SEKTÖRDEN HABERLER
Dünya Enerji Görünümü 2018 Raporu’nun Türkiye Tanıtımı 20 Aralık’ta İstanbul’da Gerçekleştirildi

Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi’nin (IICEC) ev sahipliğinde Dünya Enerji Görünümü 2018 Raporu’nun (World Energy Outlook 2018) Türkiye tanıtımının da yapıldığı enerji Konferansı İstanbul'da gerçekleştirildi.

Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC), Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ve Sabancı Üniversitesi IICEC Direktörü Prof. Carmine Difiglio’nun ev sahipliğinde düzenlenen toplantının onur konuğu TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik de toplantının açılış konuşmalarını yaptı.

Türkiye enerji sektöründe son 16 yılda çok önemli gelişmeler yaşandığını belirten Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, "Artan enerji talebinin karşılanmasına yönelik olarak, sadece elektrik ve doğal gaz sektörlerinde 100 milyar dolar üzerinde yatırım gerçekleştirildi. Özel sektör yatırımları neticesinde, kayıp-kaçak oranlarında çarpıcı gelişmeler yaşandı" dedi. Dünya Enerji Görünümü 2018 Raporu’nun (World Energy Outlook 2018) Türkiye tanıtımının yapıldığı enerji konferansında konuşan Sabancı, "Enerji sektörü zorlu bir süreçten geçiyor. Sektörün sermaye yapısının yeniden gözden geçirilmesine ve yapılandırılmasına ihtiyaç var" ifadelerini kullandı.

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik ise konuşmalarında şunlara değindi: “Çağımızda küresel rekabet gücünü artırmada en büyük koz “dönüşüm ve çeviklik”tir. Hepimizin bildiği üzere, Dördüncü Sanayi Devrimi hayatımızın her alanını kökten değiştiriyor. İş yapma biçimlerindeki değişim ve bireysel tercihlerin öngörülemeyen çeşitliliği, ekonomik ve sosyal hayatı dönüştürüyor. Bu nedenle bugün tüm ekonomiler, tüm sektörler daha çevik olmak için dönüşüme yöneliyor. Kuşkusuz hayatın her alanına dokunan enerji, bu dönüşüm rüzgarından en fazla tetiklenen alanlardan biri oluyor. Tüm değer zincirinde kaynakların verimli kullanılması, hem yatırımcıyı hem tüketiciyi koruyacak arz güvenliği, finansal sürdürülebilirlik ve öngörülebilirlik için halen geliştirilmeye ihtiyaç duyulan alanlar var. Enerjide emtia ve teknoloji maliyetlerini doğru şekilde yansıtan, bu doğrultuda rekabetçiliği ve verimi daha fazla öne çıkaran, öngörülebilirliği güçlendirilmiş mekanizmaları ve piyasa yapılarını daha işlevsel hale getirmemiz önemli.”

Dünya Enerji Görünümü 2018 Raporu’nun (World Energy Outlook 2018) Türkiye sunumunu gerçekleştiren Uluslararası Enerji Ajansı İcra Direktörü Fatih Birol ise petrol piyasalarının benzersiz bir volatilite dönemine girdiğini belirtti. IEA Başkanı Fatih Birol, sunumunda doğalgaz alanındaki küresel gelişmelere değindi. Doğalgaz ticaretinde sıvılaştırılmış doğalgazın (LNG) payının giderek artacağı öngörüsünde bulunan Fatih Birol, LNG ithalatçısı ülke sayısındaki hızlı artışın da bunun bir göstergesi olduğunu söyledi. Fatih Birol şunları söyledi:

“LNG ithalatçısı ülke sayısı 5’ten 49’a yükseldi. Bunlar LNG fiyatları düşerse istifade edeyim diyen fırsat alıcısı ülkeler. Birçok Avrupalı’ya tavsiyem, LNG almayacak olsanız bile LNG terminaliniz bulunması, boru hattı tedarikçileriyle pazarlıklarda büyük bir koz olur.”

