SEKTÖRDEN HABERLER
Elektrik Dağıtım Sektörü Ankara'da Buluştu

Türkiye Elektrik Dağıtım AŞ (TEDAŞ) Genel Müdürlüğü tarafından koordine edilen "III. Dağıtım Sektörü Buluşması", 8 Mayıs Pazartesi günü Osmangazi Elektrik Dağıtım AŞ’nin (OEDAŞ) ev sahipliğinde Ankara’da gerçekleştirildi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in video konferans aracılığıyla katıldığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan, Enerji İşleri Genel Müdürlüğü, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), Türkiye Elektrik Dağıtım AŞ (TEDAŞ) Genel Müdürlüğü, Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) Genel Müdürlüğü, Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (Elder) ve Türkiye genelinde hizmet veren 21 elektrik dağıtım şirketinin temsilcilerinin katılımlarıyla gerçekleştirilen toplantıda; elektrik dağıtım sektörünün 2022 yılı çalışmaları ile 2023 planlamalarında gelinen aşama değerlendirildi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, seçimlerin güvenilir bir şekilde yapılabilmesi adına bakanlık ve dağıtım şirketlerince alınan önlemlere vurgu yaparak, “14 Mayıs’ta tüm seçmenlerimizin oylarını güven içerisinde kullanabilmesi için Bakanlık olarak bütün kurum ve kuruluşlarımızla ortak çalışmalar yürütüyoruz. Bu süreçlerde Yüksek Seçim Kurulu, il ve ilçe oy toplama merkezleri, seçim kurulları ve adliye binaları başta olmak üzere kritik noktaları besleyen şebeke unsurlarında ivedilikle bakım çalışmaları yapıldı. Yine kritik noktalarda bulunan genel aydınlatma tesislerinin çalışır durumları ve teçhizat kontrolleri tamamlandı. Envanterimize kayıtlı bütün jeneratörlerin durumları belirlenerek gerekli bakım ve onarım işlemleri yapıldı. Ayrıca jeneratörlerimiz kritik noktalar göz önünde bulundurularak operasyon merkezlerimize dağıtıldı. Siber saldırılara karşı gerekli önlemleri de aldık. SCADA ve iletişim altyapısı kontrollerini yaptık. Seçim günü kritik bölgeler için Emniyet Genel Müdürlüğü’müzden destek talebinde bulunduk. Seçim günü görev alacak arıza ekip personeli sayılarını belirledik ve kriz merkezlerini oluşturduk. Meteoroloji verilerinin takibini düzenli olarak yapıyoruz. Seçimin güven içerisinde tamamlanması için elektrik tarafında hem bakanlığımız hem de dağıtım şirketlerimiz hazırlıklarını tamamladı” dedi.

Toplantıda, 2019 yılında hayata geçirilen ‘Aydınlatma Mobil Takip Uygulaması’na entegre edilerek elektrik arızalarının da uygulama üzerinden ihbar ve takibine imkan sağlayan “Elektrik Arıza İhbar Uygulamasının” lansmanı da gerçekleştirildi.

Elektrik Arıza İhbar Uygulamasına ilişkin bilgiler de veren Bakan Dönmez, “Vatandaşların, kullanımına sunulduğu günden bu yana yoğun ilgi gösterdiği ve yüzbinlerce aydınlatma ihbarının en kısa sürede çözümlenmesini sağladığı Aydınlatma Mobil Takip Uygulamasının, Elder’in de katkılarıyla “Elektrik Arıza İhbar Uygulamasına” dönüştürülen versiyonu, artık elektrik arızalarının da en kısa sürede çözülmesini sağlayacak. TEDAŞ Genel Müdürlüğümüz tarafından Aydınlatma Mobil Takip Uygulaması’nda yapılan geliştirme ve entegrasyon sonrasında vatandaşlarımız aydınlatma arızaları dışında; elektrik kesintisi ve elektrik arızalarına ilişkin ihbar yapılması, ihbarın takip ve sorgulaması, abone ve tesisat eklenmesi gibi işlemleri de bu uygulama üzerinden yapabilecek” ifadelerini kullandı.

