SEKTÖRDEN HABERLER
Türkiye’nin Kurulu Gücü 100 Bin Megavatı Aştı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Türkiye’nin elektrikte toplam kurulu gücünün 100 bin MW’ı aştığını belirterek, “Kamu ve özel sektörün gayretli çalışmalarıyla son 20 yılda kurulu gücümüzü üç kattan fazla artırdık. Kurulu güçteki yeşil enerji payı yüzde 54. Kurulu gücümüz arttıkça ekonomimiz büyüyor. Türkiye 2023'e adım adım ilerliyor” ifadelerini kullandı. Bakan Dönmez, ayrıca "100 saniyede 100 bin MW" başlıklı bir video yayımlayarak, kurulu güçte atılan adımlara yer verdi.

Türkiye'nin elektrik kurulu gücü mart sonu itibarıyla 100 bin MW’ı aşarken, son 4 yılda yapılan elektrik üretim yatırımlarının yüzde 86'sı yenilenebilir enerji alanında gerçekleşti. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından edinilen bilgiye göre, 2002'de yaklaşık 32 bin MW seviyesinde olan elektrik kurulu gücü mart sonu itibarıyla 100 bin 334 MW’a ulaştı. Mevcut kurulu güç içinde ilk sırayı 31 bin 508 MW ile hidroelektrik santralleri alırken, bunu 25 bin 458 MW’la doğal gaz santralleri izledi.

Türkiye'nin elektrik kurulu gücünde üçüncü en yüksek pay 11 bin 388 MW ile yerli kömürün oldu. Yerli kömürü, 10 bin 861 MW ile rüzgar enerjisi santralleri, 9 bin 54 MW ile ithal kömür santralleri ve 8 bin 29 MW ile güneş enerjisi santralleri takip etti. Böylece, 2014'te 40 MW olan güneş enerjisi kurulu gücünde 8 bin MW bandı aşıldı.

Toplam kurulu gücün 54 bin 176 MW’ını (yüzde 54) yenilenebilir kaynaklar oluştururken, yerli kaynakların payı yüzde 65 olarak hesaplandı. Son 4 yılda yapılan elektrik üretim yatırımlarının ise yüzde 86'sını yenilenebilir kaynaklar oluşturdu.

Türkiye, dünyada kurulu gücü 100 bin MW bandını aşan 14 ülkeden biri oldu. Çin, ABD, Hindistan, Japonya, Rusya, Almanya, Brezilya, Kanada, Fransa, Güney Kore, İtalya, İspanya ve Birleşik Krallık'ın ardından Türkiye, elektrik kurulu gücünde "100 binlikler" listesine adını yazdırdı. Türkiye, Avrupa'da ise 100 bin MW’a ulaşan 6'ncı ülke oldu.

Kaynak: HABERTÜRK

“Enerji Krizi 1970'lerden Çok Daha Ağır”

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), 'Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, Dünya Enerji Pazarları ve Küresel Enerji Dönüşümü' temasına odaklanılan bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Etkinlikte konuşmacı olarak yer alan Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) İcra Direktörü Fatih Birol, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin enerji piyasasına etkilerini değerlendirdi. Küresel boyutta yaşanan enerji krizinin 1970'lerde yaşanan krizden çok daha ağır olduğunu kaydeden Birol, küresel enerji krizinin başlangıç tarihinin ise 24 Şubat 2022 olarak kabul edilebileceğini söyledi. Birol, "Sadece petrol piyasası değil, doğalgaz, kömür, hatta uranyum piyasaları bu savaştan ciddi olarak etkilenecek. Jeopolitik boyutları da 1970'lerden çok daha büyük" ifadelerini kullandı.

