SEKTÖRDEN HABERLER
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve EPDK’nın 2019 Bütçe Görüşmeleri TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Yapıldı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun 2019 yılı bütçelerinin görüşmeleri TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda başladı. Bakanlığının 2019 yılı bütçesine ilişkin sunumunu yapan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dönmez, arz güvenliğinin tahkim edilmesi, öngörülebilir piyasaların oluşturulması ve teknoloji ile ekipmanların yerlileştirilmesi kapsamında atılan adımlara güçlü şekilde destek vermeye devam edeceklerini vurguladı.

Dönmez, Türkiye'de 54 milyon elektrik ve doğalgaz abonesini olduğunu belirterek, "23 milyon petrol ve akaryakıt tüketicisi ile tahmini 5 milyon kömür kullanan hane ve sanayi ile milyonlarca noktaya hizmet veren kurum ve kuruluşlar paydaşımız olmaya devam edecektir." diye konuştu.

Artan enerji ihtiyacının karşılanmasında milli kaynakları önceleyen bir bakış açısıyla yaklaşımın devam edeceğini anlatan Dönmez, "Milli Enerji ve Maden Politikamız kapsamında ortaya koyduğumuz uygulamalarımıza taviz vermeden devam edeceğiz. Enerji portföyündeki yerli ve yenilenebilir enerji payının artırılmasına yönelik çabalar sürdürülerek, yerli kömür ile rüzgar, güneş, hidrolik, jeotermal gibi kaynaklarımızın enerji üretim sepetimizdeki payı artırılmış ve daha da artırılacaktır." ifadelerini kullandı.

Dönmez, doğalgaz ithalatında yeni kaynak ve güzergahlar ile rekabeti artıracak çalışmalar kapsamında Orta Doğu, Orta Asya, Doğu Akdeniz, Afrika ve diğer potansiyel kaynaklardan sürdürülebilir doğalgaz temin edilmesi çalışmalarının sürdüğünü bildirdi.

Türkiye'nin doğalgaz kullanmaya başladığı 1987'de 500 milyon metreküp olan yıllık gaz arzının şu anda 50 milyar seviyelerine ulaştığını kaydeden Dönmez, şöyle devam etti:

"2002'de 5 şehrimize giden doğalgaz iletim hattı bu yıl sonu itibarıyla 81 ilimizin hepsine ulaştırılacaktır. Ayrıca, 2018 Ekim sonu itibarıyla 434 ilçe ve beldemize de doğalgaz sunulmuş olup doğalgaz imkanına kavuşan yerleşim yerlerinin sayısının artırılması çalışmalarımız aralıksız devam etmektedir. Doğal gazın yaygınlaştırılması çalışmalarımız yerleşim yerleri ile sınırlı kalmayarak OSB’lere de doğalgaz arzı sağlanmaya devam edecektir. Doğalgaz arz güvenliği kapsamında, ilk aşamada yıllık 6 milyar metreküp gazı ülkemize, 10 milyar metreküp gazı Avrupa’ya taşıyacak olan ve yüzde 30 ortak olduğumuz yıllık 32 milyar metreküp taşıma kapasitesine sahip TANAP 12 Haziran 2018 'de hayata geçmiş ve ülkemize gaz akışı başlamış olup bu gazın, ülkemiz üzerinden Avrupa’ya taşınma çalışmaları kapsamındaki Çanakkale Boğazı geçişi çalışmaları devam etmektedir. Rusya'dan başlayarak Türkiye’nin alım terminaline ve devamında ülkemiz üzerinden komşu devletler sınırına kadar uzanan her biri yıllık 15,75 milyar metreküp doğalgaz taşıma kapasitesine sahip iki hattan oluşan TürkAkım doğalgaz boru hatlarından biri sadece ülkemize gaz arzı sağlayacaktır. Bu proje tamamlandıktan sonra Batı Hattı üzerinden temin edilen doğalgazın artık Batı Hattı yerine TürkAkım üzerinden ülkemize teslim edilmesi planlanmaktadır. 2019 sonunda faaliyete geçmesi beklenen projenin ülkemize gaz arzı sağlayacak birinci hattının inşaatı tamamlanmak üzeredir."

