SEKTÖRDEN HABERLER
Bakan Dönmez: Tüm Zamanların Günlük Elektrik Üretim Rekorunu Kırdık

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, günlük elektrik üretimi ve saatlik elektrik tüketiminde tüm zamanların en yüksek değerlerine 3 Eylül'de ulaşıldığını bildirdi.

Dönmez, Twitter hesabından günlük elektrik üretim ve tüketimine dair verileri paylaştı.

Tüm zamanların günlük elektik üretim rekorunun 1 milyar kilowattsaat alışarak kırıldığını belirten Dönmez, "Üreten Türkiye'nin enerjisi rekorlar kırarak yükselmeye devam ediyor. Salgına rağmen günlük/saatlik elektrik üretiminde yeni rekorlarla Türkiye’nin enerjisine enerji kattık." ifadelerini kullandı.

Paylaşıma göre, günlük elektrik üretiminde 1 milyar 7 milyon 331 bin kilowattsaat ile 3 Eylül'de tüm zamanların en yüksek değeri kaydedildi. Önceki rekor 2 Ağustos 2018'de 1 milyar 6 milyon 642 bin kilowattsaat ile kırılmıştı.

Saatlik elektrik tüketiminde de 49 milyon 556 bin kilowattsaat ile yine 3 Eylül'de saat 14:00'te tüm zamanların en yüksek değeri kaydedildi.

Türkiye'de en yüksek talebin olduğu saatte 38 adet Keban Barajı'na denk üretim yapıldı ve aynı düzeyde elektrik tüketimi oldu.

Kaynak: Anadolu Ajansı

Güneş Enerjisinde 1 Milyar Dolarlık Santralin Lisansı Tamam

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) ihalesi kapsamında yaklaşık 1 milyar dolar yatırımla kurulacak Karapınar Güneş Enerjisi Santrali'ne (GES) lisans verdi. 

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından 2017'de gerçekleştirilen YEKA-1 GES ihalesini kilowattsaat başına 6,99 dolar/cent ile en düşük teklifi veren Kalyon Güneş Enerjisi Üretim A.Ş kazandı. Şirket, Konya Karapınar'da 1000 megawatt kapasiteyle hayata geçirilecek güneş enerjisi santrali için 15 Şubat 2018'de EPDK'ye önlisans başvurusunda bulundu. 

AA muhabirinin EPDK yetkililerinden edindiği bilgiye göre, Kalyon Güneş Enerjisi Üretim A.Ş önlisans süresi içerisindeki yükümlülüklerini tamamladı ve EPDK'ye lisans için başvuru yaptı.

EPDK, dün gerçekleştirdiği kurul toplantısında şirkete lisans verilmesini kararlaştırırken, santralin en geç 3 yıl içerisinde tam kapasiteye ulaşması bekleniyor. 

Toplam 1000 megawatt kapasiteyle kurulacak Karapınar GES için yaklaşık 1 milyar dolar yatırım yapılacak. Santral, Türkiye'nin en büyük güneş enerjisi santrali olacak.

Tam kapasite olarak devreye alındığında yılda yaklaşık 2,6 milyar kilowattsaat elektrik üreteceği hesaplanan santral, bu üretimle 2 milyon kişinin elektrik ihtiyacını karşılayacak.

Yine tam kapasite üretimle Türkiye'de güneş enerjisinin toplam elektrik üretimindeki payı yüzde 25 artacak. Toplamda 2 bin 600 futbol sahası büyüklüğüne sahip olacak santral, yılda 2 milyon ton karbondioksit salımını da engelleyecek. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla geçen ay açılışı gerçekleştirilen Kalyon Güneş Teknolojileri Fabrikası'nda üretilen paneller kullanılarak elektrik üretimine başlayan Karapınar GES, her ay 40'ar megawattlık bölümler halinde devreye alınarak tam kapasiteye ulaşacak. 

Yaklaşık 400 milyon dolar yatırımla Türkiye'nin ilk entegre güneş paneli üretim fabrikası olarak hayata geçirilen fabrikada yüzde 70'in üzerinde yerlilik oranıyla üretim gerçekleştiriliyor. 

Yıllık panel üretim kapasitesi 500 megawatt seviyesinde olan Kalyon Güneş Teknolojileri Fabrikası, her yıl yaklaşık 100 milyon dolarlık panel ithalatının önlenmesine katkı sağlayacak. 

