SEKTÖRDEN HABERLER
“Komşu Ülkelerdeki Gazın Batı'daki Pazarlara Ulaştırılmasında Kritik Roller Üstlenebiliriz”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye'nin komşu ülkelerdeki doğal gazın Batı'daki pazarlara ulaştırılmasında kritik rol üstlenebileceğini belirtti. Dönmez, 4. Türk-Alman Enerji Forumu’nda gerçekleştirdiği konuşmada, dünya genelinde Rusya-Ukrayna savaşı ve artan küresel enflasyon nedeniyle zorlu bir enerji kriziyle karşı karşıya olduğunu söyledi. Enerji krizi nedeniyle ülkelerin planlarını yeniden gözden geçirdiğine işaret eden Dönmez, “Dün enerji sektöründe yenilenebilir enerjiden, hidrojenden, küçük modüler nükleer reaktörlerden, ekonominin elektrifikasyonundan bahsederken bugün enerjinin gündemine, petrol, doğal gaz ve kömür tekrar yerleşmiştir” dedi.

Daha fazla yenilenebilir enerjiye yönelmeyle daha başarılı bir sınav verilebileceğine işaret eden Dönmez, “Halihazırda mevcut gaz fiyatlarıyla neredeyse 20 yıl sonra ekonomik olacak denilen yeşil hidrojen bile ekonomik görünüyor. Füzyon teknolojisi konusunda, hep gelecek 20 yılın teknolojisi denilirdi, son dönemde artık daha kısaltmaya başladık. Gelecek 10 yılın teknolojisi şeklinde sıraladık” ifadelerini kullandı.

Avrupa'nın enerji arz güvenliği konusunda yaşadığı problemlere değinen Dönmez, tüm politika yapıcıların enerjide dışa bağımlılığın azaltılmasına yönelik hedefler belirlediklerini söyledi. Bakan Dönmez, enerji arz güvenliğinin sağlanması noktasında kaynak ve teknoloji çeşitliliğiyle dengeli ve yedekli bir enerji sistemi tasarlanmasının büyük önem taşıdığını ifade etti. Enerji arz güvenliğinin sağlanması ve daha rekabetçi fiyatlardan enerji temini için ithalat güzergahlarını çeşitlendirme noktasında büyük çaba gösterdiklerini aktaran Dönmez, “LNG terminallerimizin kapasitesini ve sayısını artırdık, doğal gaz depo kapasitemizi artırdık ve artırmaya devam ediyoruz. Üçüncü FSRU tesisinin de bu yıl içerisinde devreye alınmasını öngörüyoruz” diye konuştu.

Hidrokarbon aramalarına da devam ettiklerini belirten Dönmez, “Karadeniz'deki 540 milyar metreküplük doğal gaz keşfimiz kapsamında ilk gazın 2023 yılında sistemimize ulaştırılması için çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Dönmez, Türkiye'nin sadece kendi enerji arz güvenliğini sağlamakla yetinmeyip yakın coğrafyasındaki enerji kaynaklarının talep eden ülkelere taşınması noktasında da önemli roller üstlendiğinin altını çizerek, “Nitekim TANAP-TAP, Bakü-Tiflis-Ceyhan, Bakü-Tiflis-Erzurum gibi başarılı ve güvenilir uluslararası enerji projeleri Türkiye'nin büyük özveri ve katkısıyla hayata geçmiştir. Tüm bu projeler, küresel çapta yaşanan olumsuzluklara rağmen, devreye girdikleri günden bu yana sorunsuz şekilde faaliyetlerini sürdürmektedir” dedi.

Avrupa başta olmak üzere dünyadaki doğal gaz krizinin çözümüne katkı sunmak için piyasaya daha fazla gaz arzının sunulması gerektiğini dile getiren Dönmez, şöyle konuştu:

Bu minvalde ülkemizin uluslararası enerji projelerindeki başarısı, bir enerji partneri olarak güvenilirliği ve gelişmiş doğal gaz altyapısı göz önünde bulundurulduğunda, ülkemiz komşu ülkelerdeki doğal gazın Batı'daki pazarlara ulaştırılmasında, şu an olduğu gibi gelecekte de kritik roller üstlenebilir. Bu kapsamda Türkiye, Türkmenistan gazı başta olmak üzere Hazar bölgesinin, İsrail gazı başta olmak üzere Doğu Akdeniz bölgesinin ve uzun vadede Irak'ın doğal kaynaklarının ülkemize ve ülkemiz yoluyla piyasalara ulaştırılması için elinden geleni yapmaya hazır. Son zamanlarda pek çok Güneydoğu Avrupa ülkesi gaz taleplerini karşılayabilmek için ülkemizle yoğun temaslarda bulunmaktadır.”

