SEKTÖRDEN HABERLER
Fatih İkinci Sondaj Noktası Türkali-1'e Gitmeye Hazırlanıyor

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, "Fatih sondaj gemimiz hazırlıklarını tamamlamak üzere. 1 veya 2 Kasım gibi ikinci sondaj noktası Türkali-1'e gidecek." dedi.

Bakan Dönmez, beraberindeki Aksaray Valisi Hamza Aydoğdu ve BOTAŞ Genel Müdürü Burhan Özcan ile birlikte Tuz Gölü Yer Altı Doğal gaz Depolama Genişletme Projesi sahasında incelemelerde bulundu, yetkililerden bilgi aldı.

Dönmez, burada yaptığı açıklamada, doğal gaz keşfedilen Sakarya Gaz Sahası'ndaki çalışmaların devam ettiğini söyledi.

Birinci kuyu Tuna-1'deki çalışmaların tamamlandığını ifade eden Dönmez, şunları kaydetti:

"Şu anda Fatih sondaj gemimiz hazırlıklarını tamamlamak üzere. 1 veya 2 Kasım gibi ikinci sondaj noktası Türkali-1'e gidecek. Oradan (Sakarya Gaz Sahası) ürettiğimiz gazı da 2023'ten itibaren sisteme vermeyi düşünüyoruz. Burası da 2023 itibarıyla işletmeye geçecek. Oradan ürettiğimiz gazı özellikle yaz aylarında, tüketimin düşük olduğu aylarda bu depolarımızda depolamış, saklamış ve stoklamış olacağız. Kaynak tüketim ve depo dengesi açısından bu proje çok stratejik bir konumda."

Dönmez, Tuz Gölü Yer Altı Doğal gaz Depolama Genişletme Projesi çalışmalarını yerinde incelemek için Aksaray'a geldiklerini söyledi.

BOTAŞ'ın özellikle son yıllarda doğal gaz alt yapısını güçlendirmek için bir çok proje başlattığını anlatan Dönmez, şöyle konuştu:

"Bunlardan bir kısmı hayata geçti. Yer altı doğal gaz depolarıyla ilgili çalışmalarımıza hız vermiştik. Şu anda içinde bulunduğumuz bu alanda daha önce 1,2 milyar metreküplük doğal gaz depolama projemiz söz konusuydu. İlk gaz verme törenini 2017 yılında yapmıştık. Bu mevsim itibarıyla kalan yer altı kavernanın (suni mağara) da ilk gaz verme işlemlerini, an itibarıyla başlatıyoruz. İnşallah onlar da önümüzdeki nisana kadar dolmuş olacak."

Kaynak: Anadolu Ajansı

ELDER’den “Enerjim Sensin” Girişimcilik Yarışması

Geleceğin Enerji Fikirlerine ELDER’den 300 Bin TL Destek

EPDK koordinatörlüğünde, ELDER ve ODTÜ TEKNOKENT iş birliğinde başlatılan “Enerjim Sensin Hızlandırma Programı” ile enerji sektörü özelinde erken aşamadaki yenilikçi iş fikirlerinin hayata geçirilmesine destek olunacak. Program sonunda başarılı olan girişimlere ELDER tarafından 300 bin TL para ödülü verilecek. Diğer kurumlar tarafından verilecek para ödülleri ileri bir tarihte duyurulacak. 

ELDER Yönetim Kurulu Başkanı Serhat Çeçen: “SEKTÖRÜN İNOVASYON MERKEZİ olma vizyonu doğrultusunda ELDER, ülkemiz enerji piyasasının başrol oyuncusu EPDK ve Türkiye'nin ilk ve öncü teknoparkı ODTÜ TEKNOKENT ile güçlerini birleştirerek enerji sektörüne yeni girişimciler kazandırmaya hazırlanıyor.”

ODTÜ TEKNOKENT Genel Müdürü Serdar R. Alemdar: “ELDER‘in sektördeki öncülüğü ile ‘Enerjim Sensin Hızlandırma Programı’nı hayata geçiriyoruz. Bu desteklerin sürdürülebilir olması ve devamlılığının sağlanması ise öncelikli hedeflerimizden biri olacaktır.”

