SEKTÖRDEN HABERLER
Fatih Sondaj Gemisi Karadeniz’e Uğurlandı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye'nin ilk milli sondaj gemisi Fatih’in, İstanbul'un fethinin 567’nci yıl dönümünde Karadeniz'e uğurlandığını belirterek, "Gemimiz, Karadeniz'deki ilk sondajına 15 Temmuz'da Tuna-1 lokasyonunda başlayacak." dedi. 

Dönmez, Fatih Sondaj Gemisi'ni Karadeniz'e Uğurlama Töreni'nde yaptığı konuşmada, geminin 2 yıl önce mayıs ayında Doğu Akdeniz'deki ilk sondajına uğurlandığını anımsattı.

Fatih Sondaj Gemisi'nin Doğu Akdeniz'deki 4 sondajını başarıyla tamamladığını aktaran Dönmez, şöyle konuştu:

"Fatih sondaj gemimizi, kutlu fethin 567’nci yıl dönümünde, bu kez Karadeniz’deki ilk sondajı için yolcu ediyoruz. Gemileri karadan yürüten cihan padişahının heybetine, onun büyüklüğüne yakışır bir projeyle milletimizin huzurundayız. Fatih’in 103 metrelik kuleleri İstanbul Boğazı'ndan geçebilmesi için tamamen söküldü. 1 Haziran'da inşallah gemimiz Trabzon'a ulaşacak ve burada kuleler yeniden monte edilecek. Yaklaşık 1,5 aylık hazırlık süresinin ardından gemimiz, Karadeniz'deki ilk sondajına 15 Temmuz'da Karadeniz Ereğlisi açıklarındaki Tuna-1 lokasyonunda başlayacak. Ekibimiz 1 yıldır Karadeniz'de sismik sondajları yürütüyordu ve oradaki veriler değerlendirildi. Denizin derinliği yaklaşık 2 bin metre, sondaj derinliğimiz de 3 bin 500 - 4 bin metre olacak."

Dönmez, bugün vesilesiyle merhum Başbakan Adnan Menderes'i de anmak istediğini belirterek, "Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) rahmetli Menderes'in imzasıyla kuruldu. Petrol endüstrimizin temelleri o günlerde atıldı. Bugün deniz aramacılığımızın önemli bir kilometre taşını daha geride bırakacağız." ifadelerini kullandı.

İskenderun Körfezi ve Mersin civarındaki ilk deniz sondajının üzerinden 50 yıl geçtiğine işaret eden Dönmez, "Bu sürede Akdeniz'de ve Karadeniz'de uluslararası kiralama usulüyle sondajlar yapmaya devam ettik. Bilgi, tecrübe ve know-how noktasında önemli kazanımlar elde ettik. 2012'nin sonunda Barbaros Hayreddin Paşa sismik araştırma gemimizin satın alınması bu alanda önemli bir mihenk taşı oldu." değerlendirmesinde bulundu.

Dönmez, Doğu Akdeniz'de şu ana kadar 6 sondajın tamamlandığını ve Yavuz sondaj gemisinin ise Doğu Akdeniz'deki Selçuklu-1 kuyusunda sondaja devam ettiğini aktardı. Barbaros Hayreddin Paşa ve Oruç Reis sismik araştırma gemilerinin "denizlerin röntgenini çektiğini" dile getiren Dönmez, şöyle devam etti:

"Bu yıl başında filomuza kattığımız ve Mersin Taşucu Limanı'nda geliştirme çalışmaları devam eden Kanuni sondaj gemimiz ise çalışmaların tamamlanmasının ardından ilk kez Akdeniz'de sahaya inecek. Hedefimiz, bu yıl çalışmalarımızı tamamlamak. Sismik çalışmaları değerlendirdikten sonra rotasını belirleyeceğiz. Fatih, Karadeniz'e gidiyor ama kimse sanmasın ki Akdeniz'deki faaliyetlerimize ara veriyoruz. Tersine Doğu Akdeniz'de 2 sismik 2 sondaj gemimiz tam kapasite çalışmaya devam edecek. Fatih'in de Karadeniz'e gitmesiyle eksik olan en önemli parçalardan biri daha tamamlanıyor. Ayrıca Libya ile vardığımız anlaşma kapsamında TPAO, kendi ruhsat alanlarımızda petrol aramak için başvuruda bulundu. Askı ve ilan sürecinin ardından yaklaşık 3-4 ay içinde buradaki ilk faaliyetlerimize de başlayabileceğiz. Önce sismik çalışmalar, ardından verilerin analiz edilmesiyle de nerelerde sondaj yapacağımızı belirleyeceğiz. Bu gemileri almasaydık, Libya ile deniz sınırlarımızı belirleyen anlaşmayı imzalamasaydık bugün Türkiye'ye karşı cephe açanlar büyük bir koz elde edecekti."