Rusya'nın dünyanın bir numaralı doğalgaz ihracatçısı olduğunu vurgulayan Fatih Birol, Avrupa'nın doğalgaz ithalatının yüzde 45'ini Rusya'dan karşıladığını, dolayısı ile gelişmelerin Avrupa açısından daha önemli olduğuna işaret etti. Birol, Ukrayna'daki savaşın patlak vermesi ile birçok ülke tarafından devreye alınan yaptırım kararlarının enerji sektörüne ciddi yansımaları olduğunu ve daha da olacağını söyledi.

Birol, "Doğu Avrupa ülkeleri ile Almanya ve İtalya Rusya'ya en fazla bağımlı olan ülkeler. Bu ülkelerin alacağı kararlar da son derece önemli. Birçok ülke şu anda yaptırımlar neticesinde ithalatını azalttı. Ama azaltmak mı, sıfıra indirmek mi? Sıfıra indirmek konusunda her ülkenin politik olarak pozisyonları var. Enerji dünyasında bunu bir günde değiştirme imkanınız yok" diye konuştu.

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, Ukrayna-Rusya savaşının hem küresel ölçekte yaşanan gelişmelerin enerji maliyetleri üzerindeki etkisini hem de enerjide dışa ve fosil kaynaklara olan bağımlılığın derecesini gözler önüne serdiğinden bahsetti.

Turan, "Enerji politikalarında perspektif hızla 'enerji dönüşümünden' 'enerji arz güvenliğine' kaydı. Bu süreçte Avrupa Birliği Rusya’ya karşı bir dizi yaptırım planını hayata geçirdi, 'RepowerEU' planıyla fosil kaynaklarda Rusya’ya olan bağımlılığını 2030 yılına kadar sonlandırmayı hedeflediğini açıkladı. Aynı plan dahilinde sıvılaştırılmış doğalgaz, yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, yenilenebilir hidrojen, elektrifikasyon ve altyapı yatırımlarının artırılacağına işaret etti. Uluslararası Enerji Ajansı da 10 maddelik eylem planıyla bu tartışmalara katkı sağladı" dedi.

Kaynak: HABERTÜRK

Elektrikli Araçlar için Hızlı Şarj İstasyonları Hibe Programı Başladı

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Türkiye’de elektrikli araçların şarj altyapısını oluşturmak için girişimcilerin hızlı şarj istasyonu yatırımı yapmasını sağlamak üzere "Elektrikli Araçlar İçin Hızlı Şarj İstasyonları Hibe Programı"nı başlattı.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, başvuruya açılan programı, sosyal medya hesabından, "Elektrikli araçlar için gerekli altyapıyı ülkemize kazandırmakta kararlıyız. Türkiye’nin 1560 farklı noktasına yüksek hızlı şarj istasyonları kurulması için 300 milyon lira bütçeli hibe programını bugün başvuruya açtık. Yatırımcılarımıza hayırlı olsun" paylaşımıyla duyurdu.

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Türkiye’de elektrikli araçlarda hedeflenen hızlı yaygınlaşmanın sağlanabilmesi için hızlı şarj altyapısının tüm bölgelerde asgari düzeye ulaşması büyük önem taşıyor. Gelecek yıllarda elektrikli araç stokunun büyümesine paralel olarak şarj istasyonlarının sayısında da hızlı bir artış olması gerekiyor.

Destek programı ile toplam bütçesi 300 milyon lira olan hibe desteği ile 81 ilde 1560 noktada hızlı şarj istasyonu kurulumu sağlanacak. Yatırımcılar, programdan istasyon başına 250 bin liraya kadar destek alabilecek. Yerli malı ünitelere ilave yüzde 20 destek verilecek. Programa yatırımcılar 15 Haziran'a kadar "sarjdestek.sanayi.gov.tr" internet adresinden başvuru yapabilecek.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Milli Teknoloji Genel Müdürlüğü tarafından ilgili kamu kurumları ve sektör aktörlerinin katkısıyla hazırlanan Mobilite Araç ve Teknolojileri Yol Haritası'nda, Türkiye’de elektrikli araçların gelişimine dair düşük, orta ve yüksek olmak üzere 3 farklı senaryoyu içeren projeksiyon oluşturuldu.

