SEKTÖRDEN HABERLER
Bakan Dönmez: Karadeniz'de Bu Yıl Yeni Keşif Kuyusu Açılabilir

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dönmez, bu yıl içinde Karadeniz'de Sakarya Gaz Sahası'nın güney veya batısında bir sahada daha keşif amaçlı sondaj kuyusu açılabileceğini bildirdi.

Dönmez, 4. Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Zirvesi özel oturumunda moderatörlerin sorularını yanıtladı. Fatih sondaj gemisinin Sakarya Gaz Sahası'nda yer alan Tuna-1 kuyusunda geçen yılki 405 milyar metreküp gaz keşfinin ardından üretim ve mühendislik çalışmaları için veri toplamak amacıyla Türkali-1 ve Türkali-2 kuyularını açtığını anımsatan Dönmez, bu kuyulardan gelen sonuçların Tuna-1'deki verileri teyit ettiğini aktardı.

Dönmez, ayrıca bölgede 10 bin kilometrekarelik alanda sismik çalışmaların da yapıldığına işaret ederek, Sakarya Gaz Sahası'nın kuzeydoğusunda bulunan Amasra-1 kuyusunda yaklaşık 2 ay önce sondaja başlandığını ve Amasra-1 kuyusunda 135 milyar metreküp gaz keşfedildiğini söyledi.

Türkiye'nin Karadeniz'de bir yıl içinde üç önemli keşif gerçekleştirdiğini ifade eden Dönmez, böylece keşfedilen toplam rezervin 540 milyar metreküpe ulaştığını kaydetti.

Dönmez, bu keşiflerle Türkiye'nin doğal gazda "tüketen ülke" konumundan "üreten ülke" konumuna ilerlediğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:

"Tüm ihtiyacımızın tamamını karşılamaktan uzağız ama ithalatımızı önemli miktarda azaltacağız. Amasra-1 kuyusunda Sakarya Gaz Sahası'nın kuzeydoğusunda çalışıldı. Bu yıl içinde o sahanın güney veya batısında keşif amaçlı bir sondaj kuyusu daha açabiliriz. Bu tür aramacılık faaliyetlerinin bilinmezliği çok, birtakım tahminlerle yapılıyor ama şu anda Karadeniz'de rahatız. Oradaki kaynak yapısına hakimiz, sismik verilerle elde ettiğimiz sonuçlara göre sondaj yapmadan ciddi bir öngörülebilirlikle ilerleyebiliyor arkadaşlar. Karadeniz'de, düne göre ilave rezervler bulacağımız yönünde çok daha ümitliyiz. Çalışmalarımız, planladığımız takvime uygun olarak ilerliyor. Çok büyük bir aksilik olmadığı takdirde inşallah 2023'te bu gazı kullanıyor olacağız."

Bu tür büyük sahalarda belirli bir üretim ve işletme planı yapıldığını aktaran Dönmez, Sakarya Gaz Sahası için bu sürenin ortalama 25 yıl olarak hesaplandığını anlattı.

Toplamda 540 milyar metreküplük rezervle yıllık maksimum 15-20 milyar metreküplük doğal gaz üretimi yapılabileceği bilgisini paylaşan Dönmez, "Bu rakam teorik olarak konutlarda tükettiğimiz doğal gazı en az 25 yıl süreyle tam karşılıyor." dedi.

Doğu Akdeniz'deki çalışmalara ilişkin de bilgi veren Dönmez, bugüne kadar bölgede 8 sondaj yapıldığını ve bazı sondajlarda olumlu işaretler alındığını vurgulayarak, "Son değerlendirmeler yapılıyor. Ümidimizi koruyoruz. Olumlu sinyaller aldığımız saha var, orada yeni kuyu açmamız gerekiyor. Yavuz sondaj gemimiz şu an uzun dönemli bakım çalışmasında. O bittikten sonra da inşallah orada tekrar sondajlara başlayacağız." diye konuştu.

