Endüstri Bölgeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı. AK Parti milletvekillerinin imzasını taşıyan Endüstri Bölgeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile Endüstri Bölgeleri Koordinasyon Kurulu'nun oluşumuna ilişkin hükümler kaldırılırken, YEKA projeleri için belirlenmiş alanlarda, yenilenebilir enerji kaynaklı elektrik üretimine yönelik endüstri bölgeleri kurulmasının önü açıldı.
Gelişme TBMM Genel Kurulunda Endüstri Bölgeleri Kanununda değişiklik öneren 341 sıra sayılı Kanun Teklifi görüşmeleri sırasında verilen önerge ile gerçekleşti. Önerge 4737 Sayılı Endüstri Bölgeleri Kanunu’nun “Endüstri bölgelerinin kuruluşu ve ilânı” başlıklı 3’üncü maddesinin ilk fıkrasına, “Yenilenebilir enerji kaynak alanı (YEKA) olarak ilan edilen alanlarda, Bakanlığın önerisi ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının uygun görüşü ile Bakanlıkça tekrar yer seçimi yapılmadan Cumhurbaşkanınca yenilenebilir enerji üretimine yönelik endüstri bölgelerinin kurulmasına izin verilebilir” maddesini içeriyor.
Kaynak: YEŞİLEKONOMİ
Elektrik Üretim AŞ (EÜAŞ) Genel Müdürü İzzet Alagöz, ilk yerli jeneratörün 4 yılda, ikinci jeneratörün ise 4 ayda üretildiğini belirterek, “202’'ün ilk çeyreğinde Ankara’da seri üretime geçmek için fabrikayı kuruyoruz” dedi.
Uluslararası Büyük Güç Sistemleri Konseyi (CIGRE) Türkiye Ulusal Komitesi tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen Güç Sistemleri Konferansı sonrası Türkiye güç sistemleri sektörüne ilişkin değerlendirmelerde bulunan Elektrik Üretim AŞ (EÜAŞ) Genel Müdürü İzzet Alagöz, EÜAŞ’ın 64 elektrik santralini kamu adına işlettiğini, bu santrallerdeki otomasyon sistemlerinde dışa bağımlı olunduğunu söyledi.
Dünyada bu otomasyon sistemlerini üreten beş ülke olduğunu belirten Alagöz, “Bu beş ülkeden biri değilseniz bu otomasyon sistemlerine göbekten bağlısınız demektir. Bu sistemleri geliştirmek teknoloji noktasında ülkemizin özgürlüğünü kazanma mücadelesidir. Bu yüzden biz yerli otomasyon sistemi geliştirmek zorundaydık. EÜAŞ olarak muhteşem bir kontrol sistemi geliştirdik. Dünyanın en hızlı mikroişlemcisini kullanıyoruz. Şu anda dünyanın en iyisi olma iddiasındayız” ifadelerini kullandı.
Yerli otomasyon sistemini ilk olarak 2,5 yıl önce Antalya’da Kepez Hidroelektrik Santrali’nde uygulamaya aldıklarına dikkati çeken Alagöz, söyle devam etti: “Şu anda 20’nci hidroelektrik santralimize uyguluyoruz. Hidroelektrik santraller bizim nihai hedefimiz değil, otomasyon sisteminde dünyanın en iyisi isek biz bunları endüstrinin her sahasına uygulamak zorundayız. Demir çelik sektöründe, çimento sektöründe, nükleer santralde ve rafinerilerde kullanabileceğimiz bir sistem geliştirdik ve kendimiz şu anda seri üretimle de 2023 yılında termik santral uygulamalarımızı başlatıyoruz. Dolayısıyla ürün uygulama alanındaki çeşitliliği de sağlayacağız. Şu anda kendini ispatlama noktasında yeter seviyenin çok çok ötesine geçti.”