Kaynak: Anadolu Ajansı

Türkiye’nin Doğal Gaz Keşfi Enerji Dönüşümünü Hızlandırır

Türkiye’nin enerji dönüşümü konusunda çalışan düşünce kuruluşu SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi ‘Enerji Dönüşümünde Yerli Doğal Gazın Rolü’ kısa çalışmasını hazırladı. SHURA Direktörü Dr. Değer Saygın, bu çalışmanın yeni bulunan doğal gazın Türkiye ekonomisine en yüksek katkıyı sağlaması için yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği ile birlikte sürdürülebilir bir şekilde kullanılması gerektiğini belirtti.

320 milyar metre küp potansiyele sahip yerli doğal gazın tüm ithal doğal gaz kaynaklarını ikame etmesi halinde Türkiye’nin doğal gaz tüketimini yedi yıl karşılayabileceğini, sadece binalar ve sanayi için kullanılması halindeyse 12 yıl yetecek potansiyeli olduğunu vurgulayan Saygın şunları söyledi: 

“Bu günümüz ithal doğal gaz değeri üzerinden ortalama 80 milyar dolarlık bir ekonomik fayda demektir. Bu da Türkiye’nin toplam yıllık enerji ithalatının neredeyse iki katına eşit. Bu sadece yeni açıklanan kaynak potansiyelinden sağlanacak olan fayda. Bulunan kaynağın ithalatı azaltması beklenirken, gazın çıkarılması da yeni bir sektörün ortaya çıkmasına kapı açacak.

Ayrıca doğal gaz zincirinde yer alan sektörlerin gelişmesi ve istihdam yaratılması öngörülüyor. Sürdürülebilirliği sağlamak için enerji tüketen sektörlerin yerli doğal gazı temiz enerji kaynaklarıyla desteklemeleri önem arz edecektir. Bu kaynakların en önemlilerinden biri ise enerji verimliliği.

Enerjisini daha verimli kullanan vetalebini akıllı teknolojilerle yöneten son tüketicinin ihtiyaç duyacağı enerji azalacaktır. Bu da sınırlı miktardaki yerli doğal gaz kaynaklarının daha uzun süreli ve daha verimli kullanılmasına olanak tanıyabilir.”

Çalışmaya göre, yerli doğal gaz kaynağı enerjiyi son tüketen sektörlerin dönüşümünde önemli bir aracı olacak. Yerli kaynakların enerji verimliliği, yenilenebilir enerji kaynaklı ısı ve yine yenilenebilir elektrikten üretilen hidrojenle desteklenmesi ise tam bir dönüşümün sağlanması için elzem. Hidrojen de mevcut doğal gaz şebekesine enjekte edilerek kullanılabilir, bu sayede hem mevcut doğal gaz şebekesi kullanılabilir hem de ithal doğal gaza olan ihtiyaç azaltılabilir.

Çalışmada ayrıca yerli doğal gaz kaynaklarının en verimli ve düşük maliyetli kullanımı için Türkiye’nin mevcut enerji ve iklim stratejileriyle ilişkili bir yol haritasının geliştirilmesi ve bunun sosyal ve ekonomik etkilerinin araştırılması gerektiği belirtildi.

Elektrik üretim sektöründe yerli doğal gaz kaynaklarının kullanımının düşük karbonlu bir sisteme geçişte yenilenebilir enerjinin şebeke entegrasyonu için gerekli olan esnekliği sağlayacak şekilde planlanması ve esneklik fayda ve maliyetlerinin depolama gibi diğer alternatiflerle karşılaştırılması istendi.

Çalışmada “Isıtma başta olmak üzere enerjiyi son tüketen sektörlerde, yerli ve ucuz doğal gaz kaynaklarının uzun vadeli ve sürdürülebilir şekilde kullanılabilmesi için enerji verimliliği, yenilenebilir ısı ve yeşil hidrojen ile doğal gazın yarattığı fırsatlar anlaşılıp maliyet ve faydaları karşılaştıran bir planlamanın yapılması gereklidir.” denildi.

Kaynak: Yeşil Haber

Elektrikli ve Hibrid Araç Sayısı 24 Bini Aştı

TÜİK verilerine göre ilk yedi ayda trafiğe 9.019 elektrikli ve hibrit araç çıktı.

Türkiye İstatistik Kurumu Temmuz ayı Motorlu Kara Taşıtları İstatistik verilerini yayınladı.

