SEKTÖRDEN HABERLER
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dönmez, Türkiye'nin Hidrojen Stratejisini Oluşturacaklarını Bildirdi

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dönmez, 2021 yılı içinde, sektör temsilcileri ve vatandaşın görüşlerini alarak Türkiye'nin hidrojen stratejisini oluşturacaklarını bildirdi.

Dönmez, Türkiye'de ilk kez doğal gaz ile hidrojenin karıştırılarak evsel cihazlarda kullanılması amacıyla projelendirilen GAZBİR-GAZMER Temiz Enerji Teknoloji Merkezi'nin açılış töreninde, 2020'de, 5 farklı konuda "Enerjide Arama Buluşmaları" toplantısı yaptıklarını, konu başlıklarından birinin hidrojen olduğunu söyledi.

Toplantılarda "Bugünü koklayan değil, yarını kodlayan bir anlayışla hareket etme" kararı aldıklarını anlatan Dönmez, bugün hidrojen başta olmak üzere tüm dünyada alternatif enerji kaynakları üzerine yoğun bir Ar-Ge faaliyetinin devam ettiğini dile getirdi.

Çoğu çalışma henüz emekleme döneminde olsa da uzmanların hidrojeni 'Geleceğin enerji taşıyıcısı' olarak nitelendirdiğini aktaran Dönmez, şunları kaydetti:

"Hidrojenin adını gelecekte daha fazla duyacağız ancak kullanımının hangi ölçekte olacağı, yapılan bu çalışmalardan çıkacak sonuçlara bağlı. Biz de bu süreçte temkinli fakat istekli ve azimli şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Hidrojen Türkiye'nin enerji stratejilerinin geleceğinde yer almasını istediğimiz bir kaynak. Bakanlık olarak yaklaşımımız hidrojeni 4 ana fayda üzerinden elde etmek. Bunlar, daha fazla yenilenebilir enerjiyi sisteme dahil etmek, ısı sektörünü karbon emisyonsuz bir hale getirmek, yerli kömürden hidrojen üretimi gerçekleştirmek ve hidrojen depolama ve tutucusu olarak borun kullanımını artırmak."

Türkiye’nin yerli kaynaklarını sayarken hidrojenin de göz ardı edilmemesi gerektiğine işaret eden Dönmez, Avrupa'nın bir kez daha canlandırmaya çalıştığı hidrojen pazarında, Türkiye’nin hem kendi tecrübesini kullanarak hem de ihracat imkanlarını araştırarak çalışmalarına devam ettiğini söyledi.

Hidrojen konusunda stratejilerinin temelinde mevcut doğal gaz şebekesine hidrojen karıştırma konusunu olduğuna değinen Dönmez, "Türkiye’nin doğal gaz altyapısı çok yeni. Hidrojen için bu şebekeyi kullanmak, milli servetin korumasını da sağlayacak. Ayrı ayrı bölgelerde kısa-orta mesafe hidrojen hatları düşünülebilir ama referans senaryomuz mevcut gaz sisteminin aşamalı ve öğrenilen bir süreçle hidrojen karışımlarıyla işletilmesidir. Bu sebeple GAZBİR-GAZMER’e bir ödev vermiştik. 2021'e kadar dağıtım hatlarında hidrojen karışımlarının test edilmesine dair çalışmaları başlatın dedik." diye konuştu.

Dönmez, açılışını gerçekleştirdikleri tesisin toplamda 6 milyon lira yatırım bedeliyle hayata geçirildiğini belirterek, şöyle devam etti: "10 ay gibi kısa bir sürede ilk testler başladı. Burada Türkiye’de ilk defa doğal gazla hidrojen karıştırılarak evsel cihazların beslenmesi projesi hayata geçirildi. Laboratuvarda test amaçlı olarak ortalama yüzde 5 ila yüzde 20’ye kadar hidrojen ile yüzde 95 ila yüzde 80’e kadar doğal gaz karıştırıldı ve elde edilen karışım test amaçlı yakıldı. İlk testlerin sonuçları olumlu oldu, sonraki aşamalar için önemli bir başarı elde edildi. Tüm bir doğal gaz şebekesinin hidrojen karışımlarını yakmaya hazır olup olmadığını bu testler ve mühendislik çalışmaları zaman içerisinde gösterecek. Bunlar daha ilk adımlar. İnşallah sonuçlara göre devamının da geleceğini düşünüyorum. Bu projeyle hem çevresel etkilerin azaltıldığı hem de karbonsuzlaştırma çabalarımıza katkı sağlayan bir çözüm geliştirilmesi hedefleniyor. Tesisimizin adı Temiz Enerji Merkezi Laboratuvarı. Böyle bir tesisin de elbette tüm enerjisini yenilenebilir kaynaklardan karşılaması beklenir. Güneş panelleri, rüzgar türbini ve yakıt hücresiyle enerji ihtiyacının tamamı yenilenebilir kaynaklardan karşılanıyor."