Kaynak: ETKB
Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi (TÜREK 2018) Ankara’da Düzenlendi

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği’nin (TÜREB) bu yıl yedincisini düzenlediği Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi (TÜREK 2018) 5 – 6 Kasım’da Ankara’da düzenlendi. 2 gün süren kongrenin başkanlığını TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabi Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mustafa Elitaş yürüttü.

Kongrenin açılış konuşmasını gerçekleştiren Elitaş, yerli ve yenilenebilir doğal enerji kaynaklarımızdan rüzgâr ile enerjide dışa bağımlılığı azaltmayı ve rüzgâr enerjisi potansiyelimizi ekonomiye kazandırmayı hedeflediklerini söyledi. “Daha Çok Yerli, Daha Çok Yenilenebilir” stratejisi doğrultusunda hareket ettiklerini belirten Elitaş; “Başta yerli kömür olmak üzere rüzgâr, güneş, hidrolik, jeotermal gibi yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarımızın enerji portföyündeki payının artırılmasına yönelik çabalarımız çevreci bir anlayış ve sürdürülebilirlik ilkesi doğrultusunda yoğunlaştırılmıştır. Dünya nüfusunun 2040 yılına kadar 9.2 milyara ulaşması beklenmektedir. Küresel enerji tüketiminin 2040 yılına kadar yüzde 28 artacağı öngörülüyor. Hızla artan tüketime yanıt olarak yenilenebilir enerji yükseliyor. Bununla birlikte yeşil enerji, yeni teknolojiler ve enerji politikalarıyla yenilenebilir enerjinin dünyanın en hızlı büyüyen enerji kaynağı olması bekleniyor” diye konuştu.

Kongrede konuşma yapan bir diğer isim olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan ise her geçen gün gelişen ve büyüyen enerji sektöründe rüzgar enerjisinin öneminin giderek arttığını belirterek, "Önümüzdeki 10 yılda 10 bin megavat rüzgar kurulu gücünü toplam kurulu güce ilave etmek istiyoruz. Bu yatırımlarla rüzgar enerjisi sektörü geliştirilecek ve Türkiye yenilenebilir enerjide bölgesel bir merkez haline gelecektir." dedi.

Tancan, enerji sepetinin çeşitliliğini artırarak, yenilenebilir enerji kaynaklarının rasyonel bir şekilde kullanılmasının Türkiye'nin geleceği açısından önemli olduğunu, hem ülkenin arz güvenliği hem de çevrenin korunmasına katkıda bulunmak için yenilenebilir enerji kaynaklarının sisteme daha fazla ilave edilmesi gerektiğini dile getirdi.

EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz ise konuşmasında; Türkiye’de rüzgar ekenin kazanç biçtiğini söyleyerek hidrokarbon kaynakları konusunda yaşadığımız dezavantajı; yüzümüzü güneşe dönerek sırtımızı da Türkiye’nin güçlü rüzgarına vererek avantaja dönüştürebileceğimize vurgu yaptı.

Günümüz itibariyle rüzgar enerjisinin ülkemiz kurulu gücünün yaklaşık yüzde 8’ini, elektrik üretiminin ise yaklaşık yüzde 7’sini oluşturduğuna dikkati çeken Yılmaz; “Bu rakamları daha yükseklere çekme gayretimizi aralıksız sürdürüyoruz. Düzenleme yaparken sektörden bağımsız hareket etmiyor, sektörü yakından izleyerek ve dinleyerek daha doğru ve daha verimli sonuçlar elde edebileceğimize inanıyoruz. Nitekim siz sektör temsilcileri de yönetmeliklerin açık ve katılımcı bir süreçte yapılması konusunda sarf ettiğimiz çabanın yakın şahitlerisiniz. 2015 RES başvuruları için 47 adet bağlantı bölgesi genelinde 88 projeye 2950 MW kapasite tahsis edildi. Bunlardan 43 bölgede yapılan yarışmalar kapsamında 85 projeye toplam 2820 megawatt kapasite verildi. Bu projelerin de 69 adet yani2373 megawatt’ı için bağlantı kapasitesi eksi teklif fiyatları ile tahsis edildi. Sonuç olarak yapılan yarışmalar sonucunda kazanan tekliflerin ağırlıklı ortalaması kilowattsaat başına -0,11 dolar sent olarak oluşmuştur.  Yarışmalar sonucunda toplam 88 projeden toplam gücü 2907 MW olan 84 adedine önlisanslarını verdik. Bunların dışında 789 MW gücünde 20 adet önlisansımız daha bulunmaktadır” şeklinde konuştu.