Buna göre, 2025'te yüksek senaryoda yıllık elektrikli araç satışının 180 bin, elektrikli araç stokunun 400 bin olacağı tahmin edildi. Orta senaryoda yıllık elektrikli araç satışının 120 bin, elektrikli araç stokunun 270 bin olacağı öngörüldü. Düşük senaryoda ise yıllık elektrikli araç satışının 65 bin, elektrikli araç stokunun 160 bin civarında olacağı tahmini yapıldı. 2030 yılı projeksiyonuna göre, yüksek senaryoda yıllık elektrikli araç satışı 580 bin, elektrikli araç stoku 2,5 milyon, orta senaryoda yıllık elektrikli araç satışı 420 bin, elektrikle araç stoku 1,6 milyon, düşük senaryoda yıllık elektrikli araç satışı 200 bin, elektrikli araç stoku 880 bin olarak öngörüldü.

Bugün henüz gelişiminin başında olan şarj istasyonu sektörünün, 2030 yılında yaklaşık 1,5 milyar dolar yatırımla kurulan 165 binin üzerinde şarj soketinin işletildiği büyük bir sektöre dönüşeceği tahmin ediliyor. Şarj istasyonu sektörü, büyüklüğünün yanı sıra otomotiv endüstrisi üzerindeki potansiyel etkisi bakımından da önem arz ediyor. Tüketici tercihlerinde belirleyici etkiye sahip olacak sektör, otomotiv pazarındaki rekabeti etkileyecek, elektrikli araçlara geçişi hızlandıracak.

Kaynak: AA

TSKB ve EBRD Türkiye’de Yeşil Dönüşümü Fonlayacak

Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası(EBRD), yeşil ekonomiyi destekleyen yeni bir kredi anlaşmasına imza attı. EBRD tarafından TSKB’ye sağlanan toplam 53,5 milyon Euro tutarındaki Yeşil Ekonomi Finansman Fonu (GEFF) çerçevesinde Türkiye’de yeşil ekonomiyi destekleyen teknoloji ve hizmetlere finansman sağlanacak. GEFF kapsamında kullanılacak kredi Temiz Teknoloji Fonu tarafından da desteklenecek. Kredi ile Türkiye genelinde firmaların iklim değişikliği ile mücadele kapsamında gerçekleştirdikleri enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji de dahil olmak üzere, yeşil ekonomi yatırımlarının desteklenmesi amaçlanıyor.  

EBRD ile gerçekleştirilen kredi anlaşmasıyla ilgili değerlendirmede bulunan TSKB Genel Müdürü Murat Bilgiç, “İklimle bağlantılı risk ve fırsatların etkin yönetimi için reel sektörün, yeşil dönüşüm olarak ifade ettiğimiz sürdürülebilir iş modellerine geçişi kritik önem taşıyor. Bu geçişte, etki odaklı kalkınma finansmanı araçları, tüm sektörleri kapsayan bir dönüşümü mümkün kılıyor. Biz de TSKB olarak sunduğumuz sürdürülebilirlik kriterli finansman modellerimizle bu alanda etkili bir rol üstleniyoruz. Değerli iş ortağımız EBRD ile imzaladığımız ve yeşil ekonomi yönündeki kararlı adımlarımızı güçlendiren bu yeni kredi anlaşmasıyla, sürdürülebilir yatırımlara ilave kaynak sağlamaktan dolayı mutluyuz” diye konuştu. 

EBRD Türkiye Direktörü Arvid Tuerkner ise: “EBRD olarak, TSKB'nin, firmalara yeşil finansman sağlamanın yanı sıra, Türk finans kuruluşlarının kurumsal iklim yönetişimi uygulamalarını geliştirmeyi ve faaliyetlerinin sürdürülebilirliğini artırmayı da amaçlayan yenilikçi GEFF çerçevesi kapsamındaki ilk fon alıcısı olmasından dolayı büyük memnuniyet duyuyoruz” dedi.

