SEKTÖRDEN HABERLER
Akkuyu NGS'de Çalışacak Öğrenciler Rusya Yolcusu

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez Akkuyu Nükleer Güç Santralinde (NGS) istihdam garantili ilk yüksek lisans programı için St. Petersburg'a gidecek 22 öğrenciyle bakanlıkta bir araya geldi.

Görüşmede, nükleer enerjinin güç, medeniyet, ileri teknoloji ve gelişmişlik göstergesi olduğunu dile getiren Bakan Dönmez, "Türkiye büyüyor, gelişiyor, enerji ihtiyacımız artıyor. Bu enerjiyi çeşitli kaynaklardan temin etmemiz lazım. Bakanlık stratejilerimizde de enerjide kaynak çeşitliliği önemli bir faktör" ifadesini kullandı.

Dönmez, nükleer enerjide geçen yıl Akkuyu NGS'nin temelinin atılmasıyla önemli bir kavşağın geçildiğine işaret ederek, nükleer enerjinin elektrik üretiminin sadece bir boyutu olduğunu, nükleer enerjiyi sağlıktan haberleşmeye kadar pek çok alanda ileri teknolojinin üretimi olarak gördüklerini söyledi.

Çevre dostu nükleer enerjinin Türkiye'nin enerji bağımsızlığında önemli dönüm noktalarından olduğunu vurgulayan Dönmez, şunları kaydetti:

"Türkiye elektrik üretiminde yüzde 40-50 dışa bağımlı. Ortalama her yıl enerji kaynaklarına ülke olarak 40 milyar dolar bedel ödüyoruz. Yerli kaynakların kullanımını artırmak zorundayız. Böylece dışa bağımlılığı büyük oranda azaltmış olacağız. Bugüne kadar farklı yıllarda 244 Türk öğrenci, Rusya'daki MEPhI Ulusal Nükleer Araştırmalar Üniversitesine nükleer mühendislik eğitimi almak için gitti. Bu yıl ilk defa 13'ü ısı enerjisi, 9'u elektrik enerjisi alanında olmak üzere toplam 22 Türk öğrencimiz St. Petersburg Büyük Petro Politeknik Üniversitesine yüksek lisans eğitimine gönderiliyor. Döndüklerinde Akkuyu Nükleer AŞ'de görev alacaklar. Bu mezunlar Rusya'daki nükleer santrallerde staj görecek." 

Kaynak: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı

Elektrikte Rüzgârın Payı Yüzde 7,40’a Ulaştı

Haziran 2019’da rüzgârdan elde edilen enerji Türkiye’nin toplam elektrik ihtiyacının yüzde 7,42’sini karşıladı.

Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliği (TÜREB) tarafından oluşturulan Türkiye rüzgâr enerjisi 2019 ilk yarı istatistik raporuna göre, Temmuz 2019 itibarıyla Türkiye’de rüzgârın ülkenin enerji ihtiyacını sağlama oranı yüzde 7,40’a ulaştı.

Rapora göre, 2019 Haziran ayı sonu itibariyle Türkiye’de halihazırda işletmede olan rüzgâr enerji santrali sayısı 183, inşa halindeki santral sayısı 17. İnşa edilen santrallerin yüzde 21,61’i ise Balıkesir’de yer aldı. Türkiye’de kurulu rüzgâr türbini sayısı da 3 bin 155 oldu. 

2019 yılının ilk 6 ayında rüzgârda kurulu güçte ilk 3 sırayı Polat Enerji, Demirer Enerji ve Güriş aldı. Polat Enerji 566,68 MW kurulu güçle yüzde 7,44; Demirer Enerji 506,42 MW ile yüzde 6,65 ve Güriş de 481,25 MW ile yüzde 6,32’lik paya sahip. Söz konusu dönemde ilk 3 şirket rüzgârda toplam kurulu gücün yüzde 20’sine imza atmış oldu. Güriş’in Hatay’daki 3 ve Kırklareli’ndeki 1 santrali ile Polat Enerji’nin Kırşehir’deki 1 santrali hariç bu üç yatırımcının tüm kurulu güç yatırımları Ege ve Marmara Bölgesi’nde bulunuyor.

