SEKTÖRDEN HABERLER
Dönmez: “Türkiye Enerji Merkezi Olmak için Bütün Argümanlara Sahip”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye'nin, 7 uluslararası doğal gaz boru hattı, 4 LNG tesisi, 2 yer altı doğal gaz depolama tesisiyle, enerjide merkez ülke olma hedefini gerçeğe dönüştürecek bütün argümanlara sahip olduğunu belirtti.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirilen Silivri Doğal Gaz Depolama Tesisi Kapasite Artış Töreni'nde konuştu. Türkiye'nin ilk ve en büyük doğal gaz depolama tesisinin bugün tam kapasite devreye alınacağını ifade eden Dönmez, “Silivri Doğal Gaz Depolama Tesisi kendi alanında Avrupa'nın en büyüğü. Genişletme çalışmalarının ardından 4,6 milyar metreküp kapasiteye ulaşan tesisimiz, Türkiye'nin yoğun kış günlerindeki günlük gaz ihtiyacının yüzde 25'ini tek başına karşılayabilecek durumda. Bir başka ifadeyle İstanbul'daki konutlarımızın bir yıllık doğal gaz ihtiyacını tek başına karşılayabilecek kapasitede” dedi.

Dönmez, tesisin bulunduğu alanda daha önce gaz üretimi gerçekleştirildiğini anımsatarak, “Üretim aşamasını tamamlayan Kuzey Marmara rezervuar alanı, bugün Silivri Doğal Gaz Depolama Tesisi olarak yeni işleviyle faaliyetlerine devam ediyor” diye konuştu.

Tesisin kapasite artırma çalışmalarına ilişkin bilgi veren Dönmez, “Proje, deniz platformu inşası, kara inşaatları, deniz sondajları, karadan yatay açılımlı sondajları, deniz boru hattı, kara boru hattı, yüzey tesisi olarak adlandırdığımız gaz işleme tesisi inşası gibi petrol ve doğal gaz sektörünün tüm bileşenlerini bünyesinde barındıran ender projelerden birisi” ifadesini kullandı. Dönmez, genişletme çalışmalarının, karadan 3 kilometre uzakta kurulan Piri Mehmed Paşa ve Ali Paşa isimli deniz platformları vasıtasıyla gerçekleştirildiğini belirterek, “Marmara'nın kalbinde hayata geçen tesisimiz, günlük 75 milyon metreküpe kadar olan geri üretim kapasitesiyle milli doğal gaz şebekemize gaz basabilir durumda” bilgisini paylaştı.

Tesisin, enerji arz güvenliğine katkısının yanı sıra çevreye ve sürdürülebilirliğe verdiği önemle de pek çok ilki hayata geçirdiğini kaydeden Dönmez, “Tesis bütün elektriğini 4,2 megavatlık rüzgar türbininden karşılıyor. Tesisteki binaların enerjisi alanda kurulan güneş santralinden karşılanıyor. Tesisimiz, temiz enerji yönetimi ve sürdürülebilir çevre politikasıyla Türkiye'de karbon ayak izi sertifikası alan ilk tesisimiz oldu” diye konuştu.

Dönmez, son 20 yılda sektörde üretimden teknolojiye kadar canlı ve sürekli gelişen bir doğal gaz değer zinciri oluşturduklarını belirterek, şunları kaydetti:

“Bugün 7 uluslararası doğal gaz boru hattına, 4 LNG tesisine, 2 yer altı doğal gaz depolama tesisine ve fiyatların serbest piyasada oluştuğu bir enerji piyasasına sahibiz. Enerjide merkez ülke hedefimizi gerçeğe dönüştürecek bütün argümanlara sahibiz. Sahip olduğumuz altyapının daha da geliştirilmesi için son zamanlarda yoğun bir enerji diplomasisi yürütüyoruz. Gaz ticareti yaptığımız ülkelerle mevcut iş birliğimizin daha da ileri seviyelere taşınması konusunda mutabık kaldık. Daha önce gaz ticareti yapmadığımız ülkelerle de yeni yatırımlar, yeni projeler üzerine verimli görüşmeler gerçekleştiriyoruz. Türkiye Yüzyılı'nda, enerjide merkez ülke hedefimize ulaşacağız. Türkiye Yüzyılı'nda, Türkiye'nin gücüne ve büyüklüğüne yakışır bir ticaret merkezi kuracağız. Bu konuda yol haritamızı en kısa sürede ilan edecek ve bir an önce harekete geçeceğiz.”