Enerji Piyasaları Düzenleme Kurumu (EPDK) koordinatörlüğünde, Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği – ELDER ve ODTÜ TEKNOKENT, elektrik dağıtım sektörü özelinde yenilikçi iş fikirlerini destekleyecek bir proje başlattı. ‘Enerjim Sensin Hızlandırma Programı’ ile girişimciler ve girişimci adayları veya startup’lar erken aşamadaki yenilikçi iş fikirlerini elektrik dağıtım sektörüne tanıtma fırsatı yakalayacak. Enerjim Sensin Hızlandırma Programı kapsamında, seçilen girişimler ve mentorların potansiyel girişimcilerle bir araya geldiği yüz yüze buluşmalar da düzenlenecek. Süreç tamamlandıktan sonra karşılıklı anlaşıldığı takdirde, ilk müşteri garantisi, ulusal ve uluslararası proje yazım desteği, patent desteği, global fuar, etkinlik ve hızlandırma programlarına katılım sağlanması, yatırım imkânı ve desteği gibi çeşitli avantajlar ve destekler sunulacak.

Program sonunda başarılı olan girişimlere ELDER tarafından 300 bin TL para ödülü verilerek yenilikçi iş fikirlerinin ve Ar-Ge projelerinin desteklenmesi sağlanacak. Diğer kurumlar tarafından verilecek para ödülleri ileri bir tarihte duyurulacak. Programa başvurular, 20 Aralık 2020 Pazar gününe kadar ELDER ve ODTÜ TEKNOKENT’ in sosyal medya hesaplarından paylaşılan link üzerinden yapılabilecek.

Çeçen: “Önceliğimiz Enerji Altyapılarında Milli Sistemlerin Kullanılması”

ELDER Yönetim Kurulu Başkanı Serhat Çeçen, ELDER’in sektörün değişimine en hızlı şekilde uyum sağlama ve enerji sektöründe inovasyonun öncüsü olma misyonu doğrultusunda ‘Enerjim Sensin Hızlandırma Programı’nı hayata geçirdiklerini söyledi.  Çeçen şu ifadeleri kullandı:

“Sektörün inovasyon merkezi olma vizyonu doğrultusunda ELDER, ülkemiz enerji piyasasının başrol oyuncusu EPDK ve Türkiye'nin ilk ve öncü teknoparkı ODTÜ TEKNOKENT ile güçlerini birleştirerek enerji sektörüne yeni girişimciler kazandırmaya hazırlanıyor.

İş birliği kapsamında gerçekleştirilecek olan Enerjim Sensin Hızlandırma Programı’nda, uzun vadede sürdürülebilir enerji arz güvenliğini sağlamaya yönelik elektrik sektöründe teknolojik dönüşüm uygulamalarına destek olmak, enerji verimliliğini önceliklendirmeye ve artırmaya yönelik çalışma fikirlerini ortaya çıkarmak, enerji altyapılarında milli sistemlerin kullanılmasını sağlamak, stratejik önem arz eden projelerin artırılmasını sağlamak ve yenilikçi yerli teknolojiler ile tüketici memnuniyetini artırıcı fikirleri desteklemek öncelikli hedefler arasında yer alıyor.

Dünyada ve Türkiye’de enerji sektörünün hızla değişen ihtiyaçlarına cevap vermek istiyoruz. Bu kapsamda fikir üreten girişimlerin önem kazanacağını düşünüyoruz. Türkiye ve yakın coğrafyadaki girişimleri desteklemek amacıyla çeşitli kurumlarla iş birlikleri yapıyoruz. Türkiye’nin en önemli teknik üniversitelerinin başında gelen ODTÜ’nün kurduğu ODTÜ TEKNOKENT’le oluşturduğu girişimcilik ekosisteminin, enerji sektörüne ve sektörün geleceğinde söz sahibi olabilecek Ar-Ge projelerinin üretilmesine katkı sunacağına inanıyoruz. Bu doğrultuda elektrik dağıtım sektörü olarak erken aşamadaki yenilikçi fikirlerin desteklenmesine ve geliştirilip projelendirilmesine destek olacağız. Bu destekleri sürekli kılmayı da gayretli bir biçimde sürdüreceğiz.”

