SEKTÖRDEN HABERLER
EPDK Başkanlığına Yeniden Mustafa Yılmaz Atandı

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanlığına Mustafa Yılmaz'ın atanmasına ilişkin karar Resmî Gazete'de yayımlandı.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanan atama kararına göre, EPDK Başkanlığına, 4628 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un 5'inci maddesi ile 3 sayılı Cumhurbaşkanı Kararnamesi'nin 2, 3 ve 7'nci maddeleri gereğince Mustafa Yılmaz'ın ataması yapıldı.

Yılmaz, EPDK Başkanlığına yeniden atanmasına ilişkin kararın Resmî Gazete'de yayımlanmasının ardından AA muhabirine yaptığı açıklamada, kendisini bu göreve bir kez daha layık gören Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile iş birliği içinde çalıştıkları Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'e teşekkür etti. Ülkesini seven herkesin sorumluluğunun arttığını, daha fazla çalışma gerektiren bir dönemden geçildiğini vurgulayan Yılmaz, "Enerji alanında da daha fazla üretim, yatırım ve istihdam için gayretlerimizi artırmamız gerektiğinin bilincindeyiz." ifadesini kullandı.

EPDK olarak tüketici memnuniyetini esas almaya devam edeceklerine dikkati çeken Yılmaz, şunları kaydetti:

"Piyasalarımızın adil, rekabetçi ve öngörülebilir yapısını korumayı ve yeni yatırımların önünü açmayı sürdüreceğiz. Tüketici memnuniyeti odaklı çalışmaya devam edeceğiz. Enerji alanında çalışmak yüksek enerji ister. Durmak, yorulmak, mola vermek olmaz, çünkü yapmamız gereken çok iş var ve biz ülkemizin potansiyelinin ve gücünün de farkındayız. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılına yakışan bir EPDK ve güçlü enerji piyasaları için ben ve çalışma arkadaşlarım gece gündüz çalışacağız."

Kaynak: AA

ELDER Elektrik Dağıtım Sektöründe 3. İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi Gerçekleştirildi

Elektrik dağıtım sektörüne özgü bir yaklaşımla İş Sağlığı ve Güvenliği uygulamalarını geliştirmeyi amaçlayan ELDER – Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği tarafından, 3.Elektrik Dağıtım Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) Kongresi 28-29 Şubat 2020 tarihlerinde Antalya-Belek’te gerçekleştirildi.

Arıteks, Dupont ve Protal firmalarının altın sponsorluğunda gerçekleşen Kongreye kamu ve özel sektörden 300’ün üzerinde kişi katılım sağladı.  

Kongre’nin açılışında, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkan Yardımcısı Hacı Ali Ulutaş, TEDAŞ Genel Müdür Halil İbrahim Leventoğlu, TES-İŞ Başkanı Ersin Akma, ELDER Yönetim Kurulu Başkanı Serhat Çeçen konuştu.

EPDK Başkan Yardımcısı Hacı Ali Ulutaş, Elazığ, Malatya ve Van’daki depremlerde elektrik sektöründeki saha çalışanların kendi acılarını unutarak, elektrik vermeye çalıştıklarını belirterek, “Bütün doğa olaylarında elektrik tedarik etmeye devam edeceklerini bildiğim için sahadaki çalışma arkadaşlarımıza teşekkürlerimi sunuyorum.” diye konuştu. Ulutaş, Kurum olarak tarife döneminde iş sağlığı ve güvenliğini kalite parametresi olarak başlattıklarını ve bir sonraki uygulama döneminde de bunu sürdüreceklerinin altını çizdi.

İş sağlığı güvenliğinin bir kültür olduğundan bahseden Ulutaş, eğer bu kültür oturmamışsa sonuç almanın mümkün olmadığını belirtti. Ulutaş, Elektrik Dağıtım şirketlerinin iş sağlığı ve güvenliği bilincinin geliştirilmesi için yaptıkları Ar-Ge çalışmalarının önemli olduğunu ve bu çalışmalara desteklerin süreceğini söyledi. 

 “Vizyon Sıfır Temasına Odaklanacağız”

TEDAŞ Genel Müdürü Halil İbrahim Leventoğlu, risklerin ortadan kaldırılarak, iş kazalarının azaltılmasının önemli olduğunu belirtti. Leventoğlu şu değerlendirmede bulundu:

“Sürekli iyiye doğru gelişmenin yol ve yöntemlerini bularak, Vizyon Sıfır temasına odaklanacağız. Sağlıklı ve güvenli çalışma ortamı sağlanması, insan hakları evrensel beyannamesinde temel insan hakları olarak tanımlanmıştır. Bu hakkı hak sahibine vermeyi boynumuzun borcu olarak görmeliyiz. İş sağlığını, önleme faaliyetlerini proaktif bir yaklaşımla buluşturarak sürekli geliştirmek zorundayız.”