Asıl amaçlarının, yeşil hidrojen denilen yenilenebilir kaynaklardan hidrojen elde etmek olduğunu aktaran Dönmez, "Akabinde, temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen hidrojenin doğal gaz hattına enjeksiyonu hedefleniyor. Yeşil hidrojen konusunda birçok yabancı şirket ve kurum Türkiye'nin ihracat potansiyeline büyük bir ilgi gösteriyor. Bizler de yeşil hidrojene dair ihracat potansiyellerimizi çalışıyoruz. Avrupa'ya ihracat imkanlarını değerlendiriyoruz" dedi.

Hem teorik hem de pratik olarak bilgi ve tecrübenin sahaya aktarıldığı önemli bir laboratuvarın ülkeye kazandırılmasından büyük bir memnuniyet duyduğunu ifade eden Dönmez, hidrojenle ilgili bakanlık tarafındaki çalışmaları da Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu’nun yürüttüğünü, buradaki çalışmalardan da müspet sonuçlar alınacağına inandığını kaydetti.

Hidrojenin yerli kaynaklardan üretilmesinin önemine vurgu yapan Dönmez, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yerli kömürümüzden hidrojen üretimini, gelecek dönemde karbondioksitin depolanması-ayrıştırılması açısından da düşünmemiz gerekir. Bu sebeple hidrojen kullanımının artırılmasında birçok kurumun yapması gereken öncü çalışmalar var. Ulaştırma konusunda mesela, Türkiye’de daha çok LNG ve CNG’li kamyonları gördük. Bizim ulaştırmada hidrojene en çok şans verdiğimiz alan trenler ve ağır taşımacılık alanı. Bu konuyla ilgili büyük tren üreticilerinin de dizel trenleri hidrojene çevirme fikirlerini görüyoruz. Bunu da gündemimizde tutmaya devam edeceğiz."

Kaynak: Anadolu Ajansı

Mart Ayında Elektrik Tüketimi Yüzde 11,2 Arttı

Türkiye, mart ayında elektrik tüketiminde büyük sürpriz yaptı. Mart ayında elektrik tüketimi, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 11,2 oranında artış gösterdi ve 27 milyar 602 milyon KWh’e yükseldi.

İlk çeyreğinde de toplam tüketim 78 milyar 738 milyon KWh olarak kayıtlara geçti. Geçen yılın aynı dönemine göre artış, yüzde 2,5 oldu.

Mart ayındaki olağanüstü büyüme, yılın ilk çeyreğine de damgasını vurdu. Ocak-Mart döneminde toplam tüketim, 78 milyar 738 milyon KWh olarak kayıtlara geçti. Geçen yılın eş dönemine göre artış, yüzde 2,5 oldu.

Mart ayında 27 milyar 879 milyon KWh üretim yapıldı. Toplam üretim içinde doğal gaz 8 milyar KWh’lik üretimle yüzde 28,9 pay aldı.

Yerli kömürün payı yüzde 12,3 (3,4 milyar KWh üretim) oldu. Barajlar, 6 milyar 17 milyon KWh’lik üretimle yüzde 22’lik paya sahip oldu. Yenilenebilir enerjinin (rüzgar, güneş ve diğerleri) payı yüzde 18,2 (5 milyar KWh üretimle) olarak ölçüldü.

Kaynak: Habertürk

Yenilenebilir Enerji Türkiye için Alternatif İhracat Kalemi Olabilecek

Yenilenebilir Enerji Kaynak Garanti Belgesi piyasasıyla Türkiye'nin, menşe garantisi veren belge ihraç hakkı elde etmesi ve yenilenebilir enerji üreticilerinin yurt dışında gelir sağlayabilecekleri yeni bir pazara erişmesi hedefleniyor.

SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi tarafından hazırlanan "Türkiye'de Yenilenebilir Enerji Tedariki ve Belgelenmesi" raporuna göre, tüketicilerin yenilenebilir enerjiyi piyasadan veya tedarikçilerden satın alabilecekleri ayrı bir ürün olarak talep etmeleri yaygınlaşıyor.

Dünya genelinde çok uluslu ve yaygın tedarik ağına sahip şirketler başta olmak üzere kurumsal şirketler, sürdürülebilirlik taahhütleri kapsamında elektrik tüketimlerini yenilenebilir kaynaklardan karşılamaya önem verirken, tüketilen enerjinin yenilenebilir kaynaklardan üretildiği yeşil sertifikalar yoluyla kanıtlanıyor.

