E-Bülten

Çin Devlet Kalkınma ve Yatırım Kurumu (SDIC), Smart Growth Holding ve müteahhitlik şirketi PowerChina, Aydın ve Manisa'da 170 megavat kapasiteli rüzgar enerjisi santrali yatırımını hayata geçirmek üzere 226 milyon dolarlık mutabakat anlaşması imzaladı.

İmza törenine, SDIC ve Smart Growth Holding ve PowerChina yetkilileri katıldı.

Burada verilen bilgilere göre, kredisi ödenemediği için operasyonu ve hakları Albaraka Türk'te bulunan 30 megavatlık Aydın Söke rüzgar enerjisi santrali ile henüz lisans aşamasında olan 140 megavat kapasiteli dört rüzgar santrali yatırımı için mutabakat anlaşması imzalandı.

Toplam yatırım bedeli 226 milyon dolar olacak "Mavi Projenin" müteahhitliğini Powerchina şirketi üstlenirken, yatırımcılığını SDIC ve Smart Growth Holding yapacak. Projede, SDIC'nin yüzde 80, Smart Growth Holding'in yüzde 20 payı bulunuyor.

Projenin inşaat halinde olan 140 megavatlık kısmı için 168,5 milyon dolar yatırım yapılacak, kalan 57,5 milyon dolar Albaraka Türk ve mevcut hissedarlara ödenerek projenin üzerindeki ipotek kaldırılacak.

Eylül 2020'de projenin lisans aşamasında bulunan 140 megavatlık kısmında elektrik üretimine başlanması hedefleniyor.

Aydın ve Manisa'da rüzgar santrali yatırımı, SDIC'in Türkiye’deki ilk doğrudan yatırımı olma özelliğini taşıyor.

Kaynak: AA

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Adalar’da elektrikli araçların toplu taşıma hizmeti vermesi için harekete geçti. İlk olarak Kınalıada’da hizmet verecek 12 kişilik elektrikli araçlarda İstanbulKart ile ödeme yapılabilecek. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, fayton tartışmasının yaşandığı Adalar’da yeni bir toplu taşıma uygulaması için harekete geçti. İBB, 12 kişilik elektrikli araçlarla, ada içerisinde yolcu taşıyacak. İSPARK A.Ş. tarafından işletilecek elektrikli araçlar, önümüzdeki günlerde hizmet vermeye başlanacak. Elektrikli araçlarda taşıma ücreti İstanbulKart ile ödenebilecek. Uygulamanın Kınalada’da başarılı olması halinde zamanla tüm adalarda toplu taşıma hizmeti verilmesi planlanıyor.

Kaynak: Haberler

Dünya hızla ısınmaya devam ederken BM tarafından yeni bir rapor taslağı hazırlandı. Paris Anlaşması’nda 2040 yılı için 1,5 derecelik sıcaklık artışı hedefinin üzerine çıkılacağı ifade edildi.

Gazete Duvar'da yer alan habere göre rapor bugüne kadar Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından yapılmış olan en kapsamlı uyarı olacak. İklim değişikliğinin önüne geçilebilmesi için yenilenebilir kaynaklara yapılan yatırımın hızla artması gerektiği ifade edilen raporun tamamı Ekim ayında açıklanacak.

Gelişmiş ülkeler de etkilenecek

İlk olarak Reuters tarafından duyurulan BM raporuna göre BM uzmanları eğer yüzyılın sonunda gezegen 1,5 dereceden fazla ısınırsa ekonomik büyümenin de bu durumdan olumsuz etkileneceğini belirtti. Sıcaklık 2 derece artsa dahi hem gelişmekte hem de gelişmiş olan ülkelerde ekonomi yavaşlayacak. Tarım sektörü seller, kuraklıklar ve sıcak dalgalarının yaygınlaşmasından olumsuz etkilenecek.

Bilim insanları 1,5 derece hedefinin tutturulabilmesi için 2020 ve 2040 yılları arasında kömür kullanımının üçte iki oranında düşmesi; güneş, rüzgar ve hidroelektriğin de dahil olduğu yenilenebilir kaynaklara yapılan yatırımlarda %60’lık bir artış yaşanması gerektiğini ifade ettiği belirtildi. Uzmanlar 2050 yılında ana enerji kaynaklarının yüzde 49 ila 67’sinin yenilenebilir kaynaklar olması gerektiğini söylerken fazla karbon miktarının düşürülmesinin diğer yolunun büyük orman arazileri kurulması olduğunu belirtiyor.