Alagöz, ilk yerli jeneratörün 4 yılda, ikinci jeneratörün ise 4 ayda üretildiğini belirterek, şunları kaydetti: “Artan bilgi birikimimizle jeneratör teknolojisinin üzerinde gelişmeler yakaladık ve kendi jeneratörlerimizin verimliliğini artırarak 150 megavatlık jeneratörü 180 megavata çıkarmayı başardık. Dolayısıyla artık biz jeneratör konusunda tecrübesini ortaya koymuş kendi standartlarını belirlemiş bir ekibiz. Şu anda yedinci jeneratörümüzü üretiyoruz. Ancak 1-2 jeneratör üretmek bizi tatmin etmiyor. Bizim yükselen enerjimizle seri üretime geçmemiz gerekir. 2023'ün ilk çeyreğinde Ankara'da seri üretime geçmek için fabrikayı kuruyoruz.”
Alagöz, yerli türbin üretimiyle ilgili çalışmaların son aşamasına gelindiğini belirterek, “Tasarımımızı bitirdik, model türbinini ürettik. Şu anda türbin üretim aşamasında ve adı Hasan Polatkan olan 62 yaşında bir hidroelektrik santralimiz var. Artık değişmesi gerekiyor, yenilenmesi gerekiyor. İsmini yenilemeyeceğiz. Ama Sakarya nehrinin üzerinde Türk mühendisin ayağa kalkışını göreceğimiz yerli türbin, yerli jeneratör ve yerli kontrol sistemiyle yerli santral kuracağız inşallah. Onu da 2023'ün hemen ikinci çeyreğinde başarmayı ümit ediyoruz” diye konuştu.
Kaynak: DÜNYA
Japon otomotiv devi, Sakarya’daki fabrikasını yeni nesil hibrit otomobil ve batarya üretimi için 7 milyar TL’lik yatırımla modernize edecek. Toyota’ya bu yatırım kapsamında proje bazlı devlet desteği de alacak.
Resmi Gazete’de yer alan bilgilere göre, Toyota, Sakarya’daki fabrikasını yeni nesil otomobilleri ve batarya üretimi için modernize ediyor. Bu yatırımla birlikte fabrikada 57 kişilik ilave istihdam yapılması planlanıyor.
Yatırımla ilgili dikkat çeken nokta, Toyota’nın yeni nesil hibrit modellerin yanı sıra şarj edilebilir hibrit (PHEV) de üretecek olması. Böylelikle Toyota, Türkiye’de şarj edilebilir hibrit otomobil üreten ilk fabrika olacak. Proje bazlı devlet yardımı kapsamında, gümrük vergisi muafiyeti, KDV istisnası, KDV iadesi ve vergi indirimi gibi teşvikler verilecek.
Yatırım süresi sonunda fabrikada yılda 162 bin adet hibrit ve şarj edilebilir hibrit otomobil, 44 bin adet de batarya üretilmesi hedefleniyor. Fabrikanın hali hazırda yıllık 280 bin adetlik üretim kapasitesi bulunuyor.
Autoexpress, daha önce sızdırılan patent görsellerinden yola çıkarak yeni nesil Toyota C-HR için bir tasarım yorumu hazırlamıştı. İkinci nesil C-HR’ın içten yanmalı motorun yanı sıra şarj edilebilir hibrit motor seçeneğine de sahip olacağı konuşuluyor.
Kaynak: ENERJİPORTALI
Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu Rosatom'un Genel Müdürü Aleksey Lihaçev, Türkiye ile Sinop'ta nükleer güç santrali inşa edilmesine yönelik müzakerelere başladıklarını açıkladı.
Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu Rosatom'un Genel Müdürü Aleksey Lihaçev, Rus devlet kanalı Rossiya-24'e yaptığı açıklamada, Türkiye'nin ikinci nükleer güç santralini Sinop'ta inşa etmeyi planladığını dile getirdi. Sinop'un, nükleer konusunda çalışma yapan herkes tarafından bilinen, 4 güç üniteli büyük bir nükleer santral inşası için cazip bir nokta olduğunu söyleyen Lihaçev, “Büyük bir nükleer santralin gelecekteki varlığını da göz önünde bulundurarak, teknolojik ittifaklar kurulması, yatırım politikası ve Türkiye enerji piyasasının şekillendirilmesi açısından yaklaşımlar oluşturmak üzere Türk iş ortaklarımızla görüşmelere başladık” dedi.