Dönmez, Mısır ile deniz yetki paylaşım anlaşması yapılması durumunda bunun her iki ülkenin de menfaatine olacağını söyledi. Dönmez, Türkiye'nin yenilenebilir enerji kapasitesini giderek büyüttüğünü ifade ederek, 2030'a kadar 10 bin MW güneş ve 10 bin MW rüzgar kapasitesi devreye almak amacıyla Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) yarışmaları gerçekleştirdiğini söyledi.

Son olarak yapılan güneş enerjisinde mini YEKA yarışmalarında kWh başı ortalama fiyatın 22-23 kuruş olduğunu belirten Dönmez, bu yıl 2 bin MW’ı rüzgar ve bin MW’ı güneş olmak üzere YEKA yarışmalarının süreceğini sözlerine ekledi.

Dönmez, Türkiye'de madencilik sektörünün de gelişme potansiyelinin yüksek olduğunu ve bu yıl 5-5,5 milyar dolarlık ihracat beklediklerini ifade etti.

Kaynak: Anadolu Ajansı

Yılmaz: İhale Kazanıp Yatırım Yapmayandan Kapasiteleri Geri Alacağız

EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, ihaleyi kazandığı halde yatırım yapmayan şirketlerden kapasiteleri geri alacaklarını söyledi.

4. Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Zirvesi’nde konuşan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, ihaleyi kazandığı halde 3 yıldır yatırım yapmayan şirketler bulunduğunu dile getirerek “Kamu kaynağını heba ediyorsunuz. Bu yatırımları yapmayanların kapasitelerini geri alacağız.” diye konuştu.

Düzenleme kurumu olarak tüm adımları sektörle iş birliği yaparak attıklarını kaydeden Yılmaz, sektörde yatırımcılara lisansların 49 yıllığına verildiğini hatırlattı. Yılmaz, “Finansçıların da kendilerini bu uzun dönemli yatırım anlayışına uydurması lazım. 5-6 yıllık finansman modelleri artık geçerli değil. Finans ayağının da kendisini regüle edip, yeni bir bakış açısı kazanması gerekiyor. Uzun vadeli yatırıma uzun vadeli krediler verilmeli. Bunun çok daha önce olması gerekiyordu.” şeklinde konuştu.

Kaynak: Enerji Günlüğü

Panel Temizleyen Robotlar Enerji Verimliliğini Artırıyor

Güneş enerjisi santrallerinde kirlenen panellerin temizlenmesi için geliştirilen otonom robotlar, enerji verimliliğini artırıyor.

Santrallerde doğal nedenlerle kirlenen ve enerji kaybına neden olan panelleri etkin şekilde temizleyen robot, sahaya özel çözümlerle ihtiyacı gideriyor. Arazi üzerindeki santrallerde sıklıkla kullanılan ve etkili yıkama sonuçları veren robotlar, üretim verimliliğini yüzde 60’a kadar artırıyor.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı himayesinde Selçuklu Kongre Merkezi’nde düzenlenen Konya Enerji Zirvesi ve Fuarı’nda sergilenen yarı otomatik ve otonom robotlar ilgi gördü. PV tabanlı güneş enerji sistemleri üzerine hizmet veren mühendislik ve AR-GE firmasının yöneticisi Ali Raşit Sipahi, panel temizliğinde kullanılan ürünlerin sektörde görülen boşluğu doldurmaya başladığını söyledi. Firma dört yılı Ar-Ge olmak üzere yedi yıldır bu alanda çalışıyor.

Sipahi, Elazığ’da iki yıldır seri üretim yaptıklarını belirterek, şunları kaydetti: “Sektörde, panellerin temizlenmesi gerektiği bilinci oluştu. Panelin içerisindeki hücreyi ne kadar iyi görüyorsanız, hücre de güneşi o kadar görür ve enerji üretir. Kirlenmenin üretilen enerjiye ciddi negatif etkisi var. Paneli temizlediğinizde üretiminiz artıyor. Paneller uzun süre temizlenmezse kalıcı sorun haline geliyor. Paneldeki küçük bir kuş dışkısı dört ay içerisinde hücrenin yanmasına neden oluyor. Bu da panelin tamamen değişmesini gerektiriyor. Bu robotlar üretimi artırmasının yanı sıra panelleri de koruyor. Temizlenen panellerde verimlilik yüzde 100’e kadar artar. Sahada bunları tespit ettik. Tamamen kirlenen paneller gece moduna geçiyor. Temizlenen panel ve kirlisi arasında yüzde 60’a kadar enerji üretiminde farkı gördüğümüz sahalar oldu.”

