E-Bülten
 
Sayı:37 - Ekim 2015
 
 
 

Belçika Eco Enerji (BEE) şirketi, 215 MW’lık bir biyokütle tesisi inşasına önümüzdeki sene başlayacak. Belçika’nın Gent kentinde, 400 milyon Avro’luk yatırımla inşa edilecek olan tesisin Avrupa’daki en büyük biyokütle enerjisi tesisi olacağı belirtiliyor.

Belçika’daki şirketlere kendi ürettiği enerjiyi temin eden BEE,  önümüzdeki yılın başlarında Belçika’nın Gent kentinde 400 milyon Avro’luk (453 milyon dolar) yatırımla 215 MW’lık bir biyokütle tesisi kuracak.

Çıkan enerji, ev ve sanayide kullanılacak

Geçtiğimiz Kasım ayında projei geliştirmek için İspanyol Abengoa şirketi’ni seçmişti. Abengoa’nın açıklamasına göre; tesis, sirkülasyonlu akışkan yatak teknolojisini kullanarak biyoütleyi yüksek basınçlı buhara dönüştürecek, bu da elektrik üreten bir buhar tribününden geçecek. Tesisten elde edilen 100 MW’lık termal enerji Gent kentindeki ev ve sanayide kullanılacak. Geçtiğimiz gün projeye ilişkin açıklama yapan BEE,  ilk 15 yıl tesisin işletimi için Fransız Veolia’yı seçtiklerini dile getirmişti.

Kaynak : renewableenergyworld.com

 

Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı’nın (IRENA) yayımladığı ‘Yenilenebilir Enerji Dönemi’ raporunda;2014’te yüzde 3 düzeyinde olan yenilenebilir enerjinin yıllık enerji üretimindeki payının, 2030 yılında yüzde 20’ler seviyesine yükseleceği dile getirildi. Buna ek olarak, güneşten enerji üretmenin maliyetinin ise 2008’den bu yana neredeyse yüzde 80 oranında azaldığı belirtildi.

IRENA, ‘Yenilenebilir Enerji Dönemi’ başlıklı raporunu yayımladı. Raporda, 2014 yılında küresel olarak, yenilenebilir enerjiden üretilen enerji kapasitesi 1,828 GW olarak gerçekleştiği belirtildi. Buna karşın; doğalgaz kaynaklı enerji santral kapasitesinin 1,500 GW; kömür enerjili santralin ise 1,880 GW seviyesinde gerçekleştiği kaydedildi. Raporda, son 5 yıl içerisinde, güneş enerjisinin, enerji üretiminde en hızlı büyüyen üretim biçimi olduğu aktarıldı.

Aslan payı hidroenerji, rüzgar ve güneşte…

Enerji üretiminin büyük kısmının 1,172 GW ile hidroenerjiden, 370 GW ile rüzgar enerjisinden ve 175 GW ile güneş enerjisinden elde edildiği bildirildi. 2014’te yüzde 3 düzeyinde olan yenilenebilir enerjinin yıllık enerji üretimindeki payının, 2030 yılında yüzde20’ler seviyesine yükselmesi beklendiği belirtildi.

Ülkeler yol haritası oluşturmalı

Enerji sektörünün çok hızlı şekilde değişim gösterdiği kaydedilen raporda, sadece güneş enerjisinden elektrik üretimi maliyetlerinin 2008’den bu yana yüzde 80 düştüğü bildirildi. Bu hızda bir değişimin bilgi teknolojilerinde yaşanan gelişim ile benzer nitelikte olduğuna işaret edilirken, bütün ülkelerin, kendi mevcut uygulamalarında söz konusu değişimlerin etkilerini değerlendirmesi gerektiği aktarıldı.  Bu kapsamda, bütün ülkelerin bu değişime benimsemesi ve yenilenebilir enerjide alınan mesafe, kaynaklar, üretim, talep profili gibi unsurlarla desteklenen milli bir yol haritası oluşturması gerektiği vurgulandı.

Raporun tamamına aşağıdan ulaşılabilir.

Kaynak : irenanewsroom.org

 

2018 yılından itibaren Hollanda'daki tüm elektrikli trenlerin tamamının rüzgar enerjisi ile çalışacağı öngörülüyor. Bunun, karbondioksit salınımını azaltma yönünde atılan önemli adımlardan bir tanesi olacağı vurgulanıyor. Şu anda, ülkedeki elektrikli trenlerin yarısı rüzgar enerjisiyle çalışıyor.

