SEKTÖRDEN HABERLER
“Yenilenebilirde Önümüze Çok Büyük Bir Hedef Koyduk”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Bergama Organize Sanayi Bölgesi’ni ziyaret etti, sanayicilerle görüştü. Daha sonra Bergama Ticaret Odası’nda sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcileri ve muhtarlarla bir araya gelen Bayraktar, burada yaptığı konuşmada, İzmir ve Bergama’nın enerji alanındaki önemine işaret etti. Türkiye’nin altından kömüre birçok alanda bereketli topraklar üzerinde bulunduğunu, ancak ülke ekonomisinin özellikle enerji ithalatı yönüyle cari açık verdiğini dile getiren Bayraktar, 2022’de enerji ithalatı tutarının yaklaşık 96,5 milyar dolar olduğunu söyledi.

Bakan Bayraktar, şöyle devam etti:

“2023’te bunu 70 milyar dolarlar seviyesine çektik ama 70 milyar dolar, 80 milyar dolar, 90 milyar dolar her sene enerji faturası ödeyerek maalesef bu cari açık problemini, döviz problemini ve nihai olarak enflasyon problemini çözme şansımız yok. Dolayısıyla bizim Türkiye’de, enerjide Sayın Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde ortaya koyduğumuz hedef şu; Türkiye’nin mutlaka bu cari açığı düşürecek, enerjide dışa bağımlılığı düşürecek ve nihai olarak önümüzdeki süreçte Türkiye’yi enerjide bağımsız kılacak, kendi kendine yeten bir ülke haline getirecek politika ve projeleri hayata geçirmeye gayret ediyoruz. Bunun yolu Türkiye'nin kendi kaynaklarını kullanmasından geçiyor. Başta yenilenebilir olmak üzere, yani bizim hamdolsun güneşimiz, rüzgarımız, jeotermalimiz, dolayısıyla bu kaynaklarımızı mutlaka ekonomiye kazandırmamız lazım. İkinci husus mutlaka Türkiye’nin kendi doğal gazını, petrolünü bulması gerekiyor. Bütün izlediğimiz politikalar, yaptığımız faaliyetler bu doğrultuda.”

Karadeniz’de çok önemli bir gaz keşfi yapıldığını, üretimi hızlı bir şekilde artırmayı hedeflediklerini belirten Bayraktar, hane halkı doğal gaz ihtiyacını yerli kaynaklardan sağlama hedefiyle çalıştıklarını bildirdi. Türkiye’nin petrol keşiflerine de değinen Bayraktar, daha önce adı terörle anılan Gabar’da Türkiye’nin en kaliteli petrolünün üretildiğini söyledi.

Bakan Bayraktar, petrol, doğal gaz ve yenilenebilir enerji kaynaklarını hayata geçirirken yerli ekipman kullanılmasının önemine dikkati çekerek şunları ifade etti:

“Bugün Türkiye’de 12 bin megavatın üzerinde rüzgar kurulu gücümüz var. Dolayısıyla bu rüzgarı aynı zamanda elektriğe, enerjiye dönüştürürken ekipmanları da üretmek, dolayısıyla böyle bir ekosistem, böyle bir endüstri, böyle bir istihdama katkı sağlayabilecek alanı da açmak istedik. Onun için bizim yerli ekipman destek mekanizmamız var. Çünkü yenilenebilirde çok büyük hedef koyduk önümüze. Dedik ki Türkiye şu anda dünyada 12’nci sırada güneş ve rüzgarda. Avrupa’da 5’inci sıradayız. Ama bu yer bizim için yeterli değil. Çünkü ülkemizin bu açıdan çok büyük bir potansiyeli var. Her yıl biz 5 bin megavat güneş ve rüzgar (enerjisi santrali) yapmak zorundayız. Kanadını, kulesini üreten, güneş panelini üreten bir ülke olmamız lazım. Türkiye’nin bu anlamda gideceği ciddi bir yol var.”