Türkiye’nin kurulu rüzgâr gücü Temmuz 2019 itibarıyla 7 bin 615 MW’a çıkarken rüzgâr santralleri yatırımında aslan payını yüzde 37,66’lık oranla Ege Bölgesi aldı. Ege Bölgesi’ni yüzde 34,19 oranla Marmara Bölgesi takip etti.

Raporu değerlendiren TÜREB Başkanı Hakan Yıldırım, rüzgârın Türkiye enerji yelpazesindeki payının özellikle son 7 yılda 3 kat büyüdüğünü belirtirken Türkiye’nin rüzgârda yakaladığı büyüme hızını önümüzdeki yıllarda da sürdürmesi gerektiğine dikkati çekti. Yıldırım, “Mevcut Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destek Mekanizması YEKDEM 2020 Aralık ayında sona erecek. Biz rüzgârda büyümenin devam etmesi için yeni YEKDEM fiyatının hem sürdürülebilir hem de finanse edilebilir bir çıpa fiyat getirmesi gerektiğini düşünüyoruz. Birçok etkeni gözeterek yaptığımız çalışmalar bu fiyatın kilowatt saat başına 5,22 dolar/cent olarak belirlenmesi gerekliliğini ortaya koyuyor. İlk olarak yeni mekanizmanın bir an evvel açıklanmasıyla sektör güven ve umut tazeler; 2016 yılında kaydettiği bin 500 MW’lık kurulu güç artışının bile üzerine çıkabilir. Kasım ayı başında düzenleyeceğimiz Türkiye Rüzgâr Enerjisi Kongresi TÜREK’te Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanımızın katılımı ile bu konuları ele alacağız” dedi.

Kaynak: Enerji Günlüğü

Santrala Yarasa Ayarı

Dev projelerin finansmanında çevre ve iklim konularında çok hassas davrandıklarını söyleyen TSKB Genel Müdür Yardımcısı Hasan Hepkaya, “Büyük bir RES projesinin finansmanı için bir dosya hazırladık. Türkiye’deki 39 yarasa türünden 20’sinin santral bölgesinde yaşadığını gördük. Hemen uluslararası bir kuruluştan rapor istedik. Şimdi santral ona göre kurulacak. Bu sadece tek bir örnek” dedi.

Dünyada enerjiye olan talep sürekli artarken bu talebin karşılanması için yeni enerji yatırımları yapılıyor. Ancak yeni yatırımlarda artık dikkat edilmesi gereken yeni konu başlıkları var. Bunlardan en önemlisi de çevre ve sürdürülebilirlik. Yıllardır Türkiye’deki yenilenebilir enerji projelerini finanse eden Türkiye Sinai Kalkınma Bankası (TSKB) bu alandaki en hassas kurumlardan biri.

Dev enerji projelerini finanse ederken en fazla dikkat ettikleri konuların başında sürdürülebilirliğin geldiğini söyleyen TSKB Genel Müdür Yardımcısı Hasan Hepkaya “Kısa süre önce büyük bir rüzgâr santrali projesinin finansmanı için bir dosya hazırladık. Daha önceki projelerde çevre odaklı çalışmamıza rağmen bu dosyada daha önce bilmediğimiz bir vaka ile karşılaştık. Türkiye’de yaşayan 39 yarasa türünden 20’sinin, yatırımcımızın santralı kurmak istediği bölgede yaşadığı ortaya çıktı. Ve santral aynı zamanda önemli bir kuş göç yolu üzerindeydi. Hemen aksiyon alıp bu bölgedeki doğal yaşamın zarar görmemesi için uluslararası bir kuruluştan rapor hazırlamasını istedik. Şimdi bu gözlemlenip santral ona göre kurulacak. Dünyada bazı santrallarda göç zamanı santrallar sökülüp yerinden kaldırılıyor. Bu sadece tek bir örnek ama artık bütün projelerin finansmanında çevre ilk odak noktamız” şeklinde konuştu. Bankadan santralın yeri konusunda bilgi verilmese de yarasa türünün yoğunlukla Manisa-Balıkesir bölgelerinde olduğu belirtiliyor.