Kaynak: ENERJİ GÜNLÜĞÜ

Toroslar EDAŞ Geçici Arıza Giderme Hızını 23 Kat Artırdı

Toroslar EDAŞ, elektrik dağıtım hatlarında, ağaç dalı teması veya rüzgar etkisi gibi sebeplerle meydana gelen ve fiziki onarım gerektirmeyen geçici arızaları, SCADA teknolojisiyle uzaktan çok daha hızlı giderebildiğini açıkladı.

Elektrik dağıtım yatırımlarında sektörünün lideri Toroslar Elektrik Dağıtım AŞ (Toroslar EDAŞ), ortalama 46 dakikalık geçici arıza giderme süresini uzaktan müdahale ile 2 dakikaya indiren, böylece 23 kat daha hızlı müdahale imkanı veren SCADA sistemini, enerji kesme ve verme işlemlerinin yüzde 60'ında gerçekleştirir seviyeye ulaştı. 2022 yılında bu sistemi yaygınlaştırmak amacıyla 80 milyon liralık ilave yatırım ihalelerini tamamlayan şirket, SCADA sistemini genişleterek elektrik kesinti süresini minimize edecek.

Merkezi Uzaktan Kontrol ve Veri İzleme (SCADA) sistemi ile elektrik arzı, bilgisayar destekli sistemlerle uzaktan kısa sürede yeniden sağlanabiliyor. Geçici arıza olarak tanımlanan ve elektrik dağıtım hatlarında ağaç dalı teması veya rüzgar etkisi gibi sebeplerle meydana gelen ve fiziki onarım gerektirmeyen durumlarda da enerji uzaktan yine hızlıca tekrar sağlanabiliyor. Ayrıca enerji kesintisi yapılması gereken orman yangını, sel gibi can güvenliğini tehlikeye sokan durumlarda, enerji uzaktan çok daha kısa sürede kesilebiliyor. Buna ek olarak, SCADA sistemi üzerinden elektrik şebekesine ilişkin veriler takip edilebiliyor ve değişen koşullara göre önlemler alınabiliyor. Enerjisa Dağıtım Şirketleri'nin Başkent EDAŞ ve Ayedaş ile birlikte elektrik dağıtımındaki 3 şirketinden biri olan Toroslar EDAŞ, 2016 - 2020 yıllarını kapsayan dönemde Türkiye'deki 21 dağıtım şirketi arasında en çok yatırımı yapan şirketlerden biri oldu.

MEDAŞ'tan Çalışanlarına Online Doktor Hizmeti

MERAM Elektrik Dağıtım AŞ (MEDAŞ) çalışanları için  'Online Doktor Hizmeti' projesini hayata geçirdi. Dağıtım şirketi olarak teknolojik imkanlardan maksimum düzeyde faydalanarak her anlamda yeniliği yakalarken, çalışanların motivasyonunu artırmak için de 'Online Doktor Hizmeti' projesi geliştirdi.  Her zaman iş sağlığı ve güvenliğini ön planda tutarak 3.000 kişilik  bir çalışan ekosistemine sahip olan MEDAŞ, online randevu ve online muayene hizmetini başlattı. Böylece çalışanlar vakit kaybı olmaksızın online muayene hizmetinden faydalanabilecek.

DÜNYADAN HABERLER
Yoğun Talep Nedeniyle Küresel Yenilenebilir Enerji Fiyatları Yükseliyor

Küresel pazarlarda rüzgar ve güneş enerjisi fiyatları, geliştiricilerin kaotik tedarik zincirleri ve nakliyeden parça ve işçiliğe kadar her şey için artan maliyetlerle mücadele etmesiyle bir yılda yaklaşık yüzde 30 arttı. LevelTen Energy’nin üç aylık endeksine göre, yenilenebilir enerji sözleşme fiyatları geçen yıl Kuzey Amerika’da yüzde 28,5 ve Avrupa’da yüzde 27,5 yükseldi. LevelTen, yalnızca ilk çeyrekte fiyatların Kuzey Amerika’da yüzde 9,7 ve Avrupa’da yüzde 8,6 arttığını kaydetti.

