SEKTÖRDEN HABERLER
Kömürde “İthal” Kapısı Kapandı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye’de yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının toplam enerji portföyündeki payının giderek büyüdüğünü belirterek, “Onun için arkadaşlarımıza 'Bize, Bakanlığımıza, EPDK'ya ithal kaynaklara dayalı elektrik üretim tesisi için başvurmayın, artık bu kapıyı kapatıyoruz.' dedik. Eğer yatırımı yapacaksanız yerli ve yenilenebilir kaynaklarla alakalı istediğiniz başvuruyu yapabilirsiniz, kapımız açık” dedi.

Bakan Dönmez, geçen hafta gerçekleştirdiği temasları kapsamında yaptığı açıklamada, Türkiye’de yerli kömürde ciddi anlamda bir potansiyelin olduğuna işaret etti.

Son 10 yılda bulunan keşif miktarının 10 milyar tonu geçerek 20 milyar tona yaklaştığını dile getiren Dönmez, geçen yıl yerli kömür üretiminde Cumhuriyet tarihi rekoru kırıldığını anımsattı.

Dönmez, bu üretimin 101,5 milyon ton seviyesinde olduğu bilgisini paylaşarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Buna rağmen hala biz yurt dışından 30 milyon ton civarında kömür ithal ediyoruz. Ödediğimiz rakam 3-4 milyar dolar. Kömürümüzün kalitesi bir ithal kömürle kıyaslanacak kadar değil, daha düşük kalitede ama daha düşük kalitede bile olsa bugünkü teknolojinin getirdiği imkanlarla biz onu emisyon değerleri açısından uygun şartlara taşımak suretiyle değerlendirme imkanına sahibiz. Onun için arkadaşlarımıza 'Bize, Bakanlığımıza, EPDK'ya ithal kaynaklara dayalı elektrik üretim tesisi için başvurmayın, artık bu kapıyı kapatıyoruz.' dedik. Eğer yatırımı yapacaksanız yerli ve yenilenebilir kaynaklarla alakalı istediğiniz başvuruyu yapabilirsiniz, kapımız açık. Bugüne kadar hangi yatırım olursa olsun gerek ithal gerek yerli onların da başımızın üstünde yeri var çünkü bu piyasaya, ülkeye ve geleceğine inanarak bu yatırımları yaptılar."

Kaynak: AA

EPDK’dan “YEKA” düzenlemesi

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından, Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) önlisansı sahibi tüzel kişilerin ortaklık yapısının değişmesinin yolunu açan düzenleme Resmi Gazete’de yayımlandı.

Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğe göre, önlisans sahibi tüzel kişinin ortaklık yapısının değişmesini doğuracak işlemlerin yapılamayacağı yönündeki maddenin YEKA için verilen önlisanslarda uygulanmamasına karar verildi.

Böylece, YEKA önlisansı sahibi olan tüzel kişilerin ortaklık yapısının doğrudan veya dolaylı olarak değiştirilebilmesinin yolu açılmış oldu.

KaynakResmi Gazete

2050’de Kurulu Gücün Yarısını Güneş ve Rüzgar Oluşturacak

Türkiye’nin elektrikteki kurulu gücünün 2050 yılına kadar iki katına çıkması ve bu kapasitenin yarısını rüzgar ve güneş enerjisi kaynaklarının oluşturması öngörülüyor.

Shura Enerji Dönüşümü Merkezi ve BloombergNEF’in işbirliğiyle düzenlenen “Türkiye’nin Enerji Dönüşümünde Kısa Vadeli Yatırımları Hızlandırmak için Uzun Vadeli Çözümler” toplantısında, BloombergNEF’ın hazırladığı ‘Türkiye Enerji Piyasasının Uzun Vadeli Görünümü’ başlıklı rapor açıklandı.