Verilere göre temmuz ayında 138.883 adet yeni taşıt için trafik kaydı yapılırken, yılın ilk yedi ayındaki kayıt sayısı ise 526.939 oldu.

Bu dönemde 28.373 taşıtın trafik kaydı silinmesi sonrası trafikteki toplam araç sayısındaki net artış 498.566 olarak gerçekleşti.

Bu dönemde trafiğe kaydı yapılan elektrikli ve hibrit araçların toplam sayısı 9.019 olurken, toplam sayı ise 24.072 oldu.

Kurumun verilerine göre 2019 yılının tamamında ise toplamda 9.686 elektrik motorlu aracın trafik kaydı yapılmıştı.

Bununla birlikte bu araçların ilk yedi ayda trafiğe kaydı yapılan araçlar içindeki payı yüzde 3,1’e toplamdaki payı ise yüzde 0,2’ye yükseldi.

Kaynak: Yeşil Ekonomi

VEDAŞ Ekipleri, Kesintisiz Elektrik için Sahada

Vangölü Elektrik Dağıtım A.Ş. (VEDAŞ), Kovid-19 pandemisi nedeniyle karantinaya alınan bölgelerde hayatın enerjisinin kesilmemesi için görev yapıyor.

Muş Valiliği tarafından karantina bölgesi ilan edilen Muş merkeze bağlı Bozbulut köyünde yaşayan bir aile, elektrik sayacının ve bağlantı hattının arızalanması nedeniyle elektriksiz kaldı. VEDAŞ’ın Alo 186 Çağrı Merkezini arayan ailenin yaşadığı elektrik kesintisi, VEDAŞ ekiplerinin karantina bölgesinde gerçekleştirdiği onarım çalışması sonucunda giderildi.

Karantina nedeniyle giriş ve çıkışların yasaklandığı köyde yapılan çalışma hakkında bilgi veren VEDAŞ Muş İl Müdürü Eşref Şentürk “Karantina bölgesinden Alo 186 Çağrı Merkezimize yapılan arama sonrasında ekiplerimiz bölgeye giderek gerekli onarım çalışmasını yaptı ve haneyi yeniden enerji verdi.

Karantina bölgesine giriş ve çıkışlarda uyulması gereken hijyen kurallarına yönelik personelimizi düzenli olarak eğitiyoruz. Karantina bölgesinde çalışan personelimizin sağlık durumları da İş Yeri Hekimlerimiz tarafından düzenli olarak takip ediliyor.

Sürecin başından beri hastanelerimiz ve sağlık kuruluşlarımız başta olmak üzere hizmet bölgemizin geneline kesintisiz enerji vermek için teyakkuz halinde görev yapıyor, hayatın enerjisinin kesilmemesi için özverili ve gayretli çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Vatandaşlarımızın da rehavete kapılmadan sosyal mesafe, maske ve hijyen kurallarına dikkat etmelerini rica ediyorum” dedi.

Enerji Danışmanım Projesiyle Tasarruf ve Verimlilik Bilinci Yükselecek

5 milyon müşteriye hizmet veren Limak Enerji, Enerji Danışmanım Projesiyle enerjinin tasarruflu kullanılması konusunda vatandaşları bilinçlendiriyor. Şirket, proje kapsamında ziyaret ettiği ev ve iş yerlerinde hem genel tasarruf çalışmaları hem de gittikleri ev veya iş yerinin özel durumlarına göre verimlilik sağlama önerilerini aktarıyor.

Limak Enerji, tüketicilerine enerji tasarrufu konusunda ipuçları verdiği Enerji Danışmanım Projesini hayata geçirdi. Proje kapsamında oluşturulan Enerji Danışmanı Timi ile evleri ve iş yerlerini ziyaret ederek, tasarruf ve verimlilik konusunda bilinçlendirme yapıyor.

Ziyaret sırasında elektronik aletlerin, aydınlatmaların, ısıtma ve soğutma sistemlerinin enerji tüketimleri incelenerek, bu cihazların nasıl kullanılması ve konumlandırılması gerektiği de anlatılıyor. Tim, ziyaret ettiği yerlerde enerji tasarrufu ve verimliliği sağlamak için gerçekleştirilecek önlemlerle ilgili bir kontrol listesi üzerinden ilerliyor.

