SEKTÖRDEN HABERLER
Türkiye’nin Yıllık Dağıtım-İletim Yatırımları 27 Milyar Lira

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, CNN Türk canlı yayınında yaptığı açıklamada, elektrik piyasasında maliyet tabanlı bir fiyat mekanizması olduğunu ve kamunun elindeki elektrik üretim tesislerinin toplam talebin ancak yüzde 20’sini karşılayabilecek seviyede olduğunu anlattı.

Türkiye’de elektrik dağıtım bedelinin faturanın yüzde 30’u seviyesinde olduğunu belirten Bakan Dönmez, “Hem iletim hem dağıtımda yatırım tutarımız yıllık ortalama 9,5 milyar lira. Bunun yanı sıra işletme giderleri ve diğer bir takım hizmetler de dikkate alındığında Türkiye genelinde iletim ve dağıtımda işletme giderleri 17,5 milyar lira. Yani, yıllık toplamda 27 milyar liralık iletim ve dağıtım bedeli oluşuyor” dedi.

Elektrik dağıtım bedeliyle ilgili tartışmalara da açıklık getiren Dönmez, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“EÜAŞ’ın hidroelektrik santralleri ve bazı termik santralleri var. Son 15 yılda piyasaların serbestleşmesine paralel olarak elektrik üretim tarafında serbest girişimciler, yatırımcılar, vatandaşlarımız ciddi bir yatırım yaptılar. Dolayısıyla, orada bir büyüme sağlanmış oldu. Buna bağlı olarak da maliyet esaslı bir fiyatlandırma söz konusu. Şimdi faturalarda bizim üç ana kalemimiz var; birisi enerji bedeli dediğimiz elektriğin üretim kısmı. Dağıtım bedeli dediğimiz kapısında, yani santralin kapısından tüketim noktalarına kadar yani bizim evlerimize, iş yerlerimize kadar gelen şebekenin yapımı ve işletilmesiyle ilgili bir faaliyet kısmı var. Bir de vergi, fonlar dediğimiz belli paylar var. Bu yönü itibariyle baktığınızda dağıtım bedeli vergi fonlardan bağımsız baktığınızda aşağı yukarı yüzde 30-35’lerini oluşturuyor. Vergileri dahil ettiğinizde yüzde 30’lar civarında bir dağıtım bedeli var, geri kalan kısmı vergiler ve enerji üretim maliyeti. Peki, sadece bu Türkiye’de mi böyle? Hayır, bütün dünyada dağıtım bedeli toplam enerjinin maliyetinin belli bir kısmını oluşturuyor. Avrupa’da dağıtım bedeli ortalama yüzde 51, Türkiye’de bu oran yüzde 35. Şebekenin büyüklüğüne göre, işletme maliyetine göre bu oranlar değişiyor.”

Dönmez, dağıtım bedeliyle ilgili vatandaşlarda farklı bir algı oluşturulmaya çalışıldığını dile getirerek, Türkiye’nin iletim ve dağıtım şebekesi uzunluğunun bir milyon 420 bin kilometre olduğunu kaydetti.

Diğer taraftan bu alanlarda önemli miktarda istihdam da sağlandığına dikkati çeken Dönmez, “Bizim elektrik üretim kısmında ki yaklaşık santrallerin sayısı lisanslılar bin 300 civarında, lisanssızları da koyarsak 5 binde öyle gelir 6 bin ama kabaca bin 300 santralde, 60 bin kişi çalışırken iletim, dağıtım faaliyetlerinde çalışanların sayısı ki bunlar ağırlıklı özel sektörde dağıtım kısmında olmak üzere 120 bin. Yani neredeyse iki katı daha fazla personel çalıştırılıyor. Bir de üretim netice itibariyle sabit bir yerde. Dağıtımda ise herkesin kapısına gidiyorsunuz 42 milyon abonemiz var atmosfere açık. Bazen yerin altında, bazen yerin üstünden atmosferik koşullara tabi bir şebeke işletiyoruz. Doğaldır ki işin zor olan kısmı daha fazla maliyetli demektir. Birde burada yapılan yatırımlar da çok önemli. Hem iletim hem dağıtımda yatırım tutarımız yıllık ortalama 9,5 milyar lira. Bunun yanı sıra işletme giderleri ve diğer bir takım hizmetler de dikkate alındığında Türkiye genelinde iletim ve dağıtımda işletme giderleri 17,5 milyar lira. Yani, yıllık toplamda 27 milyar liralık iletim ve dağıtım bedeli oluşuyor. Bu dağıtılan elektrik miktarını bölmek suretiyle orada bir birim fiyat çıkıyor. Tekrar özetle, hani Avrupa gibi gelişmiş ülkelere görece daha düşük bir maliyetimizin olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim” değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: CNN Türk

