SEKTÖRDEN HABERLER
Dağıtım Bedeli, Üretimden Teslimata Tüm Maliyetlerden Oluşuyor

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunca (EPDK) elektrik faturalarında yer alan dağıtım bedelinin yalnızca faturanın dağıtımı veya sayacın okunması bedeli olmadığı, enerjinin üretiminden tüketicilere teslimatına kadar oluşan tüm maliyetlerin bu rakamı oluşturduğu belirtildi.

EPDK’dan yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'de elektrik faturalarındaki dağıtım bedelinin Avrupa Birliği ülkelerindekinden daha düşük olduğu aktarıldı.

Elektrik faturalarındaki ana unsurların enerji bedeli, dağıtım bedeli ile vergi, fon ve payları olduğu ifade edilen açıklamada, yaklaşık 60 bin personelin çalıştığı santrallerde elektrik üreten şirketlerin rekabetçi bir ortamda ürünlerini piyasaya sundukları vurgulandı.

Açıklamada, "Kaynağın bulunduğu bölgedeki santrallerde üretilen enerjinin öncelikle kilometrelerce uzakta bulunan yerleşim alanlarına kadar iletilmesi, daha sonra da her türlü olumsuz hava ve zorlu coğrafi şartlara rağmen ülkemizin en ücra noktalarına kadar yaklaşık 42 milyon aboneye kapıda teslim edilmesi için yerleşim alanlarında dağıtılması gerekir. Ülkemizde iletim ve dağıtım faaliyetleri için her yıl ortalama 9,5 milyar lira şebeke tesisi ve diğer yatırımlar yapılmakta ve yaklaşık 120 bin personelle 206 bin adet trafo ve dünyanın etrafını 37 kez dolaşabilecek büyüklükte, 1 milyon 460 bin kilometre hat uzunluğundaki şebekenin işletilebilmesi için her yıl ortalama 17,5 milyar lira olmak üzere toplam 27 milyar lira harcama yapılmaktadır. Santrallerde üretilen enerjinin tüketicilere kapıda teslimi için oluşan bu maliyetler de dağıtım bedelini oluşturmaktadır." değerlendirmesinde bulunuldu.

Dağıtım bedelini EPDK belirliyor

Dağıtım bedelinin belirlenmesinin elektrik dağıtım veya perakende satış şirketlerinin yetkisinde olmadığına belirtilen açıklamada, dağıtım bedelinin bazı maliyetlerden hareketle hizmetin kaliteli bir şekilde karşılanması için EPDK tarafından belirlendiği ve ilgili şirketlerin de bu tarifeyi uyguladığına işaret edildi.

Açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Elektrik faturalarında yer alan dağıtım bedeli yalnızca faturanın dağıtımı veya sayacın okunması bedeli değil, elektriğin üretiminden tüketicilere teslimatına kadar oluşan tüm maliyetler bu rakamı oluşturuyor. Benzer şekilde, tarlada üretilen bir ürünü tarladaki çıkış fiyatıyla pazarda veya markette satın alamıyoruz. Çünkü o ürünün kullanıcıya teslim noktasına getirilmesinin bir maliyeti var ve tüketici olarak bu maliyeti de ödemekteyiz. Dağıtım bedeli sadece Türkiye'ye has bir bedel değil. Elektrik faaliyetinin yapıldığı her ülkede maliyet bir unsurudur. AB'deki 38 ülke ortalamasına bakıldığında enerji bedeli ortalama 9 Euro/Cent iken ülkemizde 5 Euro/Cent, dağıtım bedeli ortalama 9,9 Euro/Cent iken bizde 2,7 Euro/Cent olarak gerçekleşmiştir. Dağıtım bedelinin AB'deki toplam oranına bakıldığında ortalama yüzde 51 iken Türkiye'de bu oran yüzde 35 olmuştur."

Kaynak: EPDK

OSB’ler Atıktan Enerji Üreten Tesis Kurabilecek

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Organize Sanayi Bölgelerinin (OSB) ve katılımcıların ihtiyaçlarına yönelik güneş ve rüzgardan elektrik enerjisi üreten tesisler açabileceğini bildirdi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının "Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği" ile "Organize Sanayi Bölgeleri Yer Seçimi Yönetmeliği", Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. 