Kahramanmaraş merkezli depremlerde afet bölgesinde hizmet veren elektrik dağıtım şirketlerinde görev yapan 31 çalışanımızın hayatını kaybetmesinden dolayı yaşadığı üzüntüyü dile getiren Bakan Dönmez, “6 Şubat’ta ülkemizi ve hepimizi derinden yaralayan büyük bir deprem felaketi yaşadık. Ülkemizi derin bir yasa boğan depremlerde sektörümüz, üzerine düşeni başarıyla yerine getirerek önemli bir sınav verdi. Depremden etkilenmeyen 17 dağıtım şirketimiz depremden etkilenen bölgelerin yeniden enerjilendirilmesi için sahada örnek gösterilecek şekilde büyük bir dayanışma ve özveri içerisinde çalıştı. Ekiplerimiz uzun bir süre evlerinden ve sevdiklerinden uzak bir şekilde tüm zorluklara göğüs gerdi. Deprem bölgesindeki dağıtım şirketlerinde çalışanların kendileri de deprem mağduru olmalarına rağmen yine de çalışmalarına ara vermediler. Tüm bu yaşananlara sahada bizzat şahit oldum. Bu vesileyle tüm elektrik dağıtım şirketlerimize ve çalışanlarına bir kez daha canı gönülden teşekkür ediyorum.

Depremde hayatını kaybeden elektrik dağıtım şirketi çalışanlarımızın acısını derinden hissediyoruz. Başta çalışanlarımızın aileleri olmak üzere, Elder’e, bölgede elektrik dağıtım hizmeti sunan Toroslar EDAŞ’a, AKEDAŞ’a, Fırat EDAŞ’a ve Dicle EDAŞ’a ve sektörümüzün tüm paydaşlarına başsağlığı diliyorum. Bu vesileyle de depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza da bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Aziz milletimizin başı sağ olsun. Allah, bu tür acıları bir daha yaşatmasın” dedi.

Vatandaş odaklı, kaliteli, etkin ve verimli hizmet anlayışının öncelikli hedefleri arasında olduğunu ifade eden Dönmez, EDAŞ’ların çağrı merkezinden hizmet alan vatandaşların memnuniyetlerini ölçen anket sonuçlarına bakıldığında;

  • 2022 Nisan ayında 52 puan olarak ölçülen Türkiye Geneli Memnuniyet Puanının, 2023 Nisan ayında 62 puan olarak,
  • 2022 Nisan ayında 69 puan olarak ölçülen Türkiye Geneli Alo 186 Memnuniyet Puanının, 2023 Nisan ayında 79 puan olarak,

ölçüldüğünü belirterek her iki kategorideki bu artışın, yapılan çalışmaların vatandaş odaklı yürütüldüğünü ve dağıtım şirketlerinin bu hususta gerekli ihtimamı gösterdiğinin bir kanıtı olduğunu belirtti. Dönmez; vatandaş memnuniyetini artırmak amacıyla muhtarlara yönelik, “WhatsApp İhbar Hattı” tanımlandığını, özel hatlar sağlandığını ve çağrı merkezlerine erişimde öncelikli olmalarına imkân verildiğini de dile getirdi.

Dönmez, Türkiye'nin her noktasına kesintisiz, verimli ve kaliteli ulaşması anlayışıyla elektrik şebeke yatırımlarının artırılmasına önem verdiklerini vurgulayarak, şöyle devam etti: "2022 yılında yapılan 23,7 milyar liralık elektrik dağıtım şebekesi yatırımının yaklaşık yarısı kırsal bölgelere yapıldı. Bu yatırımla kırsal bölgelerdeki elektrik dağıtım şebekesinin yenilenmesi, iyileştirilmesi, enerji talepleri ile genel aydınlatma ihtiyaçlarının karşılanması sağlandı. Kırsal bölgelerde tedarik sürekliliği ile teknik kalitenin mevzuatta belirtilen seviyelere ulaşması için yatırımlarımıza devam edeceğiz. Her geçen yıl bu oranın artırılmasını bekliyoruz. Önümüzdeki dönemde de yine aynı anlayışla bütün dağıtım şirketlerinin vatandaş odaklı hizmetlere devam edeceğine canı gönülden inanıyorum."

EPDK Başkanı: Yaklaşık 40 Milyar TL Vatandaşımızın Cebinde Kalacak

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), ücretsiz doğal gaz kararına ilişkin belirlenen usul ve esasların Resmi Gazete'de yayımlandığını bildirdi. EPDK'den yapılan yazılı açıklamada, konut, ibadethane ve cemevi abonelerinin 24 Nisan tarihinden 31 Mayıs tarihine kadar olan ilk fatura tahakkuklarında sistem kullanım bedelleri ve buna ilişkin vergilerin tamamının Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bütçesinden karşılanacağı belirtildi.

Açıklamada değerlendirmelerine yer verilen EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, 24 Nisan-31 Mayıs tarihleri arasında geçerli olacak bedelsiz doğal gaz faturası uygulaması ve akabinde 1 Mayıs 2024'e kadar uygulanacak indirim ile ilgili tüketicilerin müsterih olması gerektiğine işaret ederek, uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlerken tüm aboneler için gereken ayrıntıları titizlikle ele aldıklarını vurguladı.