Dönmez, Türkiye'nin Akdeniz'deki faaliyetlerini uzun dönemli, ayakları yere basan ve "varsa mutlaka bulacağız" anlayışıyla gerçekleştirdiğini vurgulayarak, yeni tip korona virüs salgını sebebiyle Doğu Akdeniz'deki şirketler "havlu atarken" Türkiye'nin belirlenen program çerçevesinde faaliyetlerini aralıksız sürdürdüğünü ifade etti.

Kaynak: AA

EPDK’nin Enerji Sektörüne Yönelik Tüm İşlemleri Elektronik Ortamda Yapılabilecek

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) enerji sektöründe yatırımların önünü açmak amacıyla başlattığı bürokratik işlem ve süreçleri azaltacak çalışmalarda sona gelindiği, kamulaştırma alanındaki işlemler için de 1 Temmuz'dan itibaren elektronik başvuru alınmasının kararlaştırıldığı bildirildi.

EPDK'den yapılan açıklamaya göre, elektrik, doğal gaz, akaryakıt ve LPG piyasalarına yönelik işlemlerin, mevzuata yönelik bazı istisnaları hariç, tamamı artık elektronik ortamda yürütülebilecek.

Kamulaştırma alanındaki işlemlerinin 1 Temmuz'dan itibaren elektronik ortamda alınması kararıyla, başvuru ve inceleme süreçleri kısalacak, yeni tip korona virüs (Kovid-19) salgını dolayısıyla sosyal temasın azaltılması kuralı da uygulanacak.

E-başvuru uygulaması öncelikle elektrik üretim tesisleri için olmak üzere, 1 Temmuz'da başlayacak. Bu tesisler için bir süreliğine elektronik başvurunun yanında yazılı başvuru da alınacak, sektörün sürece uyumu sağlanacak.

Ardından elektrik dağıtım tesisleri ile doğal gaz piyasası ve petrol piyasası kapsamındaki lisans türlerine ilişkin kamulaştırma talepleri de aşamalar halinde elektronik başvuru olarak alınacak. Sürecin sonunda bütün kamulaştırma hizmetleri elektronik ortamda verilecek.

Bu arada taşınmaz temini amaçlı başvurularda sunulması gereken bilgi ve belgeler listesi elektronik başvuruyu da kapsayacak şekilde güncellenecek. EPDK açıklamasına göre, yatırım süreçlerini daha da hızlandırabilmek için başvuruda istenen bilgi ve belgeler de azaltıldı.

Kamulaştırmaya yönelik ihtiyaç duyulan güncel listeye EPDK’nin internet sayfasından ulaşılabiliyor.

Kaynak: AA

Lisanssız Santrallerin Kurulu Gücü 6,419 MW’a Yükseldi

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) verilerine göre, mart ayında lisanssız elektrik kurulu gücü 6 bin 419 megawatta (MW) yükseldi.

Bu dönemde, lisanssız santrallerden elektrik üretimi ise 850.223,71 megawattsaat (MWh) olarak gerçekleşti.

2020 yılı Mart ayı sonu itibariyle lisanssız elektrik kurulu gücünün enerji kaynaklarına göre dağılımında en fazla elektrik üreten ilk üç enerji kaynağı sırasıyla güneş, doğal gaz ve biyokütle enerjisi oldu.

Lisanssız elektrik kurulu gücünde toplam kapasitenin yüzde 8,17’sine sahip olan Konya, lisanssız elektrik kurulu gücünde ilk sırada yer aldı. Konya’yı, Ankara ve Şanlıurfa takip etti.

