SEKTÖRDEN HABERLER
Tuz Gölü’ndeki Doğalgaz Yeraltı Depolama Tesisinde Dolum Devam Ediyor

Tuz Gölü Doğalgaz Yeraltı Depolama Tesisinin yeni fazları için geçtiğimiz hafta Dünya Bankası ve Asya Altyapı ve Yatırım Bankası ile toplamda 1,2 milyar dolarlık finansman anlaşması imzalanırken, tesiste doğalgaz dolumu devam ediyor.

Aksaray’ın Sultanhanı ilçesinde bulunan Tuz Gölü Doğalgaz Yeraltı Depolama Tesisi için geçtiğimiz hafta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığında düzenlenen törende Bakan Berat Albayrak’ın katılımı ile 1,2 milyar dolarlık ’Tuz Gölü Doğalgaz Depolama Projesi’ finansman anlaşması imzalandı. Tuz Gölü Yeraltı Doğalgaz Depolama Tesisinin 550 milyon metreküplük ilk fazı geçen yıl Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı bir törenle devreye alındı ve tesisin kapasitesinin 5,4 milyar metreküpe çıkarma projesi paylaşıldı. Tesisin kapasitesinin yoğun bir çalışma ile kademeli olarak artırılarak 2023 yılından önce 5,4 milyar metre3’lük kapasiteye ulaşması hedefleniyor. Tuz Gölü Depolama Tesisinin kapasitesinin artması ve Silivri Doğalgaz Depolama Tesisindeki genişleme ile birlikte Türkiye 10 milyar metreküplük depolama hedefine de ulaşacak.

Tuzlar eritilerek suni mağaralar oluşturuldu

Tuz Gölü’nün yaklaşık 40 kilometre güneyinde, Aksaray’ın Sultanhanı ilçesinde kurulu bulunan Tuz Gölü Doğalgaz Yeraltı Depolama Projesinde yapılan çalışmalarda, yerin 600-700 metre altında başlayan ve kalınlığı ortalama bin 500 metre olan tuz tabakasında yaklaşık 1100 - 1500 metre arası derinliklerde açılmakta olan kuyulara tatlı su basılarak tuzun çözünmesi sağlandı. Tesisin yer altındaki depolarını açmak için kullanılan su Hirfanlı Barajı’ndan sağlanıyor. Boru hattıyla kuyulara gelen su bin 450 metre derinlikteki tuz tabakasını eritme işleminde kullanıldıktan sonra, tuz oranı Tuz Gölü ile aynı seviyeye getirilerek göle bırakılıyor. Tesis, her birinin net fiziksel hacmi 630 bin ile 750 bin metreküp arası olan toplam 12 kavernadan (suni mağara) oluşuyor. 12 kavernanın tamamlanması ile yaklaşık toplam 1,2 milyar metreküp çalışma gazı kapasitesine ulaşılacak ve günlük maksimum 40 milyon metreküp gaz Türkiye doğalgaz şebekesine verilebilecek.

Kaynak: İHA

UEDAŞ’tan “Yenilenebilir Enerji” Mesajı

Sosyal sorumluluk alanında farkındalık çalışmalarıyla öne çıkan Türkiye’nin önde gelen elektrik dağıtım şirketleri arasında sayılan UEDAŞ, yenilenebilir enerji konusuna dikkat çekmek için Bursa’da trafolarda “Yenilenebilir Enerji ile Geleceğe” mesajını verdi.

Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Yalova’da 3 milyonu aşkın aboneye kesintisiz ve kaliteli hizmet sunmak için çalışmalarını sürdüren Uludağ Elektrik Dağıtım A.Ş. (UEDAŞ) toplumun bilinçlenmesi için de çeşitli sosyal sorumluluk projeleri geliştiriyor. Hizmet bölgesinde sürdürdüğü “Trafolar Konuşuyor” Projesi ile toplumsal farkındalığı artırmayı hedefleyen UEDAŞ, bu kapsamda yeni bir çalışmaya daha imza attı. 