“İş Sağlığı ve Güvenliği Kültürü Yaygınlaşmalı”

Çok tehlikeli sınıfta yer alan elektrik dağıtım sektöründe yer alan şirketlerin zor koşullarda Türkiye’nin her yanına hizmet götürmek için çalıştıklarını bildiren TES-İŞ Başkanı Ersin Akma. ILO’nun rakamlarına göre dünyada her yıl 3 milyonun üzerindeki işçinin iş kazaları ve meslek hastalıkları yüzünden hayatını kaybettiğini dile getirdi. Akma şöyle konuştu:

“Ülkemizdeki ve dünyadaki bu vahim rakamları kabul etmemiz mümkün değildir. Ölümle sonuçlanan iş kazalarının yüksek olması bu konudaki sorumluluklarımızı yerine getiremediğimizi gösteriyor. Yüksek rakamlar aynı zamanda, iş sağlığı ve güvenliği kültürünün ülke genelinde yaygınlaşması için her birimizin ara vermeden çalışmak zorunda olduğumuzu vurguluyor. ELDER’in düzenlediği kongrenin tarafları bir araya getirmek adına önemli olduğunu düşünüyorum.”

İş Sağlığı ve Güvenliğinde Kamu-Özel Sektör İş Birliği

ELDER Yönetim Kurulu Başkanı Serhat Çeçen, 83 milyon vatandaşımıza ve 45 milyon tüketicimize yılın 365 günü ve günün 24 saati kesintisiz hizmet vermenin çabası ve gururu içinde olduklarını belirtti. Çeçen, bu amaçla 1.1 milyon kilometre hat uzunluğuna ve 210 bin adet trafo sayısına ulaşan şebekenin özelleştirmelerinin tamamlandığı 2013 yılını takip eden 2014-2019 döneminde güncel enflasyon rakamlarıyla 40 milyar TL’lik yatırımı gerçekleştirdiklerini belirterek şunları söyledi:

“Direkt ve dolaylı olarak yaklaşık 100 bin çalışanımızın ve hizmet verdiğimiz 83 milyon insanımızın sağlık ve güvenliği bizler için tüm hedeflerimizin ötesinde anlam ve öneme sahip. Bu çerçevede gerek Bakanlıklarımız gerek TEDAŞ gerekse EPDK’nın destek ve katkılarını her zaman yanımızda hissediyoruz. Bu vesileyle, kendilerine bir kez daha teşekkürlerimi sunmak istiyorum.

TEDAŞ, on yıllara dayanan birikim ve deneyimiyle sektörümüze çok değerli katkılar sunuyor. Düzenleyici Kurumumuz, 3’üncü Uygulama Döneminde İş Sağlığı ve Güvenliğini destekleyici düzenlemeleri hayata geçirdi. Kurumumuz, bunun yanı sıra, AR-GE projeleri ile İş Sağlığı ve Güvenliği alanında teknolojinin ve yenilikçiliğin önünü açıyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız, paylaşmış oldukları vizyon ve ürettikleri politikalar ile sektöre yol gösteriyor ve rehberlik ediyor.”

“Proaktif ve Katılımcı İş Sağlığı Güvenliği Kültürü”

Çeçen iş kazalarını önlemenin, yalnızca uygun koruyucu ekipmanların kullanılması ya da yasal yükümlülüklerin eksiksiz uygulanmasıyla mümkün olmadığına değinerek, “Kazaların hedefi olan insan, aynı zamanda kazaların önlenmesinde belirleyici bir role sahiptir. Bu nedenle, sektör olarak ‘İSG Kültürü ve Davranış Değişikliklerine’ büyük önem veriyoruz. Organizasyonel farkındalığı yüksek, proaktif ve katılımcı bir İş Sağlığı ve Güvenliği kültürünü sektörümüze ve paydaşlarımızın tümüne yaymak birincil amacımız.” diye konuştu.

2 Gün Boyunca Sektöre Işık Tutuldu

Vizyon Sıfır” ana temasıyla başlayan Kongrede birinci gün; iş sağlığı ve güvenliği kültürü ve davranış değişikliği konuları ele alınırken Arıteks ve Dupont firmaları sponsor sunumu yaptı.  Birinci günün sonunda düzenlenen oturumda Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile ELDER iş birliği tarafından gerçekleştirilen “Türkiye’de Elektrik Dağıtım Sektörü’nde Kaza Kök Neden Analizi ve Nedensellik İlişkisi” projesinin final raporunun sunumu gerçekleştirildi.

Kongre’nin ikinci gününde ise dağıtım sektöründe mahalli topraklama uygulamalarının analizi ve platformlu araçlarda İSG gereklilikleri konuları ele alınırken Protal firması tarafından sponsor sunumu da yapıldı.