Türkiye'nin ilk nükleer güç santrali olacak Akkuyu NGS'ye ilişkin anlaşma, Rusya ile 2010'da imzalanmıştı. Akkuyu'da yapılacak santral, 4 reaktörden oluşacak ve toplam 4 bin 800 megavat kurulu güce sahip olacak. İlk reaktörün 2023'te işletmeye girmesi bekleniyor.
Kaynak: BLOOMBERGHT
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Fotoğraf Organizasyonları Derneği (FOTON) işbirliğiyle düzenlenen ve Dicle Elektrik’in ödül sponsoru olduğu Fotomaraton Diyarbakır yarışmasında dereceye girenlere ödülleri verildi. Diyarbakır’daki Genel Müdürlük yerleşkesindeki konferans salonunda düzenlenen ödül gecesine, Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, Depsaş Enerji Genel Müdürü Murat Karagüzel, Foton Derneği Başkanı Coşkun Aral, Dicle Elektrik çalışanları ve çok sayıda davetli katıldı.
Ödül töreni gazeteci Coşkun Aral’ın söyleşisiyle başladı. Aral söyleşide, Fotomaraton etkinliğinin tarihini ve fotoğraf sanatının incelikleriyle bu alandaki deneyimlerini paylaşarak katılımcıların sorularını yanıtladı. Dicle Elektrik’in Fotomaraton desteğine değinen Aral, “Diyarbakır Türkiye’ nin kalbidir. Dicle Elektrik’in de burada hizmetleri var ve güzel çalışmalar yapıyorlar. Fotomaraton’a sponsor olması bölgenin tanıtımına büyük katkılar sunacak. Dicle Elektrik ekiplerinin kış aylarında zor şartlarda çalışmalarına da şahit olmuşum. Bu tür etkinliklerin artması hepimizi sevindiriyor” dedi.
Sponsor firma Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas Fotomaraton gibi sanatsal bir etkinlikte Türkiye’nin farklı yerlerinden fotoğraf tutkunlarının, sanatseverlerin Diyarbakır’a akın etmesini çok önemsediklerini belirterek, “Şehrimizin tarihi, kültürü ve diğer pek çok güzelliklerinin tanıtılmasına vesile olduğu için çok mutluyuz. Elbette şehrimizin gerek tarihi dokusu ve mekanlarıyla gerekse de doğal güzellikleriyle fotoğraf sanatına ilgi duyan sanatseverler için çok zengin malzeme ve imkanlar sunduğunu da düşünüyorum” diye konuştu.
Yaşar Arvas, Şirket olarak bölgenin kültür, eğitim ve sanat hayatına katkı verecek projeleri desteklemeyi bir görev olarak gördüklerini belirterek, şunları kaydetti: “Elektrik dağıtımı yaptığımız hizmet bölgemizde sadece ticari anlayışla hareket etmiyoruz. Bölgenin kalkınmasına, refahına, istihdamına katkı sunmayı görev olarak addediyoruz. Bir yandan 8 bini aşkın çalışan sayımızla bölgenin en geniş istihdam imkanlarını sunarken, diğer yandan eğitim ve kültüre yönelik sosyal sorumluluk projelerimizle bölge halkımızın hayatına dokunmaya büyük önem veriyoruz.”
