SEKTÖRDEN HABERLER
Akdeniz’de İlk Sondaj Sonuçları Geliyor

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez Türkiye'nin Fatih gemisiyle ile Akdeniz'de yürüttüğü sondaj çalışmalarında hedefe yaklaştığını belirterek, "Bir iki hafta içerisinde 5 bin 500 metreye ulaşmış olacağız. Böylece var mı, yok mu bilgisini de elde etmiş olacağız. Bu çalışmaları kendi platformumuz ve personelimizle yapıyoruz, dışarıdan bu hizmeti alsaydık iki katı maliyetle yüz yüze kalacaktık." dedi. 

Dönmez, 2. Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Zirvesi kapsamında moderatörlerin sorularını yanıtladı. 

Türkiye'nin enerjide son 16 yılda büyük bir ilerleme kaydettiğine işaret eden Dönmez, elektrikte iletim, dağıtım ve üretim olmak üzere 100 milyar dolarlık yatırım gerçekleştiğini ifade etti.

Bakan Dönmez, bu yatırımların kamu ile birlikte yerli ve yabancı ayrımı olmadan özel sektör tarafından yapıldığını söyledi. 

Doğal gazda ise dağıtım, depolama, sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ve yüzer LNG santralleriyle Türkiye'nin günlük sisteme gaz verme kapasitesinin ciddi oranda arttığına dikkati çeken Dönmez, bu kapasitenin şu anda 300 milyon metreküpün üzerinde olduğunu aktardı. 

Dönmez, Türkiye'nin geçen haftalarda kırdığı 245 milyon metreküplük doğal gaz tüketim rekorunu anımsatarak, "Bizim o gün sisteme 60 milyon metreküp daha gaz verebilecek kapasitemiz vardı ama tabi ki, kapasitenin olması gazın verimsiz bir şekilde kullanılması anlamına gelmiyor. Enerji verimliliği, aslında çok kimsenin bilmediği yeni bir arz kaynağı." diye konuştu. 

Tüm bu çalışmaların Milli Enerji ve Maden Politikası kapsamında üç sac ayağından "arz güvenliği" kapsamında gerçekleştirildiğini anlatan Dönmez, bir diğer sac ayağının ise "yerlileştirme" olduğunu hatırlattı. 

Dönmez, Türkiye'nin yerli kömürde 19-20 milyar rezervi olduğunu belirterek, "Taş kömüründe bir miktar ithalatımız söz konusu. Bunun için 3-4 milyar dolarlık bir harcama yapıyoruz. Zonguldak'ta 1,5 milyar tonluk taş kömürü rezervi var, ama üretim yıllık 1,5 milyon ton seviyesinde. Burada üretim artışı hedefliyoruz." değerlendirmesinde bulundu. 

- "İkinci sondaj gemisi tersanede" 

Yerlileştirme kapsamında Türkiye'nin doğal gaz arama çalışmalarına hız verdiğini anlatan Dönmez, arama çalışmaları için ciddi bir kaynak ayırdıklarını ve son dönemde özellikle Doğu Akdeniz'deki gelişmeleri dikkatle izlediklerini söyledi.

Bu bölgede son 5-6 yıldır sismik araştırmalara devam ettiklerini aktaran Dönmez, şunları kaydetti:

"Oradaki binlerce veriyi tek tek analiz ediyoruz ki, potansiyeli olan bölgeleri belirleyelim. İlk sondajımızı Antalya açıklarında başlattık. Hedef noktasına varmak üzereyiz. Bir iki hafta içerisinde 5 bin 500 metreye ulaşmış olacağız. Böylece var mı, yok mu bilgisini de elde etmiş olacağız. Bu çalışmaları kendi platformumuz ve personelimizle yapıyoruz, dışarıdan bu hizmeti alsaydık, iki katı maliyetle yüz yüze kalacaktık. İkinci gemimiz de tersaneye ulaşmış durumda. Onun da bazı bakım çalışmaları olacak. Her iki gemimizle sondajlarımıza devam edeceğiz. Bir muhalefet milletvekilinin eleştirel bir yaklaşımı olmuştu. Burada ülke kaynaklarını arıyoruz, politik bir yönü de yok. O söylem adeta bizim orada bulunmamızı istemeyen ülkelerin söylemiyle de örtüşmüş oldu. Takdir edemiyorsanız, susmakta fayda var. İlkinde buluruz bulamayız, bilemeyiz. Herkes ilk kuyuda bulsaydı, petrol 10 dolar olurdu. Bu çalışmalar ayrıca, bölgedeki kaynakların adilane paylaşımı için de çok önemli."

