SEKTÖRDEN HABERLER
Yerli Otomobil Banttan İnmeden Şarj Altyapı Çalışmaları Tamamlanmış Olacak

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, "Yerli elektrikli otomobilimiz TOGG banttan inmeden şarj altyapı çalışmalarımızı büyük oranda tamamlamış olacağız" dedi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda, 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin maddelerinin görüşmelerinde konuşan Dönmez, Kovid-19 salgınıyla birlikte yerli üretim ve ülkelerin kendi öz yeterliliklerini oluşturma gayretlerinin çok daha önem kazanmaya başladığını belirterek, “Artık kaynağın yanında teknolojinin de yerli olmasını sağlamak durumundayız" açıklamasında bulundu.

Dönmez, "Enerji sektörünün ve piyasanın gelişimi doğrultusunda, İleri Tarihli Fiziksel Teslimatlı Elektrik Piyasası olarak da ifade edilen Vadeli Elektrik Piyasası’nı 2021 yılı içerisinde katılımcıların hizmetine sunmayı hedefliyoruz" sözlerini kullandı.

Dönmez, "Sismik araştırma gemilerimiz marifetiyle belirlenen lokasyonlarda Fatih ve Yavuz sondaj gemilerimizle bugüne kadar toplam 9 derin deniz sondajı yapılmış olup, 1 derin deniz sondajına ise devam edilmektedir" bilgisini verdi.

Bakan Dönmez, "Yerli elektrikli otomobilimiz TOGG banttan inmeden şarj altyapı çalışmalarımızı büyük oranda tamamlamış olacağız." dedi.

Dönmez, "Doğu Akdeniz havzasında uluslararası hukuk kaynaklı meşru haklarımızdan taviz vermeden bu bölgeyle birlikte Karadeniz’de de arama ve sondaj faaliyetlerimizi kararlılıkla sürdüreceğiz" açıklamasında bulundu. 

Kaynak: TRT Haber

Sabancı Holding Rüzgar Enerjisine 4 Yılda 450 Milyon Dolar Yatırım Yapacak

Sabancı Holding Enerji Grup Başkanı Kıvanç Zaimler, 4 yılda 565 MegaWatt’lık rüzgar enerjisi santrali için 450 milyon dolar yatırım yapacaklarını belirterek, "Bu yatırımla toplam elektrik üretim kapasitemiz 4 bin 150 MegaWatt olacak." dedi.

Zaimler, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yatırım planlarına ve enerji sektöründeki güncel gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Korona virüs (Kovid-19) salgınının enerji sektörünü de etkilediğine işaret eden Zaimler, bu dönemde elektrik talebinin çok dalgalı hareket ettiğini söyledi. Zaimler ev, ticarethane, küçük işletme ve sanayide elektrik talebinin yaşam ve çalışma şartlarına göre farklılık gösterdiğine dikkati çekerek, "Ülkemizde ikinci çeyrek itibarıyla elektrik tüketiminde belirgin bir azalma yaşansa da ağustos sonrasında normalleşme başladı. Yıl sonu itibarıyla geçtiğimiz yılın az da olsa üzerinde bir tüketim gerçekleşecek gibi görünüyor. Bu yönüyle Türkiye, özellikle gelişmiş batılı ülkelere kıyasla pozitif ayrıştı." diye konuştu.

Kamu politikalarının da bu kapsamda etkili olduğunu aktaran Zaimler, krizlere önceden hazırlıklı ve dayanıklı olmanın büyük önem taşıdığını vurguladı.

Zaimler, bu kapsamda salgın döneminde ilave önlemler aldıklarına değinerek, "Şirket olarak her zaman ihtiyatlı bir bilanço yönetimimiz var. Finansal risk yönetimi, güçlü bir iş yönetimi ve farklı yakıtlardan oluşan enerji üretim portföyü ile değer zincirinin her aşamasında her tarafta aktif bir oyuncu olarak risklerimizi dağıtmamız ve nitelikli iş kaynağımız en önemli konu." ifadelerini kullandı.

Bütün belirsizliklere rağmen finansal performanslarının geçen yıl rakamlarının ve beklentilerinin üzerinde gerçekleştiğini aktaran Zaimler, şöyle devam etti:

"Sabancı Holding enerji grubu olarak konsolide gelirimiz bu yılın 9 aylık döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 22 artışla 23,6 milyar lira oldu. Faaliyet karımızı yüzde 17, net karımızı ise yüzde 32 artırdık. Bu dönemde, Sabancı topluluğu içinde konsolide bazda operasyonel karlılığın önemli bir kısmını enerji gelirlerimiz oluşturdu. Yıl sonu beklentimiz de bu trendin benzer şekilde devam etmesi."