Koronavirüs pandemisi sırasında ekonomik, lojistik ve işgücü piyasasındaki aksaklıklar, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden bu yana kötüleşti ve yenilenebilir enerji sektörü için on yıllık maliyet düşüşlerini tersine çevirdi. Birleşmiş Milletler’in ısınan iklimin kötü etkilerinden kaçınmak için temiz enerjinin daha hızlı büyümesi çağrısında bulunduğu bir zamanda, yüksek maliyetlerin talep büyümesini yavaşlatma riski var. LevelTen’in enerji piyasasının Başkan Yardımcısı Rob Collier bir röportajda, “Bu durum, hâlâ gaz kullanımına devam etmemiz gerektiği anlamına geliyor” dedi.

Kaynak: REUTERS

Putin Enerji İhracatını Avrupa'dan Asya'ya Kaydırıyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna savaşından dolayı uygulanan yaptırımlar ve Batılı ülkelerin enerji ithalatını azaltmaya dönük girişimleri nedeniyle doğal gaz ve petrol ihracatı için yüzünü Asya'ya döndü. Rus gazından vazgeçmeyi isteyen Batılı ülkeleri "pazarı istikrarsız kılmaya çalışmakla" suçlayan Vladimir Putin, enerji ihracatının Avrupa'dan Asya'ya kayması çağrısında bulundu.

Uluslararası yaptırımların hedefindeki enerji sektörüne odaklanan bir hükümet toplantısında konuşan Devlet Başkanı, "Gelecekte Batı'ya sevkiyatların düşeceği prensibinden yola çıkıyoruz. Bu sebeple ihracatımızı hızla büyüyen güney ve doğu pazarlarına kaydırmamız gerekiyor" dedi.

Yaptırımlar nedeniyle Batılı ülkelerin de zarar gördüğünü belirten Putin, "Bazı Batılı ülkelerin Rus enerji kaynakları da dahil olmak iş birliği yapmayı reddetmesi, milyonlarca Avrupalıyı vurdu, enerji krizini tetikledi ve ABD'yi de etkiliyor. Fiyatlar her yerde yükseliyor, enflasyon fırlıyor, bu ülkeler için bu durumun eşi veya benzeri yok" ifadelerini kullandı. Putin, Rusya'nın da yaptırımlar nedeniyle olumsuz yönde etkilendiğine işaret ederek, "Rusya da sorunlar yaşıyor ancak mevcut durum aynı zamanda yeni fırsat pencereleri açıyor" değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: EURONEWS

Elektrikli Araç Satışlarında Rekor

Elektrikli araçların pazar payı 10 yılda 41 kat arttı, satışlar 2021'de rekor kırdı. Satışların bu yıl 2021 bandını aşarak rekor tazelemesi bekleniyor. Geçen yıl, elektrikli araç satışları bir önceki yıla göre yüzde 108 artışla 6,75 milyona ulaştı.

İklim değişikliğiyle mücadele hedefleri kapsamında ülkeler fosil yakıt tüketimlerini azaltmak için düşük karbon teknolojilere dönüşümü hızlandırıyor. Elektrikli araçlar, ulaşım sektöründen kaynaklanan emisyonların düşürülmesi konusunda kritik önem taşırken, otomobil markalarının bu alandaki yatırımları ve marka modelleri hızla artıyor.

Elektrikli araç pazarındaki dönüşüm satışlara da aynı hızda yansıyor. Geçen yıl küresel araç pazarındaki net büyümenin tamamı elektrikli araçlardan sağlandı.