Böylece ziyaretlerde kullanıcıların mevcut durumunu görmeleri sağlanıyor. Aynı zamanda kullanıcılara özel olarak sunulan tasarruf ve verimlilik tavsiyeleri ile hem enerji tüketiminde hem de fatura tutarlarında nasıl düşüş sağlayacakları gösteriliyor. Proje ile tüm Türkiye’de pek çok ev ve iş yerine ulaşılarak, tasarruf bilincinin yaygınlaştırılması amaçlanıyor.

Timin ziyaret ettiği markette klima, market içerisinde personel ihtiyacı amaçlı kullanılan küçük ev aletleri gibi elektronik cihazların ve yiyecek, içecek dolaplarının doğru kullanım ve konumlandırmalarının nasıl yapılması gerektiği, ısıtma ve soğutma sistemlerinde tasarrufun nasıl yapılabileceği, aydınlatmaların doğru seçimi gibi konularda bilgiler verildi.

Proje kapsamında marketin son elektrik faturası incelendi ve tasarruf tüyoları verilerek, fatura tutarlarında nasıl düşüş gerçekleştirebilecekleri anlatıldı. Alınacak önlemlerle ayda ve yılda ne kadar tasarruf edilebileceği söylendi. Seçilen örnek işletmede elektrik faturası 2.031 TL iken, verilen enerjik tüyolarla faturalarını 1.625 TL’ye kadar düşürmeleri sağlandı. Böylece iş yeri sahibi ayda yüzde 20 tasarruf sağlayarak, yılda da yaklaşık 5.000 TL’ye varan bir tutarı tasarruf edecek.

Projenin detaylarını anlatan Limak Enerji Uludağ Elektrik Genel Müdürü Ali Erman Aytac, “Projemiz kapsamında farklı enerji tüketim gruplarındaki kullanıcılarımızı tek tek ziyaret ederek, elektrikli cihazların kullanımları, nasıl tasarruf ve verimlilik sağlanacağı hakkında bilgiler veriyoruz. Aydınlatma, ısıtma, soğutma gibi faaliyetlerde kullanılan elektronik eşyaları tespit ederek, tüketim değerlerine bakıyoruz. Enerji Danışmanımız elektronik cihazların tasarruf sağlanacak şekilde doğru kullanımına ilişkin danışmanlık yapıyor.” ifadelerini kullandı.

Tasarruf tüyoları da veren Aytac sözlerini şu şekilde sürdürdü; “Esnaflarımız, soğuk yiyecek dolaplarını dış hava sıcaklığının fazla olduğu dönemlerde enerji sarfiyatını artıracağı için süpermarket önüne konumlandırmak yerine, market içerisinde uygun alanlarda konumlandırarak ciddi tutarlarda tasarruf edebilirler.

Esnaflarımız enerji izleme ve yönetim sistemi kullanarak da, daha profesyonel olarak enerji kullanımlarını yönetebilir, işletme giderlerini azaltabilirler. Verimli ve kontrollü kullanım ile havalandırma sistemlerinde yüzde 13, içecek dolaplarında yüzde 10, aydınlatma ve priz kontrolü ile de yüzde 3 oranında tasarruf sağlayabilirler.

Esnaflarımız enerji yönetim sistemlerini kullanarak, enerjilerini toplamda yüzde 26 oranında daha verimli ve tasarruflu kullanabilecekler.” dedi.  

Enerji Danışmanım Projesi kapsamında şirketin özel olarak hazırladığı web sayfasında da elektronik aletlerin ne kadar enerji tüketimi yaptığı uygulamalı olarak gösteriliyor. Uygulama sayesinde vatandaşlar kendi konut ve iş yerlerinde ne kadar enerji tükettiğini hesaplayarak, kendilerinin enerji danışmanı olabiliyor.

Vatandaşlar, www.limakuludag.com.tr adresi üzerinden Enerji Danışmanım sayfasına ulaşarak, evlerinde kullandıkları cihazları adet, cihaz gücü, haftalık kullanım süresi ve sayısını kendi kullanım alışkanlıklarına göre belirlediklerinde, oluşacak enerji tüketimini kWh cinsinden hesaplayabiliyor ve faturalarına etki edecek tutarı görebiliyorlar.

Evde kullanılan tüm cihazlar için bu değerler girildiğinde, ortaya aylık fatura tutarı çıkıyor. Buzdolabı, fırın, çamaşır makinesi gibi beyaz eşyaların, televizyon gibi elektronik eşyaların enerji tasarrufunun nasıl yapılacağı gibi konular hakkında detaylı bilgiye de ulaşabiliyorlar.