Türkiye’nin elektrik kurulu gücünde yenilenebilir enerjinin payının yüzde 54’e çıktığını bildiren Dönmez, yenilenebilir kurulu güç bakımından Türkiye’nin dünyada 12., Avrupa’da 5. sırada olduğunu, güneş paneli üretiminde de 4. sırada yer aldığını aktardı. Dönmez, enerji dönüşümü için önemli bir katkı sağlayacağını öngördükleri küçük ve orta ölçekli nükleer reaktörlere yönelik gelişmeleri de yakından takip ettiklerini belirterek, şunları kaydetti: “Türkiye'nin enerji dönüşümünde hidrojenin de önemli payının olacağını düşünüyoruz. Beş yıl önce neredeyse hiçbir ülkenin hidrojen stratejisi bulunmazken, bugün 40’tan fazla ülkenin stratejilerini açıkladığını görüyoruz. Türkiye’nin yüksek yenilenebilir potansiyeli, düşük yenilenebilir enerji santral kurulum maliyetleri ve mevcut boru hatlarının geliştirilmesi ile Avrupa için yeşil hidrojen üretimi ve ticareti bakımından en uygun ülkelerden biri olmasını bekliyoruz. Ayrıca, hidrojenin doğal gazla karıştırılarak ihraç edilmesi için de ülkemizin önemli bir potansiyele sahip olduğunu değerlendiriyoruz. Bugün yeşil hidrojen alanında imzalayacağımız belgenin de Türkiye'nin hidrojen alanındaki çalışmalarına katkı sunacağını ve iş birliğimizi geliştireceğini düşünüyoruz.” Konuşmaların ardından Dönmez ile Almanya Ekonomi ve İklim Koruma Bakanı Robert Habeck arasında yeşil hidrojen alanında iş birliğini geliştirmek amacıyla niyet mektubu imzalandı.

Kaynak: AA

“20 Milyar TL'lik, 4 Dev Yatırımın Önü Açıldı”

Türkiye, katma değerli üretim yolunda önemli adımlar atmaya devam ederken Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı; yatırım, üretim, istihdam ve ihracat odaklı proje bazlı teşvikler veriyor. Resmi Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararları ile toplamda 20 milyar liralık 4 önemli yatırıma proje bazlı devlet yardımı sağlanmasının önü açıldı. Nevşehir Acıgöl Tekstilkent’in temelini atan aynı programda Konya Ovası Projesi (KOP) ile Ahiler Kalkınma Ajansı’nın (AHİKA) toplam 8 projesinin açılışını gerçekleştiren Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, burada startı verilen projelerin ayrıntılarını da anlattı.

Toyota’nın, Sakarya’da yeni nesil şarj edilebilir hibrit otomobil ve batarya yatırımının 7 milyar liralık bütçeyle hayata geçireceği ifade eden Bakan Varank, İzmir’de Smart Enerji’nin yılda 2 bin megavatın üzerinde fotovoltaik güneş paneli üreteceğini açıkladı.

Varank, Türkiye’de ilk defa bulaşık makinalarında kullanılan kapsül deterjanın yılda 2,4 milyar adet ile Adana’da üretileceği belirterek Kocaeli’nde faaliyete geçen maleik anhidrit tesisi ile 100 milyon dolarlık ithalatın önüne geçileceğini kaydetti.

Resmi Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanı kararlarıyla Sakarya, İzmir, Adana ve Kocaeli’nde devasa yatırımları başlattıklarını ifade eden Varank şöyle devam etti:

“Togg’un doğuştan elektrikli olması gerektiğini söylerken aslında bir vizyonu ortaya koymuştuk. Türkiye’nin elektrikli araç ve bataryada üretim üssü olabileceğini ilan etmiştik. İşte Japon otomotiv devi Toyota’nın, Sakarya’da yaklaşık 7 milyar liralık bütçeyle yeni nesil şarj edilebilir hibrit otomobil ve batarya yatırımı Türkiye’nin hedeflerini ve vizyonunu uygun şekilde burada hayata geçiriyor. Yatırımın sonunda yılda 162 bin şarj edilebilir hibrit otomobil ve batarya paketi üretilecek. Smart Enerji 7,5 milyar liranın üzerinde yatırımla yılda 2 bin megavatın üzerinde fotovoltaik güneş paneli üretecek. Bu yatırımla 2 bin 300’e yakın istihdam sağlanacak. Türkiye bugün güneş paneli üretiminde Avrupa’nın bir numarası, dünyada dördüncü sırada. Ancak ben eli artırıyorum ve diyorum ki: Türkiye kısa sürede dünyanın bir numaralı güneş paneli üreticisi olacak. Hemen hemen hepimiz bulaşık makinesi kullanmışızdır. Bulaşık makinelerinde deterjanlar kapsül şeklinde üretiliyordu. Bugüne kadar Türkiye’ye bu bulaşık makinesi deterjanları hep ithal geliyordu. İşte şimdi bir firmamız Türkiye’deki potansiyeli gördü. Adana’da yapılacak yatırımla beraber, Türkiye’de ilk defa bulaşık makinalarında kullanılan kapsül deterjan üretilecek. Yatırımın sonunda yılda 2,4 milyar adet kapsül üretilecek.”