İklim değişikliğinin bugün dünyada büyük projelere fon sağlayan finans kuruluşlarının ilk gündem maddesi olduğunu belirten Hepkaya, “Biz mevduat tabanlı değiliz. Uluslararası tematik fonları kullanıyoruz. Avrupa Yatırım Bankası (EIB), Alman Kalkınma Bankası (KfW), Fransız Kalkınma Ajansı (AFD) ve Japon Uluslararası İşbirliği Bankası (JBIC) gibi kurumların fonlarını kullanıyoruz. Bu fonlar sürdürülebilir odaklı. Ancak tüm bunlar da yetersiz. Yeni gündem maddelerimiz arasında enerji verimliliği de var. Özellikle Türkiye’nin verimsiz çalışan ağır sanayisini kısa sürede dönüştürmeye çalışıyoruz” dedi.

Orman Genel Müdürlüğü verilerine göre Türkiye’de 5 familyaya bağlı 39 tür yarasa bulunmakta. Bu türlerden 30’u sadece ormanlarda yaşarken 12 tür ise koruma altına alınmış durumda. Ayrıca madencilik ve rüzgâr santralları için yapılan faaliyetler yarasaların doğal yaşamına büyük zararlar veriyor.

 “Finansal bir kurum olmamıza rağmen kadromuzda daha çok mühendisler çalışıyor. Ekipler sadece çevre, kuraklık ve geri dönüşüm gibi konulara kafa yoruyor” diyen Hasan Hepkaya, bu kadroların Türkiye’nin geleceği için uluslararası düzeyde bir hassaslığa sahip bir performans sergilediğini belirtti. Hepkaya, “Enerji sektörüne verdiğimiz krediler şu an toplam kredilerimiz içerisinde yüzde 44’lük bir paya sahip. Bu projelere 20 milyar liralık kaynak sağladık” dedi. Yenilenebilir enerji projelerinin finansmanında Türkiye’de lider olduklarını ifade eden Hepkaya, “Yaklaşık 15 yılda 290 yenilenebilir enerji projesine finansman sağladık. Bunun 135 adedi lisanssız GES’ler oldu. Geri kalanı RES, HES, Biyogaz ve JES’lerden oluşuyor” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Hürriyet

Türkiye, Yenilenebilir Enerjide Büyüyen 4 Avrupa Ülkesinden Biri

Türkiye ve dünyada yenilenebilir enerjide hem yatırımlar hem de istihdam artarak devam ediyor. Yenilenebilir Enerji Ülke Çekiciliği Endeksi'nde, 2010 yılında 27. sırada olan Türkiye 2018 yılında 17. sıraya yükseldi. Küresel anlamda geçtiğimiz yıl 2017 yılına göre yenilebilir enerji kapasitesi yüzde 8 artarak, 2 bin 378 gigawatta yükselirken sektörün istihdam rakamı ise 11 milyonu buldu. 2017 yılı verilerine göre Türkiye’de yenilenebilir enerji alanında 84 bin kişi çalışıyor. 53 bin kişi rüzgâr enerjisi, 16,6 bin kişi güneş enerjili ısıtma ve soğutma, 12,7 bin kişi güneş enerjisi sektöründe istihdam edildi.

İstanbul Kent Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Lojistik Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Rahmi İncekara da Türkiye ve dünyada yenilenebilir enerji sektöründeki son gelişmeleri Demirören Haber Ajansı’na (DHA) değerlendirdi. Cari açığın kapanmasında büyük katkısı olan ve enerjide dışa bağımlılığı azaltan yenilenebilir enerji alanındaki gelişmelerin küresel ölçekteki gelişmelerden soyutlanamayacağını hatırlatan İncekara, “Küresel ölçekte yaşanan enerji dönüşümünün bir benzeri de ülkemizde yaşanmaktadır. Ticaret savaşları ve küresel ekonomideki belirsizlikler, yatırımcıların gelecek kaygısını arttırmış, risk katsayısı düşük daha az maliyetli ve kısa vadeli enerji yatırımlarına yönelmelerine neden olmuştur. Dünya genelindeki tüm ülkelerin yenilebilir enerjiye sağladığı teşvik, destek ve ödeneklerin kesintilere maruz kalması, ülkemizin de yenilenebilir enerji sektörünü olumsuz yönde etkilemiştir. Kısa ve orta vadede yenilenebilir enerji fiyatlarında yukarı yönlü bir eğilim yaşansa da uzun vadede, konutlarda, ulaşım ve ısıtma sektörlerindeki yenilenebilir enerji taleplerinin artması söz konusu olacaktır. Küresel ekonomideki belirsizlikler ve anlaşmazlıkların da giderilmesi ile birlikte yenilenebilir enerjiye dönüş hızlanacaktır. Yenilenebilir enerji, önümüzdeki yıllarda işletime girecek kurulu güçler arasında diğer kaynaklara göre önde yer alması beklenmektedir. Tüm çalışmalarda; 2019 sonunda kurulu gücün 2018'e göre termik kaynaklarda 100 megawatt, hidrolik kaynaklarda 1.435,5 megawatt, yenilenebilir enerji kaynaklarında ise 1.940,2 megawatt artacağı öngörülmektedir” dedi.

