SEKTÖRDEN HABERLER
Türkiye'nin Su Altı İnşaat Gemisi "Mukavemet" Depremzedeler İçin Görevde

Enerji filosunun son gemisi olan ve adını Türk Mukavemet Teşkilatından alan gemi, Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde 6 Şubat'ta meydana gelen ve 10 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler nedeniyle Sakarya Gaz Sahası'ndaki görevine ara verdi.

Sırasıyla Zonguldak Filyos, İstanbul Haydarpaşa ve Çanakkale Kepez limanlarında, 100 metre uzunluk ve 21 metre genişliğindeki gemiye, temel ihtiyaç malzemesi taşıyan 16 tır ile 3 iş makinesi yüklendi.

Depremzedeler için göreve çıkan Mukavemet, 5 günlük yolculuğunun ardından Hatay'daki Tosyalı İskenderun Limanı'na ulaştı.

Gemiyi karşılayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, kaptan ve mürettebattan yardımların ulaştırılmasına ilişkin bilgi aldı.

Bakan Dönmez, AA muhabirine, Mukavemet'in, Türkiye'nin enerji filosunun son üyesi olduğunu söyledi.

Su altı gemisinin "asrın felaketi" nedeniyle deprem bölgelerine ulaştırılması planlanan yardımlar için görev almaya başladığını dile getiren Dönmez, şöyle konuştu:

"Mukavemet, geçtiğimiz aylarda hizmete aldığımız, Karadeniz'deki doğal gaz çalışmalarında su altı yapılarımızı inşa eden gemilerimizden biri. Afetten dolayı ekipman ve personelimizin büyük bir kısmını deprem bölgesine gönderdik. Bu kapsamda Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı ve onunla işbirliği içinde olan bazı kuruluşlarımız, bu bölgede yer alan depremzedelerin başta temel gıda ihtiyaçları olmak üzere barınma, çadır, tıbbi malzeme gibi ihtiyaçlarını bu gemiye yükleyerek 16 tırlık bir yük almış durumda. İskenderun Körfezi'ne indirdiler. İnşallah kısa süre içinde bu malzemeleri depremzedelerimize ulaştıracağız."

Dönmez, gemiyle getirilen iş makinelerinin ise yıkılan binalardaki arama kurtarma ve enkaz kaldırma çalışmalarında kullanılacağını ifade etti.

Hatay'ın İskenderun ilçesinde Bakanlığa bağlı ekiplerin çalışmalarıyla ilgili incelemelerde bulunan Dönmez, AA muhabirine, Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde 6 Şubat'ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerden etkilenen 10 ildeki arama kurtarma çalışmalarının aralıksız sürdüğünü söyledi.

Bakanlığının da deprem bölgelerindeki çalışmalara destek verdiğini vurgulayan Dönmez, "Bakanlığımız başta madenciler olmak üzere sahada. Yaklaşık 10 bin kişiyle arama kurtarma çalışmalarına aralıksız devam ediyoruz. Bu bölgede (Hatay) de oldukça yüksek oranda madenci kardeşimiz, yine vatandaşlarımızı enkaz altından kurtarmak için çalışmalara yoğun bir şekilde katkı sağlıyorlar." diye konuştu.

Bakan Dönmez, deprem nedeniyle zarar gören 10 ildeki elektrik ve doğal gaz altyapılarının onarıldığını dile getirdi.

Çalışmaların titizlikle yürütüldüğünü belirten Dönmez, şunları kaydetti:

"10 ilimizde elektrik ve doğal gaz verme çalışmaları büyük oranda tamamlandı. Hasarın yoğun olduğu bölgeler Hatay, Kahramanmaraş ve Adıyaman'da hasar tespit çalışmalarının ardından elektrik ve doğal gaz verme işlemleri hızlıca tamamlanacak. Özellikle doğal gazı, hasarın yoğun olduğu bölgelerde tüm binaları ve şebekemizi test etmeden verme imkanımız söz konusu değil. Hassas davranıyoruz. Ekiplerimiz gece gündüz o bölgelerde özellikle oturum halinde olan binalardan başlamak suretiyle gaz verme işlemlerini yoğun bir şekilde yürütüyorlar."