Avrupa Birliği ve Diğer Ülkelerde İSG Konusunda Ar-Ge Öncelikleri

ELDER Koordinatörü İstemi Mavi, Kongre’nin kapanışı öncesi, “Avrupa Birliği ve Diğer Ülkelerde İSG Konusunda Ar-Ge Öncelikleri” başlığıyla gerçekleştirdiği sunumunda, İSG konusunda yapılan Ar-Ge çalışmalarının güncel yaklaşımlarını ele aldı.  Yeşil teknoloji mesleklerinde yeni İSG risklerini değerlendirmek için araştırmalara ihtiyaç duyulduğundan bahseden Mavi, mevcut İSG bilgileriyle yeşil teknolojiler için, işe özgü risk değerlendirmesinin geliştirilmesinin gerekli olduğunu ve bu alanlarda İSG eğitim ihtiyaçlarının belirlenmesinin öncelikli olduğunu aktardı. Mavi, İSG konusundaki hibe programları hakkında bilgi verirken mevcut projelerle ilgili de kaynakları paylaştı.

Sonuç Bildirgesinde “Vizyon Sıfır” Vurgusu

Kongre bitiminde ELDER İSG Çalışma Grubu Başkanı Savaş Seloğlu tarafından “Kongre Sonuç Bildirgesi” katılımcılarla paylaşıldı. Söz konusu bildirge şöyle:

