Paris’te gerçekleştirilen ve geçtiğimiz gün sona eren Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi’nde (COP21) küresel ısınma ile mücadele için uluslararası bir anlaşma imzalandı. 195 ülkenin imzasının bulunduğu Paris Anlaşması’nda yenilenebilir enerji kaynaklarına ve yeni teknolojilere teşvik dikkat çekiyor. Bunun sonucunda, elektrik üretiminde kömürün payının 5 yıl içinde düşmesi bekleniyor.
Paris’te 30 Kasım’da başlayan ve 13 gün süren müzakerelerde, İklim anlaşması üzerinde yoğun çalışmalar yapıldı. Bu görüşmeler sonucunda süren zirve sonunda yeni iklim anlaşması üzerinde uzlaşıldı, 195 ülke Paris Anlaşması’na imza attı.
- Paris Anlaşması neler getiriyor?
Anlaşmayla küresel ısınma hızının 2100 yılına kadar 2 santigrat derecenin altına çekilmesi, “olanaklı ise 1,5 dereceye indirgenmesi” kararı alındı. İklim adaletinin sağlanması için zengin kuzey ülkelerinin yoksul ya da gelişmekte olan güney ülkelerine destek sağlaması için, 2020 yılından itibaren her yıl 100 milyar dolarlık finansman sağlanması da kararlaştırıldı. Bu miktarın 2025 yılından sonra yeniden gözden geçirilmesi, gerekirse artırılması kararlaştırıldı.
- Kararlara uymayan ülkelere ceza geliyor
Anlaşmayla ilk kez, kararlara uymayan ülkelere yasal yaptırım ve ceza da öngörüldü. Her ülke, 2023 yılında yapılacak ilk değerlendirmelerin ardından, beşer senelik dönemler sonunda taahhütlerini yeniden gözden geçirebilecek. Ancak çevre örgütlerinin ısrarla istediği, “İklimsel değişikliklerden zarar gören yoksul ülkelerin dünyayı en çok kirleten zengin ülkelerden tazminat talep edebilmesi” ilkesinin anlaşmada yer almadığı görüldü. Çevre örgütleri şimdiden bu maddenin önümüzdeki konferansta kabul edilmesi için mücadele edeceklerini duyurdu.
- Hollande: “Yaşasın gezegen, yaşasın insanlık, yaşasın hayat!”
Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Paris Anlaşması’na ilişkin şu değerlendirmede bulundu:
“Anlaşma iddialı ve gerçekçi oldu. Tarih artık bugündür, gecikme ya da erteleme söz konusu olamaz. Gezegenimiz için şimdi karar verilmeli. Bütün dünya ulusları bu anlaşmayı imzalarsa, 12 Aralık 2015, sadece tarihi bir gün değil, insanlık için de büyük bir gün olur. Bu tarih, hayat mesajı veriyor. Bu anlaşma tüm katılımcılar tarafından imzalanırsa, iklim için, evrenimiz için, bütün dünyanın imza attığı ilk anlaşma olacak. Hepinizi bu büyük adıma davet ediyorum. Yaşasın gezegen, yaşasın insanlık, yaşasın hayat.”
- Kömürden elektrik üretiminin düşmesi bekleniyor
Müzakereleri yakından takip eden Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, “Paris Anlaşması tarihi. Dünya enerji sektörü için tarihi bir dönüm noktası olacak. Bu anlaşmadan sonra dünyadaki yenilenebilir enerji ve diğer temiz enerji teknolojilerindeki artış çok büyük hız kazanacak. Yatırımların ciddi olarak özellikle güneş, rüzgar ve hidrolik santrallere döneceği kesinleşti” yorumunda bulundu. Birol, düşük verimli kömür santrallerinin tüm dünyada çok büyük darbe yiyebileceğin belirterek, “Kömür şu anda dünya elektrik üretiminde en fazla paya sahip kaynak. Bunun 4-5 yıl içinde düşeceğini düşünüyorum. Özellikle Çin’den başlamak üzere… Dünya kömürünün yarısını tüketen Çin, ABD ile birlikte iklim değişikliği müzakere sağlanmasında en yapıcı rollerden birisini oynadı” dedi. Birol, yenilenebilir enerji daha fazla kullanılacağı için maliyetlerde de ciddi bir düşüş olacağını ifade etti.
- Türkiye, iklim değişikliğiyle mücadelede kendi payına düşen sorumluluğu yerine getirmeli
Uluslararası anlaşma Türkiye’yi de çok etkileyecek. Yenilenebilir enerjide maliyetlerin düşmesi ile Türkiye’de petrol, doğalgaz, kömür ve yenilenebilir denklemi yeni bir boyut kazanması bekleniyor. WWF-Türkiye Doğa Koruma Yönetmeni Mustafa Özgür Berke, şu değerlendirmede bulundu: “Türkiye bir yol ayrımında. Paris Anlaşması ışığında, Türkiye’nin kalkınma ve enerji politikalarını gözden geçirmesi gerekiyor. Paris sonrası yeni dönemde özellikle kömür projelerine finansman bulmak giderek zorlaşacak. Türkiye’nin hem iklim değişikliğiyle mücadelede kendi payına düşen sorumluluğu yerine getirmesi, hem de enerjide dışa bağımlığı azaltmak için yenilenebilir enerjiye dair hedeflerini yükseltmesi gerekiyor. Ulaşım, sanayi gibi karbon ayak izi yüksek sektörlerde düşük karbonlu tercihlere doğru dönüşümü başlatmamız gerekiyor.”
Kaynak : hurriyet.com.tr / abhaber.com |