Türkiye’de Kritik Altyapılarda Siber Güvenlik Masaya Yatırıldı

2000 yılından bu yana BT, OT ve Nesnelerin İnterneti güvenliğinde bütünsel bir yaklaşımla hizmet veren yerli ve milli siber güvenlik entegratörü Biznet Bilişim, enerji, ulaşım ve su şebekeleri gibi kritik altyapılarının güvenliği konusunda farkındalığı artırmak amacıyla Türkiye’nin ilk ulusal Endüstriyel Kontrol Sistemleri (EKS) Siber Güvenlik Konferansı’nı düzenledi.

Etkinlikte, EE-ISAC Kurucusu ve RambiCO CEO’su Johan Rambi, İstinye Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın, Sakarya Üniversitesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. İbrahim Özçelik ve TANAP Grup BT Yöneticisi Gurban Karimov gibi önemli isimler, birçok kritik altyapının omurgasını oluşturan Endüstriyel Kontrol Sistemleri’nin sorunsuz işlemesi için neler yapılması gerektiğini masaya yatırdı. Fortinet ve Cyberark’ın teknoloji sponsoru; GAZBİR ve Elder’in stratejik iş ortağı olduğu etkinlikte, “Farklı Dünyalar” teması vurgulanarak ekosistem oluşturulmasının altı çizildi.

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Biznet Bilişim Genel Müdürü Serdar Yokuş, bu konferansın EKS siber güvenliği konusunda farklı perspektiflerden sorunlar ve çözümlerin konuşulduğu ilk ve tek etkinlik olduğunun altını çizerek, “Enerji, ulaşım ve su şebekeleri gibi kritik altyapıların geleceği hepimizin bildiği gibi siber güvenlikten geçiyor. Birçok kritik altyapının omurgasını oluşturan Endüstriyel Kontrol Sistemleri’nin sorunsuz işlemesi için de farklı sektörler, farklı uzmanlık alanları ve farklı disiplinlerin aynı dili konuştuğu bir ekosistem yaratılması gerekiyor. Umarım bu etkinlik EKS ekosisteminin gelişim sürecinde önemli bir kilometre taşı olur.” dedi.

“Kritik altyapılarda siber güvenliğin önemi konusunda tüm toplum bilinçlendirilmeli”

Açılış konuşmasından sonra sahneye çıkan ana tema konuşmacısı EE-ISAC Kurucusu ve RambiCO CEO’su Johan Rambi “Endüstriyel Kontrol Sistemleri’nde siber güvenlik sadece teknolojiyi değil, tüm toplumu ilgilendiriyor. Siber güvenliğin önemi konusunda tüm toplumun bilinçlendirilmesi gerekiyor. Şunu unutmamalıyız ki en iyi savunma şekli her an bir saldırı gelebilecekmiş gibi hazırlıklı olmaktır.” dedi. Konuşmasında ayrıca “Kurumların ya da işletmelerin işleyişinin temel taşlarından birinin de Siber güvenlik olduğunu vurguladı.

“Siber güvenlik, milli güvenlik demektir”

Etkinlikte İstinye Üniversitesi’nden Prof.Dr. Mesut Hakkı Caşın’ın konuşmasında siber güvenliğin sağlanması için devlet ve özel sektörün çok sıkı bir iş birliği içinde olması gerektiğini vurguladı. Kendisi ayrıca “Bir ülke askeri savunmasına ne kadar önem veriyorsa, siber savunmasına da aynı derecede önem vermelidir. Dış dünyada yaşanan siber felaketlerden ders almamız, bu konuda tehditlere her zaman hazırlıklı olmamız gerekiyor. Unutmamalıyız ki bir ülkenin siber güvenliği milli güvenlik demektir. Bunun için kamu, özel sektör ve üniversite iş birlikleri ve uluslararası ilişkilerin korunması ve birlikte hareket etmeli “şeklinde ekledi.