Enerjide dışa bağımlılığı azaltmayı hedefleyen ve yenilenebilir enerji yatırımlarını hızlandıran Türkiye’nin bu sektörde 7 yılda 2 kattan fazla büyüdüğüne dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Rahmi İncekara, “2009 yılından beri yenilenebilir enerji yatırımlarında Türkiye, hidroelektrik, güneş, rüzgâr, jeotermal gibi alanlarda dev yatırım hamleleri yapmıştır. Bu kapsamda Türkiye, 2009'da yenilenebilir enerji üretiminde 15.5 GW olan toplam kurulu güç kapasitesini 2016 yılında 34.2 GW'a çıkarmayı başarmıştır. 2015 yılında 1.9 milyar dolar yenilenebilir enerji yatırımları yapan Türkiye, bu yatırım rakamıyla yenilenebilir enerji alanında İngiltere, Fransa ve Hollanda ile birlikte 1 milyar dolar eşiğini aşan dört Avrupa ülkesinden biri olmuştur.” diye konuştu.

İncekara, Türkiye’nin, yenilenebilir enerji sektörüne sağlanan devlet desteğini, rüzgar, güneş enerjisi ve biyokütle gibi zengin olduğu alanların yanı sıra ulaşım sektöründe alternatif enerjiye araştırma ve geliştirme desteği sunarak, dünya yenilenebilir enerji sektörü piyasasından daha fazla pay alma şansı yakalayabileceğini dile getirerek, “Rekabet gücüne sahip yeni teknolojiler ve ihracat olanakları ile istihdamı artırabilme fırsatı yakalayan Türkiye’de yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği teknolojileri aynı zamanda istihdam kaynağı anlamına gelmektedir. Kamu ve özel sektörün iş birliğine bağlı olarak karbon salınımının azaltılması yönündeki çabalar ve rüzgâr, jeotermal, su enerjisi ve güneş enerjisi başta olmak üzere yenilenebilir enerji sektörüne yapılacak yatırımların orta ve uzun vadede ulaşım, inşaat, enerji tarım gibi sektörlerde yeşil çevre dostu hareketin gelişmesini sağlayacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: DHA

YEDAŞ Elektrik Dağıtım Şirketlerinde Bir ilki Gerçekleştirdi

Elektrik dağıtım sektöründe tüm tüketicilerine iyi hizmeti misyon edinen, insan odaklılıktan ödün vermeden çalışan, yenilikçi, başarının insanla mümkün ve anlamlı olduğu inancı ile süreçleri iyileştirmeyi içselleştiren, dayanışma ve iş birliğinin esas olduğu bir çalışma sistemini benimseyen YEDAŞ, çalışanları ile elektrik dağıtım sektöründe bir ilki gerçekleştirerek Yalın 6 Sigma kapsamındaki projelerinin ilk dalgasını başarıyla tamamladı.

Operasyonlarda mükemmelliğin sağlanması amacıyla işletmelerde süreçlerin tanımlanması, ölçülmesi, analiz edilmesi, iyileştirilmesi ve kontrolü için kolay ve etkili istatistik araçlarının kullanıldığı bir yönetim stratejisi olan Yalın 6 Sigma’nın ilk dalgasında YEDAŞ bir ilke imza attı. Tüm gün düzenlenen programda projeler anlatıldı, yol haritaları belirlendi, iyileştirme çalışmaları planlandı. Toplantının sonunda 16 Yeşil Kuşak, 70 Sarı Kuşak ve 15 Proje Sahibi ödüllerini aldı. Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık ve Yönetim Kurulu Üyeleri 6 Sigma Kapanış Törenine katılarak ödülleri sahiplerine takdim etti.