  1. İş sağlığı ve güvenliğinde “Vizyon Sıfır” demek hemen “Sıfır Kaza” hedefi koymak demek değil, her şirketin kendi mevcut İSG performansını değerlendirerek kendine özgü gerçekçi ve makul bir vizyon belirlemesi ve hedefler koyması demektir. Bu kapsamda bir şirket için Vizyon Sıfır, önce Sıfır Ölümlü kazaya ulaşmak, sonraki adımda sıfır major kazaya, bunu başardıktan sonra da sıfır iş günü kayıplı kaza veya sıfır yüksek potansiyelli ramak kala hedeflerine ulaşmak olabilirken, uzun yıllar ölümlü iş kazası yaşamamış bir şirket için ise Vizyon Sıfır, sıfır majör iş kazası veya sıfır iş günü kayıplı kaza sonrasında da sıfır kaza olabilir. Bu noktada yöneticilerin ve İSG profesyonellerinin vizyon sıfır yaklaşımını iyi anlaması ve şirket gerçeklerine özgün bir vizyon belirlemesi büyük önem arz etmektedir.
  2. Vizyon sıfır yaklaşımında önemli nokta şirketlerin İSG konusunda bir irade beyanında veya taahhütte bulunması, bunun sözde kalmayacak şekilde somut planlarla altının doldurulmasıdır. Aksi takdirde sadece söylemden ibaret bir “Vizyon Sıfır” yaklaşımı yöneticilerden çalışanlara kadar organizasyondaki herkesin bu konuda motivasyonunu yitirmesine neden olacaktır.
  3. “Vizyon Sıfır” yaklaşımının bir şirkette hayat bulması için gerekli 7 Altın Kural ise;
  • İSG konusunda yöneticilerin liderlik yapması, bu konuda samimi olması ve liderliğini saha ziyaretleri veya denetimler yaparak, rol model olarak göstermesi, İSG ile ilgili konulara duyarsız kalmaması ve adanmışlığını kendi çalışanlarına göstermesi.
  • Tehlikelerin belirlenmesi ve risklerin kontrol altına alınması. Her şirketin yüksek riskli konularını belirlemesi ve bunları kontrol altına almak için önleyici aksiyonlar alması.
  • İSG ile ilgili hedeflerin konması ve bu hedeflere ulaşmak için programların oluşturulması. Hedefler belirlenirken şirkete özgün gerçekçi ve makul hedefler konması, organizasyonun konan hedeflere inanması.
  • İSG konusunun bir yönetim sistemi mantığı içerisinde ele alınması. Sistematik işleyişin sadece ISO 45001 veya OHSAS 18001 sertifikası olarak anlaşılmaması, sertifikadan öte hayata geçirilmiş ve işleyen bir İSG yönetim sistemi bulunması.
  • Kullanılan makine, ekipman veya işyerlerinin güvenli olması. Kaza oluşumuna neden olabilecek makine-ekipman ve işyeri ortamlarının   güvenli hale getirilmesi ve temin veya proje aşamasında güvenli olması için gerekli aksiyonların alınması.
  • Yetkinliklerin geliştirilmesi. Çalışanların eğitimine ve becerilerini geliştirmelerine kaynak ayrılması, çalışanlara yatırım yapılması.
  • Çalışanların katılımı. Çalışanların İSG ile ilgili karar verme süreçlerine  katılımının sağlanması, bu vesileyle onların motive edilmesi.
  1. Bir şirkette İSG kültürü oluşturmak samimi bir niyet, emek ve yoğun gayret ister. Bunun için de hissedarlar ve üst düzey yöneticiler İSG’ye tüm kalbiyle inanmalı, bu konudaki samimiyet ve adanmışlığını orta kademe yöneticilere ve çalışanlara göstermeli. Unutulmamalıdır ki İSG kültürünün bir şirketin tüm hücrelerine sirayet etmesi için öncelikle organizasyonda yukarıdan aşağıya çok kuvvetli bir rüzgarın estirilmesi gerekmektedir. Sonrasında da İSG algısının üst yönetim tarafından şirket içerisinde hep diri ve canlı tutulması kalıcılık bakımından büyük önem arz etmektedir. İSG kültürü, sorunları hep çalışanlara yükleyen bir anlayışla değil sorunu yönetim olarak sahiplenen ve sorunu çözmeye çalışan bir yaklaşımla oluşturulur.
  2. Çalışanların neden İSG kurallarına uymadığını anlamak için davranış bilimleri veya psikoloji perspektifinden yapılacak saha çalışmalarına acil ihtiyaç duyulmaktadır. Bu çalışmalar sektöre ve ülkemize büyük katkı sağlayacaktır.
  3. Çalışanlara kuralları dikte eden bir anlayıştan onlara bu kuralların gerekçelerini, olumsuz ve olumlu sonuçlarını, sorumluluklarını açıklayan ve onları daha fazla işin içine katan bir anlayışa geçilmesi İSG kültürünün çalışanlar tarafından içselleştirilmesine büyük katkı sağlayacaktır.
  4. Mahalli topraklama iş sağlığı ve güvenliği açısından çok kritik ve hayati öneme haiz bir konudur. Özellikle son yıllarda jeneratör kaynaklı geri besleme nedeniyle yaşanan ciddi kazalar dikkat çekmektedir. Jeneratör başta olmak üzere şebekeye enerji gelebilecek durumlar için sahadaki tüm çalışma senaryolarımızda alınacak mahalli topraklama önlemleri ve etkinlikleri konusunda her dağıtım şirketinin teknik analizler yapması veya yaptığı çalışmaları gözden geçirmesi gerekmektedir.  Bu konuda bilimsel ve saha gerçeklerine uygun özgün çalışmalara ihtiyaç bulunmaktadır.
  5. Mahalli topraklama ile ilgili yapılan veya yapılacak bu özgün çalışmaların yöneticilere, mühendislere ve çalışanlara aktarılması hayati derecede önemlidir. Bu konuda dağıtım şirketlerindeki genel bilgi düzeyinin artırılması ve genel geçer mahalli topraklama bilgileri ile değil bilimsel ve uluslararası standartlara uygun bilgilerle saha çalışmalarının yürütülmesi gerekmektedir.
  6. Mahalli topraklama aparatları seçilirken de yukarıda belirtilen çalışmalar doğrultusunda kesit hesapları bilimsel verilerle hesaplanmalı, hem topraklama aparatları hem de ıstankalar uluslararası standartlara (EN 61230 ve o standartta belirtilen diğer ilgili standartlara) uygun olmalı ve bu durum sertifikalandırılmalıdır.
  7. Seyyar jeneratörlerin elektrik dağıtım sektörü çalışanlarına olumsuz etkilerini önlemek amacıyla bir araştırma yapılmalı, araştırma sonucuna göre gerekiyorsa mevzuatta düzenleme yapılmalıdır.
  8. Dağıtım sektöründe (dağıtım şirketlerinde veya yüklenici firmalarda) çok sayıda platformlu araç kullanılmaktadır. Ancak kullanım sıklığı çok fazla olan bu araçların güvenli bir şekilde kullanılmaları için üretim aşamasından kullanıcıya kadar olan tüm sürecin gözden geçirilmesi gerekmektedir. Öncelikle dağıtım şirketlerinin ayrı bir uzmanlık alanı olması nedeniyle platformlu araçlarla ilgili teknik şartname hazırlanması, üretim aşamasında üreticinin sorumluluğunda olan sertifika ve testlerin şartnameye uygunluğunun  denetlenmesi ve kabul aşamalarında  konusunda uzman 3. Taraf kuruluş veya uzmanlarla çalışması ileride yaşanabilecek kazaları önleyecektir.
  9. Kiralanan veya yüklenicilerin kullandıkları platformlu araçların ise kullanım öncesi gerek İSG gerek diğer teknik konular bakımından kontrol edilmesi gerekmektedir.
  10. Platformlu araçların periyodik muayenelerinin mevzuata uyumlu olmak şartıyla risk değerlendirmelerinde belirlenen periyotlarda yaptırılması, periyodik muayeneyi yapan kuruluşların doğru seçilmesi ve platformlu araçlarla ilgili yaşanan kaza ve ramak kala olaylarının konusunda uzman kişiler tarafından araştırılması ve doğru aksiyonların belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca platformlu araçların sahada yük taşıma veya direği itme-çekme vb. işlerde kullanılmaması için dağıtım şirketlerinin gerekli önlemleri alması gerekmektedir.
  • Yerli üreticilerin sadece bir sertifikaya sahip olmanın ötesinde EN 280 ve CE’ye uygun platformlu araç üretmeleri, ilgili kamu kurumlarının piyasa gözetimi yalması ve insan taşımak için tasarlanmamış ekipmanları  piyasadan çektirmesi bu konuda yaşanabilecek ciddi kazaların önüne geçecektir. 
  1. EBRD-ELDER işbirliğiyle gerçekleştirilen “Türkiye’de Elektrik Dağıtım Sektörü’nde Kaza Kök Neden Analizi ve Nedensellik İlişkisi” projesi sektörde İSG alanında yapılmış ilk kapsamlı çalışma özelliği taşımaktadır. Bu rapor doğrultusunda öncelikle dağıtım şirketlerinin kaza araştırma süreçlerine odaklanması ve kaza kök neden analiz yetkinliklerini geliştirmesi gerekmektedir. Bu kapsamda;
  • Her dağıtım şirketinin bir olay (kaza ve ramak kalaları kapsayacak şekilde) araştırma prosedürü olmalı ve bu prosedürde kaza kök neden analizinde kullanılacak geçerli bir metot belirlenmeli.
  • Kaza araştırması yapacak kişilerden oluşan bir havuz oluşturulmalı ve bu kişilere konusunda uzman kişiler tarafından kaza araştırması ve kök neden analizi eğitimi verilmeli.
  • Kaza araştırmaları kaza araştırma eğitimi almış operasyondan bir yönetici veya düşük kategorili kazalarda bir mühendisin liderliğindeki bir ekip tarafından yapılmalı, iş güvenliği uzmanları da bu ekibin içerisinde yer almalı.
  1. Dağıtım şirketleri bu raporda tavsiye edilen önerileri dikkate alarak yıllık İSG İyileştirme Planları hazırlamalı ve uygulamalıdır.
ELDER Elektrik Dağıtım Sektöründe İş Kazalarını Analiz Etti

