SEKTÖRDEN HABERLER
Türkiye Varlık Fonu, Enerjide Özel Sektörle İşbirliği Yapacak

Türkiye Varlık Fonu, petrokimya, madencilik ve yerli kaynağa dönük enerji üretimi alanlarında özel sektör iş birliklerine dayanan sabit sermaye yatırımlarında yer alacak.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, 2020-2022 dönemini kapsayan Yeni Ekonomi Programı’nı “Değişim Başlıyor” temasıyla açıkladı.

Birçok sektörde söz konusu dönemde atılacak adımların, politika ve hedeflerin yer aldığı programa göre, enerji sektöründe verimlilik ve yerlileştirme teknolojileri yatırımları ön planda olacak.

Enerji Verimliliği Ulusal Eylem Planı çerçevesinde enerji girdi maliyetleri azaltılırken, Türkiye Varlık Fonu, petrokimya, madencilik ve yerli kaynağa dönük enerji üretimi alanlarında özel sektör iş birliklerine dayanan sabit sermaye yatırımlarında yer alacak.

Güneş, rüzgâr, biyokütle, yenilenebilir enerji ve yerli kömür kaynaklarının elektrik üretimindeki payı artırılacak, YEKA modeli ile bu enerji teknolojilerinin yerlileştirilmesi desteklenecek.

Ceyhan Petrokimya Endüstri Bölgesindeki yatırımlara ilişkin ilk adımların atılacağı bu dönemde, petrol ve doğal gaz kaynağı aramaları, başta denizlerde olmak üzere hızlandırılarak sürdürülecek. Maden arama ve sondaj çalışmaları hızla devam ettirilerek, bulunan rezervler kamu-özel iş birliğinde yeni iş modelleri ve finansman mekanizmalarıyla ekonomiye kazandırılacak. Bor başta olmak üzere madenler işlenip yüksek katma değerli ürünlere dönüştürülecek ve uluslararası piyasalara sunulacak.

Ayrıca, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından gerçekleştirilen ve sonuçları kamuoyu ile paylaşılan mali bünye değerlendirme çalışmasında bankacılık sektöründe takip hesaplarına aktarılması gereken, ağırlıklı olarak inşaat ve enerji sektörlerine kullandırılmış 46 milyar lira büyüklüğünde ilave kredi tespit edildi. Bu tutarın 2019 yıl sonuna kadar ilgili hesaplara aktarılması ile sektörün tahsili gecikmiş alacak oranının yüzde 6,3 seviyesine kadar yükselebileceği ve sermaye yeterlilik rasyosunun ise yüzde 17,7 seviyesine gerileyebileceği tahmin ediliyor.

Yeni Ekonomi Programı’nda, 2018’de 43 milyar dolar enerji ithalat faturasının bu yıl sonu itibarıyla 41 milyar dolara düşmesi öngörülüyor. Enerji ithalatının 2020’de tekrar 42,5 milyar dolara yükseleceği tahmin edilirken, 2021’de ise 43,3 milyar dolar seviyesinde olacağı hesaplanıyor.

Kaynak: Hazine ve Maliye Bakanlığı, Yeni Ekonomi Programı

Elektrik Depolama Tesisleri İçin Kabul Yönetmeliği Taslağı Yayınlandı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Enerji İşleri Genel Müdürlüğü’nün elektrik depolama faaliyetlerine yönelik, ”Elektrik Üretim ve Elektrik Depolama Tesisleri Kabul Yönetmeliği” taslağı yayınlandı.

Elektrik depolama faaliyetlerini içeren güncelleme ve düzenlemeleri içeren taslak, 14 Ekim’e kadar görüşe açık olacak.

Düzenleme hakkındaki görüş ve öneriler söz konusu tarihe kadar Bakanlığa bildirilebilecek.

Kaynak: Enerji İşleri Genel Müdürlüğü

Enerji Güvenliği ve Verimliliğine Yeni Finansman Modeli

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Türkiye Başkan Vekili Şule Kılıç, enerji güvenliği ve verimliliği yatırımlarını hızlandırmak amacıyla yeni finansman modelleri üzerinde çalıştıklarını bildirdi. 