Yılmaz, Türkiye enerji sektörünün tarihi günler yaşadığını belirterek, “Hep birlikte bir rüyanın gerçekleşmesine şahit oluyoruz. Ancak yolun daha çok başındayız. Yerli doğal gaz sadece tüketicilerimizin yüzünü güldürmekle kalmayacak. Türkiye'nin enerjide bir ticaret merkezi, küresel bir enerji devi olmasının da önünü açacak” ifadesini kullandı.

Dağıtım şirketlerinin gerekli hassasiyeti ve özeni göstererek vatandaşlara hizmet vereceğini aktaran Yılmaz, “19,7 milyon doğal gaz abonemiz var. Merkezi sisteme bağlı mesken sayısı 2,8 milyon. Yaklaşık 320 bin de ön ödemeli abonemiz var. Usul ve esasları belirlerken ince eleyip sık dokuduk. Hiçbir abonenin hakkının zayi olmaması için gerekli bütün detayları kapsayan bir düzenleme yaptık. Dağıtım şirketleri de gerekli hassasiyeti ve özeni göstererek vatandaşlarımıza hizmet verecek. Elbette biz de süreci yakından takip edeceğiz. Cumhurbaşkanlığı düzenlemeleri ile sağlanan bedelsiz kullanım ve akabinde uygulanacak indirimle birlikte yaklaşık 40 milyar lira vatandaşlarımızın cebinde kalacak. Milletimize hayırlı olsun” bilgisini verdi.

EPDK tarafından yapılan yazılı açıklamada, hesaplanan tüketim bedeli üzerinden yüzde yüz oranında indirim yapılarak toplam ödenecek tutarın fatura üzerinde 0 (sıfır) lira olarak gösterileceği kaydedildi. 24 Nisan 2023 tarihinden sonra hatalı olarak tahakkuk ettirilen faturaların iptal edileceği ve varsa fazladan tahsil edilen tutarların aboneye iade edileceği anlatılan açıklamada, “Şirketler faturanın iptalinden itibaren en geç 3 iş günü içerisinde aboneye nakden iade etmekle yükümlü olacak. İade yükümlülüğü, mekanik sayaç kullanan aboneler için ilk faturada mahsuplaşma, ön ödemeli sayaç kullanan aboneler için ise hesaba kredi yükleme suretiyle yerine getirilebilecek” ifadesi kullanıldı.

Ayrıca, 6 Şubat tarihinde meydana gelen depremler nedeniyle doğal gaz faturalarının tahakkuk ve tahsilatı ertelenen konut, ibadethane ve cemevi abonelerine tahakkuk ettirilecek ilk faturalarındaki tüketimlerinin 30 günlük kısmının Bakanlık bütçesinden karşılanacağı belirtildi. 24 Nisan tarihinden 31 Mayıs tarihine kadar tahakkuk ettirilecek ilk bedelsiz faturayı müteakip 1 Mayıs 2024 tarihine kadarki tüketim faturalarında, tüketimin 25 metreküpe kadar olan kısmı için indirim tutarının hesaplanacağı ve hesaplanan indirim tutarının toplam fatura tutarından düşüleceği bildirilerek, “Yapılacak hesaplamalarda, doğal gaz tüketiminden indirilecek 25 metreküpe kadar olan kısım 'her bir sayaç esas alınarak' belirlenecek. Faturalandırma dönemi içerisinde sayaçtan ölçülen tüketimin 25 metreküpe ulaşmaması halinde 25 metreküpten eksik kalan miktar sonraki dönemlerde indirime konu edilmeyecek” bilgisi paylaşıldı.

Açıklamada, faturalandırma döneminin herhangi bir nedenle 60 günü aşması durumunda, önceki faturanın bildirilmesinden itibaren geçen her bir ay için doğal gaz tüketiminin en fazla 25 metreküpe kadar olan kısmının tüketim miktarından indirileceği vurgulandı.

