SEKTÖRDEN HABERLER
Elektrik Dağıtım Sektörü Korona Virüs Önlemlerini Açıkladı

Elektrik Dağıtım Sektörü, Kovid-19 virüsüne karşı aldıkları tedbirleri açıkladı. ELDER Yönetim Kurulu Başkanı Serhat Çeçen, olası kriz anında vatandaşa kesintisiz elektrik sunmak için eylem planlarının hazır olduğunu vurguladı.

ELDER – Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Serhat Çeçen, Kovid-19 (Korona virüs) virüsünün etkilerini azaltmaya yönelik elektrik dağıtım şirketlerinin aldığı bir dizi tedbiri açıkladı. Yaşanan süreçte tüm kamu kurum ve kuruluşlarının üst düzey tedbirleri sürecin başından bu yana sıkı bir şekilde aldıklarını hatırlatan Çeçen, vatandaşa kesintisiz enerji sunmak için Türkiye genelindeki 21 elektrik dağıtım şirketinin genelinde ve özelinde bazı önlemleri ilk günden itibaren ivedilikle hayata geçirdiğini kaydederek şöyle konuştu:

“Dünyada yayılan ve ülkemizi de tehdit eden Kovid-19 virüsüne karşılık hazırlıklı olmak için tüm tedbirimizi aldık. Sektör olarak ilk etapta tüm toplantı ve eğitimleri Nisan sonuna kadar erteledik.  Hizmet binalarımıza ve hizmet noktalarına Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan 14 Kural afişini asarak ve bilgilendirme yaptık. Hizmet sektöründe olduğumuz bilinciyle, hiçbir çalışanımızı riske etmeden vatandaşımıza kesintisiz ve kaliteli elektrik sunma anlayışımızı sürdüreceğiz. Tüketicilerimizin bu süreçte abonelik veya fatura işlemleri için online mecraları tercih ederek sosyal teması minimuma indirmeleri önem arz ediyor.”

ENERJİ ARZININ DEVAMLILIĞI İÇİN EYLEM PLANI

Enerji arzının devamlılığı için eylem planı oluşturduklarını dile getiren Çeçen, salgın sürecinde arızalara müdahale için ekip ve ekipmanların sistematiğinin kurulmasını sağladıklarını duyurdu. Çeçen, “Sınırlı ve geniş etkili senaryoları belirleyerek, iş kurtarma süreçlerimizi masaya yatırdık.” diye konuştu.

ULUSLARARASI SEYAHATLER DURDURULDU

Çalışanlar için aldıkları önlemleri sıralayan Çeçen şu ifadeleri kullandı: “Uluslararası seyahatleri durdurarak, seyahat eden tüm personel için 14 gün karantina uygulamasını başlattık. Tüketici birimlerimizi maske ve eldivenle çalışması için bilinçlendirdik. Yemekhanelerde tek kullanımlık servislere geçildi ve sıkışıklık olmaması için yemek süreleri uzatıldı. Saha personelimiz hariç çalışanlarımızın evden çalışabilmesi için de altyapı hazırlıklarına başlandı.

Ayrıca, bazı Genel Müdürlük ve Bölge Müdürlüğü birimlerimizin şirket girişlerine termal kamera kurulumunu yaparak hem vatandaşlarımızın hem çalışanlarımızın kontrolünü sağlamayı amaçlıyoruz. Onların güvenliği bizim için her şeyden daha değerli.”

“ÇALIŞANLARIMIZ BİLGİLENDİRİLDİ”

Çeçen sözlerine şöyle devam etti:

“Yüksek risk grubunda bulunan (hamile, kronik hastalıklar (şeker-tansiyon-kalp hastaları vb.), kanser, karaciğer, böbrek yetmezliği, akciğer hastaları vb.) personel için ilave tedbirleri aldık.  İşyeri hekimleri tarafından küçük ilçeler haricindeki lokasyonlarda çalışanlara korona virüsünden korunma yolları hakkında bilgilendirme seminerleri yapıldı. Yüklenicilere korona virüsle ilgili bilgilendirme maili gönderildi, çalışanlarını söz konusu önlemler hakkında bilgilendirmeleri ve çalışanlarında şüpheli vaka görüldüğünde dağıtım şirketine bilgi verilmesi istendi.