Independent gazetesine konuşan Greenpeace uluslararası icra direktörü Jennifer Morgan dünya liderleri için hakikat saatinin geldiğini söyledi. IPCC ise kendi internet sayfasından yaptığı yazılı açıklamada raporun henüz daha değerlendirme aşamasındayken bunun üzerine konuşup alıntılar yapmanın doğru olmadığını söylemekle yetindi. Raporun detayları ve dünya liderlerinin ne kadar sorumluluk üstlenmeye hazır olduğu ise Ekim ayında Güney Kore’de yapılacak toplantıda belli olacak.

Kaynak: T24

Bünyesinde Enerjisa Enerji A.Ş. ve Enerjisa Üretim A.Ş. şirketlerini bulunduran, Sabancı Holding Enerji Grup Başkanlığı’na Kıvanç Zaimler atandı. Bu atama ile birlikte Enerjisa Enerji A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Enerjisa Üretim A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevlerini de Kıvanç Zaimler üstlenecek. Enerjisa Enerji CEO’luğuna ise Ziya Erdem getirildi.

Zaimler ve Erdem, 1 Temmuz itibarıyla yeni görevlerine başlayacak.

Sabancı Holding CEO’su Mehmet Göçmen konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “2008 yılında Enerjisa’ya katılan ve çeşitli üst düzey görevlerde bulunan Kıvanç Zaimler pek çok başarıya imza attı. Enerjisa, inovatif iş modelleri ve teknoloji odaklı yaklaşımıyla yeni nesil enerji dünyasının öncü ve lider şirketi haline geldi. Zaimler, ayrıca Türkiye’de örnek olarak görülen başarılı bir halka arzla Enerjisa Enerji’nin bugün yerli ve yabancı yatırımcıların ilgi odağı haline gelmesine katkıda bulundu.  Zaimler’e, bugüne kadar sağladığı katkılar için teşekkür ediyor, Sabancı Holding Enerji Grup Başkanlığı görevinde de başarılarının devamını diliyoruz” dedi.

Enerjisa Enerji’nin başarılı yolculuğuna liderlik etmek üzere CEO olarak atanan Ziya Erdem’i tebrik eden Göçmen, “Erdem’in tecrübeleri ile 20 milyon nüfusa hizmet verdiğimiz, Topluluğumuz için stratejik öneme sahip olan enerji alanında değerli katkılar sağlayacağına ve Enerjisa Enerji’nin başarılı performansının katlanarak artacağına inanıyoruz. Kendisine yeni görevinde başarılar diliyoruz” diye konuştu. 

Avrupa Birliği yetkilileri, 2030 yılına kadar yüzde 32'lik yenilenebilir enerji hedefini kabul ettikten sonra bu hafta ilgili gruplarından farklı reaksiyonlar aldılar. Yeni hedef, daha önce yüzde 35 olarak öneride bulunmuş olan Avrupa Parlamentosu için geri adımı temsil ediyor.

Ama bu hedef yine de Avrupa Konseyi’nin yüzde 27’lik karşı teklifi ile kıyaslandığında büyük bir gelişme olduğunu gösteriyor. Anlaşma, hedefte 2023 yılına kadar artış yapılmasına izin veren bir madde içeriyor.

AB İklim Eylemi ve Enerji Komisyon Üyesi Miguel Arias Cañete, müzakerecilerin gece boyunca süren görüşmelerinden sonra Avrupa'nın da “oyuna katıldığını” attığı tweet ile duyurdu.

Avrupa güneş enerjisi sektör kuruluşu SolarPower Europe, bu anlaşma ile “güneş enerjisi kazanıyor” dedi. Bu, büyük ölçüde AB vatandaşlarına kendi elektriğini üretme, tüketme, saklama ve satma hakkı veren, türünün en geniş kapsamlı olduğu düşünülen bir hükmü sayesinde gerçekleşebiliyor.