ELDER, İş Güvenliğinde Farkındalık Yaratacak

Bugüne kadar Ar-Ge, inovasyon ve mesleki yeterlilik konularında birçok projeyi başarıyla hayata geçiren Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği – ELDER, şimdi de iş sağlığı ve güvenliği konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) hibe fonu alıyor.

  Türkiye’de faaliyet gösteren elektrik dağıtım şirketlerinin çatı kuruluşu olan Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği – ELDER, "Sıfır İş Kazası Vizyonu"yla uzun yıllardan bu yana iş sağlığı ve güvenliği alanında çalışmalar yürütüyor. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve EPDK’nın "Hedef Sıfır Kaza" çağrısını dikkate alan ELDER, iş sağlığı ve güvenliği kültürünü geliştirmek, farkındalığı ve bilinci artırmak amacıyla Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) hibe fonu alıyor.

ELDER, EBRD hibe fonu kullanacağı proje kapsamında, elektrik dağıtım sektöründe iş sağlığı ve güvenliği kültürünün pekiştirilmesi ve iş kazalarının minimize edilmesi için yapılacak kök neden analizleriyle geliştirme alanlarını belirleyecek ve alınması gereken aksiyonları ortaya koyacak.

ELDER Yönetim Kurulu Başkanı Serhat Çeçen, iş sağlığı ve güvenliği kültürünün yaygınlaştırılmasında elektrik dağıtım sektörünün diğer sektörlere örnek teşkil etmesini hedeflediklerini belirterek, “Sektör olarak tehlikeli ve çok tehlikeli meslekler grubunda faaliyet gösteriyoruz. Vatandaşa kesintisiz ve kaliteli elektrik hizmeti sunarken aynı zamanda iş sağlığı ve güvenliği kültürünü sektör genelinde bir yaşam biçimi haline getirmemiz gerekiyor. Nitelikli çalışanların elektrik dağıtım sektörüne kazandırılması için son 10 yılda sektör olarak oldukça önemli adımlar attık ve eğitime de son 3 yılda 40 milyon liranın üzerinde harcama yaptık” diye konuştu. 

İş sağlığı ve güvenliği konusunda sorumluluğun en alt kademenden en üst kademeye kadar tüm çalışanların sürece etkin katılımı ve katkıda bulunması ile mümkün olacağını ifade eden Çeçen, “Bu doğrultuda yapacağımız çalışmalarla elde edilen kazanımların kalıcı davranış haline dönüştürülmesi için sonraki süreçlerde de çalışmalarımızı aralıksız sürdüreceğiz. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) aldığımız bu fon ile hayata geçireceğimiz proje, dağıtım şirketlerine olduğu kadar tehlikeli meslek grubundaki işleri barındıran diğer sektörler için de yol gösterici bir çalışma niteliğinde olacak” dedi.

Proje kapsamında ELDER bünyesindeki 21 elektrik dağıtım şirketinin İş Sağlığı ve Güvenliği yöneticilerinden oluşan “İş Sağlığı ve Güvenliği Çalışma Grubu” tarafından belirli aralıklarla çalıştaylar düzenlenecek. Çalıştaylar sonucunda öneriler içeren bir yol haritası ortaya çıkacak. Yol haritası ile “Sıfır İş Kazası Vizyonu” kapsamında hem gerekli önlemlerle iş kazalarının ve kayıpların azaltılması, hem de farkındalığın artırılması hedeflenecek.

Üniversitelerde 500 Kilovata Kadar Elektrik Depolanabilecek

Üniversiteler ve teknoloji geliştirme bölgelerinde, Ar-Ge faaliyetlerinde kullanılmak üzere entegre olarak 500 kilovata kadar kurulu güçte enerji depolama tesisi oluşturulabilecek.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun bu hafta görüşe açacağı Elektrik Depolama       Faaliyetleri Yönetmeliği, Türkiye'de elektriğin depolanabileceği tesislerin kurulması, işletilmesi ve şebekeye entegrasyonunu düzenleyecek.