Toplumu ilgilendiren çeşitli konularda duyarlılık oluşturmak için başlatılan proje kapsamında son olarak yenilebilir enerji konusu ele alındı. Pilot bölge olarak belirlenen Bursa’da yer alan bir trafo binasına “Yenilenebilir Enerji ile Geleceğe” mesajı verilen projesi kapsamında, alternatif enerji kaynaklarının yaygınlaşmasını ve toplumun bu konuda bilinçlendirilmesini amaçlanıyor. UEDAŞ, ayrıca çocuklara bilinçli enerji kullanımı ile ilgili yıl boyunca eğitim ve seminerler veriyor.

Trafolar sosyal mesaj veriyor

2017 yılının sonlarında başlanan “Trafolar Konuşuyor” projesi ile UEDAŞ, atıl konumda olan trafoları sosyal sorumluluğa açarak toplumun bilinçlenmesini hedefliyor. Böylelikle trafolardaki olumsuz yazıların ve tekdüzeliğin önüne geçilirken aynı zamanda sosyal mesajlar verilmesi sağlanıyor. Proje kapsamında, “Engel Sen Olma”, “Emniyet Kemeri Hayata Bağlar”, “Kadına şiddete, dur de” bilgilendirme yazıları trafolara grafiti sanatı ile yazıldı. Ayrıca sağlıklı yaşam ve bağımlılık konularını içeren uyarı ve bilinçlendirme yazıları da trafolara grafiti sanatçıları tarafından işlendi.

Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Yalova’da belirlenen 30 trafoda boyama çalışmaları devam eden projenin çeşitli kurumlarla da işbirliği yapılarak ulusal çapta yaygınlaştırılması planlanıyor. 

Dağıtım Sektörüne ‘Yüksek Gerilim Dalı’nda “Enerjinin Yıldızları” Geliyor

Elektrik dağıtım sektörünün yetişmiş eleman ihtiyacı için harekete geçen BEDAŞ, AEDAŞ ve ÇEDAŞ, “Enerjinin Yıldızları” projesini başlattı. İlk adım olarak Millî Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü ile yüksek gerilim alanında ihtiyaç duyulan nitelikli eleman ihtiyacına çözüm üretmek için Mesleki Eğitim İş Birliği Protokolü’ne imza atıldı.

Cengiz ve Kolin Şirketler Grubu bünyesinde elektrik dağıtım alanında hizmet veren Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş. (BEDAŞ), Akdeniz Elektrik Dağıtım A.Ş. (AEDAŞ) ve Çamlıbel Elektrik Dağıtım A.Ş. (ÇEDAŞ), sektörde ihtiyaç duyulan kaliteli ve yetişmiş insan kaynağına ulaşma hedefiyle “Enerjinin Yıldızları” projesine start verdi. Endüstri 4.0 ile birlikte Enerji 4.0’ın konuşulduğu bir dönemde Enerjinin Yıldızları projesinin önemli bir adımı olarak ‘Elektrik Elektronik Teknolojisi Alanı Yüksek Gerilim Sistemleri’ dalında ihtiyaç duyulan insan kaynağına ulaşmak amacıyla 27 Haziran Çarşamba günü Millî Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü ile BEDAŞ, AEDAŞ ve ÇEDAŞ, Mesleki Eğitim İş Birliği Protokolü’ne imza atıldı. Yüksek gerilim alanında sektörde duyulan nitelikli personel açığını kapatmayı hedefleyen mesleki eğitim iş birliği protokolünün imza töreninde Millî Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Osman Nuri Gülay, AEDAŞ adına Yönetim Kurulu Üyesi Arzu Hatice Atik, BEDAŞ Genel Müdürü Murat Yiğit ve ÇEDAŞ Genel Müdürü Ahmet Sait Akboğa da hazır bulundu.