Uzmanlar Yenilenebilir Enerji Sektörünü Konuşmak için İstanbul’da Buluştu

Türkiye’nin yenilenebilir enerji yatırımları ve elektrik sektöründe dünyadaki yeni teknolojileri değerlendirmek üzere Atlantic Council Türkiye ve Dünya Enerji Konseyi Türkiye tarafından düzenlenen toplantı 19 Aralık tarihinde İstanbul’da yapıldı.

Toplantının açılış konuşmalarını ev sahipleri Atlantic Council Türkiye İcra Direktörü Defne Sadıklar-Arslan ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Bakan Yardımcısı ve Dünya Enerji Konseyi Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Alparslan Bayraktar yaptı. Defne Sadıklar-Arslan “Türkiye’de ağırlıklı olarak fosil yakıt ithalatına dayalı enerji tüketimi olmasının ülkenin cari açığına yansıdığını, hem bu nedenle hem de enerji güvenliğini sağlamak için Türkiye’de yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarını geliştirmenin büyük bir fırsat” sunduğunu söyledi. Türkiye’nin geçirmekte olduğu enerji dönüşümünü ele alan Bakan Yardımcısı Alparslan Bayraktar, 2002 yılından bu yana temel olarak enerji piyasasının yapısını değiştiren reformları içeren Dönüşüm 1.0, 2016 yılından bu yana başlatılan Milli Enerji ve Maden Politikası çerçevesinde, yenilenebilir enerji kaynakları, enerji verimliliği ve depolama teknolojilerini odağına alan yeni dönemi Dönüşüm 2.0 olarak tanımlayarak yeni dönemde, Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı ve bütüncül enerji politikasıyla rekabeti, sosyal etkiyi, istihdamı, sanayiyi ve AR-GE’yi içeren makroekonomik bir politik vizyon oluşturulduğunu söyledi.

Yenilenebilir Enerji Yatırımları görünümleri konusunda yapılan birinci panelde Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Ülke Başkan Vekili Şule Kılıç Banka’nın ulusal enerji verimliliği aksiyon planına dikkat çekerek, tüketimin azaltılması yönünde yapılacak yatırımlarla Türkiye’de yüzde 14’e yakın birincil enerji tasarrufu yapılabileceğini ve 2020 sonrası yenilenebilir enerji aksiyon planıyla ilgili olarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’yla yaptıkları çalışmaları anlattı.

Çalık Enerji, Enerji Yatırımları Direktörü Hikmet Gökoğlu Türkiye’de sektörde yaşananların dünyadan bağımsız olmadığını ve buradaki gelişmelerin Türkiye’deki yatırımları da etkilediğini belirtti. Özellikle de dünya kurulu gücün yüzde 25’ine dünyadaki yenilenebilir enerjinin de yüzde 29 una sahip olan Çin’in 2025’e kadar var olan kurulu gücüne 742 bin MW ek güç ekleme ve bunun yüzde 70’ini yenilenebilir enerjiden sağlama hedeflerinin 2017’de güneşteki agresif tutumu ve panellerdeki fiyat artışı tüm firmaların maliyetini etkiledi.

Hem teknoloji sağlayıcı şirket tarafı, hem de yatırımcı şirket tarafında deneyim sahibi olan Kalyon Enerji Yatırımları CEO’su Hakan Yıldırım yenilenebilir enerji kapasitesini arttırabilmek hedefinin bir takım zorluklarla beraber geldiğini, yatırım mekanizmasının hem vergi ödeyenlerin sırtına en az yük bindirmesi, hem de bu mekanizmanın yerelde istihdam ve katma değer yaratması gerektiğini belirtti. Bu zorluklara cevap verebilecek Dönüşüm 2.0’nin de esas olarak ihale sistemi olduğunu belirtti.

