SEKTÖRDEN HABERLER
Yerli Araca Yerli Neo-Mıknatıs

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, elektrikli otomobillerin motorları, rüzgar türbinleri, bilgisayar ve cep telefonu gibi ürünlerin kritik parçalarından, neodim, demir ve bor alaşımından yapılmış kalıcı mıknatısın yerli imkanlarla üretileceğini söyledi.

Enerji Bakanı Fatih Dönmez, elektrikli otomobillerin motorları, rüzgar türbinleri, bilgisayar ve cep telefonu gibi ürünlerin kritik parçalarından, neodim, demir ve bor alaşımından yapılmış kalıcı mıknatısın yerli imkanlarla üretileceğini açıkladı.

MTA, Munzur Üniversitesi ve TENMAK'ın iş birliğiyle yürütülecek araştırma projesine AB'den destek sağlanacak. Maden Tetkik Arama Enstitüsü (MTA), Munzur Üniversitesi ve Türkiye Enerji Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu TENMAK’ın iş birliğiyle yürütülecek nadir toprak elementleri (NTE) araştırma projesine Avrupa Birliği tarafından 14 milyon euro destek sağlanacak. Projenin amacı, nadir toprak elementlerinin üretimden nihai kullanıma kadarki bütün aşamalarında güvenlik ve kesintisiz bir tedarik altyapısı oluşturmak. Proje kapsamında, küçük ve orta ölçekli işletmeler, imalat sanayi, Ar-Ge merkezleri, girişimciler, yatırımcılar ve kamu kurumlarına, NTE alanında altyapı kurulum ve teknik bilgi destekleri sağlanacak. Çeşitli teknik danışmanlık hizmetleri ve laboratuvar kurulumlarının da planlandığı projede, pek çok kritik sektörde kullanılan nadir toprak elementinin yerli imkanlarla üretimi imkanları için geniş katılımlı bir Ar-Ge ekosistemi oluşturulacak.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez günümüzde başta elektrikli araçlar olmak üzere rüzgar türbinleri, fiber optik kablolar, güneş panelleri, bilgisayar ve cep telefonları gibi pek çok üründe nadir toprak elementlerinden yararlanıldığını hatırlattı. NTE’lerin tedarik riski bulunduğuna işaret eden Bakan Dönmez, “Bu alandaki dışa bağımlılığımızı ortadan kaldırmak, ileri teknoloji ürünlerdeki yerlilik oranının artırılması açısından önemli” dedi.

Türkiye’nin nadir elementler arama, bulma, geliştirme, işleme konularındaki kendi birikimini sağlaması gereğine işaret eden Bakan Dönmez, şunları ifade etti: “Çevre dostu yöntemlerle mevcut kaynaklarımızdan ihtiyacımızın önemli bir kısmını giderebilecek kapasiteye sahibiz. Türkiye’nin en büyük iki NTE cevherleşme sahasından yüksek saflıkta elde edeceğimiz ürünlerle, bu alandaki hammadde ve tedarik kaynaklarını önemli oranda yerlileştirmiş olacağız.”

Enerji Bakanı Dönmez, NTE Araştırma Geliştirme Projesi sayesinde bu elementlerin sadece jeolojik kaynaklardan değil, geri dönüşüm yöntemiyle de elde edileceğini belirterek şöyle konuştu: “Yurt içinde yüksek miktarda NTE içeren mıknatıs, batarya ve LED sistemleri gibi elektronik atıkların geri dönüşümlerini sağlayarak, doğrudan imalat sanayinde kullanabileceğimiz yüksek saflıkta ürünler elde edeceğiz.”

Proje kapsamında, yerli otomobilin elektrik motoru, rüzgar türbinleri, bilgisayar ve cep telefonları gibi sektörlerde ihtiyaç duyulan ve kritik öneme sahip NdFeB Mıknatısı’nın yerli imkanlarla üretileceğini anlatan Dönmez, “İmalat sanayi için yüksek katma değerli ürünler geliştirip, patentlerini alacağız. Yurt içi laboratuvarlarda NTE’ler için kullanılacak referans malzeme üretimini de yine yerli imkanlarla sağlayacağız” dedi.

Neodim mıknatıs ya da neo-mıknatıs olarak da bilinen NdFeB’ler en yaygın kullanılan nadir toprak elementi mıknatısı kabul ediliyor. İnternette yapılan kısa bir taramayla, neodim, demir ve bor alaşımından yapılmış kalıcı mıknatısların (NdFeB) giderek neden önem kazandığını anlamak mümkün. NdFeB’ler neodim, demir ve bor alaşımından yapılmış kalıcı bir mıknatıs olarak tanımlanıyor ve piyasada bulunan en güçlü kalıcı mıknatıs türü olarak nitelendiriliyor. Farklı üretim süreçleri nedeniyle, sinterlenmiş NdFeB mıknatıslar ve bağlı NdFeB mıknatıslar olmak üzere iki alt gruba ayrılıyor. Kablosuz aletlerdeki elektrik motorları, sabit disk sürücüleri ve manyetik tutturucular gibi güçlü kalıcı mıknatıslar gerektiren modern ürünlerdeki birçok uygulamada diğer mıknatıs türlerinin yerini almış durumda.