SolarPower Europe’un CEO'su James Watson bir basın açıklamasında “anlaşma güneş için olumlu bir gelişme. Sadece birkaç ay önce beklenenden çok daha iddialı bir hedef görüyoruz ve daha da önemlisi, öz tüketim ve prodüktörler için güçlü bir çerçeveye sahibiz” dedi.

Watson, “Kendi enerjisini üretme, tüketme ve depolama hakkı “büyük bir başarıdır” dedi.

Vatandaşlara kendi enerjilerini üretme hakkının verilmesinin zor bir konu olması bekleniyordu. Dünya çapında, güneş enerjisini yöneten politikalar, Nevada'da ve İspanya'da olduğu gibi aşırı derecede kısıtlayıcı olmaktan uzaklaşmaktadır.

Ancak, AB'nin kendi kendine tüketim hükmü, beklenenden daha yüksek olan nihai hedefle birlikte, bu ay İspanya hükümetindeki ani değişiklik ile düzeltilecek gibi görünüyor.

Dünya Avrupa Dostları'nın (Friends of the Earth Europe) yenilenebilir enerji kampanyacısı Molly Walsh, “İspanyol hükümetindeki değişim, dinamiği destekledi. Pazartesi günü, Enerji Konseyi'nde birçok üye devletin çok daha yüksek hedefler lehine konuştuğunu görebiliriz” dedi.

"Bu, Bulgaristan cumhurbaşkanlığı tarafından temsil edilen Avrupa Konseyi ve Avrupa Parlamentosu arasındaki müzakerelerin kilidini açtı ve anlaşmanın yapılmasına izin verdi," diye devam etti.

Diğer taraftan, Almanya’nın temiz enerji liderliği referansları, daha yüksek bir hedef üzerindeki anlaşmayı engelleme çabaları tarafından bozuldu.

Reuters'in haberine göre, Alman Federal Ekonomi ve Enerji Bakanı Peter Altmaier, yüzde 27'lik yenilenebilir bir hedefin üzerindeki tüm hedeflerin ulaşılamaz olduğu konusunu reddetti.

Son olarak, Watson, yeni anlaşmanın ayrıca ülkelerin güneşe özgü ihaleleri yürütme özgürlüğünü de sağladığını kaydetti. “Genel olarak, kutlanacak çok şey var. “Avrupa politika yapıcılarını bu tarihi anlaşma için tebrik ediyoruz” dedi.

Kaynak: Greentech Media

Uluslararası Enerji Ajansı (UEA), önemli bir emisyon azaltma teknolojisi olarak “karbon yakalanması, kullanımı ve depolanması” (Carbon Capture, Utilization, and Storage - CCUS)’nın ticari yayılımını hızlandırmaya yönelik fırsatları görüşmek üzere bir çalıştay başlattı.

İki gün süren etkinlik, yenilikçi politika yaklaşımlarının ve yeni iş modellerinin CCUS yatırımını nasıl destekleyebileceğini düşünmek için kamu, özel sektör, STK'lar ve finans camiasının önde gelen uzmanları ve kilit paydaşlarını bir araya getirdi.

CCUS, UEA için enerji ve iklim hedeflerine ulaşmada önemli bir rol oynayan öncelikli bir teknoloji alanı. Çelik, çimento ve kimyasal madde üretimi gibi kilit sanayi sektörlerinde, ekonomik büyümemiz için yapı taşlarını sağlamaya devam edecek ürünler üzerinde yüksek emisyon azaltımı sağlayabilen birkaç çözümden birisi.

Ancak, açılış konuşmaları sırasında UEA’nın İcra Direktörü Dr. Fatih Birol’a göre, “CCUS, iklim politikası eyleminde kör bir noktaya yer verdi” dedi. “Bu da bu teknolojinin yayılımında ilerleme kaydedilememe olarak yansıdı.”

UEA’nın temiz enerjiye geçişteki en kapsamlı analizi olan “Temiz Enerji İlerleme Raporu”, enerji ve endüstrideki emisyon azaltım hedeflerini ya da Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini karşılamak için iyi bir yol olduğunu gösteriyor. Aslında, bugünün karbon yakalama oranı, 2030'da ihtiyaç duyulacak orandan %4 daha az.

2016 yılında CCUS, düşük karbonlu enerjide küresel çapta yapılan yatırımın yaklaşık %0,1'ini oluşturuyor ve yatırım eğilimleri yanlış yönde ilerliyor. 2010'dan bu yana, geliştirilmekte olan projeler yarıya indi.