Web’e erişimi olmayan müşterileri için de 444 6 646 numaralı çağrı merkezi üzerinden Enerji Danışmanı ile görüşmelerine olanak tanıyan Limak Enerji, ilerleyen süreçte her işlem merkezine bir “Enerji Danışmanı” konumlandırmayı planlıyor.

DÜNYADAN HABERLER
ABD, Gelecek Nesil Hidrojen Santrallerine 3 Milyar Dolar Yatırım Yapacak

ABD’de 2023-2025 yılları arasında faaliyete başlaması planlanan 3284 MW’lık üç hidrojen santraline 3 milyar dolardan fazla yatırım yapılacak.

Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) New York, Virginia ve Ohio’da planlanan üç hidrojen santrali ile hidrojenin elektrik üretiminde doğal gazın yerini alıp alamayacağı test edilecek.

Elektrik üreticileri Danskammer Energy, Balico ve EmberClear, 3284 MW’lık elektrik üretecek tesisler için Mitsubishi Power Americas’a toplamda 3 milyar dolardan fazla ödeme yapacak.

2023-2025 yılları arasında faaliyete başlaması planlanan santraller, başlangıçta yalnızca doğal gazla çalışacak olsa da sonrasında yeşil hidrojen üretimine geçilecek.

Projeyi yürütecek firmalardan Danskammer 600 MW, Balico 1600 MW, EmberClear ise 1084 MW’lık kapasiteye sahip olacak.

Mitsubishi, bu yılın başlarında Utah’ta Los Angeles Su ve Enerji Departmanına hizmet etmek üzere 1,9 milyar dolarlık ilk hidrojen depolama ve enerji projesine başlayacağını duyurdu.

ABD’de pek çok eyalet yenilenebilir enerji payını artırmak ve emisyonları azaltmak için yeşil hidrojene yönelmeye başladı.

Geçtiğimiz Temmuz ayında NextEra Energy Florida’daki güneş enerjisi santrali kapasitesinin bir kısmını hidrojen üretimi için kullanacağını duyurdu.

NextEra’nın CEO’su Jim Robo, “Şu andan itibaren yenilenebilir enerjilerle hidrojen üreterek emisyonları yüzde 10 azaltmak için fırsatımız var.” dedi.

Rüzgâr ve güneş enerjisiyle çalışan elektrolizörler kullanılarak elde edilen yeşil hidrojen, hem yakıt kaynağı hem de hammadde olarak doğal gaza dayanan sanayi sektörünün karbondan arındırılmasının anahtarı olarak gösteriliyor.

Kaynak: Bloomberg

Avrupa, Gelgit ve Dalga Enerjisinde Başı Çekiyor

IRENA Başkanı Francesco La Camera, okyanustan elde edilen enerjinin, açık deniz rüzgârın yanı sıra, gelgit ve dalga gibi daha az bilinen iki yenilenebilir enerji kaynağını da kapsadığını ve Avrupa’nın bu teknolojilerde lider olduğunu açıkladı.

Okyanustan elde edilen enerjinin, açık deniz rüzgârın yanı sıra, gelgit ve dalga gibi daha az bilinen iki yenilenebilir enerji kaynağını da kapsadığı bilgisini veren La Camera,“Okyanus enerjisi teknolojileri, elektrik üretmek için kullanılan kaynağa göre kategorize edilir. Bu bir gelgit akışı olduğunda, buna gelgit enerjisi diyoruz. Dalgaların enerjiye dönüştürülmesiyle elde edilen ise dalga enerjisi oluyor.

Bunlar okyanus enerjisi ile ilgili en gelişmiş teknolojilerdir.” ifadelerini kullandı.

La Camera, toplam okyanus enerjisi kurulu gücünün yüzde 98’inden fazlasının (512,5 MW)  gelgit, 2,3 MW’lık kurulu gücün ise dalga enerjisinden elde edildiğini ve bu veriler ışığında, gelgit enerjisinin dalga enerjisinden daha kolay ticarileştirilebileceğini dile getirdi.

La Camera, “Ancak teorik olarak 29.500 TWh ile dalganın potansiyeli, 1200 TWh olan gelgite kıyasla daha yüksek. Bu durum dalga enerjisinin teorik olarak tek başına küresel enerji talebini karşılayabileceği anlamına geliyor.” dedi.