Kaynak: AA

“Enerji Sektöründeki Dönüşümde Oyunu Değiştirecek Tek Olgu Nitelikli İnsan Kaynağı”

Hızla değişen iş dünyasında enerji sektöründeki dönüşüme rehberlik etmeyi hedefleyen Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği’nin (Elder), “Gelecek için Değişim” temasıyla hayata geçirdiği, “Elektrik Dağıtım Sektöründe İnsan Kaynakları (İK) Zirvesi’nin online olarak gerçekleştirildi. Türkiye genelinde hizmet veren 21 elektrik dağıtım şirketinin temsilcileri, kamu ve iş dünyası profesyonelleri ile üniversite öğrencilerine buluşturan zirvede; “motivasyon ve çevik çalışma, yeni nesil yetenek yönetim trendleri ile enerjide dijitalleşme” konuları ele alındı.

Zirvenin açılış konuşmasını yapan ve “İK zirvelerimiz bundan sonra gelenekselleştirmeyi hedefliyoruz” diyen Elder Yönetim Kurulu Başkanı Kıvanç Zaimler, elektriğin hayatı, insanı değiştiren etkilerine dikkat çekti. Konuşmasında enerji sektöründe Dünya Enerji Konseyi’nin kullandığı “trilemma” denilen imkânsız üçlüye işaret eden Zaimler sözlerine şöyle devam etti:

“Bunlar arz güvenliği, fiyat-erişilebilirlik, çevre-sürdürülebilirlik. Bu üçünü aynı anda maksimize etmek mümkün değil, ancak optimize edebiliriz. Türkiye için değil belki ama Ukrayna’daki savaşın Avrupa’da yarattığı enerji arz güvenliği tehdidini hem işimizde gözlemliyor hem de gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Bir yandan da ülkemizde seller, yangınlarla mücadele ediyoruz. İklim değişikliği kapımızda. Dünyada karbon salınımının yaklaşık yüzde 80’i enerji sektörü ve ulaşım kaynaklı. Bunun önemli bir kısmını da elektrik değer zinciri oluşturuyor. Bu nedenle yaptığımız iş ile sürdürülebilirliğe de dokunmak zorundayız. Nasıl bir kalp temiz kanı vücuda pompalıyor, bu kan damarlar aracılığı ile vücudumuzun her noktasına ulaşıyor ise, dağıtım şebekesi de üretilen yenilenebilir enerjiyi son kullanıcıya, yolda kayıp olmaksızın tam bir verimlilik ile ulaştırmak durumunda.  Arz güvenliğini sağlayacağız, sürdürülebilirliğe yatırım yapacağız. Bunun bir de maliyet boyutu var. Elektriği üretmenin ve dağıtmanın maliyeti tüm dünyada benzer olduğundan elektriği; diğer tüm kaynakları katma değerli ürün ve yüksek teknoloji üretiminde kullanmak ve alım gücünü artırmak öncelik olmalı. Bu Trilemma’yı dediğim gibi maksimize etmek mümkün değil, ancak optimize edebiliriz.  Bu noktada reçetede yazanlardan biri daha fazla dağıtım şebekesine yatırım yapmak, şebekeyi genişletmek ve modernleştirmek. Ancak bu Trilemma’yı maksimize edecek tek etmen yıkıcı inovasyon olabilir. Bugün konuştuğumuz dijital trendlerden, teknolojilerden çok daha farklı bir inovasyon; bu inovasyonun ne olduğunu belki bugün biz bile bilmiyoruz.”

Dağıtım sektörü ve Elder olarak kendilerini “dönüşümün taşıyıcısı” olarak konumladıklarına işaret eden Zaimler, “Bu dönüşümün en önemli unsurları olan; dağıtık üretim dediğimiz ve özellikle güneş gibi şebekenin içine yerleşmiş tesislerin, elektrikli araç şarj istasyonlarının, akıllı şebeke uygulamalarının ve verimlilik çözümlerinin merkezinde, esasında omurgasında, elektrik dağıtım şebekesi yer alıyor” dedi.