Kaynak: Dünya

Elektrik Dağıtım Sektörü Zorlu Kış Şartlarına Hazır

Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği – ELDER, Meteoroloji tarafından yapılan yoğun kar yağışı uyarısına karşı elektrik dağıtım sektörü olarak hazırlıklı olduklarını açıkladı.

ELDER Yönetim Kurulu Başkanı Serhat Çeçen, “Sektör olarak, zorlu kış şartlarına hazırlıklıyız. Olumsuz hava koşullarına karşı başta Marmara bölgesinde hizmet veren elektrik dağıtım şirketlerimiz olmak üzere sektör olarak 81 ilin tamamında teyakkuza geçtik. Ekiplerimiz 7/24 esasına göre zorlu şartlarda destek vermeye hazır bekliyor olacak.” 

Türkiye’nin tamamını kapsayan 21 elektrik dağıtım şirketinin çatı örgütü olan Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği – ELDER, Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından Marmara Bölgesi için yoğun kar yağışı uyarısına ilişkin bir açıklama yaptı. Kar yağışı, don, buzlanma ve ani sıcaklık düşüşü nedeniyle yaşamın olumsuz etkilenebileceği belirtilen açıklamada, olumsuz hava koşullarına karşı elektrik dağıtım sektörünün hazırlıklarını tamamlandığı belirtildi.

ELDER Yönetim Kurulu Başkanı Serhat Çeçen tarafından yapılan açıklamada,
Türkiye’nin 81 iline hizmet veren 21 Elektrik Dağıtım Şirketinin tamamının seferber olduğu ifade edildi. Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan ilk uyarıyla birlikte tüm hazırlıkların hızlı bir şekilde tamamlandığını ve şirketlerin alarm halinde olduğunu dile getiren Çeçen şunları ifade etti:

“Sektör olarak, zorlu kış şartlarına hazırlıklıyız. Olumsuz hava koşullarına karşı başta Marmara bölgesindeki şirketlerimiz olmak üzere tüm elektrik dağıtım şirketlerimiz teyakkuza geçti.  Ekiplerimiz 7/24 esasına göre faaliyetlerini sürdürüyor. Kesintisiz elektrik arzına yönelik tüm senaryolarımızı hazırladık ve müdahale planlarımızı belirledik.

Olumsuz hava koşullarını gözeterek acil müdahale ekiplerimizin izinlerini iptal ettik. Ülke genelinde etkisini gösterecek olumsuz hava şartları için yaklaşık 4 binin üzerinde personel ve 3 binin üzerinde arazi aracı ile önlemlerimizi aldık. Acil durumlar için jeneratörlerimizi ve mobil trafolarımızı hazırda bekletiyoruz. Meteoroloji uyarılarını yakından izleyerek arıza ekiplerimizin vardiyalarını belirliyor ve gerekli durumlarda sayıları hızla artırılabilecek şekilde planlama yapıyoruz.”

ALO 186 Ekiplerimiz 7/24 Hazır Bekliyor

Alo 186 Çağrı Merkezi ile vatandaşların arıza ihbarlarının yanı sıra talep ve önerilerinin de alındığını ve hızlı müdahale için anında saha ekiplerine yönlendirildiğini vurgulayan Çeçen, “İnteraktif Sesli Yanıt Sistemi ile müşteriler, ihtiyaçlarıyla ilgili seçimi yaparak, doğrudan ilgili müşteri hizmetleri yetkilisine bağlanabiliyor.” dedi. Çeçen, tüketicilerin arıza ihbar süreçlerinde şirketlerin mobil uygulamalarını da kullanabileceklerini sözlerine ekledi.

ELDER’den “Enerjim Sensin” Hızlandırma Programında Geri Sayım Başladı

EPDK koordinatörlüğünde, ELDER ve ODTÜ TEKNOKENT iş birliğinde başlatılan Enerjim Sensin Hızlandırma Programında geri sayım başladı. Enerji sektörü özelinde yenilikçi çözümlerinin hayata geçirilmesine destek olunacak. Ön mentorluk değerlendirmesi için kabul edilen 42 girişim 3 aşamalı programa alınarak çözümlerinin hayata geçirmeleri sağlanacak. 

Enerji Piyasaları Düzenleme Kurumu (EPDK) koordinatörlüğünde, Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği – ELDER ve ODTÜ TEKNOKENT iş birliğinde hayata geçirilen Enerjim Sensin Hızlandırma Programında geri sayım başladı. Girişimcilerin yenilikçi çözümlerini elektrik dağıtım sektörüne tanıtma fırsatı yakalayacağı programa başvurular 21 Ocak tarihinde tamamlandı.

Bu doğrultuda başvuru yapan 75 girişimci firmadan 42’si ön mentorluk programına kabul edildi. Haziran ayında gerçekleştirilmesi planlanan Demo gününde, başarılı olan girişimlere ELDER tarafından toplamda 300 bin TL para ödülü verilerek yenilikçi iş fikirlerinin ve Ar-Ge projelerinin desteklenmesi sağlanacak. Diğer kurumlar tarafından verilecek ödüller ileri bir tarihte duyurulacak.