Üç Mesleki ve Teknik Anadolu lisesine yüksek gerilim laboratuvarı

Proje kapsamında İstanbul’un Avrupa Yakası, Antalya ve Sivas’ta üç mesleki ve teknik Anadolu lisesi seçilerek Yüksek Gerilim Laboratuvarı kurulması planlanıyor. Bu amaçla İstanbul Bayrampaşa’da İnönü Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Antalya’da Kepez Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Sivas’ta ise Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi; pilot okul olarak seçildi. Bu okullarda 10’uncu sınıf öğrencileri, bir sonraki eğitim döneminde Yüksek Gerilim Dalı’nı seçebilecek. Böylece yaklaşık 100-120 kadar öğrencinin laboratuvarda eğitim almasına imkân sağlanacak.

Öğrencilere üç şirkette staj imkanı ve burs

Yüksek Gerilim Dalı’nda öğrenim gören öğrenciler; AEDAŞ, BEDAŞ ve ÇEDAŞ’ta staj yapma imkanına da sahip olacak. Proje kapsamında en başarılı ve ihtiyaç sahibi, en az 30 öğrenciye 1 yıl boyunca aylık 500 TL burs verilerek eğitimlerine destek olunacak. Ayrıca söz konusu öğrencilere, burs aldıkları süre kadar da istihdam garantisi sunulacak. Eğitim süresince üç dağıtım şirketinin yöneticileri, kuruma özel derslerde bilgi birikimi ve deneyimlerini öğrencilere aktaracak ve mentorluk yapacak. Yöneticiler, mentorluk yapmadan önce özel bir eğitimden geçecek. Yine Yüksek Gerilim Dalı alanında okullarda eğitim veren öğretmenlere de uygulamalı olarak özel eğitim verilecek.

Tercih edilmeyen yüksek gerilim dalı, AB standartlarına kavuşuyor

Malzeme fiyatlarının yüksek olması ve sektörden yeterli destek alamadığı için meslek liselerinin elektrik bölümünde tercih edilmeyen Yüksek Gerilim Dalı da bu proje sayesinde yeniden eğitim sistemine kazandırılmış olacak. Avrupa Birliği ülkelerindeki standartlarda kurulacak laboratuvarlarla Yüksek Gerilim Dalı’nı tercih eden öğrencilere, elektriğin üretilmesinden iletim ve dağıtımına kadar tüm kademeleri uygulamalı olarak öğretilecek. Söz konusu proje, sektörün yetişmiş eleman ihtiyacına çözüm üretirken mezun olan öğrenciler de çok tehlikeli meslekler sınıfında yer alan bu alanda uygulamalı iş sağlığı ve güvenliği eğitimi aldıkları için tercih edilerek sektöre ilk adımlarını güvenle atacaklar.

Enerjisa'ya İngiltere'den 'En İyi Müşteri Hizmetleri' Ödülü...

Enerjisa Dağıtım Şirketleri, Best Business Awards'ta "En İyi Müşteri Hizmetleri" kategorisinde birinciliğe layık görüldü.

Türkiye'nin lider enerji şirketi Enerjisa, birçok üst düzey şirketin değerlendirildiği İngiltere'nin en önemli organizasyonlarından biri olan Best Business Awards'ta ödül kazandı. Birçok firmanın CEO veya üst düzey yöneticilerinin ödül jürisinde yer aldığı Müşteri Hizmetleri Ödülü'nü kazanarak, müşteri hizmetleri alanındaki başarısını uluslararası alanda da tescillemiş oldu.

İnsan odaklı çalışma anlayışını sürdürüyoruz

Enerjisa Dağıtım Şirketleri Genel Müdürü Murat Pınar, çok kanallı bir yapıyla müşterilere dokunmaya, her alanda hizmet ve çözüm üretmeye büyük bir önem verdiklerini belirtti. Enerjisa Dağıtım Şirketlerinin müşteri odaklı çalışma anlayışına vurgu yapan Pınar, “AYEDAŞ, Başkent ve Toroslar dağıtım bölgelerimizdeki 20 milyon nüfusa en iyi hizmeti vermek için müşterilerimize dokunduğumuz kanalları çeşitlendirmenin yanı sıra mevcut olanlarda da hizmet kalitemizi sürekli artırmayı hedefliyoruz. 800 çağrı merkezi çalışanımızın hizmet verdiği çağrı merkezlerimizde 20 saniyenin altında bağlanma hızıyla müşterilerimizi dinliyoruz. Dijitalizasyonu tüm süreçlerimizde kullanıyor, entegre kanal yönetimi yapıyoruz. Çağrı merkezimizden, sosyal medya veya mobil uygulamamızdan gelen talepleri tek bir çatı altında mükemmellik hedefi ile yönetiyoruz. Uluslararası standartlarda iş dünyasının temsilcilerinin jüride bulunduğu bu değerli ödülü almak bizler için gurur verici ve ne kadar doğru bir yolda olduğumuzun en önemli göstergesi” dedi.