Şirketlerimiz özelinde ve genelinde çalışanlarımıza düzenli duyurular yapılarak hem seyahat, kişisel hijyen gibi önlemler aktarıldı hem de kendilerinde veya aile üyelerinde şüpheli vaka görülmesi halinde bildirim yapacakları e-posta adresi duyuruldu. Çalışanlarımızda veya çalışanlarımızın aile üyelerinden birinde veya yüklenici şirket personelinde şüpheli vaka görülmesi halinde yapılacakları içeren (binanın temizlenmesi, temas edilen kişilerin belirlenmesi, işyerinden uzaklaştırılması, tekrar normale dönüşün sağlanması vs.) müdahale planları hazırlanıyor.”

HİZMET YERLERİ DEZENFEKTE EDİLİYOR

Serhat Çeçen, Kovid-19 virüsüne karşı elektrik dağıtım sektörünün aldığı önlemler kapsamında hizmet birimlerinde tüm giriş ve çıkışların düzenli olarak dezenfekte edildiğine dikkati çekerek şu bilgilendirmede bulundu: “Türkiye genelindeki elektrik dağıtım şirketleri, şirket giriş çıkışlarına ve tüm katlara el dezenfektan ünitelerinin kurulumunu da gerçekleştirdi. Ayrıca şirket içinde çalışanlar virüsten korunma yöntemleri konusunda iç iletişim çalışmasıyla düzenli olarak bilgilendiriliyor. Asansörler günde 3 kez dezenfektanla temizleniyor. Ortak kullanılan tüm şirket araçları dezenfekte edildi ve araçlara dezenfektan konuldu; sürücüler aracı aldığında ve teslim ettiğinde dezenfekte ediyor.”

Üçüncü Sondaj Gemisi “Kanuni” Türkiye’de

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, "Kanuni" adını verdikleri üçüncü sondaj gemisinin Taşucu Mersin açıklarındaki demir sahasına ulaştığını belirterek, "35 Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) personeliyle Türkiye'ye giriş yapan Kanuni'ye korona virüs (Kovid-19) tedbirleri çerçevesinde giriş ve çıkış yasak olacak. Kovid-19 önlemleriyle ilgili sürecin tamamlanmasının ardından gemimizin bakım, güncelleme ve geliştirme süreci başlayacak." ifadelerini kullandı.

Dönmez, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, Doğu Akdeniz'de hidrokarbon arama ve sondaj faaliyetlerinin daha güçlü bir şekilde sürdürülmesi için üçüncü sondaj gemisinin 31 Ocak'ta teslim alınarak TPAO envanterine kaydedildiğini hatırlattı.

"Kanuni" adı verilen geminin seyir için gereken bakım, tedarik ve test işlemlerinin Birleşik Krallık'ta tamamlandıktan sonra Türkiye'ye doğru yola çıktığını ifade eden Bakan Dönmez, şunları kaydetti:

"18 günlük seyrinin ardından 13 Mart'ta Doğu Akdeniz'deki kara sularımıza giriş yapan gemimiz, bu sabah Taşucu Mersin açıklarındaki demir sahasına ulaştı. 35 TPAO personeliyle Türkiye'ye giriş yapan Kanuni'ye korona virüs tedbirleri çerçevesinde giriş ve çıkış yasak olacak. Bu süre zarfında açıklanan tedbirler gereği gemi ve mürettebatla ilgili uygulamalar hayata geçirilecek. Kovid-19 önlemleriyle ilgili sürecin tamamlanmasının ardından gemimizin bakım, güncelleme ve geliştirme süreci başlayacak. Milletimizin desteği, Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü iradesiyle Kanuni yeni ultra derin deniz sondajlarına en kısa zamanda başlayacak."

Kaynak: AA

TÜREB’ten Virüsün Sekteye Uğrattığı RES’ler için Çağrı

TÜREB, rüzgâr santrallerindeki korona virüs salgını kaynaklı gecikmeler göz önünde bulundurularak YEKDEM'den yararlanmaları için son devreye giriş tarihinin ötelenmesini istedi. 

Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliği (TÜREB), önce Çin, ardından da Avrupa’yı yoğun bir biçimde etkileyen korona virüs salgını dolayısıyla türbin tedarikçilerinin imalat tarafında ciddi gecikmeler yaşamakta olduklarını, bunların da türbin teslim sürelerini olumsuz etkileyeceğini belirtti. Türkiye’de birçok rüzgâr enerjisi santralinin bu yıl tamamlanmasının riske gireceğini belirterek bu durumun ‘mücbir sebep’ olarak değerlendirilmesi ve mevcut YEKDEM mekanizmasına göre en son Aralık 2020’de devreye girmesi gereken santraller için mücbir sebep kaynaklı mevcut gecikmeler göz önünde bulundurularak bu tarihin ötelenmesi yönünde çağrı yaptı.