İstanbul Regülasyon Merkezi Direktörü Profesör Matthias Finger Türkiye’de yenilenebilir enerjinin gelişmesi ve çekici yatırım fırsatları yaratabilmek için regülasyonun çok önemli olduğuna ve enerji verimliliğini güçlendirmek için şebekenin önemine vurgu yaptı. “Türkiye’de sadece Dönüşüm 2.0’a değil, Regülasyon 2.0’a da ihtiyaç var” dedi ve dijitalizasyon nedeniyle en optimal şebekenin oluşturulabileceği bir regülasyon modelinin düşünülmesine ihtiyaç olduğunu söyledi.

Fiba Holding Yönetim Kurulu Üyesi Murat Özyeğin ticaret savaşları, uluslararası ilişkilerdeki çalkantılar, FED’in faiz politikasındaki gelişmelerden Türk ekonomisin de etkilendiğini ama Türkiye’de piyasaya güvenin yeniden döndüğünü, enflasyonun ve banka faizlerdeki düşüşler, cari açığın kapanması konularındaki son 1,5 aydaki verilerin olumlu olduğunu ve dengeleme sürecinin devam ettiğini söyledi. Bu bağlamda Türkiye’de yenilenebilir enerji alanındaki yatırımlarla ilgili olarak Türkiye’de artık averaj bir getirisi olacak bir proje yapma lüksünün olmadığını söyledi.

Yeni teknolojiler ve yeni modeller yenilenebilir enerjinin verimli ve sürdürülebilir kullanımını destekliyor

“Elektrik Sektörü’nde Yeni Teknolojiler ve Modeller” konulu ikinci panelin moderatörlüğünü Sabancı Holding Enerji Grup Başkanı ve Dünya Enerji Konseyi Başkan Vekili Kıvanç Zaimler yaptı.

Geçen yıla kadar İzlanda Sanayi ve Ticaret Bakanı olan Atlantic Council Küresel Enerji Merkezi Kıdemli Araştırmacısı Ragnheiður Elín Árnadóttir elektrik üretiminin yüzde 100 yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlandığı İzlanda’da, 1970’lerdeki petrol krizinden sonra ortaya konulan siyasi irade ile aşama kaydedildiğini anlattı. Daha önce evlerin yarısının ısınmasının ithal edilen fosil yakıtlarla yapıldığını söyleyen Arnadottir bugün bunun yüzde 99,9’unun yenilenebilir enerji kaynakları ile ve bunun da yüzde 90’ının jeotermal kaynaklardan sağlandığını anlattı.  Arnadottir çok geniş bir jeotermal potansiyeli olduğu halde Türkiye’nin enerji karışımında bunun sadece yüzde 1.3 gibi küçük bir orana karşılık geldiğini hatırlattı.

Atlantic Council Küresel Enerji Merkezi Kıdemli Araştırmacısı ve eski Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Enerji ve İklim Değişikliği Kıdemli Direktörü olan John E. Morton, Yurtdışı Özel Yatırım Kuruluşu’nda (OPIC) çalıştığı yıllarda 10 milyon dolar olan yenilenebilir enerji yatırımlarının 1 milyar dolara çıktığını ve tüm dünyada yenilenebilir enerji yatırımlarına dönük inanılmaz bir geçiş süreci yaşandığını ve fosil yakıtlara özellikle de kömüre olan yatırım konusunda tüm dünyada çok büyük bir çekince olduğunu söyledi.

Yenilenebilir enerji alanındaki gelişmeler bu kaynakların sürdürülebilir olmasını sağlayan enerji depolaması alanındaki ilerlemelerle başat gidiyor. Uluslararası saygın haber portalı Quartz’ın iklim değişikliği uzmanı gazetecisi Akshat Rathi Türkiye’de enerji depolamanın geleceği konusunda konuşmak için çok erken olduğunu, rüzgar ve güneş enerjisinin çok geniş bir yer kapladığı Çin’de bile enerji depolama alanında gelişmelerin kısıtlı olduğunu hatırlattı.  Yenilenebilir enerji Türkiye’de güçlendikçe depolamanın da daha önemli hale geleceğini söyledi.