Merkezi sistem binalardaki bireysel abonelerin kendi abonelikleri üzerinden indirim uygulamasından yararlanacağı anlatılan açıklamada, “Merkezi sistem tüketicilerine uygulanacak tüketim indirim miktarı, merkezi sisteme bağlı toplam konut, ibadethane ve cemevi toplam sayısından bireysel aboneliği bulunan daire sayısı düşülerek bulunan sayının 25 metreküp ile çarpılmasıyla hesaplanacak. Bu tüketime tekabül eden sistem kullanım bedelleri ile diğer tutarlar merkezi ısıtma sistemi müşterisine tahakkuk ettirilecek faturada indirime konu edilecek. Merkezi sistem binalardaki bireysel aboneler kendi abonelikleri üzerinden indirim uygulamasından yararlanacak. Örneğin 40 dairelik bir merkezi sistem binada 20 adet bireysel abonelik (mutfak ve/veya şofben için) varsa bu abonelerin doğrudan kendi faturalarında indirim uygulanacak, geriye kalan bireysel aboneliği olmayan 20 daire için ise merkezi sistem aboneliği üzerinden en fazla 20x25 metreküp olarak hesaplanacak şekilde indirim uygulanacak” bilgisi paylaşıldı.

Ön ödemeli sayaç kullanan konut, ibadethane ve cemevi abonelerinin sayaçlarının 24 Nisan tarihinden sonraki ilk okunması sırasında endeks değeri üzerinden hesaplanan tüketim miktarının abonenin hesabına “alacak” olarak yansıtılacağı ve abonenin sonraki alımında bu alacak karşılığında bedelsiz olarak kartlarına kredi yükleneceğinin bildirildiği açıklamada şunlar kaydedildi:

“Ön ödemeli sayaç kullanan merkezi ısıtma sistemi müşterilerine alacak olarak yansıtılan miktar veya tutarın tümü tüketici tarafından yapılacak ilk doğal gaz kredisi alım işleminde, dağıtım şirketi tarafından bedelsiz kredi olarak yüklenecek. Dağıtım şirketleri en geç 31 Mayıs tarihine kadar, bu “Usul ve Esaslar” kapsamındaki abonelerinden mekanik sayaç kullananlar için en az bir kere fatura düzenlemekle ve ön ödemeli sayaç kullananlar için en az bir kere okuma bildirimi bırakmakla yükümlü olacak. Dağıtım şirketleri 1 Mayıs 2024'e kadar, ön ödemeli sayaç kullanan konut, ibadethane ve cemevi abonelerinin sayaçlarını ayda en az bir kere okumakla ve okuma bildirimi bırakmakla yükümlü olacak.”

Kaynak: AA

Türkiye’de Her 10 Kişiden 8’i İklim için Endişeleniyor

İklim Haber ve KONDA Araştırma, Türkiye kamuoyunun iklim değişikliği algısını ölçmek ve giderek derinleşen iklim krizi hakkındaki görüşlerini öğrenmek için 2018’den beri her yıl tekrar ettiği anket çalışmasını bu yıl daha kapsamlı gerçekleştirdi. Türkiye çapında 2 bin 252 kişiyle telefon görüşmesi yapılarak gerçekleştirilen anket, iklim krizinin etkilerinin ve alınması gereken önlemlerin Türkiye’deki algısına, toplumun enerji tercihlerine, iklim değişikliğiyle mücadeleye bakış açısına ve bu kapsamda toplumun taleplerine odaklanıyor.

Kasım 2022’de görüşülen her 10 kişiden sekizi iklim değişikliği konusunda endişeli olduğunu ifade ediyor. Bu, 2018’teki ilk araştırmadan bu yana ölçülen en yüksek oran. Endişe seviyesi yaşam tarzı veya dini inançlara göre kayda değer bir değişim göstermezken, eğitim seviyesi arttıkça endişe seviyesinin de arttığı gözlemleniyor. Aynı zamanda, araştırmaya katılanların yüzde 78’i iklim değişikliğinin insan faaliyetlerinin sonucunda ortaya çıktığını belirtiyor.  Toplumun sadece yüzde 2’si iklim değişikliği diye bir şey olmadığını düşünüyor.

Bu yıl ankete eklenen “Partilerin/adayların Çevre/İklim/ Enerji konusundaki politikaları oy tercihinizi etkiliyor mu?” sorusuna her üç kişiden biri parti veya adayların çevre ve iklim konusundaki politikalarının oy tercihini etkilediği cevabını veriyor. Çalışmaya göre, eğitim seviyesi arttıkça, “çevre ve iklim konusundaki politikalar oy tercihimi etkiler” yanıtını verenlerin oranı artıyor.

Toplumun yüzde 39’u Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelede hiç çaba göstermediğini düşünürken yüzde 43’ü de bir çaba gösterdiğini ama yeterli olmadığını belirtiyor. Katılımcılara Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadele için ne kadar çaba göstermesi gerektiği sorulduğunda ise, soruya cevap verenlerin yüzde 62’si Avrupa’dan daha çok çaba göstermesi gerektiğini söylerken, yüzde 28’i en az Avrupa kadar çaba gösterilmesi gerektiğini işaret ediyor.