Enerjisa Dağıtım Şirketlerinin sunduğu hizmetler arasında; AYEDAŞ, Başkent ve Toroslar olmak üzere 3 bölgede 20 milyon nüfusa elektrik kesintilerini bildirmek için kısa mesaj göndermenin yanı sıra elektrik kesintisi, sokak aydınlatma talebi gibi pek çok işlemi yapabilecekleri sektöründe ilk olan mobil uygulama da bulunuyor. Bunları gerçekleştirirken elektrik enerjisi sektöründe, abonelikten müşteriliğe uzanan bir farkındalık oluşturmayı amaçlayan Enerjisa, yarattığı dijital çözümlerle müşterilerin hayatlarını kolaylaştırıyor. Sosyal medya destek hesapları ile de müşterilerine dokunan Enerjisa Dağıtım Şirketleri, twitter üzerinden müşteri başvurularını alarak hızla çözüme ulaştırmak için gerekli aksiyonları alıyor.

DÜNYADAN HABERLER
UK POWER Networks, Londra’nın İlk Sanal Enerji Santralini Geliştirecek

UK Power Networks, şebeke güvenilirliğini sağlamak için Londra'da bir sanal güç istasyonu oluşturacaktır.
Şirket, inisiyatifi uygulamak için Powervault ile ortaklık kuruyor.

Sanal güç sistemi, tüketici evleri üzerine kurulu güneş panelleri ile güçlendirilecek.

Sistem, tüketicilerin kendi elektriğini üretmelerini, akü enerji depolama sistemlerinde saklamasını ve ana şebekedeki talebin yüksek olduğu zamanlarda enerji sağlayıcısına satmasını sağlayacaktır.

Bu, tüketicilerin faturalarını, en yüksek talep tarifelerinden kaçınarak, elektriklerini satarak ekstra gelir üreterek azaltabilecekleri anlamına geliyor.

Proje, Londra'da sanal bir güç sistemi geliştiren ve Londra’nın dünyanın önde gelen akıllı şehrini Londra’yı yapma tutkusunu desteklemek için çaba sarf eden ilk projedir.

Bazı enerji depolama pilleri, Londra Borough of Barnet genelinde yaklaşık 40 hanede kurulacak.

Proje, birleştirilmiş depolama ve güneş üretim sistemlerinin uzaktan kontrolünü sağlayacak bir yazılımla entegre edilmesini içerecektir.

Proje, UK Power Networks’ün “Herkes için Akıllı Şebeke” programına uygundur. Bu programın hedefi, akıllı enerji portföyünü genişletmek için yenilikçi iş çözümleri kullanmak ve aynı zamanda hizmetlerini iyileştirirken tüketici faturalarını azaltmaktır. 2017 yılında başlatılan proje, tüketici enerji yönetimini geliştirmeyi amaçlıyor.

UK Power Networks'teki varlık yönetimi direktörü Barry Hatton şunları söyledi: “Müşterilerimize doğrudan fayda sağlamak için yeni teknolojilerden faydalanmaya kararlıyız. Başkentin ilk sanal güç istasyonunu yaratma planlarımız, insanları enerji kullanımından sorumlu tutan akıllı ve esnek bir elektrik ağının önünü açıyor.