Bu kapsamda, şirketlere yeşil sertifikalar yoluyla yenilenebilir enerji satışı üretici ve tedarikçiler için alternatif bir iş modeli haline gelmeye başladı. Geçen yıl sonunda dünya genelinde tüketimleri yıllık 278 TWh büyüklüğünde 260 şirket yüzde 100 yenilenebilir elektrik tüketimi taahhüdünde bulundu. Bu şirketlerin 53'ü hedefini gerçekleştirirken, 207 şirket ise 2030'a kadar yüzde 100 hedefine ulaşmayı planladığını açıkladı.

Bu şirketler tarafından talep edilen yenilenebilir enerji, küresel yenilenebilir enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 8’ine karşılık geldi. Türkiye'de ise YEK-G uygulamasının haziranda başlaması bekleniyor. Bu belgelerle tüketicilere tedarik edilen elektriğin yenilenebilir kaynaklardan üretildiği ispat ve ifşa edilecek. Enerji Piyasaları İşletme A.Ş., YEK-G belgelerinin ticaretinin yapılabilmesi için oluşturulacak piyasayı işletecek.

Her bir MWh elektrik üretimi için bir adet YEK-G belgesi oluşturulabilecek ve bu belge elektriğin üretim dönemi bitiş tarihinden itibaren 12 ay süreyle geçerli olacak. Görevli tedarik şirketleri, kendi portföylerinde yer alan ve yeşil tarifeden yararlanan tüketicilere düzenlenen tarife kapsamında tedarik ettiği enerjiyi YEK-G belgeleriyle kanıtlamakla yükümlü olacak.

Kısa dönemde sistemin işler hale gelmesi için olarak yönetmeliğin yürürlüğe gireceği 1 Haziran 2021'e kadar YEK-G Sistemi ve Organize YEK-G Piyasası İşletim Usul ve Esasları'nın, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından yayımlanması bekleniyor.

SHURA'nın raporuna göre, EPDK'nin yol haritasında Türkiye'deki sertifikaların Avrupa Birliği'nde (AB) geçerlilik kazanmasının sağlanması için ilgili kuruluşlara üye olunması planlanıyor. Bu sayede Türkiye'nin menşe garantisi veren belge ihraç hakkı elde etmesi ve yenilenebilir enerji üreticilerinin yurt dışında da gelir sağlayabilecekleri yeni bir pazara erişebilmeleri hedefleniyor.

Ayrıca, sertifikaların AB karbon vergisi yükümlülüklerinde ve sınırda karbon vergisine karşılık olarak kullanılabileceği öngörülüyor. Yenilenebilir enerji tedarik etmek isteyen şirketler için güneş enerjisi ilk tercih olarak öne çıkıyor. Bunu rüzgar ve hidroelektrik takip ediyor.

Bu kapsamda raporda, yeterli arzın sağlanabilmesi için lisanssız güneş enerjisi santrallerinin YEK-G sistemine dahil edilmesi öneriliyor. Türkiye'nin toplam elektrik üretiminde 2020 sonu itibarıyla yenilenebilir kaynakların payı yüzde 43, rüzgar ve güneş enerjisinin payı yüzde ise 12 seviyesinde bulunuyor.

Kaynak: Anadolu Ajansı

Rüzgar Enerjisi Sektöründe İlk Kadın Başkan

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) önceki başkanı Güray Erol’un RES Anatolia’dan ayrılması dolayısıyla tüzel kişiliğinin değişmesi nedeniyle 30 Mart 2021 tarihinde yapılan Yönetim Kurulu’nda yeni başkanını seçti.

Arı-Es Enerji Genel Müdürü Ebru Arıcı, TÜREB’in ilk kadın Yönetim Kurulu Başkanı olarak seçildi. Borusan EnBW Enerji Operasyonlardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Tuna Güven de aynı toplantıda TÜREB Genel Sekreterliği görevine getirildi.

1992 yılında kurulan Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği TÜREB, 29 yıllık tarihçesinde ilk ‘Kadın Yönetim Kurulu Başkanı’nı Ebru Arıcı ile seçmiş oldu.

Enerji sektöründe 16 yıllık deneyimi bulunan Ebru Arıcı, TÜREB’in rüzgar sektörünü ileriye götürme hedefleri doğrultusunda çalışmaya devam edeceklerini belirtirken, Başkan seçilmesinin enerji sektöründe kadın varlığını güçlendirmek açısından da önemli bir kilometre taşı olacağına işaret etti.