Birol, “CCUS dağıtımını destekleyecek politikaları nasıl tasarlayacağımızı yeniden düşünmemiz gerekiyor” dedi. “CCUS'un geleceğinde önemli bir iyimserlik sebebi görüyorum. Küresel olarak yeniden kazanılmış bir ivme var ve CCUS için yeni bir dönem inşa ettiğimize inanıyorum.”

Çalıştay, UEA'nın Kasım 2017'de ev sahipliğini yaptığı üst-düzey “CCUS Zirvesi”nde tartışılan temalar ve öncelikler üzerine inşa edildi. ABD Enerji Bakanı Rick Perry ve Dr. Birol tarafından ortak olarak yönetilen Zirve, küresel enerji dönüşümlerini ve CCUS yatırım fırsatlarını belirlemek ve genişletmek için güçlü işbirlikleri ihtiyacını desteklemede CCUS’un önemini bir kez daha ortaya koydu.

Bu yılın ilerleyen aylarında, Dr. Birol ve Birleşik Krallık Enerji ve Temiz Büyüme Bakanı Claire Perry, CCUS'un küresel enerji ve iklim diyaloğunda temel bir teknoloji çözümü olarak sağlam bir konuma gelmesini sağlamak için yeni bir Uluslararası CCUS Zirvesi'ne ev sahipliği yapacak.

Kaynak: IEA

ABD Patent ve Marka Ofisi tarafından geçtiğimiz günlerde kabul edilen bir patent başvurusuna göre ülkedeki en büyük mağazalar zinciri Walmart, blockchain teknolojisine dayalı bir elektrik şebekesi sistemi geliştiriyor. Geçtiğimiz yıl aralık ayında patent başvurusunu yapan şirketin sunduğu belgelere göre Walmart'ın projesi hayata geçirilirse elektrik faturaları Bitcoin veya başka bir kripto para birimiyle ödenebilecek.

Şirketin patentini aldığı sistem aslında bu yıl içinde gerçekleştirilen bazı (WePower, Electrify, Asia) ICO projelerinde gördüğümüz gibi elektrik tüketiminin blockchain üzerine kaydedilmesi fikrine dayanıyor. Konutlarda veya işletmelerde bulunan elektrik tüketen cihazlar Walmart'ın hazırladığı blockchain sistemine kaydedilirken bu cihazların elektrik kullanımı da anbean işlenecek. Böylece gereksiz elektrik tüketiminin veya faturalandırma işlemlerinin neden olduğu dosya masrafı azalırken kullanıcılar daha önceki harcamalarını kolayca takip edebilecek.

Sistemin sunduğu bir diğer avantaj kullanıcılar elektrik satın alırken kendisini gösterecek. Şebekede sadece kullanıcılar ve elektrik tüketen cihazlar değil elektrik sağlayıcısı şirketler de yer alacak ve kullanıcılar, harcamalarına göre kripto paralarla elektrik satın alabilecek. Fatura dönemi boyunca geçerli olacak şekilde yapılan bu satın alma işlemleri, elektriğin yetersiz olduğu anda yenilenebilecek. Böylece sistem kullanıcıları tasarrufa yönlendiren bir anlayışa da sahip olacak.

Şirket patent başvurusunda, mevcut enerji dağıtım anlayışının hem verimsiz olduğunu hem de ekstra masraflara yol açtığını belirtiyor. Şirkete göre artan maliyetlerin en önemli sebebi cihazların günümüzde ihtiyaç duyduğundan daha fazla elektrik tüketmesi. Patentini almayı planladıkları sistemle enerji dağıtımını hane odaklı ve daha düşük masraflı bir şekilde gerçekleştirebileceğini açıklayan şirket masraflardaki azalmanın tüketicinin cebine olumlu yansıyacağının da altını çiziyor.

ABD Patent ve Marka Ofisi tarafından kabul edilen başvuru şu an inceleme aşamasında. Yetkililerin incelemeyi kısa bir süre içinde tamamlayıp Walmart'ın sistemini patentlemesi bekleniyor.