“Londra teknoloji alanında bir dünya lideridir ve böyle projeler, müşterilerimize önemli avantajlar sağlayacak dekarbonize, merkezi olmayan ve sayısallaştırılmış bir dağıtıma doğru hareket ederken başlıyor. Kapasiteyi arttırmak için daha fazla kablo ve trafo merkezi eklemenin geleneksel yaklaşımına uygun bir alternatif sağlayarak elektrik dağıtım maliyetlerini düşürmeye yardımcı olacak.”

Anlaşma, UK Power Networks’ün Şubat 2018'de ki başarılı bir teknoloji denemesini takip ediyor. Deneme sırasında, müşteri evlerine yerleştirilen 45 Powervault pili, akşam saatlerinde tüketimini en aza indirgemek için uzaktan kontrol edildi. Ortalama olarak, ev akşam talebi % 60 oranında azalmıştır.

Powervault'un genel müdürü Joe Warren şunları söyledi: “Bu bizim işimiz için gerçekten heyecan verici bir gelişmedir ve UK Power Networks 'ün bizimle çalışmayı tercih etmesinden memnunuz. Yerel dağıtımı desteklemek için, güneş ve zaman kullanımlı tarifelerden elde edilen tasarrufların üstesinden gelmek için yapılan bir ödeme, müşterilerimiz için iş durumunu artıracak ve bizi bir bulaşık makinesi gibi kitlesel bir pazar ürünü olarak yaygın bir ürün sunma hedefimize daha da yaklaşacaktır. Aynı zamanda ev tipi akü depolama sisteminin tüm enerji sistemine değerini kanıtlar. Bu sözleşmenin büyük bir büyüme alanı olacak ilk adım olduğunu düşünüyoruz ”dedi.

Kaynak: Metering

California Belediyesi, Bir Yıl İçinde Enerji Maliyetlerinde% 70 Düşüş Kaydediyor

Kuzey Kaliforniya'daki bir belediye, bir bina enerji verimliliği projesi uygulayarak enerji maliyetlerinde% 70'lik bir düşüş kaydetmiştir.

Projede, Gelişmiş Enerji Başkenti (AEC) tarafından temin edilen 900.000 dolarlık sermaye yatırımı ile enerji verimli pencerelerin kurulumuna, HVAC sistemlerinin ve LED aydınlatmasının optimizasyonuna yönelik çalışmalar yapıldı.

Proje Mayıs 2017'de RTRO Energy yönetiminde başlamıştır ve sıfır yatırımla pozitif nakit akışında yılda yaklaşık 20.000 $ üretmesi beklenmektedir.

AEC'nin kurucusu ve kurucusu Jack Doueck şunları söyledi: Bu anlaşma, kentin hiçbir sermaye yatırımı olmaksızın hedeflerine ulaşmasına yardımcı oldu.”

Proje, şehrin karbon emisyonlarını azaltma, işletme giderlerini azaltma ve akıllı bir şehre dönüşme çabalarının bir parçasıdır.

Haberler, ticari, enerji verimli HVAC teknolojileri pazarı için 2027 yılında 61.2 milyar dolara ulaşacak olan Navigant Research tahmini gelirinin yayınladığı bir raporu takip ediyor.

Piyasadaki gelir yaratımının, ticari bina sahiplerinin akıllı kontroller ve akıllı yönetim ve bina operasyonlarına olanak tanımak için desteklediği mevcut yönetmelik nedeniyle, 2018 yılında 29.4 milyar dolardan artacağı tahmin edilmektedir.

Navigant Research, enerji verimliliği HVAC teknolojileri ticari pazarının 2027 yılında 61.2 milyar dolara ulaşmasını öngörüyor

Araştırma firması, ticari bina sahiplerinin akıllı kontrolleri, akıllı yönetim ve bina operasyonlarını mümkün kılmak için desteklediği mevcut yönetmelik nedeniyle, piyasadaki gelir üretiminin 2018 yılında 29.4 milyar dolardan artacağını tahmin ediyor.

Navigant Research'ün araştırma analisti Courtney Marshall şunları söyledi: “Bu teknolojiler Binadan – Şebekeye, Ulaştırmadan – Şebekeye ve Akıllı Şehirler gibi enerji bulutu platformlarını destekliyor.