Kaynak: Yeşil Haber

Elektrik Arızaları için Botlarla Dereleri Geçip, Karlı Dağlara Tırmanıyorlar

Van’da elektrik dağıtım şirketinin arıza ekipleri, zorlu kış şartlarında araçların çıkamadığı bölgelere, at sırtında, kar motoru veya paletli araçlarla ya da yaya olarak giderek, arızalara müdahale ediyor. Vangölü Elektrik Dağıtım A.Ş. (VEDAŞ) Van İl Müdürü İsmail Özdemir, coğrafi koşulları zor olan bölgelerde, ekiplerin botlarla dereleri aşıp, karlı dağlara tırmanarak, arızaları gidermeye çalıştıklarını söyledi.

Van, Hakkari, Muş ve Bitlis'te özellikle kış mevsiminde zor şartlarda görev yapan VEDAŞ arıza ekipleri, bir taraftan kış koşulları, bir taraftan da zorlu coğrafi koşullarla mücadele ediyor. Vatandaşlar kış mevsiminde elektriksiz kalmasın diye 850 personel, 150 araçla zorlu coğrafi koşullara sahip bölgede kar, fırtına ve tipiye rağmen at sırtında, kar motoru ve paletli araçlarla ya da yaya olarak arızaya ulaşıyor.

Siirt’in Pervari ile Van'ın Çatak ilçe sınırında bulunan 12 mahalle ve 39 mezranın bulunduğu Narlı güzergahında arızalanan elektrik nakil hatlarına ulaşmak için raftingciler gibi Botan çayının karşı tarafına geçip, arızaya ulaşan ekipler, araçların çıkamadığı yüksek rakımlı bölgelere de dağcı komandolar gibi, sırtlarındaki malzemelerle kilometrelerce yürüyerek gidiyor. Araçlarla botları getiren ekipler, kendilerine eşlik eden profesyonel raftingcilerle botlara binip, Botan Çayı'nın diğer tarafına geçiyor.

VEDAŞ Van İl Müdürü İsmail Özdemir, "Çetin coğrafyamızda çalışma koşulları zor olmakla beraber, vatandaşlarımıza sürekli ve kaliteli enerji verme noktasında personelimiz, canları pahasına çalışma yürütüyor. Coşan dere ve akarsularda botlarla karşıdan karşıya geçmektedirler. İlk elektrik hatları çekilirken maalesef yol güzergahları seçilmeden en kısa yoldan enerji götürme projeleriyle derelerin sağlı sollu taraflarına projelendirilerek hatlar çekilmiş. Bu nedenle arızaya müdahale etmek çok zor. Arkadaşlarımız ancak botlarla karşıya geçip, arızayı gideriyor. Diğer taraftan da coğrafi iklim şartları yüksek yerleşim yerlerinde ulaşımı zor olan bölgelere de arkadaşlarımız ancak karla kaplı yollara bata çıka ulaşabiliyor. Kışın zaman zaman kar araçlarıyla zaman zaman da atlarla arızalara müdahale etmek zorunda kalıyoruz. Amacımız bölgenin uç noktalarında yaşayan vatandaşlarımıza ve bölgede güvenliği sağlayan jandarmamıza kaliteli ve sürekli enerji sağlamaktır. Van'da kış mevsiminde yaklaşık 300 personel ve 350 araçla bu çalışmalarımızı yürütüyoruz" dedi.

Botlarla Botan Çayı'nın diğer tarafına geçerek arızaya ulaşan VEDAŞ Çatak Onarım Bakım Şefi İlhan Abbasioğlu şu ifadelere yer verdi: "Çatak ilçesine bağlı grup mahallelerinin bulunduğu Narlı hattımızda meydana gelen arızayı onarabilmek için botlarla karşı tarafa geçtik. Malum, bölgemizin zorlu iklim koşullarıyla mücadele etmekteyiz. Buradaki arızayı giderip, tekrar botlarla karşı tarafa geçtik. Bu bölgede özellikle kış mevsiminde çok zorluk çekiyoruz. VEDAŞ olarak, vatandaşlarımızın enerjisiz kalmaması için canla başla mücadele ediyoruz. Özellikle Çatak ve Bahçesaray ilçelerimizde kar ve çığ tehlikesi var. Bölgemizin arazi yapısından dolayı gerektiğinde nehirlerden botlarla geçiyoruz. Karın olduğu bölgelerde de paletli araç, kar motoru kullanıyoruz. Bu araçların gidemediği yerlere de vatandaşlarımızın binek hayvanlarını kullanarak ya da yürüyerek ulaşmaya çalışıyoruz."