Alemdar: “Desteklerin Sürdürülebilir Olmasını Hedefliyoruz”

ODTÜ TEKNOKENT Genel Müdürü Serdar R. Alemdar, iklim değişikliği ve hava kirliliği gibi küresel sorunların enerji sektörünün çözüm merkezinde yer aldığını aktararak, bu sorunların çözülebilmesi için çok sayıda ülkede ve endüstride halihazırda uygulanan temiz ve sürdürülebilir enerji dönüşümlerinin hızlandığına vurgu yaptı.

Alemdar şöyle konuştu: “Yenilenebilir teknolojilerinde yaşanan artışlar ve temiz enerji teknolojilerinde yaşanan gelişmeler göz önüne alındığında geleceği şekillendiren teknolojilere imza atan ODTÜ TEKNOKENT olarak, enerji sektörüne ve sektörün geleceğine katkı sağlayabilmek için şirketlerimizle birlikte çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

20 yıllık tecrübe ve birikimimizle ‘enerji sektöründe’ teknoloji geliştirerek çözümün bir parçası olmayı hedefleyen girişimcilere destek olabilmek amacıyla Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) koordinatörlüğünde, Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği – ELDER ‘in sektördeki öncülüğü ile ‘Enerjim Sensin Hızlandırma Programı’nı hayata geçiriyoruz. Bu desteklerin sürdürülebilir olması ve devamlılığının sağlanması ise öncelikli hedeflerimizden biri olacaktır.”

Elektrik Üretimi Ağustos'ta Arttı

Türkiye'nin lisanslı elektrik üretimi ağustosta yaklaşık 27,6 milyon MegaWattsaat seviyesinde gerçekleşti. Lisanslı elektrik üretiminde en büyük pay yüzde 26,7 ile doğal gaz santrallerinin oldu.

Türkiye'nin lisanslı elektrik üretimi ağustosta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 4,2 artışla 27 milyon 641 bin 892 MegaWattsaate yükseldi.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun ağustos ayına ilişkin "Elektrik Piyasası Sektör Raporu"na göre, lisanslı elektrik üretiminin yüzde 26,7'si doğal gaz santralleri, yüzde 24,3'ü hidroelektrik santralleri, yüzde 22'si ithal kömür ve yüzde 11,5'i linyit santralleri tarafından yapıldı.

Bu kaynakları sırasıyla rüzgar, jeotermal, biyokütle, taş kömürü, asfaltit, güneş ve fuel-oil izledi.Toplam lisanslı elektrik üretimi ağustosta geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 4,2 artarak 27 milyon 641 bin 892 MegaWattsaate yükseldi.

Elektrikte abone sayısı ağustosta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2,5 artarak 45 milyon 669 bin 356’ya ulaştı. Bu dönemde, sanayi tüketicilerinin sayısı yaklaşık yüzde 15,3, tarımsal sulama tüketicilerinin sayısı yüzde 3,8, mesken tüketicilerinin sayısı yüzde 2,7 ve ticarethane tüketicilerinin sayısı yüzde 1,3 artış gösterirken, aydınlatma tüketicilerinin sayısında yüzde 2,1 düşüş görüldü.

Faturalanan elektrik tüketim miktarı, ağustosta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 11,4 artarak 22 milyon 259 bin 461 MegaWattsaat oldu.

Tüketimin yüzde 38,7'si sanayi, yüzde 25,8'i ticarethane ve yüzde 25,3'ü mesken aboneleri tarafından gerçekleştirildi. Tüketimin yüzde 8,5'inin tarımsal sulama ve yüzde 1,7'sinin aydınlatma kaynaklı olduğu belirlendi.

Türkiye'nin lisanslı elektrik kurulu gücü bu dönemde yüzde 2,3 artarak 86 bin 433 megavat oldu. Kurulu gücün yüzde 29,7'si doğal gaz çevrim santralleri, yüzde 25,3'ü barajlı hidrolelektrik, yüzde 11,7'si de linyit santrallerinden oluştu. Kurulu kapasitenin kalan kısmı diğer enerji kaynaklarından elektrik üreten tesisler arasında paylaşıldı.