ELDER, Türkiye’de Elektrik Dağıtım Sektöründe Kaza Kök Neden Analizi ve Nedensellik İlişkisi Projesi Final Raporu’nu paylaştı. Raporda dağıtım sektöründeki kaza verileri analiz edilerek, ölümlü ve önemli iş kazalarının önlenmesi için alınması gereken önlemler ve sektör özelinde iş güvenliğine ilişkin detaylı yol haritası yer alıyor.

ELDER – Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) destekleriyle hayata geçirdiği Türkiye’de Elektrik Dağıtım Sektöründe Kaza Kök Neden Analizi ve Nedensellik İlişkisi Projesi Final Raporu’nu, 3. Elektrik Dağıtım Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi’nde katılımcılarla paylaştı.

Sektördeki şirketlerin uygulamaları ile çalışanların sağlık ve güvenliğinin korunmasının yanı sıra elektrik dağıtım ağı kalitesinin geliştirilmesine odaklanan çalışmada, Türkiye genelindeki 21 elektrik dağıtım şirketinden sağlanan kaza verileri değerlendirilerek nedenleri araştırıldı.

Çalışma sırasında, kazaların mevcut teknik ve idari temel neden analizini, kaynaklarını ve kapasitelerini, kazaların tekrar olmasını önlemeye dönük düzeltici eylemlerin kalitesini değerlendirmeye yönelik birçok toplantı, çalıştay, video konferans ve yerinde incelemelerin yapıldığı saha ziyaretleri gerçekleştirildi.

Ölümlü Kazaları Azaltmaya Yönelik Önlemler Sıralanıyor

Raporda, elektrik arkı, yüksekten düşme, motorlu araç kazaları, elektrik çarpması, malzemenin sıkıştırması veya malzemeye sıkışma ile cisimlerin arasına sıkışma önemli iş kazalarının en yaygın doğrudan sebepleri olarak sıralanır iken, elektrik çarpması kaynaklı ölümler, iş kazalarının ilk sırada doğrudan sebebi olarak ifade ediliyor. İş Sağlığı ve Güvenliği Rehberi geliştirmenin kazaların tekrar gerçekleşmesini önleme sürecindeki önemine dikkat çekilen raporda, ayrıca şu değerlendirmelere de yer verildi:

“Kaza araştırma ekiplerinin eğitimi, kaza araştırmalarının derinleştirilmesi, kök nedenlerin tespiti ve güçlü düzeltici aksiyonların önerilmesi için uygulanabilecek doğrudan eylemlerden birisidir. Kazaların tekrarlanmasına sebep olabilecek bazı kültürel etkiler, bu eğitim programlarıyla en aza indirgenebilir. Yaşı ileri veya daha tecrübeli bir çalışma arkadaşının güvenli davranışlarını aynen tekrar etmek, bu kültürel etkilerin önüne geçebilir. Alçak gerilim elektrik risklerinin göz ardı edilmesi, eğitimle azaltılabilecek davranışsal etkilerden bir diğeridir.”

Güvensiz Davranışlar Risk Oluşturuyor

Raporda, elektrik dağıtım sektöründeki iş kazalarına sebep olan doğrudan ve dolaylı nedenler sıralanıyor. Buna göre başlıca doğrudan nedenler arasında enerjiyi doğru noktadan kesmeden çalışmak, işe başlamadan önce çalışma noktasında elektrik kontrolü yapmamak, güvenli çalışma adımlarını uygulamamak gibi iş güvenliğine uygun olmayan davranışlar geliyor. Dolaylı nedenler arasında ise yetersiz risk değerlendirmeleri, mesleki bilgi eksikliği gibi konular bulunuyor. 