“Verimlilik HVAC teknolojileri, bina sakinlerinin konforunu korurken ekipman operasyonlarını optimize ederek şebeke ve ticari binalara bağlantı sağlıyor.”

Enerji verimli teknolojilerin IoT trendlerini, şebeke bağlantı piyasalarını takip etmesi bekleniyor.

Bu eğilimler, yenilenebilir veya temiz enerji kaynaklarına küresel geçişi desteklemek için bina optimizasyonu yoluyla artan enerji ve talep tasarrufu sağlayacaktır.

Asya Pasifik bölgesinin, 2027 yılına kadar 39,3 milyar dolarlık bir gelir artışıyla birlikte piyasaya hakim olması beklenirken, Batı Avrupa’nın 12,1 milyar doların üzerine çıkması bekleniyor.

Enerji verimliliği teknolojileri arasında üniter sistemler, ısı pompaları, fırınlar, kazanlar, değişken soğutucu akışlı sistemler, soğutucular ve jeotermal ısı pompaları bulunmaktadır.

Kaynak: Metering

Avrupa Şebeke Operatörleri Ve ABB, Yeni Sanal Güç Santrali Ve Talep Tarafı Katılımı İş Modelini Ortaya Çıkardı

Be Power ve ABB, yeni bir iş modeli ile Yan Hizmetler Piyasası (MSD) işbirliği yaparak enerji piyasaları ve mobilite arasındaki sinerjiyi en üst düzeye çıkaracaktır.

Bu model, MSD'nin açılmasından kaynaklanan fırsatları, şarj istasyonlarının ve e-araç filolarının özel bir altyapısı ile yaygın güç üretim tesislerine (talep / tahmin) yaymaktan kaynaklanan fırsatları entegre etmeyi amaçlamaktadır.

ABB ile yapılan ortaklık, Be Power 'ın, yenilenebilir kaynaklar ve depolama sistemleriyle çalışan üretim birimleri de dahil olmak üzere, MSD katılımını ve dağıtılmış üretimi de kapsayan Terna pilot projesine katılmasını sağlayacaktır.

Pilot projeyi (AEEG SI Çözünürlük 300/2017) kurarak, ulusal şebeke operatörü, birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi bu pazarda daha geniş katılımı teşvik ederek, dağıtım kaynaklarının sağlanmasını optimize etmeyi amaçlamaktadır.

10MVA'dan daha düşük kapasiteye sahip önemli üretim tesisleri de dahil olmak üzere, herhangi bir büyüklükteki ve teknolojiden elde edilen tüketim ve üretim birimleri, üretim, tüketim ve karma üniteler (UVAP, UVAC ve UVAM) oluşturarak bir “toplayıcı” yoluyla dağıtım hizmetleri sunabilir.

Be Power, bağımsız üreticilerin elektriğini satın alma konusunda uzman olan ve önceki yıllarda toplam kapasitenin 700 MW'ı aşan enerji tüccarı olan yan kuruluşu olan 4energia tarafından “Toplayıcı Hizmetler” olarak pazarlamaya girecektir.

ABB, gelişmiş hizmetleri ABB Yetenek İşbirliği Operasyonları aracılığıyla ileri analiz, toplama ve veri yönetimi hizmetleri sunacaktır.

ABB ayrıca üretim ve / veya tüketim için MSD'ye atanan Toplanmış Sanal Birimleri (UVA) oluşturmak, nitelendirmek ve yönetmekle sorumlu olacaktır.

Her fabrikadaki (UPMx) ve bir merkezi ünitedeki (UVAx) ilgili ölçüm cihazları, verileri Terna şebekesine doğru toplayacaktır. Tüm veriler Cenova'daki ABB Yetenek İşbirliği Operasyon Merkezi tarafından işlenecektir.

Be Power'ın genel müdürü Paolo Martini, “Terna'nın bu teknolojinin geliştirilmesinde uzmanlaşmış bir şirket olan ABB ile birlikte Sevk Hizmetleri Pazarına girme pilot projesinde yer almaktan gurur duyuyoruz” dedi.