Robotun su ve fırça marifetiyle deterjan kullanılmadan panel temizliği yaptığına dikkati çeken Sipahi, “Yarı otomatik, otonom modelleri de var. Türkiye’de 30’a yakın santralde cihazlarımız çalışıyor. Yerli mühendislik ürünü ayda 30 cihaz üretiyoruz. Körfez, Kuzey Afrika ve Avrupa ülkeleri ile Avusturalya’dan ciddi talep geliyor. Önümüzdeki dönem ihracata başlayacağız.” diye konuştu.

Kaynak: Milliyet

Turseff: İklim Değişikliğiyle Mücadele ve Kalkınmanın Anahtarı Enerji Verimliliği

Türkiye Sürdürülebilir Enerji Finansman Programı (TurSEFF) Proje Direktörü ve Stantec Türkiye Genel Müdürü Dr. Murat Sarıoğlu, enerji verimliliğinin öneminin artık daha iyi kavrandığını ve önümüzdeki dönemde sürdürülebilir enerji projelerine gösterilen ilginin ve talebin daha da artacağını bildirdi.

TurSEFF’den yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Sarıoğlu, enerjinin sadece yenilenebilir kaynaklardan üretilmesinin yeterli olmadığını, aynı zamanda üretilen enerjinin de verimli bir şekilde kullanılması gerektiğini belirtti.

Sarıoğlu, enerjinin hem sürdürülebilir kalkınma hem de sürdürülebilir bir çevre için en önemli faktörlerin başında geldiğini aktararak, şunları kaydetti:

“TurSEFF finansmanı Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) anlaşmalı banka ve leasing kurumlarına Türkiye’nin yeşil ekonomiye geçişinde katkı sağlamak için aktarılan bir fon. 2021 itibarıyla TurSEFF anlaşmalı finansal kurumların kredi ve leasing ürün yelpazelerine baktığınızda, pek çok yeşil finansman çözümün portföylerine eklendiğini görebilirsiniz. Bunları hem TurSEFF internet sitesinde hem de anlaşmalı finans kurumlarının internet sitelerinde görmeniz mümkün. İşletmesinde enerji verimliliğine yatırım yapmak isteyen şirketlere ve bu alanda projeleri olan kamu kuruluşlarına yönelik geliştirilen pek çok yeşil finansal ürün mevcut.

Bu ürünlerin arkasında elbette TurSEFF anlaşmalı finans kurumlarının çok ciddi bir bilgi birikimi ve deneyimi var. Bizim de TurSEFF olarak bu ürünlerin geliştirilmesinde anlaşmalı finans kurumlarına önemli kapasite geliştirme desteklerimiz oluyor. TurSEFF’in sürdürülebilir enerji alanında 10 yılı aşkın deneyimi ve mühendislik, finans, pazarlama gibi alanlarda konusunda uzman danışman kadrosunun bilgi birikimi ve çabalarıyla önümüzdeki dönemde bu yelpazenin daha da çeşitleneceğini bekliyoruz.”

Dr. Murat Sarıoğlu, TurSEFF’in sürdürülebilir enerji yaklaşımı hakkında bilgi verirken, “Dünyada ve ülkemizde yenilenebilir enerji projelerinin sayısı her geçen gün artarken, gelişen teknoloji sayesinde bu projelerin maliyetleri de hızla düşüyor. Ülkemizde başta güneş olmak üzere yenilenebilir enerjinin payının artmasında TurSEFF olarak 10 yıldır çok önemli katkılarımız oldu. Enerjinin hem temiz hem de ucuz hale gelmesiyle çevresel ve ekonomik avantajlar elde etmekteyiz ancak üretimde göstermiş olduğumuz bu başarıyı tüketimde de göstermezsek bir taraf hep eksik kalacaktır.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin enerji dönüşümünü tamamlayacak olan tüketim bileşeninde de ülkece atağa geçilmesi gerektiğini aktaran Sarıoğlu, “O bileşen de en ekonomik enerji kaynağı olan enerji verimliliğidir. TurSEFF olarak bu alanda da ödevimizi yaparak enerji verimliliğine yönelik pek çok yeşil finansman çözümü geliştirdik.