İş Güvenliği Gelişim Planı ve Yol Haritası Belirlendi

Elektrik dağıtım sektöründeki şirketler için bir İş Güvenliği Gelişim Planı (İGP) Yol Haritası çalışması yapılmasının gerekliliği önerilen raporda, sektör için İGP’nin uygulanmasına yönelik temel tavsiyelere de yer veriliyor. Söz konusu tavsiyeler, İş Sağlığı ve Güvenliği Performans Yönetimi, İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetimi ve Organizasyonu, Görünür Liderlik, İş Güvenliği Eğitimi Geliştirilmesi, Yüklenici Yönetimi, İş Kazası Araştırması ve Raporlanması, Operasyon Disiplini ile İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Yönetimi olarak sekiz başlık altında sıralanıyor.

EBRD, Türkiye’de Akıllı Şebeke Yatırımlarına Odaklanacak

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Sürdürülebilir Altyapı Grubu Direktörü Nandita Parshad, bu yıl Türkiye yatırımlarında 2019'daki 1 milyar avro seviyesini korumak istediklerini belirterek, "Geçen yılki yatırımlarımızın yaklaşık yarısını sürdürülebilirlik ve yenilenebilir enerji yatırımları oluşturdu. 2020'de akıllı şebeke yatırımları ve elektrik dağıtım şirketlerine daha fazla odaklanacağız." dedi.

Parshad, AA muhabirine, EBRD'nin Türkiye'deki toplam yatırımlarının 12 milyar avroya ulaştığını ifade etti. Yatırımlarının önemli kısmını oluşturan enerji sektöründe 3 gigawatt yenilenebilir enerji kapasitesi kurulmasını sağladıklarını aktaran Parshad, "Geçen yıl 1 milyar avronun üzerindeki toplam yatırımımızla Türkiye'deki lider konumumuzu koruduk. Geçen yılki yatırımlarımızın yaklaşık yarısını sürdürülebilirlik ve yenilenebilir enerji yatırımları oluşturdu." diye konuştu.

Parshad, EBRD'nin yatırım bütçesinin taleplere göre değişebildiğine işaret ederek, şöyle devam etti:

"Bu yıl da yatırımlarımızda en az 1 milyar avro seviyesini yakalamak istediğimizi söyleyebilirim. 2020'de akıllı şebeke yatırımlarına ve elektrik dağıtım şirketlerine daha fazla odaklanacağız. Akıllı şebekelere daha fazla yatırım yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye'de akıllı şebeke yatırımları için iyi bir potansiyel var ve bu yatırımlar kolaylıkla hayata geçirilebilir. Öte yandan, akıllı şebekeler enerji verimliliği ve emisyon hedeflerinin yakalanması için büyük önem taşıyor. Düzenleyici kurumun bu alana daha fazla önem vermesi ve dağıtım şirketlerini de bu konuda teşvik etmesi gerekiyor."

Yenilenebilir enerji yatırımcıları Türkiye'de fırsat kolluyor

Bu yıl Türkiye'deki yatırımlarına rüzgâr enerjisine finansman sağlayarak başladıklarını dile getiren Parshad, bu alandaki yatırımların devam edeceğini ve değerlendirdikleri projeler olduğunu aktardı. Parshad, Türkiye'nin yenilenebilir enerji alanında büyük gelişme gösterdiğine dikkati çekerek, "Kısa süre önce Polonya ve Romanya'dan yatırımcılarla toplantı yaptık. Türkiye'deki yenilenebilir enerji fırsatlarını çok yakından takip ediyorlar. Türkiye ve Orta Asya, yenilenebilir enerji alanında uluslararası yatırımcıların radarında." dedi.

Türkiye'nin bu alanda daha fazla yatırım ve finansman alabilmesi için yıl sonunda biten Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması'nın çerçevesinin belirlenmesi gerektiğini vurgulayan Parshad, şu anda belirsizlik nedeniyle söz konusu yatırımlarda yavaşlama olduğunu anlattı. Parshad, Türkiye'nin bu dönemde düşük maliyetlerden de faydalanarak yenilenebilir enerji yatırımlarını hızlandırabileceğini belirterek, şunları kaydetti:

"Türkiye elektrik piyasası çeşitli dış faktörlerden de etkilendiği için yatırımcıların sadece piyasaya şartlarıyla yatırım yapması çok mümkün değil. Bu yüzden yatırımcılar ve finans kuruluşlarının yatırımlarını sürdürmesi için bir mekanizma olması gerektiğini düşünüyoruz ki Türkiye yenilenebilir enerjideki büyümesini daha ileri seviyeye taşıyabilsin. Şu anda birçok Türk firması ülkesinde edindiği tecrübeyle dünyanın her yerinde yenilenebilir enerji santrali yapabilecek kapasiteye ulaştı."

Kaynak: AA

AEDAŞ Çalışanları, Omurilik Felçlileri için Koştu

AEDAŞ çalışanlarından oluşan 30 kişilik grup Uluslararası Antalya Maratonu Runatolia’da omurilik felciyle ilgili farkındalık yaratmak adına koştu.