Elder Yönetim Kurulu Başkanı Zaimler, sektör çalışanları ve bu alanda kariyer yapmak isteyenlere “Dönüşümü yapmak için en önemli varlığımız ve oyunu değiştirecek tek olgu ise hiç şüphesiz, sektörümüzdeki nitelikli insan kaynağımız. Yeni yatırımları gerçekleştirecek, sürdürülebilirlik adına yeni teknolojileri şebekeye entegre edecek, dağıtım sektörünü dijitalleştirecek ve tüm bunları gerçekleştirmek adına fikri ve inovasyonu ortaya koyacak olan sizlersiniz” diye seslendi.

Zirveye konuk olarak katılan Yazar Mustafa Acungil ve Araştırmacı Sinan Canan “Motivasyon ve Çevik Çalışma” hakkında konuşma yaparken Gazeteci Yazar Serdar Kuzuloğlu da ‘Enerjide Dijitalleşme”yi anlattı.

Elder Genel Sekreteri Özge Özden’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen oturumda ise “Yeni Nesil Yetenek ve Yönetim Trendleri” konusu ele alındı. Elektrik dağıtım sektörünün büyük bir dönüşüm geçirdiğine dikkat çeken Özden yeni nesil bir insan kaynağının da zorunlu hale geldiğini kaydetti. Özden, “İnsan kaynakları zirvemiz bu anlamda çok önemli ve bizim için de büyük bir fırsat. İyi takımlar, iyi oyunculardan kuruluyor” diyerek panelistlere genç yetenekleri sektöre çekmek için neler yaptıklarını sordu. Enerjisa Dağıtım Şirketleri İnsan, Kültür ve İdari İşler Direktörü Işılay Yüksel Eratay, Meram EDAŞ İnsan ve Organizasyon Genel Müdür Yardımcısı Yeşim Iğnak Koçak, Sakarya EDAŞ Yönetim Kurulu ve İcra Başkanı Dr. Necmi Odyakmaz ile CK Enerji İnsan Kaynakları ve Endüstriyel İlişkiler Grup Direktörü Barış Müstecaplıoğlu; genç yeteneklerin şirketlere ve sektöre kazandırılması ve tutundurulmasına yönelik hayata geçirdikleri projeleri aktarırken sektörde kadın istihdamının artırılmasının önemine de dikkat çektiler.

EPDK, Hizmet Binası ile Sektöre Örnek Teşkil Etmeyi Hedefliyor

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), hizmet binası ile sektöre öncülük etmeyi ve örnek teşkil etmeyi hedefliyor. EPDK hizmet binası; bina yapım aşamasından başlayarak yaşam döngüsü çerçevesinde değerlendirilip tasarlanmış, enerji ihtiyacında tasarruflu ve yenilenebilir kaynaklara yönelmiş, çevreci, ekonomik ve sağlıklı bina olma özellikleri ile LEED NC GOLD Sertifikası aldı. Kurum hizmet binası; böylelikle yapısal olarak sürdürülebilirlik ve minimum karbon salımını hedefleyerek enerji konusundaki hassasiyetini belgeleyerek, LEED NC GOLD sahibi sayılı binadan biri oldu.

LEED ((Leadership in Energy and Environmental Design/ Enerji ve Çevre Dostu Tasarımda Liderlik) ABD’deki Yeşil Binalar Konseyi (USGBC) tarafından geliştirilen tüm dünyada tanınan ve en yaygın kullanılan yeşil bina derecelendirme ve sertifikalandırma sistemi. Binaların ve toplulukların tasarlanma, inşa edilme ve işletilme biçimini dönüştürerek, yaşam kalitesini artıran çevresel ve sosyal açıdan sorumlu, sağlıklı ve müreffeh bir çevre sağlamayı hedefleyen LEED; insan sağlığını ön planda tutan, yüksek verimli ve enerji tasarrufu sağlayan yeşil binalar için bir çerçeve oluşturuyor. 2014 yılında UC Berkeley’de yapılan bir araştırma neticesinde, binaların LEED standartlarına göre inşa edilmesinin yüzde 34 daha düşük CO 2 emisyonu, yüzde 25 daha az enerji tüketimi, yüzde 11 daha az su tüketimi sağladığı kanıtlandı.

