrik güç sistemleri ile akü depolama kombinasyonunu test eden projesinin daha da büyültülerek başka yerlere de uyarlanabileceğini açıkladı.

Proje, fabrika sahibi GE Güç Dönüşümü, güneş paneli tedarikçisi Belectric ile birleştirilmiş ısı ve elektrik güç sistemleri tedarikçisi Jenbacher ortaklığı ile yürütülüyor. Projede kullanılan 200 kW saatlik akü, enerji talebinin düşük olduğu zamanlarda enerji depoluyor, ancak bu karma sistemin güç çıkışı oldukça yüksek.

Enerji yönetim kontrolleri sayesinde depolanan enerji gerektiğinde boşaltılabiliyor, mesela talep artışı yaşanan ve karma sistemin içinde olan bir bölgeye veya direkt şebekeye elektrik verilebiliyor.

Belectric Yönetim Kurulu Başkanı Bernhard Beck, proje kapsamında kullanılan 600 kW fotovoltaik sisteminin, dünyada ilk bin 500 volt ile işletilen sistem olduğunu belirtti. Bu şekilde daha az güç elektroniğine ihtiyaç duyulurken, uygulama maliyetleri de düşüyor. Aynı zamanda gerekli olduğunda sisteme daha fazla fotovoltaik yerleştirilebiliyor.
Birleştirilmiş ısı ve elektrik güç sistemlerinin (CHP) Almanya’da dağıtık ağlarda olduğu gibi güneşin ve depolamanın önemli bir bileşeni ve tamamlayıcı nitelikte olduğu kabul gördü.

Kaynak: cleantechnica.com
 
 

Sakarya Elektrik Dağıtım A.Ş. (SEDAŞ) İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda, ilgili departmanların yöneticileriyle, çalışan temsilcileri, ve işyeri sendika temsilcileri ile birlikte işyerlerinde daha güzel uygulamaların yaygınlaşması ve iş güvenliği kültürünün daha çok pekişmesini sağlayacak yeniliklere imza atıyor.

SEDAŞ “Tehlikeli Durum ve Ramak Kala Bildirim Sistemi”ni ucuz atlatılan, kazaya kıl payı kalan olayların bildirildiği, olası kazaların habercisi bir sistem olarak çalışanlarca yaygın bir şekilde kullanılması amacıyla, 40 Noktada “Tehlikeli Durum ve Ramak Kala Bildirim” kutularının montajını gerçekleştirdi. Tehlikeyi işaret eden kırmızı renkte boyanmış olan kutuların üzerinde “Tehlikeleri bildirelim kazaları birlikte önleyelim” ve “Zamanında müdahale hayat kurtarır. Harekete Geçin” mesajları yer alıyor.

İş yerlerinde montajları tamamlanan ve üzerlerinde bildirim formları da yer alan kırmızı renkli “Tehlikeli Durum ve Ramak Kala Bildirim” kutularının, çalışanlarca aktif olarak kullanılması, çalışma sahasında tehlike yaratan durumların çalışanlar tarafından görülerek bildirilmesine, ayrıca ramak kala yaşanan kaza olaylarının da bildirimine bu bildirim kutularının katkı sağlaması hedeflenirken, sorunlu kısımların tespit edilmesine yardımcı olacak önleyici sistemin bir parçası olarak kullanılması amaçlanıyor. Çalışanlar bildirimlerini gün içinde rastladıkları tehlikeli durum veya yaşadıkları ramak kala olayları iş bitiminde ilk iş amirleriyle formlara aktararak bildirirken, yine ilk iş amirleri tarafından e-maille paylaşımlarını sağlayabilecekler. Bildirim formlarında, iş kazası, ramak kala olay ve tehlike bildirimlerini, çalışanların öncelikle kendilerinin ve iş arkadaşlarının iş sağlığı ve güvenliklerini güvence altına almak üzere yaptıklarını unutmamaları hatırlatılıyor.    

SEDAŞ’ın Teknik Eğitim Merkezini devreye alması, iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerine büyük ağırlık vermesi, saha çalışmalarının incelenmesi ve kontrolü,  teknik eğitimlerle birlikte, iş güvenliği kişisel ve ekip malzemelerinde modern araçlarla çalışılması ve yenilik sağlanması, yanmaz kumaştan yapılan giysiler, enerjiye karşı uyarı cihazları, iş güvenliği kültüründe tehlikeli durum ve ramak kala olay bildiriminin önemi konusunda bilinçlendirmeye yönelik poster yarışması ve kurumsal iş sağlığı ve güvenliği filmlerinin çekilmesi, 3.şahıslardan alınan hizmetlere ilişkin şartnamelerin iş güvenliği hususlarının revize edilmesi, elektrik dağıtım tesislerinin yapımında kapalı sistem olarak metal muhafazalı modüler hücreler kullanılması, gelişen teknolojik imkanlarda izlenerek,  pek çok yöntemle çalışanların iş kazası risklerini minimize etmek ve sıfır iş kazası hedefiyle örtüşen çalışmalar tüm hızıyla sürdürülüyor.