Her üç kişiden ikisi, iklim değişikliğinin sebebini orman kayıpları olarak görüyor. Bu oranın, iklim değişikliğine karşı endişe düzeyi ortada olanlarda bile yüksek olduğu görülüyor. Görüşülen kişilerin yüzde 40’ı petrol, gaz ve kömür gibi fosil yakıtların iklim değişikliğine sebep olduğunu söylüyor. Katılımcıların yüzde 33’ü ise iklim değişikliğine kömürlü termik santralların neden olduğunu ifade ediyor.

Son üç araştırmada, kişilerin “Türkiye iklim değişikliğine karşı ne yapmalı?” sorusuna en yüksek oranda verdiği cevap ‘yeşil alanları korumak’ oluyor. Bireysel mücadelede en çok öne çıkarılan seçenek ise ağaç dikmek. İkincisi ise güneş ve rüzgardan üretilen elektriği kullanma talebi. Araştırmaya katılanlar eğitim, hayat tarzı ve dindarlık seviyesi fark etmeksizin son yıllarda düzensiz hava olaylarının arttığı yönünde mutabık. Mayıs 2019’dan bugüne yapılan araştırmalarda iklim değişikliğini aşırı hava olaylarının sebebi olarak görenlerin oranı yüzde 89’a çıkmış durumda.

Türkiye’de toplumun büyük bir kısmı Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile şiddetlenen enerji krizinden ve rekor kıran kömür, petrol ve doğalgaz fiyatlarından etkilenmemek için güneş ve rüzgar enerjisine yatırım yapılmasını istiyor. Yanıtlar kişilerin yerleşim yerine göre incelendiğinde en çok kırda yaşayanlar güneş ve rüzgar yatırımı yapılsın istiyor. Görüşülen kişilerin en çok karşı çıkacaklarını söyledikleri enerji santralları nükleer enerji ve kömürlü termik santrallar olurken en çok tercih ettikleri enerji kaynakları ise güneş ve rüzgar oluyor. Aynı zamanda toplumun yüzde 76’sı “daha fazla kömür madeni açılmamalı” diye görüş belirtirken “kömür yerine çevreye daha az zarar veren enerji kaynaklarını tercih etmek gerekir” diyenlerin oranı son bir yılda yüzde 66’dan yüzde 79’a çıkıyor.

Kaynak: TEMİZENERJİ

Türkiye’ni Güneş Enerjisi Kurulu Gücü 10 Bin MW Sınırında

Türkiye'nin güneş enerjisinde mart sonu itibarıyla 10 bin MW’ye yaklaşan kapasitesi 78 şehre yayılan santrallerden oluşurken, 35 ilde 100 MW’lik kapasitenin üzerinde güneş santrali bulunuyor. AA muhabirinin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından aldığı verilere göre, Türkiye’nin elektrik kurulu gücü mart sonu itibarıyla 104 bin 348 MW, güneş enerjisi kurulu gücü ise 9 bin 820 MW’ye ulaştı.

Güneş enerjisinde 2014'te 40 MW olan kurulu güç, yaklaşık 10 yılda 10 bin MW’ye yaklaşarak büyümesini sürdürdü. Güneş enerjisinin Türkiye'nin elektrik kurulu gücündeki payı da yüzde 9,41'e ulaştı.

Ağırlıklı olarak lisanssız santrallerin oluşturduğu güneş enerjisi kurulu gücü “dağıtık” yapısıyla öne çıkarken, Türkiye’nin 78 ilinde farklı ölçekte güneş enerjisi santrali bulunuyor. Konya, 1.722,2 MW ile güneş enerjisinde en yüksek kurulu güce sahip şehir olarak öne çıkıyor. Konya'yı, 520,5 MW kapasiteyle Ankara, 435,1 MW ile Gaziantep, 414 MW ile Şanlıurfa, 392,4 MW ile Kayseri ve 338,8 MW ile İzmir takip ediyor.

Kahramanmaraş 286 MW, Afyonkarahisar 264,2 MW Antalya 262,2 MW ve Manisa 259,8 MW güneş enerjisinde kurulu gücü en yüksek ilk 10 şehir arasında yer alıyor.

Türkiye'nin 35 ili 100 MW ve üzeri, 23 şehri ise 10-100 MW arasında güneş enerjisi kapasitesine sahip. Rize, Hakkari ve Artvin'de ise güneş enerjisi santrali bulunmuyor.