Yine 20 milyar liralık paket içindeki bir diğer yatırımın farklı endüstriyel alanlarda kullanılan maleik anhidrit diye bir kimyasal malzeme olduğunu söyleyen Varank, “Kocaeli’nde 3 milyar liranın üzerinde yatırımla yıllık 50 bin ton kapasiteli maleik anhidrit üretilecek. Oradaki ithalatımız 100 milyon dolar. Bu ithalatın da önüne geçeceğiz. Milli Teknoloji Hamlesini tahkim edecek 20 milyar liralık bu büyük yatırım hamlesi önemsiyoruz ve vatanımıza milletimize hayırlı uğurlu olsun diyoruz” dedi.

Kaynak: CNN-TÜRK

ABD'den Türkiye ile Enerji Alanlarında İş Birliğini Artırma Sinyali

ABD Enerji Kaynakları Bürosu Müsteşar Yardımcısı Geoffrey Pyatt, enerji diyaloğunun önemine dikkati çekerek, iki ülke arasında sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG), enerji dönüşümü ve küçük modüler nükleer reaktörlerde iş birliği fırsatlarına işaret etti.

Pyatt, Türkiye, Romanya ve Bulgaristan’ı kapsayan ziyaretleri kapsamında geldiği İstanbul’da, enerjide Türkiye-ABD iş birliği, Rusya'nın Ukrayna’da başlattığı savaş sonrası derinleşen enerji krizi ve bölgesel gelişmelere ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulundu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Alparslan Bayraktar ve diğer yetkililerle görüşen Pyatt, gaz arzında yaşanan sorunlar, Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaş ve enerjide uzun vadeli dönüşüm konusunda ABD hükümetinin Türkiye ile diyaloğuna verdiği öneme dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı:

“Ziyaretim sırasında Türk yetkililerle enerji piyasalarındaki istikrar, Washington ve Ankara arasında küresel enerji jeopolitiği ve enerji dönüşümü konularındaki diyaloğun önemi açısından yüksek düzeyde fikir birliği buldum. Türk hükümeti oyunun adının daha fazla rüzgar, güneş, hidroelektrik ve nükleerde özellikle küçük modüler reaktörler olduğu konusunda daha fazla net olamazdı.”

Pyatt, Rusya”nın enerji kaynaklarını silah olarak kullanması nedeniyle dünyada bir enerji krizi yaşandığını ve bu krizin yarattığı sorunların enflasyondan emtia fiyatlarındaki artışa kadar dünyanın her köşesinde hissedildiğini söyledi. Avrupa’nın Rus gaz tedarikine yüksek bağımlılığı nedeniyle bu krizde daha kırılgan hale geldiğini dile getiren Pyatt, şöyle devam etti: “Avrupa, Rusya’nın bu bağımlılığı kendi avantajına çevirmeye çalıştığının farkında ve krizin olabildiğince çabuk atlatılması için birlikte çalışıyoruz. Eminim ki Rusya'yı artık kimse güvenilir bir enerji tedarikçisi olarak görmeyecek. ABD Başkanı Joe Biden ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in daha önce yaptığı görüşme sırasında ABD'nin Avrupa'ya bu yıl 15 milyar metreküp LNG gönderilmesi kararlaştırıldı. Türkiye dahil Avrupalı tüm partnerlerimizle bu krizin atlatılması için kenetlenmeye devam edeceğiz. Türkiye’nin komşu ülkeleri ve Batı Balkan ülkeleri özellikle gaz krizine karşı daha kırılgan durumdalar. Türkiye'nin aksine bu ülkeler gaz tedarikinde Rusya'ya yüzde 100 bağımlı.”

Pyatt, ABD’nin Avrupa’ya LNG tedarikinin artmaya devam edeceğini ifade ederek, “ABD bu yıl dünyanın en büyük LNG ihracatçısı olma yolunda ilerliyor. Türk yetkililerden ABD'li şirketlerin LNG alanında Türkiye ile başarılı şekilde çalıştığını ve aynı zamanda şirketlerin yeniden gazlaştırma tesislerini kullanma olanaklarını araştırdığını duyduğuma çok memnunum. Bu alandaki iş birliği, fosil yakıt kullanımını azaltmamızı ve Rusya'nın yarattığı enerji krizini atlatmak için kısa vadede çözümler bulunmasını da sağlıyor” dedi.