Kaynak: ENERJİBAKANLIĞI

EPDK'dan 10 İlde Faaliyet Gösteren Elektrik Şirketlerine İlişkin Karar

“Asrın felaketi” olarak nitelenen Kahramanmaraş merkezli depremlerin etkilediği 10 ilde, üretim ve dağıtım lisansı sahipleri ile görevli tedarik şirketlerinin bazı ödemeleri olağanüstü hal (OHAL) süresince ertelendi. EPDK'nin konuya ilişkin kurul kararı, Resmi Gazete'nin 10/02/2023 tarihli sayısında yayımlandı.

Buna göre, OHAL süresince Kahramanmaraş, Gaziantep, Kilis, Hatay, Osmaniye, Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Şanlıurfa ve Malatya'da kurulu ve işletmede elektrik üretim tesisi bulunan üretim lisansı sahibi tüzel kişiler ile şirket merkezi bu illerde olan üretim lisansı sahibi tüzel kişiler, bu illerde faaliyet gösteren; dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler, görevli tedarik şirketleri, Organize Sanayi Bölgelerinin (OSB) doğrudan veya dolaylı olarak ortağı olduğu tedarik şirketleri ve şirket merkezi bu illerde olan tedarik şirketleri için ödemekle yükümlü olunan, Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliğinin 132/Ç maddesinin birinci fıkrasında belirtilen avans ödeme bildirimlerinde yer alan bedellerin, ilgili fatura dönemine ilişkin fatura son ödeme tarihine kadar ertelenmesine, avans ödemelerinin ertelendiği süre boyunca piyasa işletmecisi ve piyasa katılımcısına temerrüt faizinin uygulanmamasına karar verildi.

Söz konusu şirketlerin Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği ile Kaynak Bazında Destekleme Bedelinin Belirlenmesine ve Uygulanmasına ilişkin Usul ve Esaslar kapsamında sunmakla yükümlü oldukları teminatların bulundurulmaması halinde ilgili mevzuatta yer alan temerrüt hükümlerinin OHAL süresince uygulanmaması kararlaştırıldı.

Kaynak: NTV

Tüm Yaraları Sarana, Umut Dolu Bir Gelecek Kurana Kadar Sahada ve Seferber Olmuş Durumdayız

Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (Elder), Kahramanmaraş merkezli, 10 ili etkileyen depremlerin ardından elektrik dağıtım şirketlerinin, bünyesindeki 63 bin çalışanıyla yardım için seferber olduğunu belirterek şu açıklamayı yaptı:

“6 Şubat 2023 tarihinde 10 şehrimizi etkisi altına alan deprem felaketi sonrasında tüm Türkiye olarak yastayız. Hayatını kaybeden, göçük altında yaşam mücadelesi veren ve yakınlarını yitiren tüm vatandaşlarımız için hepimiz hem büyük bir üzüntü içindeyiz hem de var gücümüzle çalışarak afetzedelerimizin yaralarını sarmak için çabalıyoruz. Yoğun gayretler sonucunda kurtarılan vatandaşlarımız ise yegane mutluluk kaynağımız.

Yüzyılın felaketi diyebileceğimiz bu afete maruz kalan Kahramanmaraş ve Adıyaman illerinde AKEDAŞ; Diyarbakır ve Şanlıurfa illerinde Dicle EDAŞ; Malatya’da Fırat EDAŞ; Hatay, Gaziantep, Kilis, Osmaniye ve Adana illerinde ise Toroslar EDAŞ olmak üzere deprem bölgesinde dört elektrik dağıtım şirketimiz faaliyet göstermektedir. Bu şirketlerimizde peş peşe yaşanan iki depremden etkilenen toplam 9.650 çalışanımız bulunmaktadır.

Deprem bölgesi olan 10 ilde görev yapan ve ayrıca Türkiye’nin her yerinde hizmet veren elektrik dağıtım şirketlerimizin bünyesinde çalışan toplam 63 bin arkadaşımız ile gece gündüz demeden mücadele ediyoruz. Bu zorlu günlerde tüm yaraları sarana ve tekrar umut dolu bir gelecek kurana kadar hepimiz sahada ve seferber olmuş durumdayız.