Dalga enerjisindeki bu 2,3 MW’lık kapasite, üç kıta ve sekiz ülkede yer alan dokuz projeden oluşuyor. Bu bölgelerde toplam 33 dalga enerji dönüştürücüsü bulunuyor.

1 MW’ın üzerinde kapasiteye sahip tek aktif proje Hawaii’de bulunuyor. Aktif projeleri olan diğer yerler arasında; Cebelitarık, İspanya, Yunanistan, İtalya, Portekiz, Fransa ve İsrail bulunuyor.

La Camera’ya göre, dalga enerjisinin potansiyelini ortaya çıkarmak için maliyetleri düşürmek ve ölçek avantajlarına sahip olmak gerekiyor. Bunun için ise kamu müdahalesi gerekli.

Okyanustan elde edilen enerjinin stabil edilme özelliğinin güneş ve rüzgardan daha fazla olduğunu sözlerine ekleyen La Camera, deniz florası ve faunası üzerindeki çevresel etkilerinin ise mutlaka araştırılması gerektiğine dikkat çekti.

Kaynak: Euractiv

Avrupa Birliği Lityumu Kritik Ham Maddeler Listesine Ekledi

Avrupa Birliği (AB), özellikle batarya teknolojilerinde kullanımıyla öne çıkan lityumu kritik ham maddeler listesine ekledi.

AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Maros Sefcovic ve AB Komisyonu İç Pazardan Sorumlu Üyesi Thierry Breton, Brüksel’de kritik ham maddelere ilişkin stratejileri içeren eylem planına hakkında basın toplantısı düzenledi.

Sefcovic, güvenli ve sürdürülebilir ham madde tedarikinin dirençli bir ekonomi için ön koşul olduğunu belirterek, “Avrupa, elektrikli otomobil bataryaları ve enerji depolama için 2030’a kadar 18 kat, 2050’ye kadar da 60 kat daha fazla lityuma ihtiyaç duyacak.” diye konuştu.

Fosil yakıtlara olan bağımlılığı kritik ham madde bağımlığına dönüştürmek istemediklerini ifade eden Sefcovic, ham maddelerde yüksek bağımlılığı azaltan, kaynakları çeşitlendiren, sürdürülebilir stratejiler izleyeceklerini anlattı.

Sefcovic, AB’nin bataryalarda kullanılan lityumu kritik ham maddeler listesine ekleme kararı aldığına dikkati çekti.

Breton da Avrupa’nın çevreci ve dijital dönüşümünde kritik ham maddelerin önemine işaret etti.

Avrupa’nın kritik ham maddelerde tamamen dışa bağımlı olmaması gerektiğini söyleyen Breton, özellikle nadir elementlerde üçüncü ülkelerden tedariki çeşitlendirmeyi, AB’nin kendi çıkartma, işleme ve geri dönüşüm kapasitesini artırmayı planladıklarını ifade etti.

Kaynak: SP Global

Almanya 2025’e Kadar 40 GW Güneş ve Rüzgar İhalesi Planlıyor

Almanya, 2025’e kadar 40 gigawatt (GW) rüzgar ve güneş enerjisi kapasitesi ihale etmeyi planlıyor.

Ülke, 2030’da elektrik üretiminin yüzde 65’ini yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlamayı hedefliyor.

Almanya’nın taslak yenilenebilir enerji kanununa göre, 2025’e kadar 16.7 GW kara rüzgar enerjisi kapasitesi ihaleye açılacak.

Ayrıca, bu dönemde 19.7 GW güneş ve 9 GW offshore rüzgar enerjisi kapasitesi de ihale edilecek.

Düzenlenecek ihalelerde katılımcılar, en düşük fiyat için yarışacak.

Almanya’nın 2030’da ulaşmak istediği yüzde 65 yenilenebilir enerji hedefi için bu kaynaklardan yılda 377 terawattsaat elektrik üretmesi gerekiyor.

Diğer yandan, Almanya nükleer ve kömür kapasitesini de 2025’te 24 GW azaltmayı planlıyor.

Kaynak: International Business Times

HAFTANIN RAPORU

G20 Enerji Finansman Takibi

Kovid-19 salgınının başından beri, G20 ülkeleri çeşitli enerji kaynaklarına yaklaşık 382 milyar dolar destek sağladı. Bu destek, fosil ve temiz enerji kaynakları arasında nasıl dağılım gösteriyor?

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

İNFOGRAFİK / GRAFİK