Sanayide ve binalar ölçeğinde uygulanabilecek bu çözümlerle tıpkı yenilenebilir enerjide olduğu gibi enerji verimliliğinde de TurSEFF’in katalizör bir rol üstleneceğini düşünüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu. Enerji verimliliği yaklaşımının, enerjiyi verimli tüketerek birim iş başına düşen enerji tüketimini azalttığını belirten Sarıoğlu, “Bu sayede işletmelerin enerji maliyetleri düşerken, aynı zamanda karbon salınımları da azalıyor ve böylece önemli bir çevresel fayda yaratılmış oluyor. Kurumsal ölçekte sağlanan bu fayda, ulusal ölçekte de ülkenin enerji arzı güvenliğini sağlamanın ve sera gazı emisyonlarını azaltmanın en önemli unsurlarından biri.” yorumunu yaptı.

Kaynak: Temiz Enerji

MEDAŞ, ‘Türkiye’nin En İyi İşyerleri’ Arasına Girdi

Kincentric Best Employers Programı kapsamında 2021 yılı “Türkiye’nin En İyi İşyeri” ödülleri sahiplerini buldu. 3,7 milyon kişiye elektrik hizmeti sunan Meram Elektrik Dağıtım A.Ş., Türkiye’nin en iyi işyerleri arasında yerini aldı.

Elektrik dağıtım alanında kaliteli hizmet anlayışı ve kesintisiz hizmet ilkesinin yanı sıra insan kaynakları alanında da başarılı çalışmalar gerçekleştiren MEDAŞ, dünyanın önde gelen insan kaynakları ve yönetim danışmanlığı şirketi Kincentric tarafından 20 yılı aşkın süredir yapılan ve Türkiye’de 2006 yılından bu yana gerçekleştirilen 'Best Employers' araştırmasında 2021 yılında Türkiye’de “En İyi İşyeri” ödülüne layık görüldü.

Her yıl farklı sektörlerden 400’e yakın şirketin katılımı ile düzenlenen “Kincentric En İyi İşyerleri” araştırmasında “En İyi İşyeri” ödülünü; şirkette yapıcı ve olumlu bir kültür oluşturabilmek ve çalışanlarına daha fazla dokunabilmek adına, çalışanların beklentilerine yönelik çeşitli alanlarda her yıl yürütülen iyileştirme çalışmaları sayesinde aldıklarını belirten MEDAŞ Genel Müdürü Erol Uçmazbaş, konuyla ilgili görüşlerine şu şekilde devam etti: “Salgının tüm zorluklarına rağmen hizmet kalitemizden ödün vermeden aralıksız çalışmalarımıza devam ediyoruz. En önemli kaynağımızın insan kaynağı olduğunun bilinciyle çalışanlarımıza ve çalışan mutluluğuna çok önem veriyoruz. Uzun vadeli düşündüğümüz için de, bulunduğumuz döneminin tüm zorluklarına rağmen kadromuza genç ve yetişmiş arkadaşları katmaya devam ettik. Sürekli artan çalışan bağlılığımızda; kurum içi dayanışmayı artıran insan kaynakları uygulamaları, iç iletişim çalışmaları, kişisel gelişimi destekleyen eğitimler ve fırsat eşitliğinden ödün vermeyen yaklaşımımızın büyük payı olduğunu söylemeliyim. Başarılarımızı en iyi işveren ödülüyle taçlandırmak memnuniyet verici. Bu ödüle layık görülmemizde emeği geçen başta İnsan Kaynakları ekibimize, tüm yöneticilerimize ve en çok da şirketimize canı gönülden bağlılık duyan tüm çalışanlarımıza teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

SGK’dan İstihdama Katkıya Teşekkür Belgesi

Samsun Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İl Müdürü Ünal Kaya tarafından, istihdama sağladığı katkı nedeniyle YEDAŞ’a teşekkür belgesi verildi.