SAHADAKİ EKİPLERİMİZ SÜRECİN EN HAYATİ PAYDAŞLARINDAN BİRİSİ

Depremden kurtulan ve bu afetin şokunu olabildiğince hızlı bir şekilde atlatarak fedakârca görev yerlerine koşan depremzede arkadaşlarımız dahi ellerindeki tüm imkanları kullanarak arama-kurtarma çalışmalarına katıldılar. Arama-kurtarma çalışmalarına bizzat katılan, iş makinaları ile bu çalışmalara destek veren, arama-kurtarma ekiplerine mobil jeneratörler, projektörler aracılığıyla aydınlatma sağlayan ve daha nice noktalarda fedakârca gayret gösteren çalışma arkadaşlarımızın hakkını da ödeyemeyiz. Belirtmek gerekir ki; bölgedeki arama-kurtarma çalışmalarının enerji ihtiyacına destek olabilmek adına jeneratörlerin hızlıca ulaştırılması ve aktif hale getirilmesi, bölgedeki çalışmalar için de son derece hayati önem taşımaktadır. Felaketin ilk gününden itibaren sahada canla başla mücadele eden ekiplerimiz, yürüttüğümüz bu enerji yönetim sürecinin gerçek kahramanları oldular.

ENERJİ TEDARİKİ CAN GÜVENLİĞİ NEDENİYLE ÇOK HASAS BİR SÜREÇ

Bilindiği üzere deprem bölgelerinde enerji tedariki konusu can güvenliği nedeniyle çok hassas ve başka bir felakete yol açılmaması adına da titizlikle yürütülmesi gereken bir süreçtir. Bölgeye ulaşan ekiplerimiz hemen ilk gün ilk saatlerde çalışmalarını başlatmışlardır. Çalışma arkadaşlarımız, afet bölgesindeki elektrik enerjisinin en kısa süre içinde verilmesi için ivedilikle kriz masalarını oluşturarak önceden hazırlıklı oldukları kriz planları doğrultusunda sahada görev yerlerine dağıldılar. Öte yandan Türkiye’nin diğer illerinde faaliyet gösteren diğer 17 elektrik dağıtım şirketi de yine daha önce hazırlanmış kriz planlarına uygun olarak bölgeye ilk günden itibaren destek sağlamışlardır. Hızlıca koordine olarak sahaya intikal eden toplam çalışan sayımız 1.377’dir. Ekiplerimiz teknolojinin verdiği tüm imkanlar kullanılarak tüm şirketlerin katılımıyla koordine edilerek ihtiyaç noktalarına intikal etmişlerdir. Enerjilendirme faaliyetleri güvenli bir şekilde arama-kurtarma çalışmalarında çarpılma kaynaklı hayati riskleri önlemek adına ilgili kamu kurumları ile koordinasyon çerçevesince yürütülmektedir.

AFET ÖNCESİNDE HAZIRLANAN PROAKTİF PLANLAMALAR ÇOK KRİTİK

Tüm bu çabalarımız ile depremin ilk anında topyekun zarar gören elektrik şebekesindeki enerjisiz trafo oranı depremin 5. gününde %2’nin altına kadar düşürülmüştür. Ancak can ve mal güvenliği yönünden, devreye alınan trafolardan kontrollü ve kademeli olarak enerji verilmektedir. Öncelikli olarak sokak aydınlatmaları, çadır alanları, sağlam kamu binaları, GSM operatörleri tesisleri ve güvenlik birimlerine ait tesisleri enerjilendirmek için bu doğrultudaki çalışmalar aralıksız olarak sürmektedir. Sokak aydınlatmaları jeneratörler aracılığı ile kısmen devreye alınarak arama kurtarma çalışmalarına destek verilmiştir.

Olası senaryolar düşünülerek henüz bir afet ile karşılaşmadan hareket ve kaynak planlamaları ile personel ve görev dağılımlarını yapan tüm şirketlerimize ve çalışanlarımıza şükranlarımızı iletiyoruz. Günlerin değil saatlerin hatta dakikaların önemli olduğu bu kadar büyük bir felaket sonucunda planlamanın ne kadar kritik ve hareket gücümüzü artırıcı etkiye sahip olduğunu tekrar anlamış bulunuyoruz.

Toplamda 10 şehre mevcuttakilere ek olarak 530 donanımlı araç, 468 jeneratör, 32 trafo, 400’ü aşkın iş makinesi, 18 vinç ve 1.377 donanımlı çalışan sevk edilmiştir. Ayrıca depremzedelerin beslenme ve barınma ihtiyaçlarının giderilmesi için tüm Türkiye seferber olmuş ve üst düzey fedakarlıklar yapmışken, bölgeye intikal eden destek ekiplerimiz, bölgedeki çalışma arkadaşlarına ve afetzedelerimize yük oluşturmamak adına kendi konaklama, ısınma ve beslenme ihtiyaçlarını giderecek şekilde organize olmuşlardır.