- "YEKA ihaleleri devam edecek" 

Bakan Dönmez, Türkiye'nin yenilenebilir enerji alanında da son 15 yılda sessiz bir devrim yaşadığını, yenilenebilir enerji kaynakların kapasitelerinin önemli derecede arttığına işaret etti. 

Bu kapsamda yenilenebilir enerji teknolojilerinin de Türkiye'de üretilerek yerlileştirme sağlanması için Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) ihalelerinin gerçekleştiğini ifade eden Dönmez, "Aynı zamanda bu kaynakları Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması (YEKDEM) kapsamında destekliyoruz. YEKA ihaleleri de devam edecek, diğer model de devam edecek." diye konuştu. 

Dönmez, çatısına güneş enerjisi santrali kurmak isteyen vatandaşlar için aylık mahsuplaşmayla ilgili düzenlemelerin üzerinde çalışıldığını ve kendi elektrik ihtiyaçlarını tamamen karşılamak isteyen sanayi kuruluşları için de lisanssız güneş enerjisindeki bir megavatlık kapasite sınırında bir esnekliğe gidebileceklerini bildirdi. 

Ayrıca köylerden de doğal gaz talebi geldiğini vurgulayan Dönmez, köylerdeki hayvansal atıkları kullanacak bir mini biyogaz reaktörü geliştirdiklerini ve böylece atıkların hem yakıt hem de gübre olarak kullanılabileceğini dile getirdi. 

- "BORON talebine yetişemiyoruz"

Dönmez, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Eti Maden Genel Müdürlüğü tarafından üretilen BORON temizlik ürününün satışlarına da değinerek, "Şu anda BORON satışlarına yetişemiyoruz, üretim kapasitesini iki kata kadar çıkardık. Ürün çeşitliliği için çalışıyoruz. Bulaşık temizliği için de talep geldi, bu konuya da bakacağız. İç talebi karşıladıktan sonra ihracat imkanlarını  değerlendireceğiz." dedi. 

Ayrıca bor katkılı gübre üretimi için de üç ayrı gübre üzerinde çalıştıklarını kaydeden Dönmez, mart ayı içinde ilk pilot ürünü  geliştireceklerini ve Eti Maden'in bordan uç ürün üretimiyle ilgili bir takım stratejik ortaklıklara gideceğini söyledi.

Kaynak: AA

Elektrikte “Tarımsal Faaliyetler Tarifesi” Başlıyor

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, elektrikte “tarımsal faaliyetler tarifesi” uygulamasının en geç bir aya kadar başlayacağını açıkladı.

Bakan Dönmez, Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin’i ziyaretinde, gazetecilere yaptığı açıklamada, kentin kadim şehirlerden birisi olduğunu söyledi.

Bakanlığının ilgi alanındaki gelişmeleri dinlemek ve sorunlara yerinde çözüm üretebilmek için Şanlıurfa'da bulunduklarını anlatan Dönmez, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle de bir araya gelerek sorunları masaya yatıracaklarını kaydetti.

Dönmez, Şanlıurfa'nın özellikle tarım alanında çok güçlü bir kent olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Şanlıurfa'da sulama şebekesi tam olarak devreye girmiş değil. Bazı bölgelerde halen eksikliklerimiz var. Çiftçilerimiz de sulama ihtiyacını elektrik enerjisi kullanmak suretiyle yerine getirmeye çalışıyor. Geçtiğimiz yıl Bakanlar Kurulu kararıyla tarımsal sulamada önemli bir destek kararı çıkmıştı. Bu uygulamayla ilgili bilgileri de yerinde almış olacağız. Bu arada müjdemiz var, tarımsal sulama tarife grubuna, diğer tarımsal faaliyetlerle uğraşan müşterileri de eklemiş olacağız. Onların bir kısmı, işletme, ticarethane kategorisinde yer aldığı için daha düşük tarifeli elektrik alıyorlardı. Özellikle hayvancılık faaliyeti yapan çiftçilerimiz de bundan sonra tarımsal sulamadaki elektrik tarife grubu avantajlarından yararlanmış olacak. Gerekli hazırlıkları tamamladık, hemen hemen bitmek üzere. En geç bir ay içinde uygulamayı başlatmış olacağız."