SUBÜ ve SEDAŞ’tan Geniş Kapsamlı İş Birliği

SUBÜ ve SEDAŞ arasında ortak çalışmalar gerçekleştirmek üzere iş birliği protokolü imzalandı. Protokolle çözüm odaklı Ar-Ge faaliyetlerinden sektöre kazandırılacak nitelikli öğrenciler yetiştirilmesine kadar geniş bir alanda birliktelik sağlanacak.

Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) ve Sakarya Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (SEDAŞ) arasında bilimsel araştırma, eğitim-öğretim ve uygulama alanlarında ortak çalışmalar yaparak üniversite-enerji sektörü birlikteliğine katkıda bulunmak amacıyla iş birliği protokolü imzalandı. SUBÜ’de gerçekleştirilen programda; Rektör Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, SEDAŞ Yönetim Kurulu ve İcra Başkanı Dr. Necmi Odyakmaz, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Fuat Boz, Teknoloji Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Çay, Teknoloji Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Fatih Çalışkan, Teknoloji Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. İlker Dursun, SEDAŞ Regülasyon ve Uyum Direktörü Mustafa Yılmaz, SEDAŞ İnsan Kaynakları ve Kurumsal Yetkinlikler Direktörü Sinem Yorulmaz, SEDAŞ Stratejik Planlama ve Geliştirme Müdürü Ayfer Özer, SEDAŞ Ar-Ge Proje Yönetimi Süreç Uzmanı Ece Otu ve SEDAŞ Kurumsal İletişim Uzman Yardımcısı Faruk Bezci yer aldı. SEDAŞ tarafından SUBÜ Kuluçka Merkezi’ne 50 bin TL değerinde Ar-Ge katkısı sağlandı.

Öğrencileri iş dünyası ile yetiştirmeyi önemsediklerini belirten SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, şöyle konuştu: “Bu sadece ön lisansta değil, lisans ve lisansüstünde de benimsediğimiz bir yaklaşım. Öğrencilerimizin bir dönem iş dünyası ile öğrenim yapmalarını, lisansüstü öğrencilerimizin ise mevcut problemlere yönelik Ar-Ge çalışmalarını içeren ve raflarda tozlanmayan tezler ortaya koymalarını istiyoruz. Buna verilecek her katkı bizim için son derece değerli. SEDAŞ da bu anlamda bize güç katacak. Sahada olmayı önemsiyoruz. Birlikte güzel çalışmalar gerçekleştireceğiz. TEKNOFEST’e 150’ye yakın öğrencimiz hazırlık yapıyor. Hedefimiz bu sene katılım sağladığımız her kategoride çok daha iyisini ortaya koymak. Öğrencilerimiz gece geç saatlere kadar atölyelerde çalışmalarını sürdürüyor. Elektrikli motorumuzu kendimiz ürettik. Biyomedikal ile ilgili elektrik alanında çalışmaları içeren kanser cihazı geliştirdik. Öğrencilerimizin yetişmesine ciddi katkılar sağlayacağınıza inancımız tam.”

Ev sahipliği için SUBÜ’ye teşekkür eden SEDAŞ Yönetim Kurulu ve İcra Başkanı Dr. Necmi Odyakmaz, “SEDAŞ olarak enerji sektöründe AR-GE faaliyetleri ile öne çıkan bir kurumuz. Tamamladığımız ve devam eden AR-GE projelerimizin sayısı 19’a ulaştı. SUBÜ ile de hâlihazırda birlikte yürüttüğümüz bir Ar-Ge projemiz bulunuyor. Girişimci ruhunu ve gençlerimizi desteklemeye yönelik bir iş birliği olacak. Çorbada bizim de tuzumuz olsun istiyoruz. Şehrimize, çevremize ve ülkemize faydamız olacaksa ne mutlu. Sağladığımız destekle güzel projelerin ortaya çıkarılmasını diliyoruz. Burada yetişen öğrenciler bizim potansiyel iş gücü kaynağımız oluyor; bu anlamda bölgeye katma değeri yüksek bir protokole imza atmış bulunuyoruz. Bu çalışmaların ve kazan-kazan yaklaşımı ile ortaya çıkan sinerjinin artarak devam etmesini diliyoruz” ifadelerini kullandı.

YEDAŞ "Samsun Okuma Vakti" Projesi'ne Destek Verdi

Yeşilırmak Elektrik Dağıtım A.Ş. (YEDAŞ), Samsun Valiliği ve Samsun İl Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliği ile gerçekleşen “Samsun Okuma Vakti” projesi Her Yere Kitap Her Yerde Kitap etkinliği kapsamında bir kütüphaneyi modern cihazlar ile donatarak destekte bulundu.