ABD’de LNG alanında büyük yatırımlar yapan şirketlerin Avrupa’da LNG altyapı yatırımları planladığını bildiren Pyatt, “Türkiye bu alandaki yatırımlarına birkaç yıl önceden başladığı için şu anda avantajlı. Avrupa Birliği ve komşu ülkeler arasında destekleyici ve iş birliğini artıran altyapılar inşa edilmesi, Rusya'nın enerji kaynaklarını silah olarak kullanmasına karşı yapılabilecek en etkili adımlardan biri”  diye konuştu.

Pyatt, nükleer enerjinin, mevcut enerji krizine karşı çözümün bir parçası olduğunu belirterek, şu değerlendirmede bulundu: “ABD Enflasyonu Düşürme Yasası, nükleer enerji açısından çok kritik. ABD Kongresi, ülkedeki nükleer reaktörlerin ömrünü uzatılmasını mümkün kıldı. Nükleer, ABD'nin toplam enerji portföyünün yüzde 20'sini oluşturuyor ve temiz ve sürdürülebilir bir kaynak. Biden yönetimi nükleeri destekliyor. Romanya ziyaretim kapsamındaki konulardan biri de nükleer olacak. Orada devam eden iki büyük proje var. Nükleer enerjide küçük modüler reaktörler çözümün bir parçası olacak. Herkes bu teknoloji için çok heyecanlı. Tabii ki nükleer her derde deva değil, bu projelerin bazıları çok uzun zamanda inşa ediliyor. Küçük nükleer modüler reaktörlerin güvenli bir şekilde hayata geçirilebilmesi konusunda bu reaktörlere yönelik düzenleyici ortamın sağlanması, ABD ve Türkiye arasında birlikte çalışmayı taahhüt ettiğimiz konulardan biri. Aynı zamanda bu projelerin ticari olarak da anlamı olmalı. Şu anda nükleere ilgi yeniden canlandı. ABD hükümeti Avrupa'da nükleerde yeni projeler inşa edilmesi ve piyasaya olabildiğince hızla sürülmesi yönündeki görüşmeleri destekliyor."

Kaynak: AA

Sabancı'dan Stratejik 'Enerji' Hamlesi

Sabancı Holding, yenilebilir enerji ve iklim teknolojileri alanlarında yatırım yapmak üzere Türkiye ve ABD'de yeni şirketler kurdu. Sabancı Holding’ten KAP’a yapılan açıklamaya göre, topluluğun yeni ekonomi odaklı büyüme, küresel ayak izini pekiştirme ve geleceğin teknolojilerini geliştirme stratejileri doğrultusunda, Şirketin tek ve kurucu ortağı olduğu, yenilebilir enerji ve iklim teknolojileri alanlarında yatırım yapmak üzere Sabancı İklim Teknolojileri AŞ unvanlı yeni bir şirket kuruldu.

Sabancı İklim Teknolojileri AŞ çatısı altında yurt dışı yenilebilir enerji santral yatırımları ve başta ABD ve Avrupa merkezli olmak üzere çeşitli girişim sermayesi fonlarına ve start-up’lara stratejik yatırımlar yapılması hedefleniyor. Açıklamada şöyle devam edildi:

“Bu kapsamda; Sabancı İklim Teknolojileri A.Ş. tarafından Amerika’nın önde gelen girişim sermayesi fon yönetim şirketlerinden biri olan Safar Partners ile uzun vadeli stratejik ortaklık kurulmuştur. Bu stratejik ortaklık ile birlikte Safar Partners’ın çeşitli fonlarına ve bu sayede Safar Partners ağındaki start-up’lara doğrudan yatırım yapma hakkı elde edilmiştir. İlk etapta füzyon teknolojisini hayata geçirme kabiliyeti yüksek bir girişim olan Commonwealth Fusion Systems ile derin jeotermal enerji teknolojileri geliştiren Quaise Energy gibi küresel enerji sorununa kalıcı ve temiz çözümler sağlamayı hedefleyen fon ve start-up’lara yatırımlar yapılmıştır. ABD'de yenilebilir enerji portföyü kurulması amacıyla paylarının tamamı Sabancı İklim Teknolojileri AŞ’ye ait olmak üzere Delaware merkezli Sabancı Renewables Inc. şirketi kurulmuştur. Sermayesinin tamamı dolaylı olarak Şirketimize ait olan Sabancı Renewables Inc., ABD'de 272 MW'lık güneş enerjisi santrali kurulmasına ilişkin proje lisans alımını tamamlamıştır. Söz konusu santral yatırımı için Mühendislik, Satın alma ve İnşaat Sözleşmesi (EPC) imzalanmış olup, projenin 2024 yılı ortasında tamamlanması hedeflenmektedir.”