Türkiye'nin çok yoğun altın ithalatı yapan bir ülke olduğunu, altın madenciliğindeki potansiyelin de daha iyi kullanılması gerektiğini söyleyen Bayraktar, şunları kaydetti:

“Altın üretimimizi mutlaka yıllık en az 100 tonlara çıkarmamız gerekiyor önümüzdeki 5 yıl içinde. Bunu yapabilmek için elbette ki insandan, insan sağlığından vazgeçmeden ve bunu önceleyerek, çevreyi önceleyerek yatırımları yapmamız lazım. Özellikle madencilik sektöründe çalışan arkadaşlarımızdan bunu tekrar istirham ediyorum bu toplantı vesilesiyle. Değerli arkadaşlar, iş sağlığı ve güvenliğinden asla taviz vermeden, asla riske etmeden, mutlaka işletmelerimizi doğru işleteceğiz. Çünkü çok yakın bir zamanda bir kaza yaşadık biliyorsunuz Erzincan İliç’te. Dolayısıyla asla bunları istemiyoruz. Biz bu anlamda denetimlerimizi daha da sıklaştıracağız ama esas iş sizlere düşüyor. İşletme sahiplerine, işletmecilere, orada çalışanlara düşüyor. Dolayısıyla güvenli madencilik, çevreyle uyumlu madencilik diyoruz. Bu anlamda da ülkemiz maden açısından dünyanın en zengin ülkelerinden biri. Ama bunları doğru şekilde, sorumlu şekilde ekonomimize kazandırmamız lazım. Bunu yaptığımız zaman Türkiye daha güçlü bir ülke olacak, daha güçlü bir ekonomimiz olacak.”

Kaynak: TRT HABER

Elektrik Piyasasında Teminat Mektupları Elektronik Hale Getirilecek

Elektrik piyasası katılımcılarının, mevcut teminat mektuplarını gelecek yıla kadar elektronik teminat mektubuna dönüştürmesi zorunlu hale geldi. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) konuya ilişkin kararı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Buna göre, organize toptan elektrik piyasalarında faaliyet gösteren piyasa katılımcılarının sunması gereken teminat mektupları, elektronik teminat mektubu olarak ibraz edilecek. Mevcut teminat mektupları 1 Ocak 2025’e kadar elektronik teminat mektubu olarak değiştirilecek. Söz konusu tarihe kadar değiştirilmeyen teminat mektupları ise teminat hesaplamalarında dikkate alınmayacak.

Piyasa Yönetim Sisteminde (PYS) piyasa katılımcısı adına kayıtlı tüm serbest tüketicilerin kayıtları, teminat seviyesinin saat 11.00 itibarıyla sunması gereken ek teminat tutarını karşılamadığı ilk iş gününden itibaren silinecek. Söz konusu kayıtların silinmesi daha önce toplam teminat hesabının yapıldığı fatura döneminden itibaren geçerli olacak şekilde gerçekleştirilmekteydi. Birden fazla teminat türü ibraz eden katılımcı, teminatları kısmen veya tamamen diğer kıymetlerle değiştirilebilecek.

Değişikliğe göre, teminatların Türk lirası karşılıklarının hesaplanması sürecinde, döviz nakit teminatlar ve döviz elektronik teminat mektupları için Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından hesaplamanın yapılacağı günden bir iş günü önce saat 15.30’da ilan edilen döviz alış kuru göz önüne alınacak.

Hazine ve Maliye Bakanlığınca ihraç edilen Devlet İç Borçlanma Senetleri için TCMB tarafından hesaplamanın yapılacağı gün Resmi Gazete’de yayımlanan gösterge niteliğindeki fiyatlar baz alınacak. Hazine ve Maliye Bakanlığınca ihraç edilen Eurobond’lar için de merkezi uzlaştırma kurulu tarafından belirlenen fiyatlar belirleyici olacak. Piyasa katılımcılarının birden fazla teminat türü ibraz etmesi durumunda, söz konusu teminatlar kısmen veya tamamen teminat olarak kabul edilen diğer kıymetlerle değiştirilebilecek.

Nakit Türk lirası ve Türk lirası cinsinden elektronik teminat mektubu dışında teminat olarak kabul edilen kıymetlere değerleme katsayısı uygulanacak. Söz konusu değerleme katsayısı, benzer piyasalarda uygulanan değerleme katsayıları dikkate alınarak merkezi uzlaştırma kuruluşunun önerisiyle piyasa işletmecisi tarafından belirlenecek.

Teminatlara ihtiyati tedbir konması veya ilgili kıymetin kesin teminat niteliğini ortadan kaldıran bir durum ortaya çıkması durumunda, söz konusu kıymetler piyasa katılımcısının toplam teminat hesabında dikkate alınmayacak.