TOFD ile tekerlekli sandalye alımı için kampanya yürüten AEDAŞ, koşu sonrasında bir adet daha tekerlekli sandalye bağışında bulundu.

Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği (TOFD) ile omurilik felcine dikkat çekmek amacıyla iş birliğine giden Akdeniz Elektrik Dağıtım A.Ş. (AEDAŞ), bu yıl da ‘Runatolia Maratonu’ndaydı. 30 AEDAŞ çalışanı akülü tekerlekli sandalye alımına katkı sağlamak üzere Uluslararası Antalya Maratonu Runatolia’da koştu. Çalışanlar bireysel olarak bağış toplarken AEDAŞ da TOFD’ye bir adet akülü tekerlekli sandalye bağışında bulundu.

2006 yılından bu yana yapılan, profesyonel ve amatör sporcuları, markaları, sivil toplum örgütlerini aynı çatı altında buluşturan Uluslararası Antalya Maratonu, 2015 yılından itibaren Runatolia Maratonu adını aldı. 1 Mart Pazar günü 15’incisi gerçekleştirilen maratona bu yıl da dünyanın dört bir yanından ve yurt içinden yoğun katılım oldu. Runatolia’da Adım Adım çatısı altında TOFD ile omurilik felçlileri için koşarak bir farkındalık yaratmayı hedeflediklerini dile getiren AEDAŞ Genel Müdürü Bahadır Müdüroğlu, “Ülke turizmine ve Antalya’mızın tanıtımına büyük katkı sağlayan Runatolia Maratonu’nda yer almak bizim için çok değerli. Bir yandan bölgemizin tanıtımına katkıda bulunmak, diğer yandan da omurilik felcine dikkat çekebilmek için çalışanlarımız ile her yıl Runatolia’da yer alıyoruz. Bu ‘yardımseverlik koşusuna’ katılan tüm çalışma arkadaşlarıma gönülden teşekkür ediyorum” diye konuştu.

SEDAŞ, Simple Sign Projesini hayata geçirdi

SEDAŞ ( Sakarya Elektrik Dağıtım A.Ş.), Simple Sign projesi ile daha esnek ve daha hızlı iş süreçlerine geçiş yaptı.

Elektrik dağıtım hizmetlerinde sürdürülebilir müşteri memnuniyetine odaklanan SEDAŞ, tüm süreç adımlarını ve onay hiyerarşilerini optimize etmenin yanı sıra, bu süreçleri dijitalleşme çalışmalarıyla da bütünleştirmek için önemli bir adım attı. SEDAŞ, daha esnek ve daha hızlı iş süreçlerine geçiş yaparak, Simple Sign Projesini hayata geçirdi.

Simple Sign Projesi kapsamında yapılan çalışmalarda; SEDAŞ’ın tüm onay hiyerarşileri analiz edilerek, yetki sınırlamaları konusunda alınması gereken aksiyonlar belirlendi.  

SEDAŞ İnsan Kaynakları Direktörü Sinem Yorulmaz, proje ile ilgili olarak; iş süreçlerinin hızlı, verimli ve optimum şekilde yürütülmesi için onay ve imza süreçlerinin yeniden tasarlandığını belirterek, projenin çıkış noktasının paydaş memnuniyeti ve verimliliğin arttırılması olduğunu ifade etti. Projede yetkilendirme matrislerinin de gözden geçirildiği kaydeden Yorulmaz, zaman tasarrufunun ve sürdürülebilirlik başlığı altında çevreye olumlu katkı sağlayacak kağıt tasarrufunun projenin önemli çıktıları arasında yer alacağını belirtti. 

Projenin en önemli bileşenlerinden biri olan dijitalleşme konusunda ise süreçlerin daha esnek ve hızlı hale gelmesi adına iş süreçlerine yapılacak yazılım entegrasyonları değerlendirildi. Teknolojik gelişmeler doğrultusunda tasarlanan projede; Nisan ayı sonu itibariyle kullanılmaya başlanacak yazılımın, yıl sonuna kadar tüm iş süreçlerine entegre edilmesi planlanıyor

DÜNYADAN HABERLER
Koronavirüs, Çin’in Emisyonlarını Düşürdü

Çin’den dünyaya yayılan Koronavirus salgını sanayi üretimini ve enerji talebini azaltması sebebiyle Çin’in karbondioksit salımlarının iki haftada yaklaşık 100 milyon ton azaldığı tahmin ediliyor.

İngiltere merkezli Carbon Brief’in yayınladığı rapora göre, Koronavirüs sebebiyle Çin’deki sanayi üretimi ve enerji talebi yavaşlamaya başladı.

Bu trendin, ülkenin karbon salımını iki haftada yaklaşık 100 milyon ton azaltmış olabileceği öngörülüyor.

Bu yılın ilk iki haftasının ölçümünün yapıldığı rapora göre, geçen yıl aynı dönemdeki karbondioksit salımı rakamları 400 milyon ton seviyesinde bulunuyordu.