Zaimler, salgın nedeniyle tedarik zincirinde bazı aksaklıklar yaşandığını fakat yatırımlara hız kesmeden devam ettiklerini anlattı.

"Elektrik dağıtım şebekesine bu yılın 9 aylık döneminde 1,3 milyar lira yatırım gerçekleştirdiklerini" dile getiren Zaimler, elektrik üretimi alanındaki büyüme planları kapsamında yenilenebilir enerji ve modern teknolojilere odaklanacaklarını aktardı.

Zaimler, Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) rüzgar enerjisi ihaleleri projelerine ilişkin, "Rüzgar enerjisinde Aydın ve Çanakkale'de toplam 500 MegaWatt’lık santral kuracağız. Şu anda bu santrallerin kurulacağı sahaların belirlenmesi ve proje geliştirme faaliyetlerini yürütüyoruz. Hedefimiz 2023'te YEKA kapsamındaki rüzgar enerjisi santrallerimizde üretime başlamak. Ayrıca Kayseri'de de 65 MegaWatt’lık bir rüzgar santrali yatırımımız daha olacak. Rüzgar enerjisinde 4 yılda 450 milyon dolarlık yatırımı hayata geçireceğiz. Rüzgar enerjisindeki bu yatırımla toplam elektrik üretim kapasitemiz 4 bin 150 MegaWatt olacak. Proje ve yatırımlarımızın odağına sürdürülebilirlik ve yeni teknolojileri aldık. Elektrikli şarj cihazlarından depolamaya kadar birçok konuyu ele alıyoruz. Bizim için dijitalleşme hem kendi süreçlerimiz hem de müşteri temas noktalarımız için vazgeçilmez." değerlendirmesinde bulundu.

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de yatırımların büyük kısmını yenilenebilir enerjinin oluşturacağına dikkati çeken Zaimler, bu kaynakların uzun vadede ucuz enerji üretimi sağlayacağını ve Türkiye'nin rekabet gücünü artıracağını bildirdi.

Zaimler, yenilenebilir enerjide yeni kapasite arzının belirli bir plan çerçevesinde ilerlemesinin ekipman üreticilerinin Türkiye'de yatırım yapmasını sağlayacağını belirterek, "Bu da ekipman üretiminin millileşmesinde büyük bir katkı yapacak. Türkiye'deki yeni yatırımlarda aslan payını rüzgar ve güneş enerjisinin alacağını öngörüyoruz." dedi.

Yenilenebilir enerji kapasitesini artırmanın yolunun doğal gaz santrallerinden geçtiğini ve bu santrallerin piyasadaki elektrik fiyatını belirlediğini vurgulayan Zaimler, "Esnek şekilde üretim yapabildikleri ve ülkemiz arz güvenliğine hizmet ettikleri için doğal gaz santrallerine ihtiyaç var. Yenilenebilir enerji üretiminin düşük olduğu zamanlar oluyor. Bugünkü teknolojiyle depolama da mümkün olmadığından önümüzdeki 10 sene daha doğal gaz santrallerine ihtiyaç olacağını düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

Türkiye'deki doğal gaz santrallerinin gerekli bakımlarının yapılması gerektiğini vurgulayan Zaimler, şunları kaydetti:

"Gereken bakım yatırımlarının yapılmaması durumunda arıza riskleri oluşabilir. Bu da arz güvenliğini etkileyebilecek bir durum. Uzun vadede ise doğal gaz santrallerinin önce kısmen sonra tamamen hidrojen kullanımına geçme olasılığı var. Ekonomik olarak bunun sağlanması durumunda bu santraller karbon salımı da yapmayacaklar. Bu yüzden, var olan gaz santrali kapasitesinin verimli ve sürdürülebilir şekilde kullanılması gerekiyor ama Türkiye'de artık yeni gaz santrali inşa edilmez."

Kaynak: Anadolu Ajansı

Türkiye’nin Enerji Üretimi Ekim’de Arttı

Türkiye’nin enerji üretimi Ekim ayında bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 1,2 oranında arttı. TÜİK Ekim ayı sanayi verilerine göre, Türkiye’nin 2020 yılı Ekim ayında sanayi üretimi yıllık bazda yüzde 10,2 artarken, enerji üretimi yıllık yüzde 1,2 artış gösterdi.