Söz konusu ayda brüt lisanssız elektrik üretimi 850.223 MWh seviyesinde gerçekleşirken, bu üretim için ödenen miktar ise 708 milyon 341 bin 838 lira oldu.

En fazla ödeme yapılan enerji kaynağı ise dağılımda yüzde 96,45 oranına sahip olan güneş enerjisi oldu. Güneş enerjisinden elektrik üreten lisansız santrallere bu ayda toplam 683 milyon 210 bin 117 lira ödeme yapıldı.

Kaynak: Enerji Portalı

Türkiye’nin En Büyük Tek Çatı GES’i Gaziantep’te Kuruluyor

Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Köksan Holding tesislerinin çatısına 14 MW gücünde elektrik santrali kurulacak.

Generalsolar Enerji ile Pet Preform sektörü şirketlerinden Köksan Holding arasında, tek çatıda Türkiye'nin en büyük projesi olacak 14 MW güneş enerji santralinin 4.2 MW'lık etabına başlamak üzere sözleşme imzalandı.

Sözleşmeyle, Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Köksan Holding tesislerinin çatısına kurulacak 14 MW gücündeki güneş enerjisi panellerinin ilk etapta 4.2 MW’lık etabınının kurulumuna başlanacak. Generalsalar Enerji projeye anahtar teslimi hizmet sunacak. 

Kaynak: Enerji Günlüğü

DÜNYADAN HABERLER
Kovid-19 Salgını, Enerji Yatırımlarında Tarihi Düşüşe Sebep Olacak

Dünyayı etkisi altına alan yeni tip korona virüs (Kovid-19) salgını sebebiyle küresel enerji yatırımlarının bu yıl geçen yıla kıyasla 400 milyar dolar azalarak yaklaşık 1,5 trilyon dolara gerileyeceği öngörülüyor. Yüzde 20'lik bu düşüş, küresel enerji yatırımlarında tarihin en büyük düşüşü olarak kayıtlara geçecek. 

Uluslararası Enerji Ajansının (IEA) Dünya Enerji Yatırımları 2020 raporuna göre, Kovid-19 salgını karşısında şirketler, zayıflayan bilançoları ve belirsizlik ortamı içerisinde yatırımlarını keserken, karantina süreçleri ve tedarik zincirindeki aksamalar projelerin sarkmasına sebep oluyor. 

Bu kapsamda, salgın nedeniyle azalan enerji talebi, düşen fiyatlar, gelirlerin azalması ve küresel ekonomideki belirsizlik, enerji yatırımlarının rotasını tamamen değiştirecek. Küresel enerji yatırımları bu yıl geçen yıla göre 400 milyar dolar azalarak 1,5 trilyon dolar seviyesine düşecek. Yatırımlar geçen yıla göre yüzde 20 azalırken, bu düşüş küresel enerji yatırımlarında tarihin en büyük düşüşü olacak. 

Petrol ve doğal gaz sektöründeki yatırımlar, bu yıl geçen yıla göre yüzde 32 azalırken, kaya petrolü sektöründeki gerileme yüzde 50'yi bulacak. Kömür yatırımlarında yüzde 15 düşüş beklenirken, elektrik yatırımları da yüzde 10 azalacak. Diğer yandan, yenilenebilir enerji yatırımları fosil kaynak yatırımlarına göre daha çabuk kendini toparlayacak. Ayrıca, Kovid-19 salgını sebebiyle hükümetler ve enerji sektörünün gelirlerinde de bu yıl 2019'a göre 1 trilyon doların üzerinde düşüş görülecek. Düşen fiyatlar ve özellikle elektrik ve gazda ödenmeyen borçlar, gelirlerin azalmasında rol oynayacak. 

Kaynak: CNBC

Batarya Geri Dönüşümü için Norveç-İsveç Ortaklığı Kuruldu

Northvolt ve Hydro yılda 16 bin bataryadaki hammaddeleri geri dönüştürmeyi hedefliyor. İsveçli batarya üreticisi Northvolt ile Norveçli alüminyum şirketi Hydro elektrikli araç bataryalarının geri dönüşümü için yüzde 50-50 oranında hisse oranları ile Hydro Volt AS ünvanlı bir ortak şirket kurdu.

