
Enerji Bakanlığı, 2024-2030 yılları arasında kamu binalarında uygulanacak enerji verimliliği projeleri ile Yusufeli Barajı’nın yapım maliyeti kadar tasarruf sağlanacağını hesapladı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, kamu binalarında yüzde 40’lara yakın bir tasarruf potansiyeli gördüklerini söyledi. Bu da yılda 5.7 milyar, 7 yılın sonunda 40 milyar TL’ye denk geliyor.
Artan enerji maliyetleri ve kaynakların giderek tükenmesi bu konudaki tasarruf ve verimlilik adımlarını daha da stratejik bir hale getirdi. Sürdürülebilir bir gelecek ve şu ana kadar insan eliyle gezegene verilen büyük tahribatın zararlarını en aza indirmek için enerji israfını hızla düşürmek gerekiyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı da, “Kamu Binalarında Tasarruf Hedefi ve Uygulama Rehberi” ile 2024-2030 yılları arasında kamu binalarının enerji verimliliği projeleri ile toplamda ne kadar tasarruf edeceğini hesapladı. Kamu kuruluşlarının, 7 yılın sonunda toplamda 40 milyar TL’lik enerji verimliliği yatırımı yapacağı kaydedildi.
Bunun karşılığında da her yıl 300 bin TEP’lik (Ton Eşdeğer Petrol) yaklaşık 5.7 milyar TL’lik tasarruf elde edeceği belirlendi. Yapılan tasarrufla yıllık 1 milyon ton karbondioksitin havaya salınmayacağı ifade edildi.
Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar, bir grup gazeteciye yaptığı değerlendirmede, kamu binalarındaki enerji tasarrufu hedefinin yüzde 15’ten yüzde 30’a çıkartıldığını hatırlatarak, yüzde 40’lara yakın bir tasarruf potansiyelinin olduğunu gördüklerini vurguladı. 2022 yılı sonu itibarıyla 189 kamu binasında yüzde 15 tasarruf hedefine ulaşıldığını kaydeden Bayraktar, dönemin 2023 yılında bittiğini dile getirdi. Bayraktar, 2030 yılında tüm kamu binalarında yüzde 30 enerji tasarrufuna ulaşmayı hedeflediklerini belirterek, enerji verimliliği için toplumda bilinçlendirme, eğitim düzeyinde farklılık ve tanıtımın önemini vurguladı.
Enerji Bakanlığı bir süre önce “Kamu Binalarında Tasarruf Hedefi ve Uygulama Rehberi” ile uygulanacak tedbirleri belirlemişti. Önlemler arasında kamu binalarının çatı ve otoparklarına güneş panelleri kurulması, yeni araç alımlarında elektrikli araçların önceliklendirilmesi ve binaların iç ortam sıcaklığının ısıtma sezonunda en fazla 22, soğutma sezonunda ise en az 24 derece olması gibi maddeler yer alıyor.
Enerji Verimliliği Kanunu’na göre; yıllık toplam enerji tüketimi 250 TEP üzeri olan binalar veya toplam inşaat alanı 10 bin metrekare üzeri olan kamu binalarının enerji yöneticisi görevlendirmesi gerekiyor. Mülkiyeti kamuya ait ve hakkında yıkım, taşınma veya elden çıkarma planı olmayan ve 1 Ocak 2024 itibarıyla en az 5 yılını tamamlamış binalar kanun kapsamına giriyor. Bakanlığın düzenleme ile bu binaların ısıtma, soğutma, havalandırma, aydınlatma, sıcak su tedariki ve diğer ekipmanlar için kullanılan enerji kaynakları ve verimli ekipman kullanımlarında tasarrufa gidilmesi hedefleniyor.
Kaynak: HÜRRİYET

Bu yıl 30 Kasım-12 Aralık’ta Dubai'de düzenlenecek Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (COP28) öncesinde, Türkiye’de iklim değişikliği alanında çalışan STK’ler, Türkiye’nin, 2053'te net sıfır hedefine ulaşabilmesi için 2030’a kadar 2020’ye kıyasla en az yüzde 35 mutlak emisyon azaltımı hedeflemesi gerektiğini bildirdi.