Bakan Dönmez, Şanlıurfa'daki güneşli gün sayısının yüksek olduğunun hatırlatılması üzerine, "Yeni YEKA projelerinden birisini de Şanlıurfa için planlıyoruz. Yaklaşık 500 megavatlık bir potansiyel söz konusu. Benzer şekilde Niğde Bor ve Hatay'da uygun kapasiteler var. Onlardan da yararlanmış olacağız. Zaten çiftçilerimiz de tarımsal sulama maksatlı elektrik enerjisi ihtiyacını, uygun yere kuracakları güneş santraliyle karşılayabilir. Bunun önünü açıyoruz, prosedürleri basitleştiriyoruz." ifadelerini kullandı.

Kaynak: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı

Enerji Sektöründe Yatırımların Önü Açık

Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin, enerji sektöründe bu yıl içinde 7-8 milyar dolarlık finansmanın yapılandırılacağını belirterek, "Enerji kredileri için ayırdığımız karşılıkların çoğunu 2020-2021'de geri alacağımıza yüzde 95 eminim. Bu dönemde elektrik fiyatları 6 dolar cent seviyesine ulaşacak ve yatırımcılar da bir miktar para kazanabilir hale gelecekler. Bu da yeniden büyük yatırımların önünü açacak." dedi. 

Enerji sektörünün finansmanına ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Edin, sektörün son derece zor bir 2 yılı geride bıraktığını söyledi. Bu zorluğun kurdaki artış, petrol fiyatlarının düşmesi, arz fazlasına bağlı olarak elektrik fiyatlarının düşük seyretmesi ve maliyetlerin yükselmesinden kaynaklandığına işaret eden Edin, yatırımcılara finansman sağlarken elektrik fiyatlarını kilovatsaat başı 7 dolar/cent olarak öngördüklerini fakat fiyatların 4,5 dolar/cente kadar gerilediğini anlattı.

Edin, bu gerilemenin yatırımcıların karlılık ve kredi geri ödemelerini önemli ölçüde etkilediğini aktardı.

Elektrik üretim sektörüne 2002'den bu yana 85 milyar dolarlık yatırım yapıldığını ve bu yatırımın 25 milyar dolarının öz sermayeden karşılandığını hatırlatan Edin, şöyle konuştu:

"Yatırımın kalan 60 milyar dolarlık kısmı ise kredilerle gerçekleştirildi. Bu 60 milyar dolarlık kısmın 20 milyar doları ödendi, 40 milyar dolarlık mevcut risk söz konusu. Bu miktar içerisinde 11 milyar dolarlık bir yapılandırma portföyü olduğunu, bu miktara bazı dağıtım şirketlerini de kattığımızda enerjideki toplam yapılandırma portföyünün 13 milyar dolar olduğunu söyleyebiliriz. 2017-2018'de 13 milyar doların 4 milyar dolarını yapılandırdık. Yerli kömür, gaz ve bazı hidroelektrik santrallerinde bu yapılandırmaları gerçekleştirdik. Bu projeler Türkiye'nin elektrik üretimi için çok önemli. Bu yüzden bankalar olarak kaynaklarımız doğrultusunda yapılandırmaları gerçekleştirmeye devam edeceğiz."

Edin, mevcut durumda 7-8 milyar dolar civarında yapılandırılması beklenen proje olduğunu ve yatırımcılarla bazı projelerde anlaştıklarını ifade ederek, bu yıl içinde bu yapılandırılmaların tamamlanabileceğini dile getirdi.

Söz konusu projelerin kalan borçlarının hepsinin vadeye yayıldığında ödenebilecek düzeyde olduğuna işaret eden Edin, şunları kaydetti:

"Bazı yabancı bankalar bizleri bu krediler sorunlu diye eleştiriyorlar ama biz öyle bakmıyoruz. Bu krediler o günün şartlarında bankaların ve müşterilerin kaynakları baz alınarak, Türkiye’nin şartlarına göre olması gerektiği gibi yapılmış işler ve hepsi de Türkiye için çok değerli varlıklar. Bu yüzden yapılandırmaları doğru bir şekilde yaptıktan sonra yeniden bir sıkıntı oluşacağını düşünmüyoruz. Bu kapsamda enerji kredileri için ayırdığımız karşılıkların çoğunu 2020-2021’de geri alacağımıza yüzde 95 eminim. Bu dönemde elektrik fiyatları 6 dolar cent seviyesine ulaşacak ve yatırımcılar bir miktar para kazanabilir hale gelecekler. Bu da yeniden büyük yatırımların önünü açacak."