Temiz enerji teknolojileri alanında bir çığır açan elektrikli araçların gelişimi konusunda Atlantic Council Global Enerji Merkezi İklim ve İleri Enerji uzmanı David Livingston sadece 2025’ten sonra yeni araba satışlarının yüzde 28’inin elektrik arabalar olacağı yönündeki öngörüleri paylaştı. Elektrik arabalara geçişin tüm dünyada farklı geliştiğini Amerika’da pazarın yüzde 2 civarında olduğunu ama Türkiye’de konuya elektrik araç stratejisi yerine elektrik ulaşım stratejisi geliştirilmesi açısından yaklaşılması gerektiğini, günde birkaç saat trafikte kalan özel araçlar yerine günün büyük bir kısmını trafikte geçiren otobüslere öncelik verilmesi gerektiğini ve bu konuda şebekenin güçlendirilmesinin araçların şarj edilmesinin sağlanması açısından çok önemli olduğunu hatırlattı.

Kaynak: Petrotürk

Elektrikte Serbest Tüketici Limiti Düşürüldü

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunca (EPDK) elektrikte yıllık 2 bin kilovatsaat olan serbest tüketici limitinin 2019 yılı için bin 600 kilovatsaate düşürüldüğü bildirildi.

EPDK'den yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

20 Aralık 2018 tarihinde yapılan Kurul toplantısında Kurul kararı ile serbest tüketici limiti 2019 yılı için 1600 kWh’a düşürülmüştür. Bu limit değere karşılık gelen piyasa açıklığı talep tarafında %95,4 olarak hesaplanmıştır.

Yeni belirlenen serbest tüketici limitine göre, yıllık elektrik tüketimi 1600 kWh’ın üzerinde olan veya aylık elektrik faturası bedeli yaklaşık 67 TL ve üzerinde olan tüketiciler serbest tüketici niteliğini haizdir.

Serbest tüketici limitinin 2000 kWh’dan 1600 kWh’a düşürülmesi ile birlikte ilave olarak 4.968.344 abone serbest tüketici niteliğine kavuşmuştur. Ülkemiz genelinde yıllık tüketimi 1600 kWh’dan fazla tüketimi olan abone sayısı toplam 19.501.400’dür.

81 İl Doğalgaza Kavuştu

Türkiye’de hem hane halkı hem de sanayi için vazgeçilmez enerji kaynağı haline gelen doğal gaz dün itibariyle Hakkari’ye kadar uzandı. Son dağıtım şebekesiyle beraber 81 ilin tümüne doğalgaz verilir hale geldi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “Hakkari’ye doğal gazı ulaştırdık. Bugün itibarıyla 81 ilimizin tamamı doğal gaza kavuştu” dedi. Dönmez, Twitter hesabından paylaştığı mesajda, süreçte emeği geçenlere teşekkür etti. “Önce millet önce memleket” diyerek yola çıktıklarını belirten Dönmez, “Bu yolda büyük bir adım daha atarak Hakkari’ye doğal gazı ulaştırdık. Bugün itibarıyla 81 ilimizin tamamı doğal gaza kavuştu. Doğuda ne varsa Batıda da o olacak anlayışıyla çalışmalarımız devam edecek” ifadelerini kullandı.

Abone Sayısı 15 Milyonu Geçti

Türkiye Doğalgaz Dağıtıcıları Birliğince (GAZBİR), Türkiye’de doğal gazda abone sayısının 15 milyonu geçtiği bildirildi. GAZBİR’in Twitter hesabından paylaşılan mesajda, dün Hakkari’ye doğal gazın iletilmesiyle 81 ilin tamamının bu imkana kavuştuğu hatırlatıldı.

Dağıtım şebekesinin her yıl yüzde 10 büyüdüğü kaydedilen mesajda, “Dağıtım şebekemiz 130 bin Kilometreye, Abone Sayımız İse Yüzde 9 Büyümeyle 15 Milyonun Üzerine Çıktı” Bilgisi Verildi.