Bu hedef, Türkiye’nin, emisyonlarını bugünden itibaren azaltmaya başlayarak 2020’deki 523,9 milyon ton karbondioksit eş değeri seviyesinden 340 milyon ton karbondioksit eş değeri seviyesine çekmesi anlamına geliyor.
Emisyon azaltım hedefinin güncellenmesi ve somut adımların atılmasının Türkiye ekonomisine sağlayacağı faydaları dile getiren STK’ler, yenilenebilir enerjiye geçişin enflasyonu düşüreceğini, enerjide kendine yeterliliğin başarılacağını, enerji maliyetlerinin azaltılacağını, yeni istihdam alanları yaratılacağını, yüksek teknolojili ve katma değerli yatırım alanlarını geliştirileceğini öngörüyor. Buna göre, güneş ve rüzgardan daha fazla elektrik üretilmesi halinde tüketici enflasyonunun 7 puan düşürülebileceği hesaplanıyor.
Türkiye’nin, güneş ve rüzgar enerjisinden ürettiği elektriğin 1 yıl içinde 7 milyar dolar, neredeyse 1 aylık enerji ithalatını önlediğine dikkat çekilirken, 2030’a kadar kömürden çıkılması halinde mevcut elektrik üretimindeki yüzde 60 yerlilik oranının yüzde 70’e kadar yükseltmenin mümkün olduğu belirtiliyor.
Güneş ve rüzgardan elektrik üretim kapasitesinin artmasının sanayi üretimindeki ilgili değer zincirini büyüteceği, güneşte 15-25 GW’lik kapasite ilaveleriyle 0,8 milyar dolar olan üretimin 6,8-11,3 milyar dolar artırabileceği öngörülüyor. Ayrıca, sağlık sorunları ve bunların kamuya maliyetinin azaltılabileceği, işsizlik ve yoksullukla mücadele olanağının yaratılacağı, küresel net sıfır dönüşüme uyumlu bir ekonomi kurulurken, küresel iklim finansmanına erişim olanağı artacağı hesaplanıyor.
Çağrıda bulunan kuruluşlar arasında Doğal Hayatı Koruma Vakfı, Ege Orman Vakfı, Greenpeace Akdeniz, HEAL Sağlık ve Çevre Birliği, İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği, İNGEV, İstanbul Politikalar Merkezi, Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği, TEMA Vakfı, Yeşil Düşünce Derneği, YUVA, Avrupa İklim Eylem Ağı, Fosil Yakıtların Ötesi, İklim için Türkiye, İklim Öncüleri, Youth for Climate Türkiye ve Yuvam Dünya Derneği yer aldı.
Kaynak: AA

Türkiye genelinde elektrikli araçlar için şarj noktası sayısı 20 Kasım itibarıyla 10 bin 576’ya ulaştı. AA muhabirinin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan (EPDK) aldığı bilgiye göre, geçen yıl nisanda 4 firmanın faaliyet gösterdiği elektrikli şarj hizmeti piyasasında bugün itibarıyla 147 şirket faaliyet gösteriyor. Bu süreçte araç üreticilerinden akaryakıt dağıtım şirketlerine, elektrik üretim şirketlerinden start up’lara geniş bir yelpazede lisanslı oyuncular piyasaya dahil oldu. Lisanslı şirketlerden 102’sinin, sisteme kayıtlı ve aktif çalışan en az bir ünitesi bulunuyor.
EPDK verilerine göre, 81 il şarj istasyonları ile donatıldı. Geçen yıl ekimde şarj hizmeti verilen soket sayısı toplam 2 bin 400 civarındayken, bu sayı yavaş şarjda (AC) 7 bin 581, hızlı şarjda (DC) 2 bin 995’e ulaştı. Böylelikle, Türkiye genelinde elektrikli araçlar için şarj noktası sayısı 20 Kasım itibarıyla 10 bin 576’ya yükseldi. Soket sayısında 1 yılda 3 kattan fazla artış oldu.