Edin, kredilerin yeniden yapılandırma modellemelerinde elektrik fiyatlarını kilovatsaat başı 5-5,5 dolar cent olarak öngördüklerini de belirtti. 

- Bankalar gaz santrallerini devralmak için fon kurabilir 

Edin, bazı doğal gaz santrallerinin verimliliklerinin düşük olduğunu ve tam kapasite çalışmadığını ancak gün içinde "pik enerji talebinin" karşılanması anlamında bu santrallerin oldukça önemli rolü bulunduğunu belirtti.

Söz konusu santrallerin varlığının sürdürülmesi gerektiğini vurgulayan Edin, şöyle devam etti:

"Bu santrallerden bazıları şu an faiz ödemelerini yapabilecek kadar bile para kazanamıyorlar, o yüzden bu santralleri piyasa toparlayana kadar 3-4 yıl bir platforma taşıyıp yaşamlarını sürdürmelerini sağlamak gerekiyor. Bankalar bir fon kurarak bu varlıkları değerli hale getirebilir. Yurt dışında da bankalar sorunlu varlıkları, bilançolarından çıkararak bu fonlara aktarıyorlar ve varlıklarda belli bir değer yarattıktan sonra satıp, kredi alacaklarını geri alabiliyorlar. Bizde henüz somut bir ilerleme yok ama konuşuluyor. Enerji sektöründe bu şekilde bankaların devralabileceği bazı gaz santralleri mevcut."  

Gaz santrallerinin devreden çıkması ihtimalinde sektöre maliyetinin çok daha fazla olacağı ve elektrik fiyatlarının yükselebileceği uyarısında bulunan Edin, şu anda yeni santral yatırımı yapılmadığını ve enerji talebinin artması durumunda Türkiye'nin 2022-2023 döneminde tekrar yatırım ihtiyacı olacağını anlattı. 

- "Enerji sektöründe yatırımcı için fırsat var"

Edin, enerji sektöründe bu dönemde yerli ve yabancı yatırımcı için önemli fırsatlar olduğunu dile getirerek, "Şu anda enerji sektörüne yatırım yapma zamanı çünkü bazı mevcut varlıklarını satmak isteyenler var ve onların projelerini satın alma vakti." ifadesini kullandı. 

Garanti Yatırım’ın şu anda birkaç şirket satışı için yetkilendirildiğini ve ilgilenenlerin de Türk yatırımcılar olduğunu belirten Edin, "Geçen yıl temmuz-aralık döneminde hiçbir şekilde yatırım konuşulmadı. Baktığımızda, aslında yine en yüksek potansiyeli olan ülke Türkiye. Birkaç Türk yatırımcı ile görüşüyoruz ve hepsi de farklı işlere bakmaya başladılar. Seçimler  bittikten sonra, şeffaflık da biraz daha artınca eminim, daha fazla yatırımcı ilgilenecek. Çünkü gerçekten bu bir fırsat. Varlıklar çok ucuzladı." değerlendirmesinde bulundu.

- "YEKDEM'in devam etmesi gerekiyor"

Yenilenebilir enerji projelerine ilginin devam ettiğini ancak Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması'nın (YEKDEM) 2020 itibarıyla bitecek olmasından dolayı yatırımcıların önünü göremediğini kaydeden Edin, YEKDEM olmasaydı yenilenebilir enerji kurulu gücünün mevcut seviyelerine ulaşamayacağını ve bunun sonucunda da şu anda elektrik fiyatlarının kilovatsaat başı 1,5-2 dolar cent daha yüksek olacağını belirtti.

Edin, YEKDEM projeleriyle Türkiye'nin enerji ithalatının önemli ölçüde azalttığını vurgulayarak, "Biz bunun devam etmesinin ülke için çok daha faydalı olacağını düşünüyoruz, düşen yatırım maliyetlerine paralel olarak mevcut YEKDEM fiyatlarından olmasa da piyasa fiyatına yakın daha düşük bir fiyat seviyesiyle YEKDEM’in devam etmesi gerektiği kanaatindeyiz. Bu sayede hem yatırımcı hem de bankalar için fiyat riski ortadan kaldırılmış olur." diye konuştu.