Yönetmelik taslağına göre, üniversiteler ve teknoloji geliştirme bölgelerinde Ar-Ge faaliyetlerinde kullanılmak amacıyla entegre olarak 500 kilovata kadar kurulu güçte enerji depolama tesisi veya tesisleri kurulabilecek.

Taslakta, Türkiye'deki elektrik depolama faaliyetleri 4 ana başlık altında düzenleniyor. Enerji depolama tesisleri, "üretime entegre", "müstakil", "tüketime entegre" ve "şebeke işletmecileri tarafından tesis edilen" şeklinde sınıflandırılacak.

Üretime entegre depolama tesisleri, toptan elektrik piyasalarında faaliyet gösterebilecek ancak bağlı oldukları üretim tesisi işletmeye geçmeden piyasa faaliyetinde bulunamayacak.

Herhangi teşvik veya alım garantisi kapsamındaki entegre enerji depolama tesislerine sahip şirketler, santrallerin anlık elektrik çıkış güçlerini, mevcut kurulu gücü geçmeyecek şekilde ayarlayacak. Elektrik depolama faaliyetleri kapsamında şebekeye verilen enerji herhangi teşvik veya alım garantisi kapsamına giremeyecek.

Bir üretim tesisine bağlı bulunmadan, müstakil şekilde elektrik depolayacak ve gerekli olduğunda şebekeye verecek depolama tesisleri, en az 15 megavat kurulu güce ve tedarik lisansına sahip olma şartlarıyla, yan hizmetler ve toptan elektrik piyasalarında faaliyet gösterebilecek.

- Tüketime entegre tesislerde alt sınır 50 kilovat

En az 50 kilovat kurulu güce sahip fabrika, sanayi tesisi gibi tüketim noktalarında, kurulu gücü elektrik sözleşmesinde belirlenen gücü aşmayan, tüketime entegre enerji depolama tesisleri oluşturulabilecek.

Bu tesislerde depolanan elektrik, sadece ilgili tüketim tesisinin ihtiyacı için kullanılacak ve şebekeye verilememesi esas olacak. Şebekeye verilmesi durumunda ise bu enerji ticarete konu edilemeyecek.

Elektrik iletim ve dağıtım şirketleri gibi şebeke işletmecileri tarafından depolanacak elektrik, ticarete konu edilemeyecek. Söz konusu kapsamdaki enerji depolama tesislerince şebekeye verilen ve şebekeden çekilen enerji arasındaki fark, ilgili işletmecinin teknik kayıplarında dikkate alınacak. 

Kaynak: AA

Yenilenebilir Enerji Projelerine Devlet Desteği Artırılıyor

AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, "Elimizde 50 maddeden fazla olan, enerji ve maden kanununda revize öngören teklif var, bunu görüşeceğiz." dedi.

Turan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Konya'nın partisi için son derece önemli ve özel bir kent olduğunu, şehrin, yerli ve milli duruşu simgelediğini dile getirdi.

TBMM'nin son 15 günde yoğun çalıştığını belirten Turan, şöyle konuştu:

"Meclis, geçen hafta gece 05.30'lara kadar mesaisini sürdürdü. Toplumun beklediği birtakım ekonomik rahatlamaların önünü açan düzenlemelere imza atıldı. Teşviklerle ve asgari ücretteki teşvikle ilgili çok farklı alanlarda onlarca maddeyi toparlayıp muhalefetin de kısmen desteğiyle beraber hayata geçirme imkanı bulduk. İstiyoruz ki Meclisteki bu uyum havası, diğer partilerin de katkı sağladığı atmosfer ile ülkemize katma değer olarak dönsün. Meclisin, kavga etme değil, iş yapma yeri olması lazım. İlla gerginlik, polemik ve kötü görüntüler değil de zaman zaman uzlaşı imkanının da olduğu, kanunların beraber çıkarıldığı atmosfere dönüşmesi lazım. Son bir hafta, on günden beri bunları görmekten keyif duyuyoruz. Üç tane önemli, farklı kanun geçme imkanı buldu."   