Kaynak: PETROTURK

Sinop Nükleer Santral İnşasına Güney Kore de Talip

Türkiye'nin Sinop’ta ikinci bir nükleer santral kurulumu için 2013 yılında Japon Mitsubishi şirketi ile yaptığı anlaşmanın fiyatlama üzerinde görüş birliği sağlanamaması nedeniyle sonuçlanmaması üzerine projeye, Rusya'nın ardından Güney Kore de talip. Güney Kore'nin enerji santralleri inşası sektöründeki en büyük kuruluşu olan Korea Electric Power Corporation (Kepco) Türkiye'de 4 adet Kore tipi APR1400 nükleer reaktörü geliştirmek için Türk hükümeti ile görüşülmekte olduğunu duyurdu. 

 Kepco sözcüsü yaptığı açıklamada, tarafların bir fizibilite çalışmasına gelecek yıl başlamalarının büyük olasılık olduğunu belirtti. Bu çalışma sonrasında Türkiye'nin kuzey kesiminde 1.400 MW gücünde 4 nükleer reaktör inşa edilmesi için anlaşmanın imzalanabileceğini vurguladı. 

 Türkiye ile imzalanacak nükleer reaktör sözleşmesinin büyüklüğünün Kepco'nun BAE ile Barakah Nükleer Santrali için imzaladığı 20 trilyon wonluk anlaşmadan çok daha büyük, yaklaşık 40 trilyon won (30,7 milyar dolar) olması bekleniyor. 2013 yılında Japonya ve Türkiye hükümetlerinin imzaladığı iş birliği anlaşması sonucunda Sinop İnceburun mevkiinde Nükleer Güç Santralı projesinin gerçekleştirilmesi için gerekli başvurular yapılmıştı. Japon hükümetinin tek taraflı olarak antlaşmadan çekilmesine rağmen çevresel etki değerlendirme başvurusu sonlandırılmamış ve 11 Eylül 2020 tarihinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından ÇED Olumlu kararı verilmişti. Ekim ayında da Türkiye ile Rusya arasında Sinop Nükleer Elektrik Santrali’nin inşa edilmesine ilişkin müzakerelerin başladığı açıklanmıştı.

Kaynak: ENERJİGÜNLÜĞÜ

Başkent EDAŞ’tan Kışa Hazırlık

Başkent Elektrik Dağıtım AŞ (Başkent EDAŞ) Çankırı'da kaliteli ve kesintisiz enerji için şehir merkezi dâhil 12 ilçenin farklı köy ve mahallelerinde 178 personel, 58 araç ile şebekenin tamamını gözden geçirerek bakım, yenileme ve yatırım çalışmalarına devam ediyor. Yapılan açıklamaya göre, il genelinde toplamda 168 milyon liraya ulaşan bütçeyle, arızaların gerçekleşmeden önlenmesi ve tüketicilerin rahat bir kış geçirmesi için yıl boyunca çalışmalarını sürdüren şirket 22 adet dağıtım trafosu, 56 adet alçak gerilim dağıtım panosu ve 8 adet beton köşk tesis ederek çalışmalarını sürdürdü.

Şirket montajını gerçekleştirdiği 19 hücre, bin 776 adet direk ve 737 adet aydınlatma armatürüne ek olarak, 9 adet bina, 41 adet direk üstü trafo, 39 adet saha dağıtım kutusu ve bin 223 kilometre uzunluğundaki hattın bakımını tamamladı. Ayrıca şirket, 32,80 kilometre uzunluğunda yeraltı kablosu ve 12,27 kilometrelik enerji nakil hattı tesis ederek alternatif hatlarla elektrik kesintilerinin önüne geçmeyi hedefledi. Alanında tecrübeli saha ekipleri ile gece gündüz teyakkuzda olan Başkent EDAŞ, olağanüstü kış şartlarının neden olabileceği afet kaynaklı arıza ve kesintilere yönelik olarak da hazırlıklarını sürdürüyor. Bu kapsamda şirket; yoğun kar veya fırtına gibi atmosfer kaynaklı afetlere karşı hazırladığı afet aksiyon planlarıyla oluşabilecek arızaların en kısa sürede giderilmesi için gerekli araç bakımlarını tamamladı, arıza onarımında ihtiyaç duyulabilecek teknik malzemeleri ise lojistik hizmet merkezlerinde depoladı.