Varank, söz konusu yönetmeliklere ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, OSB'lerde arsa tahsislerine ilişkin süreçleri hızlandıracaklarını vurgulayan Varank, sadeleştirilen ve kısaltılan yeni yönetmeliğin OSB'lerin daha yatırım dostu üretim alanları haline gelmesinin önünü açtığını kaydetti.

OSB'lerin olağan veya olağanüstü genel kurullarının toplanması için çağrı yapılma süreçlerinin yeniden düzenlendiğine işaret eden Varank, genel kurul çağrısı yapılmaması durumunda nihai kararın Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından verileceğini belirtti.

Bakan Varank, sanayi parsellerinde, ifraz şartlarının genişletildiğine, yapı ve yapıyla ilgili esasların teknik ihtiyaçlara göre yeniden düzenlendiğine dikkati çekerek, imar planı askı süreçlerinde uygulamaların daha şeffaf olduğunu ifade etti.

Yönetmelikteki değişiklikle OSB'lerde, atıklardan enerji üreten tesisler kurulabileceğini açıklayan Varank, şunları kaydetti:

"OSB ve katılımcıların ihtiyaçlarına yönelik güneş ve rüzgardan elektrik enerjisi üreten tesisler açılabilecek. Tesisler, OSB tüzel kişiliğinin ortak donatı alanında yapılabilecek. OSB'lerde arsa tahsislerine ilişkin parsellerin üretime geçme hızı artırıldı. Arsa tahsis süreçlerinde yatırım daha da kolaylaştırılıyor. OSB'ler, tahsis edilmemiş parsellerine ilişkin bilgileri eksiksiz ve doğru şekilde herkesle paylaşacak. Spekülatif arsa tahsis ve satışlarının önüne geçilecek. Yatırımcıların arsa tahsis başvuruları 30 gün içinde neticelendirilecek. Yatırımcı reddedilirse 15 gün içinde gerekçeli karar hem yatırımcıya hem de Bakanlığa bildirilecek. Keyfiliğe müsaade edilmeyecek."

Kaynak : Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

Enerji Verimliliği Türkiye’ye 30 Milyar Dolar Kazandıracak

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Danışmanı Dr. Oğuz Can, Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı’nın kapsamlı ve kuşatıcı bir plan olarak hazırlandığını belirterek, “Plan kapsamındaki eylemlerin hayata geçirilmesiyle 10,9 milyar dolarlık yatırım yapılarak 30,2 milyar dolarlık enerji tasarrufu sağlanacak” dedi.

Enerji Verimliliği Derneği tarafından her ay düzenli olarak yapılması planlanan Verimli Buluşmalar’ın ilki, gerçekleştirildi.

Buluşmanın ilk konuğu olan Dr. Can, Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı’nda konutlar, kamu binaları, sanayi, tarım, ulaşım gibi enerji tüketiminin yoğun olduğu tüm alanların mercek altına alındığını ifade etti.

Dr. Can, bakanlık olarak 55 ayrı alanda eylem planı hazırladıklarını söyledi.

Türkiye’nin enerji verimliliğinde tasarruf potansiyelinin yüzde 35 ila 50 gibi yüksek bir oranda olduğunu ifade eden Dr. Can, hane halkının ısıtma kaynaklı giderlerini azaltırken, diğer yandan konfor şartlarının arttığını ve ayrıca konutun değer artışının da sağlandığını vurguladı.

2023 yılında birincil enerji tüketiminin bu eylemlerin ölçülebilir etkisi ile yüzde 14 azaltılacağı bilgisini de veren Dr. Can, Türkiye’nin nihai enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 34’ünün bina ve hizmetlerde, yüzde 34’ünün sanayide, yüzde 24’ünün ulaştırmada ve yüzde 4’ünün tarımda tüketildiğini, geriye kalan yüzde 8’lik payın diğer sektörlerde gerçekleştiğini belirterek, bu anlamda eylem planının sorumlu ve ilgili tüm kamu kurumları ve özel sektörle birlikte hayata geçirilmesinin önemine dikkat çekti.