Günümüzde, Hollanda’daki trenlerin yarısı rüzgar enerjisi ile çalışırken, bu oranın daha da yukarı çekilmesi hedefleniyor. Bu kapsamda, demiryolu teknoloji raporları ve şirketler arasında yapılan anlaşmalar, 3 yıl içerisinde Hollanda'daki tüm elektrikli trenlerin tamamının rüzgar enerjisi ile çalışacağını gösteriyor.

Ülkedeki, Belçika’daki ve İskandinav ülkelerindeki rüzgar tarlaları kullanılacak

Söz konusu uygulama için gereken enerjinin teminine ilişkin ise şu bilgiler veriliyor: Gereken enerji ülke içerisinde, Belçika’da ve ayrıca yakında bulunan İskandinav ülkelerindeki rüzgar tarlalarından elde edilecek.

Salınımların sıfıra düşürülmesi hedefleniyor

Her gün yaklaşık 1,2 milyon yolcu taşıyan demiryolu ağı, bu yıl rüzgar enerjisi kullanılmaya başlamadan önce yaklaşık olarak 550 kiloton karbondioksit açığa çıkardı. Avrupa’da ve dünyada yenilenebilir enerjinin kullanımına yönelik önemli bir örnek olacak proje ile; bu rakamın aşağı çekilerek sıfıra düşürülmesi ve bu yönde atılan büyük adımlardan bir tanesi olması ümit ediliyor.

Kaynak : elektrikport.com

 
 

Rüzgar, güneş, su, atık gibi kaynaklardan elektrik üretimi kapasitesi her geçen gün artış gösterirken Kanada’dan ilginç bir haber geldi. Kanadalı bilim adamları, yosunların gerçekleştirdiği solunum ve fotosentezi kullanarak elektrik üretmenin yolunu buldu.

Kanada’nın Montreal kentinde yer alan Concordia Üniversitesi’nde, yosunların fotosentez ve solunum fonksiyonlarından elektrik elde etmeyi sağlayan bir teknoloji geliştirildi. Üniversitenin Optik Biyo Mikrosistem laboratuvarından bir araştırma ekibinin ürettiği “mikro fotosentetik hücre”, güneşten alınan enerjiyi elektrik enerjisine çeviriyor.

“Güneş’in Dünya’ya 1 saatte gönderdiği enerji, 1 yılda tüketilen enerjiden fazla”

Yeni sistemin detayları Technology dergisinde yayımlandı. Bilim adamlarına göre; Güneş’in Dünya’ya bir saatte gönderdiği enerji, dünyadaki bütün insanların bir yılda tükettiği enerjiden daha fazla. Bu sebeple, bilim adamları her geçen gün, güneş enerjisinden daha iyi faydalanılmasını sağlayacak bir  teknoloji geliştirme çabası içerisindeler. Kanadalı bilim adamlarınca üretilen mikro-fotosentetik hücre teknolojisi de, Güneş enerjisinden daha iyi faydalanma amacıyla ortaya çıkan yeni teknolojilerden bir tanesi.

Fotosentezden elektrik nasıl üretiliyor?

Fotosentezden elektriğin nasıl üretildiği ise şu şekilde açıklandı: “Bitki hücrelerinde meydana gelen solunum ve fotosentez “elektron transfer zincirleri” içerir. Bu sistem içerisinde elektron taşıyıcılarının verdikleri elektronlar, kimyasal tepkimelere sokularak enerji üretimi sağlanır. Fotosentezin ve solunumun elektron transfer sistemleri mavi-yeşil yosunlardan elektrik enerjisi sağlanması için oldukça önemlidir. Geliştirilen fotosentetik güç hücresi, anot, katot ve proton değişim zarından meydana geliyor. Hücrenin anot kısmı bakterilerden meydana geliyor ve bakteriler elektronları katottan elektrot yüzeye aktarıyor. Bir dış yük de elektronların elde edilmesinde kullanılıyor. Geliştirilen her bir hücre, 993mV açık devre gerilimi ve 36.23W/cm2 güç yoğunluğu üretebiliyor.”

Kaynak: enerjienstitusu.com