Etkinlikte, BOTAŞ Bölge Müdür Yardımcısı Arif Ataman, Genel Energy CIO’su Faruk Özer, Başkent Elektrik Dağıtım A.Ş Haberleşme Uzmanı Hasan Karagündostu, Vedaş Bilgi Teknolojileri Müdürü Miraç Atmış, Demiröz Consultancy B.V Kurucusu ve Kıdemli Danışmanı Özkan Demiröz, EnerjiSA Bilgi Güvenliği Risk ve Uyum Grup Müdürü Pelin Pehlivan, Fortinet Sistem Mühendisliği Yöneticisi İlker İmamoğlu, Cyberark Satış Mühendisi Serhat Erkan ve Antalya Havalimanı Sistem Destek Uzmanı Volkan Vural konuşmacı ve panelist olarak yer aldı.

Etkinliğe katkı veren konuşmacı ve panelistlere ‘Biznet Cyber Coin’ler takdim edildi. Programın sonunda, Enerjisa Risk ve Uyum Grup Müdürü Pelin Pehlivan, kritik altyapılarda siber güvenlik farkındalığının artırılması konusunda yaptığı çalışmalardan ötürü, yılın “EKS Siber Güvenlik Elçisi” olarak seçildi ve kendisine “Biznet Pembe Bareti” takdim edildi. Etkinlik boyunca sosyal medyada #EKSkonferans hashtagi ile en çok paylaşımları yapan bir katılımcı ise sürpriz bir teknoloji ödülünün sahibi oldu.

Kaynak: Hürriyet

EPİAŞ Veri Takibinde Mobil Uygulama Dönemine Geçti

Enerji Piyasaları İşletme AŞ (EPİAŞ) Genel Müdürü Ahmet Türkoğlu, uzun soluklu bir çalışma sonrasında "EPİAŞ Mobile" uygulamasını bugün itibarıyla katılımcı ve kamuoyunun kullanımına sunduklarını belirterek, "Mobil uygulamamız sayesinde periyodik piyasa verilerini oldukça pratik bir şekilde izleme, şeffaflık verilerini kolayca takip etme, fiyat ve duyurular yayımlandığında anında bildirim alma gibi birçok pratik imkanı katılımcılarımıza sunuyoruz." dedi.

Türkoğlu, EPİAŞ'ın 4. Şeffaflık Çalıştayı'nda yaptığı konuşmada, şeffaflığın, ticaret yapanların pozisyonlarını piyasa koşullarına uygun olarak belirleyebilmesi için temel şart olduğunu söyledi.

EPİAŞ'ın, sağlıklı piyasa işletimiyle piyasanın talep ve dinamiklerini doğru yorumlayarak, sektör katılımcılarını bir araya getirdiğini ifade eden Türkoğlu, 3. Şeffaflık Çalıştayı'nda elde edilen sonuçlara dayanarak veri setlerini güncellediklerini bildirdi.

Türkoğlu, 2016'da piyasa katılımcılarının kullanımına sunulan "Şeffaflık Platformu'nda" 98 ayrı verinin yayınlandığını ve geçen yıldan bu yana platforma doğal gaz iletim verileri, Organize Toptan Doğal Gaz Satış Piyasası verileri, barajlı hidroelektrik santralleri su verileri, santral yatırımları, lisanssız santral üretimleri ile EPİAŞ bünyesinde oluşan verilerin eklendiğini anlattı.