DAĞITIM ŞİRKETLERİMİZİM TÜM İMKANLARI AFETZEDELERİN BARINMA, ISINMA VE GIDA İHTİYAÇLARI İÇİN SEFERBER EDİLDİ

Öte yandan bölgedeki dağıtım şirketlerine ait uygun tüm binalar afetzedelerin barınma ve beslenme ihtiyaçlarını sağlayacak şekilde depremin ilk gecesinden itibaren organize edilerek vatandaşlarımızın kullanımına açılmıştır. Aynı amaçla bölgeye 105 konteynır, 1.200 çadır gönderilmiş olup bazı vatandaşlarımız ise dağıtım şirketleri tarafından bölge dışındaki tesislerde misafir edilmektedir. Bugüne kadar şirketlerimiz tarafından toplamda 9.125 kişiye barınma imkanı sağlanmıştır.

Ayrıca bölgedeki afetzedelerin kullanımı için şu ana kadar 15 TIR su, 54 TIR gıda malzemesi, 32 TIR battaniye-nevresim ve temel ihtiyaç malzemesi, 23 TIR kışlık kıyafet, 3 TIR odun sobası, 3 TIR odun ve 4 TIR ısıtıcı deprem bölgesine gönderilmiştir. Bunlara ek olarak 9 adet seyyar mutfak kurulurken bu mutfaklar haricinde günlük 22 bin kişiye 3 öğün yemek temin edilmektedir. Dağıtım şirketleri bu sayıları artırmak için tüm gayretleri ile çalışmalarını sürdürmektedir.

Ülkemizdeki herkes gibi bu zor günlerde biz de var gücümüzle çalışıyor ve hep beraber yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz. Hepimizin derin bir üzüntü içinde olduğu bu dönemde gördüğümüz yardımlaşma çabaları ve fedakarlıklar, bu felaketin de üstesinden gelebileceğimize dair umutları yeşertiyor.

Depremde hayatını kaybeden ve bizleri geride büyük bir yas ile bırakan elektrik dağıtım gönüllüsü çalışma arkadaşlarımıza ve tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet ve yakınlarına baş sağlığı, yaralı çalışma arkadaşlarımıza ise acil şifalar diliyoruz. Tüm milletimize geçmiş olsun. Depreme maruz kalıp hayatta kalabilen ancak ailelerini ve yakınlarını kaybeden çalışma arkadaşlarımıza ve vatandaşlarımıza da sabırlar dileriz.”

IEA'dan Deprem Bölgesi’ne Acil Yardım Çağrısı

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, küresel enerji sektörüne deprem bölgesi için yardım çağrısında bulunarak, enerji sektörünün tedarik edebileceği acil ihtiyaçları paylaştı. Birol, sosyal hesabından yaptığı paylaşımda, “Türkiye'de depremin yarattığı olağanüstü durum daha fazla uluslararası iş birliği gerektiriyor. Küresel enerji sektörünü yardım etmeye çağırıyorum” ifadelerini kullandı.

Birol, ilgili kurum ve organizasyonlarla yaptığı görüşmeler sonrasında bölgede, çeşitli boyutlarda dönüştürücü, güneşten elektrik üreten taşınabilir ekipman, kırsal bölgeler için LPG, elektrikli ısıtıcılar, konteyner ve çadır benzeri sığınma sağlayabilecek ekipmana acil olarak ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.

Kaynak: BLOOMBERGHT

DÜNYADAN HABERLER
Enerji Krizinin Avrupa'ya Faturası 800 Milyar Euro Oldu

Avrupa Birliği (AB) enerji krizini aşabilmek için çeşitli kararlar alıyor ve bu kararlar öncesinde de raporlar yayınlıyor. Brüksel merkezli düşünce kuruluşu Bruegel'in "Enerji krizine karşı ulusal maliye politikası tepkileri" başlıklı çalışması yayınlandı. Buna göre, toptan enerji fiyatlarındaki artış, Avrupa ülkelerindeki hükümetleri, tüketicileri artan fiyatların doğrudan etkisinden korumak için önlemler almaya sevk etti.