3 Aşamalı Programla Fikirler Hayata Geçirilecek

Enerjim Sensin Hızlandırma Programı, 3 aşamalı olarak ilerleyecek. Katılımcılar, projeye ait güçlü ve zayıf yönlerin tespiti, projenin fizibilitesine dair yorumların alınması ve yol haritasının belirlenmesi için ön mentorluk süreçlerine dahil edilecek.

Katılımcı firmaların iş planlarındaki ilerleyişleri kontrol edilerek, bootcamp süreçleri oluşturulacak ve firmaların iş modellerinin ölçeklenebilirliği ile ticarileşme potansiyeli değerlendirilecek. Bu adımın sonunda başarılı katılımcılar yola devam edecek ve mentorluk süreçleri başlayacak. 

Mentorluk süreciyle firmaların globalleşme potansiyelinin yanı sıra, iş planlarındaki ilerlemeler belirlenecek. Talep ve ihtiyaç doğrultusunda akademisyen, danışman desteği sağlanacak. Son aşama olan Demo gününde ise katılımcı firmalar projelerini getirdikleri aşama doğrultusunda potansiyel yatırımcı firmalara sunum yapacak. Katılımcı şirketlerle yapılan anlaşmalar ve ödüler bu aşamada açıklanacak.

Potansiyel Yatırımcılarla Yüz Yüze Görüşmeler Sağlanacak

Enerjim Sensin Hızlandırma Programı kapsamında, seçilen girişimler ve mentorların potansiyel yatırımcılarla bir araya geldiği yüz yüze buluşmalar da düzenlenecek. Süreç tamamlandıktan sonra karşılıklı anlaşıldığı takdirde, ilk müşteri garantisi, ulusal ve uluslararası proje yazım desteği, patent desteği, global fuar, etkinlik ve hızlandırma programlarına katılım sağlanması, yatırım imkanı ve desteği gibi çeşitli avantajlar ve destekler sunulacak.

Türkiye’nin Elektrikte Kurulu Gücü 96.270 MW’a Yükseldi

Türkiye’nin elektrikte kurulu gücü Ocak ayı sonunda 96 bin 270 MW seviyesine yükseldi. Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) tarafından açıklanan verilere göre, 2021 yılı Ocak ayı sonu itibariyle Türkiye’deki elektrik üretim santrallerinin kurulu gücü aylık bazda 380 MW artarak 96 bin 270 MW seviyesine yükseldi. Elektrik kurulu gücü, 2020 yılı Aralık ayı sonunda 95 bin 890 MW seviyesinde belirlenmişti. 

Lisanslı santraller kurulu gücün yüzde 93’ünü oluştururken, lisanssız santraller yüzde 7’sini oluşturdu. Verilere göre, 2021 Ocak ayı sonu itibariyle lisanssız elektrik üretim santrallerinin kurulu gücü 6 bin 927 MW’a ulaştı. Bir önceki ay lisanssız kurulu gücü 6 bin 823 MW idi. Lisanssız kurulu gücün 6 bin 359 MW’lık kısmı güneş enerjisi santrallerinden sağlandı. Türkiye’deki lisanssız GES sayısı 7 bin 603’e ulaşırken lisanslı santral dahil toplam GES adedi 7 bin 640’a ulaştı.

Rapora göre kurulu güç içerisindeki en büyük pay 25 bin 687 MW ile doğal gaz santrallerinin, ardından ise 22 bin 933 MW ile barajı kaynakların (HES) oldu. Akarsu tipi hidroelektrik santrallerin kurulu gücü 8 bin 59 MW, linyitin 10 bin 120 MW, ithal kömürün 8 bin 986 MW, rüzgarın 9 bin 7 MW, güneşin 6 bin 805 MW, jeotermalin 1623 MW ve biyokütlenin 1146 MW oldu.

Kaynak: Enerji Günlüğü

Gerilimi Yüksek İş

Bu hafta, sahada zorlu şartlarda çalışan elektrik dağıtım personellerinin arasına katıldım. Sivas’ın Şarkışla ilçesinde karla kaplı arazide yaya olarak ekipmanları taşıyıp 31 bin 500 volt akımın geçtiği elektrik nakil hatlarına tırmandım. Elektriği kesilen bir köye enerji sağladık. Demir direklerin tepesinde yüksek akıma yakın çalışmak, ayakçak ile tahta direklere tırmanmak gerçekten cesaret istiyor. Kilolarca ekipmanla yarım metreyi bulan karda bata çıka yürümek ise hiç de kolay değil. Ellerim dondu, botlarımın içi karla doldu.

Bu hafta, yapılması en meşakkatli ve yorucu işlerden birini yerinde deneyimledim. Kırsal bölgelerde yurttaşların kesintisiz elektrik hizmetlerinden faydalanması için sahada zorlu şartlarda çalışan elektrik dağıtım personellerinin arasına katıldım. Sivas’ın Şarkışla ilçesinde karla kaplı arazide yaya olarak ekipmanları taşıdım. Elektrik nakil hatlarına tırmandım. Saha ekibinin hangi şartlarda çalıştığını, arızalara nasıl müdahale ettiğini çalışarak gördüm.