Konuşmaların ardından Foton Derneği tarafından hazırlanan video gösterisi izlendi. Daha sonra yarışmada dereceye girenler açıklandı. Toplam 18 para ödülünün verildiği yarışmada dereceye giren isimler şöyle; Fotoğraf makinesi kategorisinde “İnançlar” temasında Okan Öntürk birinci, İsmail Daşgeldi ikinci, Metin Gönen üçüncü, “Alınteri” temasında Emrah Ildız birinci, Serdar Aydın ikinci, Yücel Albayrak üçüncü, “Coşku” temasında Serdar Aydın birinci, Mehmet Palta İkinci, Hüseyin Yalçın üçüncülük ödülü kazandı.
Sakarya Elektrik Dağıtım AŞ (SEDAŞ), 20 bin kilometrekarelik faaliyet bölgesindeki yatırım projelerini hızla tamamlamaya devam ediyor. Bölgede her geçen gün artan nüfus artışına yönelik planlamalar yapılarak geniş kapsamlı altyapı, bakım, yenileme ve onarım çalışmaları ile kentin yükselen enerji ihtiyacı hız kesmeden karşılanıyor. İlçe merkezinin köylerin tamamında hayata geçirilen çalışmalar sayesinde müşteri memnuniyeti üst seviyelere taşındı.
SEDAŞ ekipleri, Gebze’de bir yılda direk, kabin, armatür, şebeke ve trafo postası montajları ile ek tesis çalışmaları gerçekleştirdi. Günün her saati görev başında olan ekipler, bölgenin tümünde 55 km uzunlukta havai hat çekerken yapımı biten yer altı hattın uzunluğu ise 100 km’ye çıktı. Ayrıca 1.309 direk, 2.348 armatür, 5 trafo postası ve 41 mono blok kabinin montajları da kısa sürede tamamlandı. İlçenin her noktasından enerji müsaadesi başvurusunda bulunan 180’e yakın müşteriye ait tesis çalışmaları hızla tamamlanırken resmî kurumlar ve müşterilerden gelen şebeke deplase talepleri de karşılandı.
SEDAŞ’ın Gebze bölgesinde yürüttüğü bakım çalışmaları kapsamında ise 33 km’lik havai şebeke, 5,5 km yer altı şebekesi ve 9 km aydınlatma şebekesi yenilendi. Kullanımdaki armatürler bakıma alınırken tamamı yeni olmak üzere 496 direk ve 336 armatür takıldı. Damga ayar sürelerinin dolduğu tespit edilen 12 binden fazla elektrik sayacı da yenisiyle değiştirilip ölçü devre kontrolleri yapıldı.
SEDAŞ’ın bir sene içinde hızla tamamladığı yatırım, bakım ve saha faaliyetleri sayesinde, Gebze ilçesinde müşteri şikayetleri bir önceki yıla kıyasla yüzde 33 azalma gösterirken müşteri memnuniyet seviyesini artırmaya yönelik faaliyetler sürdürülüyor.
Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkenin devlet veya hükümet başkanlarının katılımıyla Brüksel'de gerçekleştirilen AB Liderler Zirvesi'nde doğal gaza tavan fiyat uygulanması konusunda anlaşma sağlanamazken tavan fiyatın olası sonuçlarını belirlemek üzere çalışmalar yapılmasına karar verildi. Toplantı bitiminde açıklamalarda bulunan AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, "Enerji fiyatları konusunda çalışmaya devam etmek için çok iyi ve sağlam bir yol haritamız var. Liderler bu konuda stratejik yönlendirmede bulundular" ifadesini kullandı.
Von der Leyen, toplantıda bazı başlıkların yoğun biçimde tartışıldığını belirterek, “Bunlardan ilki ortak gaz alımı konusu. Burada liderler, şirketlerin ortak gaz satın almak için konsorsiyum oluşturmaları ve güçlerini birleştirmek için birlikte çalışmalarına izin verme fikrini çok desteklediler” diye konuştu.
Ortak gaz alımı kapsamında toplam talebin yüzde 15'lik kısmının zorunlu olarak birlikte yapılacağını anlatan Von der Leyen, aşırı yüksek gaz fiyatlarının nasıl sınırlandırılacağına odaklanıldığını anlattı. Von der Leyen, liderlerin TTF olarak adlandırılan Avrupa gaz fiyatları referans ölçüsünü de değerlendirdiklerini, TTF'nin geçmişte ağırlıklı olarak boru hattı gazını yansıttığını, bugün ise pazarın değiştiğini söyledi.