Kılıç, 2019-2024 dönemini kapsayan Türkiye stratejisi kapsamında EBRD’nin enerji sektörüne yapacağı yatırımları AA muhabirine değerlendirdi.

EBRD’nin önceden olduğu gibi, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği yatırımlarını desteklemeye devam edeceğini anlatan Kılıç, Türkiye'nin bu alanlardaki eylem planlarının oluşturulması ve uygulanmasına destek verdiklerini söyledi.

Kılıç, EBRD’nin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına 2020 sonrasında yenilenebilir enerji destek mekanizmasının nasıl olması gerektiği konusunda teknik destek sağladığını dile getirerek, "Biz ihale bazlı bir model ile devam edilmesini önermiştik fakat şu an bildiğimiz kadarıyla Bakanlık bu öneriyi de kullanarak tüm paydaşlarla, yatırımcı ve bankalarla ayrı ayrı görüşmeler yapıyor. Buradaki strateji çok doğru bir şekilde kurgulanmak istendiği için bütün bu görüşmeler ve çalışmalar zaman alıyor. Burada hem tüketici üzerinde bir ek maliyet baskısı oluşturmayacak hem de yatırımların fizibıl ve finanse edilebilir olmasını sağlayacak bir yapı olması konusunda hassasiyet gösteriliyor. Karar verilen alım garantisi fiyatlarının yenilenebilir enerji projelerinin fizibilitelerini ve finanse edilebilirliğini bozmayacak şekilde kurgulanması çok önemli." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin artık daha çok enerji ekipmanı ve teknolojisi tedariki tarafına yönelerek ayrı bir tedarikçi geliştirme stratejisi olması gerektiğine işaret eden Kılıç, şöyle devam etti:

"Yerli katkı payı, ekipmanın Türkiye'de yerel bir üreticiden alınması durumunda veriliyor. Oysa bunun yerine, küresel ekipman üreticilerini Türkiye'ye yatırıma davet ederek, Volkswagen yatırımında olduğu gibi bazı yatırım teşvikleri sağlansa çok daha faydalı olur. Küresel ekipman ve teknoloji üreticilerinin burada yatırım yapmasını sağlayarak hem Türkiye bölgesel anlamda enerji ekipman ve teknoloji tedarikinde bir üs haline gelebilir hem de daha sağlıklı bir rekabet ortamı doğar. Bu yatırımcılara da hedeflenen yenilenebilir enerji kapasitesine ilişkin bir öngörülebilirlik sağlanması gerekiyor ki buradaki potansiyeli görsün ve yatırımını ülkemize yapsın. Bakanlığın yerli katkıya ilişkin bir çalışma yaptığını biliyoruz ama Türkiye olarak artık bu konuda daha büyük düşünmeli ve daha kapsamlı stratejiler geliştirmeliyiz."

Kılıç, bir yandan enerji yatırımları ve üretimin artması diğer yandan da verimlilik projelerine yönelik çalışmaların devam etmesi gerektiğini belirtti. 

Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı kapsamında yaklaşık 30,2 milyar dolarlık bir tasarruf hedeflendiğini anımsatan Kılıç, enerji verimliliğinde hayata geçirmeyi planladıkları yeni finansman modelini şu şekilde anlattı:

"Gelecek 5 yıla yönelik, enerji verimliliği yatırımları için yeni bir finansman mekanizması üzerinde çalışıyoruz. Burada asıl amaç kamunun enerji verimliliği yatırımlarını kolaylaştırmak ve hızlandırmak. Bunun için Türkiye'de henüz uygulanmamış ancak Avrupa ve diğer dünya ülkelerinde yaygın olarak kullanılan bir yöntemin uygulanabileceğini düşünüyoruz. Kamu binalarında enerji verimliliği yatırımlarında bu model oldukça uygulanabilir. Bu modelde, bir enerji performans şirketi (EPC) bankadan finansman alarak kamu binasında gerekli yatırımı yapmakla sorumlu olacak ve bu yatırım karşılığında kamu binasında ne kadarlık bir tasarruf sağlanacağını taahhüt edecek. Bu taahhüt kapsamında da EPC ve kamu arasında bir sözleşme imzalanacak. Kamu, yapılan enerji verimliliği yatırımından elde ettiği tasarrufa karşılık gelen miktarı, sözleşme kapsamında belirlenen süre boyunca EPC şirketine ödeyecek ve şirket de bununla bankadan aldığı finansmanını düzenli olarak ödeyebilecek. Bu yüzden, bankanın EPC şirketine finansman sağlaması için kamu ile yapılacak sözleşme önem arz ediyor." 