Aday tanıtım programlarının başladığı günlerde milletvekillerinin seçim bölgelerinde çalıştığını anımsatan Turan, TBMM çalışmalarına kısa süreli ara verildiğini aktardı.

Turan, ara tatilin hemen bitiminde Meclis çalışmalarına hız verileceğini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Şu an elimizde 50 maddeden fazla olan, enerji ve maden kanununda revize öngören teklif var, bunu görüşeceğiz. Enerji ve madenciliğin bazı sorunlarını çözen, daha pratik iş yapmayı sağlayan, ekonomik imkanları halkın lehine revize eden usul ile ilgili süreci hızlandıran birtakım düzenlemeler öngörüyor. İnşallah 52 maddelik kanun teklifi, 15 gün sonra Meclise gelip sorunsuz, sıkıntısız görüşülür. Bundan sonra da mart seçimlerine kadar ara vermeyi planlıyoruz."

Yenilenebilir enerji projelerine devlet desteği artacak

TBMM Genel Kurulu'nda ilerleyen günlerde görüşülmesi planlanan, "Maden Kanunu ile bazı kanunlarda ve kanun hükmünde kararnamede değişiklik" yapılmasını içeren teklifte, yenilenebilir enerji projelerine verilecek destek dikkati çekiyor.

Değişiklik teklifine göre, yenilenebilir enerji projelerindeki devlet desteği limitinin 500 bin liradan 1 milyon liraya çıkartılması, bu limiti de 5 katına kadar artırmaya ve destek miktarını 2 katına çıkarmaya Cumhurbaşkanı'nın yetkili kılınması öngörülüyor.

Maden Kanunu'nun amaç maddesinin milli menfaatlere uygunluk vurgusu ile güçlendirildiği değişiklik teklifinde, madencilik yapacak şirketlerin statüsünde "madencilik" yapabileceğinin yazılı olması şartı kaldırılıyor.

Denetimin etkinleştirilmesinin amaçlandığı madencilik faaliyetinde, izinler kapsamında uygulamada yaşanan birçok sorun da çözüme kavuşturuluyor.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) bünyesinde Bilgi İşlem Dairesi kurulmasını içeren teklifte, dairenin hızla büyümekte ve genişlemekte olan enerji sektörünün şartlarına uyum sağlaması amaçlanıyor.

Kaynak: AA

Fitch, Enerjisa’nın Notunu AA Olarak Belirledi

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Enerjisa Enerji AŞ ve dağıtım iş kolundaki ana iştiraklerinden olan Başkent EDAŞ'ın AA olan uzun vadeli ulusal kredi notunu teyit ederek görünümünü durağan olarak belirledi. 

Fitch, yaptığı açıklamada kredi notunun gerekçesi olarak Enerjisa Enerji A.Ş. ve Başkent EDAŞ'ın gelirlerinin büyük oranda regüle doğası, cazip reel getiri avantajı ve döviz kuru riskinin sınırlı olması olarak gösterdi.

Fitch ayrıca bu göstergelerin mevcut ekonomik ortamda görece güçlü ve öngörülebilir bir yapıyı işaret ettiğini  belirtti. 

Enerjisa Enerji A.Ş. CFO'su Sascha Bibert, açıklanan kredi notuna ilişkin olarak, "Sağlam bilançomuz sayesinde müşterilerimiz ve yatırımcılarımız için uzun soluklu performans yaratacak şekilde faaliyetlerimize devam edeceğiz" dedi.

Anaokulu Öğrencilerine Elektrik Dersi

SEDAŞ, Enerji Tasarrufu Haftası’nda okulöncesi çağdaki bir grup öğrenciye yönelik, bilgilendirici bir etkinlik gerçekleştirdi. 

Sakarya Elektrik Dağıtım A.Ş. (SEDAŞ), Enerji Tasarrufu Haftası nedeniyle Anaokulu öğrencilerine elektriğin verimli ve güvenli kullanımı konusunda bilgi verdi. 