AA muhabirinin "EV-volumes.com" internet sitesinin verilerinden derlediği bilgilere göre, küresel elektrikli araç satışları 2021'de bir önceki yıla göre yüzde 108 artışla 6,75 milyona ulaşarak tüm zamanların en yüksek seviyesini gördü. Elektrikli araç satışları 2020'de salgına rağmen 3,24 milyon olmuştu.

Elektrikli araçların pazar payı 2012'de yüzde 0,2 seviyesinde bulunurken, geçen yılki rekor satışla yüzde 8,3'e ulaştı. Böylece, elektrikli araçlar pazar payını 10 yılda 41 kat artırdı. Geçen yıl ayrıca elektrikli araçlarda son 10 yılın en büyük yıllık büyümesi görüldü. Çin, 3,4 milyonla geçen yıl en fazla elektrikli araç satışının kayda geçtiği ülke oldu. Çin'deki satışlar bir önceki yıla göre yüzde 155, bir başka deyişle 2,06 milyon artış gösterdi. Avrupa'da ise 2,3 milyon elektrikli araç satılırken, bu rakam 2020'ye göre yüzde 66 büyüdü. ABD, 735 bin elektrikli araç satışıyla üçüncü sırada yer alırken, Güney Kore'de 114 bin 500 elektrikli araç satıldı. İsrail, Avustralya, Hindistan ve Japonya'daki elektrikli araç satışları ise 10 binin üzerinde gerçekleşti.

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) verilerine göre, 2012'de tüm yıl boyunca 130 bin elektrikli araç satılırken, bu rakama 2021'de bir haftada ulaşıldı. Geçen yılki satışların ardından dünyadaki toplam elektrikli araç sayısı ise 16 milyonu buldu.

Kaynak: AA

Almanya'dan, 'Enerji Tasarrufu Yapın' Çağrısı

Almanya Ekonomi Bakanı Robert Habeck, Almanya'nın fosil yakıtlardan Rusya'dan bağımsızlığını elde edebilmesi için Almanların enerji tasarrufuna başlaması gerektiğini söyledi. Funke Media Group'a konuşan Habeck, vatandaşların enerji tüketimlerini azaltmaları halinde Almanya'nın enerjide Rusya'ya bağımlılığının azalacağını belirtti.

Habeck, "Araç kullanmadığınız her kilometre Rusya'dan enerji tedarikinden uzaklaşmayı kolaylaştıracak ve iklimi de koruyacak" ifadelerini kullandı.

Kaynak: DÜNYA

HAFTANIN RAPORU

KPMG: Enerji Sektörel Bakış 2022

Denetim, vergi, kurumsal finansman ve danışmanlık alanında teknoloji temelli hizmetler sunan KPMG ve enerji piyasasına yönelik bilgi ve danışmanlık hizmetleri veren Enerji IQ tarafından ortak hazırlanan, Türkiye’deki enerji sektörünün 2021 yılı görünümünü ortaya koyan “Enerji Sektörel Bakış” raporu yayımlandı. Rapora göre 2021 yılında Türkiye’nin elektrik üretimi yüzde 9 artışla 329 TWh’e ulaştı. Rüzgâr ve güneş santrallerinin elektrik üretiminde payı toplamda yüzde 13’e çıkarken, düşük su seviyelerinden dolayı hidroelektrik santrallerin yıllık elektrik üretiminde yüzde 29 azalma kaydedildi.

Elektrik enerjisi üretiminde hidroelektrik santrallerinin payındaki bu düşüş, doğal gaz santrallerindeki artan üretim ile karşılandı. Güneşe dayalı kurulu güç yılsonunda 7,9 GW’a ulaşırken, toplam 117 TWh olarak gerçekleşen yenilenebilir üretimin yüzde 64’ü Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması (YEKDEM) kapsamında faaliyet gösteren santrallerden geldi. Yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretimindeki aylık payı ilk defa Nisan 2021’de yüzde 50’ye ulaştı.

Raporun tamamına BURADAN ulaşabilirsiniz.

İNFOGRAFİK / GRAFİK