SEKTÖRDEN HABERLER
Elektrik ve Doğal Gaz Tüketimlerinin 270 Milyar TL’si Devlet Tarafından Karşılandı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar, geçen yıl vatandaşların elektrik ve doğal gaz tüketimlerinin 270 milyar TL’sini devlet tarafından karşılandığını belirtti. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda bakanlığının 2024 yılı bütçesini sunan Bayraktar, Türkiye Yüzyılını enerjinin de yüzyılı yapacak adımların atılacağı döneme girildiğini belirtti.

Bayraktar, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen şehirlerde elektrik ve doğal gaz başta olmak üzere enerji alt yapısında yenileme çalışmaları yürütüldüğünü ifade etti. Türkiye’nin üretilen maden çeşitliliği açısından dünyada 8’inci sırada yer aldığını dile getiren Bayraktar, bu zenginliği ekonomiye kazandırmak için sürdürülen çalışmalar neticesinde 2002 yılında 680 milyon dolar olan maden ihracatının 2022’de 6,5 milyar dolara ulaşarak Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdığını kaydetti. Alparslan Bayraktar, 2005’te başlatılan kömür arama çalışması kapsamında linyit rezervinin 20,4 milyar tona, taşkömürü dahil toplam kömür rezervinin ise 21,9 milyar tona ulaştığını söyledi.

Bayraktar, yalnızca yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımların, ülkenin artan enerji ihtiyacını sorunsuz karşılayabilmek ve karbon emisyon hedeflerine ulaşabilmek için yeterli olmadığını ifade etti. Sıfır karbon salınımıyla enerji üreten nükleer güç santrallerinin, elektrik üretiminde sürekli ve güvenilir baz yük kapasite sağlamak ve enerji arzının istikrarını ve kesintisiz elektrik teminini desteklemek açısından önemli olduğunu vurgulayan Bayraktar, dünyada 32 ülkede 412 nükleer reaktörün faaliyette olduğunu, 17 ülkede ise inşaat faaliyetleri devam eden 58 adet reaktörün bulunduğunu belirtti. Bayraktar, Akkuyu Nükleer Güç Santrali Projesi ile nükleer enerji alanında önemli ilerleme katedildiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti: “Şu anda tüm uluslararası güvenlik standartlarına uygun olarak 4 reaktörün aynı anda inşasına devam ediyoruz. 27 Nisan 2023 tarihinde ilk yakıt çubuklarını sahaya getirerek Akkuyu Projemize uluslararası standartlarda nükleer tesis statüsü kazandırdık. Diğer taraftan, Akkuyu sahasında şu anda 30 bine yakın istihdam sağlanmakta olup tamamen devreye alındığında ise 4 bin kişiye sürekli istihdam sağlayacaktır. Bununla birlikte, Akkuyu Nükleer Güç Santrali bütün ünitelerin faaliyete geçmesiyle ülkemizin yıllık elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 10’unu karşılayacak, yıllık 7 milyar metreküp doğal gaz ithalatı ve 35 milyon ton karbon salınımının da önüne geçecektir. Ayrıca üzerinde çalıştığımız Sinop ve Trakya nükleer güç santrali projelerine yönelik teknoloji sahibi ülkelerle görüşmelerimiz devam etmektedir.”

Enerji verimliliğinin en temiz ve en ucuz enerji kaynağı olduğunu belirten Bayraktar, 2017’den beri uygulanan “Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı” kapsamında 2017-2022 döneminde enerji verimliliğine yapılan toplam 7,5 milyar dolarlık yatırım sayesinde 18,7 milyon TEP kümülatif enerji tasarrufu sağlandığını söyledi.

Bayraktar, Sakarya Gaz Sahası’nda üretilen gazın nisan ayında karaya ulaşmasının ardından konut, ibadethane ve cemevi abonelerinin ilk ay tüm tüketimlerinin, sonraki aylarda ise aylık 25 metreküpe denk gelen tüketimlerinden bir yıl boyunca ücret alınmamasına ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı'nı anımsatarak, şöyle devam etti:

“Bu kapsamda 6,4 milyar metreküp doğal gazı bedelsiz olarak vatandaşlarımıza sunuyoruz. Diğer taraftan, ihtiyaç sahibi hanelere elektrik tüketim desteği verilmesine yönelik Cumhurbaşkanı Kararı kapsamında hanedeki kişi sayısına göre aylık 150 kilovatsaat karşılığı tutara kadar destekleme yapmaktayız. Bu kapsamda 2019’dan bugüne kadar toplam 18,2 milyar TL tutarında elektrik tüketim desteği verdik. Ayrıca, 2022 yılında 1,9 milyon aileye 1,7 milyon ton kömür desteği sağladık. 2023 yılında da ısınma amaçlı kömür desteği sağlamaya devam ediyoruz. Kömür desteği alan hanelerden isteyenlerin bunu doğal gaz olarak da kullanabilmelerini sağlayacak düzenleme kapsamında 2022 yılından itibaren 634,3 milyon TL tutarında doğal gaz tüketim desteği verdik. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının sağladığı bu desteklerin haricinde, 2022 yılında vatandaşlarımızın elektrik ve doğal gaz tüketimlerinin 270 milyar TL’si devletimiz tarafından karşılanmıştır.”