6 Sigma Kapanış Töreninde konuşma yapan Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık, “Çalık Holding olarak farklı coğrafyalarda, farklı alanlarda, farklı kişilerle ve kurumlarla iş yapan büyük bir aileyiz. Bu kadar değişken içeresinde bizi başarılı kılan en önemli varlığımız değerlerimizdir. Değerlerimize sahip çıkarak iş yapmamızın altında yatan ana amaç, kurumumuzla ilgili her alanda mükemmelliğe ulaşma arzumuzdur. Bu mükemmellik arayışı bizim için bir sonuç değil, bitmeyen bir yolculuktur. Çünkü her zaman daha iyisini yapmanın mümkün olduğunu biliyoruz. 6 Sigma da bu uzun yolculukta bize yol gösteren çok önemli bir yöntem. Ancak unutmamalıyız ki sistemleri kullanan ve fark oluşturan her zaman insanın kendisidir. Başarı için gereken ekip çalışması, her birimizin işini çok iyi yapması ile mümkündür. Projelerin verimli sonuçlanmasından ve kurumumuza katma değer sağlamasından büyük mutluluk duyuyorum. Sözlerime son verirken proje liderlerine, proje ekiplerine ve emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma çok teşekkür ederim. Bu vesile ile YEDAŞ Genel Müdürü Hasan Yasir Bora’ya da yeni görevinde başarılar dilerim” dedi.

YEDAŞ Genel Müdürü Hasan Yasir Bora ise, başarı hikayesi yazmanın şirket için bir alışkanlık haline geldiğini belirterek, şunları kaydetti:

“Burada bulunduğum kısa sürede gördüm ki çalışma arkadaşlarımın tamamı Şirketimize bir şeyler katmak için var gücüyle çalışıyor. Tüm arkadaşlarımın gözlerinde bu sürece olan inancını gördüm.  Şirketimize çok önemli katkıda bulunduklarını, tüm bu çalışmaların şirket kültürü olarak benimsenmesi adına adımlar atıldığını düşünüyorum. Bu adımların sürdürülebilir olacağına gönülden inanıyorum. Bu süreçte hepimizin buluştuğu nokta aynı, beklentimiz aynı...  Başarmak. Başarılarımızın bizleri birlik ve beraberlik içerisinde en ileriye taşıması için detayı ve bütünü, bugünü ve geleceği, yöntemi ve insanı birlikte değerlendirerek, doğru rotayı belirleyeceğimize inanıyorum.

Tüm çalışanlara teşekkür ediyor, başarılar diliyorum.”

Ck Akademi’den 6 Bin Çalışana 186 Bin Saat Eğitim

CK Akademi 1,5 yılda özel eğitim programları ile 6 binden fazla çalışana dokundu. Söz konusu süre içinde 186 bin saatlik sınıf içi ve işbaşı eğitime imza attıklarını söyleyen CK Akademi Eğitim Müdürü Keziban Özkan, “Eğitimlerin yüzde 70’ini Enerji Rehberleri olarak ifade ettiğimiz iç eğitmenler gerçekleştirdi” dedi.

Enerji sektöründe yetişmiş insan kaynağı ihtiyacına çözüm üretmek adına CK Enerji Yatırım A.Ş. çatısı altında İnsan Kaynakları Direktörlüğü’ne bağlı merkezi bir modelde yapılandırılan CK Akademi, ‘gücümüz enerjimizde, enerjimiz gelişimde’ sloganı ile çıktığı yolda kısa sürede 6 binden fazla çalışana dokundu. 2018 yılında çalışmalarına başlayan CK Akademi 1,5 yılda toplam 186 bin saatlik sınıf içi ve işbaşı eğitime imza attı. Enerjinin Yapı Taşları, Yetenek Geliştirme, Enerji Kapsülleri programlarını başarılı ile devam ettiren CK Akademi, yıl içinde ‘Enerjinin Liderleri’ programını da başlatmaya hazırlanıyor.