Kaynak: Hürriyet

TOGG'un Bataryası Rakiplerinden Daha Uzun Menzil Sağlayacak

TOGG'un araçta kullanılacak batarya teknolojisine ilişkin yaptığı açıklamada yerli otomobilin bataryasının rakiplerine göre daha uzun bir menzil sağlayacağı belirtildi.

Lityum-iyon bataryada enerji ve güç yoğunluğunu optimize eden NMC katodu kullanılacak. Modüllerde enerji yoğunluğu yüksek kesecik tipi hücreler yer alacak.

Alüminyum muhafazalı kompakt modüller ile yüksek dayanım sağlanacak. Otomobiller 300 ve 500 kilometre üzerinde menzile sahip olacak ve 30 dakikanın altında yüzde 80'e kadar şarj edilebilecek.

TOGG geçen hafta, Li-Ion batarya üreticilerinden Farasis ile anlaşmaya gidildiği ve bu kapsamda yerli otomobilin batarya modülü ile paketinin Türkiye’de üretileceğini açıklamıştı.

Kaynak: Habertürk

Sokak Lambaları Pembe Yandı

Enerji sektörünün öncü şirketlerinden Limak Enerji Grubu bünyesinde elektrik dağıtım hizmeti veren Uludağ Elektrik Dağıtım A.Ş. (UEDAŞ), meme kanserinde erken tanıya dikkat çekmek için pembe sokak lambaları projesini hayata geçirdi.

Ekim ayı, her yıl tüm dünyada ve Türkiye’de ‘Meme Kanseri Farkındalık Ayı’ olarak kabul ediliyor. Türk Kanser Derneği’nin verilerine göre; meme kanseri kadınlarda görülen kanser tipleri arasında birinci sırada yer alıyor.

Dünyada en çok görülen kanser türleri arasında yer alan meme kanserine karşı sokaklar pembe aydınlatıldı. Sosyal sorumluluk kapsamında hayata geçirilen proje ile meme kanserinde erken teşhisin önemine işaret eden UEDAŞ, Osmangazi İlçesi’nin caddelerindeki erken teşhise dikkat çeken afişler ile donattı.

YEDAŞ Yatırımları Tam Gaz Devam Ediyor

Samsun, Ordu, Çorum, Amasya ve Sinop illerinde kaliteli ve kesintisiz elektrik dağıtım hizmeti sunmaya devam eden Yeşilırmak Elektrik Dağıtım A.Ş. (YEDAŞ), yatırımlarına ara vermeden devam ediyor. Korona virüs ile mücadele sürecinde de vatandaşların enerji ihtiyaçlarını karşılamak üzere ekiplerini gece gündüz seferber eden YEDAŞ, yeni yatırımlarıyla bölgeye değer katmayı, istihdama ise katkı sağlamayı sürdürüyor.

Kurumun hizmetleri ve yatırım planlamaları hakkında bilgi veren YEDAŞ Genel Müdürü Hasan Yasir Bora, bölgede yaklaşık 2,1 milyon aboneye enerji hizmeti verdiklerini hatırlatarak, "Kurumumuz, 2020 yılı sonuna kadar toplam 320 milyon liralık şebeke yatırımını hayata geçirmektedir. Dünya genelinde yaşanan Covid-19 salgını nedeniyle yatırımlara sene başında planlanan takvimden daha geç başlanmış olsa da, yıl sonu hedeflerine ulaşmak adına yoğun bir çalışma temposu ile tesis çalışmalarına devam edilmektedir" dedi.

Kent merkezlerine olduğu kadar kırsal bölgelere de ağırlık verilerek planlanan zorlu arazi şartlarındaki şebeke yatırımlarını gerçekleştirmek üzere Samsun’da 5, Ordu’da 3, Çorum, Sinop ve Amasya illerinde 1'er adet olmak üzere toplam 11 adet tesis grubunda çalışmaların sürdürüldüğünü açıklayan Hasan Yasir Bora, "Yaklaşık 350 yatırım projesinin yarısından çoğu tamamlandı. Kalan işlerin yıl sonuna kadar tamamlanması için yaklaşık 700 kişilik bir ekip yoğun bir şekilde çalışmaya devam etmektedir" diye konuştu.