Komisyonda sunum yapan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Başkanı Mustafa Yılmaz da küresel enerji krizi nedeniyle 18 ay boyunca uygulanan Azami Uzlaştırma Fiyat Mekanizması sayesinde arz güvenliğinin sekteye uğramadığını ve elektrikte vatandaşların olağanüstü maliyet artışlarından korunduğunu belirtti. Fiyatların makul seviyeye gerilemesiyle uygulamaya 1 Ekim itibarıyla son verildiği belirten Yılmaz, söz konusu uygulamayla elektrik tarifelerinde nihai faturalarda 220 milyar TL’ye karşılık gelen yüzde 130'luk fiyat artışının önüne geçildiğini ifade etti. Yılmaz, yenilenebilir enerji kaynaklarından azami düzeyde faydalanabilmek için elektrik depolama sisteminin önemine vurgu yaparak, geçen yıl yapılan düzenleme ile depolamalı Rüzgar Enerji Santrali (RES) ve Güneş Enerji Santrallerinin (GES) kurulabilmesinin önünün açıldığını dile getirdi. Depolama tesisleri ile emre amade kapasitesinin artacağını ve kesintili üretim yapan rüzgar veya güneş santrallerinin baz yük santrali haline geleceğinin altını çizen Yılmaz, şu ifadeleri kullandı:

“Kurumumuza depolamalı elektrik üretim tesisi kurmak amacıyla toplam 260 bin 354 megavat gücünde 5 bin 968 adet ön lisans başvurusu yapılmıştır. Bu başvuruların 126 bin 729 megavat gücündeki 1883'ü RES projesi, 133 bin 625 megavat gücündeki 4 bin 85'i ise GES projesidir. TEİAŞ tarafından bugüne kadar yaklaşık 33 bin megavat kapasite tahsis edilmiştir. Bu kapasite içerisinden 23 bin 200 megavata karşılık gelen 429 projeye ön lisans verilmiştir. Bu projelerden toplam 12 bin 100 megavat gücündeki 176'sı RES, toplam 11 bin 100 megavat gücündeki 253'ü ise GES projesidir.”

Kaynak: AA

Enerji Sektörüne Enerji Verecek Yeni Projeler 800 Bin TL’lik Elder Özel Ödülünü Aldı

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) ve Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (Elder) koordinatörlüğünde, İTÜ ARI Teknokent iş birliğinde enerji sektörüne yönelik proje geliştiren girişimleri desteklemeyi amaçlayan “Enerjim Sensin Hızlandırma Programı”nın kazananları belli oldu. Sürdürülebilir enerji teknolojileri, arz güvenliği, elektrik sektöründe dijital dönüşüm, enerji verimliliği, yenilenebilir enerji, iş sağlığı ve güvenliği, siber güvenlik, tüketici memnuniyeti ve benzeri birçok alanda güncel yaklaşımlarla enerji sektörüne yön verecek yenilikleri barındıran enerji girişimleri arasından yapılan değerlendirme sonrasında ilk 3’e giren projelere toplamda 800 bin TL’lik Elder özel ödülü verildi.

Bu yıl 400’e yakın projenin katılım gösterdiği Enerjim Sensin Hızlandırma Programı’nın demo günü Ankara’da gerçekleştirildi. Jürinin finale kalan 20 proje arasında yaptığı değerlendirmeler sonucunda birinci olan “Charge4Future” girişimi 400 bin TL, ikinci olan “Buradayım” girişimi 250 bin TL ve üçüncü olan “BugBounter” girişimi ise 150 bin TL’lik ödülün sahibi oldu.  İlk üç girişimciye ödülleri sırasıyla EPDK Ar-Ge Komisyonu Başkanı Serkan Doğan, Elder Genel Sekreteri Özge Özden ve İTÜ ARI Teknokent Genel Müdür Yardımcısı Arzu Eryılmaz tarafından takdim edildi. Kazanan girişimler Elder’in 800 bin TL’lik ödül ödülünün yanı sıra 13-14 Aralık’ta Uniq İstanbul’da gerçekleşecek olan Big Bang Startup Challenge’ta 1 milyon TL’lik Elder Özel Ödülü’nden pay alma ve şirketlerle yeni işbirliklerine imza atma fırsatını da yakaladı.

“ÜLKENİN GELECEĞİNİ İNŞA ETMEYE YÖNELİK ÖNEMLİ BİR ADIM”

Açılışta konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Bakan Yardımcısı Nevzat Şatıroğlu, Enerjim Sensin Programının ülkenin geleceğini inşa etmeye yönelik önemli bir adım olduğuna dikkat çekerek, “Enerji sektörü; teknolojik gelişmeler ve iklim değişikliğine yönelik hayata geçirilen politikalar sonucunda baş döndürücü bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Özellikle son dönemde yaşadığımız jeopolitik krizler ve küresel tedarik zincirlerindeki değişimler ile farklı ülkeler tarafından açıklanan karbon net sıfır hedefleri enerji sektörünü farklı sınavlarla karşı karşıya bırakıyor. Enerji sektörünün bu sınavlardan başarıyla geçmesi ancak ve ancak girişimcilerimizin yenilikçi fikir ve projelerine, onların ortaya koyduğu çözümlere sahip çıkmasıyla mümkün olacaktır ” değerlendirmesinde bulundu.

Bakanlık olarak, Ar-Ge alanında atılan her adımı, yapılan her harcamayı Türkiye’nin geleceğine yapılan yatırım olarak gördüklerini ifade eden Şatıroğlu sözlerine şöyle devam etti:  “Elektrik dağıtım sektöründeki mevcut sorunların çözümü, yeni teknolojilerin ve yenilikçi yaklaşımların kullanılmasını gerektiriyor. Yeni teknolojiler ve yenilikçi yaklaşımlar ise Ar-Ge ile geliştirilebiliyor. Türkiye büyüdükçe elektrik kullanımı da doğru orantılı olarak artarken elektrik, enerji kullanımının en temel formu haline geliyor. Bu durum yeni taleplerin karşılanabilmesi, yeni şebekelerin yapılabilmesi ve elektriğin kaliteli ve kesintisiz arzı için daha fazla çaba gösterilmesini zorunlu kılıyor. Bakanlık olarak, Ar-Ge alanında atılan her adımı, yapılan her harcamayı Türkiye’nin geleceğine yapılan yatırım olarak görüyoruz. Ar-Ge’ye yapılan yatırımlar israf değil, ülke ekonomilerine değer katan faaliyetlerdir. Artık, enerjinin yeterliliğine ve emre amadeliğine odaklanmak yeterli değil. Enerjinin çevreyle uyumlu şekilde üretilmesi, verimliliğin artırılması, kayıp ve kaçakların azaltılması konularının da odak noktamızda olması gerekiyor. Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından ilan edilen 2053 Karbon Net Sıfır hedefi doğrultusunda Bakanlık olarak enerji sektöründe net sıfır hedefini sağlayacak politikaları devreye alıyoruz. Çalışmalarımızdaki en önemli başarı faktörünün çevre dostu yeni teknolojileri geliştirerek önce insanımıza sonra da ekonomimize kazandırmak olduğuna inanıyoruz.”