Öte yandan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca hazırlanan Türkiye Güneş Enerjisi Potansiyeli Atlası'na göre, ortalama yıllık toplam güneşlenme süresi 2 bin 741 saat olan Türkiye'de ortalama yıllık toplam ışınım değeri, metrekare başına 1527,46 kWh hesaplanıyor. Türkiye, coğrafi konumu nedeniyle güneş enerjisi potansiyeli yüksek olarak kabul ediliyor.

Kaynak: AA

UEDAŞ, Yılın Kadını Destekleyen Şirketi Seçildi

UEDAŞ, 14. Geleneksel BUİKAD ödüllerinde Yılın Kadını Destekleyen Şirketi ödülüne layık görüldü. Sosyal faydaya ve kadınların toplumsal sorunlarına odaklanarak uzun yıllardır geliştirdiği projelerini aralıksız sürdüren UEDAŞ, dün gece düzenlenen törende ödülün sahibi oldu.

Bursa İş Kadınları ve Yöneticileri Derneği (BUİKAD)’nin her yıl düzenlenen ödül töreninde bu yıl UEDAŞ, “Pembe Lambalar”, “Trafolar Konuşuyor” ve “Cinsiyetçi Söylemin Farkında Ol” projeleriyle 2023 yılının Kadını Destekleyen Şirketi ödülünü aldı. Marmara Bölgesi’nin güneyini kapsayan hizmet sahası içerisinde 4 ilde 5 milyondan fazla vatandaşa elektrik dağıtımı sağlayan UEDAŞ, geliştirdiği sosyal sorumluluk projelerinde toplumsal sorunları önceliklendiriyor.

Ödül gecesinde hayata geçirdikleri kadın hakları, sağlık ve cinsiyet eşitliği odaklı projelerinden bahseden UEDAŞ Genel Müdürü Gökay Fatih Danacı, “Toplumsal sorunların yanı sıra, kadınlarda en sık rastlanan meme kanserine, kadına şiddete ve eşitsizliklere karşı farkındalık kazandırmak adına geliştirdiğimiz projeleri uzun yıllardır aralıksız sürdürüyoruz. Bu zamana kadar planladığımız ve gerçekleştirdiğimiz sosyal sorumluluk projelerimizle kadınların hem iş yaşamında hem de sosyal hayatta karşılaştığı zorlukları dile getirerek çözüm yolunda farkındalığı artırmayı ana hedefimiz belirledik. BUİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eroğlu’nun da bahsettiği üzere başarılarıyla Bursa’nın dışında ülkemize ve dünyaya yayılan, kadınlara sayısız destek veren bu oluşum tarafından ödüle layık görülmek ayrıca gurur verici. BUİKAD’ın bugün şirketimizin böyle bir ödüle layık görülmesinde emeği geçen tüm ekip arkadaşlarıma sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum” dedi.

Çoruh EDAŞ, 169 Saha Çalışanını Ödüllendirdi

Artvin, Giresun, Gümüşhane, Rize ve Trabzon olarak 5 il 61 ilçede elektrik dağıtım hizmeti sunan Çoruh Elektrik Dağıtım AŞ (Çoruh EDAŞ), çalışan odaklı yatırımlarına devam ediyor. Şirket tarafından düzenlenen 2022 Yılı Performans Değerlendirme Toplantısı’na Dağıtım Operasyonları Genel Müdürü Ömer Kandemir, Yönetim Kurulu Üyeleri, Şirket Müdürü Mehmet Aydın ve bölge yöneticileri katıldı.

Müşteri memnuniyetinde olduğu kadar çalışan odaklı yatırımlarıyla da fark yarattıklarının altını çizen Dağıtım Operasyonları Genel Müdürü Ömer Kandemir, “Hizmet alanımızda yer alan illerde kesintisiz enerji odaklı çalışmalarımıza ara vermeden devam ediyoruz. Bu çalışmaların bölgelere ulaşmasını sağlayan saha çalışanlarımıza göstermiş oldukları emekten ötürü teşekkürlerimizi sunuyoruz. Çalışma arkadaşlarımızın ortaya koyduğu özverili çalışmalarla gurur duyuyoruz” dedi.