TÜREB Başkanı Hakan Yıldırım şöyle konuştu:

“Tüm dünyayı etkisine alan korona virüs salgınının ülke ekonomilerini ve dolayısı ile pek çok sektörü olumsuz etkilediği ortadadır. Özellikle rüzgâr sektöründe küresel tedarik zincirinin pek çok ülkeye yayılmış olması nedeniyle bu zincirin halkalarından birinde veya birkaçında meydana gelecek bir tıkanma tüm sektördeki tedarik akışını etkilemektedir. Avrupalı türbin sağlayıcılar çoğunluğu Avrupa ve Çin’de yer alan imalatçılara aksam imal ettirmekteler. Bu iki bölgede de salgın sebebi ile ciddi gecikmeler yaşanmakta. Bu da devam eden projelerin yavaşlamasına ve hatta durmasına yol açıyor. Özellikle YEKDEM süresinin bu yıl sonu itibariyle sona eriyor olması nedeniyle birçok santralin yıl sonundan önce devreye girmesini beklerken, yaşanan duraklamanın projelerin bitimini sekteye uğratma ihtimalini görüyoruz. Finansmanı YEKDEM’e girecek şekilde tamamlanmış ve buna göre proje çalışmalarına başlanmış santrallerin Korona virüs ’ten kaynaklanan gecikmelerden dolayı YEKDEM mekanizmasına girememe durumunda projelerin finansal yapıları altüst olacaktır. Ülkemiz yenilenebilir enerji ve rüzgâr yatırımlarının bundan etkilenmemesi adına yaşanan bu olayın ‘Lisans Yönetmeliği’nde yer alan “mücbir sebep” olarak kabul edilmesinin hem sektörümüz hem de ülke ekonomisi açısından olumlu bir adım olacağına inanıyoruz.”

TÜREB Başkanı Yıldırım, halen devam eden YEKDEM mekanizmasının bitiminden önce bu yıl sonunda yaklaşık 1,5 GW’lık rüzgâr enerjisi santralinin devreye gireceğinin öngörüldüğünü, ancak özellikle Çin ve Avrupa ülkelerini beklenmedik derecede olumsuz etkileyen korona virüs salgınının bu öngörüleri zora soktuğunu belirtti. Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü:

 “Normal şartlarda 2016’da olduğu gibi 1.500 MW’a yakın bir kurulumun tamamlanması öngörülüyordu, ancak salgın tüm öngörüleri değiştirdi. Ekonomiler bundan çok ağır etkilenmekte, elbette tedarik zincirinde de ciddi sorunlar ortaya çıkıyor. Pandemi (dünya çapında salgın) olarak ilan edilen bir durum mücbir sebeptir. Hükümetimizin, ekonomimizin güvende olması açısından önemli kararlar içeren bir yol haritası hazırladığını izlemekteyiz. Rüzgâr sektöründe de alınacak ‘mücbir sebep’ kararının yatırımcıların, finans sağlayıcıların ve imalatçıların ciddi boyutta artan ‘YEKDEM’e girememe’ risklerini azaltacağına ve dolayısı ile ülkemizin yenilenebilir enerji hedeflerinin tutturulmasına gereken olumlu etkiyi yapacağına inanıyorum.”

Kaynak: Enerji Günlüğü

Enerji Sektöründeki Birleşmelerde Yerli Yatırımcı İmzası Olacak

Uluslararası vergi, denetim ve danışmanlık şirketi KPMG Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Sektör Lideri Ümit Bilirgen, bu yıl enerji sektöründe şirket birleşme (konsolidasyon) süreçlerinin hızlanmasını öngördüklerini belirterek, "Özellikle sermaye yapısı ve kredibilitesi yüksek yerli yatırımcıların sektörü konsolide edeceğini düşünüyoruz. Konsolidasyon sürecinin ilk etapta Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması süreleri hala devam eden rüzgâr ve güneş santrallerinde olacağını bekliyoruz." dedi.
Bilirgen, KPMG'nin her yıl enerji sektörüne yönelik yayınladığı "Sektörel Bakış 2020" raporunu AA muhabirine değerlendirdi.

Türkiye'nin enerji tüketiminin 2000-2018 döneminde ortalama yüzde 4,4 büyüdüğünü söyleyen Bilirgen, bu hızlı büyümenin Türkiye'nin küresel enerji tüketiminden aldığı payı da artırdığını aktardı.

Bilirgen, ekonomik büyüme ile enerji tüketiminin doğrudan bağlantılı olduğunu ifade ederek, Türkiye'nin enerji talebinin büyük kısmının ithalat yoluyla karşılandığını ve bunun azaltılması için yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına ağırlık verilmeye başlandığını anımsattı.