Yıllık Tüketim 53 Milyar Metreküp

Geçtiğimiz yılı 78 şehre ulaşarak kapatan doğalgaz sektörü 2018’i 81 ile ulaşarak kapatmış oluyor. Geçen yıl sonu itibarıyla toplam abone sayısı 14 milyon 162 bin 930’a, doğalgaz götürülen vatandaş sayısı ise 61 milyon 901 bin 654’e ulaştı. Türkiye’nin yıllık doğalgaz tüketimi geçen yıl 53,3 milyar metreküpe ulaştı. Tüketimin 20 milyar 483 milyon metreküpü elektrik üretim santrallerinde, 15 milyar 78 bin metreküpü sanayide ve 13 milyar 301 milyon metreküpü de konutlarda gerçekleşti. Geçen yıl 100 metrekarelik bir hanenin ortalama yıllık doğalgaz gideri bin 220 lira olarak hesaplanırken, doğalgazın yüzde 42 daha ucuz olduğu görüldü.

Kaynak: Yeni Şafak

Konya Ereğli'de GES elektrik üretimine başladı

Konya'nın Ereğli İlçe Belediyesi tarafından öz kaynaklarıyla tamamlanan 1 MW'lık Güneş Enerjisi Sistemi (GES) elektrik üretimine başladı.

Ereğli Belediyesi 1 MW’lık Güneş Enerjisi Sistemi’ni tamamladı. Bin konutun enerji ihtiyacını karşılayacak kapasitedeki GES, belediye öz kaynaklarıyla 6 milyon 639 bin TL maliyetle kuruldu. Ayrıca GES projesi bölgedeki belediyeler arasında ilk olma özelliği de taşıyor.

Proje hakkında bilgi veren Ereğli Belediye Başkanı Özkan Özgüven, “Doğayı korumak, elektrik enerjisini güneşten sağlayarak giderleri azaltıp gelir sağlamak ve enerji konusunda dışa bağımlılığı azaltmak amacıyla kurduğumuz, TEDAŞ tarafından onaylanan 1 MW’lık GES projemizi tamamladık. Bin konutun ihtiyacını karşılayacak GES projemizi kendi öz kaynaklarımızla 6 milyon 639 bin TL maliyetle gerçekleştirdik. Göztepe bölgesinde kurduğumuz santralimiz bölgemizdeki belediyeler arasında da ilk olma özelliği taşıyor. Belediyemizin hızla artan yenilenebilir enerji kullanımını göz önünde bulundurarak başlattığımız GES projemizle 1 yılda 1 milyon 790 bin kw/s elektrik üreterek ihtiyacımızı karşılamanın yanı sıra yılda yaklaşık 200 bin dolarlık ciddi bir gelir de elde etmiş olacağız. Bu önemli projeyi hayata geçirmenin mutluluğu içerisindeyiz. Gayretle, sevgiyle, samimiyetle yürüttüğümüz hizmetlerle Ereğlimizin değerine değer katmaya devam ediyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle GES projemizin şehrimize hayırlı uğurlu olmasını diler, emeği geçen herkese teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Habertürk

Binlerce Kaçak Elektrik Kullanıcısı "Çekirge"ye Av Oldu

Bursa, Balıkesir, Yalova ve Çanakkale'de yaklaşık 40 bin kilometre hat ile 3 milyonu aşkın kullanıcıya hizmet veren Uludağ Elektrik Dağıtım A.Ş (UEDAŞ), 4 yıl önce geliştirdiği "Çekirge" isimli kaçak elektrik tespit cihazı ile sorumluluk bölgesinde kaçak elektrik kullanıcılarına göz açtırmıyor.

Şirketin Ar-Ge projesi kapsamında geliştirilen ve abonenin haberi olmadan sayaç öncesi (Box, Direk, AG dağıtım panoları) noktalara montajı yapılan cihaz, kendi kayıtlarıyla müşterinin sayacı veya geçmişteki aylık tüketimleri karşılaştırıyor.

UEDAŞ Ar-Ge Stratejik Planlama Direktörü Mutlu Dalkaç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, cihazın 4 yıl önce geliştirildiğini ve kayıp kaçak faaliyetlerinde Kayıp Kaçak Direktörlüğü tarafından kullanıldığını söyledi.