EPİAŞ bünyesinde yeni piyasalar kurulacak

Piyasalarda güven ortamının ve öngörülebilirliğin oluşturulmasının çok önemli olduğuna dikkati çeken Türkoğlu, şunları kaydetti:

"Son zamanlarda sektörümüzde yaşanan gelişmelerle beraber güven ortamının tesis edilmesine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. EPİAŞ olarak bu ortamın sağlanması adına attığımız adımlardan biri de fiziksel teslimatlı vadeli elektrik ve doğal gaz piyasalarının kurulması olacak. Sektörün bu piyasalara olan ihtiyacının farkında olarak yoğun bir şekilde piyasa tasarımını tamamlamak için çalışmalarımızı yürütüyoruz. Piyasanın kurulmasına ilişkin mevzuatsal gerekliliklerin yerine getirilmesi için Borsa İstanbul ve Takasbank ile mutabakata varıldı ve ilgili kurumlar bilgilendirildi. Mevzuat sürecine paralel olarak piyasa kurgusuna yönelik iş geliştirme faaliyetleri de büyük oranda olgunlaşmış olup yakın zamanda yazılım çalışmalarına başlamayı planlıyoruz. Dolayısıyla Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu ve ilgili kurumlarımızın iznine bağlı olarak 2019'da bu piyasayı hizmetinize sunmak için var gücümüzle çalışıyoruz."

Türkoğlu, uzun soluklu bir çalışma sonrasında EPİAŞ mobil uygulamasının da hayata geçirildiğini ve bugün itibarıyla katılımcıların ve kamuoyunun kullanımına sunulduğunu belirtti.

Uygulamanın, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'in belirttiği, "kolaylık, derinlik ve yenilik" prensipleri çerçevesinde piyasaları daha ileriye taşıma hedefine önemli katkı sağlayacağını düşündüğünü vurgulayan Türkoğlu, "Mobil uygulamamız sayesinde periyodik piyasa verilerini oldukça pratik bir şekilde izleme, şeffaflık verilerini kolayca takip etme, fiyat ve duyurular yayımlandığında anında bildirim alma gibi birçok pratik imkanı katılımcılarımıza sunuyoruz. Çalıştaya yetiştirmek üzere çalışmalarını henüz tamamladığımız uygulamamızın katılımcıların katkılarıyla çok daha iyi noktalara geleceğine inanıyorum." dedi.

Kaynak: Haber 7

Çoruh EDAŞ’tan Teknolojik Yatırım: CBS Mobil Uygulaması

Çoruh Elektrik Dağıtım A.Ş’nin teknolojik yatırımlarından Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) mobil uygulaması “CBS Collector” hayata geçirildi…

Çoruh EDAŞ Şirket Müdürü Mehmet Aydın, Çoruh EDAŞ Giresun İl Müdürü Sedat Akkoyun, CBS Yönetmeni Esin İrhan, ilçe yöneticileri ve şebeke amirleriyle bir araya gelerek Coğrafi Bilgi Sistemleri “(CBS) Collector” uygulamasının tanıtımını gerçekleştirdi.

Giresun il merkezi ile birlikte on yedi işletmedeki teknik ekibe, bilgisayarları haricinde son model yetmiş sekiz adet bas-konuş özellikli endüstriyel tip akıllı cihaz ve kırk iki adet endüstriyel tip tablet teslim edildi. Altyapısı hazırlanarak kullanıcılara teslim edilen endüstriyel cihazlardaki “CBS Collector” uygulamasının aktif ve hatasız bir şekilde kullanılması için İl Müdürlüğü CBS Personelleri tarafından tüm ilçelerdeki saha ekiplerine eğitimler verilmeye başlandı.

Her geçen gün önemi daha da artan Coğrafi Bilgi Sistemleri yatırımı ile sahadaki tüm şebeke verilerine canlı olarak çok daha kısa sürede ulaşılması, şebeke bilgilerinin güncellenmesi, arıza noktalarının tespit edilmesi ve sahanın daha doğru bir şekilde programlanarak arızalara en kısa sürede müdahale edilmesi amaçlanmaktadır. 

TREDAŞ Kadına Şiddete Karşı Farkındalık Yolculuğuna Devam Ediyor

TREDAŞ “Çek Elini” diyerek şiddetin her türlüsüne karşı olduğunu daha etkin olarak ifade edebilmek için Tekirdağ ve Edirne’de “Kadına Şiddete Karşı Farkındalık” semineri düzenledi.

Trakya Elektrik Dağıtım A.Ş. (TREDAŞ), fırsat eşitliği ve kadınların desteklenmesi amacıyla başlattığı “Uyumlu Eşitlik Güçlendirir” çalışmaları kapsamında “Çek Elini” diyerek şiddetin her türlüsüne karşı olduğunu daha etkin olarak ifade edebilmek için farkındalık yolculuğunu sürdürüyor.