Kaynak: PYMNTS

Porsche hibrit ve elektrikli otomobiller için yenilikçi şarj uygulaması geliştirdi. "Porsche Şarj Hizmeti" ile spor otomobil üreticisi artık şarj etme işleminin tüm unsurlarını kapsayan dijital bir platforma sahip. Otomobile uygun şarj istasyonlarını harita üzerinde arayabilen ve ödeme işlemi için de merkezi olarak saklanan verileri kullanan sistem, birçok ülkede ve farklı para birimlerinde de hizmet verebiliyor. Porsche Şarj Hizmeti'nin ücretsiz uygulaması ve Porsche navigasyon sistemi, müşteriyi seçilen şarj istasyonuna yönlendiriyor.

Elektromobilite alanında uzun vadeli başarı elde etmenin etkileyici otomobiller tasarlamanın yanı sıra, aynı zamanda müşteri dostu bir şarj altyapısı oluşturmaktan geçtiği düşüncesiyle hareket eden Porsche, Şarj Hizmetiyle şarj işleminin her aşamasını müşterileri için kolaylaştırıyor. Merkezi bir dijital platform olarak sunulan hizmetle şarj işlemini gündelik hayatın bir parçası haline getirmek daha da kolaylaşıyor.

Uygulama, şarj istasyonlarının konumu ve müsaitlik durumu ile birlikte otomobili şarj etme maliyeti hakkında gerçek zamanlı olarak bilgi veriyor. Kullanıcı, şarj istasyonunda kendisini sisteme tanıtmak için uygulama üzerindeki QR kodundan ya da hizmete kaydolduktan sonra ücretsiz olarak verilen "Porsche Kimlik Kartından" yararlanıyor. Şu anda Almanya, Avusturya, İsviçre, Danimarka, Hollanda, Belçika ve Finlandiya'da sunulan şarj hizmeti, 2018 sonundan itibaren diğer ülkelere de yayılacak.

Kaynak: Electrek

Yenilenebilir Enerji Üretim Maliyetleri 2017

Yenilenebilir enerji, yeni enerji üretim ihtiyaçlarını karşılamak için giderek rekabetçi bir yol olarak ortaya çıkmaktadır. Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) tarafından hazırlanan bu kapsamlı maliyet raporu, dünya çapındaki projelerin en son maliyet ve açık artırma fiyat verilerine dayanarak, ana yenilenebilir enerji teknolojilerinin her biri için en son trendleri göstermektedir.

2017 yılında hayata geçirilen yeni projelerle birlikte yenilenebilir kaynaklardan enerji üretiminin maliyetleri düşmeye devam etti. Yıllarca süren sabit maliyet düşüşünden sonra, yenilenebilir enerji teknolojileri yeni nesil ihtiyaçları karşılamak için giderek daha rekabetçi bir yol haline geliyor. Özellikle 2010'dan bu yana şebeke ölçekli solar fotovoltaik (PV) projelerinin maliyetlerindeki düşüş dikkat çekicidir.

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

• Bu hafta Cuma günü OPEC ülkeleri ve bazı üretici ülkeler Viyana’da bir araya geliyor. Salı API, çarşamba EIA petrol stok, Cuma Baker Hughes raporları var. Geçen hafta sondaj kulesi ABD’de 1 artmıştı.
• Çin bu yılın ilk 5 ayında ABD’den 319,000 v/g petrol aldı. ABD petrolünün en büyük net alıcısı. Fakat Çin’in alımlarının sadece %3.5’i. Kömürde ise ABD’den alınanların çoğu kok kömürü, çelik için. LNG’de ise ABD sadece %8.2 paya sahip Çin ithalatında.
• Almanya’da şebeke dengeleme bedelleri 2016’daki 880 milyon €’dan 2017’de 1.4 milyar €’ya çıktı. Ağ Düzenleme Kurumu BNetzA, 2030’da %65 yenilenebilir içeren bir senaryo da yayınladı. Audi CEO’su Stadler dizel skandalı sebebiyle tutuklandı.
• Oxford Energy raporunda İran yaptırımlarının etkisi petrol fiyatlarında 21.6$/v’e kadar ek artış demek denmiş. Küresel büyüme yavaşlarsa 50$/v’e kadar düşer de denmiş (Figure7) OPEC üretim arttırması değil yöntemi ve süreci önemli

Kaynak: http://barissanli.com/eak/2018/06/18/