Kaynak: Enerji Verimliliği Derneği

EPİAŞ'ta İleri Tarihli Elektrik Ticareti Yapılabilecek

Gün öncesi ve gün içi piyasalarla spot elektrik ticaretinin yapıldığı Türkiye'nin enerji borsası EPİAŞ'ta, ileri tarihli elektrik ticareti de yapılabilecek.

Resmi Gazete’de dün yayımlanan Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile "İleri Tarihli Fiziksel Teslimatlı Elektrik Piyasası"nın kurulmasının önü açıldı.

AA muhabirinin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) ve Enerji Piyasaları İşletme AŞ (EPİAŞ) yetkililerinden aldığı bilgiye göre, söz konusu düzenlemeyle elektrikte gün öncesi piyasası ve gün içi piyasasının yanı sıra "İleri Tarihli Fiziksel Teslimatlı Elektrik Piyasaları" da EPİAŞ tarafından işletilecek. 

Söz konusu piyasanın işletilmesi için gerekli yönetmeliğin hazırlanması ve yazılım altyapısının kurulması amacıyla EPDK, EPİAŞ ve piyasa katılımcıları hazırlıklara başladı.

İşlemlerin kontrat vadeleri ve yük tipi bazında yapılacağı piyasa, sürekli ticaret metoduna göre işletilecek. Kontratlar aylık, çeyrek dönemlik ve yıllık olabilecek. Piyasa derinliğine bağlı olarak haftalık anlaşmalar da sağlanabilecek.

Piyasa katılımcıları işlem yapacakları "Lot" sayısını, yapılmak istenen ileri tarihli ticaret büyüklüğüne göre kendileri ayarlayacak.

Spot elektrik piyasalarında kendi portföylerini dengeleyebilen ve fiziksel optimizasyon yapabilen piyasa katılımcıları, bu yeni piyasayla fiyat riskinden korunma (hedging) ve geleceğe yönelik fiyat beklentilerini görme imkanı bulacak.

Vadeli işlemler organize piyasalarda ve tezgah üstü piyasalarda ikili anlaşmalar yoluyla yapılabilecek.  

Yetkililer, tezgah üstü piyasalarda daha önce de piyasa katılımcılarının vadeli işlem yapabildiklerini ancak tezgah üstü piyasalarda yapılan işlemlerin detaylarının diğer katılımcılara duyurulmadığı için geleceğe yönelik fiyat keşfi fonksiyonunun gerçekleşmediğini ifade etti.

Kaynak: AA

Enerji Timlerinin Kara Kışta Zorlu Mesaisi

Doğu Anadolu Bölgesi'nde enerji timleri, çetin kış şartları nedeniyle zarar gören nakil hatlarının onarımı için yoğun çaba gösteriyor.

Ağır kış şartları Elazığ, Malatya, Tunceli ve Bingöl'deki enerji nakil hatlarında son 20 yılda görülmeyen şekilde zarara neden oldu.

Fırat Elektrik Dağıtım AŞ'nin enerji timleri, buz yükü, tipi ve şiddetli rüzgarın etkisiyle zarar gören hatları onarmak için gece gündüz çalışıyor. 

Kimi bölgelerde 3-4 metreye varan kar kalınlığı nedeniyle arızanın meydana geldiği enerji nakil hatlarına yürüyerek güçlükle ulaşan ekipler, dondurucu havaya, tipiye ve şiddetli rüzgara rağmen direklere tırmanarak, kara kışta vatandaşların elektriksiz kalmaması için çalışıyor.

Ekiplerimizin iş yükü 2-3 kat arttı

Fırat EDAŞ Şebeke Operasyonları Müdürü Bülent Sarnılıoğlu, AA muhabirine, enerji timlerinin Elazığ, Tunceli, Bingöl ve Malatya'da 20 bin kilometresi orta, kalanı alçak gerilim olmak üzere 47 bin kilometrelik enerji nakil hattında faaliyet yürüttüğünü belirtti.