Bu amaçla TREDAŞ, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü’nün konuşmacı olarak yer aldığı “Kadına Şiddete Karşı Farkındalık” semineri düzenledi.

Hem Tekirdağ hem de Edirne’de düzenlenen seminerde Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, katılımcılara aile içi şiddet, fiziksel şiddet, sözel ve duygusal şiddet, sosyal şiddet, cinsel şiddet ve ekonomik şiddet konularında bilgiler aktardı.

Ayrıca, toplumda kadınlara yönelik şiddete ilişkin hizmet veren kuruluşları tanıttı, şiddet gören kadınların arayabileceği numaralar hakkında bilgi verdi. Yoğun bir katılımla gerçekleştirilen seminerler, karşılıklı soru cevabın ardından sona erdi.

Akıllı Sayaç Pazarı 2028 Yılına Kadar 12 Milyar Dolar Büyüklüğe Ulaşacak

Northeast Grup tarafından yapılan yeni bir araştırmaya göre, akıllı sayaç yenileme pazarının önümüzdeki 10 yıl içinde 12,2 milyar dolar büyüklüğe ulaşması bekleniyor.

Altyapı hizmeti sağlayıcılarının (elektrik, su, doğalgaz) eski modelleri kaldırıp yerine yeni, ikinci jenerasyon geliştirilmiş sayaçlar taktıkları, dünyanın ilk akıllı sayaç değişim kurulumları artık başlamak üzere.

Dünyadaki ilk akıllı sayaç kurulumları başladığından bu yana aşağı yukarı 15 yıl geçti.

Önde gelen akıllı sayaç değişim piyasaları İtalya, ABD, Kanada, Finlandiya, Danimarka ve İsveç olarak sıralanıyor.

Kurulumlar çoktan başlamış durumda, ancak büyük çoğunluğu 2020’lerin başlarında uygulanacak.

Northeast Grup, çoğu altyapı hizmet sağlayıcısının (elektrik, su, doğalgaz) bu işlemi eski tedarikçileriyle yapmak yerine rekabetçi bir ihale usulüyle yapacağını tahmin ediyor.

En önde gelen satıcıların tamamının bu yeni pazardan pay kapmak için yarışması bekleniyor.

Northeast Grup’un Başkanı Ben Gardner konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Akıllı sayaçların ilk kez kurulumundakinin aksine, bu sefer altyapı hizmeti sağlayıcısının sistemin yenileyeceği kısmının miktarı açısından geniş çeşitlilik olacak. Bazıları öncelikli olarak sayaçları yenilerken, bazıları her şeyi yenileyecek. Bu da maliyetleri ciddi ölçüde değiştirecek.”

Kaynak: Smart Energy

Honda ve GAC Grup Çin’de Elektrikli Araç Fabrikası Kuruyor

Honda’nın GAC Grup ile ortaklığı, Çin’de yeni-enerjili araç üretimine 3,27 milyar Yuan yatırım yapacak. Bu girişim, Honda ve GAC’in yeşil yakıtlı araçlara dair sıkı kotalarını karşılamaya yönelik uğraşılarının bir parçası niteliğinde.

Honda – GAC Ortaklığı, yılda 170 bin araç üretme kapasitesine sahip bir üretim tesisi inşa edecek. Yeni-enerjili araçlar, elektrikli ve hibrit arabaları kapsıyor.

Ortaklığa yakın kaynaklardan edinilen bilgiye göre plan kapsamında Honda’nın GAC’in bataryalı SUV modeli olan Trumpchi’yi Honda satış noktalarında satması öngörülüyor. Honda üretimi olan araba yüksek ihtimalle Honda’nın değil, Trumpchi’nin amblemiyle satılacak.

Bu adımın aslında Çin Hükümeti’nin otomobil üreticilerine getirdiği 2019’a kadar üretimlerinin %10’unun elektrikli araç olması şartını karşılamaya yönelik atıldığı söyleniyor.