“GENÇLERİMİZE ÖNEMLİ BİR KAPI AÇTI”

Teknoloji perspektifinde güneş ve rüzgar santralleri, elektrikli araçlar ve şarj istasyonları ve son olarak enerji verimliliği ve depolama sistemleri gibi günümüzün teknolojilerine odaklanırken; aynı zamanda yeşil hidrojen, füzyon, karbon yakalama ve depolama gibi geleceğin üretim teknolojilerine yönelik de Ar-Ge faaliyetlerinde bulunduklarını dile getiren Şatıroğlu, “Tüm bu alanlarda yerli sanayilerin ve ulusal girişimci ekosistemlerinin hayata geçirilmesi olmazsa olmazımız. Bunun için uluslararası iş birliklerinin sağlayacağı sinerjinin ve çarpan etkisinin de pek tabi ki farkındayız. Bununla birlikte her vesile ile dile getirdiğim gibi bizim en değerli sermayemiz insan kaynağımız. İnsanımızın zekâsı ve girişimcilik gücü bizleri her defasında cesaretlendirirken birçok fırsatı da beraberinde getiriyor. Gençlerimizin ürettiği fikirlerin ticarileştirilmesi için kamu ve özel sektörün tam destek vermesi gerekmektedir. Bu kapsamda, Enerjim Sensin Programı gençlerimize önemli bir kapı açmıştır” ifadesini kullandı.

“2022’DE GİRİŞİMLERİN ALDIĞI YATIRIM TUTARI 30 MİLYON TL’Yİ BULDU”

Enerjim Sensin Hızlandırma Programı ile enerji sektörü ile girişimcileri buluşturduklarını ifade eden Elder Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Memet Atalay da “EPDK ve derneğimiz koordinatörlüğünde, İTÜ ARI Teknokent iş birliğinde devam ettiğimiz programımıza bu yıl 400’e yakın başvuru aldık.  Jürimiz gelen projeler arasında 170’ini değerlendirme sürecine alırken 60 girişim hızlandırma programımız kapsamında sektör profesyonellerinden aldıkları eğitim ve mentorluk süreçlerine dahil edildi. Bugün ise o büyük gündeyiz! Bugün gerçekleştireceğimiz Enerjim Sensin final sahnesinde yer alacak 20 girişim, projelerini gerek bu sahnede gerekse fuaye alanında bizlere aktaracak ve toplamda 800 Bin TL tutarında ödül için yarışacak. 2018 yılından bu yana Enerjim Sensin Hızlandırma Programı’nı yürütüyoruz. Burada ödül alan ya da yatırımcıların ilgisini çeken projeler sektörün enerjisine dönüşüyor. Gerçekten çarpıcı sonuçlar var. Örneğin, geçen yıl Enerjim Sensin Hızlandırma Programı’na başvuran girişimler arasından 50’si program çerçevesinde desteklendi. Bu desteklerle birlikte bugün girişimlerin cirosu 40 milyon TL’yi, değerlemeleri ise 500 milyon TL yani yarım milyar TL’yi geçti. Söz konusu girişimlerin aldığı yatırım tutarı ise 30 milyon TL’yi buldu. Ve büyük bir gururla söylüyorum ki; 5 girişim de ‘küresel pazara’ açılma fırsatına sahip oldu” diye konuştu.

“ELDER OLARAK DEĞİŞİME LİDERLİK EDİYORUZ”

“Hızlı bir dönüşüm çağında bulunuyoruz. Bu değişim sürecinde, yeşil enerji, dijital dönüşüm ve dünya genelinde yakından takip edilen yeni teknoloji gibi ana trendlere yönelik kesintisiz bir desteğin temsilcisi olarak hareket ediyoruz” diyen Atalay sözlerine şöyle devam etti:

“Elder olarak, bu değişime liderlik ediyor, sektörel ihtiyaçları önceden görerek yerli ve milli çözümler üretmek üzerine projeler geliştiriyoruz. Elder olarak, bugüne kadar 34 ulusal fonlu Ar-Ge Projesinin koordinatörlüğünü üstlendik. Sektörümüzün en büyük ve en etkili Ar-Ge projelerinde koordinatörlüğünü üstlendiğimiz toplam proje bütçesi; tamamlanan ve devam eden projeler için güncel değeri ile 636 Milyon TL’ye ulaştı. Uluslararası fonlu projelerde de ise sadece Elder payı olarak yaklaşık 1,5 milyon Euro’luk bir hacme ulaştık. Sektör olarak; kesintisiz, kaliteli ve çevreyle uyumlu bir elektrik dağıtım hizmeti sunmak en büyük hedefimiz. Dağıtım şirketlerimiz de ülke genelinde devasa bir şebekeyi yöneterek, tüketiciye dokunarak ve tüm değer zinciri ile etkileşimde bulunarak sektördeki dönüşümün kilit noktasını oluşturuyor. Böylesine büyük bir operasyonu inovasyon ve teknoloji desteği olmadan yürütmek imkânsız. Bunu da yerli çözümler ile sağlamak önceliğimiz. Bu amaçla hayata geçirdiğimiz programımızda katılımcı ve nitelikli proje sayısındaki artış “Enerjim Sensin” programını Türkiye’de girişimcilik alanındaki en önemli markalardan biri haline getirme idealine bizi bir adım daha yaklaştırıyor.”