Söz konusu işler kapsamında yıl sonuna kadar 35 bin adet direk dikileceğini, 415 kilometre yeraltı kablosu döşeneceğini, 415 adet transformatör ve 125 adet beton köşk tesis edileceğini söyleyen Genel Müdür Bora, "Dağıtım hizmetleri konusunda, en yeni teknolojik gelişmeleri izliyor ve sistemimize uyarlayıp tüketicilerimize sunarak elektrik akışında sürekliliği sağlıyoruz. Daha yoğun bir çalışma ile yıl sonu hedeflerimizi tutturacağız. Böylece tüm paydaşlarımız ile koordineli bir şekilde gerçekleştireceğimiz çalışmaların sorumluluk alanımızda bulunan 5 ile büyük değer katacağına inanıyorum” diye konuştu.

YEDAŞ Genel Müdürü Hasan Yasir Bora, açıklamalarının son bölümünde ise, "Kaliteli hizmet verme, enerji verimliliğini ön plana tutma ilke ve hedefleri doğrultusunda faaliyetlerini sürdürmeye devam eden YEDAŞ, yeni yatırımlarıyla da sektörün ülke ekonomisine katkısını büyütecektir" ifadelerini kullandı.

DÜNYADAN HABERLER
Elektrik Sektörü Tarihindeki En Büyük Dönüşümü Geçiriyor

Elektrik sektörünün küresel dönüşüm sürecinde, elektrik tedarikinin güvenle sürdürülebilmesi için siber saldırılar, aşırı hava olayları ve hızla büyüyen yenilenebilir enerji kaynaklarının entegrasyonunun sağlanması konusunda daha kapsamlı bir yaklaşıma ihtiyaç duyuluyor.

Uluslararası Enerji Ajansı'nın "Dönüşümdeki Elektrik Sistemleri" raporu, elektrik sistemlerinde gelişen zorluklara nasıl yanıt verileceğine ilişin öneriler sunuyor. Rapora göre, dünya toplam enerji talebinin yüzde 20'sini oluşturan elektriğin 2040'ta petrolü geçerek dünyadaki en büyük enerji kaynağı olacağı öngörülüyor.

Aynı zamanda karbon emisyonlarının en büyük sorumlusu olan elektrik sektörü, yenilenebilir enerji kaynaklarındaki hızlı büyümeyle emisyonların azalmasında itici bir güç olarak da görülüyor.

Elektrik tedarikinin güvenle sürdürülebilmesi için siber saldırılar, iklim değişikliğinden kaynaklanan aşırı hava olayları ve yenilenebilir enerji kaynaklarının şebeke entegrasyonunun sağlanabilmesi için dünyada daha kapsamlı bir yaklaşım gerekiyor. Maliyetleri hızla düşen yenilenebilir enerji kaynaklarının toplam elektrik üretimindeki payı, rüzgar ve güneş enerjisi başta olmak üzere artıyor. Rüzgar ve güneş enerjisinin küresel elektrik üretimindeki payının 2040'ta bugünkü seviyesi olan yüzde 7'den yüzde 45'e yükseleceği, tüm yenilenebilir enerji kaynaklarının payının ise yüzde 70'in üzerine çıkacağı öngörülüyor.

Diğer enerji kaynaklarına göre dağıtık ve değişken bir şekilde elektrik üreten rüzgar ve güneş enerji santrallerinin şebeke esnekliğinin sağlanmasına ihtiyaç duyuluyor. Bunun için elektrik şebekesine küresel çapta yatırım yapılması gerekiyor.

Öte yandan, elektrik sistemlerinde artan dijitalleşme sistemleri siber saldırılara açık hale getiriyor. Siber saldırıları olabildiğince engelleyebilmek için hükümetlerin siber dayanıklılık önlemlerini belirlemesi ve planlamalarının temel bir parçası haline getirmesi öneriliyor. İklim değişikliğinden kaynaklanan aşırı hava olaylarına karşı elektrik sistemlerinin daha dirençli olması için ise elektrik güvenliği stratejilerinde iklim direncine öncelik verilmesi ve gerekli yatırımların yapılması gerekiyor.