Anlaşma, daha önce Toyota’nın yerel ortağıyla yaptığına benziyor. Onda da Toyota showroomlarında Japon firmanın kendine özgü üç ovalden oluşan logosu olmayan bir elektrikli araç modeli satılıyor. Bunun yerine, Çinli ortağının logosu baş rolde oynuyor.

Kaynak: Euronews

ABD Enerji Bakanlığı Dünyadaki İlk Şebeke Optimizasyon Yarışmasını Duyurdu

ABD Enerji Bakanı Rick Perry, geçtiğimiz gün Enerji Bakanlığı tarafından düzenlenen şimdiye kadarki ilk Şebeke Optimizasyon Yarışmasını lanse etti. Gelişmiş Araştırma Projeleri Ajansının Enerji kolu (ARPA-E) tarafından hazırlanan yarışma; güvenilir, dayanıklı ve sürdürülebilir bir Amerikan elektrik şebekesi için gereken yazılım yönetimi çözümleri geliştirecek bir dizi zorlu görevden oluşuyor. Geçtiğimiz hafta lansmanı yapılan Yarışmanın 1. Aşamasında şebeke genelindeki güç güzergahını daha hızlı ve etkili hale getirecek yeni algoritmalar için 4 milyon dolarlık bir ödül vadediliyor.

Şebeke Optimizasyon Yarışması, zorlu görevlerden oluşan birden fazla aşama içeriyor. Bunlardan ilki,  Güvenlik Kısıtlı Optimal güç akışı (SCOPF) problemine odaklanacak. Yarışmacılar, elektrik şebekesindeki gücü abonelere güvenilir ve maliyet-etkili bir yoldan iletmek üzere bir yazılım geliştirecek. Algoritmalarını kompleks elektrik sistemi modelleri üzerinde test edecek ve performansları diğer yarışmacılara göre puanlanacak. Zorlu görevin kazananları, SCOPF problemine etkili ve minimum maliyetli bir çözüm bulacak.

Bakan Perry konuyla ilgili olarak; “Güvenli, dayanıklı ve güvenilir bir elektrik şebekesi, Amerikalı aileler ve küçük işletmeler için olduğu kadar ulusal güvenliğimiz için de büyük önem taşıyor. Şebeke Optimizasyon Yarışması ile, ABD inovasyon topluluğunun yaratıcılığını, şebekemizin modernize edilmesi ve bugün karşılaştığı zorlukların üstesinden gelinmesinde bize yardımcı olmaya davet ediyoruz” şeklinde konuştu.

Bugünün şebeke yazılımı, büyük ölçekli ve merkeziyetçi elektrik santralleri etrafında kurulan bir elektrik şebekesi için tasarlanmış. Ancak son yıllarda batarya depolama, rüzgar, güneş ve dağıtık enerji kaynaklarının hızlı gelişim göstermesiyle birlikte şebeke daha çeşitli hale gelirken, şebeke yönetimiyle ilgili yeni zorluklar baş göstermeye başladı. Şebeke operatörleri temel modelleme, optimizasyon ve şebekenin esnekliğini, güvenirliğini ve dayanıklılığını artıracak kontrol metodları gibi yeni yaklaşımlara ihtiyaç duyuyorlar.

Kaynak: Department of Energy

Arabaların Ötesinde Elektrikli Ulaşım: Neden Havacılık ve Nakliye Gözardı Edilemez

Otomobillerin elektrifikasyonu artık hayatlarımızın kaçınılmaz bir gerçeği. 2030 yılına kadar, hükümet araç yakıtı verimliliği regülasyonları ve gelişmiş batarya kimyalarının ve üretim kapasitesinin gelişimi büyük ihtimalle elektrikli araçları benzinli araçlardan daha ucuz hale getirecek.

Tüm bu gelişmeler gelecek vadederken, arabalar sera gazı ulaşım puzzle’ının yalnızca bir parçası. Bill Gates’in geçtiğimiz günlerde iklim değişikliği ile mücadele etmenin karmaşıklığı üzerine kaleme aldığı bir makalede belirttiği üzere, arabalar ulaşımla alakalı emisyonların yarısından azından sorumlu. Emisyonların çoğunluğu kargo gemileri ve uçaklar gibi diğer kaynaklardan geliyor.