“8 GİRİŞİMİ EKOSİSTEM İLE BULUŞTURACAĞIZ”

Enerjim Sensin Hızlandırma Programı’nın Demo Günü’nde konuşan İTÜ ARI Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. Attila Dikbaş, “İTÜ ARI Teknokent olarak sektörel kümelenmeler yaratarak girişimlere seslenmek, sektörle buluşmalarını sağlamak paha biçilemez oluyor. Enerji dikeyinde EPDK ve Elder’le yürüttüğümüz iş birliğimiz de bu anlamda çok kıymetli” değerlendirmesinde bulundu. Dikbaş, “Firmalarımıza ve girişimlerimize, içerisinde her desteği bulabilecekleri bir ekosistem sunuyoruz. Bu ekosistemin bir parçası olarak, İTÜ’nün mühendislik altyapısının da katkılarıyla teknokentimizde sadece bir binamızı 45 farklı firmanın yer aldığı enerji kümelenmemiz oluşturuyor. Her geçen yıl daha fazla katma değer üreten enerji kümelenmemiz, EPDK ve Elder ile İTÜ Çekirdek girişimleri için yürüttüğümüz iş birliğimiz ile taçlandı. İTÜ Çekirdek’te o yıl desteklenen en iyi girişimlerin kamuoyu ile buluştuğu ve desteklendiği; geçtiğimiz sene içerisinde EPDK ve Elder’in “Enerjim Sensin” dikey sahnesi de olan Big Bang Startup Challenge’da 341 milyon TL’lik kaynağı girişimlerimize ulaştırdık. Bu yıl da 13-14 Aralık’ta Uniq İstanbul’da gerçekleşecek etkinliğimizin ‘’Enerjim Sensin’’ sahnesinde 8 girişimi ekosistemle buluşturacağız. Biz İTÜ ARI Teknokent olarak sektörel kümelenmelerimizi daha fazla genişletmek için yeni program ve platformlar üretmeye, çok kıymetli paydaşları ve mentorları bünyemize dahil ederek girişimleri desteklemeye devam edeceğiz” diye konuştu.

İlk 3’e giren projelerin Elder’in 800 bin TL’lik Özel Ödülü’nü aldığı ‘Enerim Sensin Hızlandırma Programı’na ilk etapta toplam 400’e yakın başvuru geldi. 60 proje ilk elemeleri geçerken ön mentorluk sürecinden sonra ise 20 proje programa devam etmeye hak kazandı. 20 projeyi geliştiren girişimcilere mentorluk desteği haricinde iş geliştirme, yatırım, regülasyon, fikri ve sınai haklar, sunum teknikleri gibi alanlarda da eğitim verildi.

8 GİRİŞİME BIG BANG SAHNESİNDE 1 MİLYON TL ELDER ÖZEL ÖDÜLÜ ŞANSI

Etkinlikte sunum yapan 8 girişim ise 13 – 14 Aralık’ta Uniq İstanbul’da gerçekleşecek olan Türkiye’nin en büyük girişimcilik etkinliği Big Bang Startup Challenge’ta 1 milyon TL’lik Elder Özel Ödülü’nden pay alma şansına sahip olacaklar. Herkese açık ve ücretsiz olan etkinliğe

bigbang.itucekirdek.com  adresinden kayıt oluşturulabiliyor.

ELDER ÖZEL ÖDÜLÜNÜ ALAN İLK 3 PROJE

400 BİN TL’LİK ÖDÜL KAZANAN PROJE

Girişimin adı: Charge4Future

PROJE ÖZETİ: Elektrikli araçlar için kapalı otoparklara sahip alanlarda kullanılabilen AC veya DC olarak GES, RES veya yerel şebekeden kendi bataryasını dolduran Şarj Robotu. 15,30,45 kW enerji transferi yapabilen aynı zaman da 15,30 ve 45 kWh batarya taşıyabilen şarj robotu alan taraması yaparak bulunduğu lokasyonda hali hazırda trafiği engelleyemeyecek düzeyde seyahat edebilmekte. Elektrikli araç sahibi aracını otopark park etmesinden sonra duvar tipi şarj ünitesinin priz/soketini aracına takarak alanı terk edebiliyor. Ardından şart robotu HUB‘ından ayrılarak elektrikli aracın bulunduğu şarj ünitesine güç vermek üzere şarj noktasına ulaşırken kendini şarj ünitesine monte ediyor. Şarjı bitiren Şarj Robotu alandan ayrılarak kendini şarj etmek üzere HUB noktasına dönüyor.

250 BİN TL ÖDÜL KAZANAN PROJE

Girişimin Adı: BURADAYIM

PROJE ÖZETİ: Buradayım projesi, elektromanyetik dalga prensibi ile çalışan, elektrik hatlarında oluşan arızaların metrajını noktasal vermek için tasarlanan bir röle. Arızanın türü, şekli ve arıza akımının büyüklüğü metraj hesaplamalarını etkilememekte. Elektrik arızalarını elektromanyetik dalga prensibi ile oluşturulan veriler yapay sinir ağı teknolojisi ile yorumlanarak metraj tahmini yapılmakta.

150 BİN TL ÖDÜL KAZANAN PROJE

Girişimin adı: Bugbounter

PROJE ÖZETİ: Siber güvenlik ekipleri sistem ve uygulamalardaki açıklarını tespit etmede geride kalıyorlar ve kötü niyetli bilgisayar korsanlarına karşı mücadelede büyük risk altında çalışıyorlar. Hem kurumlarında hem de mevcut çözüm ortaklarında yeterli seviyede uzman istihdam edebilmeleri ise mümkün olamayabiliyor. Siber güvenlik açıklarını hızlı, etkili ve hesaplı bir şekilde keşfetmek, doğrulamak ve raporlamak için yüzlerce siber güvenlik uzmanı ile kurumları ve şirketleri platformda bir araya getiriyor.

Güneş Paneli Üretiminde Hedef Dünya İkinciliği

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye'nin güneş paneli üretiminde Avrupa’da bir numara, dünyada dördüncü olduğunu, kısa süre içinde Türkiye için dünya ikinciliğini hedeflediklerini söyledi. Kacır, iki günlük Brüksel temasları kapsamında gazetecilere açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin son 20 yılda yenilenebilir enerjiye muazzam yatırım yaptığını vurgulayan Kacır, “Bugün Türkiye'de kurulu kapasitenin yüzde 55'i yenilenebilir enerji santrallerinden müteşekkildir” ifadesini kullandı.

Kacır, enerji bakanının özelikle güneş ve rüzgar konusunda 2035’e kadar her yıl 5 GW ilave etme konusunda bir planı hazırladığını anımsatarak, “Bu kapsamda sadece yenilenebilir enerji santral kurulumu değil bu alanlarda endüstrimizin de güçlenmesini çok önemsiyoruz” diye konuştu.