OEDAŞ Yöneticileri Geleceğin Mühendisleri ile Buluştu

Elektrik dağıtım şirketi Osmangazi Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (OEDAŞ), ilköğretimden üniversiteye kadar her yaş grubundan öğrencinin öğrenim ve kariyer gelişimine katkı sunmak üzere çeşitli etkinliklerde yer alarak bilgi paylaşımında bulunmaya devam ediyor. OEDAŞ; bu kapsamda son olarak Elektrik Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi tarafından düzenlenen ‘Bilgi Ağacı Seminerleri’nde üniversiteli gençler ile buluştu. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi ve Eskişehir Teknik Üniversitesi’nde düzenlenen seminerlere OEDAŞ Yatırım ve Planlama Müdürü Emin Ergün ve Ar-Ge Yöneticisi İbrahim Can Taştan katılım gösterdi. Farklı mühendislik bölümlerinden öğrencilerin katıldığı seminerlerde, Ergün “Dağıtım Şebekelerinde Yatırımlar” Taştan ise “Elektrik Dağıtım Seviyesinde Enerji Depolama Sistemleri” konulu sunumlarını paylaştı. Yöneticiler ayrıca OEDAŞ ve sektör hakkında bilgi verirken öğrencilerden gelen soruları da yanıtladı.

DÜNYADAN HABERLER
AB Doğal Gaza 180 Euro Tavan Fiyatta Anlaştı

Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkenin enerji bakanları, Avrupa’daki enerji krizine karşı alınacak önlemleri ve ithal doğal gaza uygulanacak tavan fiyatı görüşmek üzere Brüksel'de bir araya geldi.

Toplantının ardından yapılan açıklamada, üye ülkelerin aşırı yüksek gaz fiyatlarını sınırlamak için geçici bir mekanizma üzerinde anlaştıkları belirtildi.

"AB ülkelerinin enerji bakanları, vatandaşları ve ekonomiyi aşırı yüksek gaz fiyatlarına karşı korumak için bir piyasa düzeltme mekanizması belirleyen düzenlemede siyasi anlaşmaya vardı" ifadesi kullanılan açıklamada, gaza tavan fiyatın enerji arz güvenliğini, finansal piyasaların istikrarını ve Avrupa'da dünya piyasa fiyatlarını yansıtmayan gaz fiyatındaki aşırı dalgalanmaları sınırlamayı amaçladığı kaydedildi.

Açıklamada, tavan fiyatın Avrupa'da derinliği en fazla olan Hollanda merkezli sanal doğal gaz ticaret noktası TTF'de işlem gören vadeli gaz kontratının 3 iş günü boyunca 180 Euro’yu aşması ve aynı dönemde Avrupa'da sıvılaştırılmış doğalgazın (LNG) MWh fiyatının küresel piyasaların 35 Euro üzerine çıkması durumunda yürürlüğe gireceği belirtildi.

Kaynak: HABERTÜRK

Tokyo'da 2025 İtibarıyla Tüm Yeni Evlerde Güneş Paneli Zorunlu Olacak

Japonya’nın başkenti Tokyo'da belediyenin aldığı bir karar doğrultusunda Nisan 2025’ten itibaren inşa edilecek tüm yeni evler için artık güneş paneli kurulumu zorunlu olacak.  Başkentin yerel meclisi tarafından kabul edilen ve bu minvalde ilk olan düzenleme kapsamında, büyük inşaat firmalarının 2 bin metrekareye kadar olan evleri yenilenebilir enerji kaynaklarıyla donatması gerekiyor. Kent danışmanları, düzenlemenin şehrin yeşil enerjiye geçişine büyük katkı sağlayacağını belirtiyor.

Meclis Üyesi Risako Narikiyo, “Mevcut küresel iklim krizine ek olarak, Rusya Ukrayna savaşının uzamasıyla birlikte bir enerji kriziyle karşı karşıyayız, dolayısıyla kaybedecek zamanımız yok” diye konuştu.

