SEKTÖRDEN HABERLER
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay Başkanlığında Enerji Alanındaki Çalışmalar Değerlendirildi

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay başkanlığında, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'in katılımıyla enerji alanındaki sorunların ele alındığı değerlendirme toplantısı video konferans yöntemiyle yapıldı.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde video konferans aracılığıyla gerçekleştirilen değerlendirme toplantısında, kamu hizmetlerinin etkinliği ve verimliliğinin artırılması için yürütmenin ihtiyaç duyduğu düzenlemelere ilişkin yapılmakta olan çalışmalar kapsamında, enerji alanındaki sorunlar ile bu çerçevede mevzuattaki eksik ve noksanlar görüşüldü. 

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay'ın başkanlık ettiği, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dönmez'in yanı sıra üst düzey geniş katılımlı olarak düzenlenen toplantıda, madencilikte idari sürecin sadeleştirilerek ruhsat alım sürelerinin kısaltılmasına yönelik çalışmalar ele alındı.

Ayrıca lisanssız elektrik üretimi ile tüketicilerin kendi ihtiyacını üretmesi, böylece üretilen elektriğin tüketilen yere kadar taşınması için gerekli olan yatırım, işletme ihtiyaçları ve kayıpların azaltılmasının amaçlandığı "yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesislerinin lisanssız işletilebilmesi"ne yönelik çalışmalar da toplantıda görüşülen konular arasında yer aldı.

Kaynak: AA

Enerji Verimliliği Destek Ödemeleri 5 Kat Arttı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, video konferans yöntemiyle MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, MÜSİAD Enerji ve Maden Komitesinin Başkanı Cihad Terzioğlu ile bir araya geldi.

Salgın döneminde yerli ve yenilenebilir enerjideki üretim rakamlarının sevindirici olduğuna dikkati çeken Dönmez, "Nisan ayında elektrik üretiminde yerli oran yüzde 79,6, yenilenebilir oran yüzde 66 olarak gerçekleşti. Bu değerler 2000'den bu yana aylık bazda en yüksek değerler olarak kayda geçti." diye konuştu.

Bakan Dönmez, mini Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) yarışmalarıyla yeni atılımların devam edeceğine işaret ederek, "Ülke çapında entegre bir sektör ve üretim hattı oluşturacağız. Mini YEKA güneş santrallerimizle Türkiye’nin güneşinden büyük, orta ve küçük ölçekli yatırımcılarımızın tümü yararlanacak." ifadelerini kullandı.

Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM) ve YEKA'ların Türk lirası bazlı olması konusunda finans çevreleriyle bir araya gelinerek konunun etraflıca ele alındığına da değinen Dönmez, şöyle devam etti:

"Fiyat güncellemesinin ne şekilde olmasıyla ilgili bankaların görüşlerini aldık. Bu görüşler sonrasında gerekli değerlendirmeleri yapıyoruz. YEKA ve mini YEKA projelerimizin yanında lisanssız üretimde de üreticilerimizin önünü açmaya devam ediyoruz. Daha önce 1 megawatt olan lisanssız elektrik üretim üst limitini 5 megawatta yükselttik. Böylece yatırımcılarımıza hızlı, bürokratik süreçlere takılmayan ve vergiden muaf bir statü kazandırmış olduk. Lisanssız elektrik kurulu gücünde bu adımlarımızla birlikte ciddi bir ilerleme sağladık. Lisanssız elektrik kurulu gücümüz 6 bin 500 megawattı geçti. Bu kurulu gücün yüzde 92’sini güneş enerjisi santralleri oluşturuyor."

Dönmez, çatı ve cephe uygulamalarıyla kendi elektriğini üreten bir yatırımcı profili geliştirmek istediklerini belirterek, "Hedefimiz, Türkiye'de çatı denildiğinde akla ilk gelen şeyin güneş paneli olması. Üretimin her alanında bu düşüncenin yerleştirilmesini arzuluyoruz." dedi.

Hangi sektörde olursa olsun enerjide tam manasıyla dışa bağımlı bir yatırımın uzun vadeli olarak sürdürülemeyeceğine dikkati çeken Dönmez, tüm üretici, yatırımcı ve girişimcileri kendi enerjisini, elektriğini üretmeye davet etti.