Kaliteli ve kesintisiz elektrik dağıtımı ilkesini bünyesinde barındıran, bilgi teknolojilerine dayalı uzman çalışanları ve profesyonel yönetim tarzıyla hizmet bölgesindeki Samsun, Ordu, Çorum, Amasya ve Sinop illerde çalışmalarını aralıksız sürdüren YEDAŞ’ı SGK yetkilileri ziyaret etti.

Samsun Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğü, çalışanlarının hizmetlerini SGK’ya yasal süre içerisinde bildirdiği, primlerini düzenli olarak ödediği ve istihdama sağladığı katkı için SGK İl Müdürü Ünal Kaya tarafından İnsan Kaynakları Koordinatörü Emre Oğuz’a teşekkür belgesi takdim edildi.

YEDAŞ adına teşekkür belgesini alan İnsan Kaynakları Koordinatörü Emre Oğuz, "Bu çıta sürekli yeni istihdamlarımızla ve yatırımlarımızla artacaktır. Buradaki farklılığımız aslında şudur: Biz şirket olarak hizmet verdiğimiz bölgemizi sahiplendiğimiz gibi önemsiyoruz. Kalkınmayı birlikte planlıyor ve bölgemize katma değer oluşturuyoruz. Bu yatırım anlamında oluyor. Kurumsal sosyal sorumluluklar anlamında ya da etkinlik ve eğitimlerimizle yaygınlaşıyor. Bölgeye enerjimizi her alanda hissettiriyoruz. Tüm paydaşlarımız açısından bakarsanız, katkının boyutları çok daha yukarılarda. Bunu zaman içinde daha iyi görmemiz mümkün olacak" dedi.

DÜNYADAN HABERLER
Elektriğe Erişemeyen İnsan Sayısı Kovid-19 Nedeniyle Arttı

Son 10 yılda, küresel nüfusun büyük bir kısmı her zamankinden daha fazla elektriğe erişim sağlarken, Sahra altı Afrika’da ise elektriğe ulaşamayan insan sayısı arttı.

SDG-7’yi İzleme: Enerji İlerleme Raporu-2021, Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA), Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal İşler Departmanı, Dünya Bankası ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından hazırlandı. Rapora göre, elektriğe erişemeyen ülkelerdeki bu sorun çözülmedikçe dünya, 2030 yılına kadar uygun fiyatlı, güvenilir, sürdürülebilir ve modern enerjiye evrensel erişimi sağlama konusunda yetersiz kalacak.

Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinde 2010’dan bu yana önemli ilerlemeler kaydedildi, ancak ilerlemede bölgeler arasında eşitsizlik yaşandı. Son 10 yılda küresel olarak 1 milyardan fazla insan elektriğe erişirken, koronavirüsün finansal etkisi, çoğunluğu Afrika’da bulunan 30 milyondan fazla insan için temel elektrik hizmetlerini karşılanamaz hale getirdi.

Nijerya, Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Etiyopya en büyük elektrik erişim açığına sahip üç ülke olarak kaydedildi. Küresel olarak elektriğe erişimi olmayan insan sayısı 2010’da 1,2 milyar iken, 2019’da 759 milyona geriledi.

Özellikle merkezi olmayan yenilenebilir tabanlı çözümler yoluyla elektrifikasyon hız kazandı. Mini şebekelere bağlı insan sayısı 2010 ve 2019 yılları arasında ikiye katlanarak 5 milyondan 11 milyona çıktı. Bununla birlikte, 2030’da çoğu Sahra altı Afrika’da olmak üzere tahmini 660 milyon insanın hala elektriğe erişemeyeceği öngörülüyor.