Samsun, Ordu, Çorum, Amasya ve Sinop illerinde toplam 40 bin kilometrelik alanda 3 milyon tüketiciye kaliteli ve kesintisiz elektrik hizmeti sunmak için 7/24 faaliyet gösteren YEDAŞ, sosyal sorumluluk projeleriyle de dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Son olarak Samsun Valiliğince başlatılan 'Samsun Okuma Vakti' başlığı altındaki kitap okuma seferberliği hamlesine, bağışta bulunarak projeye tam destek verdi.

Samsun Valiliğinde gerçekleşen imza töreninde bir araya gelen Samsun Valisi Doç. Dr. Zülkif Dağlı, Samsun İl Milli Eğitim Müdürü Coşkun Esen, YEDAŞ Genel Müdürü Hasan Yasir Bora ve YEDAŞ Samsun Bölge Müdürü Uğur Asan “Her Yere Kitap Her Yerde Kitap" etkinliği kapsamında YEDAŞ tarafından yaptırılacak dijital kütüphanenin protokolünü imzaladılar. Proje hakkında bilgi veren Samsun İl Milli Eğitim Müdürü Coşkun Esen, hedeflenen kitap sayının 1 milyon olduğunu açıkladı. Samsun Valisi Doç. Dr. Zülkif Dağlı, Projeye ve eğitime verdikleri destekten dolayı YEDAŞ Genel Müdürü Hasan Yasir Bora'ya teşekkür etti.

YEDAŞ Genel Müdürü Hasan Yasir Bora "Yerel bir hareket olarak başlayan ancak ulusal bir etki gösteren Samsun Okuma Vakti Projesi’ni şirket olarak benimseyerek desteklediklerini söyledi. Çocuklarımızın, gençlerimizin her ortamda rahatça kitap okuyabilmelerini, kitabı ve taşıdığı değeri yaşatmayı hedefleyen projeye katkıda bulunmanın mutluluğunu yaşıyoruz dedi.  Kitap okumanın önemine de vurgu yapan Genel Müdür Bora, Öğrencilerimizden isteğim okul hayatları süresince ve tüm yaşamları boyunca çok kitap okumalarıdır, çünkü okumak insanın ufkunu genişletiyor" diye konuştu.

Toplantı sonrasında YEDAŞ Genel Müdürü Hasan Yasir Bora’ya “Samsun Okuma Vakti” projesi Her Yere Kitap Her Yerde Kitap etkinliğine verdikleri destekten dolayı Teşekkür Belgesi takdim edildi.

AEDAŞ Çalışanları Otizmli Öğrencilerle Buluştu

AEDAŞ çalışanları otizm konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla aşçılık eğitimi alan otistik öğrencilerle birlikte “Farkındayız Yanınızdayız” etkinliğinde bir araya geldi.

Akdeniz Elektrik Dağıtım A.Ş. (AEDAŞ), otistik bireylerin toplum içinde yaşadıkları sorunlara dikkat çekmek amacıyla otizm farkındalık ayına özel ‘Farkındayız Yanınızdayız’ etkinliği düzenledi.

AEDAŞ’ın Bizim Otizm Köyü’nde gerçekleştirdiği etkinlik kapsamında MEB Otistik Bireyler Kurs Merkezi’nde aşçılık eğitimi alan otistik öğrencilerle bir araya gelen AEDAŞ çalışanları, keyifli sohbet eşliğinde kurabiye hazırladı. AEDAŞ’ın düzenlediği etkinlik ile hem otizm farkındalığı yaratıldı hem de kurs merkezinin genel temizlik ve mutfak ekipman ihtiyaçlarının giderilmesi için katkı sağlandı.

Sosyal sorumluluk projelerine verdikleri öneme vurgu yapan AEDAŞ Genel Müdürü Bahadır Müdüroğlu, “AEDAŞ olarak sadece faaliyet gösterdiğimiz alanlarda değil, kurumsal sosyal sorumluluk açısından da bölgemizde öncü olmayı hedefliyoruz. Otizm konusunda toplumsal farkındalık yaratılması için gerçekleştirdiğimiz etkinliğimizde Bizim Otizm Köyü öğrencileriyle birlikte olmaktan mutluluk duyduk. Etkinliğimize katılan ve otistik bireylerin iyi şartlarda eğitim görmeleri için katkı sağlayan tüm arkadaşlarımıza teşekkür ederim” diye konuştu.

Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından tahsis edilen Antalya Otistik Bireyler Spor Kulübü Derneği çatısı altında hizmete açılan 'Bizim Otizm Köyü'nde otizmli gençler el sanatları, tarım, aşçılık, müzik ve beden eğitimi kurslarına katılabiliyor. Otistik Bireyler Kurs Merkezi özellikle zorunlu eğitimi tamamlayan 18 yaş üstü otistik gençlere eğitim imkanı sağlayarak onları topluma kazandırmayı amaçlıyor.