Dönmez, enerji verimliliğinin de önemine vurgu yaparak, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bakanlık olarak enerji verimliliği destek ödemelerimizi beş kat artırarak 300 bin liradan 1,5 milyon liraya çıkardık. Mayıs sonu itibarıyla Verimlilik Artırıcı Projeler ve gönüllü anlaşmalar kapsamında yapılan destek ödemeleri 27 milyon lirayı aştı. Uygulaması devam eden projelerle birlikte toplam yatırım 210 milyon lira, destek ödemesi 52,5 milyon liraya ulaştı. 2019 sonu itibariyle Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı kapsamında yürütülen faaliyetlerle Türkiye genelinde 960 milyon dolara denk gelen tasarruf sağlanmış oldu. Ulaştırma ve binalarda kısmen gerçekleşme düşük olsa da toplamda yüzde 100’lük bir gerçekleşmeyle hedeflerimize ulaştık."

Kaynak: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı

Elektrik Talebinde Normalleşme Başladı

Yeni tip korona virüsle (Kovid-19) mücadele kapsamında alınan tedbirler nedeniyle nisan ve mayıs aylarında yüzde 16-17 seviyesinde gerileyen Türkiye'nin elektik talebi, normalleşme süreciyle yeniden yükselişe geçti.

Ekonomik büyüme açısından en büyük göstergelerden biri olarak görülen elektrik talebi Kovid-19 salgınıyla mücadele kapsamındaki çeşitli kısıtların kalkmasıyla daha önceki aylarda görülen azalışların aksine 17 Haziran itibarıyla geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1 artış göstererek, normalleşme sürecinin sinyalini vermeye başladı.

Garanti BBVA Türkiye Başekonomisti Alvaro Ortiz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kovid-19'un yayılmasını önlemek amacıyla alınan tedbirlerin nisan ve mayıs aylarında elektrik tüketimine büyük bir etkisi olduğunu söyledi.

Nisanda elektrik tüketiminin yıllık bazda yüzde 16 düştüğünü anımsatan Ortiz, "Bu oran mayıs ayında yüzde 17 daralma olarak gerçekleşti. Diğer yandan, 17 Haziran itibarıyla baktığımızda geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 1 büyüme olduğunu görüyoruz. Nisan ve mayıs aylarında veriler çok kötüydü ama haziranda değişim başladı ve iyileşme gerçekten hızlı bir şekilde oluyor." diye konuştu.

Ortiz, hane halkı tüketiminin bu yıl 2019'a göre yüzde 0,7 artmasını öngördüklerini belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Türkiye, bu yılın ilk çeyreğinde yıllık bazda yüzde 4,5 ekonomik büyüme gösterdi. Bu oran, ikinci çeyrekteki ekonomik büyüme için önemli bir zemin oluşturuyor. Birçok ülke negatif büyüme rakamları açıkladığı için, bu sonucun emsalsiz olduğunu söyleyebiliriz. Yılın ikinci çeyreğinde Kovid-19 sebebiyle ekonominin yıllık bazda yüzde 5 ila 8 arasında daralacağını öngörüyoruz. Bu oranları yıllıklandırılmış çeyreklik değişimler olarak düşündüğümüzde, yüzde 30-40 küçülmeye karşılık gelir fakat Türkiye ekonomisinin üçüncü ve dördüncü çeyrekte hızlı toparlanacağını düşündüğümüz için, 2020 ekonomik büyümesinin yüzde +2 ila -2 arasında sıfıra yakın bir noktada olmasını bekliyoruz. Yine de salgın riski söz konusu ve yetkililer virüsün kontrolden çıkmaması için tetikte olmalı."