Kaynak: DÜNYA

OEDAŞ, Hayvanları Koruma Günü’nü Vatandaşlar ve Çalışanlarıyla Kutladı

Sokak hayvanlarının yaşam koşullarını iyileştirmek için “Can Dostlar” sosyal sorumluluk projesini yürüten OEDAŞ, 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü’nde anlamlı bir çalışmaya daha imza attı. Hizmet verdiği beş ildeki il müdürlüklerini 4 Ekim’de ziyaret eden vatandaşlara birer paket mama hediye eden OEDAŞ böylece sokak hayvanlarının beslenmesine ve bu konuda farkındalığın artmasına katkı sağladı.

Kendi çalışanlarıyla da bu mamalardan paylaşan OEDAŞ aynı zamanda, başta İl Müdürleri ve saha ekipleri olmak üzere dileyen tüm çalışanlarının katılımıyla sokak hayvanlarını besleyecekleri bir etkinlik düzenleyecek. OEDAŞ Direktörü Muzaffer Yalçın, “Tüketicilerimizin ve çalışanlarımızın duyarlılığı ve olumlu tepkileri bizlere büyük mutluluk verdi. Şehirlerimizi paylaştığımız sokak hayvanlarının beslenme, barınma ve tedavi gibi ihtiyaçlarını karşılamaya bundan sonra da aralıksız devam edeceğiz” dedi.

Afyonkarahisar, Bilecik, Eskişehir, Kütahya ve Uşak illerinin elektrik dağıtım hizmetini sağlayan Osmangazi Elektrik Dağıtım AŞ (OEDAŞ), ana faaliyet alanının yanı sıra çevre ve toplumun ihtiyaçlarına yönelik sosyal sorumluluk projeleri de yürütüyor. Bu projelerden biri de sokak hayvanlarının yaşam koşullarının iyileştirilmesi için 2021 yılında HAYTAP iş birliği ile hayata geçirilen Can Dostlar. OEDAŞ bu sosyal sorumluluk projesi kapsamında, 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü dolayısıyla anlamlı bir çalışmaya daha imza atarak, il müdürlüklerini ziyaret eden vatandaşlar ve bu müdürlüklerde görev alan çalışanlarına hediye ettiği birer paket mama ile sokak hayvanlarının beslenmesi konusunda farkındalığın artırılmasına katkıda bulundu. Çalışanlar tarafından Hayvanları Koruma Günü hakkında bilgi de verilen tüketiciler, OEDAŞ’ın bu hediyesini memnuniyetle karşıladı.

Can Dostlar projesi kapsamında yaptıkları çalışma hakkında bilgi veren OEDAŞ Direktörü Muzaffer Yalçın, “Şehirlerimizi paylaştığımız sokak hayvanlarının beslenme, barınma ve tedavi gibi pek çok hayati ihtiyacı bulunuyor. Biz de geçen yıl çalışma arkadaşlarımızın önerisi neticesinde hayata geçirdiğimiz Can Dostlar projesi ile bu ihtiyaçlara karşılık vermeye çalışıyoruz. Şu ana kadar beş ilimizde toplam altı bin tonun üzerinde mama dağıttık, hurda malzemelerimizi kulübeye dönüştürerek il müdürlüklerimizin önüne kulübeler yerleştirdik. Geçen yıl Eskişehir’de açtığımız tedavi odasında da binlerce hayvanın tedavilerinin ve kısırlaştırma operasyonlarının gerçekleştirilmesini sağladık. Şimdi 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü’nde sokaktaki can dostlarımıza biraz daha fazla destek olmak ve bu konuda farkındalığı artırmak amacıyla tüketicilerimiz ve çalışanlarımızla birer paket mama paylaşarak, sokak hayvanlarının beslenmesinde hep birlikte güzel bir sosyal sorumluluk örneği sergiledik. Çalışma arkadaşlarımız bu projemizi en başından beri sahiplenmişti. Tüketicilerimizin duyarlılığı ve olumlu tepkileri de bizlere büyük mutluluk verdi. Şehirlerimizi paylaştığımız sokak hayvanlarının beslenme, barınma ve tedavi gibi ihtiyaçlarını karşılamaya bundan sonra da aralıksız devam edeceğiz” dedi.

Yalçın ayrıca önümüzdeki günlerde OEDAŞ İl Müdürleri, saha ekipleri ve dileyen tüm çalışanların katılımıyla sokak hayvanlarını besleyecekleri bir etkinlik düzenleyeceklerini söyledi.