Tokyo, 14 milyonluk nüfusu ile dünyanın en büyük metropollerinden biri. Resmi verilere göre kent sakinleri, kişi başına yılda ortalama 8,6 ton karbondioksit salımı yapıyor. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), karbonsuzlaştırma (karbondan arınma) hedeflerine ulaşmak için yılda kişi başına en fazla 2,3 ton karbon salımı yapılmasını öneriyor.

Tokyo gelecek yıllarda emisyon ayak izini önemli ölçüde azaltmayı hedefliyor.

Büyükşehir yönetimi, sera gazı emisyonlarını 2000 yılı seviyelerine kıyasla 2030 yılına kadar yarıya indirmeyi ve 2050 yılına kadar emisyonsuz hale gelmeyi planlıyor. Ancak uzmanlara göre Tokyo, yenilenebilir enerji kullanımında geri kalmış durumda. Zira halihazırda güneş paneli kapasitesine sahip binaların sadece yüzde dördünde bu paneller bulunuyor.

Kaynak: EURONEWS

HSBC, Yeni Petrol ve Doğal Gaz Projelerine Finansmanı Kesiyor

HSBC enerji politikasına yaptığı güncellemeyle, yeni petrol ve doğal gaz projelerine finansman sağlamayacağını duyurdu. Banka aynı zamanda Uluslararası Enerji Ajansı'nın, sıfır karbona geçiş için mevcut projelere olan finansman ve yatırımın devam etmesi gerektiğini belirten raporuna değiniyor. Bu şirketlerin, bankanın enerji politikasına uyum sağlaması gerekiyor.

HSBC, çevrecilere göre bankayı rakiplerinin önüne geçiren bir hamleyle, petrol ve doğal gaz ile bağlantılı yeni altyapı projelerine finansman sağlamayacak. Ana merkezi Londra’da bulunan banka, bilimsel ve uluslararası kurumlar tarafından küresel ısınmayı 1,5 derece ile sınırlamak için yapılması gerekenler hakkında bilgilendirilmesinin ardından, hamleyi enerji politikasına yaptığı bir güncelleme olarak duyurdu.

HSBC, fosil yakıt şirketlerine finansman sağlayan en büyük bankalar arasında yer alıyor. Bloomberg verilerine göre, banka 2015 Paris Anlaşması’ndan bu yana fosil yakıt şirketlerine 111 milyar dolar ile Avrupa'da en çok borç veren ikinci banka konumunda. Bunun sonucu olarak bankanın ana merkezi, sıklıkla iklim konulu protestoların hedefi oluyordu.

Kar amacı gütmeyen kuruluş Reclaim Finance’in kurucusu Lucie Pinson, “HSBC’nin yeni politikası, özellikle iklim konusunda öncü olduğunu iddia etmesine rağmen petrol ve doğal gaz şirketlerine finansman sağlayan diğer bankalara yol gösteriyor” derken, “HSBC’nin petrol ve doğal gaz şirketlerine finansmanı ne zaman keseceğini netleştirmesi gerekiyor” şeklinde ekledi.

Uluslararası Enerji Ajansı’nın, sıfır karbona geçişin düzgün bir şekilde sağlanması için, mevcut petrol ve doğal gaz projelerine yapılan finansman ve yatırımın devam etmesi gerektiğini belirten raporuna değinen HSBC, enerji sektöründeki müşterilerine finansman ve danışmanlık hizmeti vermeye devam edeceğini açıkladı. Fakat bu şirketlerin, bankanın 2030 salınım ve 2050 sıfır karbon hedefleri ile uyumlu geçiş planlarının olması gerekiyor.

Kaynak: BLOOMBERGHT

AB Karbon Piyasasını Revize Ediyor

Avrupa Birliği (AB) kurumları, iklim hedeflerinin yakalanması için Birliğin emisyonlarını daha fazla düşürecek karbon piyasası reformunda anlaştı.

AB Konseyi, üye ülkeler ile Avrupa Parlamentosu (AP) müzakerecileri arasında, Avrupa Yeşil Mutabakatı’ndaki iklim hedeflerinin yakalanması için hazırlanan AB Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) revizyonunu içeren düzenleme paketi konusunda yapılan görüşmelerde uzlaşı sağlandığını açıkladı.