Anaokulu öğrencilerine enerjinin verimli kullanılmasıyla ilgili fikir vermeyi amaçlayan etkinlikte SEDAŞ Kurumsal İletişim Müdürü Ayhan Erkovan, çocuklara çeşitli bilgiler aktardı. SEDAŞ eğitim salonunda bir araya gelen SEDAŞ yetkilileri ve okul öncesi yaştaki bir grup öğrenci; SEDAŞ hakkında da bilgi sahibi oldular. Çocukların elektrikle ilgili bilinç kazanmasını hedefleyen çalışmada; elektrik kullanırken dikkat edilmesi gereken önemli kurallara da dikkat çekildi. Etkinlik sırasında zorlu hava şartları altında halka enerji iletmek için mücadele eden SEDAŞ saha çalışanlarını gösteren bir de video izlendi. 

Sunum sonrası, öğrencilere enerji tasarrufu ve güvenli elektrik kullanımı broşürleri dağıtıldı. Çocuklar, elektrik arızaları için 186 nolu telefon hattını aramaları gerektiğini de öğrendi.

Kaynak: Enerji Günlüğü

DÜNYADAN HABERLER
Davos’ta Gündem Akıllı Şehirler Oldu

Davos’ta düzenlenen Dünya Ekonomi Forumu Zirvesi’nde en önemli gündem maddelerinden birisi akıllı şehirler ve elektrikli araçlar oldu.

Amerika Birleşik Devletlerinin nüfusunun yüzde 85’i 2025’te şehirlerde yaşayacak ve dünya çapında da şehirleşme hız kazanacak. Bu hızlı şehirleşme kaynakların yoğun kullanımını ortaya çıkarırken, sonsuz olmayan kaynakların daha verimli kullanılması için akıllı atık yönetimi, optimizasyon yazılımı, akıllı toplu taşıma sistemleri, kablosuz ağlar ve enerji verimli aydınlatma sistemleri öne çıkıyor.

Bu kapsamda sadece Amerika’da enerji kullanımının yüzde 20 azalması enerji faturalarında yıllık 80 milyar dolar düşüş anlamına geliyor.

Elektrik üretimindeki yatırımlar, şebeke otomasyonu ve entegrasyonu, gelişmiş lityum batarya teknolojisi gibi gelişmeler elektrikli araçlar, akıllı şehirler ve imalat sektörlerinde pozitif bir etkiye sebep olacak.

Böylece, akıllı şehir kavramı küresel çapta daha büyük bir endüstriyel gelişimin merkezinde olacak.

Diğer yandan, elektrikli araçlar global araç satışları ve hibrit elektrikli araçların yüzde 1,3’ünü oluşturuyor. Bu oranın, 2030’da yüzde 30’a yükselmesi öngörülürken, hava kirliliği ve iklim değişikliğinin de azalmasında rol oynaması bekleniyor.

Kaynak: CNBC

Enerji Dönüşümünün Başarısı Dağıtım Şebekesine Bağlı

Elektrik dağıtımı sistem operatörleri (DSO) için yeni araçlar ve iş modelleri, enerji dönüşümünün başarısında kilit rol oynayacak.

Avrupa’da 2030’da elektriğin yarısından fazlasının yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanması beklenirken, alınan yeni kararlar çerçevesinde 2030’a kadar yollarda 40 milyon elektrikli araç olacağı öngörülüyor.

Aynı zamanda, elektrikli ısı pompaları, bataryalar ve diğer şebeke teknolojilerinin de kullanımının büyüyeceği tahmin ediliyor.

Bu gelişmeler Avrupa elektrik dağıtım şirketlerinin şebeke ağını ve güvenirliğini geleneksel yolların ötesine giderek sağlamalarını ve daha dağıtık bir elektrik sisteminin ortaya çıkmasını sağlayacak.

EY’nin bu konuda hazırladığı yeni bir rapora göre, enerji dönüşümü daha hızlı bir seviyede gerçekleşebilir. Bu kapsamda, çatı üstü güneş panelleri 2025’te ekonomik olarak daha cazip hale gelecek.

Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Eurelectric Genel Sekreteri Kristian Ruby, “Enerji dönüşümü hızla ilerliyor. Dağıtım şirketleri daha dağıtık ve interaktif olacak geleceğin enerji sisteminin temel taşı olacak. Şirketlerin yeni sistemde düzenleyicilerin ve üye ülkelerin desteğine ihtiyacı var,” ifadelerini kullandı.

Eurelectric Dağıtım ve Pazarlama Komitesi Başkanı Knud Pedersen ise DSO’ların zihniyetlerini değiştirmeleri ve teknolojik gelişmeler ve dijitalizasyonu şebeke yönetimlerinin bir parçası haline getirmeleri gerektiğini ifade etti.