Kılıç, böylece hem kamunun sözleşme süresi boyunca ödemelerini kolaylıkla yapabileceğini hem de sözleşme süresi bittikten sonra yaptığı tasarrufun bütçeye kalacağını aktardı. 

Ayrıca, kamunun kaynaklarının da kullanılmamış olacağını kaydeden Kılıç, "Bunu, enerji verimliliğinde kamu-özel iş birliği modeli olarak tanımlayabiliriz." dedi. 

Kılıç, söz konusu modelin uygulanabilmesi için bazı mevzuat değişikliklerine ihtiyaç olduğunu fakat uygulanmaya başlandığında EPC tarafında da yeni bir pazar oluşacağını vurguladı. 

Kılıç, Türkiye için verimlilik kadar enerji güvenliği yatırımlarının da kritik olduğunu ve bu kapsamda yüzer sıvılaştırılmış gaz depolama ve gazlaştırma ünitesi (FSRU) projelerini önemsediklerini söyledi. 

FSRU projelerinin doğal gazda kaynak çeşitliliğini sağlayarak boru gazı ithalatına bağımlılığı azalttığına işaret eden, Kılıç, sözlerini şöyle tamamladı:

"FSRU inşa etme, kiralama veya satın alma ve doğal gaz depolama tesisi yatırımı planlayan özel sektör oyuncuları yeni finansman yöntemlerine başvurabilir. Özel sektörün üzerinde çalıştığı birtakım gaz depolama projeleri var. Bu projelerin finansmanı için BOTAŞ ve yatırımcı arasında doğru bir anlaşma modeli kurgulanması gerekiyor. BOTAŞ'ın bu depoları ya da FSRU projelerini ne oranda kullanacağının taahhüt edilmesiyle özel sektör bu yatırımları rahat bir şekilde yapabilir. Burada doğru yapıların kurulması, hem gaz depolama hem de FSRU projelerinin artırılmasını sağlayarak enerji güvenliğine katkı sunacaktır. Türkiye'nin uzun vadeli kontratlara bağlı kalmaması ve daha rekabetçi fiyatlarda gaz kullanabilmesi için FSRU yatırımları çok iyi alternatif olabilir."

EBRD, Türkiye'de bugüne kadar 3 gigawatlık yenilenebilir enerji yatırımını destekledi. Söz konusu kapasite, Türkiye'nin toplam yenilenebilir enerji kapasitesinin yüzde 7'sini oluşturuyor. 

Kaynak: AA

Elektrikte 10 Yılda 125 Bin Megawatt Kapasiteye Ulaşılacak

ENSİA Başkan Yardımcısı Alper Kalaycı, Türkiye’de 90 bin megawatt olan kurulu güç kapasitesine gelecek 5 yıl içinde 20 bin, sonraki 5 yılda da 15 bin megawatt kurulu güç ekleneceğini söyledi. 

2001’de Türkiye’nin toplam kurulu gücünün 24 bin megawatt ve rüzgâr enerjisi kurulu gücünün ise 18,9 megawatt olduğunu hatırlatan Kalaycı, bugün Türkiye’nin 90 bin megawatt’ı aşan kurulu güce sahip olduğunu vurguladı.