Kaynak: AA

Halk Belediyelerden İklim Krizi için Çaba Bekliyor: Yenilenebilir Enerji ve Altyapı Talebi

İklim değişikliği farkındalığı konusunda toplumun nabzını ölçen “Türkiye’de İklim Değişikliği Algısı” araştırmasının sonuçlarına göre, her 10 kişiden yedisi yerel yönetimlerin iklim değişikliği için yeterli çabayı göstermediğini düşünüyor. Rapor, iklim kriziyle mücadelede belediyelerden en büyük beklentinin seller ve yağmurlara karşı altyapı çalışmaları ile yenilenebilir enerji yatırımları olduğunu gösteriyor.

İklim Haber ve KONDA Araştırma tarafından, Türkiye çapında 2833 kişiyle hanelerinde görüşme yapılarak gerçekleştirilen anket çalışmasının öne çıkan sonuçları şöyle:

  • Toplumun yüzde 55’i iklim kriziyle mücadele konusunda en fazla sorumluluğun Hükümet/Cumhurbaşkanı’na ait olduğunu, yüzde 22 ise yerel yönetimlerin sorumlu olduğunu düşünüyor.
  • Ankete katılanların yüzde 75’i yerel yönetimlerin iklim değişikliği için yeterli çabayı göstermediğini aktarıyor.
  • Toplumun yüzde 36’sı yenilenebilir enerji yatırımlarını, diğer yüzde 36’sı ise seller ve yağmurlara karşı alt yapı çalışması yapılmasını, iklim kriziyle mücadelede belediyelerin yapması gereken en önemli iki çalışma alanı olarak görüyor.
  • Görüşülen kişilerin yüzde 88’i geçen yılın rekor yaz ayı sıcaklıklarını iklim değişikliği ile bağlantılı buluyor.
  • Her dört kişiden üçü iklim değişikliğinin insan faaliyetleri ile bağlantılı olduğunu söylerken, iklim değişikliği ile ilgili endişeli olduğunu da dile getiriyor.

Araştırma sonuçları, iklim değişikliği konusunda endişeli olanların oranının bir yıl öncesine göre azalarak yüzde 83’ten yüzde 72’ye düşse de son altı yılda yapılan ölçümler arasında en yüksek üçüncü seviyede olduğunu gösteriyor. Kadınlarda bu oran yüzde 77, erkeklerde yüzde 68 olarak ortaya çıkıyor. Lise altı eğitim seviyesindekilerin yüzde 68’i iklim değişikliği konusunda endişeliyken, bu oran lise mezunlarında yüzde 71’e üniversite mezunlarında ise yüzde 82’ye yükseliyor. Araştırma, sosyal medya kullanıcılarının da sosyal medya kullanmayanlara göre daha endişeli olduğunu ortaya koyuyor.

Türkiye’de son yıllarda sık sık can ve mal kaybına yol açan sel felaketleri yaşanıyor. Ankete göre toplumun yüzde 36’sı sele karşı altyapı çalışmalarını, belediyelerin yapması gereken en önemli çalışmalardan biri olarak görüyor.

Kaynak: MİLLİYET

Diyarbakır Sur’da Petrol Çıkarılacak

Diyarbakır’ın Sur ilçesi sınırları içinde petrol arama, çıkarma ve depolama çalışması yapılacak. Açılacak 2 sondaj kuyusundan günde yaklaşık 80 ton petrol çıkarılması bekleniyor. 

Amerikan Transatlantic Petroleum Ltd. Şirketinin Türkiye kolu olan Transatlantic Petroleum Ham Petrol ve Doğal Gaz Arama ve Üretim A. Ş. firması tarafından Diyarbakır İli, Sur İlçesinde Ham Petrol Arama – Çıkarma (Üretim) ve Depolama faaliyeti planlanıyor. Yaklaşık 9,5 milyon lira değerindeki proje kapsamında ARİ/TRS/K/M44-B2-1 ruhsat nolu alanda 2 adet poligonda çalışma yürütülecek. Yeniev – 10 ve Yeniev – 11 lokasyonlarında yapılacak olan sismik çalışmalar neticesinde, açılacak sondaj kuyuları vasıtasıyla petrol varlığı, petrolün özellikleri ve işletmeye yönelik verilerin sağlanması planlanıyor. Arama faaliyeti sonrasında da üretime ve depolamaya geçilmesi planlanıyor. Belirlenmiş olan noktalarda yapılacak arama çalışmalarının ardından; kuyulardaki petrol debisi miktarı, kalitesi ve verimliliği gibi faktörler göz önüne alınarak, üretime geçilip geçilmeyeceğine karar verilecek. 