IEA Başkanı Fatih Birol, rapora ilişkin yaptığı değerlendirmede, dünyada temiz enerji dönüşümünün başarılabilmesi için elektriğin her zamankinden daha önemli hale geldiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Bugün, elektrik sektörünün 100 yıl önce ortaya çıkmasından bu yana geçirdiği en büyük dönüşüme şahit oluyoruz. Bu değişiklikler, elektrik üretiminde yeni kaynakların oluşması, dijital teknolojiler, yeni iş modelleri ve depolama gibi birçok yenilikten kaynaklanıyor. Çok heyecan verici ve geleceği parlak bu değişimler, karmaşık elektrik sistemlerinin işletilmesinde yeni zorlukları da beraberinde getiriyor."

Birçok ülkenin benzer zorluklarla karşılaştığını ifade eden Birol, politika yapıcıların ve düzenleyicilerin birbirlerinin deneyimlerinden faydalanabileceğini vurguladı.

Kaynak: Uluslararası Enerji Ajansı

Rüzgar ve Güneş Birçok Ülkede Ucuz Enerji Kaynağı

Rüzgar ve güneş enerjisi, dünya genelinde birçok ülkede elektrik üretiminin en ucuz yollarından biri haline geldi. Bloomberg NEF analizine göre, beş yıl içerisinde mevcut bir kömür veya doğal gaz santralini işletmek, yeni güneş veya rüzgâr çiftlikleri inşa etmekten daha pahalı olacak.

Geçtiğimiz hafta Uluslararası Enerji Ajansı da güneş enerjisinin en ucuz elektrik kaynağı olduğunu ve kömürün yerini devralmaya başladığını açıkladı.

Ancak, BNEF’in Baş Ekonomisti Seb Henbest, temiz enerji kaynaklarının yayılmasının ekonomik olarak bir sınırı bulunduğunu ve her ülkede doygunluğa ulaşılan bir noktaya gelinmesinin olası olduğunu söyledi. Sektörde yaşanabilecek bu kısıtlamalar, yenilenebilir enerjilerin yerel koşullara bağlı olarak elektrik üretimi için pazarın yüzde 70-80’inden fazlasını kazanmayacağını gösteriyor.

Henbest’e göre, yenilenebilir enerjileri teşvik eden ve fosil yakıtlardan uzaklaşılmasını sağlayan en güçlü politikalara sahip olan Avrupa’da bile rüzgâr ve güneş enerjisi arzının yüzde 80’i geçmesi olası görülmüyor. Yenilenebilir enerjiye geçiş, özellikle denizcilik olmak üzere bir dizi sektörü yeniden şekillendirecek gibi görünüyor.

Dünyadaki kargoculuğun üçte biri fosil yakıtların dünya çapında taşınmasından kaynaklanıyor ve petrol bu oranın yüzde 70’ini oluşturuyor.

Araştırmaya göre, yenilenebilir enerji kaynakları petrol, doğalgaz ve kömürden pazar payı aldıkça, bu yakıtları teslim eden, onu makine ve boru hatlarıyla besleyen nakliye şirketleri de zarar görebilir.

Rapor, evleri ısıtmak ve arabalar için elektriğin kullanılmasının enerji ve emisyon tasarrufu sağlayabileceğini de gösterdi.

Geleneksel doğalgaz kazanları yerine ısı pompalarına geçmek, binaların ısıtılmasını birkaç kat daha verimli hale getirecek.

Elektrik üretim süreçlerinde yenilenebilir kaynakların kullanılması ile enerji verimliliği artırılabilir ve kazanç elde edilebilir.

Kaynak: Bloomberg NEF

Kovid-19’un Emtia Piyasasındaki Etkisi En Ağır Enerji Fiyatlarında Hissediliyor

Yeni tip korona virüs (Kovid-19) salgınının en çok enerji fiyatları üzerinde etkili olurken, petrol, doğalgaz ve kömürün oluşturduğu enerji emtialarının fiyat endeksinde bu yıl yüzde 32,7’lik azalış olmasının beklendiği bildirildi.

Dünya Bankasının, Emtia Piyasaları Görünüm Raporu’nun Ekim 2020 sayısı, “Emtia şokunun sürekliliği” başlığıyla yayımlandı.