Öte yandan, Türkiye genelinde elektrikli araç sayısı da eylül sonunda 51 bin 813 olarak kayıtlara geçti. Türkiye’de yaklaşık her 5 elektrikli araca bir şarj noktası düşerken, araç başına düşen şarj noktası açısından Türkiye, AB ülkeleri genelinde ilk sıralarda yer alıyor.
Kaynak: AA

Türkiye Elektrik Sanayi Birliği (TESAB) tarafından yayımlanan Cumhuriyetin 100. yılında Türkiye Elektrik Tarihi kitabı enerji sektörüyle buluştu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nda yapılan lansman ile görücüye çıkan eser Türkiye elektrik tarihini kapsamlı şekilde ele alan ilk eser olarak dikkat çekti.
Lansmanda konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Zafer Demircan, çalışmanın Türkiye’nin elektrik serüvende büyük bir öneme sahip olduğunu belirterek, bu eserin internet ortamına taşınarak canlı, yaşayan bir eser haline getirilmesini, sektör temsilcilerinin katkı sunmasını istedi.
Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren TESAB Yönetim Kurulu Başkanı ve EÜAŞ Genel Müdürü Zafer Benli de, “Türkiye Elektrik Sanayi Birliği olarak Cumhuriyetimizin 100. Yılına yakışır uluslararası ve ulusal çalışmaları arka arkaya hayata geçiyoruz. Bu kapsamda ilk olarak, CIGRE Güneydoğu Avrupa Bölge Başkanlığımızı başarıyla tamamladık. Ekim ayında düzenlendiğimiz 4. SEERC İstanbul Konferans’ımızla 25 farklı ülkeden 650 akademisyen, üst düzey yönetici ve uzmanın katıldığı konferansımız ile “Avrupa’nın Beyin Takımını” ülkemizde ağırlamış olduk. Cumhuriyetimizin 100. yılına atfettiğimiz ve bugün tanıtılacak “elektrik tarihi” kitabımızla da sektörümüze önemli bir zihni katkı sağlamayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı. Akademi, kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının katkılarıyla hazırlanan esere 32 yazar katkı sağladı.
Kaynak: ENERJİ GÜNLÜĞÜ

Enerji sektöründe geleceğin akıllı sistemlerini geliştirerek değişimin öncüleri arasında yer alan Osmangazi Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (OEDAŞ), Türkiye’de bir ilke imza atarak elektrik direklerindeki kısmi deşarj kaynaklı arızaların tespiti için bu arızanın radyo frekans emisyonlarını ölçebilen sistemi kullanmaya başladı. Dünyada da sayılı örnekleri bulunan sistem, HEFE Enerji firması ile birlikte geliştirilirken testleri ise Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde (ODTÜ) tamamlanacak. Radyo frekans sistemini, OEDAŞ Ar-Ge Müdürü Ural Halaçoğlu anlattı.
Kısmi deşarjın, elektrik yüklerinin hat boyunca düzensiz hareket etmesi anlamına geldiğini ve müdahale edilmemesi durumunda hatta arıza meydana getirerek enerjinin kesildiğini söyleyen Halaçoğlu, “Enerjinin güvenli ve sürdürülebilir olması için kısmi deşarjların tespit edilip hat üzerinde onarım çalışmasının yapılması gerekiyor. Ancak hatta kısmi deşarj olup olmadığının anlaşılması için saha çalışanları her bir elektrik direğini ‘MEMS mikrofon’ (Noiseless Acoustics-Gürültüsüz Akustik) aracılığıyla tek tek kontrol edip dinleme yapıyor. OEDAŞ’ın hizmet verdiği beş şehirde toplam 261 bin 240 adet elektrik direği olduğunu dikkate alırsak, bu işlemlerin ne denli zor ve uzun süreli olduğu daha iyi görülebilir” dedi.

Sakarya Elektrik Dağıtım AŞ (SEDAŞ), faaliyet gösterdiği bölgelerde meydana gelen olumsuz hava koşullarından dolayı hasar gören elektrik dağıtım şebekesinin onarım ve yenileme çalışmaları için 501 kişilik ekibiyle hasarları giderdi.