“Güneş paneli üretiminde Avrupa'da bir numara, dünyada dördüncüyüz. Hedef kısa süre içinde Türkiye için dünya ikinciliği” diyen Kacır, geçen yıllarda inşa edilen alt yapıyla güneş hücresini de Türkiye’de ürettiklerini söyledi. Bakan Kacır, “AB’nin Türkiye dışında bir güneş paneli üretim alternatifi yok. Rüzgar türbinleri konusunda şu anda Avrupa’da dördüncüyüz. Rüzgar türbini üreticilerimizin yıllık 2 milyar Euro’ya yaklaşan bir iş hacmi var” ifadelerini kullandı.

AB ülkelerinin Uzak Doğu ile rüzgar türbinlerinde rekabet konusunda giderek daha da zorlandığına işaret eden Kacır, ilk dönemlerde Avrupa’nın kendi iç pazarları ile sağladığı ölçeğin ve Çin'’n tümüyle kendi iç pazarına yönelmiş olmasının AB şirketlerini rekabet açısından bir miktar rahatlattığını anlattı. Kacır, “Ama şimdi Çin pek çok sektörde üretim fazlası veriyor ve iç pazarında bir yavaşlama var. Bu da AB üyesi ülkelerdeki şirketleri rekabet açısından zorluyor” değerlendirmesinde bulundu.

Halihazırda neredeyse bütün rüzgar türbini orijinal ekipman üreticilerinin (OEM) Türkiye’de yatırım yapmış ya da paydaşlarla birlikte çalışmaya başlamış olduğunu belirten Kacır, “Türkiye’de kurduğumuz alt yapıyı çok güçlendirmek istiyoruz. Yani kule, kanat, jeneratör üretiminde Türkiye’de özellikle İzmir ve Ege Bölgesi’nde muazzam bir altyapı kümelenmiş haliyle oluşmuş oldu” dedi.

Bakan Kacır, gelecek dönemde yatırımları hızlandırarak deniz üstü rüzgar türbinlerine ilişkin üretim kabiliyetlerini artıracak önemli adımlar atacaklarına işaret etti. Bütün bu adımların Türkiye'nin aslında karbon nötr hedeflerine ilişkin ana istikametini ortaya koyduğunu anlatan Kacır, “Burada AB’nin Türkiye’ye adil davranması çok önemli. Türkiye, AB için bir üçüncü ülke değildir. Türkiye, AB değer zincirinin asli unsurudur. Dolayısıyla gerek sınırda karbon düzenlemelerinde gerek diğer ticaret düzenlemeleri ve yatırım kararlarında, gerek finansman alanlarında Türkiye ile ilgili olumlu adımlar AB’ye kazandırır. Emin olun Türkiye’ye bir kazandırıyorsa AB’ye iki kazandırır” diye konuştu.

Kacır, AB'nin uluslararası rekabette Türkiye’ye çok güçlü şekilde ihtiyacı olduğunu kaydederek, “Dolayısıyla biz Gümrük Birliği revizyonu başta olmak üzere bütün bu süreçlerde daha adil, daha açık, daha olumlu bir yaklaşım göreceğimizi temenni ediyoruz. AB’nin Türkiye’ye olan ihtiyacı günden güne çok daha fazla hissediliyor” ifadelerini kullandı.

Kaynak: BLOOMBERGHT

Enerji Verimliliği ve Yeşil Dönüşüm Yatırımları için Kredi Kefaleti Sağlanacak

Enerji verimliliği ve yeşil dönüşüm yatırımları için Kredi Garanti Fonu (KGF) tarafından destek sağlanacak. KGF tarafından yapılan açıklamaya göre geliştirilen “Yeşil Dönüşüm ve Enerji Verimliliği Destek Paketi” ile enerji verimliliğini ve yeşil dönüşümü amaçlayan KOBİ ve KOBİ dışı işletmelerin yatırım ve yatırıma bağlı işletme harcamalarının finanse edilmesi amaçlanıyor.

Açıklamaya göre bu kapsamdaki yatırımlar için KOBİ ölçeğindeki işletmelerin 20 milyon TL’ye kadar olan yatırımlarına yüzde 80, KOBİ dışı işletmelerin ise 50 milyon TL’ye kadar olan yatırımlarına yüze 75 oranında kefalet sağlanacak.

Kullanılabilecek yatırım kredisi tutarı, işletmenin planladığı/taahhüt ettiği yatırım tutarının yüzde 70’i ile sınırlı olacak. Yatırımın, Yatırım Teşvik Belgesi (YTB) kapsamında yapılması durumunda ise kullanılabilecek kredi tutarı YTB’de yer alan yatırım tutarının yüzde 70’ini aşamayacak.

Başvurularda Çevre Etiketi almış veya başvurmuş firmalarla bununla ilgili belgeyi kredi kuruluşuna ibraz etmesi gerekecek. Çevre Etiketi almamış veya başvuru yapmamış firmalar için ise projenin olumlu çevresel etki sağladığının kontrolünü teminen çevre etiketi yönetmeliğindeki genel çerçeve referans alınabilecek.

Enerji performans sözleşmeleri kapsamında kullandırılacak kredilerde ise ilgili mevzuat kapsamında imzalanmış sözleşmenin kredi veren sunulması şart olacak. Bununla birlikte destekten yararlanacak işletmelerin, kredi kullandıkları tarihten itibaren 2 yıl süreyle istihdam azaltmayacaklarına dair taahhüt vermesi gerekecek.

Kaynak: YEŞİL EKONOMİ

TEDAŞ ve FIRAT EDAŞ Arasında “Dijital Atölye” İş Birliği

Fırat Elektrik Dağıtım AŞ ve Türkiye Elektrik Dağıtım AŞ (TEDAŞ), saha çalışanları için teknik eğitimlerin dijitalleştirilmesi konusunda iş birliği yapıldı. TEDAŞ Genel Müdürlüğü’nde gerçekleştirilen iş birliği töreninde TEDAŞ Dijital Atölye Sistemi kapsamında “Eğitim Seti İş Birliği” Anlaşması imzalandı. Anlaşma ile saha çalışanlarına verilen teknik eğitimlerin etkinliğinin ve verimliğinin artırılması hedefleniyor.