Rapora göre, Türkiye’nin toplam elektrik kurulu gücünün 2017 ile 2050 yılları arasında iki katına (yüzde 126 artması) çıkması öngörülüyor. Onshore rüzgar (yüzde 25) ve güneş (yüzde 25) enerjisi kurulu güçlerinin payının toplam kurulu gücün yarısına denk gelmesi bekleniyor. Rüzgar ve güneşin kurulu güçteki payı artarken, yatırım maliyetlerindeki düşüşe dikkat çekiliyor. 

2017 yılında Türkiye’nin kurulu gücünün yarısından biraz fazlasının fosil yakıtlarından oluştuğuna dikkat çekilirken, 2050 yılında yenilenebilir enerjinin toplam kurulu güçteki payının yüzde 68 seviyesine ulaşabileceği vurgulanıyor. 

Raporda, büyük ölçekli güneş santrallerinin seviyelendirilmiş elektrik maliyetlerinde 2018 ile 2050 yılları arasında yüzde 77’lik düşüş öngörülüyor.

Aynı dönemde rüzgar enerjisinden üretilen elektriğin seviyelendirilmiş maliyetinin yüzde 56 oranında düşeceği bekleniyor. Aynı zamanda 2020’lerin başından itibaren yeni kurulan güneş ve rüzgar santrallerinin seviyelendirilmiş enerji maliyetlerinin yeni kurulan kömür ve doğalgaz santrallerine oranla daha ucuz olacağı düşünülüyor. Ayrıca rapor, 2023 yılında büyük ölçekli güneş enerjisi santrali yatırımlarının mevcut doğalgaz santrallerinin işletmesinden daha ucuz hale geleceğini öngörüyor.

Bununla birlikte raporda 2018 ile 2050 yılları arasındaki yeni kurulu güç yatırımının yaklaşık 276 milyar dolar olabileceği belirtiliyor. Ayrıca üretimde yenilenebilir kaynakların payının artmasıyla Türkiye’nin elektrik sisteminde daha fazla esnekliğe ihtiyaç duyulacağının altı çiziliyor. Doğalgaz  santralleri de bu esnekliğe kısmen katkıda bulunabilecek. 

Bunun yanında BloombergNEF’in çalışmasından çıkan sonuçlara göre batarya depolama sistemleri gibi gelişmeler esnekliğin artırılmasında rol oynayacak ve toplam elektriğin yüzde 88’inin sera gazı emisyonuna sebep olmayan kaynaklardan üretilmesine imkan verecek.

Kaynak: Enerji Günlüğü

Ekonomik Dalgalanmaya Rağmen Rüzgardaki Büyüme Sevindirici

TÜREB Başkanı Mustafa Serdar Ataseven, Türkiye’nin rüzgar enerjisindeki kurulu gücünün 7 bin megavatı geçtiğini belirterek, "Onca yaşanan ekonomik dalgalanmaya rağmen 2018'de rüzgar enerjisi sektörünün yüzde 7,24'lük bir büyüme göstermesi sevindirici" dedi

AA Enerji Masası'nın konuğu olan Ataseven, dünyada rüzgar enerjisinde kurulu gücün 600 bin megavat, Avrupa'da ise 160 bin megavata ulaştığını söyledi.

Türkiye'nin rüzgar enerjisinde sadece kurulu güçte değil, inşaat, ekipman alanında da geliştiğini ifade eden Ataseven, "Türkiye'de 15 yıl içinde rüzgar yatırımları yanında 7 kule, 4 türbin kanadı, 2 jeneratör ve 2 dişli kutusu üreticisini rüzgar sanayisine kazandırdık." diye konuştu.