Şehrin Işıkları 10. Yılında da Parladı

UEDAŞ'ın geleneksel hale getirdiği “gece ve ışık” temasının işlendiği Uluslararası Şehrin Işıkları fotoğraf yarışmasının kazananları belli oldu. 1-30 Eylül tarihleri arasında dünyanın her yerinden başvuruların kabul edildiği yarışmaya bu yıl 7 bin 849 fotoğraf katıldı.

Sıkı bir elemenin ardından jüri tarafından birinciliğe Feray Bilir’in fotoğrafı seçilirken Özkan Bilgin ikinci, İsmail Hakkı Yalçın’ın fotoğrafı ise üçüncü oldu.

Yarışmaya Konya’dan katılan ve birinciliği göğüsleyen Feray Bilir’e telefon hediye edilirken, yarışmaya Hakkari’den katılan ve ikinciliği kazanan Özkan Bilgin’e fotoğraf makinesi seti verildi. Bursa’dan katıldığı yarışmada üçüncü olan İsmail Hakkı Yalçın ise drone sahibi oldu. ‘Uluslararası Şehrin Işıkları 10’ yarışmasında dereceye giren ilk 40 fotoğraf da yıl boyunca birçok sergide boy göstererek sanatseverlerin beğenisine sunulacak.

DÜNYADAN HABERLER
AB Ülkeleri Ortak Gaz Alımına Hazırlanıyor

Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeler ortak gaz alımı konusunda uzlaşırken, doğal gaza tavan fiyat getirilmesinde anlaşma sağlayamadı.

AB üyesi ülkelerin enerji bakanları dönem başkanı Çekya ev sahipliğinde Prag'da bir araya geldi. Toplantı bitiminde açıklamalarda bulunan Çekya Sanayi ve Ticaret Bakanı Jozef Sikela, “Yüksek gaz fiyatlarına odaklandık. Hızlı ve etkili bir çözüme ihtiyacımız var. Bu kolay bir konu değil. Her ülkenin farklı fikirleri, farklı koşulları, farklı kuralları ve farklı menfaatleri var” ifadesini kullandı.

“Enerji, AB'de bir numaralı konu oldu” diyen Sikela, toplantıda elektrik ve gaz piyasalarına yönelik düzenlemeler ve fiyatlar gibi hassas konuları değerlendirdiklerini anlattı. Enerji piyasasındaki gelişmelerin ekonomiye etkileriyle mücadele etmeleri gerektiğini belirten Sikela, “Bakanlar arasında 2023'e kadar ortak gaz tedarikinde ilerlenmesi gerektiği konusunda genel bir anlaşma var” diye konuştu.

Üye ülkelerin enerjide dayanışma gösterilmesi ile enerji tasarrufu konularında da hemfikir olduklarına işaret eden Sikela, gaz fiyatlarındaki mevcut fiyat sisteminin değiştirilmesi gerektiğine karar verdiklerini vurguladı.

Sikela, AB Komisyonu'nun bu konuda gelecek yeni düzenleme tekliflerini gelecek hafta açıklayacağını anlattı.

“Bugünkü toplantının üye ülkeler arasındaki uçurumu kapatmaya yardımcı olduğuna ve ortak bir çözüme doğru ilerlediğimize kesinlikle inanıyorum” diyen Sikela, elektrik piyasasının işleyişini ve piyasanın nasıl tasarlanabileceğini de ele aldıklarını ifade etti.

AB Komisyonu Enerjiden Sorumlu Üyesi Kadri Simson da henüz elektrik üretiminde kullanılan gaza tavan fiyat uygulanması konusunda bir karar vermediklerini belirtti. “Elektrik üretimindeki gaza tavan fiyat uygulanması konusunda nasıl ilerleyeceğimizi hafta sonu göreceğiz” diyen Simson, 18 Ekim'de enerji alanında yeni teklifleri içeren paketi açıklayacağını anlattı. Simson, bakanlara paketin detayları konusunda bilgi verdiğine dikkati çekerek, gaz fiyatları konusunda alternatif bir yöntem üzerinde çalıştıklarını bunun kabul edilmesi halinde gelecek yıl devreye gireceğini söyledi.

Gaz piyasasına yapılacak herhangi bir müdahalenin bu ürüne olan talebi daha da artırmaması gerektiğine işaret eden Simson, seçeneklerden birinin gaz talebini zorunlu olarak yüzde 15 azaltma hedefini içeren bir uyarı sistemi kurulması olduğunu vurguladı. Simson, “Ortak gaz alımlarını kolaylaştıracak bir teklif sunacağız” ifadesini kullandı.