“TTF artık gerçek piyasa durumunu yansıtmıyor. Bu nedenle, LNG fiyat durumunu daha iyi yansıtmak için tamamlayıcı yeni bir endeks geliştireceğiz” diyen Von der Leyen, LNG fiyat endeksi geliştirilinceye kadarki süreçte ise geçici bir tedbir alacaklarını ifade etti.
“Gaz fiyatlarındaki aşırı artışları sınırlamak için bir piyasa düzeltme mekanizması kuracağız” ifadesini kullanan Von der Leyen, bu piyasa düzeltme mekanizmasını faal hale getirmek için yasal bir teklif hazırlamak için enerji bakanlarıyla birlikte çalışacaklarını vurguladı. Von der Leyen, toplantıda yüksek gaz fiyatlarının elektrik maliyeti üzerindeki etkisini sınırlamak için potansiyel bir mekanizma kurulmasını da ele aldıklarını, bu mekanizmanın elektrik üretimlerinde gazın yoğun olduğu ülkelere finansal etkilerini analiz edeceklerini belirtti.
AB Konseyi Başkanı Charles Michel de komisyon tarafından önerilen tedbir paketi üzerinde bir anlaşma sağlandığını dile getirdi. Toplantıda liderlerin enerji krizine yönelik ilave önlemleri değerlendirdiğine işaret eden Michel, üzerinde çalışılacak genel çerçevenin belirlendiğini söyledi. Michel, enerji konusundaki anlaşmanın ana hatları hakkında, “Avrupa'da enerji arz güvenliğini garanti altına almak, fiyatları düşürmek ve talebi azaltmak için birlikte çalışmamız ve hareket etmemiz gerektiği konusunda kararlılık ve oybirliği var” değerlendirmesinde bulundu.
AB Liderler Zirvesi'nin sonuç bildirisinin, enerji bölümünde ise “Rusya'nın enerjiyi silah olarak kullanması karşısında AB, vatandaşlarını ve işletmelerini korumak ve acilen gerekli önlemleri almak için birlik içinde kalacaktır” ifadesi kullanılırken liderlerin, enerji krizi nedeniyle, birlik genelinde talebin azaltılması, arz güvenliğinin sağlanması, haneler ve işletmeler için enerji fiyatlarının düşürülmesi konularında çabaların yoğunlaştırılması ve tek pazarın bütünlüğünün korunması gerektiğinde mutabık oldukları belirtildi.
Bildiride, AB Komisyonundan ortak gaz alımı, gaz depolarının doldurulması ve güvenilir ortaklarla müzakerelerin hızlandırılması konularında çalışmaları tamamlaması ve hızla somut teklifler hazırlaması istendiği kaydedildi.
Komisyondan, 2023'ün başına kadar gaz piyasasındaki koşulları daha doğru yansıtan yeni bir tamamlayıcı kriter belirlemesinin talep edildiği bildiride, fiyatları derhal sınırlamak için doğalgaz işlemlerinde geçici bir dinamik fiyat koridoru kurulması konusunda ve elektrik üretiminde gaz fiyatını sınırlamak için geçici bir AB çerçevesi belirlenmesi üzerinde çalışmalar yapması istendi.
Bildiride, piyasa şeffaflığını artırmak, likidite sıkıntısını azaltmak ve gaz fiyatlarındaki oynaklığı artıran faktörleri ortadan kaldırmak için enerji piyasalarının işleyişinde iyileştirmeler yapılmasına yönelik çalışmaların da ilerletilmesi talep edildi.
Kaynak: HABERTÜRK
İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, Portekiz, İspanya ve Fransa arasında yeşil hidrojen geçişini sağlayacak bir koridor kurulması için üç ülkenin anlaştığını duyurdu.