Cihazın, kullanıcıya fark ettirmeden enerji hırsızlığını tespit edebildiğini vurgulayan Dalkaç, şöyle konuştu:

"Gerek ihbarlardan gerekse bizim sayaçlarımızı uzaktan okuduğumuz sistemlerle yaptığımız analizler sonucunda şüphelendiğimiz kullanıcılara fark ettirmeden, kullanıcılara uzak bir noktaya bu cihazı takmak suretiyle, kullanıcının sayacıyla bu cihaz arasındaki fark karşılaştırılıyor ve herhangi bir kaçak olup olmadığı bu şekilde tespit ediliyor."

Dalkaç, bu cihazın şirketin faaliyet alanı olan Bursa, Balıkesir, Yalova ve Çanakkale'de kullanıldığını belirterek, "Bizde 12 adet 'Çekirge' mevcut. Cihazdan, Boğaziçi Elektrik Dağıtım AŞ'ye (BEDAŞ) 2 adet, Akdeniz EDAŞ'a da 1 adet şirketimiz tarafından imal edilerek verildi." ifadelerini kullandı. 

Ülke ekonomisine katkı

Cihaz sayesinde bugüne kadar tespit ettikleri binlerce kaçak kullanımı önlediklerini dile getiren Dalkaç, şunları kaydetti:

"Uludağ Elektrik Dağıtım A.Ş. bünyesinde yaklaşık 40 bin kilometre hat ve yine yaklaşık 3 milyon kullanıcıya hizmet vermekteyiz. Bu dağıtım faaliyetleri esnasında teknik kayıpların yanında kaçırılan elektrik de bulunuyor. Bu nedenle 2014 yılında bu cihazı geliştirdik ve Kayıp Kaçak Direktörlüğümüzün kullanımına sunduk. Bu kullanım sonucunda da 21 elektrik dağıtım şirketi arasında şu an itibariyle en iyi sıradayız. Ulusal çapta elektrik hırsızlığını ne kadar önlersek, milli ekonomiye de o kadar fayda sağlamış olacağız. Bu cihaz sayesinde bugüne kadar tespit ettiğimiz binlerce kaçak kullanımı önledik. "

Dalkaç, Ar-Ge faaliyeti kapsamında üretilen cihazın sürekli geliştirildiğini ve cihazın, yüksek tüketimli aboneler için kullanılması planlanan ikinci versiyonunun da tamamlanmak üzere olduğunu sözlerine ekledi.

DÜNYADAN HABERLER
Avustralya’nın Temiz Enerji Yatırımları 2018’de İkiye Katlayarak 20 Milyar Dolar Oldu

Temiz Enerji Konseyi tarafından yayınlanan yeni rakamsal verilere göre, toplamda 20 milyar doları bulan yenilenebilir enerji ve depolama projelerine yatırım yapılması ülke genelinde benimsendi.

Mevcut durumda yapım aşamasında 14,66 GW’lık yenilenebilir enerji projesi bulunuyor.

Temiz Enerji Konseyi İcra Direktörü Kane Thornton, 2018’in sektör için şüphesiz rekor yılı olduğunu belirterek; “2 milyondan fazla evde artık güneş paneli var ve 80 adet rüzgar ve güneş santrali şuan yapım aşamasında ya da başlamak üzere” dedi.

Mr Thornton: “Yapım aşamasındaki projelerin toplam değeri, geçen senenin sonuna kıyasla iki katına çıkmış durumda. Artı, 2018 yılı içerisinde tamamlanan rüzgar ve güneş projeleri bu rakama 6 milyar dolar ekleyerek bu yıl içinde tamamlanan ya da yapım aşamasında olan projelerin toplam değerini 26 milyar dolara çıkarıyor.”