Kalaycı şöyle konuştu:

“Türkiye’nin toplam kurulu gücüne gelecek 5 yılda 20 bin megawatt, sonraki 5 yılda ise 15 bin megawatt daha eklenecek. Rüzgâr enerjisi, bu yeni kapasitelerde önemli bir pay almaya devam edecek. Sektörümüzde gerek ürün gerekse hizmet alanında bölgesel bir merkez olan İzmir’in bu önemini daha iyi vurgulayabilmek için sempozyumda ana temayı ‘Yerli Üretim ve İzmir’ olarak belirledik. Türkiye’de kurulan ilk rüzgâr enerjisi santraline ev sahipliği yapan İzmir’in, yenilenebilir enerjide ne kadar önemli bir merkez olduğunu bu sempozyumla bir kez daha vurgulamak istiyoruz”. 

Kaynak: Enerji Günlüğü

Aselsan’ın Ürettiği Elektrikli Otobüsler Yola Çıkıyor

ASELSAN'ın geliştirdiği elektrikli çekiş sistemleri, otobüs üreticisi TEMSA'nın yurt içindeki bir müşterisi için üreteceği 2 araçta kullanılacak. Araçların trafik tescillerinin 2020 yılı başında tamamlanması hedefleniyor.

Elektrikli araçlar sağladıkları ekonomik ve konforlu ulaşım ile sıfır karbondioksit salımı dolayısıyla başta gelişmiş ülkeler olmak üzere tüm dünyada merkezi ve yerel yönetimler tarafından çevreci politikalar çerçevesinde desteklenerek yaygınlaştırılıyor.

Bu gelişme dolayısıyla birçok otomobil ve ticari araç üreticisi elektrikli araç sistemlerine veya elektrikli araçlarda yer alan kritik teknolojilere yöneliyor.

Halen birçok otobüs üreticisi ile geliştirdiği sistemlerinin entegrasyonuna yönelik iş birlikleri sürdüren ASELSAN, gelecek dönemde elektrikli araç sektöründe güvenilir ve önemli bir paydaş olmayı hedefliyor.

ASELSAN ve TEMSA tarafından geliştirilen Türkiye'nin ilk elektrikli otobüsü, Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampüsü'ndeki öğrencilerin kullanımı için geçen yıl üniversiteye bağışlanmıştı.

YEDAŞ'tan Elektrik Tesisatçılarına Seminer

YEDAŞ, 'Sürekli ve Kaliteli Elektrik' temalı eğitim çalışmaları kapsamında bu kez Elektrik Tesisatçıları Odası üyelerini ağırladı.

Samsun, Amasya, Çorum, Ordu ve Sinop illerinde yaklaşık 2 milyonun üzerinde vatandaşın elektrik enerjisi ihtiyacını kaliteli ve kesintisiz bir şekilde sunan YEDAŞ, 'Eğitim' çalışmaları kapsamında Samsun’da faaliyet gösteren elektrik tesisatçılarına yönelik Eğitim Semineri düzenledi.

Genel Müdürlük Eğitim Salonu'nda düzenlenen Eğitim Semineri’ne Elektrik Tesisatçıları Odası Başkanı Osman Saka ile birlikte çok sayıda Oda üyesi esnaf katıldı.

‘Yeni Bağlantı' sürecinde, elektrikçi ve yapı sahiplerinin proje onay ve  bağlantı başvurusu yapabilme imkanı sağlayan EDAŞ ONLINE’ hakkında detaylı bir sunum gerçekleştirildi.

Sunumda, yeni bağlantı sürecinin  son aşaması olan 'Tesisat kontrol ve geçici kabul başvurularınının da Online yapılabileceği belirtilerek, "Online Uygulama ile yapı sahipleri ve elektrikçiler başvurularını işletmelerimize gelmeden, bulundukları yerden yapabilecek, 7/24 faaliyette olacak sistemde işlemlerini yürütebilecek ve takip edebilecektir" denildi.

Seminerde, işe başlama ve iş bitirme evrakının sisteme yüklenmesi, tesisat  kontrol talebinde bulunulması, yapı bağlantı projesinin sisteme yüklenmesi ve akım trafo test başvurusunun yapılması, enerjilendirme talebinde bulunulması,  konularında detaylı bilgiler verildi. Eğitim semineri sonunda yaptığı kısa konuşmada Oda Başkanı Osman Saka, YEDAŞ yetkililerine teşekkür etti.