DÜNYADAN HABERLER
Yenilenebilir Enerji Kapasitesi Salgına Rağmen Rekor Kırdı

Geçen yıl dünyada ilave yenilenebilir enerji kapasite artışı, Kovid-19 salgınının neden olduğu ekonomik yavaşlamaya rağmen önceki tahminleri ve tüm rekorları geride bıraktı.

Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) tarafından bugün yayımlanan verilere göre, dünya geçen yıl 260 GW’tan fazla yenilenebilir enerji kapasitesi ekledi. Bu sonuçlarla 2019’da yaşanan büyüme yüzde 50 oranında aşılmış oldu.

IRENA’nın Yenilenebilir Enerji Kapasite İstatistikleri 2021 başlıklı raporu, yenilenebilir enerjinin tüm yeni üretim kapasitesi içindeki payının son iki yılda arttığını gösteriyor.

Geçen yıl eklenen tüm yeni elektrik kapasitesinin yüzde 80’inden fazlası yenilenebilirdi ve yeni yenilenebilir enerjilerin yüzde 91’i güneş ve rüzgar enerjisinden oluşuyordu. Fosil yakıt kaynaklarındaki artış ise bir önceki yıl 64 GW iken 2020’de 60 GW’a düştü. Çin ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) 2020’den itibaren en çok büyüyen iki pazar oldu.

Halihazırda dünyanın en büyük yenilenebilir enerji pazarı olan Çin, 72 GW’lık rüzgar ve 49 GW’lık güneş enerjisi ile toplam 136 GW kapasite ekledi. ABD geçen yıl, 15 GW güneş ve yaklaşık 14 GW rüzgar olmak üzere 2019’a göre yaklaşık yüzde 80 daha fazla yenilenebilir enerji kurdu.

Raporla ilgili değerlendirmede bulunan IRENA Başkanı Francesco La Camera, “Bu rakamlar olağanüstü bir direnç ve umut hikayesini anlatıyor. 2020’nin zorluklarına ve belirsizliğine rağmen, yenilenebilir enerji daha iyi, dirençli, temiz ve adil bir gelecek için yadsınamaz bir iyimserlik kaynağı olarak ortaya çıktı.” dedi.

Maliyetlerin düşmesiyle birlikte temiz enerji teknolojisi pazarının büyüdüğüne ve enerji dönüşümünün hızlandığına işaret eden La Camera, “Bu eğilim durdurulamaz, ancak Dünya Enerji Dönüşümü Görünümü Raporu’nda belirtildiği gibi yapılması gereken çok şey var. 2050 hedeflerine ulaşmak istiyorsak, dönüşümü desteklemek için planlanan önemli enerji yatırımlarının yeniden yönlendirilmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: IRENA

Çin’deki Kapasite Artışı 2020’de Devreden Çıkan Rekor Kömür Kapasitesini Gölgede Bıraktı

Geçen yıl ABD ve AB başta olmak üzere devreden çıkarılan rekor sayıda kömür santrali, Çin’in kömür kapasitesindeki ani yükselişle gölgede kaldı.

Global Energy Monitor tarafından dünyadaki planlanan kömür santrallerinin yıllık değerlendirmesinin 7'ncisi olarak yayımlanan Yükseliş ve Çöküş 2021: Kömürlü Termik Santrallerin Küresel Takibi raporuna göre, geçen yıl 37,8 GW kapasiteli kömürlü termik santral kapandı. Bu santralleri kapatan ülkelerin başında 11,3 GW’la ABD ve 10,1 GW’la Avrupa yer aldı.

Geçen yıl devreye alınan 50,3 GW kömür kapasitesi bir önceki yıla göre yüzde 34 düşüş gösterdi. Projelerin yeni tip korona virüs (Kovid-19) salgını nedeniyle ertelenmesi ve planlama aşamasındaki santraller için ortaya çıkan finansman zorlukları bu düşüşte etkili oldu.

Çin, geçen yıl faaliyete geçen kömürlü termik santral kapasitesinin yüzde 76'sını oluşturan 38,4 GW’lık kapasiteyi tek başına devreye aldı. Çin'de devreye alınan kömürlü termik santral sayısındaki ani yükseliş, 2020'de dünyanın geri kalanında devreden çıkarılan termik santrallerle telafi edildi.

Geçen yıl inşaatı başlayan kömürlü termik santrallerin kurulu gücü de bir önceki yıla göre yüzde 5 gerileyerek 27 GW oldu. Çin dışında inşaatı başlayan termik santral kurulu gücü ise bu dönemde yüzde 74 düşüşle 5,5 GW olarak hesaplandı.