Şirketten yapılan açıklamaya göre, 20 bin kilometrekarelik alanda 2 milyonu aşkın müşteriye enerji dağıtım hizmeti sunan SEDAŞ, şiddetli hava muhalefetine rağmen kesintisiz enerji sağlayabilmek için çalışmalarını sürdürüyor. Şirket, Sakarya, Kocaeli, Bolu, Düzce ve Gebze bölgelerinin muhtelif köy ve mahallerinde yaşanan olumsuz hava şartları nedeniyle meydana gelen elektrik kesintilerine karşın 501 saha çalışanıyla mücadele etti.
Olumsuz hava şartları nedeniyle çağrı merkezine müşterilerden gelen başvuruları en kısa sürede yanıtlamak için çaba gösteren SEDAŞ, 125 kişilik müşteri temsilcisi ekibini takviye çalışanlarla destekleyerek iletişim hatlarının kapasitesini artırdı.
Şirketten yapılan açıklamada, “Bölgemizde meydana gelen hava muhalefeti nedeni ile 329 kişilik saha ekibimiz, yüksek teknolojiye sahip 4 adet dronumuz, sepetli, pick up ve vinçten oluşan 129 aracımızla kesintisiz enerji için sahalarda görev yaptık. Tam kadro faaliyet gösterdiğimiz çalışmalarımıza, 172 kişilik yüklenici saha çalışanı ve 25 arazi aracı da destek verdi. Zorlu hava koşullarına rağmen bölgemiz genelinde 501 saha çalışanı ve 154 araç ile aralıksız çalışmalarımızı sürdürdük. Şiddetli hava muhalefeti sonucu oluşan hasarları gidermek için gece gündüz demeden sahada teyakkuza geçtik” ifadeleri kullanıldı.

Avrupa Birliği (AB), enerji krizi nedeniyle geçen yıl uygulamaya geçirilen ve yüksek enerji maliyetlerinde şirketleri desteklemeyi kolaylaştıran olağanüstü tedbirlerin gelecek yılın Haziran ayı sonuna kadar uzatılmasına karar verdi.
AB Komisyonu, Rusya-Ukrayna savaşının başlamasıyla enerji fiyatlarında benzeri görülmemiş artışın ardından uygulamaya alınan kamu desteklerine yönelik geçici kriz çerçevesinin bazı bölümlerinin 6 ay uzatılması kararı alındığını açıkladı.
Açıklamada, üye ülkelerin talebiyle, firmalara yüksek enerji fiyatlarını telafi etmeleri için kamu desteği verilmesine olanak sağlayan hükümlerin aşamalı olarak kaldırılmasının ertelendiği kaydedildi. Geçici çerçevenin sonlandırılması programında kısmi değişiklik yapıldığı ifade edilen açıklamada, enerji krizinden kaynaklanan sorunların devam etmesi halinde üye ülkelerin bazı şirketlerini 30 Haziran 2024’e kadar destekleyebilecekleri belirtildi.
Açıklamada, “Üye ülkeler, enerji fiyatları kriz öncesi seviyeleri önemli ölçüde aştığı sürece ek enerji maliyetlerinin bir kısmını karşılayarak şirketlere destek sağlamaya devam edebilirler” ifadesi yer aldı.
Komisyonun, ekonomik gelişmeleri yakından takip etmeye devam edeceğine işaret edilen açıklamada, herhangi bir yeni kriz durumunda hızlı şekilde müdahale edileceğinin altı çizildi. Açıklamada, şirketlere yönelik devlet garantileri, sübvansiyonlu krediler ve elektrik talebinin azaltılmasına destek gibi istisnai önlemlerin ise artık gerekli görülmediği ve 31 Aralık’tan sonra durdurulacağı bildirildi.
AB üyesi ülkeler, geçen yıl Rusya-Ukrayna savaşı ve enerji krizi ile artan doğalgaz ve elektrik fiyatlarına karşı çok sayıda tedbir ve destek programı uygulamaya koymuştu. Bu enerji desteklemeleri üye ülkelerin kamu maliyelerine ciddi bir yük getirdiği için aşamalı biçimde sonlandırılması planlanıyordu.