Garanti Bankası şu ana kadar elektrik üretim sektörüne 9 milyar dolarlık finansman sağladı. Bu finansmanın yüzde 60’ını yenilenebilir enerji projelerine aktararak bu alanda toplamda 7 bin megavatın üzerinde yaklaşık 145 projeyi destekledi.

Kaynak: AA

Türkiye, Avrupa’da Güneş Kapasitesini En Çok Artıran İkinci Ülke Oldu

Geçen yıl bin 640 megavat yeni güneş enerjisi kapasitesini devreye alan Türkiye, bu kapsamda Avrupa’da 2018’de güneş enerjisi kapasitesini en fazla artıran ikinci ülke oldu.

SolarPower Europe verilerine göre, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin  geçen yıl devreye aldıkları güneş enerjisi kapasitesi 8 bin megavat olarak kayıtlara geçti. Bu kapasite 2017’deki 5 bin 900 megavata oranla yüzde 36 arttı.

Diğer yandan, tüm Avrupa ülkelerinde ise geçen yıl 11 bin megavat yeni güneş enerjisi kapasitesi devreye alınırken, bu rakam da bir önceki yıl 9 bin 160 megavat olan seviyesine kıyasla yüzde 20 artış gösterdi.

Bu ülkeler içerisinde geçen yıl en fazla yeni güneş enerjisi kapasitesi devreye alan ülke 2 bin 960 megavat kapasite ile Almanya oldu. Almanya’nın 2018’de gerçekleştirdiği güneş enerjisi kapasitesi kurulumu, bir önceki yıla göre yüzde 68 arttı.

Türkiye 2018’de bin 640 megavat güneş enerjisi kapasitesi devreye alarak Almanya’yı takip etti. Türkiye’nin 2017’de devreye aldığı güneş enerjisi kapasitesi ise 2 bin 590 megavat olarak gerçekleşmişti.

Geçen yıl güneş enerjisinde en fazla kapasite devreye alan ülkeler arasında üçüncü sırada bin 400 megavat ile Hollanda yer aldı. Hollanda, 2017’de 770 megavat güneş enerjisi kurulumu yapmıştı.

Kaynak: SolarEurope

ÇEDAŞ Çalışanları, Sahaya Eğitim Parkurunda Hazırlanıyor

Sivas, Tokat ve Yozgat’ta, 52 bin 789 kilometrekare alanda 950 binden fazla aboneye elektrik dağıtım hizmeti veren Çamlıbel Elektrik Dağıtım AŞ (ÇEDAŞ), saha personelinin bilgi birikimini yükseltmek ve sahada yaşanabilecek tüm senaryolara karşı hazırlıklı olmak adına Genel Müdürlük yerleşkesinde oluşturduğu ‘eğitim parkuru’ ile çalışanlarının iş sağlığı ve güvenliğini kuralları kapsamında eğitim almasını sağlıyor.

Sahada kullanılan farklı trafo ve elektrik direği çeşitleri, alçak gerilim ve orta gerilim enerji iletkenleri, izolatör, parafudr vb. enerji dağıtım tesislerini oluşturan tüm ekipman ve malzemelerin yer aldığı eğitim parkurunda çalışanlar uzman eğiticiler tarafından eğitiliyor.

ÇEDAŞ, sahada ortaya çıkabilecek sorunlara karşı çalışanlarını her açıdan hazırlıyor. Bu çerçevede oluşturulan eğitim parkurunda işe yeni başlayanlar sahaya çıkmadan önce en az bir haftalık eğitime, mevcut çalışanlar ise yıl boyunca tekrar eğitimlerine tabi tutuluyor. Söz konusu eğitim sırasında sahada yaşanacak tüm olasılıkları içeren senaryolar uygulamalı olarak anlatılıyor. Her eğitim sonunda da çalışanlar alanında uzman eğiticiler tarafından değerlendiriliyor ve birim yöneticilerine raporlanıyor.