Şirketler tarafından yapılan ortak açıklamaya göre işbirliği kapsamında 100 milyon Norveç Kronu (10,3 milyon ABD Doları) yatırım ile Norveç’in Fredrikstad şehrinde bir geri dönüşüm fabrikası kurulacak. 2021 yılında üretime geçmesi planlanan fabrikada yılda toplam ağırlıkları 8 bin tondan fazla olacak 16 bin civarında bataryanın işlenmesi hedefleniyor. Standart bir elektrikli araç batarya paketinde yüzde 25 oranında alüminyum kullanılıyor ve bu bataryanın 70 ila 100 kilogramlık bölümünü oluşturuyor.

Elde edilen alüminyum Hydro firması tarafından geri dönüştürülecek ve elde edilen ürünler Northvolt tarafından üretilecek bataryalarda kullanılacak. Şirket 2030 yılında üretimde kullandığı hammaddelerin yüzde 50’sini geri dönüşümlü maddelerden sağlamayı planlıyor. Northvolt 2016 yılında Tesla’nın iki üst yöneticisi tarafından kurulmuştu.

Şirketin hali hazırda İsveç’in başkenti Stockholm’de düşük kapasiteli bir üretim merkezi bulunuyor. Bununla birlikte şirket geçtiğimiz yıl aralarında Volkswagen ve BMW şirketinin de olduğu bir grup yatırımcından 1 milyar avrodan fazla yatırım, Avrupa Yatırım Bankası’ndan da 350 milyon Avro finansman sağlamıştı. Şirketin İsveç’te yer alacak batarya fabrikasının 2023 sonu veya 2024 başında devreye girmesi planlanıyor. Başlangıçta 16 gigavat-saat (GWh) olacak üretim kapasitesi de zamanla 32 GWh’e yükseltilebilecek. Northvolt yatırım aldığı tarih itibariyle 2030 yılına kadar yapacağı üretim için 13 milyar doların üzerinde sipariş almıştı.

Kaynak: Financial Times

Kovid-19, Dünyada Gerekli Olan Sürdürülebilir Enerji Çözümlerinin Aciliyetini Artırdı

Küresel enerji sektöründe, son 10 yılda yaşanan hızlı ilerlemelere rağmen, 2030 yılına kadar küresel boyutta uygun fiyatlı, güvenilir, sürdürülebilir ve modern enerjiye erişimin artırılması gerekiyor.

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA), Birleşmiş Milletler İstatistik Bölümü (UNSD), Dünya Bankası ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yayımlanan ‘’Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SDG) 7 İzleme: 2020 Enerji İlerleme Raporuna” göre, yeni tip korona virüs (Kovid-19) salgınından önce, dünya çapında elektriğe erişimi olmayan insan sayısının azalması, elektrik üretiminde yenilenebilir kaynakların payının artması ve enerji verimliliğinde iyileşmeler sayesinde sürdürülebilir kalkınma hedeflerinde önemli bir ilerleme kaydedildi.  

Fakat tüm bunlara rağmen, 2030 yılına kadar SDG 7’nin küresel boyuttaki temel hedeflerine ulaşılması ile ilgili çabalar yetersiz kalabilir.

2010 yılında 1,2 milyar insan elektriğe ulaşamazken, 2018 yılında bu sayı 789 milyona düştü. Ancak, korona virüs salgını başlamadan önce yürürlükte olan veya planlanan politikalara göre 2030 yılında, yüzde 85’i Sahra-altı Afrika’da olmak üzere, 620 milyon kişinin hala elektriğe ulaşamayacağı tahmin ediliyor.

Bu nedenle SDG 7, 2030 yılına kadar küresel boyutta enerjiye erişim çağrısı yapıyor.

Rapora göre, belirlenen hedeflere ulaşılamayan başka konu başlıkları da mevcut. 2017’de, özellikle Asya ve Sahra-altı Afrika’da yaklaşık 3 milyar insan temiz yemeğe ulaşamadı. 2010 yılından bu yana ilerlemenin hızlı olmaması nedeni ile her yıl milyonlarca insan bu nedenle hayatını kaybediyor.