“Son 10 yılda sektörümüzün edinmiş olduğu yetenek ve tecrübe, yeni projelerin daha önce olduğundan çok daha verimli bir şekilde tasarlanmasına imkan veriyor. Bu da proje maliyetlerinin ve enerji fiyatlarının düşmesine yardımcı oluyor. Avustralya hükümeti tarafından benimsenen ve 2020 yılına kadar ülke genelinde üretilen elektriğin %20’sinin yenilenebilir kaynaklardan karşılanmasını öngören Yenilenebilir Enerji Hedefi (Renewable Energy Target – RET) kapsamında sağlanan teşviklerle birlikte; rüzgar, güneş ve depolama binlerce insan için fevkalade bir fırsat yaratıyor. Şuanda yapım aşamasında olan 80 proje, 20 milyar dolarlık yatırım ve 13.000 doğrudan istihdam oluşturuyor. Bu gerçekten sektör için inanılmaz bir süreç” dedi.

Kaynak: Smart Energy International

Avrupa’da Yenilenebilir Enerji, Enerji Verimliliği ve Yönetim Mevzuatı 24 Aralık 2018 itibariyle Yürürlüğe Girdi

Tüm Avrupalılar için Temiz Enerji mevzuatının üç kilit maddesi Avrupa Birliği Resmi Gazetesi'nde yayınlanarak 24 Aralık 2018 tarihinden itibaren yürürlüğe girdi. Revize Yenilenebilir Enerji Direktifi, 2030 için en az %32 oranında, bağlayıcı bir AB hedefi tesis ediyor. Revize Enerji Verimliliği Direktifi 2018/2002 ise %32,5’lik bir 2030 hedefi belirliyor. Yeni Yönetim Mevzuatı 2018/1999 ise üye devletler için 2018 sonuna kadar 2021 – 2030 arasını kapsayan entegre Ulusal Enerji ve İklim Planları oluşturmalarını zorunlu kılıyor.

Bu yılın başında yayınlanan Binalarda Enerji Performansı Direktifinin ardından, bu gelişme, Tüm Avrupalılar için Temiz Enerji paketindeki 8 mevzuatın 4'ünün artık yürürlükte olduğu anlamına geliyor. Elektrik piyasalarının modeliyle ilgili geriye kalan 4 mevzuat (Elektrik Direktifi, Elektrik Regülasyonu, Risk Hazırlığı ve ACER) üzerine de siyasal anlaşmaya varılmış durumda, ancak resmi olarak yürürlüğe 2019’un ilk yarısında girmesi bekleniyor.

Kaynak: European Commission

Amerika Yenilenebilir Enerji Sektörüne Dair Rakamsal Veriler

Bloomberg New Energy Finance (BNEF) tarafından yayınlanan “The Sustainable Energy in America Factbook” (Amerika’da Sürdürülebilir Enerji Raporu)’nda ABD’deki yenilenebilir enerjinin geldiği son durumu gösteren rakamsal veriler paylaşılıyor.

BNEF’nin ABD’de yenilenebilir enerji üzerine yayınladığı dördüncü rapor olan bu raporda aynı zamanda doğalgaz sektörüne yapılan yatırımlar ve bu yatırımların ülkede üretilen enerjiye olan katkıları da analiz ediliyor.

Çalışma, ülkenin yenilenebilir enerji ve doğalgaz sektörünün son yedi yılına ışık tutuyor.

Çalışmaya göre, ABD bu süre zarfında, bahsi geçen sektörlere 56 milyar dolar yatırım yaptı, bu da ABD’yi Çin’den sonra dünyada temiz enerjiye en çok yatırım yapan ikinci ülke konumuna taşıyor.

Bugüne dek, ABD’nin hidro enerji üretimi ülkenin toplam enerji stokunun %20’sini oluştururken, rüzgar enerjisi 2015 4Ç itibariyle %75’e ulaştı.

Güneş enerjisi 2008’den bu yana yıllık %60’lık artış ile en hızlı gelişen enerji oldu ve toplam kapasiteyi 28 GW’a taşıdı.

Sınırlı politik destek sebebiyle; jeotermal, biyokütle, biyogaz ve atık enerjisi sektörleri daha düşük bir hızda büyüdüler, hepsi birlikte 2008’den bu yana 3,2 GW’lık bir kapasite artışı kaydetti.