Daha önceden arazilerde yapılan gözlemsel tespitlere göre üretime geçilmesi halinde günlük yaklaşık 80 ton ham petrol üretimi yapılması ve depolanması öngörülüyor. Depolama ise her biri 500 m3/yıl depolama kapasitesine sahip 10 tank ile yapılacak. Böylece yıllık depolama kapasitesi 5 bin m3 olacak.

Planlanan faaliyet kapsamında yapılacak çalışmalar neticesinde; ortaya gaz çıkışı oluşması bekleniyor. Oluşturulacak düzenek ile bu gazların gaz yakma jeneratörlerinde yakılarak elektrik ihtiyacının karşılanması planlanıyor. Ayrıca fazla miktarda oluşacak gaz ise flare’ye gönderilerek yakma işlemine tabi tutulacak.

Kaynak: ENERJİ GÜNLÜĞÜ

SEDAŞ’tan Çevreyi Koruma Misyonunda Milli Ekonomiye Katkı

20 bin kilometrekarelik alanda 2 milyonu aşkın müşterinin enerji dağıtım faaliyetinden sorumlu olan Sakarya Elektrik Dağıtım AŞ (SEDAŞ), hizmet kalitesini geliştirirken bir yandan da sürdürülebilir bir gelecek için katkılarını artırıyor. Sakarya merkez kampüs içinde kurulu bulunan Malzeme Bakım ve Geri Kazanım Merkezi’nde atıl durumdaki eski ürünler, mekanik veya elektronik bakımlarla yeniden kullanıma getiriliyor. Böylelikle atık oluşumları en aza indirilirken onarılan malzemelerin tekrar hizmete alınmasıyla ülke ekonomisine milyonlarca liralık katma değer yaratılıyor.

Çevresel etkileri en aza indirerek karbon ayak izini azaltma misyonunda kararlı adımlarla ilerlediklerini ifade eden SEDAŞ yetkilileri; “Atıklarımızı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yetkili firmalara gönderiyoruz. Atıkların dönüşüm işlemleri ile çevresel etkileri en aza indirilirken malzemeler ekonomiye tekrar kazandırılıyor. 2023 yılında bu işlem ile yaklaşık 2 milyon kilogram tehlikesiz, 500 bin kilogram tehlikeli olmak üzere toplam 2 milyon 500 bin kg (2500 Ton) ağırlığında atık, geri dönüşüm/geri kazanıma gönderildi” diye bilgi verdi.

Ayrıca SEDAŞ’ın faaliyet bölgesinde işleyen “Sıfır Atık” uygulaması kapsamında topladığı bin 240 kilogram atıktan önemli kazanımlar kaydedildiğinin altını çizen yetkililer, bu uygulama ile 4500 kWh enerji, 15 m3 su, yaklaşık 1 ton hammadde ve 670 litre petrol tasarrufu sağlandığını, böylelikle 114 kg sera gazı oluşumu ve 5 adet ağacın kesiminin engellendiğine dikkat çekti.

SEDAŞ’ın benzer doğrultuda hizmet veren bakım merkezi çalışmaları da birçok malzeme ile ekipmanın tekrar ve verimli kullanılmasını sağlayıp karbon ayak izi azaltma sürecinde etkin rol oynadı. Bu çalışmalar, maliyet tasarrufu anlamında da ciddi katkılar yaratırken 2023 yılında, ekipmanlara yapılan bakım/onarımların toplam servis maliyeti yaklaşık 9 milyon TL olarak gerçekleşti. Çalışmaların SEDAŞ’a maliyeti 1 milyon TL civarında oldu ve bakım merkezi çalışmalarıyla elde edilen net tasarruf yaklaşık 8 milyon TL olarak kaydedildi. Net tasarrufun daha temiz bir gelecek için büyük katkılar sağladığını vurgulayan yetkililer, “SEDAŞ olarak, çevre dostu uygulamalarımızla sürdürülebilir bir gelecek için önemli bir rol üstlenmeye devam ediyoruz” diye açıklama yaptılar.

AEDAŞ, İHA ve Dronlar ile Arızaları Tespit Ediyor

Antalya, Burdur ve Isparta’da yaklaşık 36 bin 500 km2'lik bir alanda faaliyet gösteren Akdeniz Elektrik Dağıtım AŞ (AEDAŞ), kesintisiz elektrik dağıtım hizmeti sunmayı hedeflerken çağın teknolojik yeniliklerini kullanıyor. Olumsuz hava ve zorlu arazi şartlarında, arızaları hızlı bir şekilde tespit edip müdahale etmek için İnsansız Hava Aracı (İHA) ve dronlardan destek alıyor.