Önce, Şarkışla bölgesinden sorumlu Çamlıbel Elektrik Dağıtım A.Ş.’ye (ÇEDAŞ) gidip işletme şefi Yunus Durmuş’tan günlük programı aldım. Bana ilk olarak bir sokaktaki lambaları kontrol edeceğimi ardından da kırsal bölgedeki arızalara gideceğimi söyledi. Ardından İSG uzmanı Fatih Ergüt hızlı bir iş güvenliği eğitimi verdi. Çalışmaya hazır hale geldim ve saha personeli ile yola çıktık.

Saha personeli arkadaşlarım Murat Toy ve Levent Kantar ile Yıldırım Mahallesi’ndeki sokak lambalarını kontrol etmek için trafonun bulunduğu alana geldik. Kontrolleri gerçekleştirirken bazı lambaların bozuk olduğunu gördük. Bozuk olan lambalar için sepetli vince binmem gerektiğini söylediler. İtiraz etmeden kabul ettim. 9-10 metre yükseklikteki lambaları değiştirdik. Buraya kadar zor bir görev yoktu.

Burada çalışırken kırsal bölgeden gelen bir arıza ihbarı sonucunda harekete geçtik. Yaklaşık yarım saatlik bir yolculuğun ardından Kadılı Köyü’ne giden hatlarda arızanın yaşandığı bölgeye geldik. Benim için hala işler basit gidiyordu. Hatta çalışma yapabilmek için elektriğin kesilmesi gerekiyormuş. Araçtan inip 31 bin 500 volt akımın olduğu orta gerilim hattının geçtiği direğe doğru yürümeye başladık.

Ekipmanları yüklenip karlı arazide yürümeye devam ederken saha personeli, üstüne bastığım 30-40 santimetre kalınlığındaki karın bölge için çok normal olduğunu hatta iyi bir haftaya denk geldiğimi söyledi. Hem kar yağışı sırasında hem de hemen ardından enerji nakil hatlarında arızalarda bir artış oluyormuş. Böyle olunca da karlı günlerde hem daha fazla mesai hem de daha zor çalışma koşulları ortaya çıkıyormuş.

Orta gerilim hattının geçtiği demir direğin dibine geldiğimizde hattaki enerjiyi kesmem için kolu yukarı kaldırıp ‘dikkat çalışma vardır’ yazısını asmamı söylediler. Ardından diğer çalışma arkadaşım da direğin tepesindeki enerjiyi tamamen kestikten sonra yolun diğer kısmında arızanın olduğu bölüme doğru yürümeye başladık. Bir yamaç boyunca ekipmanları taşırken kar kalınlığı da gittikçe artıyordu. Biz yürüdükçe ekipmanlar bana daha ağır gelmeye başladı.

Yüksek bir bölgede yine bir demir direğe tırmanıp kontrol gerçekleştirdik. 12 metre yükseklikteki bu direk için özel ekipman gerekiyor. İki tarafıma bağlı olan kancaları bir sağdan bir soldan demire geçirerek tırmanmaya devam ediyorum. Belli bir yüksekliğe geldiğimde ise çalışmak için belime bağlı olan kancayı direğe bağlayıp daha güvenli ve rahat şekilde işlemleri gerçekleştirebiliyoruz. Ancak burada yüksek akıma dayanıklı bir eldiven kullanmamız gerekiyor. O ise hem tırmanırken hem de çalışırken elleri kullanmayı oldukça zor kılıyor.

Açıkçası en zor gelen kısım ise onca direğe çıkıp indikten sonra ekipmanları yeniden toplayıp araca doğru yola çıkmak oldu. Biraz bekleyince terim soğumuştu. Ayaz da kendini hissettirmeye başlayınca ekipmanlar olduklarından da ağır geldi gözüme. Ama düşe kalka götürdük. Sonuçta da bir köy elektriğine kavuşmuş oldu.

Edindiğim bilgilere göre Türkiye genelinde çalışan elektrik dağıtım personellerinin aylık eline geçen net kazanç 3 bin 300 lira civarından başlayıp 4 bin liraya kadar çıkıyor. Bu, dağıtım şirketlerine ve personelin kıdemine göre değişiklik gösteriyor. Teknik elemanlar ise daha fazla kazanıyor. Ayrıca kırsal bölgede çalışıyorsanız gece yarısı telefonunuz çalabilir ve bir köye elektrik vermek için kar kış demeden yollara düşmek zorunda kalabilirsiniz. Saha personelleri artık yılların verdiği tecrübe ile bu duruma alışkın olduklarını ve onlar için zor bir durum olmadığını belirtiyor.

Buradaki işimiz bitince 100 metre ileride bulunan hattın devam ettiği tahta direğe tırmanıp gerekli kontrolü yapmam gerekiyor. Burada tek başımayım. Yapmam gerekenleri dinleyip harekete geçiyorum. Ayaklarıma ayakçakları geçirip tırmanmaya başlıyorum. Her adım beni 30 santim yukarı taşıyor ama burada kalmak da zor. Kolayca tırmanırım sanmıştım ama ağaca tırmanmaya benzemiyor.