Diğer taraftan, çevresel regülayonlar ABD’deki 14 GW’lık kömür santralinin kapatılma sürecini hızlandırdı, bu da ülkedeki toplam kömür kapasitesinin %5’ini oluşturuyor.

Regülasyonlar aynı zamanda temiz enerjinin kurumsal düzeyde benimsenmesinde artışa sebep oldu.

Sadece 2015’te Google, Amazon, Facebook ve Apple çoğunluğu rüzgar santrallerinden elde edilen 3,1 GW’lık yeni yenilenebilir kapasite anlaşmalarına imza attı.

Güneşten elde edilen enerji, 2014’teki 0,3 GW seviyesinden, 2015’te 1,1 GW’a yükseldi.

Rapor bulguları, Amerika GSYİH’nın enerji tüketimine oranının gittikçe artarak, 2014-2015 yılları arasına %2,3’lük bir büyüme sağladığı sonucuyla tamamlanıyor.

Enerji Verimli bir Ekonomi için Amerikan Konseyi, 1980 yılından bu yana enerji yoğunluğu iyileştirmelerinin %60’ının enerji verimliliği kazanımlarından kaynaklandığını tahmin ediyor.

2015’de, çeşitli enerji verimliliği programlarının uygulamaya alınmasını takiben enerji tasarrufu 25 GW’a ulaştı.

Kaynak: Smart Energy International

Elektrikli Araçlar Dubai’de Yola Çıkmak için Uğraşıyor

Şuanda Dubai’de trafikte 4.000 civarında elektrikli ve hibrit araç bulunuyor.

Dubai’nin elektrikli araçlar alanında iddialı hedefleri bulunuyor. Erken benimseyenler ücretsiz park alanı, yol ve köprü ücreti muafiyeti ve tescil ücretlerinde indirim gibi imkanlardan faydalanıyor. Hatta devlet tarafından şehir genelinde kurulan 200 şarj istasyonunda araçlarını şarj etmek bile bedava.

Sorun şu ki halk, onlar olmadan da halinden memnun görünüyor.

Bayilerden alınan bilgiye göre, son birkaç yılda yerel makamlara aldığı yüzlerce araçla, elektrikli araçların en büyük alıcısı devletin kendisi. Geriye kalan birkaç araç ise fiyatı 91.000 Dolardan başlayan Tesla’dan oluşuyor. Dubai’de yaşayan yabancılar bu nispeten düşük vergili şehirde düşünmeden para harcarken, ancak genellikle gösterişli spor arabaları tercih ediyor.

Dünyanın en uygun fiyatlı petrol fiyatlarına ve en sıcak havasına sahip olan Birleşik Arap Emirliklerinde elektrikli araç sahipliğinin ekonomik faydaları güçlü değil. Ortalama 60 litrelik benzinli bir araç deposunu doldurmak elektrikli araçların en hızlı yayılma gösterdiği ülkelerden olan ABD’de 50 dolara, Norveç’te ise 125 dolara mal olurken, Dubai’de41 dolara mal oluyor.

Yerel otomotiv sektörüne veri ve değerleme sağlayan kuruluş olan Autodata Orta Doğu’dan Bill Carter: “Çevre konusunda gerçekten hassasiyeti bulunanları saymazsanız, sürücüleri elektrikli araçlara yöneltecek yeterli teşvik olduğu söylenemez” yorumunda bulunuyor.

Kaynak: Arabian Business

HAFTANIN RAPORU

Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) 2018 Gözden Geçirmesi (Review)

Son 12 ay, yenilenebilir enerji için önemli bir zaman dilimi oldu. 2018’de yenilenebilir enerji maliyetleri azalmaya devam etti, kapasite büyümeleri hızlandı. Küresel enerji dönüşümü ile iklim değişikliği mücadelesinin aciliyetine dair bilinç arttı.

IRENA, yenilenebilir enerji alanında geride bıraktığımız yıl alınan aksiyonları ve kazanımları yansıtan bir rapor hazırladı.

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

İNFOGRAFİK / GRAFİK