Çalışanların sağlıklarının ve güvenliklerinin önde geldiğini dile getiren Kandemir, “Çalışanlarımız için kendilerini geliştirebilecekleri uygun koşulları sağlamayı hedef edindik. Şirket olarak özverili çalışmaları takdir etmek, ekip arkadaşlarımızın fiziksel, sosyal ve duygusal motivasyonunu yüksek tutmak en büyük önceliğimiz. Saha ekiplerimizin sunduğu hizmetin kalitesi göz önüne alındığında bu konuda ortaya koydukları başarıya hep birlikte tanık oluyoruz. Çalışmalarından ve özverilerden dolayı bütün çalışanlarımıza bir kez daha teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

DÜNYADAN HABERLER
NASA’dan Rekor Hidrojen Üretimi

Bloom Enerji, NASA’nın Ames Araştırma Merkezi’nde dünyanın en büyük katı oksit elektrolizör kurulumundan hidrojen üretimine başladı. Bu teknoloji, standart sıcaklık elektrolizörlerinden yüzde 20-25 daha fazla hidrojen üretiyor. Dört megavatlık Bloom Elektrolizörü, günde 2.4 tondan fazla hidrojen çıkışına sahip.

Bloom Enerji'den yapılan açıklamada, üretimde bu tür bir gelişmenin enerjiyi depolamak ve endüstriyel enerjiyi karbondan arındırmak için hayati önem taşıdığı belirtildi. Açıklamada, ticari olarak uygulanabilir elektrolizörlerin enerji depolamanın anahtarı olduğu da vurgulanırken “Bu heyecan verici gösteriyi dünya ile paylaşmaktan gurur duyuyoruz” ifadesine yer verildi.

Bloom Enerji, katı oksit yakıt hücresi kullanarak yerinde elektrik üretim sistemleri sağlayan bir teknoloji şirketi. Bu teknoloji NASA’nın Mars Uzay Programı için 2000’li yılların başında geliştirildi. Bu teknoloji sayesinde, Mars’ta güneş elektriğinden oksijen ve yakıt üreten elektrolizörler inşa ettiler. Bloom, ABD genelinde ve Asya'daki dört ülkeye ve Avrupa'da 1,2 milyar dolar büyüklüğe sahip ve üretim tesislerinde 2 GW'den fazla üretim kapasitesine sahip. 

Kaynak: ENERJİ GÜNLÜĞÜ

New York’tan, Yenilenebilir Enerjiye Büyük Adım

New York, eyaletin yenilenebilir enerji üretimini artıracak olan yasayla kamu hizmetlerini özelden alıp kamu malı haline getirmeye yönelik büyük bir adım atıyor. Eyaletin yeni bütçesine dahil edilen yasa tasarısı, eyaletin kamu elektrik sağlayıcısının 2030 yılına kadar tüm elektriğini temiz enerjiden üretmesini gerektirecek. Yasa ayrıca, kamu kuruluşlarının fosil yakıtları aşamalı olarak ortadan kaldırırken yenilenebilir enerji kaynakları inşa etmesine ve sahiplenmesine izin veriyor.

Kamu Yenilenebilir Enerji Kaynakları Yasası (BPRA), normalde New York elektrik dairesinden (NYPA) güç alan tüm devlete ait mülklerin 2030 yılına kadar yenilenebilir enerjiyle çalışmasını sağlayacak. Ayrıca, toplu konut ve toplu taşımanın yanı sıra birçok hastane ve okul da dahil olmak üzere belediyeye ait mülklerin 2035 yılına kadar yenilenebilir enerjiye geçmesini gerektirecek.

Yasa türünün ilk örneği olarak görülürken, buna göre eyaletin NYPA’nın New York City’de yılın en sıcak günleri gibi yoğun zamanlarda enerji taleplerini karşılamak için işlettiği altı doğal gazla çalışan tesisi 2030 yılına kadar aşamalı olarak kapatmasını gerektirecek.

Yeni kabul edilen yasa aynı zamanda yenilenebilir projeler için sendika işlerinin yaratılmasını, ücret oranı korumasını garanti etmeyi, yeniden eğitim teklif etmeyi ve yeni pozisyonların yenilenemeyen enerji sektöründe işini kaybetmiş veya kaybedecek olan işçilerle doldurulmasını sağlıyor.

Kaynak: TEMİZENERJİ

İsveç, Benzin ve Dizelde Biyoyakıt Katkılarını Azaltacak

İsveç'in azınlık koalisyonu, dizel ve benzine karıştırılan biyoyakıt miktarını düşürmeyi kabul etti. Nakit sıkıntısı çeken sürücüler bu hareketi fiyatların düşüreceğini şeklinde yorumlarken, iklim grupları CO2 emisyonlarını artıracağı görüşünde.  

Göçmenlik karşıtı sağcı İsveç Demokratları tarafından desteklenen koalisyon şimdiden akaryakıt vergilerini düşürdü, işe araba ile gidenler için vergi indirimlerini artırdı ve yeni elektrikli araçlara verilen sübvansiyonları kaldırdı.