Türkiye'nin rüzgarda potansiyelinin oldukça yüksek olduğuna işaret eden Ataseven, şunları kaydetti:

"Rüzgarda tekno potansiyelimiz karada 38 bin megavat, denizde ise 10 bin megavat. Toplamda 48 bin megavatlık bir potansiyelimiz var. Ülkemizin enerji ihtiyacının yerli kaynaklardan sağlanması gereğini düşünürsek, stratejik kaynak olması açısından rüzgara yatırım önemli. Türkiye'de rüzgarda kurulu güçte 7 bin megavatı aştık, potansiyelimiz çok daha fazla. Onca yaşanan ekonomik dalgalanmaya rağmen rüzgar enerjisi sektörünün 2018'de yüzde 7,24'lük bir büyüme göstermesi sevindirici. Türkiye'de sadece rüzgar yatırımları gelişmiyor, aynı zamanda rüzgar endüstrisi de gelişiyor." 

Kaynak: AA

Dicle EDAŞ’tan 1,5 Milyon Liralık Yatırım

Dicle Elektrik Dağıtım AŞ Genel Müdürü Murat Karagüzel, Diyarbakır Çınar ilçesindeki sulama abonelerine yönelik 3,5 milyon liralık yatırım yapıldığını belirterek, “Önümüzdeki sulama sezonu öncesinde yaklaşık 1,5 milyon liraya mal olacak 13 kilometrelik yeni bir enerji hattı ihale edilecek ve enerji şebekesinin yer altına alınması için çalışma başlatılacak" ifadesini kullandı.

Karagüzel, yaptığı yazılı açıklamada, şirketin sorumluluk bölgesindeki Diyarbakır'ın Çınar ilçesinde 70 muhtarla bir araya gelerek, onların talep ve beklentilerini dinlediğini kaydetti. 

Dicle Elektrik’in Çınar'da sulama abonelerine yönelik 3,5 milyon liralık yatırım gerçekleştirildiğini belirten Karagüzel, "Önümüzdeki sulama sezonu öncesinde yaklaşık 1,5 milyon liraya mal olacak 13 kilometrelik yeni bir enerji hattı ihale edilecek ve enerji şebekesinin yer altına alınması için çalışma başlatılacak" değerlendirmesinde bulundu.

Karagüzel, kayıp ve kesintinin yaşanmadığı, kaliteli enerji için Çınar ilçesinin yıl sonuna kadar 3K (Kayıpsız, Kesintisiz, Kaliteli Enerji) projesine dahil edileceğini aktardı.

Bartın-Üniversite-Kozcağız Hattına 1,2 Milyon Liralık Kaynak

Başkent Elektrik Dağıtım AŞ (Başkent EDAŞ), Bartın-Üniversite-Koycağız Enerji Nakil Hattı için 1 milyon 200 bin liralık kaynak oluşturdu.

Başkent EDAŞ’tan yapılan açıklamaya göre, şirketin hizmet bölgesinde yer alan Bartın-Üniversite-Kozcağız Enerji Nakil Hattı’nın tamamlama çalışmaları için Bartın Valiliği koordinesinde Karayolları 15. Bölge Müdürlüğü'yle imzalanan protokolle 1 milyon 200 bin liralık kaynak oluşturuldu.

Proje tamamlandığında bölgeler şehrin ana kaynağından direkt olarak enerji alacak, üniversite ve Küçük Sanayi Sitesi’nin enerji arz güvenliği en üst düzeye çıkacak.

Ayrıca, projeyle 15 bin abonenin bulunduğu Kozcağız Beldesi'ne de enerji sağlanacak ve 85 köy trafosu için alternatif bir besleme hattı oluşturulacak.

DÜNYADAN HABERLER
Küresel Enerji Talebi 2040’a Kadar Üçte Bir Oranında Artacak

Küresel ekonomik büyüme ve artan refahın da etkisiyle küresel enerji talebinin 2040 yılına kadar üçte bir oranında artması bekleniyor.

BP Enerji Görünümü Raporu’nda, 2040 yılına kadar olan dönemdeki en büyük belirsizlikler, daha düşük karbonlu bir geleceğe daha hızlı geçiş ihtiyacının yanı sıra, küresel ekonomik büyümeyi ve yükselen refahı desteklemek için ortaya çıkan daha fazla enerji ihtiyacı olarak vurgulandı.