Rapor, SDG 7’ye ulaşmak için boşlukları kapatmanın çeşitli yollarını inceliyor ve bunların başında, Kovid-19 krizi sırasında enerji sektörünün diğer bölümlerinden daha dayanıklı olduğu kanıtlanan yenilenebilir enerji kaynaklarını önemli ölçüde artırma hedefi yer alıyor.

Rapora göre yenilenebilir enerji, son 10 yılda benzeri görülmemiş bir büyüme kaydederken, küresel enerji tüketimi benzer oranda büyüdüğü için temiz enerjinin toplam nihai enerji tüketimindeki payı sabit kaldı. Yenilenebilir enerjinin elektrik sektöründe 2018’de yaklaşık yüzde 25’e ulaşırken, ısı ve ulaşım sektörlerindeki ilerleme çok daha yavaş oldu. 2018’de yenilenebilir enerji üretimindeki artışın üçte birinden fazlası, Çin’deki büyük güneş ve rüzgar enerjisi santralleri sayesinde gerçekleşti.

2018 yılında yenilenebilir enerjide ülke düzeyindeki en büyük ilerlemeler ise daha yüksek hidroelektrik üretimi nedeniyle İspanya’da gözlemlendi ve onu, biyoenerji ile Endonezya izledi.

Uzmanlara göre, yenilenebilir enerjinin payını SDG 7 hedefine uygun olarak artırmak için, yenilenebilir enerji alımını ölçeklendirilmesi ve tüm sektörlerdeki mevcut çabaların hızlandırılması gerekiyor. Raporda, tüm bölgelerde ilerlemenin hızlandırılması, daha güçlü siyasi taahhüt, uzun vadeli enerji planlaması ve sürdürülebilir enerji çözümlerinin daha hızlı alınmasını teşvik etmek için yeterli politika ve ölçek teşviklerine ihtiyaç olduğuna dikkat çekiliyor.

Temiz enerji yatırımları öncelikli olarak özel sektörden sağlanmaya devam etse de, kamu sektörü önemli bir finansman kaynağı olmaya devam ediyor.

Rapordaki en yeni göstergelerden biri olan, gelişmekte olan ülkelere yönelik uluslararası kamu finansmanı akışı; uluslararası finansal desteğin birkaç ülkede yoğunlaşmaya devam ettiğini ve en çok ihtiyaç duyan ülkelerin çoğunun bu finansmana ulaşamadığını gösteriyor.

Temiz ve yenilenebilir enerjiyi desteklemek için gelişmekte olan ülkelere sağlanan destek 2018’de 14 milyar dolara ulaştı ve bu rakamın sadece yüzde 20’si SDG 7 hedeflerine ulaşmaktan en uzak olan, en az gelişmiş ülkelere ulaştı.

Uzmanlara göre önümüzdeki yıllarda “kimseyi geride bırakmamaya” daha fazla önem gösterilmesi gerekiyor.

Kaynak: UN News

AB, Yeşil Dönüşüm Fonu’nu Onayladı

AB, fosil yakıta bağımlı üye ülkelerinin daha yeşil enerjiye geçmesine yardımcı olmak için oluşturulan 21 milyar dolar değerindeki fona onay verdi.

Avrupa Birliği'nin 27 üyesi, fosil yakıta bağımlı üye ekonomilerinin daha yeşil enerjiye geçmesine yardımcı olmak için Adil Geçiş Fonu'nu kuran düzenlemeyi onayladı ve fonun başlatılması için son engeli kaldırdı. 

Avrupa Birliği (AB) Konseyi’nin yaptığı açıklamaya göre 21 milyar dolar (17,5 milyar euro) değerindeki fon, AB'nin 2050 yılına kadar çevre dostu ve yeşil bir kıta olması hedefinde kullanılacak. Fonla AB ülkelerinde fosil yakıt kullanımını azaltacak projeler ile sera gazı yoğun sektörlerin dönüşümü desteklenecek. Fon, fosil yakıt sektörünün düşük karbonlu endüstrilere ve işlere dönüşmesinde kullanılacak.