Faaliyet gösterdiği 4 ilde kaliteli ve kesintisiz enerji arzı sağlama hedefiyle çalışmalarını sürdüren Fırat Elektrik Dağıtım AŞ, çevre ve insan odaklı iş yaklaşımlarına bir yenisini daha ekledi. Şirket bünyesinde görev yapan tüm saha çalışanlarına verilecek eğitimlerin zamandan ve mekandan bağımsız olarak gerçekleştirilmesini sağlayan “TEDAŞ Dijital Atölye Sisteminin” Fırat EDAŞ tarafından kullanımına yönelik iş birliği sözleşmesi imzalandı.

TEDAŞ Genel Müdürlüğü’nde yapılan imza töreni ile hayata geçirilecek olan sistem sayesinde eğitimlerde teknik bilgilendirme konuları öncelikli olarak ele alınacak. 1000’i aşkın saha çalışanına tehlikelerden uzak, esnek ve etkili bir şekilde eğitim sunmayı hedefleyen şirket, sürdürülebilir ve yenilikçi bir bakış açısını saha çalışanlarına da kazandıracak.

Gerçek hayatta karşılaşılan problemlerden yola çıkılarak üç boyutlu sanal ortamlarda oluşturulan, sanal gerçeklik senaryoları ve bu senaryolar içerisinde kullanıcıların problemlerin çözümü için gerçekleştirebilecekleri çeşitli etkileşimleri içeren yazılım teknolojisi ile ilerletilen sistemde öncelik yine “İş Sağlığı ve Güvenliği” eğitimlerinin olacak.

Protokole ilişkin değerlendirmelerde bulunan TEDAŞ Genel Müdürü Ömer Sami Yapıcı, elektrik dağıtım sektörünün kamu tarafı olarak, TEDAŞ Dijital Atölye Sistemi vasıtasıyla dağıtım şirketleri ile bir araya gelmekten ve iş birliği içerisinde olmaktan duyduğu memnuniyeti belirterek, "Elektrik dağıtım sektöründe verilen tüm eğitimlerin zamandan ve mekandan bağımsız olarak verilmesini sağlayan TEDAŞ Dijital Atölye Sistemimizin Fırat EDAŞ tarafından kullanımına ilişkin protokolün imza töreninde sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. Dijital Atölye Sistemi, sektörümüzün yapısı ve ihtiyaçları doğrultusunda, TEDAŞ olarak bizim en çok önemsediğimiz konulardan biri olan eğitim faaliyetlerinin verimlilik esasına dayalı yürütülmesi çerçevesinde hayata geçirilmiş bir projedir. Yaptığımız çalışmaların şirketiniz tarafından benimsenmiş olması; kamu-özel iş birliği dayanışmasına iyi bir örnek teşkil etmektedir. Diğer taraftan ortaya koyduğumuz bu ürüne göstermiş olduğunuz ilginin bizleri yeni çözümler üretmek için motive ettiğini de sözlerime eklemek isterim. Kamu ve özel sektörün iş birliği ve birlikte hareket etmesine katkı sağlayacak olan bu projemizde emeği geçen herkesi kutluyor, bu iş birliğimizin artarak devam edeceğine inanıyorum. TEDAŞ olarak yapacağımız yeni projelerle ilklere imza atmaya ve sektöre yön vermeye devam edeceğiz inşallah” ifadelerini kullandı.

Ankara’da gerçekleştirilen imza töreninde açıklamalarda bulunan Fırat EDAŞ Müdürü Müjdat Çelik’te, “TEDAŞ Genel Müdürlüğü’nün eğitimde dijitalleşme ve dönüşme hedefi çerçevesinde yapmış oldukları projenin bir ortağı olmaktan mutluluk duyuyoruz. Şirket olarak önceliğimiz her zaman kaliteli ve kesintisiz hizmeti vatandaşlarımızla en doğru şekilde buluşturmak olmuştur. Bu hizmeti sağlarken de en büyük gücümüz saha çalışanlarımız. İmza attığımız proje ile artık sahadaki insan kaynağımızın teknik eğitimlerini zamandan ve mekandan bağımsız bir şekilde gerçekleştirecek ve sektöre katma değer sağlayacağız. Bu sebeple iş süreçlerimizi geliştirme noktasında destek olacak projeyi hayata geçiren TEDAŞ Genel Müdürümüz Ömer Sami Yapıcı’ya ve emeği geçen ekip arkadaşlarına Şirketim adına teşekkür ediyorum” dedi.

Aras Elektrik’ten Genç İstihdamı Artıracak Hamle

Hazırladığı projeler ile istihdama katkı sunan Aras Elektrik, çalışmalarına bir yenisini daha ekledi. Serhat Kalkınma Ajansı ile yapılan protokol kapsamında bölgedeki “Genç İstihdam”ın artırılması sağlanacak.

T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından 2022-2023 döneminde “Genç İstihdamı” olarak belirlenen tema kapsamında, Kalkınma Ajansları tarafından gençlerin istihdamı için gerekli mali destek programları, eğitim programları gibi faaliyetler çalışma programlarına dahil edildi. Aras Elektrik de gençlerin önünü açacak, onlara yeni fırsatlar sunan projede yerini aldı.  Şehirdeki kalifiye eleman probleminde, yaşanan sıkıntıları giderme adına önemli projelere imza attıklarını belirten Kars İl Koordinatörü Zafer Demir, “Aras Elektrik olarak faaliyet gösterdiğimiz Kars ilimizde genç istihdamın artırılmasına yönelik projeler tasarlıyoruz. Serhat Kalkınma Ajansı ile yaptığımız “Genç İstihdam” protokolü kapsamında, öğrencilerimize teknik ve sosyal beceriler olmak üzere iki farklı aşamadan oluşan eğitimler vereceğiz. Protokol kapsamında Haydar Aliyev Mesleki ve Teknik Eğitim Anadolu Lisesi ve Gazi Ahmet Muhtar Paşa Lisesi başta olmak üzere ilde mesleki eğitim veren liselerden mezun gençler faydalanacak. Eğitimler sonucunda, teknik ve sosyal açıdan gerekli ve yeterli becerilere ulaşmış ve başarılı olmuş öğrenciler, ilimizde ve TRA2 Bölgesi illerinde ve ilçelerinde (Ağrı, Ardahan, Iğdır, Kars) istihdam edilecek” dedi.