Kaynak: Hürriyet

Elektrik Dağıtım Şirketleri Teyakkuzda

İstanbul Avrupa Yakası’nda 5,2 milyon aboneye elektrik dağıtım hizmeti veren Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş. (BEDAŞ), İstanbul’u da etkisi altına alması beklenen sert hava koşullarına karşı alarma geçti. Enerji sistemlerinde artan yük ve olası arızalara karşı yatırım, bakım ve onarım çalışmalarına ağırlık veren BEDAŞ, tüm hizmet bölgesinde saha personeli ve araç sayısını artırdı. 

Kar yağışından daha çok etkilenen Çatalca, Silivri ve Arnavutköy başta olmak üzere havai hatların yoğun olduğu bölgelerdeki hat bakımlarının kış bastırmadan yapıldığını dile getiren BEDAŞ Genel Müdürü Murat Yiğit, “Kışa hazırlık için trafo merkezleri ve havai hat güzergahını gezerek yapılan tarama sonrasında kritik eksikleri olduğu tespit edilen trafo merkezleri ve havai hatlara öncelik vererek bakım ve onarım çalışmalarını gerçekleştirdik. Bu arada havai hatların yoğun olduğu bölgelerde elektrik hatlarına değen ağaçların budama işlemleri yapıldı, hat üzerindeki yıpranmış ve ekonomik ömrünü doldurmuş izolatörler de yenilendi.” dedi. 

Ülke genelinde 13 Şubat’tan itibaren etkisini gösterecek olan olumsuz meteoroloji olaylarına karşı Meram Elektrik Dağıtım A.Ş., enerji nakil hatlarının olumsuz etkilenmemesi ve oluşabilecek arızaların en kısa sürede giderilmesi için tüm saha önlemlerini aldı.

Trakya Bölgesinde üç ilde, 20 bin kilometrekare alanda, yaklaşık 2 milyon kişiye elektrik dağıtım hizmetini, kaliteli ve sürekli vermek için çalışmalarını sürdüren TREDAŞ, bölgesinde beklenen yoğun kar yağışı ihtimaline karşı, bölgelere anında müdahale sağlayacak ekipler ve koordinasyonu yönetmek amacıyla TREDAŞ Genel Müdürlüğü’nde kriz masası oluşturuldu.

TREDAŞ Genel Müdürlüğü koordinesinde, Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli İşletme Müdürlüğü sınırları içinde 330 arıza onarım bakım personeli, 51 adet arıza onarım bakımdan sorumlu yönetici ile elektrik dağıtım hizmetini 7 gün 24 saat sürdürecektir.

Antalya, Isparta ve Burdur’da yaklaşık 37 bin 333 kilometrekarelik alanda hizmet veren Akdeniz Elektrik Dağıtım A.Ş, kış aylarında elektrik dağıtımında sorun yaşanmaması için şimdiden alarma geçti. Şebeke Operasyon Direktörlüğü tarafından bölgenin ‘yağışlı, fırtınalı’ gün sayısı analizleri yapıldı, enerji nakil hatlarının büyük bölümünde bakımlar tamamlandı. Bu sırada arıza onarım ve bakım ekipleri vardiya düzenleri de yeniden belirlendi. Hava tahminlerini 6 gün önceden takip eden şirket, olağanüstü durumlara karşı da ekipleri ile her an hazır.

Meteoroloji Genel Müdürlüğünün uyarısıyla birlikte kesintisiz enerji için tüm önlemlerini alan Akdeniz Elektrik Dağıtım A.Ş., sorumluluğundaki Kahramanmaraş ve Adıyaman’da tedbirlerini alarm seviyesine çıkarttı. Sahada ekiplerini denetleyen Genel Müdür Mustafa Yılmaz, olumsuz durumlara karşı ekiplerini tam donanımlı hazır kıta beklettiklerini söyledi.

Orta Karadeniz Bölgesi’ni etkisi altına alan olumsuz hava şartları nedeniyle YEDAŞ, hava muhalefetine karşı bin personel ve 300 araç ile teyakkuza geçti. YEDAŞ etkisini gösterecek olumsuz hava şartlarına karşı Samsun, Ordu, Çorum, Amasya ve Sinop illerindeki enerji nakil hatlarında kesintisiz enerji arzı için gerekli donanım, malzeme ve araçları hazırda bekletiyor. Hizmet bölgelerinde olası bir kriz durumunda önceden tespit edilen noktalarda çalışanlara ek olarak alanında uzman bine yakın personel, herhangi bir olumsuzluk ile karşılaşmamak için teyakkuz durumuna getirildi.

Meteorolojinin yoğun kar yağışı uyarısı yapması ve ülke genelinde sıcaklıkların düşeceğini bildirmesinin ardından VEDAŞ ekipleri de teyakkuza geçti.