Geçen yıl planlama aşamasında olan 87,4 GW’lık kömürlü termik santral kapasitesinin yüzde 85'ini bulunduran Çin, dünyadaki kömür santrallerinin yegane yatırımcısı olarak öne çıktı.

Çin haricindeki kömür kurulu gücü art arda üç yıldır azalmasına rağmen, küresel kurulu güçte Çin'deki kapasite artışlarına bağlı olarak Paris Anlaşması'nın imzalandığı 2015'ten beri ilk kez artış yaşandı. Global Energy Monitor’da Kömür Programı Direktörü Christine Shearer, rapora ilişkin değerlendirmesinde, 2020'de birçok ülkenin enerji planlarında kömürün miktarını azaltmak için açıklamalar yaptığını belirterek, "Dünyanın birçok yerinde planlama aşamasındaki kömür santrallerinin, planlanan son santraller olmaları oldukça olası görünüyor." ifadesini kullandı.

Kaynak: Global Energy Monitor

Almanya, 40 GW Offshore Rüzgar Kapasitesi Kuracak

Almanya, Avrupa Komisyonu tarafından onaylanan teşvik programı kapsamında 40 bin MW offshore rüzgar santrali kurmayı planlıyor.

Avrupa Komisyonu, AB Devlet yardımı kuralları uyarınca, Almanya’nın şu anda 7 bin 700 MW olan denizüstü (offshore) rüzgar enerjisi kurulu kapasitesini 2030 yılında 20 bin MW’a ve 2040 yılında da 40 bin MW'a yükseltmek için sübvansiyon programında yaptığı yeniliklere onay verdi. Onay 2026 yılına kadar geçerli olacak.

Komisyon yaptığı açıklamada, planın Avrupa Yeşil Anlaşması hedefleri ile uyumlu olduğunu ve rekabeti bozmadan denizüstü rüzgar enerjisinin gelişimini teşvik edeceğini belirtti. Planın Almanya'nın orta ve uzun vadeli çevre hedeflerine ulaşmasına yardımcı olacağına dikkat çekti.

Yeni program da mevcut program gibi, devletin denizüstü rüzgar gelişimi için önceden seçtiği belirli alanları ihale ettiği merkezi modele dayanıyor. Yine teşvikler, açık ve şeffaf rekabetçi ihalelerde en düşük teklif esasına göre belirlenecek olan elektrik piyasası fiyatının üzerine prim şeklinde verilecek ve 20 yıllık bir süre için ödenecek.

Kaynak: Offshore Wind

Bu İnternet Sitesi Yüzde 100 Güneş Enerjisiyle Çalışıyor

Low-tech Magazine isimli internet sitesi, çalışması için gereken tüm ihtiyacı güneşten sağlarken, özel tasarımı ile de site ziyaretçilerinin daha az enerji tüketmesini sağlıyor.

Barselona’da bulunan merkezi güneş enerjisiyle çalışan hale getiren site sahipleri, böylelikle sitenin aktif kalabilmesi için güneşten faydalanmaya başladı.

Tüketicilerin enerji tüketimlerini düşürmek için özel bir tasarım kullanmaya başlayan geliştiriciler, böylelikle hem kendilerinin hem de takipçilerinin daha az enerji tüketmesini sağlamış oldu.

İnternet sitesini geliştiren yazılımcılar, sitenin genel yapısını daha statik bir hale getirdi. Böylelikle arka uç koruması ve sayfaların yüklenmesi konusunda daha az işlem gücüne ihtiyaç duyan site, takipçilerin de daha az enerji tüketimi yapmasını sağlamış oldu.

Ayrıca sıkıştırılmış, belirli tonların kullanıldığı görseller ise tek bir yazı stili kullanan ekip, böylelikle de ek indirmelerin önüne geçmiş oluyor. Site sahiplerine göre böylesi bir tasarım, Low-tech Magazine’in geleneksel internet sitelerinin harcadığı enerjinin yalnızca yüzde 10’uyla çalışabilmesini sağlıyor.

Kaynak: Futurism

HAFTANIN RAPORU

Enerji Verimliliği Sıfır Emisyon Hedeflerini Nasıl Güçlendirir

Uluslararası Enerji Ajansı’nın analizine göre, birçok ülke 2050’ye kadar sıfır emisyona ulaşmayı hedeflerken, bu hedeflere ulaşmak için enerji verimliliği kilit önemde bulunuyor. Enerji verimliliğiyle emisyonların yüzde 40’ının azaltılabileceği hesaplanıyor.

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

İNFOGRAFİK / GRAFİK