Raporda, Kovid-19 salgını nedeniyle yılbaşında yaşanan sert düşüşlerin ardından yılın üçüncü çeyreğinde neredeyse tüm emtia fiyatlarının toparlandığı bildirildi.

Metal ve tarımsal emtiaların salgın kaynaklı kayıplarını telafi ettiğine işaret edilen raporda, enerji fiyatlarının ise bir miktar toparlanmaya rağmen gelecek yıl da salgın öncesi seviyelerin altında kalmasının beklendiği ifade edildi.

Raporda, ham petrol fiyatlarının, arz kesintileriyle desteklenerek nisan ayındaki en düşük seviyelerin iki katına çıktığı, ancak fiyatların salgın öncesi dönemdeki seviyelerin altında olduğu kaydedildi.

Çin sanayisinde beklenenden hızlı gerçekleşen iyileşmeyle metal fiyatlarının hızla toparlandığı belirtilen raporda, bazı gıda fiyatlarının da yükseldiği aktarıldı.

Raporda, salgının en çok enerji fiyatları üzerinde etkili olduğu vurgulanarak, mart ve nisandaki düşüşün ardından enerji fiyatlarının ham petrol fiyatlarının etkisiyle kısmi bir toparlanma yaşadığı kaydedildi.

Düşük petrol talebinin 2021’den sonra da devam etmesinin muhtemel olduğuna dikkat çekilen raporda, salgının süresinin fiyat tahminlerine yönelik temel riski oluşturduğunu vurgulandı. Raporda, petrol, doğalgaz ve kömürün oluşturduğu enerji emtia fiyat endeksinin bu yıl geçen yıla kıyasla yüzde 32,7 düşeceği, tarım ürünleri gibi enerji dışı emtia fiyatlarından oluşan endeksin ise yüzde 1,1 artmasının beklendiği ifade edildi.

Emtia fiyatlarının 2021’de ılımlı bir şekilde artacağı öngörülen raporda, enerji emtia fiyat endeksinin gelecek yıl yüzde 9,3, enerji dışı emtia fiyat endeksinin de yüzde 1,7 artacağı tahminine yer verildi. Raporda, ham petrolün varil fiyatının bu yıl geçen yıla kıyasla yüzde 33,2 azalarak ortalama 41 dolar seviyesinde gerçekleşeceği öngörülürken, ham petrolün varil fiyatının 2021’de ise yüzde 7,3 artışla ortalama 44 dolara ulaşmasının beklendiği aktarıldı.

Kaynak: Dünya Bankası

Teknoloji İnovasyonu ve Düşük CAPEX Güneş Modülü Maliyetlerini Azaltıyor

Teknolojideki inovasyon gelişmeleri ve düşük CAPEX’e bağlı olarak güneş modülü fiyatlarını azaltıyor. Wood Mackenzie’nin Solar PV Modül Teknoloji Piyasa Raporu 2020’ye göre, güneş modülü maliyetleri 2020’li yıllarda da gerilemeye devam edecek.

Buna, teknoloji inovasyonundaki gelişmeler ve düşük CAPEX sağlayacak. Modül verimliliği ve güç sınıfındaki gelişmelerin düşük CAPEX trendini daha ileriye taşıyacak.

Rapora göre, 2020’li yıllar güneş modülü teknoloji inovasyonunda hızlı bir gelişim sağlayacağı öngörülürken, bu gelişme modüllerin daha iyi performans göstermesini de sağlayacak. Bu kapsamda, toplam modül üretim kapasitesi 2021’in sonu itibarıyla 28 GW ila 59 GW arasında değişkenlik gösterecek.

2025’te, bu kapasitenin 90 GW’ı aşması beklenirken, maliyetlerdeki düşüş üreticileri daha fazla teşvik edecek.

Kaynak: Smart Energy International

HAFTANIN RAPORU

Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı 2019 Yılı Gelişim Raporu

Geçen yıl bina ve hizmetler, sanayi ve teknoloji, enerji, ulaştırma ve tarım sektöründe 1 milyar 182 milyon dolarlık enerji verimliliği yatırımı yapılırken, bunun sonucunda 300 milyon dolar parasal karşılığı olan 858 ktep birincil enerji tasarrufu sağlandı.

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

İNFOGRAFİK / GRAFİK