Yatırım ve danışmanlık şirketi APLUS Enerji Ortağı Volkan Yiğit, nisan ve mayıs aylarındaki tüketim düşüşüyle özellikle termik kaynaklardan üretimde hatırı sayılır bir azalma görüldüğünü kaydetti. Bu dönemde doğal gaz santrallerinin elektrik üretimindeki payının tarihin en düşük seviyesine gerilediğini aktaran Yiğit, "Düşük talep ve termik elektrik üretimi nedeniyle, yenilenebilir enerji üretiminin toplam üretimdeki payının da rekor seviyelere ulaştığını gözlemledik." dedi. Yiğit, normalleşme süreciyle özellikle 15-20 Haziran haftasında elektrik talebinde önemli bir artış görüldüğüne işaret ederek, şu bilgileri paylaştı:

"Bu dönemde yenilenebilir enerji santrallerinin üretimi paralel seyrederken, bakım dönemlerini de tamamlayan ithal kömürlü santrallerin bu ayın ilk haftasında saatlik ortalama 6 bin 500 megawatt olan üretim seviyelerini, 8 bin megawatta kadar çıkarttıklarını görüyoruz. Yerli kömür santralleri de geçici çalışma izni verilen santrallerin de etkisiyle üretimi saatlik ortalama 4 bin 300 megawatttan 5 bin 200 megawatt seviyesine yükseltti. Doğal gaz santralleri tarafında ise bu ayın ilk haftasında 4 bin 200 megawatt olan saatlik üretim, ayın üçüncü haftasında ortalama 5 bin 300 megawatt seviyesine yükseldi."

Yılın geri kalanındaki elektrik talebi açısından turizmin önemli olduğunun altını çizen Yiğit, "Şu anda baz senaryo tahminlerimiz bu yıl elektrik tüketimimizin 296 ila 297 milyar kilovatsaat olacağı yönünde. Bu da 2019’a göre yüzde 2 ila yüzde 2,5 oranında bir düşüş olarak hesaplanıyor fakat gerçekleşen her dönemle birlikte güncellemeler yapmaya devam etmek ve gelişmeleri çok iyi takip etmek gerekiyor." öngörüsünde bulundu.

Enerji Ticareti Derneği Başkanı Burak Kuyan ise tüketimin elektrik ticaretini doğrudan etkilediğine dikkati çekerek, "Salgının başlangıç döneminde talepteki düşüş sebebiyle ticaret hacminde de negatif bir şokla karşılaştık. Salgının yoğunluğu ve belirsizliğin sürdüğü mayıs ayı ortasına kadar ticaret hacminde düşük seyir devam etti. Haziran başı itibarıyla normalleşme süreci takviminin açıklanması ve talepte toparlanma beklentilerinin ön plana çıkmaya başlamasıyla ise ticaret hacimlerinde yeniden yukarı yönlü bir hareket görmeye başladık." değerlendirmesinde bulundu.

Kuyan, elektrik talebinin geleceği açısından en önemli unsurun ekonomik hayatın hareketlenmesi olduğunu vurguladı. Öte yandan, salgın sürecinin başından itibaren üzerinde durulan en önemli konulardan birinin tahsilat sorunları olduğunu belirten Kuyan, şunları kaydetti:

"Zaten son birkaç yıllık dönemde gelinen noktada sektörün en büyük sorunu finansman problemi olarak ön plana çıkıyordu. Dolayısıyla bu süreçte elektrik tedarik ve ticaret sektörünün devamlılığı açısından en önemli risklerden birisi, büyük ölçekli bir tahsilat problemi yaşanması olabilirdi. Böyle bir durum yaşanması halinde uygulanmak üzere tedbiren bazı düzenlemeler de yapılmıştı. Ancak sektörü sarsacak büyüklükte bir sorun ortaya çıkmadığını görüyoruz.

Şirketler bazında tahsilat oranlarında farklılıklar mutlaka vardır ancak piyasa katılımcılarıyla yapılan görüşmeler sonucunda genel olarak bakıldığında en zorlu dönemde problemli tahsilat oranlarının ortalama yüzde 10 bandını geçmediğini söyleyebiliriz. Bu konuda temel sorun, özellikle belediyelerin iştirakleri başta olmak üzere bazı kamu kuruluşlarının ödemelerinde yaşanıyor. Bu hususta da özellikle konjonktürel çözümlerin ötesine geçebilecek kalıcı ve metodolojik çözümlerin özellikle Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafında çalışıldığı yönünde bilgiler alıyoruz."