ÇEDAŞ Genel Müdürü Niyazi Kıvılcım, kurdukları parkurda verilen eğitimler sayesinde çalışanların sahadaki arızalarda çok daha güvenli, hızlı ve doğru aksiyonlar aldıklarını belirterek, “Şirket olarak iş güvenliğine ve görünmez tehlike olarak nitelendirdiğimiz elektrik tehlikesi barındıran alanlarda gerekli tüm önlemlerin alınmasına büyük önem veriyoruz. Eğitim parkurumuz sayesinde personelimiz tüm senaryolara karşı kendini uygulamalı olarak hazırlayabiliyor” diye konuştu.

Eğitim parkurunun ileriki dönemlerde meslek lisesi, meslek yüksekokulu ve üniversite öğrencilerine de kapılarını açacağını söyleyen Kıvılcım, “Elektrik dağıtım sektöründe nitelikli işgücü ihtiyacı oldukça yüksek. Çoğu mühendis adayı okulu bitirdikten sonra uygulamalı güvenlik eğitimlerini alamadan kendilerini sahada buluyor. Kısa vadede, geleceğin mühendislerine bu parkurda uygulamalı eğitimler verecek sosyal sorumluluk projelerimizi devreye almak istiyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

TREDAŞ, Tunus Elektrik Dağıtım Sektörüne Örnek Olacak

Trakya Elektrik Dağıtım A.Ş (TREDAŞ), Tunus'ta elektrik dağıtım sektöründe uygulanmak amacıyla dağıtım altyapısı hakkında STEG yetkililerini bilgilendirdi.

Tunus Elektrik Dağıtım ve Gaz Şirketi STEG yetkilileri, TREDAŞ’ın teknolojik altyapı sistemlerini incelemek, SCADA ve Coğrafi Bilgi Sistemleri hakkında bilgi edinmek amacıyla TREDAŞ’ı ziyaret etti.

STEG Yetkilileri bu kapsamda; iki gün boyunca TREDAŞ Genel Müdürlüğü'nde ve sahada incelemeler yaptı, TREDAŞ Operasyon Merkezi ve SCADA'yı gezerek bilgi aldılar.

TREDAŞ uygulamalarını beğenen şirket yetkilileri, edindikleri bilgileri Tunus'ta elektrik dağıtım sektörüne uygulamak için çalışmalara en kısa zamanda başlayacaklarını iletti.

DÜNYADAN HABERLER
Avrupa’da Rüzgar Kurulu Gücü 190 GW’a Ulaştı

Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, aday ülkeler ve Rusya ile Ukrayna’nın da aralarında bulunduğu 38 ülkenin rüzgar enerjisindeki kurulu gücü geçen yıl sonu itibarıyla 189 bin 22 megavata yükseldi.

Avrupa Rüzgar Enerjisi Birliği (WindEurope) 2018 Avrupa İstatistikleri Raporu’na göre, rüzgarda kurulu gücü en yüksek ülke 59 bin 311 megavatla Almanya oldu.

Almanya’yı 23 bin 494 megavatla İspanya ve 20 bin 970 megavatla Birleşik Krallık takip etti.

Fransa, 15 bin 309 megavatla dördüncü sırada yer alırken, 9 bin 958 megavatla İtalya rüzgar kapasitesi en yüksek olan beşinci ülke oldu.

Türkiye'nin rüzgardaki  kurulu gücü geçen yıl bir önceki yıla göre 497 megavat artarak 7 bin 369 megavata ulaştı. Böylece Türkiye, 2018'de rüzgarda ilave kurulu güç bakımından AB ülkeleri, aday ülkeler ve Rusya ile Ukrayna'nın da aralarında bulunduğu 38 ülke arasında altıncı oldu.

Öte yandan, geçen yıl AB üyesi 28 ülkede elektrikte toplam 20 bin 700 megavat ilave kurulu kapasite işletmeye alındı. Bunun yüzde 49'una denk gelen 11 bin 676 megavatlık kısmını rüzgar gücü oluşturdu.

Söz konusu kapasite için rüzgar sektörüne 26,7 milyar avronun üzerinde yatırım yapıldı. 

KaynakAvrupa Rüzgar Enerjisi Birliği

İspanya, İklim Değişikliği İçin 53 Milyar Dolar Bütçe Ayıracak

İspanya, iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında önümüzdeki 10 yılda 53 milyar dolar yatırım gerçekleştirmeyi planlıyor.  