Kaynak: Business Insider

Slovakya, 30 MW Yenilenebilir İhalesi Yapacak

Slovakya, 30 MW enerji üretim kapasitesine sahip yenilenebilir enerji projelerini ruhsatlandırmak için ihale yapacak.

Slovakya Ekonomi Bakanlığı’nın ilanına göre, ülkenin ilk büyük ölçekli yenilenebilir enerji ihalesi süreci başlatıldı.

İhaleye başvurular 30 Nisan 2020 tarihine kadar yapılabilecek.

Pilot ihale turu boyunca Slovakya hükümeti 30 MW enerji üretim kapasitesi tahsis edecek.

Başarılı projeler, toptan elektrik fiyatının üstünde 15 yıllık teşvik ödemelerinden yararlanabilecek. Sübvansiyon alınabilmesi için teklif verebilecek güneş enerji yatırımcılarının projelerin 100 kW üretim kapasitesi ile 2 MW arasında olması gerekirken, güneş enerjisi dışındaki projelerin en az 500 kW olması ve en fazla 10 megawatta kadar çıkabilmesi gerekiyor.

Söz konusu ihalede, tavan fiyat megawattsaat başına güneş ve rüzgâr enerjisi projelerinin ürettiği elektrik için 84,98 avrodan başlayacak. Diğer yenilenebilir enerji kaynakları için ise megawattsaat başına tavan fiyat 106,80 avro olacak.

İhaleyi kazanan firma ile Slovakya kamu enerji şirketi Slovenský Plynárenský Priemysel arasında elektrik satın alma anlaşması yapılacak.

Kaynak: Taiyang News

Hollanda, Offshore Rüzgâr Enerjisinden Hidrojen Üretecek

Hollanda merkezli şirketler Shell, Gasunie ve Groningen Seaports, Hollanda sularında kuracakları 10 gigawatt (GW) kapasiteli offshore rüzgâr santralinin elektriği ile hidrojen üretimi yapacak.

Royal Dutch Shell Plc, gaz şebeke operatörü Gasunie ve liman işletmecisi Groningen Seaports, Hollanda’nın Kuzey’inde bir yenilenebilir hidrojen projesi için iş birliğine gidecek.

Shell’den yapılan açıklamaya göre, NortH2 projesinde fizibilite çalışmaları 2020’de başlayacak. 

Projede ilk etapta 2030’a kadar 4 GW seviyesinde offshore kapasitesi oluşturulması planlanırken, bu kapasite 2040’a kadar 10 GW’a çıkarılacak.

Projeyle 2040’a kadar yıllık 800 bin ton yeşil hidrojen üretimi üretilmesi hedefleniyor.

Kaynak: Greentech Media

İngiltere'de Elektrikli Araçların Şebekedeki Baskısından Kurtulmanın Maliyeti 6,5 Milyar Avro

Birleşik Krallık Elektrikli Araç Enerji Komitesi (EVET), elektrikli araçların şebekeye etkilerini inceleyen çalışmalarının sonuçlarını paylaştı.

Buna göre, ulusal elektrik şebekesinin verimliliğini ve dayanıklılığını etkilemeden elektrikli araç kullanımının sürdürülmesi için 2.7 milyar avro ile 6.5 milyar avro arasında değişen bir altyapı yatırımının gerçekleştirilmesi gerekiyor.

İngiltere Ulaştırma Bakanı George Freeman, ulaşımı yüzde 100 karbonsuzlaştırmayı amaçladıklarını söyledi.

1,5 milyar avro büyüklüğündeki "Sıfıra Giden Yol" stratejilerinin büyüyen bir elektrikli araç sektörüne odaklandığını kaydeden Freeman, geçen yıl, İngiltere'de her 15 dakikada bir elektrikli araç bataryası satıldığını dile getirdi.

İngiltere Ulusal Şebeke Operatörü Direktörü Fintan Slye, 2050'de ülkede 35 milyon elektrikli araç olmasını öngördüklerini ve bunun sıfır karbon ekonomiye gidişte çok büyük bir etken olacağını ifade etti.

İngiltere, 2040'a kadar konvansiyonel araçların kullanımdan tamamen çıkmasını hedefliyor.

Kaynak: Smart Energy International

HAFTANIN RAPORU

Türkiye’de Elektrik Dağıtım Sektöründe Kaza Kök Neden Analizi ve Nedensellik İlişkisi

Bu çalışmanın amacı, önemli ve ölümlü kazaların kök nedenlerini ve bu kazalarla ilgili sunulan araştırma raporlarında ne tür düzeltici aksiyonlar gerçekleştirilebileceğini anlamamıza daha da katkı sağlamak amacıyla Elektrik Dağıtım Sektöründe gerçek kaza verisini elde etmektir. Bunun yanı sıra, kaza araştırma sisteminin kalitesi ve kapasitesi, kazaların belirlenen doğrudan, dolaylı ve kök nedenlerinin analizinin ilişkisi ve gerçekliği üzerinde çalışılmıştır.

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

İNFOGRAFİK / GRAFİK