Kaynak: AA

Türkiye 2019’da En Çok Güneş Termal Sistemleri Kuran İkinci Ülke Oldu

Türkiye, geçen yıl ısıtma ve soğutma amacıyla en fazla güneş enerjisi kurulumu yapan ikinci ülke oldu.

REN21’in 2020 Yenilenebilir Enerji Küresel Durum Raporu’na göre, 2019 yılında termal amaçlı güneş enerjisi kurulu gücünde Türkiye, Çin ve ABD’den sonra üçüncü sırada yer alıyor. Türkiye’yi ise Almanya ve Brezilya izliyor. Güneş enerjisiyle su ısıtmak için 2019’da kurulan yeni kapasitede ise Türkiye Çin’den sonra dünyada ikinci sırayı alıyor. 

350’den fazla uzman tarafından kaleme alınan ve Türkiye hakkındaki bilgilerine SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi’nin katkı sağladığı rapora göre, Türkiye termal güneş enerjisi pazarı 2019 yılında stabil seyretti. Türkiye’de 2019 yılında 1,32 gigawatt-termal (GWth) yeni kurulum gerçekleştirildi. Bu kurulumların neredeyse tamamını eşit bir şekilde düz plakalı ve vakum tüplü güneş kollektörleri oluşturdu. Düz plakalı kollektörlerin satışları hastane, hapishane ve mülteci kamplarındaki merkezi sıcak su sistemleri için kamu siparişleri ile arttı. Vakum tüplü güneş kollektörleri de mevcut güneş enerjili su ısıtıcılarının değiştirilmesi yanında özellikle Türkiye'nin daha soğuk bölgelerinde (orta ve doğu Anadolu gibi) konut piyasasında satıldı. 

Geçen yıl yeni kapasite kurulumlarının yüzde 73’ünü 22.8 GWth ile Çin gerçekleştirdi. Bu rakamın ikinci sıradaki Türkiye’nin yeni kurulumlarının 17 kat fazlası olduğunu hatırlatalım.

Rapora göre, 2019 yılında dünya genelinde tahmini olarak 31,3 gigawatt-termal (GWth) camlı ve camsız güneş kollektörü eklendi ve 2019 yılı sonunda toplam 479 GWth’ye ulaştı. Bu kollektörler, 2019 yılında 229 milyon varil petrole eşdeğer 389 terawatt-saat (TWh) ısı ürettiler. 

2019 yılında termal güneş sistemleri kurulu gücü bir önceki yıla göre ise ilk defa düşüş gösterdi. 2018 yılında toplam 482 GWth kurulu güç bulunuyordu. Kurulu kapasitenin yüzde 69’una sahip olan Çin, açık ara dünyanın en büyük solar termal sistemleri pazarı unvanını korudu. 

Kaynak: Enerji Günlüğü

Osmangazi EDAŞ Atıkları Sıfırladı Belgeyi Aldı

Atıkların kaynağından ayrıştırılarak milli ekonomiye kazandırılması, hammadde ve enerji tasarrufu sağlanması amacıyla çalışma alanlarında çevreci uygulamalar hayata geçiren Osmangazi EDAŞ, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen ‘Temel Seviye Sıfır Atık Belgesi’ni almaya hak kazandı.

Afyonkarahisar, Bilecik, Eskişehir, Kütahya ve Uşak illerinin elektrik dağıtım hizmetini sağlayan Osmangazi Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi’nin (OEDAŞ) kaynakların, enerjinin daha verimli kullanılması ve atıkların milli ekonomiye kazandırılması amacıyla hayata geçirdiği uygulamaları takdir topluyor.

2019 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yayımlanan, atık yönetimi süreçlerinde çevre, insan sağlığı ve tüm kaynakların korunmasını hedefleyen Sıfır Atık Yönetmeliği şartlarını hizmet verdiği tüm illerde yerine getiren Osmangazi EDAŞ, bu illerde ‘Temel Seviye Sıfır Atık Belgesi’ni almaya hak kazandı. Osmangazi EDAŞ, Bilecik’te ise ‘Temel Seviye Sıfır Atık Belgesi’ni almaya hak kazanan ilk şirket oldu.