Diğer Avrupalılar gibi, İsveçliler de yükselen enflasyonun ortasında bir yaşam maliyeti kriziyle karşı karşıya ama aynı zamanda, özellikle ağır vergiler nedeniyle dünyadaki en yüksek dizel ve benzin fiyatlarına sahip. Dizel şu anda litre başına yaklaşık 20,3 İsveç kronu (2,00 $) ve benzin ise 18,8 Kron. Hükümet, biyoyakıt miktarını azaltmanın bir litre dizel maliyetini 5,5 İsveç kronu azaltacağını açıkladı.

Yenilenebilir kaynaklardan elde edilen biyoyakıtların karıştırılması, elektrikli araçlara geçişi teşvik etmeyi amaçlıyordu, ancak hükümet bunun kırsal kesimde yaşayan insanları cezalandırdığını öne sürüyor.

Hükümetten yapılan açıklamada 2024'ün başında biyoyakıt miktarını yüzde 6'ya düşüreceğini söyledi. Mevcut kurallara göre dizel yüzde 30,5 biyoyakıt ve yüzde 7,8 benzin içermek zorunda. Yüzdenin her yıl artması gerekiyordu.

Kaynak: REUTERS

Bill Gates, Yeni Projesinin Nükleer Bir Atılım Olduğunu Söyledi

Milyarder yatırımcı ve Microsoft'un kurucu ortağı Bill Gates, sürdürülebilir yeniliği tanıtma ve destekleme hedeflerine odaklanmaya devam ediyor. Yaklaşık 15 yıldır emisyon sorununun bir parçası için çalışan Gates, Natrium adlı yeni nesil bir nükleer enerji santrali ile gündemde.

Gates'in potansiyel olarak 2030'da kapılarını açabileceğini söylediği tesis, Gates'in 2008'de kurduğu bir şirket olan TerraPower tarafından tasarlandı. Temiz enerji üretimine geçişte hayati önemde gördüğü bir enerji kaynağına yapılan yatırımı temsil ediyor. Gates bir blog gönderisinde “Dünyanın nükleer konusunda büyük bir bahis oynaması gerekiyor” diyerek, “Diğer temiz kaynakların hiçbiri o kadar güvenilir değil ve diğer güvenilir kaynakların hiçbiri de o kadar temiz değil” diye yazdı.

Gates, Natrium tesisi ile geleneksel nükleer santraller arasındaki en büyük farkın, Natrium tesisinin reaktörünü soğutmak için sıvı sodyum kullanması olduğuna dikkat çekti. Geleneksel soğutma sıvısı olan sudan farklı olarak sıvı sodyum, basıncı artırmadan reaktörden çok daha fazla ısı emerek patlama riskini azaltabiliyor.

Gates, tesisin inşaatının Wyoming, Kemmerer'e yaklaşık 1.600 işçi getireceğini ve yerel ekonomiye birkaç yıl boyunca büyük bir destek sağlayacağını tahmin ediyor.

Kaynak: THESTREET

HAFTANIN RAPORU

Enerjide Yeşil Dönüşüm Şirketlerin Gündeminde

KPMG ve Enerji IQ iş birliği ile hazırlanan “Enerji Sektörel Bakış” raporu Türkiye'nin elektrik, doğal gaz ve yenilenebilir enerji piyasalarının 2022 yılındaki görünümüne dair önemli bilgilere yer verdi.

Enerji sektöründe yeşil dönüşümün de artık kritik ve kilit bir rol oynadığında dikkat çekilen raporda, 2022 sonu itibarı ile dünyada 300’den fazla şirketin küresel bir girişim olan RE100’e katıldığı ve yüzde 100 yeşil enerji üretim taahhüdünde bulunduğu belirtiliyor. Yenilenebilir enerji sertifikası da kurumların dışarıdan yenilenebilir enerji temin ettiklerini kanıtlayan bir sertifika türü olarak öne çıkıyor. Rapora göre 2022 yılında Türkiye’de IREC Yenilenebilir Enerji Sertifika sistemine kayıtlı aktif santral sayısı 390’a ulaşırken toplam kurulu güç 7 GW’yi geçti. Türkiye Ulusal Enerji Planı’nı hakkında değerlendirilin de yer aldığı raporda, plandaki projeksiyona göre ülkemizde 2020 – 2035 döneminde elektrik tüketiminin 510,4 TWh’ye yükseleceği, elektrikteki kurulu gücün ise bugünkü 103,5 GW’den 189,7 MW’ye çıkacağı belirtiliyor.

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

İNFOGRAFİK / GRAFİK