Doğu Anadolu Bölgesinde 2 milyonu aşkın nüfusa hizmet veren Vangölü Elektrik Dağıtım A.Ş (VEDAŞ), bine yakın personel ve 200 araçla enerji sürekliliğini sağlamak için hazırlıklarını tamamladı. Meteorolojinin kar uyarısı yapmasının ardından vardiya ve araç planlamasını yapan VEDAŞ, yoğun kar yağışı ve fırtınalı olumsuz hava şartları nedeniyle iletken düşmesi gibi arızaların olması durumunda 186 numaralı Çağrı Merkezinden, 0538 655 28 28 numaralı WhatsApp hattından ya da web sayfası üzerinden bilgi verilmesi konusunda vatandaşları uyardı.

İstanbul Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım A.Ş. (AYEDAŞ) beklenen yoğun kar yağışı ve sıcaklık düşüşlerinin, enerji nakil hatlarını olumsuz etkilememesi ve afet kaynaklı oluşabilecek arızaların en kısa sürede giderilmesi için hazırlıklarını tamamladı.

Başkent Elektrik Dağıtım A.Ş. (Başkent EDAŞ) hizmet bölgesi içindeki Batı Karadeniz’de etkili olması beklenen yoğun kar yağışı ve sıcaklık düşüşlerinin, enerji nakil hatlarını olumsuz etkilememesi ve afet kaynaklı oluşabilecek arızaların en kısa sürede giderilmesi için tüm gücüyle sürdürdüğü hazırlıklarını tamamladı.

Türkiye’nin birçok bölgesinde 13 Şubattan itibaren etkisini göstererek afet riski oluşturabilecek meteoroloji olaylarına karşı Başkent EDAŞ, Zonguldak ve Bartın başta olmak üzere Batı Karadeniz’e, kesintisiz enerji arzı için gerekli donanım, malzeme ve araçları depoladı.

Limak Enerji bünyesinde elektrik dağıtım hizmeti veren Uludağ Elektrik Dağıtım A.Ş. (UEDAŞ), yoğun kar yağışı için tüm hazırlıklarını tamamladı. UEDAŞ’ın saha ekipleri kesintisiz enerji için geniş araç filosu ile 7/24 kar nöbetine başladı.

Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Yalova’da 5 milyonun üzerinde nüfusa elektrik dağıtım hizmeti veren Uludağ Elektrik Dağıtım A.Ş. (UEDAŞ) ekipleri, beklenen yoğun kar yağışına karşı hazırlıklarını tamamladı. UEDAŞ saha ekipleri hayatı aydınlatmak için zorlu kış koşullarında 7/24 nöbetini sürdürecek. Abonelerine kesintisiz enerji hizmeti sağlamak adına kar nöbetinde mesai yürütecek ekipler, sepetli araçların yanı sıra arazi araçları ve kızaklı araçla ile sahada görev başında olacak.

Şiddetli kar ve fırtınanın yurdun büyük bir bölümünde etkisini göstermesi beklenirken, Sakarya Elektrik Dağıtım A.Ş. SEDAŞ olası kesinti ve arızalara karşı tedbirlerini devreye aldığını açıkladı.

Şiddetli kar ve fırtınanın yurdun büyük bir bölümünde etkisini göstermesi beklenirken, Sakarya Elektrik Dağıtım A.Ş. SEDAŞ olası kesinti ve arızalara karşı tedbirlerini devreye aldığını açıkladı.

ÇEDAŞ’ın Enerji Timleri alarm durumuna geçerek sahada yerlerini alırken, olası kesinti ve arızalara karşı daha hızlı müdahale yapılabilmesi için araç ve ekipman takviyesi de yapıldı. Hafta sonundan itibaren Türkiye’de pek çok ili etkisi altına alması beklenen sert kış şartlarına karşı merkez ve ilçe ambarlarındaki malzeme miktarlarının da kontrol edildiğini söyleyen ÇEDAŞ Genel Müdürü Niyazi Kıvılcım, şunları dile getirdi: “539 saha çalışanından oluşan 245 ekip için acil durumlar göz önüne alınarak vardiyalarında gerekli düzenlemeleri yaptık. Bu ekiplere ilave olarak 28 kişiden oluşan 14 ekip kademeli şekilde arıza onarım görevine destek vermek üzere görevlendirildi. Olumsuz hava koşullarında oluşacak acil durumlara karşı oluşturduğumuz destek ekiplerimizin de planlamaları yapıldı.”

Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından Türkiye’nin büyük bölümünde önümüzdeki günler için verilen aşırı kar yağışı ve dondurucu soğuk hava alarmı Dicle Elektrik ekiplerini de harekete geçirdi. Arıza, Onarım ve Bakım ekipleri olası arıza ve kesinti durumuna karşı sahadaki hazırlıklarını artırdı. Soğuk hava alarmına karşı hazırlıklarla ilgili bilgi veren Sistem İşletme Müdürü Hasan Ademhan, sahada 2 binden fazla personel ve 350 civarında araçla 7 gün 24 saat görev yaptıklarını belirtti.

DÜNYADAN HABERLER
Bitcoin’in Elektrik Üretimi Arjantin’i Geçti

Bitcoin’in değerinin son bir yılda yedi kattan fazla artması, daha fazla kişinin Bitcoin üretimine girmesine yol açtı. Böylece Bitcoin için harcanan enerji, tüm Arjantin’in tükettiği elektriği geride bıraktı.