Bu çerçevede, Avrupa ülkeleri genelinde enerji krizinin başladığı Eylül 2021-Ocak 2023 döneminde tüketicileri artan enerji maliyetlerinden korumak için toplam 792 milyar Euro kaynak tahsis edildi. Almanya, toplam 268,1 milyar Euro ile Avrupa ülkeleri arasında enerji krizine karşı en fazla kaynak ayıran ülke oldu. Almanya'yı 103,3 milyar Euro ile İngiltere, 99,3 milyar Euro’yla İtalya, 92,1 milyar Euro’yla Fransa, 40,2 milyar Euro’yla İspanya, 39,2 milyar Euro’yla Hollanda, 21,5 milyar Euro’yla Avusturya, 20,6 milyar Euro’yla Danimarka ve 12,4 milyar Euro ile Polonya izledi. Avrupa ülkelerinde enerji krizine karşı kişi başına en yüksek kaynak tahsisini ise 3 bin 765 Euro’yla Lüksemburg, 3 bin 512 Euro’yla Danimarka, 3 bin 221 Euro’yla Almanya, 2 bin 399 Euro’yla Avusturya ve 2 bin 227 Euro’yla Hollanda gerçekleştirdi.

Kaynak: AA

Yenilenebilir ve Nükleer Enerji, 3 Yıl İçindeki Elektrik Talebinin Tamamını Karşılayacak

Yenilenebilir kaynaklar ve nükleer enerjinin küresel elektrik talebinde gelecek üç yıldaki büyümenin neredeyse tamamını karşılayacağı öngörülüyor.

Uluslararası Enerji Ajansının (IEA) Elektrik Sektör Raporu’na göre, dünyanın elektrik talebi geçen yıl enerji krizi ve ılıman hava koşullarına bağlı olarak yüzde 2 azalırken, talep büyümesi ülkelere göre farklılık gösteriyor. Hindistan ve ABD'de geçen yıl elektrik talebinde artış görülmesine rağmen Avrupa Birliği’nin elektrik talebi geçen yıl 2009'daki finansal krizden beri yüzde 3,5 ile en büyük ikinci düşüşü kaydetti.

Geçen yılki düşüşün ardından küresel elektrik talebinin 2025’e kadar yüzde 3 büyüme göstereceği öngörülüyor. Asya’daki gelişmekte olan ekonomiler bu büyümenin arkasındaki itici güç olarak öne çıkarken, dünya elektrik talebindeki artışın yüzde 70’inin Çin, Hindistan ve Güneydoğu Asya ülkelerinden kaynaklanacağı hesaplanıyor.

Elektrik talebinde gelecek üç yıla ilişkin yüzde 3'lük büyüme öngörüsü, salgın öncesindeki yıllardaki ortalama yüzde 2,4 artışın da üzerinde bulunuyor. Yenilenebilir enerji kapasitesindeki artış, yeni nükleer santral kurulumları ve bazı nükleer santrallerin yeniden faaliyete geçmesiyle, dünya elektrik talebinde gelecek üç yıldaki büyümenin neredeyse tamamının bu kaynaklardan karşılanacağı öngörülüyor.

Yenilenebilir enerji kapasitesindeki büyümeyle, bu kaynakların küresel elektrik üretimindeki payının 2022’deki yüzde 29’dan 2025’te yüzde 35’e yükselmesi bekleniyor.

Düşük karbon enerji kaynaklarının elektrik talebini karşılamadaki payının artmasıyla, sektör kaynaklı karbon emisyonlarının da 2022’de tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşmasının ardından 2025'e kadar mevcut seviyesinde kalacağı hesaplanıyor.

IEA Başkanı Fatih Birol, rapora ilişkin değerlendirmesinde, “Dünyanın elektrik talebi önümüzdeki üç yılda hızla artacak ve Japonya’nın mevcut elektrik tüketiminin iki katından fazla büyüyecek. İyi haber şu ki yenilenebilir kaynaklar ve nükleer enerji de, bu artışı karşılayabilecek şekilde büyüyor. Bu da elektrik sektörü kaynaklı emisyonların zirve noktasına yaklaştığı anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.

Birol, dünyanın iklim hedeflerine ulaşırken elektrik tedarikini de güvence altına almak için hükümetlerin düşük karbonlu elektrik üretim kaynaklarının daha fazla büyümesini sağlaması gerektiğini belirtti.