Sürdürülebilir bir çalışan kültürünün oluşamaması, işveren beklentisine uygun çalışan profilinin bulunamaması gibi sorunlara dikkat çeken Demir, “Bu sorunların önüne geçmek adına kurgulanan proje ile kentteki nitelikli personel ihtiyacına yönelik aksiyon aldık. Özellikle farklı faaliyet kollarında işe uygun personel havuzu oluşturmak, teknik becerilerin geliştirilmesi, iş hayatında karşılaşılabilecek sorunlara yönelik personelin bilinçlendirilmesi yoluyla bahsettiğim olumsuzluklara proaktif bir çözüm getirmek oldukça önemli. Bu kapsamda, düzenlenecek İstihdam Garantili Eğitim Programı ile elektrik dağıtım ekosistemi ve koşullarına uygun personelin yetiştirilmesini sağlayarak bölge istihdamına, Şirketimize katkı sağlayacağız” diye konuştu.

DÜNYADAN HABERLER
Temiz Enerji Teknolojilerinde Kalifiye İnsan Kaynağına İhtiyaç Var

Uluslararası Enerji Ajansının (IEA) bu yıl ikincisini yayımladığı Dünya Enerji İstihdamı raporunda, enerji sektöründeki istihdam bölge ve teknoloji bazında incelenerek sektörün iş gücü ihtiyaçları analiz edildi. Rapora göre, küresel enerji sektöründe istihdam salgın öncesi olan 2019’daki seviyeye göre yaklaşık 3,5 milyon artışla 2022’de 67 milyon kişiye ulaştı.

Bu dönemde temiz enerji sektörlerindeki istihdam 4,7 milyon artarak toplam 35 milyona yükseldi. Fosil yakıt sektöründeki istihdam ise 2020’deki işten çıkarmaların ardından yavaş bir toparlanma eğilimine girerken, 32 milyonla salgın öncesi seviyenin 1,3 milyon altında kaldı. Çin 19,3 milyon istihdamla dünyada enerji sektörü istihdamının en yüksek olduğu ülke oldu. Çin'i ülke bazında 8,4 milyon enerji istihdamı bulunan Hindistan takip etti.

Bölgesel olarak ise Çin haricindeki Asya Pasifik ülkelerinin enerji sektöründeki istihdam 8,7 milyon, Avrupa’da 7,7 milyon, Kuzey Amerika’da 7,1 milyon, Afrika’da 4,3 milyon, Orta ve Güney Amerika’da 4,2 milyon, Orta Doğu’da 3,9 milyon ve Avrasya’da 2,9 milyon seviyesinde bulunuyor.

Dünya enerji sektörü istihdamında 2019'dan beri görülen toplam büyümenin yarısından fazlası güneş enerjisi, rüzgar enerjisi, elektrikli araçlar ve bataryalar, ısı pompaları ve kritik mineral madenciliği alanında gerçekleşti. Bu beş sektör arasında güneş enerjisi 4 milyon kişiye istihdama ulaşarak, temiz teknolojiler arasında açık ara en büyük işveren sektör oldu. Söz konusu dönemde, dünyada güneş enerjisi sektöründe çalışanların sayısı yaklaşık bir milyon yükseldi. Temiz enerji teknolojileri istihdamında bu dönemde en yüksek büyüme oranı ise yüzde 148 ile elektrikli araçlar ve bataryalar alanında kaydedildi. Bu sektörde 2019’dan beri bir milyonun üzerinde istihdam yaratıldı. Kritik mineral madenciliği de son 3 yıldaki 180 bin istihdam artışıyla dikkat çekti.

IEA’nın rapor kapsamında 160 uluslararası enerji şirketiyle yaptığı ankette, temiz enerji teknolojileri sektöründeki kalifiye iş gücü eksikliği bu şirketlerin faaliyetlerini artırmasının önündeki önemli bir engel olarak gösterildi. Bu ihtiyaç uzmanlaşmış meslek çalışanlarının yanı sıra bilim, teknoloji ve mühendislik alanları için de geçerli. Küresel enerji sektöründeki çalışanların yaklaşık yüzde 36’sı yüksek vasıflı mesleklerde çalışırken, bu oran ekonominin geneli için yaklaşık yüzde 27 seviyesinde bulunuyor.

IEA'nın küresel ısınmanın 1,5 dereceyle sınırlandırılması için yol haritası sunan güncellenmiş Net Sıfır Emisyon 2050 senaryosuna göre, temiz enerjide 2030’a kadar 30 milyon yeni iş fırsatı oluşması bekleniyor. Fosil yakıt sektöründe 13 milyona yakın pozisyonun risk altında olduğu hesaplanıyor. Bu da fosil yakıtlarla ilgili kaybedilen her iş için temiz enerji teknolojilerinde yaklaşık iki pozisyon oluşacağı anlamına geliyor. Temiz enerji teknolojilerinde giderek artan pozisyonların doldurulabilmesi için çalışanların sektörün gerekliliklerine göre kendilerini geliştirmeye odaklanmasına ihtiyaç duyuluyor.

Kaynak: BLOOMBERGHT

Almanya, Ulusal Hidrojen Boru Hattı Ağ Planını Açıkladı

Almanya Ekonomi Bakanlığı, Alman hükümetinin hidrojeni ülke geneline ve komşularına taşımak için 9 bin 700 kilometre uzunluğunda bir boru hattı ağının inşasını desteklediğini söyledi. Ekonomi Bakanı Robert Habeck, 2032 yılına kadar inşa edilecek olan “hidrojen çekirdek şebekesini” Almanya’nın ünlü otoyol altyapısına (Autobahn) benzetti. Şebeke, hidrojenin üretildiği veya ithal edildiği, örneğin Norveç veya Akdeniz’den gelen büyük besleme yerlerini, sanayi bölgelerindeki taleple birleştirecek. Daha sonraki bir aşamada bir dağıtım şebekesi planlanacak. Habeck, “Şimdi elimizde olmayan bir enerji kaynağı için bir şebeke inşa etmemiz gerekiyor” diyerek Almanya’nın bu konuda Avrupa’da öncü olduğunu ancak böyle bir çabanın tercihen özel olarak finanse edilmesi gerektiğini söyledi.