Takvim etkisinden arındırılmış yıllık değişim oranlarına bakıldığında, 2020 yılı Ekim ayında madencilik ve taş ocakçılığı üretimi yüzde 0,4 artarken, kömür ve linyit üretimi yüzde 13,3 oranında azaldı. Ham petrol ve doğalgaz üretimi ise yüzde 12,2 oranında arttı. Kok kömürü ve rafine edilmiş petrol ürünleri üretimi de yüzde 7,8 oranında azaldı.

Sanayinin alt sektörlerinden elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi de 2020 yılı Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5,5 arttı.

Kaynak: Enerji Günlüğü

Yenilenebilir Enerjide Desteğin Devamı Yatırımcı İlgisinin Artmasını Sağlayacak

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Türkiye Başkan Vekili Şule Kılıç, yenilenebilir enerji sektöründe iyi tasarlanmış bir mekanizmayla sektöre desteğin devam etmesinin yatırımların artmasını sağlayacağını belirtti. 

Kılıç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin son yıllarda yenilenebilir enerji kapasitesini büyük ölçüde artırdığını ifade etti. Yenilenebilir enerji kapasitesindeki büyümede 30 Haziran 2021 itibarıyla sona erecek destek mekanizmasının önemli bir payı olduğunu dile getiren Kılıç, sektöre yatırım çekilmesi açısından mekanizmanın bir başarı örneği olduğunu söyledi. Kılıç, benzer bir destek mekanizmasının devamının sektör açısından önemine işaret ederek şöyle konuştu:

"İyi tasarlanmış bir destek mekanizması yatırımcı ilgisinin artmasını sağlayacaktır. Yatırımcılar, destek mekanizmalarının güvenirliğini, tutarlılığını ve bankalar tarafından kabul edilir olmasını önemsiyor. Oluşturulacak destek mekanizmasının tüm sektör paydaşları dikkate alınarak yapılması önemli. Sisteme yük getirecek içerikler de mekanizma kapsamında yer almamalı. Bu açıdan, yerli aksam ve ekipman kullanımının zorunlu tutulmasını veya sisteme yük oluşturacak şekilde desteklenmesini gerekli görmüyoruz çünkü düşen ekipman maliyetleri de göz önünde bulundurduğumuzda, bu tür kısıtlamalar olmadan da aynı başarılı sonuçlar elde edilebilir." 

Enerji şirketlerinin son dönemde başta döviz kurundaki artıştan kaynaklı bazı sorunlar yaşadığına dikkati çeken Kılıç, makroekonomideki değişimlerin de bu süreci olumsuz etkilediğini anlattı. Kılıç, döviz kurundaki artışın uzun dönemli bir sorun olduğunu belirterek "Buna karşın, ekonomide yapılması planlanan reformlar ve yatırımcı dostu yaklaşım piyasalar tarafından olumlu algılandı. Planlanan reformların tutarlı şekilde uygulanması halinde, daha güvenilir ve öngörülebilir bir piyasada ortaya çıkacaktır. Bu da özellikle yabancı yatırımcıların ilgisini artıracaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Kılıç, enerji sektöründe döviz kurundan kaynaklanan sorunların yanı sıra arz fazlası gibi yapısal sorunların da çözülmesi gerektiğini ifade etti.

Elektrik talebi ve sanayi üretiminin ekonomik büyümeyle ilişkili olduğunu vurgulayan Kılıç, "Türkiye'de ekonomik aktivitede yavaş bir toparlanma bekliyoruz fakat bu aktivitenin salgın sonrası dönemde hızlanacağını öngörüyoruz." dedi.

Normalleşme adımları sonrasında Türkiye'deki elektrik talebinde artış gözlendiğini belirten Kılıç, elektrik talebindeki büyümenin ekonomik toparlanmanın bir göstergesi olduğunu fakat son haftalarda uygulanan kısmi karantina önlemleri sonrasında bu verilerin daha yakından gözlenmesi gerektiğini sözlerine ekledi. 

Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması kapsamında elektriğin KiloWatt saat’ine rüzgar ve hidroelektrik için 7,3 dolar/sent, jeotermal için 10,5 dolar/sent, biyokütle ve güneş için de 13,3 dolar/sent teşvik veriliyor. Teşvikler, yerli ekipman kullanımına göre değişiklik gösterebiliyor. Bu çerçevede verilen alım garantisi, elektrik üretim santralinin devreye girdiği tarihten itibaren 10 yıl, yerli aksam desteği ise 5 yıl boyunca sağlanıyor. 