Grup Şirketlerinde 7 Binin Üzerinde Çalışan Var

CK Enerji’nin Türkiye’nin farklı bölgelerinde hizmet veren birden fazla grup şirketi ve 7 binin üzerinde çalışandan oluşan dev bir organizasyon olduğunu kaydeden CK Akademi Eğitim Müdürü Keziban Özkan, CK Akademi olarak amaçlarını ve bugüne kadar yaptıkları çalışmaları şöyle özetledi:

“Öncelikli olarak şirket vizyon ve stratejileriyle uyumlu, tüm organizasyonu kapsayan ortak bir gelişim modeli oluşturduk. Bu modeli aynı zamanda teknolojiyle de destekleyebilmek adına çalışanların hem sınıf içi hem de online eğitimlerini takip edebilecekleri dijital bir eğitim portalı kurduk. Modelin ilk parçasını Enerjinin Yapı Taşları adını verdiğimiz dağıtım saha operasyonları, perakende müşteri operasyonları ve satış gibi şirketin ana fonksiyonlarında görevli çalışanları, işinde uçtan uca uzmanlaştırmayı hedeflediğimiz sertifikalı gelişim programları oluşturuyor. Bu programlara örnek olarak saha çalışanlarına özel, zamana yaygın, modüler yapıda tasarlanmış, yaklaşık 6 ay süren sertifikalı Teknik Okul Programı’nı verebiliriz. Gelişim modelinin bir diğer parçasını, yüksek potansiyelli çalışanlarımızı bir üst pozisyonuna hazırlayan Yetenek Gelişim Programları oluşturuyor. Bu programlar kapsamında şu an dağıtım şirketlerindeki mühendislerimiz, kendileri için özel tasarlanmış, yaklaşık 6 ay gibi bir sürede tamamlanan Enerjisiyle Yıldızlaşan Mühendisler gelişim programına dâhil oluyor. Bu programla birlikte genç mühendislerimize geleceğin liderleri olma yolunda kendilerini geliştirme fırsatı sunuyoruz. Geçen sene başladığımız programa şu ana kadar yaklaşık 120 mühendisimiz katıldı. Gelişim modeli içinde yönetici altı beyaz yakalı çalışanlarımıza da Enerji Kapsülleri adını verdiğimiz, bireysel yetkinliklerini geliştirebilecekleri eğitim fırsatları sunuyoruz. Bu yıl devreye alacağımız Enerjinin Liderleri gelişim programı ile de üst ve orta kademe yöneticilerin liderlik özelliklerinin gelişimine destek olmayı hedefliyoruz.”

DÜNYADAN HABERLER
Birleşik Krallık'ın Akıllı Sayaç Dönüşümünde 4 Yıl Gecikme

Birleşik Krallık'ın tüm evlerde akıllı sayaç kullanımına geçme planı 2024'e sarkarken, bu "sıkıntılı" dönüşümün maliyetinin de 13.4 milyar avroyu bulacağı açıklandı. 

Hükümet, söz konusu dönüşümün planlanandan 4 yıl daha uzun süreceğini ve maliyetlerin de 2 milyar avro daha artacağını hesapladı. 

Diğer yandan gerçekleştirilecek dönüşümün maliyeti, faturalarla tüketicilere yansıtılacak. 

Birleşik Krallık'taki enerji şirketleri söz konusu dönüşümün 2020 itibarıyla tamamlanması için 2012'den beri bu konudaki yasal zorunluluk çerçevesinde planlamalarını yapıyordu. 

Bu kapsamda, 30 Haziran 2019 itibarıyla ülkede 14.9 milyon akıllı sayaç kullanımda bulunurken, aynı dönem için daha önce 53 milyon sayacın dönüşümü hedefleniyordu. 

Kaynak: Guardian

Küresel Rüzgâr Enerjisi Anlaşmalarında Yatay Seyir

Küresel rüzgâr enerjisi kontratları bu yılın ikinci çeyreğinde yatay seyretti. 

GlobalData verilerine göre, bu yılın ilk çeyreğine 236 rüzgâr enerjisi kontratı yapıldı. Bu rakam geçen yılın aynı döneminde 237 olmuştu. 

Bu yıl yapılan kontratların 173'ü kara rüzgâr santralleri, 57'si ise offshore santralleri için yapıldı. 

Rüzgâr enerjisi sektörü, küresel elektrik anlaşmaları kapsamında ikinci sırada yer aldı. 