Bölgedeki olumsuz hava koşullarının enerji nakil hatlarında zarara neden olduğuna dikkati çeken Sarnılıoğlu, şöyle konuştu: 

"Rüzgar ve tipi sonucu 1-2 santimetrelik iletkenler üzerinde hat boyunca 10-15 santimetre çapında buz yükü oluşuyor. Buz yükü, iletken hatlarında kopmalara, direklerin devrilmesine veya kırılmasına neden oluyor. Yoğun kar yağışı ve şiddetli rüzgarın etkisiyle oluşan tipi sonucu meydana gelen buz yükünden kaynaklı şebeke hasarları, ekiplerimizin iş yükünü 2-3 kat artırdı." 

Zor şartlarda arızalara müdahale ediyoruz

Elektriği kesilen yerlere en kısa sürede yeniden enerji sağlamak amacıyla ekiplerin özveriyle çalıştığını vurgulayan Sarnılıoğlu, şöyle devam etti: 

"Kimi zaman 80-90 kilometre hızla esen rüzgar ve tipide buz tutmuş elektrik direğine tırmanan ekipler, kimi zaman da kardan dolayı araçların giremediği noktalara, omuzlarında 500 kiloya varan elektrik direğini taşıyor. Ekiplerimiz, vatandaşların elektriksiz kalmaması için çetin kış şartlarında büyük mücadele örneği sergiliyor. "

Kar kalınlığı yer yer 3 metreye ulaşıyor

Elazığ'ın Sivrice ilçesi Dörtbölük köyünün muhtarı Murat Aktürk, kar kalınlığının kimi yerlerde 2-3 metreyi bulduğunu söyledi.

Karın bereket olduğunu ancak bir o kadar da hayatı olumsuz etkilediğini anlatan Aktürk, "Köyümüzde ağır kış şartlarından, tipi ve fırtınadan dolayı zaman zaman elektrik kesiliyor. Sağ olsun ekipler, gece yarılarına kadar çalışarak mağdur olmamız için ellerinden geleni yapıyor. Ağır kış şartlarına rağmen ekipler bizleri mağdur etmedi, Allah hepsinden razı olsun." dedi. 

Köy sakinlerinden Hamit Artukaslan ise yoğun kar yağışının zaman zaman elektrik kesintilerine neden olduğunu belirterek, "Aradığımızda ekipler hemen gelip gerekeni yapıyor." ifadesini kullandı.

Kaynak: AA

Dicle Elektrik Yemekhanelerinden Barınaklara

Dicle Elektirk, sorumluluk bölgesindeki yerel yönetimlerle iş birliği yaparak, personel yemekhanelerindeki artıkları çöpe atıp israf etmek yerine hayvanların yemesi için belediyelerin denetiminde bulunan barınaklara göndermeye başladı.

Dicle Elektrik’ten yapılan açıklamaya göre, şirket, söz konusu uygulamayı ilk olarak Mardin’de hayata geçirdi.

Dicle Elektrik Dağıtım İl Müdürlüğü, personelin kullandığı yemekhanede oluşan yemek artıklarının düzenli olarak hayvan barınağına taşınması için Mardin Büyükşehir Belediyesi ile bir protokol imzalandı.

Protokol uyarınca yemekhanedeki yemek artıkları düzenli biçimde toplanıyor. Toplanan yemekler, her gün düzenli olarak buraya gelen hayvan barınağına ait araçtaki belediye görevlilerine teslim ediliyor.

Görevliler de söz konusu yiyecekleri, Eryeri yolu üzerinde bulunan Mardin Büyükşehir Belediyesi Hayvan Barınağı’na götürerek buradaki hayvanları doyuruyor. Böylece hem yemek artıkları çöpe atılıp israf edilmiyor hem de soğuk kış günlerinde barınaktaki insan dostu hayvanların karınları doyuyor. 

Dicle Elektrik tarafından hayata geçirilen bu uygulama toplumun, özellikle de hayvanseverlerin takdirini topladı.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile EPDK’nın yürürlükteki yönetmeliklerine uygun yatırımları ile dağıtım hizmeti verdiği Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Siirt ve Şırnak’taki tüketicilerine kesintisiz enerji verme çabasını sürdüren Dicle Elektrik, uygulamayı diğer illerde de hayata geçirmeyi planlıyor. 