Cambridge Üniversitesi’nin hesaplamasına göre Bitcoin üreticileri bir ülke olsaydı, dünyanın en fazla elektrik tüketen 30’uncu ülkesi olacaktı.

Bu hafta otomobil üreticisi Tesla’nın 1,5 milyar dolarlık Bitcoin aldığını duyurması da kripto para birimine ilgiyi artırdı. Öte yandan pek çok kişi bunun çevreye verdiği zarardan endişe duyuyor.

Cambridge Üniversitesi’nde bu hesaplamayı yapan ekipten Michel Rauchs, “Bitcoin özellikle bu kadar enerji tüketecek şekilde yaratıldı. Bitcoin fiyatı çok düşmedikçe elektrik tüketiminde de bir azalma göremeyeceğiz.” dedi. Araştırmacılar yalnızca ABD’de prizde takılı olan fakat kullanılmayan cihazların elektrik tüketiminin yıllık Bitcoin üretimine harcanandan 1,8 kat fazla olduğuna dikkat çekiyor.

Bitcoin üretimi, bir kişinin başka bir kişiye gönderdiği Bitcoinleri işlemek ve denetlemek için bilgisayarlarını kullandıran kişilere, nadiren verilen ödüller şeklinde yapılıyor. Sistemin rastgele dağıttığı bu ödülleri almak isteyenler sıradan bilgisayarlar yerine bu işlemler için özel olarak tasarlanmış işlemciler, hatta bu işlemcilerden oluşan dev hangarlar kullanarak şanslarını artırmaya çalışıyor.

50 Fitlik Blockchain’in Saldırısı adlı kitabın yazarı David Gerard, sanal bir para birimi için bu kadar elektrik tüketilmesinin karbon salınımında azımsanmayacak bir artışa yol açtığını söylüyor ve ekliyor: “Elon Musk, şirketin Bitcoin’e yatırım yapmasını sağlayarak Tesla’nın enerjide dönüşüm için attığı birçok adımı çöpe attı. Buradan geri adım atabilir mi emin değilim.

Tesla 2020’de, vergi mükelleflerinin parasıyla 1,5 milyar dolarlık çevre sübvansiyonu almıştı. Buna karşılık büyük bir kısmı kömür santrallerinden alınan elektrikle üretilen Bitcoin’e aynı miktarda para yatırmaya karar verdi. Bu sübvansiyonun incelemeye alınması lazım.” Gerard, kripto para birimlerinin üretiminden bu kadar karbon salımı olması nedeniyle bu para birimlerine karbon vergisi uygulanmasını tavsiye etti.

Kaynak: BBC

Açık Denizde Hidrojen Üretimi için Küresel Yarış Büyüyor

Paris Anlaşması hedeflerine ulaşmak ve emisyonları azaltmak için adımlarını hızlandıran ülkeler, açık deniz rüzgar enerjisinden hidrojen üretimi için çalışmalarına devam ediyor.

Rüzgar enerjisinden elektrik üretimi 18 Aralık’ta 17,2 GW ile şimdiye kadarki en yüksek seviyesine ulaşırken, 26 Ağustos’ta ise rüzgar yüzde 60 ile İngiltere’nin enerji üretiminde en büyük payına ulaştı.

Ülkedeki açık deniz (offshore) rüzgar santrallerinin kimi zaman ülkenin ihtiyaç duyduğundan çok daha fazla elektrik ürettiğini belirten uzmanlara göre, açık deniz rüzgar enerjisinden elde edilen bu fazla enerjinin hidrojen üretimi için kullanılması için atılan adımlar günden güne artıyor.

Sürdürülebilirlik alanında danışmanlık hizmeti sunan ERM’ye göre, deniz suyunun tuzdan arındırılması için rüzgar türbinlere yerleştirilen bir ekipman aracılığı ile elde edilen tatlı suyun elektrolizi ile oksijen ve hidrojene ayrıştırılması büyük önem taşıyor.

Paris Anlaşması hükümleri uyarınca önümüzdeki 30 yıl içinde daha yeşil enerji sistemlerine geçmek isteyen ülkeler, açık deniz rüzgar enerjisine ve bu enerjiden hidrojen üretme konusundaki çalışmalarını artırmaya başladı. Karbondan arındırılması zor sektörler için kullanılması hedeflenen yeşil hidrojen üretiminin önümüzdeki 10 yıl içinde artması bekleniyor. İngiltere’de hayata geçecek yeni bir proje kapsamında, açık deniz rüzgar enerjisinden hidrojen üretimi için yaklaşık 10 MW kapasiteli bir santral kurulması planlanıyor.

Rüzgar türbini üreticisi Siemens Gamesa ve enerji firması Siemens Energy, yerleşik elektrolizörlü bir açık deniz türbininin geliştirilmesi için 120 milyon avroluk bir yatırım yapmayı planlıyor. Alman enerji şirketi Tractebel da açık deniz rüzgar türbinlerinden güç alan bir hidrojen üretim tesisi kurma olasılığını araştırıyor.