Avrupa, 118 kontrat ile en fazla anlaşma yapılan bölge olurken, Kuzey Amerika 52 kontrat ile ikinci, Asya-Pasifik ise 47 kontratla üçüncü sırada yer aldı. 

Rüzgâr enerjisi teknolojilerinde en fazla kontrat yapan kurum ve kuruluşlar şöyle sıralandı:

- New Jersey Kamu Elektrik Şirketi: 1100 megawatt (2 kontrat)
- Hindistan Güneş Enerjisi Birliği: 1080 megawatt (5 kontrat)
- Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı: 1000 megawatt (2 kontrat).  

Kaynak: Wind Fair

EDF ve Masdar’dan Enerji Verimliliği Yatırımları için Ortak Şirket

Enerji şirketi EDF ve Masdar küçük ölçekli yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği yatırımları yapmak için ortaklık kurdu.

Fransız enerji şirketi EDF, Birleşik Arap Emirlikleri yenilenebilir enerji şirketi Masdar ile ESCO adında bir ortak girişim kurduklarını açıkladı. Açıklamaya göre yüzde 50-50 ortaklıklı girişim, büyük ölçüde BAE, Suudi Arabistan, Kuveyt, Bahreyn, Umman ve Katar’da, bina enerji verimliliği, 50 megawattın altındaki güneş enerjisi teknolojisi ve endüstriyel atık ısı geri kazanımı gibi küçük ölçekli yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği yatırımlarını arttırmayı amaçlıyor.

İki şirket daha önce de çeşitli yenilikçi yenilenebilir enerji projelerinde birlikte çalıştılar. 

Kaynak: Arabian Business

Gece Karanlığında Elektrik Üretebilen Güneş Paneli Benzeri Jeneratör Geliştirildi

Kaliforniya ve Stanford Üniversiteleri’nde görevli araştırmacılar, ışınımsal soğuma prensibiyle çalışın bir termoelektrik jeneratör üreterek, söz konusu cihaz ile karanlıkta elektrik edilmesini sağladı.

Kaliforniya Üniversitesi’nde görev yapan elektrik mühendisi Aaswath Raman ile Stanford Üniversitesi’nde görevli araştırmacılar Wei Li ve Shanhui Fan’ın buluşları ise geceleri de elektrik enerjisi üretmemize imkân sağlayabilecekmiş gibi duruyor. Ekip, üretmiş olduğu termoelektrik cihaz ile yaptığı denemelerde küçük bir LED ampule enerji sağlayabilmeyi başarmış. Söz konusu yöntem henüz çok verimli olmasa da yenilenebilir enerji üretiminde yeni ufuklar anlamına geliyor.

Araştırmacılar, siyaha boyadıkları alüminyum diski alüminyumlu mylara (ince, dayanıklı polyester film) sarılı bir strafor kutuya yerleştirildi. Bu sayede kutunun içi sıcak kalabilirken disk de gökyüzüne bakan soğuk yüzey görevi görmüş. Arada oluşan sıcaklık farkından üretilen elektrik ise gerilim değerini yükselterek çıkış gerilimi elde etmeye yarayan bir voltaj dönüştürücü ile bir LED ampule bağlanmış durumda. Bu sayede elde edilen enerji ampulü yanık tutmaya yetiyor.

Elde edilen güç çıkışını bir süre ölçen araştırmacılar, bu sayede metre kare başına 25 miliwatt elektrik üretildiğini tespit ettiklerini belirtiyor. Henüz çok düşük bir enerjiden bahsediliyor da olsa Raman, ileri seviye mühendislik yöntemleriyle söz konusu enerjinin 20 kata kadar daha fazlasının üretilebileceğinin altını çiziyor.

Kaynak: Science Daily

HAFTANIN RAPORU

Enerji Dönüşümünün Hızı

Enerji dönüşümü yavaş mı hızlı mı gerçekleşiyor? Biz hangi yöndeyiz? Enerji endüstrisi oldukça kompleks ve büyük trendleri anlayarak değişimi başlatmak oldukça zor olabilir. Yatırımcılar, politika yapıcılar, iş insanları ve diğer ilgili kişilerin uzun dönemli etkisi olacak kararları alırken enerji dönüşümüne ilişkin net bilgi sahibi olmaları gerekiyor.

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

İNFOGRAFİK / GRAFİK