Sıfır atık serüvenine 2018’in Mart ayında Sıfır Atık Yönetimi Talimatını ve talimata bağlı Sıfır Atık Kayıt Çizelgesi’ni hazırlayarak başlayan Osmangazi EDAŞ, uygulamalara ise ilk olarak Eskişehir’deki Genel Müdürlük Binası’nda Eskişehir Valiliği’nin sağladığı karton toplama kumbaralarını yerleştirerek başladı. Katlarda yer alan toplama kumbaralarında toplanan atık miktarları, haftalık olarak tartılıp 6 aylık periyotlarla Eskişehir İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’ne bildirildi.

Yönetmeliğin yayımlanması ile tüm lokasyonlarında bu uygulanmanın yaygınlaşması için beşli toplama kumbaraları temin eden Osmangazi EDAŞ, Afyonkarahisar, Bilecik, Eskişehir, Kütahya ve Uşak il işletme merkezlerinde ofis katlarına beşli toplama kumbaralarını yerleştirdi.

Tüm İl işletme merkezlerindeki ofis katlarına atık toplama kumbaraları yerleştiren Osmangazi EDAŞ, ünitelerin daha etkin kullanılması amacıyla şahsi çöp kovalarının kullanımını da sonlandırdı.

Bursa'da Trafolar Kovid-19'a Dikkati Çekmek için Boyandı

Limak Enerji bünyesinde elektrik dağıtım hizmeti veren Uludağ Elektrik Dağıtım AŞ'ye ait (UEDAŞ) bazı trafolar, maske kullanımı ve sosyal mesafeye dikkati çekmek için boyandı.

"Trafolar Konuşuyor Projesi" kapsamında bugüne kadar 44 trafoya çeşitli temalar işleyen UEDAŞ, yeni normal dönemde boyanan trafo sayısını 47'ye çıkardı.

UEDAŞ Genel Müdürü Gökay Fatih Danacı, gazetecilere yaptığı açıklamada, pandemi sürecinde kesintisiz enerji için çalışmalara devam ettiklerini söyledi.

Bu süreçte birçok projeye imza attıklarını ve farkındalık oluşturmak için etkinlikler yaptıklarını belirten Danacı, şöyle konuştu:

"Yeni normal dönemde UEDAŞ olarak maske kullanımı ve sosyal mesafeye dikkati çekmek için merkezimizin bulunduğu Bursa'da trafoları boyadık. Nilüfer, Osmangazi ve Yıldırım ilçelerimizde yoğun lokasyonlarda yer alan 3 trafoyu hayata kazandırarak vatandaşlarımızın sağlıkları açısından maske takmalarına destek olmayı amaçladık.

Renklendirdiğimiz trafoların vatandaşlarımızın maske takmaya dikkat etmelerine ve vaka sayılarının azalmasına etki etmesini diliyoruz."

DÜNYADAN HABERLER
Yeşil Kalkınma için 3 Trilyon Dolarlık Yol Haritası

Küresel enerji sektöründe 2021-2023 yıllarında toplam 3 trilyon dolar yatırım yapılarak yılda 9 milyon istihdam yaratılırken, böylelikle oluşacak yüzde 1,1 ekonomik büyümeyle yeni tip korona virüs (Kovid-19) salgını sonrası sürdürülebilir bir kalkınma sağlanabileceği öngörülüyor.

Uluslararası Enerji Ajansı'nın (IEA) Uluslararası Para Fonu (IMF) iş birliğiyle hazırladığı Dünya Enerji Görünümü Sürdürülebilir Kalkınma Özel Raporu'nda hükümetlerin Kovid-19 krizini sürdürülebilir bir şekilde atlatabilmeleri için elektrik, ulaşım, binalar, endüstri, yakıtlar ve teknoloji olmak üzere 6 alanda tavsiyeler içeren yol haritası çizildi.