AB ülkelerinin liderleri, geçen hafta enerji krizini görüşmek üzere Prag’da bir araya gelmişti. Liderler, talebin ve tüketimin düşürülmesi, stokların mümkün olduğunca dolu tutularak arz güvenliğinin sağlanması ve tavan fiyat gibi uygulamalarla enerji faturalarının düşürülmesi gibi konuları tartışmıştı. Enerji fiyatının düşürülmesine yönelik tedbirler kapsamında doğal gaza tavan fiyat uygulanması konusunda ise bir anlaşma sağlanamamıştı. Fransa, İtalya, İspanya ve Belçika'nın da aralarında bulunduğu AB üyesi 15 ülke, AB Komisyonu'ndan, ithal doğal gaza tavan fiyat uygulamaya yönelik bir plan hazırlamasını istiyor. Almanya, Hollanda ve Danimarka ve bazı ülkeler bu aşamada doğal gaz fiyatlarına tavan getirilmesi fikrine sıcak yaklaşmıyor. Gaza tavan fiyat getirilmesinin enerji arz güvenliğini riske sokacağı görüşünde olan bu ülkeler, uygulamanın özellikle kış aylarında doğal gaz tedarikine zarar verebileceğini değerlendiriyor.

Son dönemde gaz fiyatlarındaki hızlı yükseliş elektrik piyasasının da dengesini bozdu. Mevcut sistemde AB'deki toptan elektrik fiyatı, toplam elektrik talebini karşılamak için ihtiyaç duyulan son üretici tarafından ve genellikle hızla devreye alınabilen pahalı doğal gaz santrallerince tespit ediliyor. Diğer kaynaklardan elektrik üretenler de gaz santrallerine yapılan ödemenin aynısını alıyor. Sonuç olarak, yüksek maliyetli doğal gaz santralleri elektrik fiyatının artmasına neden oluyor.

Kaynak: BLOOMBERGHT

“Petrol Fiyatları Kırılma Noktası Olabilir”

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) OPEC+'nın üretimi azaltma kararının fiyatları küresel ekonomiyi resesyona sokacak seviyelere tırmandırma riski yarattığı uyarısı yaptı.

Paris merkezli kurum aylık olarak yayımladığı raporda OPEC+'nın 'devasa kesintilerinin' dünya çapında enerji güvenliği risklerini tırmandırdığını belirtti. Ajans, yükselen fiyatların piyasa oynaklığının boyutunu arttığını belirterek "Petrol fiyatları halihazırda durgunluğun eşiğinde olan küresel ekonomi için kırılma noktası olabilir" ifadesine yer verdi.

Kurum enflasyondan yüksek faizlere kadar birçok ekonomik faktör nedeniyle gelecek yıl için küresel petrol talebini günlük 470 bin varil düşürdü. Suudi Arabistan ve petrol üreticisi diğer ülkeler geçen hafta günlük petrol üretimini, Kasım ayından itibaren 2 milyon varil azaltacaklarını duyurmuştu. Bu gelişme petrol fiyatlarında kısmi düşüşe neden olsa da Brent petrolün varil fiyatı bugün Londra'da 90 doların üzerinde seyrediyor.  UEA 2023 yılı için küresel petrol tüketim tahminini geçen ayki 2,1 milyon artıştan 1,7 milyon artışa revize etti.

Kaynak: CAPİTAL

IMF'den Almanya'ya Enerji Krizinde 2023 Kışı Uyarısı

Uluslararası Para Fonu (IMF) Birinci Başkan Yardımcısı Gita Gopinath, Alman Handelsblatt gazetesine verdiği röportajda, Avrupa'nın en büyük ekonomisine sahip Almanya'nın bir süre enerji kriziyle mücadele etmek zorunda kalacağını aktardı. “Bu kış zor olacak ancak 2023 kışı daha da kötü olabilir" ifadesini kullanan Gopinath, enerji krizinin yakın zamanda ortadan kalkmayacağını, Almanya'nın buna hazırlanması gerektiğini vurguladı. Gopinath, ülkede yenilenebilir enerjinin yaygınlaşmasının önemli ölçüde hızlandırılması gerektiğini aktararak, “Almanya’nın diğer ülkelerden güvenilir olan enerji kaynaklarına ihtiyacı var. Federal hükümet her ikisi üzerinde de çalışıyor ve bu gerekli.” değerlendirmesinde bulundu.