Almanya’nın çekirdek şebekesinin inşaatının 2024 yılında başlaması planlanıyor ve hükümet, enerji üretimi sırasında Almanya’nın yerli sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ithalat altyapısının inşasını hızlandırmak için getirilen mevzuata benzer şekilde planlama ve izinleri hızlandıracak bir yasa çıkarmayı planlıyor. Başlangıçta hidrojenin taşınması için kapasite fazlası olacaktır. Habeck, çekirdek şebekeye yönelik planların 2030 yılına kadar öngörülen talebi yaklaşık iki kat aştığını, dolayısıyla “geleceği planlıyoruz” dedi. Planlar her iki yılda bir değerlendirilecek ve uyarlanacaktır. Habeck, Almanya’nın ihtiyaç duyduğu hidrojenin yüzde 30-50’sini kendisinin üreteceğini, geri kalanını ise ithal edeceğini dile getirdi. Plan, tüm komşu ülkelerle karaya dayalı ara bağlantıların kurulmasını içeriyor. Almanya ayrıca Kuzey Denizi altındaki hidrojen boru hatları projelerine de katılıyor.

Kaynak: TEMİZENERJİ

ABD ve Filipinler Nükleer Enerji İş Birliği Paktı İmzaladı

ABD’nin San Francisco kentinde düzenlenen Asya Pasifik Ekonomik İş birliği (APEC) Zirvesi kapsamında, Filipinler Devlet Başkanı Ferdinand Marcos Jr ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, nükleer enerji iş birliği paktına imza attı.

Marcos Jr, burada yaptığı açıklamada, "2032’ye kadar nükleer enerjinin Filipinler'in enerjisinin bir parçası haline geleceğini biliyoruz. Bu yolu ABD ile yürüdüğümüz için çok mutluyuz” ifadesini kullandı. Anlaşma, Filipinler’in daha temiz enerjiye geçişi ve elektrik kaynağını artırmak amacıyla bu ülkeye yatırım yapmasına imkan tanıyor.

Kaynak: NTV

AB, Fosil Yakıt İthalatına Metan Emisyon Limiti Getirilmesini Öngören Yasayı Kabul Etti

Avrupa Birliği (AB), Avrupa’nın 2030’dan itibaren petrol ve gaz ithalatına metan emisyon sınırlamaları getiren bir yasa üzerinde anlaşmaya vardı. Üye ülkeleri temsil eden AB Konseyi, yaptığı açıklamada, AB üye ülkeleri ve Avrupa Parlamentosu'ndan müzakerecilerin, Avrupa’ya fosil yakıt gönderen yurtdışındaki üreticilere 2030 yılına kadar “maksimum metan yoğunluğu değerleri” dayatılması konusunda anlaşmaya vardıklarını söyledi. İthalat kurallarının ABD, Cezayir ve Rusya gibi büyük gaz tedarikçilerini etkilemesi bekleniyor. Moskova geçen yıl Avrupa’ya yapılan teslimatı azalttı ve o zamandan bu yana Avrupa'nın en büyük boru hattı gaz tedarikçisi olarak yerini, tedariki dünyanın en düşük metan yoğunluğuna sahip ülkeleri arasında yer alan Norveç’e bıraktı.

AB Parlamentosu’nun Eşbaşkan Müzakerecisi Jutta Paulus, “Sonunda AB, ikinci en önemli sera gazıyla iddialı önlemlerle mücadele ediyor” dedi ve yasanın “dünya çapında yankıları olacağını” sözlerine ekledi. Paulus gazetecilere yaptığı açıklamada, ithalatçıların limite uymayan yabancı tedarikçilerden alım yapmaları halinde mali cezalarla karşılaşacaklarını, bunun da uyumlu olmayan yakıtlara fiilen bir ücret uygulayacağını söyledi. Muhtemelen bu yılın sonlarında, Avrupa Parlamentosu ve AB ülkelerinin yasaya nihai onay vermesinden sonra imzalanan tedarik sözleşmeleri için metan standardı zorunlu olacak.

Kaynak: REUTERS

HAFTANIN RAPORU

Değişimi Yönlendirmek: Elektrikli Araçlar Küresel Güney'de nasıl yükselebilir?

Londra merkezli finansal düşünce kuruluşu Carbon Tracker tarafından gerçekleştirilen “Değişime Yön Vermek” başlıklı araştırmaya göre, Küresel Güney hükümetleri elektrikli araç devriminin faydalarından yararlanmaya yönelik politikalar benimsemediği taktirde, fosil yakıt ithalatına bağımlı kalmaya devam edecek.

Araştırmada, sadece Afrika’daki ülkeler, kıtanın gayrisafi yurt içi hasılasının yüzde 2,5’ine denk gelen yıllık 80 milyar dolarlık akaryakıt ithal ettiğine işaret edilerek, fosil yakıt ithalat bağımlılığının sürmesiyle Küresel Güney ülkelerinin kullanılmış içten yanmalı motorlu araç çöplüğüne dönüşme riski bulunurken ülkeler elektrikli araçlara geçişi destekleyen politikalarla bu bağımlılığın kırılabileceği belirtiliyor.  Carbon Tracker tarafından yapılan analiz elektrikli araçlarla birlikte 12 ülkenin (Cezayir, Arjantin, Brezilya, Mısır, Hindistan, Endonezya, Kenya, Nijerya, Meksika, Fas, Güney Afrika ve Uganda) ekonomilerinin yakıt ikmali maliyetlerinde yıllık 100 milyar dolardan fazla tasarruf sağlayabileceğini ortaya koyuyor.

Raporun tamamına BURADAN ulaşabilirsiniz.

İNFOGRAFİK / GRAFİK