Avrupa’nın en fazla kömür kullanan ülkesi Polonya ise Fondan en fazla yararlanacak ülke olacak. Polonya’yı 2038 yılına kadar kömürden çıkış stratejisini uygulayan Almanya ve Romanya takip edecek. Fondan yararlanan ülkeler bu fonu temiz enerji, işçileri yeniden eğitilmesi ve iş arayanlara yardım edilmesi gibi alanlarda kullanabilecek. Fonlar nükleer enerjiyi kapsamayacak.

Kaynak: Oil Price

Danimarkalı Orsted’ten 57 Milyar Dolarlık Yeşil Yatırım

Danimarkalı yenilenebilir enerji yatırımcısı Ørsted, önümüzdeki 10 yıl içinde 50 GW kurulu temiz enerji kapasitesine ulaşmak için 2027 yılına kadar 57 milyar dolar yatırım yapmayı planladığını açıkladı.

Mevcut enerji portföyünü dört kattan fazla artırma taahhüdünde bulunan şirket, yeni kapasitesi artırımının büyük çoğunluğunu açık deniz rüzgar enerjisi alanında yapacak.

2030 yılına kadar 30 GW kapasiteye sahip olmayı planlayan Ørsted, karasal rüzgar enerjisi ve güneşte 17,5 GW, biyokütle ve yeşil hidrojen gibi diğer yenilenebilir enerji kaynaklarda ise 2,5 GW’lık kapasite planlıyor.

Şirket, 57 milyar dolarlık yatırımın yaklaşık yüzde 80’ini açık deniz rüzgar ve hidrojen projelerine ve kalan yüzde 20’lik kısmı ise karadaki yatırımlara ayırmayı hedefliyor.

Firma, yenilenebilir enerji kapasitesinde “en iyi 10 oyuncudan biri” yeşil hidrojen üretiminde ise dünya lideri olmayı amaçlıyor.

2017 yılında kendi petrol ve doğalgaz şirketlerini satan Danimarkalı grup, ağırlıklı olarak açık deniz rüzgar enerjisine odaklandı ve yenilenebilir enerjide 12 GW’lık kapasiteye ulaştı.

Kaynak: Reuters

Çin, Karbon Salım Miktarının 400 Milyon Ton ile Sınırlandıracak

Çin hükümeti, kamu kurum ve kuruluşlarının karbon salımı miktarına sınırlama getireceğini bildirdi.

Çin Ulusal Hükümet Ofisleri İdaresinden yapılan açıklamada, 2021-2025 yıllarını kapsayan 14’üncü Beş Yıllık Plan döneminde kamuda enerji ve kaynak tasarrufuna ilişkin çalışma planının uygulanacağı belirtildi.

Açıklamada plan kapsamında, 2025 yılına gelindiğinde su tüketiminin yılda 12,4 milyar küp, kömür tüketiminin 189 milyon ton ve karbon salım miktarının 400 milyon ton ile sınırlandırılacağı kaydedildi. Sayıları yaklaşık 300 bini bulan kamu iktisadi teşebbüslerine ise planda yer verilmedi.

Çin’de, 2020 verilerine göre, yaklaşık 1 trilyon 586 milyon kamu kurum ve kuruluşu bulunuyor. Çin hükümeti, 14’üncü Beş Yıllık Plan’da yer verilen hedeflere göre, 2030 yılında hane başına karbon salımı miktarını 2005 seviyesine göre yüzde 65 azaltmayı ve yenilenebilir enerji kaynaklarının tüketimdeki payını yüzde 25 arttırmayı amaçlıyor. Ülke 2060’ da fosil yakıt tüketimine son vererek “karbon nötr olmayı” hedefliyor.

Kaynak: Xinhuanet

HAFTANIN RAPORU

Enerji İzleme Raporu 2021

IRENA, IEA, Dünya Bankası, Dünya Sağlık Örgütü ve Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan rapora göre, dünyada 2010’da 1,2 milyar insanın elektriğe erişimi bulunmazken, bu rakam 2019’da 759 milyona geriledi. Buna rağmen, küresel salgın nedeniyle tedarik zincirinde yaşanan sıkıntılardan dolayı bu sayıda artış yaşandı.

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

İNFOGRAFİK / GRAFİK