Yenilenebilir enerji tarafındaki hızlı iyileşmenin Türkiye için çok önemli olduğunu kaydeden Bilirgen, "Ülkemizin özellikle güneş potansiyeli çok yüksek. Yenilenebilir enerji yatırımlarının birim maliyetlerinin teknolojik gelişmeler doğrultusunda ucuzlamaya devam etmesi ve devletin bu alana sunduğu destekler, bu büyüme trendinin devam edeceğinin önemli bir teminatı niteliğinde." diye konuştu.

Bilirgen, geçen yıl Türkiye'nin yenilenebilir enerji yatırımlarının yatay bir seyir izlediğini dile getirerek, "Bu durumda, yaşanan ekonomik çalkantı ve kredi kaynaklarının daralması etkili oldu fakat yenilenebilir enerjide yıllık yaklaşık 2 gigawattlık yatırım trendinin devamı bekleniyor." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin enerji piyasalarındaki yatırımlarının ana fon kaynağının bankalar olduğunu anlatan Bilirgen, 2018 ve 2019'daki ekonomik sıkıntılar ve kurdaki artış sebebiyle hızla büyüyen sektörel kredi hacminin kalitesinin düştüğünü söyledi.

Bilirgen, enerji sektöründe bankalardan kullanılan kredi hacminin geçen yıl sonu itibarıyla 207 milyar liraya ulaştığını bildirdi.

Bu hacimsel büyüklüğün toplam krediler içinde yüzde 7,8'lik bir pay oluşturduğunu belirten Bilirgen, şunları kaydetti:

"Bu oranın Kasım 2018'den bu yana ölçülen en düşük değer olduğunu ifade etmek gerekiyor. Sektörün takipteki alacak kaleminde izlenen kredi borç hacmi 2019 sonunda 13,7 milyar liraya ulaştı. Bu hacim, yüzde 6,6'lık takipteki alacak oranına işaret ediyor. Sektörün takipteki alacaklar kaleminde izlenen kredi hacmi 2018 sonunda 6,3 milyar lira, 2017 sonunda ise 600 milyon lira seviyesindeydi. 2019'un son çeyreğiyle birlikte izlenen stabilizasyon trendi dengesizlik unsurunun yavaş yavaş ortadan kalkacağına işaret ederken, dış şoklara açık görünümün düzelmesi için daha fazla zamana ihtiyaç duyuluyor."

Bilirgen, ekonomide girilen dengelenme sürecinin enerji sektöründeki konsolidasyonu da artırabileceğini anlattı.

Elektrik üretim sektöründe uzun süredir konsolidasyon beklentisi olduğunu kaydeden Bilirgen, "Ancak yeniden yapılandırma süreçlerinde yaşanan belirsizliklerden dolayı geçtiğimiz dönemde konsolidasyon beklenen seviyede gerçekleşmedi. Bu yıl finans kuruluşlarının da beklentisiyle bu süreç hızlanacak. Özellikle sermaye yapısı ve kredibilitesi yüksek yerli yatırımcıların sektörü konsolide edeceğini düşünüyoruz. Konsolidasyon sürecinin ilk etapta Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması süreleri hala devam eden rüzgâr ve güneş santrallerinde olmasını bekliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Bilirgen, yatırım ve işletim bakımından mevcut maliyetler nedeniyle doğal gaz çevrim santrallerinin şu an için cazip olmadığını fakat bir yıl sonra elektrik talebindeki olası artışların, bu santralleri tekrar çekici hale getirebileceğini söyledi.

Doğal gaz santrallerinin konsolidasyonun ikinci dalgasında yer alabileceğini dile getiren Bilirgen, "Konsolidasyon süreçlerinde daha çok sermaye birikimi belli bir seviyeye ulaşmış yerli yatırımcıların aktif olacağını düşünüyoruz. Elektrik piyasasına ilişkin regülasyonlar ve talebe bağlı olarak elektrik fiyatlarındaki dalgalanmalar yabancı yatırımcıların iştahını etkileyecektir." ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA

DÜNYADAN HABERLER
Çin, Fransız EDF ile 502 MW Offshore Rüzgâr Santrali Kuracak

Çin kamu enerji şirketi China Energy, Fransız EDF ile Jiangsu Eyaleti’nde 502 megawatt kapasiteye sahip offshore rüzgâr santrali inşa edecek.

China Energy ile Fransız enerji şirketi EDF’in projesi, Çin’in ulusal çapta yabancı bir şirketle gerçekleştireceği ilk yatırım olma özelliğini taşıyor.