Norveç Alternatif Araç Elektrifikasyonuna Öncülük Ediyor

Bu diğer önemli sektörlerin elektrifikasyonlarındaki yola liderlik eden ülke, dünyada elektrikli araç Pazar payının en yüksek olduğu ülke ile aynı: Norveç. Uluslararası Enerji Ajansı’na göre, elektrikli araçlar 2017’de Norveç’te yapılan tüm hafif hizmet taşıtı satışlarının %39’unu oluşturuyor. Elektrifikasyon yaklaşımını havacılık sektörüne de yayan Norveç, 2040’a kadar tüm kısa mesafeli uçuşların %100 elektrikli olmasını hedefleyerek dünyada elektrikli hava taşımacılığına geçen ilk ülke olmak istiyor. Boeing, Airbus, Siemens ve Zunum Aero’nun da içinde olduğu birçok firma, hali hazırda tamamen elektrikli ya da hibrit elektrikli uçaklar geliştiriyor.

 

Norveç aynı zamanda nakliye dünyasının da elektrifikasyonu için çalışıyor. Batarya ile çalışan Fiyortların Geleceği yolcu gemisi şuan kullanıma hazır ve Norveç’in fiyortlarında 400 yolcuya kadar taşıma yapabiliyor. 42 metre uzunluğundaki gemi, bataryaların ağırlığını dengelemek için hafif karbon-fiber bileşiminden yapıldı. Otomatikleştirilmiş elektrikli bir kargo gemisi de yine Norveç’te gübre şirketi Yara International ve Kongsberg sanayi grubu tarafından inşa ediliyor. Geminin yıllık 40.000 tır yolculuğuna ve 678 ton karbondioksit salınımına eşdeğer olması bekleniyor.

Menzil sorunlarının aşılması ve düşük enerji ve bakım maliyetleriyle, elektrikli araçların 2050’ye kadar hafif hizmet taşıtlarıyla ulaşımda istikrarlı bir şekilde lider konuma gelmesi, onu orta ve ağır hizmet taşıtlarıyla ulaşımın izlemesi bekleniyor. Bunun arzu edilir bir gelişme olmasına rağmen, nakliye ve havacılık sektörleri aşırı derecede sera gazı emisyonu etkilerine sahip. Küresel iklim hedeflerine ulaşılabilmesi için bunların da elektrifikasyonuna ihtiyaç duyuluyor. Bu alana Norveç liderlik ediyor, ancak diğer ülkelerin de sürece dahil olması ve bu çabaya ortak olması gerekiyor.

Kaynak: Navigant Research

HAFTANIN RAPORU

Türkiye Enerji Verimliliği Gelişim Raporu – 2018

2016 yılında ülkemizin birincil enerji tüketimi 2000 yılına kıyasla %71,5 oranında artış göstererek 136,2 Mtep değerine ulaşmış olup birincil enerji arzındaki ithal enerji kaynaklarının oranı ise % 75’ler mertebesindedir. Diğer taraftan enerji verimliliğinin bir göstergesi olan birincil enerji yoğunluğu 2016 yılında 0,12 kep/2010$ olarak gerçekleşmiştir. Birincil enerji yoğunluğunda dünya ortalaması 0,18 kep/2010$ iken OECD ve AB-28 ülkelerinin ortalaması ise sırasıyla 0,11 ve 0,09 kep/2010$’ dır. OECD ülkelerinin ortalamasına hayli yakın bir konumda olan Türkiye’ nin birincil enerji yoğunluğu, AB ülkelerinin ortalaması ile karşılaştırıldığında ise yüksek kalmaktadır. Bu çerçevede, enerji üretimi ve iletiminden nihai tüketime kadar ki bütün aşamalarda enerji verimliliğinin geliştirilmesi ile birincil enerji tüketiminde artıştan azalma sağlanması, bilinçsiz kullanımın ve israfın önlenmesi, enerji yoğunluğunun hem sektörler bazında hem de makro düzeyde azaltılması ulusal enerji politikamızın öncelikli ve önemli bileşenlerindendir.

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

İNFOGRAFİK / GRAFİK
193