Elektrik üretiminde rüzgâr ve güneş enerjisinin payı hızla büyümesine rağmen, yenilenebilir enerjinin küresel enerji karışımındaki payının artışı ise yavaş.

SDG 7 hedefine ulaşılması için tüm sektörlerde yenilenebilir enerji kullanımının hızlandırılması gerekiyor. Isıtma ve ulaşımdaki gelişmeler de potansiyellerinin çok gerisinde kalıyor.

2015-2016 yılları arasında küresel enerji verimliliğinde yaşanan büyük ilerlemenin ardından, büyüme hızı yavaşladı. 2017’de yüzde 1,7 olan iyileşme oranının, önümüzdeki yıllarda en az yüzde 3’e kadar çıkması gerekiyor. Tüm bölgelerde ve sektörlerde ilerlemenin hızlandırılması için; daha güçlü siyasi bağlılık, uzun vadeli enerji planlaması, kamu ve özel sektör finansmanının artırılması ve yeni teknolojilerin daha hızlı hayata geçirilmesi gerekiyor. Rapora göre bu ilerleme için, politikalar ve mali teşvikler artırılmalı.

Özellikle uzak, kırsal, yoksul ve savunmasız topluluklarda erişime sahip olmayan nüfusun göz önüne alınması gerektiği belirtiliyor.

2020 raporu ile temiz ve yenilenebilir enerjiyi destekleyen gelişmekte olan ülkelere sağlanacak uluslararası finansal akışlar hakkında yeni bir gösterge olan 7.A.1 tanıtıldı.

Rapora göre, 2010’dan bu yana toplam akış iki katına çıkmış ve 2017’de 21,4 milyar Dolar’ı bulmuş olsa da bu rakamın sadece yüzde 12’si az gelişmiş ülkelere ulaştı.

Kaynak: IRENA

İngiltere’de Enerji Kaynaklı Emisyonlarda Rekor Düşüş Yaşandı

İngiltere, geçtiğimiz Cumartesi günü tarihinin en düşük karbonlu gününe şahit oldu ve ortalama karbon yoğunluğu kilovat saat başına 61g CO2 olarak kaydedildi.

İngiltere’de yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretiminin artması ve elektrik talebinde yaşanan düşüş hem emisyonları azalttı hem de esnek tarife fiyatlarını düşürdü.

Enerji firması Drax’a göre, İngiltere’nin enerji sisteminden kaynaklanan karbon emisyonları, enerji talebindeki düşüşün yanı sıra, güneş ve rüzgâr enerjisinden elde edilen elektriğin şebekeye aktarılmasından dolayı rekor derecede azaldı.

Büyük Britanya geçen cumartesi günü tarihinin en düşük karbonlu gününe şahit oldu ve ortalama karbon yoğunluğu kilovat saat başına 61g CO2 olarak kaydedildi.

Bu değer, 17 Ağustos 2019 tarihinde kaydedilen 76g CO2/KWh’lik en düşük seviyenin altında.

Pazar günü öğleden sonra ise şebekede bir saatten fazla süreyle şimdiye kadarki en düşük karbon yoğunluğu görüldü ve değer 18g CO2/KWh’e düştü. Yapılan değerlendirmelere göre, bu zaman aralığında sağlanan enerjinin yüzde 65’i yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edildi.

Drax için düzenli araştırmalar yapan Imperial College London’da görevli Sürdürülebilir Enerji Uzmanı Dr.Iain Staffell, “İngiltere’nin enerji sistemi bugün tüm rekorları kırıyor. Bu şimdiye kadar gördüğümüz en düşük karbon değeri. Birim başına ortalama karbon değeri 200 g olurdu. Bugün ise 20’nin altında. Yenilenebilir enerjilere güvenemeyeceğinizi kim söylüyor?” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Renews

HAFTANIN RAPORU

Dünya Enerji Yatırımları 2020

Dünyada Kovid-19 salgınının ekonomi ve yatırımlarda çok dramatik bir etkisi görülmesi beklenirken, enerji sektöründe en büyük darbeyi petrol ve doğal gaz sektörü alacak.

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

İNFOGRAFİK / GRAFİK