Kaynak: BLOOMBERGHT

Dünyanın en fazla karbon emisyonuna yol açan iki ülkesi Çin ve ABD’nin, Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai şehrinde yapılacak Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Konferansı’nda (COP28), sera gazlarının azaltılmasına ilişkin ortak toplantı düzenleyeceği bildirildi.
Çin Çevre Bakanlığı İklim Değişikliği Dairesi Direktörü Şia Yingşien, çevrim içi yayınlanan The Paper gazetesine yaptığı açıklamada, ABD ile iklim değişikliğine dair temel konularda diyaloğu ve işbirliğini güçlendirmeyi istediklerini belirtti. COP28’e katılacak Çin heyetinin başkan yardımcılığını yürütecek Şia, konferansta enerji dönüşümü ve metan gibi sera etkisine yol açan karbondioksit dışındaki gazların kontrolü için uzlaşma sağlamak üzere ABD heyeti ile ortak toplantı yapacaklarını ifade etti. Şia, konferansın, “başarılı bir küresel durum değerlendirmesi için tüm tarafları bir araya getirmesini umduklarını” aktardı.
İklim değişikliği konusunda yol gösterici kararların alındığı yıllık toplantı, bu yıl 30 Kasım-7 Aralık tarihlerinde düzenlenecek. Dünyanın en fazla karbon emisyonuna yol açan iki ülkesi olan Çin ile ABD arasında anlayış birliği, küresel iklim değişikliğiyle mücadele çabalarının başarısı açısından kritik görülüyor.
ABD’nin İklim Değişikliği Özel Temsilcisi John Kerry ile Çin’in İklim Değişikliği Özel Temsilcisi Şie Cınhua, Çin’de ve ABD'de yaptığı görüşmelerin ardından, iki ülke arasında iklim işbirliği çalışma grubunu yeniden faaliyete geçirme kararı almıştı. Kerry ve Şie, California eyaletinin Sunnylands şehrinde 4 günlük görüşmenin ardından 15 Kasım’da yaptıkları ortak açıklamada, iki ülkenin, “2030'a kadar yenilenebilir enerji kapasitesinin küresel ölçekte artırılması” ve “kömür, petrol ve doğal gazın ikamesinin hızlandırılması” için birlikte çalışma konusunda uzlaştığını duyurmuştu.
Uzlaşma kapsamında iki ülkenin, metan gibi sera etkisine yol açan karbondioksit dışındaki gazların kontrolünü, karbon emisyonlarının azaltılmasına yönelik 2035 vadeli planlarına dahil edeceği belirtilmişti. Çin, emisyon azaltma stratejisi kapsamında ilk kez metan gazının kontrolüyle ilgili taahhütte bulunmuştu. Ülkeler, ayrıca orman kaybına ve plastik kirliliğine karşı da ortak mücadele kararı almıştı.
Kaynak: AA

Üst düzey bir enerji yetkilisi Mozambik'in yenilenebilir enerji kapasitesini ve elektrik kullanılabilirliğini artırmak için yaklaşık 80 milyar dolarlık yatırım çekmeyi umarak 2050 yılına kadar iddialı bir yeni enerji geçiş planını onayladığını söyledi.
Mozambik Devlet Başkanı Filipe Nyusi’nin, enerji stratejisini 2 Aralık’ta Dubai’de yapılacak COP28 iklim zirvesinde uluslararası ortaklara ve potansiyel bağışçılara resmi olarak sunması bekleniyor. Gelecek yıl ile 2030 arasındaki öncelikli planlar arasında, mevcut tesislerin iyileştirilmesi ve yeni Mphanda Nkuwa hidroelektrik projesinin tamamlanması yoluyla 2 bin MW’lik yeni hidroelektrik kapasitesinin eklenmesi, ulusal elektrik şebekesinin genişletilmesi ve ulaştırma sektöründen kaynaklanan emisyonların azaltılması için elektrikli araçlara geçilmesi yer alıyor. Enerji bakanının özel danışmanı Pedro Simao Reuters'e verdiği demeçte, “Belgede hala ince ayarlamalar yapıyoruz ve onu bu hafta içinde kamuoyuna açıklamayı umuyoruz” dedi.