"İştirakçi olarak bu ortaklık sayesinde, iştirakimiz 4energia'nın alım satımıyla ilgili konsolide tecrübemizden faydalanacak, enerji üreticilerine ve tüketicilerine varlıklarının optimizasyonu yoluyla ek bir değer sunacak. Daha kârlı pazarlara girerek ek marjlar elde edebilecektir ”.

Güney Avrupa'daki enerji üretimi ve su birimi yöneticisi Danilo Moresco'ya göre: “Bu pilot proje, veri analizinde ve toplamada gerçek bir evrim olan ABB Yetenek İşbirliği Operasyonlarının özünü tam olarak anlıyor.”

"Bu yeni yaklaşım, izlenen varlıkların performansını optimize etmek için doğru ve zamanında bilgi alışverişinin sürekli bir şekilde, hem Be Power hem de ABB kontrol merkezlerinin yanı sıra, tesis verilerinin benzersiz bir dairesel akışında toplanabiliyor”

Kaynak: Metering

NuScale, SMR (Küçük Modüler Reaktör) İçin İlk Faz Tasarım Onayını Aldı

Nükleer Düzenleme Komisyonu, NuScale Power’ın küçük modüler reaktör (SMR) için tasarım sertifikası başvuru (DCA) sürecindeki ilk aşamayı tamamladı.

Tasarım sertifikasyon sürecinde beş aşama daha var, ancak NuScale ilk safhaların en titiz olduğunu söylüyor ve şimdi de Komisyonun belgelendirme sürecini 2020 yılına kadar tamamlamasını bekliyor.

NuScale ayrıca, Enerji Bakanlığı Nükleer Enerji Dairesi'nin, kendilerini ABD enerji bağımsızlığı, şebeke esnekliği, ulusal güvenlik alanlarını desteklemek amacıyla erken aşama araştırma ve geliştirmeyi destekleyen federal bir hibe programı altında 40 milyon dolarlık bir finansman ile ödüllendirdiğini belirtti.

Küçük modüler reaktörler (SMR’ler), Güney Carolina'da South Carolina Electric & Gas ve Santee Cooper tarafından yürütülen V.C. Summer nükleer projesinin terk edilmesinin ardından nükleer enerjiye yönelik küçük umutlardan birini sağlamaktadır.

Georgia’da Southern Co. ve ortakları tarafından inşa edilen Vogtle nükleer projesi ile birlikte Summer, yaklaşık 30 yıl içinde temeli atılan ilk nükleer projelerdi. Ancak, önceki nükleer projelere benzeyen bazı sorunlar tarafından mağdur edilmişlerdi; kaçırılan teslim tarihleri ve maliyet aşımları.

Bunun aksine, SMR teknolojisi, modüler bileşenler ve fabrika üretimi inşaat maliyetlerini ve zamanı potansiyel olarak azaltabildiği için daha düşük sermaye maliyeti potansiyeli taşımaktadır. Destekleyicileri ayrıca SMR'lerin tasarımının sadeliğini, geliştirilmiş güvenlik özelliklerini ve konumlandırma, boyutlandırma ve son kullanım uygulamaları açısından esnekliklerini belirtiyorlar.

NuScale, reaktörlerinin basit tasarımı nedeniyle NRC'nin diğer tasarım sertifikasyon uygulamalarına kıyasla daha az bilgi gerektirdiğini ettiğini söyledi.

NuScale’in tasarımı, doğal bir su akışına dayanan pasif bir tasarım kullanarak, erimeleri önlemek için gerekli güvenlik önlemlerini basitleştiriyor. SMR'ler ayrıca denetimleri çalıştırmak için güç kaynağına güvenmek zorunda değildir. Bu, düzenleyici yükü ve işletme maliyetlerini azaltır.

Nükleer Enerji Enstitüsü, geçen ay teknoloji konusunda bir medya turnuvası sırasında SMR geliştirme faaliyetleri yürüten 12 şirket saydığını söyledi.