Daha önce başvuru süresi 31 Aralık 2020'de biteceği açıklanana mekanizmaya başvurular salgın nedeniyle 30 Haziran 2020'ye kadar uzatıldı. Yatırımcılar, döviz bazlı teşviklerden faydalanmak için bu yıl içinde yatırımlarına hız verdi ve kasım sonu itibarıyla devreye giren yenilenebilir enerji kurulu gücü rekor bir seviyede gerçekleşerek 4 bin 200 MegaWatt’ı aştı. 

Yenilenebilir enerjide 30 Haziran 2021'den sonra devreye alınacak yenilenebilir enerji santralleri için nasıl bir destek sağlanacağı henüz belli olmadı. 

Kaynak: Anadolu Ajansı

AKEDAŞ’tan Pazarcık'a 5 Yılda 30 Milyon Liralık Yatırım

AKEDAŞ Elektrik Dağıtım A.Ş., Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde Narlı Mahallesinin ana caddesinde aydınlatma çalışmasını tamamladı.

Kahramanmaraş’ın kuzey ilçeleriyle birlikte eş zamanlı çalışmalarını Pazarcık ilçesinde sürdürdü. Pazarcık’ta eski şebeke ve direklerden başlayan çalışma ilçe geneline yayılırken, ilçeye son 5 yılda 30 milyon liralık yatırımın yapıldığı öğrenildi. Pazarcık’ın Narlı Mahallesinde de özellikle yer altı şebeke ve aydınlatmayla ilgili çalışmalarını tamamladı.

Olumsuz hava koşullarından kaynaklanan arızaları da asgariye indirmek için dağıtım hatlarının da güvenliğini, yer altına şebeke döşeyerek sağlayan AKEDAŞ Elektrik Dağıtım A.Ş., 800 metre mesafedeki beton direkleri kaldırarak şebekeyi yer altına aldı.

Yapılan aydınlatma hizmeti, Kahramanmaraş’tan Narlı ve Gaziantep’e seyahat eden sürücülerin ve bölgedeki yayaların can güvenliğinin sağlanmasına önemli katkı sağladı.

AKEDAŞ Elektrik Dağıtım A.Ş. Pazarcık İşletme Şefi Mustafa Kemal Çetkin, Pazarcık ilçesi geneline son 5 yılda 30 milyon liralık yatırım yaptıklarını belirterek, “Doğa olayları gibi dış etkenlerden gelen arızaların yaşanmaması için özellikle ilçe merkezimizdeki bazı şebeke hatlarını yer altına aldık. Kırsal alandan geçen şebeke hatlarımızı ise yol kenarına alarak, arızaları en kısa sürede gidermeyi hedefledik. İlçemizdeki hızlı büyüyen mahallelerimizin ihtiyacını karşılamak için 2021 yılı yatırım programında yer alan ilave trafo çalışmalarımız sürecek. İlçemizde 35 bin abonemiz bulunmakta ve her abonemizin kaliteli enerji alması için sahada tüm ekip arkadaşlarımızla birlikte 7 gün 24 saat görev başındayız.” dedi.

MEDAŞ’tan Lisanssız Güneş Enerji Santralleri Kabul Eğitimi

MEDAŞ, kurum içi eğitimlerin yanında sektör paydaşlarına da eğitim ve bilgilendirme çalışmalarına devam ediyor. Bu kapsamda lisanssız güneş enerjisi santrallerinin kabul işlemleri ile ilgili dijital platform üzerinden eğitim gerçekleştirildi.

MEDAŞ Yenilenebilir Enerji ve Tesis Kabul Müdürü İlkay Yüksel ve Tesis Kontrol ve Kabul Başmühendisi Seyit Mehmet Büyük tarafından verilen eğitime sektör paydaşlarından yoğun talep ve katılım sağlandı.

Dağıtım hizmeti verilen Konya, Karaman, Aksaray, Niğde, Nevşehir ve Kırşehir illerinin, Türkiye’de güneş potansiyeli en yüksek iller arasında olması sebebiyle güneş enerjisi santral kurulumlarının yoğun olduğu hizmet bölgesinde 8 ay içerisinde 214 adet tesisin kabul işlemi gerçekleştirildi. Bu eğitimle; bu yıl yürürlüğe giren mevzuat ile kabul başvuru ve saha süreçlerinde dikkat edilmesi gereken hususların ilgililere aktarıldığı, böylelikle süreçlerin müşteri memnuniyeti adına daha hızlı ilerlemesinin ve daha hızlı sonuçlanmasının amaçlandığı aktarıldı.