Açıklamada görüşlerine yer verilen Dicle Elektrik Dağıtım Mardin İl Müdürü Memet Bulut, şirket olarak her konuda israfa karşı olduklarını belirten bu uygulama ile hayvanları doyurmak kadar israfı önlemeyi de amaçladıklarını belirterek, "Protokol kapsamında yemekhanede oluşan yemek artıkları her gün özel kovalarda toplanarak düzenli bir şekilde barınaktan gelen görevlilere teslim ediliyor. Daha sonra bu yemek artıkları belediye görevlileri tarafından barınaktaki hayvanlara veriliyor. İsraf konusunda toplumsal duyarlılığı arttırmak açısında son derece önemli olduğuna inandığımız bu çalışma ile hayvanların beslenmelerine de katkıda bulunuyoruz." ifadelerini kullandı.

DÜNYADAN HABERLER
BAE, Dünyanın En Büyük Batarya Tesisini Kurdu

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), başkenti Abu Dabi’de 648 megavatsaat kapasiteye sahip ve dünyanın en büyük batarya tesisi olma özelliğini taşıyan sodyum-sülfür batarya tesisini kurdu.

Söz konusu tesis, Abu Dabi’nin 10 farklı bölgesinde kurulmuş olmasına rağmen, tek bir tesis olarak kontrol edilebiliyor.

Tek bir merkezden kontrol edilen bataryalar Abu Dabi’deki acil durumlarda en az 6 saat elektrik sağlayabilecek.

Lityum pillere göre daha ucuz olan sodyum-sülfür bataryalar, Japonya’nın NGK şirketinden satın alındı. Geçen ay başında devreye alınan tesis, Tesla’nın Avustralya’da 2017’de devreye aldığı batarya tesisinin 5 katı büyüklüğüne sahip.

BAE’nin söz konusu tesisi, 2030’a kadar yenilenebilir enerjiye yapmayı planladığı 160 milyar dolarlık yatırım paketinin bir parçasını oluştururken, petrol zengini ülke 2050’de elektriğinin yüzde 60’ını sıfır karbonla üretmeyi amaçlıyor.

Kaynak: QZ

Almanya’nın Güneşi 2018’de 3 GW Arttı

Almanya’nın güneş enerjisine dayalı elektrik üretim kapasitesi 2018’in Aralık ayında 376,571 megavat artış gösterdi.

Almanya Federal Ağ İdaresi (Bundesnetzagentur) tarafından açıklanan verilere göre 2018’in tamamındaki artış 2,960 megavata ulaştı.

Bu rakam bir yıl önceki büyümenin yüzde 68 oranında üstünde olurken, ülke 2013 yılında belirlediği güneş enerjisinde yıllık 2,5 gigavatlık ek kapasite hedefine ilk kez ulaşmış oldu.

Ülkenin elektrik şebekesine bağlı toplam güneş elektriği gücü ise 45,929 megavat oldu.

Almanya’da yürürlükte olan ve yeni eklenen kapasiteye göre değişen alım garantisi uygulamaları kapsamında 1 Şubat 2019 tarihinden itibaren devreye girecek kurulumlara uygulanacak alım garantileri şu şekilde olacak;

– 10 kW’ kadar; 11,35 Avro-sent/kWh

– 10 – 40 kW; 11,03 Avro-sent/kWh

– 40 – 100 kW; 9,47 Avro-sent/kWh

– 100 kW ve üstü; 9,87 Avro-sent/kWh

Bununla birlikte Almanya’da 2013 yılında devreye giren Yenilenebilir Enerji Yasası’na göre kümülatif gücün 52 gigavata ulaşması ile yeni güneş enerjisi kurulumlarına sağlanacak alım garantileri son bulacak.

Kaynak: Yeşil Ekonomi

Ukrayna Rüzgar ve Güneş İhalesi Yapacak

Ukrayna parlamentosu, güneş ve rüzgâr enerjisinde 20 yıl ruhsat alım garantisi bulunan ilk ihaleleri gelecek sene gerçekleştirecek.

Parlamentonun taslak çalışmasına göre, ilk ihaleler gelecek sene özellikle büyük kapasiteli projeler için yapılacak. Bu kapsamda, güneş enerjisinde 10 megavat ve rüzgar enerjisinde de 20 megavattan başlamak üzere ihaleler yapılacak.