Avrupa Birliği (AB) Liderler Zirvesi için Brüksel’de bulunan İspanya Başbakanı Sanchez, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Portekiz Başbakanı Antonio Costa ile ayrı ayrı görüşme yaptı. Sanchez, basına yaptığı açıklamada, “İspanya, Portekiz ve Fransa hükümetleri, MidCat projesini yeni bir projeyle değiştirmek için bir anlaşmaya vardı. İberya Yarımadası’nı Fransa ve AB’nin geri kalanına bağlayacak yeşil bir enerji koridoru kuracağız” dedi.
Detayları 8-9 Aralık’ta İspanya’nın Alicante kentinde yapılacak EuroMed toplantısında belli olacak, üç ülkenin anlaşmaya vardığı yeni proje kapsamında Barselona ve Marsilya arasında bir yeşil enerji hattı oluşturulması öngörülüyor.
İspanya, 2019’da durdurulan MidCat projesinin (Cezayir’den gelen gazın İspanya ve Fransa aracılığıyla Orta Avrupa’ya ulaştırılması) yeniden aktif duruma geçmesi için bu zamana kadar girişimlerde bulunsa da Fransa’yı bir türlü ikna edememişti.
Kaynak: TEMİZENERJİ
Ukrayna Enerji Bakanı Herman Haluşçenko, ülkedeki termal enerji tesislerinin en az yarısının Rus saldırılarında tahrip olduğunu, elektrik ihtiyacını karşılamak için ithalat hazırlıkları yaptıklarını söyledi. Reuters’a verdiği röportajda Ukrayna’nın termik güç kapasitesinin yarıdan fazlasının tahrip edildiğini söyleyen Haluşçenko, 10 Ekim 2022 tarihinden bu yana ülkedeki enerji altyapısında milyarlarca dolarlık hasar oluştuğunu kaydetti. Baklan Haluşçenko, füze saldırılarında isabet alan bazı tesislerin ise kısmi olarak faaliyete devam ettiğini de sözlerine ekledi.
Rusya’nın, son füze saldırılarıyla Ukrayna’nın enerji altyapısını yok etmeyi amaçladığını belirten Herman Haluşçenko, “Vurulan tesisler, Ukrayna enerji sisteminin yüzde 30-40 kadarı. Amaçları enerji altyapısını yok etmekti ancak bunu başaramadılar. Öte yandan hasarın boyutu büyük. Oldukça büyük bir kapasite zarar gördü. Termal üretim kapasitesinin en az yarısı, hatta daha fazlası tahrip oldu. Saldırılarda 4.000MW üretim kapasitesi kaybedildi” diye konuştu.
Rusya geçen hafta füzeler ve insansız hava araçları kullanarak, Ukrayna’daki enerji altyapısı başta olmak üzere bazı stratejik altyapı tesislerine yönelik, yoğun hava saldırıları gerçekleştirdi. Kısa süre öncesine kadar elektrik ihracatı yapan Ukrayna, enerji altyapısının tahrip olmasıyla ithalat seçeneğini düşünür hale geldi. Ukrayna Enerji Bakanı bu konuda hazırlıklar olduğunu şu sözlerle dile getirdi: “Bir takım yeni tesisleri hedef aldıklarını görüyoruz, ancak daha önce bombalanmış olan tesisleri de yeniden hedef alıyorlar. Tesisleri tamamen yok etmeyi istedikleri açık. Meydana gelen enerji açığını karşılamak için elektrik ithalatı seçeneğini düşünebiliriz. Bazı şirketler bu konuda tedarikçilerle müzakerelere başladı.”
Kaynak: ENERJİGÜNLÜĞÜ
Avrupa'da son dönemde artan enerji fiyatları, şirketleri maliyetlerde kesintiye gitmeye zorluyor. Avrupa'nın en büyük ekonomisi Almanya'da şirketlerin dörtte biri işçi çıkaracaklarını duyurdu. Almanya’da 1.080 firmayla yapılan ankete göre, şirketlerin yaklaşık yüzde 25'i maliyet tasarrufu önlemi olarak iş gücü kesintisine gidecek. Bu rakam, Nisan ayında yapılan ankette yüzde 14 seviyesindeydi.
Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü’nün (IFO) anketine göre ise, üç Alman şirketinden sadece birinin enerji kriziyle başa çıkmak için acil durum planı var. Münih merkezli Stiftung Familienunternehmen’ın anketine katılan çoğunluğu küçük veya orta ölçekli işletmelerin yüzde doksanı “fiyatlarını artırmayı planladığını ya da zaten artırdığını” kaydetti. Stiftung Familienunternehmen Başkanı Rainer Kirchdörfer, sonuçların alarm sinyali verdiğini belirterek, “Şirketler üretimlerini enerji maliyetlerinin, vergilerin ve bürokratik yüklerin daha düşük olduğu yerlere taşıyor” dedi.
Ankete göre, şirketlerin yaklaşık yüzde dokuzu, “üretimlerini yurtdışına taşımayı ciddi olarak” düşünüyor. Şirketlerin yüzde 82’si, artan doğal gaz maliyetleri sonrası “enerji verimliliğine” yatırım yapmayı planladığını bildirdi. Yine firmaların çoğu, Almanya’nın kaldırmaya başladığı nükleer enerji kullanımının artırılmasına destek verdiğini kaydetti. Ek önlem olarak, şirketlerin yüzde 13’ü üretimi durdurmayı düşünüyor. 2021’de enerji maliyetleri toplam satışların ortalama yüzde 5,1’ini oluşturuyordu. 2022’de bu rakam yüzde 8,2’ye çıktı. IFO’ya göre, enerji tasarrufu yapmak ve artan maliyetleri azaltmak için en sık belirtilen önlem bina sıcaklıklarını düşürmek oldu. Şirketler ayrıca fazla mesai ve tatillerde azaltma, daha fazla evden çalışma ve mesai süresini kısaltma yoluna gitti.
S&P Global Market Intelligence, büyük ölçüde Rus gazına bağlı olan Alman ekonomisinin 2023’te yüzde 0,4 küçüleceği tahmin ettiğini duyurdu. Almanya, geçtiğimiz ay tüketicileri yüksek enerji fiyatlarından korumak için 200 milyar Euro’luk bir planı açıklamıştı.
Kaynak: EURONEWS
Avrupa'daki Küçük İşletmelerde Enerji Verimliliği Yoluyla Artan Dayanıklılık
Günümüzün küresel enerji krizi, yakıt ve elektriğin maliyetini artırarak kıtlık yarattı ve tüketicilere, işletmelere ve geri kalan tüm ekonomilere zarar verdi. Küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ'ler), marjlara, ölçek ekonomilerine ve daha büyük şirketlerin krizin etkisini hafifletmesine olanak tanıyan destek personeline sahip olmayan, en çok maruz kalan ekonomik oyunculardan bazıları.
KOBİ'ler dünya çapında ekonomilerin bel kemiği ve hayatta kalmalarını zorunlu. Küçük işletmelerin bu tehlikeli zorlukların üstesinden gelmelerine yardımcı olmak ve Avrupa ekonomilerini ayakta tutmak için Avrupa Komisyonu ve Uluslararası Enerji Ajansı, KOBİ'leri güçlendirmek ve korumak için mevcut seçenekler hakkında hükümetlerin, işletmelerin ve ilgili paydaşların farkındalığını artırmak için bir araya geldi. Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) Krizle Başa Çıkmak: Avrupa'daki Küçük İşletmelerde Enerji Verimliliği Yoluyla Artan Dayanıklılık Raporu’na göre, işletmelerin enerjiyi daha verimli ve akıllıca kullanmak için atabilecekleri adımlar önemli.
Raporun tamamına BURADAN ulaşabilirsiniz.