Raporda, küresel ekonomik büyümenin ve refah seviyesindeki artışın desteklenebilmesi için gereken enerjinin sağlanması ve hızlı bir şekilde düşük karbon salınımına geçilmesi konusundaki zorluklar, temel belirsizlikler arasında sıralandı.

Bir dizi senaryoyu içeren BP Enerji Görünümü 2019 raporu, dünyanın karşı karşıya olduğu iki yönlü zorluğu vurgulamasının yanı sıra aynı zamanda ticaret anlaşmazlıklarındaki tırmanışın olası etkisi ve plastiklerin kullanımına ilişkin düzenlemelerdeki kısıtlamaların sonuçları da dahil olmak üzere diğer konuları dikkate alıyor.

BP CEO’su Bob Dudley, raporun sunumunda yaptığı konuşmada şu ifadelerde bulundu: "BP Enerji Görünümü 2019, dünyanın enerji sistemlerinin ne kadar hızlı değiştiğini ve daha az emisyonla daha fazla enerjinin iki yönlü zorluğunun geleceği nasıl şekillendirdiğini bir odak noktası haline getiriyor. Bu zorluğun üstesinden gelmek için devreye girecek pek çok enerji türüne ihtiyaç duyulacak. Bu enerji dönüşümünün nasıl gelişeceğini tahmin etmek geniş, karmaşık bir zorluk. BP'de, ihtiyaç duyulan sonucu biliyoruz, ancak dönüşümün alacağı yol hakkında tam bir fikir sahibi değiliz. Stratejimiz bize, bu belirsizlik ile yüzleşmemiz için gereken esnekliği ve çevikliği sunuyor” açıklamasında bulundu.

BP Enerji Görünümü 2019 sunumunda konuşma yapan BP Grup Baş Ekonomisti Spencer Dale, refah artışının enerji talebine etkisinin büyük olduğunu vurgulayarak, “Enerji dünyası değişiyor, Hindistan, Çin ve Asya'daki küresel enerji talebi, yaşam standartlarındaki iyileştirmelerle birlikte 2040 yılında yaklaşık üçte bir oranında artış gösterecek. Geçmişten gelen mesaj, enerji güvenliği konusundaki endişelerin kalıcı ve korkutucu etkilerinin olabileceği yönünde. Raporda da dikkat çektiğimiz gibi; yenilenebilir enerjinin küresel enerji sistemine giriş hızına daha önce hiçbir yakıt ulaşmadı, yenilenebilir enerji kaynakları ve doğal gaz birlikte birincil enerjideki büyümenin büyük çoğunluğunu oluşturuyor. Gelişen dönüşüm senaryomuzda ise, yeni enerjinin %85'i daha düşük karbon emisyonuna sahip” değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: BP Enerji Görünümü

Shell, Alman Batarya Üreticisi Sonnen’i Satın Aldı

Shell, ev tipi batarya hizmetlerini hızlandırmak amacıyla Alman batarya üreticisi Sonnen’i satın aldı.

Bu satın almayla Sonnen, Shell’in iştiraki bir şirket haline gelirken, Shell’in akıllı enerji depolama sistemleri ve haneler için yenilikçi hizmetlerini yaygınlaştırmasında da önemli bir rol oynayacak.

Ev tipi enerji depolama sistemlerinde Almanya’da pazar lideri olan Sonnen’in devir işlemlerinin 2019’un ilk çeyreğinde tamamlanması beklenirken, işlemin bedeline ilişkin herhangi bir rakam açıklanmadı.

Sonnen CEO’su Christoph Ostermann, Shell New Energies’in hızla gelişen bir pazarda büyümelerine yardımcı olmaları için mükemmel bir ortak olduğunu söyledi.