İspanya Sosyalist hükümeti, bu kapsamdaki tasarısını sundu.

Tasarıya göre, çevre kirliliğine sebep olan sanayilerde iş kaybını telafi edecek bir plan söz konusu.

Ayrıca, 2050’ye kadar karbon nötr hedefi ortaya konulurken, şu anda iktidarda olan hükümet 2030’a kadar enerji ihtiyacının yüzde 74’ünün yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanmasını ve ithal enerjiye olan bağımlılığın yüzde 74’ten yüzde 59’a düşürülmesini vaat ediyor.

Söz konusu yatırımın bir kısmının yeşil tahvil ihraçları kapsamında da yapılması planlanıyor.

Kaynak: Reuters

Almanya, “Lambaları Yakmak” İçin Komşularına Bağımlı Hale Gelebilir

Gelecek 20 yılda kömür ve nükleer santrallerini devreden çıkarmayı planlayan ve Avrupa’nın en büyük elektrik tüketici ülkesi konumunda bulunan Almanya, enerji tedariğini sürdürebilmek için komşularına bağımlı hale gelecek.

Almanya Ekonomi ve Enerji Bakan Yardımcısı Thomas Bareiss, ülkenin elektrik üretiminin neredeyse yarısını sağlayan bu santralleri devreden çıkarmanın ciddi zorluklara sebep olabileceğini ve ülkenin elektrik için ithalata bağımlı hale gelebileceğini söyledi.

Bareiss, Almanya2nın Avrupa Birliği’nden yetkililerle de elektrikte arz güvenliğini nasıl sağlayabileceğine ilişkin görüşmeler yürüttüğünü dile de dile getirerek, ülkenin elektrik üretiminin neredeyse yüzde 38’ini sağlayan kömür santrallerini kapatma hamlesini “komşularla yakın koordinasyon” yürüterek gerçekleştirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Bu kapsamda yaklaşık 120 kömür santrali bulunurken, 2038’e kadar bu tesislerin devreden çıkarılması planlanıyor. Almanya, Fukuşima kazasından sonra ise 2022’ye kadar nükleer santralleri de devreden çıkarmayı planlıyor.

Kaynak: Bloomberg

Avrupa Komisyonu, Binalarda Enerji Verimliliği İçin Yeni Destekler Verecek

Avrupa Komisyonu, Avrupa Yerel Enerji Yardımı (ELENA)  programı kapsamında binalarda enerji verimliliği için 97 milyon euroluk yeni bir fon sağlayacak.

Bu bütçe, konutlarda enerji verimliliğini geliştirecek yatırımları sağlayacak.

Söz konusu fonlar, AB ülkeleri için son derece önemli olan enerji verimliliğini sağlamak adına arz ederken, Akıllı Binalar için Akıllı Finansman girişimi ile de uyumlu olacak.

Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Avrupa Birliği İklim Komiseri Miguel Arias Canete, son yıllarda enerji verimliliği için harcadıkları her euronun 40 euro ilave getirisi olduğunu belirterek, “Çünkü faturalar ve emisyonlar düştü. Sonuç olarak biz de bu verimlilik projelerini önemli ölçüde değerlendirmeye karar verdik. Ben herkesi bu fonlara başvurmaya davet ediyorum” değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: Avrupa Komisyonu

HAFTANIN RAPORU

Yenilenebilirden Beslenen Bir Gelecek İçin İnovasyon Dünyası : Çeşitli Yenilenebilir Kaynakları Entegre Etmek İçin Çözümler

İnovasyon, küresel enerji dönüşümünün motoru. Tüm dünyada daha iyi ve verimli enerji teknolojilerini geliştirmek için çalışmalar hızlanıyor. Yenilenebilir enerji kaynakları birçok ülkenin daha güvenli, maliyet etkin ve çevresel sürdürülebilirliği olan enerji tedariğine geçişinde, kurtarıcı opsiyon haline geliyor. 

Çeşitli yenilenebilir enerji kaynaklarının entegrasyonu ise çeşitli güçlükleri de beraberinde getiriyor. Bu noktada inovasyon, yüksek kapasitelerde güneş ve rüzgar enerjisini entegre etmek için gerekli olan sistem esnekliğini sağlamak ve geliştirmek üzerine odaklanmış durumda.

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

İNFOGRAFİK / GRAFİK