Güney Afrika ülkesi, ilk sıvılaştırılmış doğal gazını Kasım 2022’de ihraç etti ve büyük gaz keşiflerinin, yenilenebilir enerji potansiyeliyle birlikte ekonomik büyümeyi hızlandıracağını ve milyonlarca insanı yoksulluktan kurtarmaya yardımcı olacağını umuyor.
Kaynak: REUTERS

Avrupa Birliği’nin (AB) yenilenebilir hidrojen üretimini desteklemek için kurduğu Hidrojen Bankası, 800 milyon Euro’luk ilk ihalesine çıktı. AB Komisyonu’nun, Avrupa Hidrojen Bankası’nın faaliyetlerine ilişkin yaptığı açıklamada, bankanın, AB’nin emisyon ticareti gelirlerinden sağlanan 800 milyon Euro’luk kaynağı, yenilenebilir hidrojen üreticilerini desteklemeye yönelteceği kaydedildi. Yenilenebilir hidrojen üreticilerinin, üretilecek hidrojenin kilogramı başına sabit prim şeklinde destek almak için teklif sunabileceğine işaret edilen açıklamada, primin üretim fiyatı ile tüketicilerin ödemeye hazır olduğu fiyat arasındaki boşluğu doldurmayı amaçladığı belirtildi.
Açıklamada, Hidrojen Bankası’nın yenilenebilir hidrojen için pazar oluşturmayı, üretim kapasitesine yönelik yatırımları teşvik etmeyi ve üretimi artırmayı hedeflediği vurgulanarak, yenilenebilir hidrojenin Avrupa’nın gelecekteki enerji karışımında özellikle de ağır sanayi ve ulaşımda önemli bir role sahip olacağı ifade edildi.
AB’nin 2030 yılına kadar üye ülkelerde 10 milyon ton hidrojen üretmeyi hedeflediği anımsatılan açıklamada, başlatılan ihale sürecinde alınan tekliflerin en düşükten en yüksek fiyata doğru sıralanacağı ve ihale bütçesi bitene kadar destekleneceği bildirildi.
Açıklamada, tekliflerin 8 Şubat 2024’e kadar alınacağı, belirlenecek projelerin 10 yıla kadar hidrojen satışlarından elde edecekleri gelirlere ek olarak sübvanse edileceği kaydedildi.
Kaynak: TEMİZ ENERJİ
Türkiye'nin Karbonsuzlaşma Yol Haritası
Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi (İPM) tarafından "Türkiye'nin Karbonsuzlaşma Yol Haritası: Dönüşümün Takvimi ve Coğrafyası (2020-2050)" başlıklı rapor yayımlandı. Rapora göre, elektrik sektöründe net sıfır hedefi doğrultusunda yenilenebilir enerji kurulu gücü hızla artacak. Dönüşümün gerçekleşmesi için gerekli sistem esnekliğini sağlamak için, mevcut sistemde bulunmayan depolama sistemleri, pompajlı hidroelektrik santrali ve batarya depolama teknolojileri hızla devreye girecek. Esneklik mekanizması olarak kullanılabilecek uluslararası enterkoneksiyon hatlarının net transfer kapasitesi 2050'de 9,22 GW olacak. Raporda elektrik sektöründen kaynaklanan karbon emisyonlarının azalmasıyla 2020'de 135 milyon ton karbondioksit olan emisyonların 2050'de 18 milyon tona gerilemesinin beklendiği belirtiliyor.
Raporun tamamına BURADAN ulaşabilirsiniz.
BM İklim Değişikliği Konferansı COP28 - Duabi, BAE
30 Kasım – 12 Aralık 2023
Avrupa Enerji Verimliliği Konferansı 2024 Stadthalle, Avusturya
7 - 8 Mart 2024
16. Uluslararası Güneş Enerjisi & Teknolojileri Fuarı İstanbul, Türkiye
4 - 6 Nisan 2024
Avrupa Sürdürülebilir Enerji Haftası Brüksel ve Online
11 - 13 Haziran 2024
Küresel Enerji Dönüşümü 2024 New York, ABD
25 - 27 Haziran 2024
Küresel Yenilenebilir Enerji Zirvesi Venedik, İtalya
16 - 18 Eylül 2024