DÜNYADAN HABERLER
Küresel Elektrik Talebi 2021’de Yüzde 3 Artışla Toparlanma Eğilimine Girecek

Dünya elektrik talebi bu yıl tarihi bir düşüş yaşadıktan sonra, 2021’de yüzde 3 büyüyerek toparlanmaya başlayacak.

Uluslararası Enerji Ajansının (IEA) bu yıl ilk kez yayımladığı Elektrik Piyasası Raporu'na göre, Kovid-19'un yayılmasını önlemek için uygulanan kısıtlamalar bu yıl sonu itibarıyla ekonomik büyümede yüzde 4,4 gerilemeye neden olacak. Ekonomik büyümenin en önemli parametrelerinden olan elektrik talebinde de Kovid-19 nedeniyle azalma görülecek. Bu kapsamda, bu yıl küresel elektrik talebi geçen yıla göre yüzde 2 azalarak son 50 yıldaki en büyük şoku yaşayacak.

Salgının ekonomi ve elektrik talebine etkisi, 2009'daki finansal krizin etkilerinden daha derin olacak. 2009'daki finansal krizi sonrasında ekonomi yüzde 0,1 gerilerken, elektrik talebi de bu dönemde yüzde 0,6 düşmüştü. 

Elektrik talebindeki en büyük düşüş yüzde 4 ile Avrupa'da görülecek. İtalya, Birleşik Krallık, Fransa ve Almanya'daki karantina uygulamaları kıtadaki elektrik düşüşünde etkin rol oynayacak. Dünya elektrik talebinin yüzde 48'ini oluşturan Asya Pasifik bölgesinin elektrik talebi ise Çin'in elektrik talebindeki yüzde 2 büyümeye bağlı olarak yatay seyredecek.

Küresel elektrik tüketiminin yüzde 28'ini tek başına oluşturan Çin, bu yıl elektrik talebi artan tek ülke olacak. ABD'nin bu dönemdeki elektrik talebi ise yüzde 3,6 ve Rusya'nın yüzde 3 azalacak.

Dünya nüfusunun 6'da 1'ini oluşturan Afrika'nın elektrik talebinde bu yıl geçen yıla göre yüzde 2 düşüş beklenirken, Orta Doğu'nun elektrik talebinde belirgin bir fark görülmeyecek.

Yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektrik bu yıl geçen yıla göre yüzde 7 büyüyecek. Kömürden elektrik üretimi yüzde 5 ile bugüne kadarki en büyük düşüşünü yaşayacak ve 2012'deki seviyelerine geri dönecek. Nükleerden elektrik üretimi söz konusu dönemde yüzde 4, doğal gazdan üretimi ise yüzde 2 azalacak. Bu kaynakların elektrik üretimindeki azalma karbon emisyonlarının da bu yıl yüzde 5 düşmesini sağlayacak. 

Küresel ekonominin 2021'de toparlanmaya başlamasıyla elektrik talebi de yüzde 3 büyüme gösterecek. Talepteki büyümede Çin ve Hindistan başta olmak üzere gelişen ekonomiler etkili olacak. 

Bu yıl yüzde 28 seviyesinde bulunan yenilenebilir enerji kaynaklarının toplam elektrik üretimindeki payı 2021'de yüzde 29'a yükselecek. Kömürden elektrik üretimi bu yıl düşüşe geçse de gelecek yıl yaklaşık yüzde 3 artacak. Nükleerden elektrik üretimi ise Fransa ve Japonya'daki toparlanmayla Çin ve Birleşik Arap Emirlikleri'nde yeni kapasitelerin devreye girmesiyle gelecek yıl yüzde 2,5 artış gösterecek. Gelişen ekonomilerde fosil kaynaklardan üretimin artmasıyla elektrik sektöründen kaynaklanan emisyonlar 2021'de yüzde 2 artacak. 

Kaynak: Uluslararası Enerji Ajansı

Çin, Emisyonları Düşürme Hedefini Yükseltti

Yenilenebilir enerjinin kullanımında ve ormanlaşmada büyümeyi hedeflediklerini belirten Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, 2030 yılına kadar emisyonları yüzde 65'den fazla azaltma taahhüdünde bulundu. Paris İklim Anlaşması’nın beşinci yılı onuruna düzenlenen zirvede çevrim içi yaptığı konuşmada, küresel iklim değişikliğiyle mücadele kararlılık sözü verdi.