Şirketler, bu kapsamda Doğu Çin eyaleti Jiangsu’da bulunan Dongtai kentinde 502 megawatt kapasiteli denizüstü (offshore) rüzgâr enerjisi santrali projesi geliştirmek üzere bir anlaşma imzaladı. 

Santral için yaklaşık 1,13 milyar dolar yatırım yapılması öngörülüyor. Santralin yılda 1,39 milyar kilovatsaat elektrik üreterek 2 milyon insanın elektrik ihtiyacını karşılayabileceği hesaplanıyor.

Santralin üretimi aynı zamanda 441 bin 900 ton kömürden elde edilebilen enerjiye karşılık geliyor.

Söz konusu santral, yatırımcı şirketler tarafından finanse edilirken ilk elektrik üretiminin 2021 başına başlaması planlanıyor.

Kaynak: Evwind

Alman RWE’den 5 Milyar Avroluk Yenilenebilir Yatırımı

Alman enerji devi RWE, 2022’ye kadar 4 bin megawatt kapasite oluşturacak 5 milyar avro değerinde rüzgâr ve güneş santralleri kuracak.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, RWE’nin yatırımının yüzde 20’sini oluşturan 1 milyar avroluk kısmı Almanya’da gerçekleştirecek.  Toplam 5 milyar avroluk yatırımın kalan yüzde 80’lik kısmı ise Avrupa, Kuzey Amerika ve Asya Pasifik bölgelerinde gerçekleştirilecek.

RWE’nin şu anda inşaatı devam eden 2 bin 700 megawatt kapasiteli yenilenebilir enerji santralleri bulunurken, şirket yatırım planlarını hayata geçirdiğinde toplam kurulu yenilenebilir enerji kapasitesi 20 bin megawatta ulaşacak.

Alman şirketin söz konusu 4 bin megawattlık kapasitesi, 2022’de faaliyete başlamış olacak.

Kaynak: Renews

Küresel Biyogaz Sektörü 2028’de 20.9 Milyar Dolar Büyüklüğe Ulaşacak

Küresel biyogaz sektörünün büyüklüğü 2028’de 20.9 milyar dolar büyüklüğe ulaşması bekleniyor.

Navigant Research tarafından yapılan araştırmaya göre, iklim değişikliğiyle uyumlu politikalar ve düşük karbon teknolojileri giderek daha yaygın hale geliyor.

2000’lerin başından bu yana biyogaz piyasasında önemli gelişme kaydedildi.

Elektrik üretimi, ısınma ve ulaşımda kullanılan biyoyazın kalitesi geleneksel doğal gaza yakın hale geldi.

Biyogaz sektöründeki bu gelişmenin devam etmesi beklenirken, sektörün yıllık büyüklüğünün 2028’de 20,9 milyar dolara çıkacağı öngörülüyor.

Sektördeki büyümeyi özellikle Avrupa ve Asya Pasifik’teki büyük çaplı kurulumların sağlayacağı belirtiliyor.

Kaynak: Smart Energy International

Iberdrola 150 Bin Elektrikli Şarj İstasyonu Kuracak

İspanyol enerji şirketi Iberdrola, 170,5 milyon dolar yatırımla gelecek 5 yıl içinde 150 bin elektrikli araç sarj istasyonu kurulumu gerçekleştirecek.

Şirket sürdürülebilir mobilite planına ilişkin yaptığı açıklamada, şarj ağını kullanan sürücülerin araçlarını, yenilenebilir Menşe Garantisi (GoO) sertifikalarıyla temiz kaynaklardan yüzde 100 yeşil elektrikle şarj edebileceklerini ifade etti.

İspanya’da sürücüler bir mobil telefon uygulamasıyla ülke içindeki tüm şarj istasyonlarının bilgilerini görebildikleri belirtildi.

Şirketin istasyonları evler, şirketler ve ana yollarda kurulmak üzere planlandı.

Söz konusu istasyonlar hızlı şarj istasyonu olarak hizmet verecek. İstasyonlardan ultra hızlı olanlar 350 kW, süper hızlı olanlar 150 kW ve hızlı olanlar da 50 kW olarak kurulacak.

Kaynak: Petrolplaza

HAFTANIN RAPORU

Kovid-19’un Ekonomiye Etkilerini Haritalandırmak ve Analiz Etmek

Korona virüs (Kovid-19 küresel ekonomiyi etkisi altına alırken, ABD’nin bu yıl sert rüzgârlarla karşılaşacak. Ayrıca, virüsün en temel etkileri küresel ekonominin yüzde 16’sını oluşturan Çin’de görülecek.

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

İNFOGRAFİK / GRAFİK