Buna göre, yenilenebilir enerji yatırımlarının hızlandırılması, hidroelektrik ve nükleer enerji santrallerinin çalışmaya devam etmesi ve elektrik şebekelerinin modernleştirilmesi elektrik sektöründe sürdürülebilir kalkınmayı sağlarken, elektrikli araç ve bisikletli ulaşım altyapısı, hızlı raylı ve toplu taşıma sistemlerinin devreye girmesi için daha fazla yatırım yapılabilir.

Sürdürülebilir toparlanmanın en önemli kalemlerinden biri olan binalarda ise enerji verimliliği önlemleri hızlı bir şekilde alınarak enerji tasarrufu sağlanabilir. Binalarda enerji verimliliği yatırımları kısa sürede kendini amorti ederken, söz konusu önlemler için yapılacak her bir milyon dolarlık yatırım 10 ila 15 arası istihdam yaratabilir.

Endüstride motor ve pompaların verimli hale getirilmesi ve geri dönüşümün hızlandırılması sürdürülebilir toparlanmayı destekleyebilir.

Ayrıca, mevcut düşük petrol ve gaz fiyatları fosil yakıtlara sağlanan sübvansiyonların kaldırılmasına zemin hazırlarken, biyoyakıtlar desteklenerek bu alanda istihdam artırılabilir.

Teknoloji inovasyonu enerji sistemlerinin geliştirilmesinde kritik bir rol oynamaya devam ederek, hidrojen, bataryalar, küçük ölçekli nükleer reaktörler, karbon yakalama ve depolama teknolojileri küresel çapta uzun dönemli, sürdürülebilir ve güçlü faydalar sağlayabilir.

IEA raporuna göre, 2021-2023 döneminde söz konusu alanlarda yapılabilecek toplam 3 trilyon dolarlık yatırım ve oluşturulacak politikalarla yıllık yüzde 1,1 küresel ekonomik büyüme sağlanabilir.

Böylece sürdürülebilir kalkınma için 6 alanda yapılacak yatırımlarla yıllık 9 milyon istihdam oluşturulabilir. Kovid-19 salgını sebebiyle bu yıl küresel ekonominin yüzde 6 daralması bekleniyor.

IEA'nın verilerine göre ise 2019'da küresel enerji sektöründe istihdam edilen 40 milyon kişiden yaklaşık 6 milyonunun, Kovid-19 nedeniyle bu yıl işini kaybetme riski bulunuyor.

Söz konusu plana göre, enerji sektörü kaynaklı sera gazı emisyonları 2021-2023 döneminde 4,5 milyar ton azaltılarak emisyonlarda yapısal bir düşüş sağlanabilir.

Kovid-19 salgınıyla mücadele kapsamında alınan tedbirler ve karantina uygulamalarına bağlı olarak bu yıl karbon emisyonlarının yüzde 8 düşmesi beklenirken, emisyonların tekrar zirve yapmaması için sürdürülebilir bir ekonomik iyileşme sağlanması gerekiyor.

Plan kapsamındaki adımların, aynı zamanda hava kirliliğinin azaltılmasına katkı sağlaması beklenirken, 420 milyon insan için temiz pişirme çözümlerine ve 270 milyon insan için de elektriğe erişimi sağlanabilir.

Hükümetlerin bu sonuçları elde edebilmesi için özel sektörle birlikte söz konusu dönemde yıllık 1 trilyon dolar yatırım yapması gerekiyor. Bu rakam bugünkü küresel gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 0,7'sine denk geliyor.

Kaynak: Axios

ABD’de İlk Kez Yenilenebilir Enerjinin Elektrik Üretimindeki Payı Kömürü Geçecek

Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) bu yıl, yeni tip korona virüs (Kovid-19) nedeniyle kömüre olan talebin azalması sonucu, yenilenebilir enerji tesislerin kömür santrallerinden daha fazla enerji üretmesi bekleniyor.

ABD’de elektrik üretimi mayıs ayında yüzde 5,4 azaldı. Moody’s verilerine göre, toplam üretimde yaşanan bu azalma ile yenilenebilir enerji ve doğal gazın üretimdeki payı artarken, nükleer enerji sabit kaldı. Kömürün 2019 yılının Mayıs ayında, yüzde 24,8 olan payı ise yüzde 17,5’e geriledi.