ABD'de çekirdek enflasyonun çok inatçı olduğunu belirten Gopinath, Fed’in para politikasını sıkılaştırması gerektiğini, aksi takdirde güvenilirliğini kaybedebileceğini vurguladı. Gopinath, Fed’in enflasyonla mücadele için faiz oranlarını önemli ölçüde artırırken, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) faiz artırımı konusunda çok daha temkinli davranmasına ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

“Fed ve ECB'nin farklı yaklaşımlarının nedenleri var. Enerji ihracatçısı olarak ABD artan fiyatlardan yararlanıyor. Avro ülkeleri ise ithalatçı. Bu yüzden artan enerji fiyatları burada ekonomik büyümeyi engelliyor. ECB bunu dikkate alıyor. Avro Bölgesi'ndeki büyüme önemli ölçüde zayıflayacak, önümüzdeki yıl için sadece yüzde 0,5 büyüme bekliyoruz. Bunun enflasyonist baskıları düşürmesi gerekir. Yine de ECB'nin para politikasını yıl sonuna kadar normalleştirmesi ve ardından gelecek yıl sıkılaştırması doğru olur.”

IMF, 11 Ekim'de, Almanya'nın 2022 yılı büyüme tahminini yüzde 1,2'den yüzde 1,5'e çıkarırken, ülkenin gelecek yıl ise yüzde 0,3 daralacağı öngörüsünde bulunmuştu. Almanya, Moskova’nın Kuzey Akım 1 doğal gaz boru hattı üzerinden gaz akışını durdurma kararının tetiklediği sarmal bir enerji kriziyle karşı karşıya bulunuyor.

Kaynak: AA

İspanya'dan Enerji Krizine Karşı 3 Milyar Euro’luk Önlem Paketi

İspanya Başbakanı Sanchez, enerji krizine karşı ülkedeki hanelerin yüzde 40'ını kapsayacak şekilde 3 milyar Euro’luk yeni önlem paketi açıkladı.

Sanchez, mecliste yaptığı konuşmada, enerji kriziyle mücadelede yoksulluk sınırında olan İspanyollara destek vermeyi amaçlayan yeni önlem paketinin Bakanlar Kurulu toplantısında kabul edileceğini açıkladı. İspanya Başbakanı, “Bugün, hükümetin çabaları sayesinde İspanya, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in enerji krizinin etkilerini hafifletmek için alınan önlemlerde en güvenilir Avrupa ülkesidir” dedi.

Toplam 3 milyar Euro’luk önlemler kapsamında, 2023 yılı sonuna kadar merkezi sistem bulunan apartmanlarda ısınma giderlerinde fiyat artışının sınırlanması, mevcut durumda 1,3 milyon hane için uygulanan elektrik yardımlarının genişletilmesi ve düşük gelirliler için enerji faturalarında uygulanan yüzde 40'lık indirim hakkının 1,5 milyon aileye kadar çıkartılması gibi maddelerin olacağı bildirildi.

Rusya-Ukrayna Savaşı'nın yol açtığı enerji krizine karşı sürekli önlemler açıklayan İspanya hükümeti geçen hafta, Mart 2023'e kadar doğal gaz tüketiminin yüzde 5,1 ile yüzde 13,5 arasında azaltılmasını hedefleyen ve toplamda 73 önlem paketinden oluşan “Daha Fazla Enerji Güvenliği” adı verilen plan açıklamıştı.

Kaynak: NTV

HAFTANIN RAPORU

“Küresel Enerji Depolama Pazarı 2030’a kadar 15 Kat Büyüyecek”

BloombergNEF'in (BNEF) en son tahminine göre, dünya çapında enerji depolama tesislerinin 2030'un sonunda 15 kat artarak kümülatif 411 GW’a ulaşacağı tahmin ediliyor.

BNEF’in 2H 2022 Enerji Depolama Piyasası Görünümü Raporu, 2030 yılına kadar önceden tahmin edilenden yüzde 13’lük ek bir kapasite öngörüyor. Bu, fazladan 46GW/145 GWh’ye eşit olarak açıklanıyor. Rapora göre, 2022’den 2030’a kadar küresel olarak tahmini 387 GW/1.143 GWh yeni enerji depolama kapasitesi eklenecek.

On yılın sonunda ABD ve Çin’in, küresel depolama tesislerinin yarısından fazlasını temsil eden en büyük iki pazar olmaya devam edeceği öngörülürken Avrupa’nın mevcut enerji krizinin körüklediği önemli bir kapasite artışına yetişeceği tahmin ediliyor. 2025’ten itibaren beklenen önemli hizmet ölçeğinde depolama eklemeleri, REPowerEU planında belirtilen çok iddialı yenilenebilir hedefler ve Birleşik Krallık’ta enerji güvenliğine yenilenmiş bir odaklanma ile uyumlu olarak görülüyor.

Raporun tamamına BURADAN ulaşabilirsiniz.

İNFOGRAFİK / GRAFİK