Ülkesinin 2030 yılı iklim değişikliği hedeflerini yükseltildiğini açıklayan Xi, iklim değişikliğiyle mücadele hedefleri kapsamında emisyonları 2030 yılına kadar yüzde 65’in üzerinde azaltma taahhüdünde bulundu.

Çin’in yenilenebilir enerjinin kullanımında ve ormanlaşmada büyümeyi hedeflediğini belirten Xi, birincil enerji tüketimi içindeki fosil dışı kaynakların payını yüzde 25 seviyesine çıkaracaklarını belirtti.

“Yeni açıklanan hedefleri uygulamak için sağlam adımlar atacağız ve küresel iklim sorunuyla mücadeleye daha da fazla katkıda bulunacağız.” diyen Xi, iklim değişikliğiyle mücadele için uluslararası iş birliği çağrısında bulundu.

Kaynak: Axios

EDSO’ya Göre Tüketici Veri Yönetimi Sistem İşletmesi için Kritik Önemde

Verimli veri yönetiminin enerji sistem işletmesi için kritik önemde bulunduğu bildirildi.

EDSO’nun bu konuya yayımladığı çalışmaya göre, dağıtım operatörleri veri yönetiminde önemli bir tecrübeye sahip fakat enerji dönüşümüyle birlikte bu şirketler için de yeni gereklilikler ortaya çıkıyor.

Çalışmaya göre, operatörler elektrik sistemini veri toplama ve işleme alanında destekliyor. Bu nedenle, tüketici verisinin yönetimi ihtiyaçların karşılanması için kilit rol oynuyor.

Veri yönetiminde talep tarafı katılımı, dağıtık sistemler ve dengeleme mekanizmalarının devreye girmesiyle yeni ihtiyaçlar ortaya çıkıyor.

Veri yönetiminin daha sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için ise taraflar arasında müşterek çalışmaya ihtiyaç duyuluyor. EDSO, dağıtım şirketlerinin sayaç veri operatörü uygulamasını tavsiye ederken, dağıtık enerji sistemleri nedeniyle tüketicilerin veri güvenliğini ve bu verinin efektif bir şekilde yönetimini sağlayacak yeni yaklaşımlar gerektiğini ortaya koyuyor.

Kaynak: Smart Energy International

Birleşik Krallık, Temiz Enerji Planını Açıkladı

Birleşik Krallık, iklim hedefi kapsamında önümüzdeki on yılda 220 bin istihdam yaratarak yeşil bir ekonomik iyileşmeyi sağlayacak karbonsuzlaştırma planı açıkladı.

İngiltere hükümeti, ülkenin enerji sistemini karbonsuzlaştırmayı amaçlayan enerji sunuş belgesini yayınladı. Energy White Paper, önümüzdeki on yıl içinde İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda'da yeşil bir ekonomik iyileşmeyi ortaya çıkaracak. 

2050'ye kadar net sıfır karbon emisyonu vaadinde bulunan İngiltere hükümeti, bu stratejinin 230 milyon ton emisyon düşürmek için spesifik adımları belirlediğini, 220 bine kadar yeni istihdamı desteklediğini ve faturaların uygun fiyatta sürmesini sağlayacağını vaat etti.

Plan ile önümüzdeki on yılda 7,5 milyon benzinli aracın trafikten çekilmesine eşdeğer 230 milyon ton emisyonun düşürülmesi hedefleniyor.

Belgeye göre, Birleşik Krallık’ın temel hedefi elektrik üretimini kömür ve doğal gaz gibi fosil yakıtlardan arındırarak tamamen karbonsuzlaştırmak.  Birleşik Krallık bu kapsamda yeni nükleer projeler, karbon yakalama teknolojileri, hidrojen üretimi ve elektrikli araçlar için şarj istasyonlarının yaygınlaştırılmasına odaklanacak ve bu alanlara destek verilecek.

Kaynak: Government

HAFTANIN RAPORU

Avrupa’da Dağıtım Şebekeleri

Eurelectric’in çalışmasına göre, enerji dönüşümü sürecinde dağıtım operatörleri maliyet etkin, güvenilir ve verimli enerji sağlarken birçok zorluklarla karşılaşıyor. Dağıtım yenilenebilir enerji sistemlerinin giderek artan payı ve mobilitedeki artış bu zorlukların temel sebepleri olarak öne çıkıyor.

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

İNFOGRAFİK / GRAFİK