Ostermann, bu yatırımla daha fazla hanenin enerjiden bağımsız olmasına ve enerji pazarındaki yeni fırsatlardan yararlanmasına yardımcı olmasından heyecan duyduklarını belirterek, “Shell, sonnen'ın büyümesini yeni bir seviyeye taşımaya yardımcı olacak ve enerji sisteminin dönüşümünü hızlandıracak” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Energy Storage News

Akıllı Şehirler Şirketler için 100 Milyar Dolarlık Fırsat Barındırıyor

Elektrikli araç şarj istasyonları ve hizmetleri, akıllı sokak aydınlatması, akıllı binalar, dağıtık enerji sistemleri ve akıllı şehir iletişim ağları gibi akıllı şehir uygulamaları şirketler ve kurumlar için fırsatlar barındırırken, söz konusu yeni yatırımlardan 100 milyar dolar gelir sağlanabileceği öngörülüyor.

Navigant Research tarafından hazırlana  bir rapora göre, şirket ve ilgili kurumların enerji verimliliği ve dağıtık enerji sistemlerini kullanarak gelir elde edebilmesi için inovatif olması ve karlılık sağlamak için yeni yollar bulması gerekiyor.

Bu kapsamda akıllı şehirler, şirket ve ilgili kurumların yeni iş modelleri geliştirmesi, ekosistemlerini genişletmesi ve yeni alanlar oluşturması için de fırsat sunuyor.

Diğer taraftan rapora göre, bu durumda bazı bariyerler de şirketlerin karşısına çıkabilir.

Bu bariyerler çoğunlukla regülasyondaki zorluklar, iş kültürü, teknik ve operasyonlar zorluklar ve bazı uygulama eksikliklerinden kaynaklanabilir.

Kaynak: Smart Energy International

Onshore Rüzgarda Küresel Kapasite 45,4 GW Arttı

Küresel onshore rüzgar enerjisi kapasitesi geçen yıl 45,4 gigavat artış gösterdi.

Bloomberg New Energy Finance tarafından 53 ülkedeki rüzgar enerjisi

yatırımları verilerine dayalı yapılan araştırmaya göre, karasal rüzgar enerjisi alanında en fazla kurulum 24,2 gigavat kapasiteyle Asya kıtasında görüldü.

Asya ülkeleri arasında Çin, 19,3 gigavatlık artış ile lider ülke oldu.

Geçen yıl Amerika kıtasında 11,7 gigavat kurulum gerçekleşirken, Avrupa pazarında bu kapasite 8,5 gigavat, Afrika ve Orta Doğu pazarında ise 1 gigavatlık artış görüldü.

Rüzgar türbini satışlarında ise 10 büyük üretici, toplam satışların yüzde 86’sını gerçekleştirdi.

Rüzgar türbini üreticilerinden Vestas’ın 2018’deki pazar payı yüzde 22’ye yükselirken, sattığı türbin kapasitesi 10,09 gigavat oldu.

Vestas’ı 6,66 gigavatla Goldwind takip ederken, GE 4,96 gigavat, SGRE 4,08 gigavat, Enercon 2,53 gigavat, Ming Yang 2,44 gigavat, Nordex 2,43 gigavat ve Guodian UP 1,29 gigavatlık türbin satışı gerçekleştirdi. Windey ise 0,94 gigavatla en büyük 10. üretici konumunda yer aldı.

Kaynak: Renewable Energy World

HAFTANIN RAPORU

BP Enerji Görünümü

Enerji Görünümü, enerji dönüşümü ve farklı konularda ortaya çıkan belirsizlikleri farklı senaryolarla inceliyor. Tüm senaryolara göre, dünya GDP’si 2040’ta iki kattan fazla büyürken, bu büyümenin itici gücü, gelişmekte olan ekonomilerdeki artan ferah düzeyi olarak öne çıkıyor.

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

İNFOGRAFİK / GRAFİK