Pedersen, “Avrupa’nın piyasa düzenleyicileri yatırımları teşvik etmek ve piyasayı temin etmek için doğru sistemi ortaya koymalı” dedi.

Kaynak: Eurelectric

Avrupa Birliği, Enerji Altyapısına 800 Milyon Euro Yatıracak

Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, bölgenin enerji altyapısına 800 milyon euro yatırım yapmak üzere anlaştı.

Avrupa Komisyonu’ndan konuya ilişkin yapılan açıklamaya göre, söz konusu miktar Connecting Europe Facility ve Avrupa altyapısını destekleme programından karşılanacak.

AB’nin yapacağı 800 milyon euroluk yatırım kapsamında 7 elektrik, iki akıllı şebeke, iki CO2 toplu taşıma ve üç gaz projesinin çalışmaları tamamlanacak.

Rekabeti artıracak, Avrupa’nın enerji güvenliğini ve verimli bir şebeke işletimi sağlayacak, sürdürülebilir kalkınma ve çevrenin korunmasına katkı sağlayacak projeler öncelikli olacak.

Elektrik ve akıllı şebeke projelerinin toplam yatırımı 504 milyon euro olurken, kalan kısım diğer projeler için kullanılacak.

Açıklamada konuya ilişkin görüşlerine yer verilen Avrupa Komisyonu Enerji Birliği’nden Sorumlu Başkan Yardımcısı Maros Sefcovic, ülkeler arasında varılan anlaşmanın ekonomilerin modernize edilmesi ve çevreyle uyumlu hale getirilmesi için önemli bir araç olduğunu dile getirdi.

Kaynak: Avrupa Komisyonu

Atmosferdeki Karbondioksit Artışı Hızlanacak

İngiltere meteoroloji kurumu Met Office atmosferdeki karbondioksit miktarının 2019’da, 62 yıldır yapılan ölçümlerdeki en yüksek yıllık artış değerlerinden birine ulaşacağını öngördü.

Kurumun öngörüsüne göre atmosferdeki karbondioksit miktarının yıllık ortalama değeri, 2018’in 2,75 ppm üstünde gerçekleşebilecek ve ortalama aylık değer 411,3 ppm olacak.

Aylık olarak en yüksek değer Mayıs ayında 414,7 ppm, en düşük değer ise Eylül ayında 408,1 ppm olarak gerçekleşebilecek.

Artışa insan kaynaklı etki ile birlikte tropikal iklim değişikliği nedeni ile ekosistem tarafından soğurulabilen karbondioksit miktarının nispi olarak azalması etkili olacak.

Atmosferdeki karbondioksit yoğunluğu ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi’ne bağlı olarak Havai’de faaliyet gösteren Mauna Loa İstasyonu tarafından 1958 yılının Mart ayında yapılan ilk ölçümde 317,71 ppm olarak tespit edilmişti.

İklim değişikliği ile mücadelede güvenilir sınırın 350 ppm olduğu bu değer, ilk defa 1988’in Ocak ayında 350,39 ppm ile bu sınırı aşmıştı.

Sanayileşme öncesi 280 ppm düzeyinde olan bu değer son 800 bin yıldır 300 ppm seviyesini aşmamıştı.

Kaynak: Yeşil Ekonomi

HAFTANIN RAPORU

Gelecek Zaten Belliyse, Değişim Nerede Başlar?

Elektrik dağıtım sistem operatörleri, enerjiyi üretmek, dağıtmak ve tüketmek konusundaki yeni yollarla ayak uydurmalı ve bu değişimlerin katalizörleri olmalı. Enerjinin geleceği karbonsuz, dağıtık ve tamamen elektrikli olacak. Avrupa elektrik sektörünün karbonsuzlaştırılması 2045’e kadar başarılabilir bir hedef ve elektrifikasyon yoluyla Avrupa ekonomisi de karbonsuz bir ekonomi olacak fakat bu büyük hedef önemli derecede yatırımı, akıllı şebeke teknolojilerinde inovasyonu ve elektrik dağıtım ağlarının fonksiyonlarını geliştirecek yeni iş modellerini gerekli kılıyor.

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

İNFOGRAFİK / GRAFİK