DÜNYADAN HABERLER
“Enerji Hizmeti” 278 Milyar Dolar Gelir Yaratacak

Küresel ticaret ve sanayi sisteminde enerji, bir hizmet piyasası olarak 2028 itibarıyla 278 milyar dolar gelir yaratacak.

Navigant Research tarafından yapılan bir araştırmaya göre, enerji sektöründeki müşterilerin depolama, akıllı bina analizleri ve temel teknolojiler üzerine hizmete ihtiyaçları artacak. Diğer yandan, artan yeni finansman mekanizmaları bu kapsamda yeni iş modellerinin oluşmasına destek olacak.  Asya Pasifik “enerji hizmeti” sektörünün en fazla büyüyeceği bölge olarak öne çıkarken, Çin’de ekipman tedariği ve dağıtık güneş enerjisi kurulumları da yeni bir iş modeli oluşturacak.

Kaynak: Smart Energy International

İspanya’nın Yenilenebilir Firması, 3 Gigawatt Yatırım Planlıyor

İspanya yenilenebilir enerji şirketi Forestalia, 3 gigawatt yenilenebilir enerji kapasitesini 2022 sonuna kadar devreye almayı hedefliyor.

Yatırımların 1 gigawatt kısmı 2022’ye kadar teşviksiz hayata geçirilirken, kalan 2 gigawatt kapasite ülkedeki ihalelerde sağlanan alım garantileri kapsamında devreye alınacak.

Teşviksiz yapılacak 1 gigawatt yatırımın 600 megawatt rüzgar, 400 megawatt ise güneş enerjisi projeleri oluşturacak.

Kaynak: Montel

İsviçre, Yenilenebilir Enerji İhalelerine Hazırlanıyor

İsviçre Federal Konseyi, enerji piyasasını liberalleştirmek ve yenilenebilir enerjiye sağlanan teşvikleri iyileştirmek amacıyla, büyük ölçekli yenilenebilir enerji ihaleleri düzenleyecek ve alım garantisi sağlayacak.

Çevre, Ulaşım, Enerji ve İletişim Departmanı, söz konusu çalışmaları başlatmak üzere yeni bir yasa üzerinde çalışıyor. Söz konusu yasa, nisan ayında Federal Konsey’e sunulacak.

Yasada, 2035 yılı için ulaşılmak istenen ve bağlayıcı yenilenebilir enerji hedefleri yer alacak.

Yasa kapsamında, hidroelektrik projelerine sağlanan teşvikler de artırılarak sabitlenecek.

Kaynak: PV Magazine

Küresel Kömür Ticareti Büyüyecek

Asya bölgesinde ve sanayide kömürün kullanımının artmasıyla 2050'ye kadar kömür ticaretinin yılda ortalama yüzde 1,4 oranında büyüyeceği öngörülüyor.

ABD Enerji Enformasyon İdaresi'nin (EIA) Uluslararası Enerji Görünümü 2019 raporuna göre, sanayi sektöründe kömür kullanımının artması ve Asya'da elektrik üretim piyasasının genişlemesi küresel kömür ticaretinin büyümesini destekleyecek. Bu kapsamda, küresel kömür ticaret piyasası 2050’ye kadar büyümeye devam edecek.

Küresel kömür üretiminin 2040'a kadar 8 milyar tonda sabit kalması beklenirken, Hindistan ve OECD üyesi olmayan diğer ülkelerin tüketimi 9 milyar tonun üzerine çıkacak.

Söz konusu bölgelerdeki artışla birlikte, küresel kömür ticareti 2050’ye kadar yılda yüzde 1,4 oranında büyüme ve 2,2 milyar büyüklüğe ulaşacak.

Kaynak: Hellenic Shipping News

HAFTANIN RAPORU

Hidrojen: Bir Yenilenebilir Enerji Perspektifi

Hidrojen, sürdürülebilir temiz bir geleceğe geçiş için önemli bir enerji kaynağı olarak öne çıktı. Düşen maliyetleri, temiz hidrojene beklenmedik bir siyasi ve ekonomik momentum kazandırdı.

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

İNFOGRAFİK / GRAFİK