Açıklamada, AB emisyon ticaret sisteminin enerji yoğun endüstriler ve elektrik üretim sektöründeki emisyon tahsisatlarına ve emisyon ticaretine yönelik bir karbon piyasası olduğu, sistemin karbon emisyonlarını azaltmayı amaçladığı anımsatıldı. ETS’nin 2005 yılında yürürlüğe girdiği hatırlatılan açıklamada, sistemle bugüne kadar AB ülkelerindeki emisyonların yüzde 41 düşürüldüğü ifade edildi.

Açıklamada, “Anlaşma, emisyonları daha fazla azaltmak için sistemi daha iddialı hale getiriyor” değerlendirmesinde bulunuldu. AB’nin ETS kapsamındaki sektörlerde 2030 yılına kadar genel emisyon azaltma hedefinin yüzde 43’ten yüzde 62’ye yükseltildiğine dikkati çekilen açıklamada, bu hedefi yakalamak için AB’deki emisyon izin miktarlarının 2024’ten itibaren azaltılacağı belirtildi. Açıklamada, sistem kapsamında endüstrilere yönelik ücretsiz izin tahsisatlarının da 2026’dan itibaren kademeli biçimde düşürüleceği, 2034’te ise tamamen kaldırılacağı kaydedildi. Deniz taşımacılığı emisyonlarının da ETS kapsamına dahil edildiğine işaret edilen açıklamada, bu sektöre yükümlülüğün kademeli biçimde uygulanacağı belirtilerek binalar ve kara yolu taşımacılığı sektörüne yönelik farklı bir emisyon ticaret sistemi kurulacağı, bunun 2027’de yürürlüğe gireceği bildirildi. Yoksul hanelerin ve küçük işletmelerin yeni sisteminin mali etkilerine karşı desteklenmesi için bir Sosyal İklim Fonu kurulacağına dikkati çekilen açıklamada, bu fonun AB bütçesinin bir parçası olacağı ve 65 milyar avroya kadar gelir tahsis edilebileceği kaydedildi.

Söz konusu paket, Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın bir parçası olan ve emisyonları 2030’a kadar en az yüzde 55 azaltmayı hedefleyen “55’e Uyum-Fit for 55” paketindeki çeşitli düzenlemeleri içeriyor.

AB emisyon ticaret sistemi kapsamında Avrupa ülkelerindeki sanayi tesisleri ve enerji üreticileri belirlenen eşik değerlerin üzerinde karbon salımı gerçekleştirmeleri durumunda karbon sertifikalarına ihtiyaç duyuyor. Bu sertifikaların fiyatı talebe göre değişiklik gösteriyor. Söz konusu karbon sertifikaları üreticilere önemli maliyetler doğuruyor. Bu nedenle sanayi tesisleri karbon salımlarını azaltmaya yönelik çeşitli yatırımlar yapıyor ve tedbirler alıyor. Paketin yürürlüğe girmesi için AB ülkeleri ve AP tarafından resmen onaylanması ve AB Resmi Gazetesi’nde yayımlanması gerekiyor.

Kaynak: TEMİZENERJİ

HAFTANIN RAPORU

Enerji Geçişi: Yakın Vadeli Eylem için Bölge Bölge Gündem

Mckinsey’in “Enerji Geçişi: Yakın Vadeli Eylem için Bölge Bölge Gündem” başlıklı raporuna göre dünyanın daha temiz enerjiye doğru ilerlemesi her gün hızla artıyor. Son on yılda, yenilenebilir enerji üretimi küresel olarak iki kattan fazla arttı ve toplam birincil enerji tüketimindeki payı 2011’de yüzde 9’dan 2021’de yüzde 13’e yükseldi.

Yenilenebilir enerjideki büyümeye rağmen, artan enerji talebini karşılamak için fosil yakıtların kullanımı da genişlemektedir. Küresel enerji talebi, 2011'den 2021'e kadar yüzde 14 arttı ve esas olarak yoğun emisyonlu kaynaklardan beslendi. Sonuç olarak, küresel enerjiyle ilgili emisyonlar son on yılda yaklaşık yüzde 5 veya 1,7 Gt (gigaton) CO2 arttı ve fosil yakıtlardan elde edilen birincil enerjinin payı büyük ölçüde değişmeden yüzde 82'de kaldı.

Raporun tamamına BURADAN ulaşabilirsiniz.

İNFOGRAFİK / GRAFİK