İhalelerin ikinci serisi ise 2021-2022 yılları için planlanırken, güneş enerjisindeki kapasiteler 5 megavat, rüzgar enerjisindeki kapasiteler ise 20 megavatı geçmeyecek şekilde gerçekleştirilecek.

Böylece, bu ihaleler hali hazırda kullanılan alım garantisi tarifesinin yerine geçerken, yeni mekanizma ile maliyetlerin düşmesi planlanacak.

İhale kapsamında yapılmayan yenilenebilir enerji projeleri 2030’a kadar geçerli olan alım garantisi tarifesinden yararlanabilecek. Bu yüzden, yatırımcılar ihalelere katılmak ya da alım garantisi tarifesi kapsamında elektrik üretimi gerçekleştirmek arasında bir seçim yapmak durumunda kalacak.

Kaynak: PV Magazine

Toyota ve Panasonic, Elektrikli Araç Bataryası İçin İşbirliği Yaptı

Japonya merkezli şirketler Toyota ve Panasonic, elektrikli araçlar için ortak prizmatik batarya üretimi yapmak üzere işbirliğine gitti.

Japon otomobil şirketi Toyota Motor Corporation ve elektronik şirketi Panasonic, söz konusu işbirliği kapsamında yeni bir şirket kuracak.

Gelecek yılın sonunda kurulacak şirkette Toyota’nın öz sermaye katılım oranı yüzde 51 olurken, Panasonic’in payı yüzde 49 olacak.

Şirketlerin yaptığı işbirliği çerçevesinde, prizmatik lityum iyon bataryalar, katı hal bataryaları ve gelecek jenerasyon bataryaların araştırma, geliştirme, ürün mühendisliği, üretim, tedarik, sipariş ve yönetimi yapılacak. 

Toyota batarya hücreleri için geliştirme ve ürün mühendisliği alanında ekipman ve personel sağlarken, ortaklıkta yaklaşık üç bin 500 kişi görev tapacak ve üretilen ürünler çeşitli otomobil üreticilerine satılacak. 

Toyota Genel Müdür Yardımcısı Shigeki Terashi, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Panasonic ile birlikte, elektrikli araç teknolojisinin temelinde yatan unsurlardan biri olan batarya konusunda rekabet düzeyimizi artırmak istiyoruz. Toyota'nın ve diğer otomobil üreticilerinin elektrikli araç sayısının artmasına katkı sağlayarak, global ısınma, enerji ve çevre ile ilgili sorunların çözümüne yardımcı olmak istiyoruz. Yeni şirket için beklentilerimiz büyük. 2017'de açıkladığımız gibi (globalde yıllık 5.5 milyon elektrikli araç satışı) elektrikli araç hedefimizde daha fazla müşteriye daha iyi elektrikli araç üretmek istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Autocar

HAFTANIN RAPORU

Geleceğin Enerji Şirketi

Dijitalleşme, şirketleri farklı sektörlere, toplumlara ve yaşamlara doğru kaydırmaktadır. Bunların hepsi bulunduğumuz çağda artık neredeyse tüm cihazların bağlantılı olmasından, insan-makine etkileşiminden, akıllı sistem ve ürünlerin varlığından kaynaklanmaktadır. Aynısı, geçmişte varlık odaklı şirketlerin yön verdiği elektrik sektörü için de geçerlidir. Gelişen teknoloji ile beraber Türkiye’deki tüketiciler, bilgiye daha kolay erişebilecek ve birbirleri ile daha bağlantılı hale gelecektir. Tüketicilerdeki bu dönüşüm ile birlikte tüketicilerin elektrik sektöründeki şirketlerden beklentileri de artacaktır. İzlenen politikalar hala büyük bir önem taşısa da, teknolojinin etkisinin ne zaman gerçekleşeceği konusundaki belirsizlikler yüzünden şirketler, iş modellerini tamamen gözden geçirerek hızla yaklaşmakta olan dijital değişime karşı hazır olmalıdır.

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

İNFOGRAFİK / GRAFİK