Geçen yılki Moody’s tahminleri, kömürün üretimdeki payının 2023 yılında yüzde 20’nin altına düşeceğini işaret ediyordu. Ancak, mevcut durumda bu tarih birkaç yıl öne çekilmiş oldu.

Salgının ABD’de yayılmasının ardından, mart ayının sonlarına doğru, yenilenebilir enerjinin payı kömürü geçmeye başladı.

ABD Enerji Enformasyon İdaresi’nin Haziran Ayı-Kısa Vadeli Enerji Görünümü Raporu’na göre, 2020 yılında yenilenebilir enerji üretiminin yıllık yüzde 11 büyümesi beklenirken, kömür üretiminin ise yüzde 25 azalacağı öngörülüyor.

2020’de ABD’de termal kömür tüketiminde 100 milyon mt’luk bir düşüş olacağı tahmin edilirken, toplam kömür kullanımının ise 500 milyon mt’un altına inmesi bekleniyor. Moody’s analizine göre, korona virüs krizi sonrası enerji talebi eski değerine dönse de kömür santrallerinin kapanmasının hızlanması ve yerini yenilenebilir enerjiye bırakmasıyla, yenilenebilir enerji kaynakların daha da güçlenmesi bekleniyor.

Kaynak: IEEFA

Avrupa Birliği, 2030 Yenilenebilir Enerji Hedefini “Zor” Tutturacak

Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, 2030’da yenilenebilir enerjinin payını yüzde 33’e çıkarma hedefini tutturmak için kamu desteğine ihtiyaç duyuyor. Planlamalar sonucunda, AB söz konusu hedefini yüzde 1 puan farkla tutturabilecek.

Avrupa Enerji Komiseri Kadri Simson, katıldığı bir online basın toplantısında, AB’nin yenilenebilir enerji hedeflerini gerçekleştirebilmesi için yeni kaynaklara ve kamu desteğine ihtiyaç olduğunu söyledi.

AB’nin 2018’deki birincil enerji tüketiminde yenilenebilir enerji kaynaklarının payı yüzde 19’un altında kalmıştı ve bazı ülkelerin planları yüzde 33 hedefinin yakalanması açısından yetersiz olarak değerlendiriliyor.

Simson, 2030’da yüzde 33 hedefinin gerçekleştirilebilmesi için AB’nin Kovid-19 salgınıyla mücadele kapsamında oluşturduğu kalkınma fonundan kaynak kullanılabileceğini belirterek, “Böylece, salgının temiz enerji hedeflerimizi etkilemesini önleyebiliriz.” dedi.

Kaynak: Euractiv

İklim Değişikliğini Göz Ardı Etmek, 792 Trilyon Dolara Mal Olabilir

İklim değişikliği göz ardı edilerek emisyonların artışının engellenmemesi, 2100’e kadar 150 ila 792 trilyon dolara mal olacak.

Natura Communications dergisinden yayınlanan bir analize göre, küresel sıcaklık artışını 1,5 ila 2 derece ile sınırlamak için gerekli yatırımların bedeli 100 trilyon doları bulacak.

Öte yandan, bu yatırımlar yapılarak küresel sıcaklık ve emisyon artışının sınırlandırılamaması dünyaya 792 trilyon dolara mal olacak.

Birçok sektörü farklı şekilde etkileyen iklim krizinin önlenememesi iş kayıpları ve verimliliği de tetikleyecek.

Sıcaklık artışının 1,5 dereceyle sınırlandırılması halinde bile dünya çapında 80 milyona yakın iş kaybı yaşanacak.

Kaynak: Earth.Org

HAFTANIN RAPORU

Küresel Ekonomik Görünüm 2020

Dünya Bankası’nın Kovid-19 salgınının küresel ekonomi üzerindeki etkilerini incelediği rapora göre, salgın son yılların en büyük küresel resesyonuna sebep oldu. Kesin sonuçlar belirsizliğini korurken, salgın büyüyen ve gelişmekte olan ekonomilerde ciddi bir küçülmeye yol açacak. İş verimliliği ve potansiyel üretime de kalıcı zararlar bırakacak.

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

İNFOGRAFİK / GRAFİK