The Brattle Group'un müdürü Dean Murphy e-posta yoluyla Utility Dive'a, genel olarak SMR'lerin “zorlu” bir ortamla karşı karşıya olduğunu söyledi. Ucuz doğal gazdan üretilen toptan elektrik fiyatları, ABD'nin çoğu bölgesinde çok düşüktür.

Ancak, SMR'lerin maliyetleri montaj hattı tarzı imalat ile azaltılabiliyorsa, geleneksel nükleer projeden daha kısa teslim sürelerine sahip olabilirler ve projenin tamamlanmasının gerekip gerekmediğine dair belirsizliği azaltabilirler.

Nükleer Enerji Enstitüsü sözcüsü Matthew Wald, Utility Dive'a verdiği demeçte, SMR’lerin, daha küçük boyutlarından dolayı bazı ölçek ekonomilerini kaybettiğini, ancak daha büyük nükleer santrallere göre bazı operasyonel avantajlar elde etmek için uygun olduklarını belirtti.

SMR'lerin modüler tasarımı, projelerin talebe uygun olarak boyutlandırmasına imkan sağlıyor. SMR'ler esnek bir şekilde çalışacak şekilde tasarlanıyor, bu da onları rüzgar ve güneş enerjisi gibi artan aralıklı kaynaklarla bir şebekede daha değerli ve uyarlanabilir hale getiriyor.

Şimdilik, NuScale SMR alanına öncülük ediyor gibi görünüyor. Şirket, 2020'lerin ortalarında faaliyet gösterecek olan Idaho'da 12 modül kapasiteli ilk SMR projesi için Utah Associated Municipal Power Systems (UAMPS) ile çalışıyor. NuScale ve ortaklarının proje için NRC'den birleşik işletme ve inşaat ruhsatı almaları gerekiyor.

Kaynak: Utility Dive

HAFTANIN MAKALESİ

Avrupa’da 2017 yılında 16,8 GW’lık yeni rüzgar gücü kapasitesi kurularak yıllık kurulum bazında rekor bir yıla imza atıldı. Toplam net 169 GW kurulu güç ile rüzgar enerjisi gaza yaklaşarak Avrupa’da ikinci büyük enerji üretim kaynağı olarak kalmaya devam etti. 2017 hem kara rüzgarı hem de kıyı rüzgarı kurulumları için rekor bir yıl oldu. AB 12.484 MW’lık kara, 3,154 MW’lık kıyı rüzgar gücü kurulumu gerçekleştirdi.

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

Dünyanın Enerji Gündemi
  • Almanya’da yenilenebilirler ilk yarıda 113 TWh net üretim ile %41.5 üretim payına sahip oldu. Güneş 22.3 TWh, Rüzgar 55.2 TWh. Koalisyon içi çatışmalar enerji politikasını durma noktasına getirdi. Çevre ve Ekonomi bakanları arasındaki anlaşmazlıklar sorun olmaya devam ediyor.
  • Dünyanın en büyük pil şirketlerinden Çinli CATL, pil hücre fabrikası için Almanya’da Thuringia eyaletini seçti. İmza töreni 9 Temmuz’da Berlin’de. BMW geçen perşembe, 1 milyar €’luk CATL ile kontratı duyurmuştu.
  • Shell elektrikli araba şarjlarının %40’ının evde, %40’ının işte yapılacağını tahmin ediyor.
  • 100% yenilenebilir enerjiye ne hızla geçebiliriz, yazısında doğru bir Vaclav Smil eleştirisi var. Birçok yenilenebilir birincil değil ikincil (elektrik üretiminden) girdiğinden aynı yolu izlemez. Ayrıca %40’ların üzerinde yenilenebilir kullanan bölgeler de var.
  • ABD’de elektrikli araba satışları %1 olabilir ama detay veri farklı. California eyaletinde, 30 şehirde 2017’de %10’u aşmıştı. 109 şehirde %5’i aştı. Yani daha hızlı geçiş yapan eyaletlerde daha yüksek oranlar mevcut.