İngiltere merkezli Neptune Energy, bir petrol platformunu, halihazırda doğal gaz taşıyan borularla bir hidrojen üretim istasyonuna dönüştürmek istiyor. Dublin City Üniversitesi’nde sürdürülebilir enerji alanında çalışmalar yürüten Yrd. Doçent James Carton, büyük ölçekli hidrojen elektrolizörlerinin daha erişilebilir hale geldiğini ve rüzgar türbinlerinin kurulum maliyetlerinin önemli ölçüde düştüğünü söylüyor.

WindEurope’a göre ise rüzgar enerjisinden üretilen yenilenebilir hidrojen geleceğe hazır olmasına rağmen, bu sistemlerin daha büyük bir etkiye sahip olması için teknolojik gelişmelerin 10 yıl içinde artması gerekiyor.

Kaynak: Evwind

Jaguar, 2025’te Tamamen Elektrikli Olacak

Jaguar Land Rover’ın lüks Jaguar markası, 2025 itibarıyla tamamen elektrikli olmayı planlıyor. Hintli otomotiv şirketi Tata Motors’un yan kuruluşu olan İngiliz çok uluslu otomotiv şirketi Jaguar Land Rover'ın (JLR) Land Rover markasının 2025 itibarıyla tamamen elektrikli hale getirilmesi planlanıyor.

Gelecek beş yıl içinde Jaguar modelleri tam elektrikli modellere özel olarak yeni bir altyapıya sahip olacak. Land Rover’ın tamamen elektrikli modeli 2024 yılında yollara çıkacak. Elektrifikasyon ve bağlı araç hizmetlerinin geliştirilmesi için yıllık 3,5 milyar dolar yatırım yapılacak.

Açıklamaya göre 2030’a kadar Jaguar modellerinin tamamı, Land Rover modellerinin de yüzde 60’ı “sıfır emisyon” güç aktarma organlarıyla donatılacak.

Otomotiv şirketi Jaguar Land Rover, yeni küresel stratejisi kapsamında 2039 yılına kadar karbon nötr olmayı hedefliyor. Jaguar Land Rover Limited’in Jaguar Cars ve Land Rover markaları bulunuyor.

Kaynak: CNBC

Vestas, Dünyanın En Büyük Rüzgar Türbinini Üretti

Danimarkalı Vestas, denizüstü rüzgar santrallerinde verimliliği arttırıp maliyetleri azaltacak 115,5 metre kanat uzunluğunda ve 260 metre yüksekliğinde 15 MW’lık dünyanın en büyük rüzgar türbinini üretti.

Karasal rüzgar enerjisi santrali kurulumlarında liderliği elinde tutan Danimarkalı rüzgar türbini üreticisi Vestas, denizüstü (offshore) rüzgar santrallerinde de liderlik için önemli bir adım attığını açıkladı. Vestas 15 MW kapasiteli yeni V236 model rüzgar türbinini tanıttı. 

Vestas yaptığı açıklamada, türbinin kanat genişliğinin 115,5 metre ve yüksekliğinin de 260 metre olduğunu belirtti. Yüzde 60'ın üzerinde bir kapasite faktörüne sahip türbinin kanatlarının süpürdüğü alan 43.000 metrekareyi aşıyor. Bu da dünyanın en büyük etki alanı anlamına geliyor. 

Türbin yılda yaklaşık 80 GWh elektrik üretecek. Bu da yaklaşık 20 bin hanenin elektrik ihtiyacını karşılayabilecek. Ayrıca temiz enerji üretimi sayesinde 38.000 tondan fazla CO2 tasarrufu sağlanacak. Bu tasarruf, her yıl 25 bin binek otomobilin trafikten çıkarılmasına eşdeğer. Türbinin ilk kurulumunun 2022 yılında gerçekleştirilmesi öngörülüyor.

Kaynak: Greentech Media

HAFTANIN RAPORU

Türkiye’nin Ulusal Hidrojen Stratejisi için Öncelikli Alanları

SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi’nin raporuna göre, yenilenebilir enerji kaynak bazlı yeşil hidrojen, Türkiye’nin enerji dönüşümünde zorluk teşkil eden imalat sanayi, binalar (konut, ticari ve kamu) ve ulaştırma sektörlerinden kaynaklanan emisyonları azaltmanın önemli bir unsuru olarak gelecekte daha geniş bir kullanıma sahip olması beklenmektedir. Yeşil hidrojenin birden fazla sektörde kullanım alanı olan bir enerji taşıyıcısı olarak ortaya çıkmasıyla, uygulama alanları da genişlemektedir. Rapora göre, Türkiye’nin nihai enerji tüketiminin yüzde 5’nin yeşil hidrojen kaynaklarıyla karşılanacak olması 45,4 milyar dolarlık yatırım fırsatı sunabilir. Rapor bu potansiyelin hayata geçilmesinde ihtiyaç duyulacak bir ülke hidrojen stratejisinin oluşturulması için öncelik alanlarını belirlemektedir.

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

İNFOGRAFİK / GRAFİK