Kaynak: AA

Rusya Petrol Üretimini Günlük 500 Bin Varil Azaltacak

Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, petrolde tavan fiyat uygulamasına katılanlara petrol satmayacaklarını belirterek, “Bu bağlamda, Rusya mart ayında petrol üretimini günlük 500 bin varil azaltacak” dedi.

Novak, başkent Moskova’da gazetecilere yaptığı açıklamada, Batılı ülkelerin Rus petrol ve petrol ürünlülerine yönelik tavan fiyat uygulamasının sektörde arz sorunu yaratabileceğini söyledi. Rusya’nın ürettiği petrolün satışında sorun yaşamadığına işaret eden Novak, “Ancak daha önce de söylediğimiz gibi, doğrudan veya dolaylı olarak tavan fiyat prensibine uyanlara petrol satmayacağız” diye konuştu.

Petrol piyasasında denge sağlanması amacıyla üretimlerini kısacaklarını anlatan Novak, “Bu bağlamda, Rusya mart ayında petrol üretimini günlük 500 bin varil azaltacak. Rusya, Rus petrol ve petrol ürünlerine yönelik tavan fiyat mekanizmasının, piyasaya müdahale ve Batılı ülkelerin yıkıcı enerji politikasının devamı olduğuna inanıyor” dedi.

Avrupa Birliği ülkeleri Aralık 2022'de, Rusya'dan deniz yoluyla taşınan petrole varil başına 60 dolar tavan fiyat uygulanmasında anlaşmaya varmıştı. Rus dizeline ve gaz yağına da varil başına 100 dolar, daha ucuz sıvı yakıt ve açık renkli petrol ürünlerine de varil başına 45 dolar tavan fiyat getirilmişti.

Kaynak: HABERTÜRK

Paris’te Kamu Binalarının Çatıları Güneş Panelleriyle Donatılacak

Fransa'nın başkenti Paris'te kamu binalarının çatılarına, iklim değişikliğiyle mücadele ve enerji verimliliğini artırmak için güneş panelleri kurulacak.

Paris Belediyesi ekolojik geçiş programı kapsamında hazırladığı “Enerji Üreticileri” projesini tanıttı. Proje çerçevesinde başkentteki büyük kamu binalarının çatılarına güneş enerjisi santralleri kurulacak. Paris Belediyesi Başkan Yardımcısı Dan Lert, ilk aşamada 2023-2024 döneminde Paris’teki 15 büyük kamu binasının çatısına bu santrallerin kurulacağını belirtti. Santrallerin başkentin belirli bölgelerinde lise, spor salonları gibi binaların çatısına kurulmasıyla bu binaların kendi enerjilerini üretmeleri hedefleniyor. Projenin ikinci ayağında özel şirketlerin binalarının çatılarına da bu santrallerin kurulması planlanıyor. Paris’te proje ile 1.500 GWh elektrik üretilmesi hedefleniyor. Proje, ülkenin 2050 için koyduğu sıfır karbon hedefine ilişkin de önem taşıyor.

Kaynak: TEMİZENERJİ

HAFTANIN RAPORU

Net Sıfır Hedefi için Elektrik Sistemine Yıllık 15 Milyar Dolar Yatırım Gerekiyor

SHURA Enerji Dönüşümü Merkezinin "2053 Net Sıfır: Türkiye Elektrik Sektörü İçin Yol Haritası" raporu açıklandı. Rapor, Türkiye'de öncelikle elektrik üretiminin karbondan arındırılması gerektiğini vurguladığı yol haritasında net sıfır hedefine ulaşılması ve tüm ekonominin karbonsuzlaşmasında işin omurgasını elektrik sisteminin oluşturduğuna dikkat çekildi.

Türkiye’nin toplam karbon emisyonlarının 2025’te 417 milyon ton değeriyle zirveye ulaşacağı öngörülen rapora göre, 2035’te kömür santrallerinden elektrik üretiminin sistemde kalmaması toplam karbon emisyonlarını 2025 yılı emisyon seviyelerine oranla yüzde 37,2 oranında düşürecek. Raporda, 2020-2055 yıllarını kapsayan projeksiyon döneminde net sıfır emisyon seviyesine ulaşmak için elektrik sisteminin yıllık ortalama yatırım hacminin 15 milyar dolar civarında olacağı tahmin ediliyor.

Raporun tamamına BURADAN ulaşabilirsiniz.

İNFOGRAFİK / GRAFİK