AEDAŞ, özellikle dağlık ve ormanlık bölgelerde, kötü hava koşullarında ve zorlu arazi şartlarında meydana gelen arızaları hızlı bir şekilde tespit etmek için 1 adet İHA ve 6 drone ile filosunu güçlendirdi. Havai enerji nakil hatlarındaki potansiyel arızalara karşı acil destek birimlerini hazır bekletiyor. 25 kişilik uzman ekibine Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü onaylı insansız hava araçlarını kullanma konusunda özel eğitimler verilerek, teknolojik alt yapı ile sahada aktif rol alıyorlar.

AEDAŞ, zorlu arazi şartlarında arızalara daha hızlı müdahale etmenin yanı sıra İHA ve dronlar aracılığıyla rutin hat taramaları yapıyor. Bu sayede ileride oluşabilecek arızaları önceden tespit ederek önlem alabiliyorlar.

DÜNYADAN HABERLER
AB Binaların Enerji Verimliliğini Artıracak

Avrupa Parlamentosu (AP), Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde binaların enerji performansını artıracak ve karbon emisyonlarını düşürecek yasayı onayladı. Fransa’nın Strazburg kentinde düzenlenen AP Genel Kurul oturumunda, binalarda enerji performansı kurallarını değiştirecek yasa 370 “Evet”, 199 “Hayır” oyla kabul edildi. Yeni kurallara göre, yapıların enerji tüketimi ve sera gazı emisyonları azaltılacak. En kötü performansa sahip binaların daha hızlı yenilenmesi sağlanacak.

AB ülkelerinde yeni kamu binalarını 2028 yılı, bütün diğer yeni binaların da 2030 yılı itibarıyla sıfır emisyonlu olması gerekecek. Konutlarda kullanılan enerjinin 2030 yılına kadar en az yüzde 16, 2035 yılına kadar da en az yüzde 20 oranında azaltılmasını sağlayacak tedbirler alınması şart olacak.

Üye ülkelerin 2030'a kadar en kötü performansa sahip konut dışı yapıların yüzde 16’sını, 2033'e kadar da yüzde 26’sını restore etmesi gerekecek. Teknik ve ekonomik olarak uygun olan binalara güneş enerji paneli yerleştirilmesi hızlandırılacak. Fosil yakıtlı ısınma sistemleri ve kazanlar aşamalı olarak kullanımdan kaldırılacak. Üye ülkeler, ısıtma ve soğutmada fosil yakıtları 2040 yılına kadar aşamalı olarak ortadan kaldırmak amacıyla tedbirler alacak. Fosil yakıtlı sistemlere sübvansiyon verilmesi 2025 itibarıyla yasaklanacak. Tarihi binalar ve tarımsal faaliyetlerde kullanılan yapılar bu kurallardan muaf olacak.

Kaynak: AA

ABD, 24 Eyaletteki Hidrojen Projelerine 750 Milyon Dolar Bağışladı

ABD Enerji Bakanlığı, 13 Mart Çarşamba günü yaptığı açıklamada, 24 eyalette temiz hidrojen üretimi ve kullanımı için kapasite geliştiren projelere 750 milyon dolar hibe edeceğini bildirdi. Hidrojen, Başkan Joe Biden yönetiminin fosil yakıt kullanımını azaltmak ve alüminyum ve çimento gibi karbondan arındırılması zor endüstrilerden kaynaklanan emisyonları azaltmak için hayati önemde gördüğü bir yakıt. Bugün hidrojenin büyük çoğunluğu, temiz hidrojenin maliyetinin çok altında bir maliyetle, azaltılmamış emisyonlarla buhar metan reformasyonu yoluyla üretiliyor.

ABD Enerji Bakanı Jennifer Granholm, projelerle ilgili “temiz hidrojen konusundaki liderliğimizin gelecek nesiller boyunca ülke genelinde hissedilmesini sağlayacak" ifadesini kullandı.

Kaynak: REUTERS

Petrol Devinden Petrol ve Doğal Gaza Yatırım Çağrısı

Suudi Aramco CEO'su Amin Nasser, küresel petrol talebinin bir süre daha zirveye ulaşmayacağını, bu nedenle politika yapıcıların tüketimi karşılamak adına petrol ve doğal gaza yeterli derecede yatırım yapmaları gerektiği çağrısında bulundu. Artan yatırımlara rağmen alternatif enerjinin henüz hidrokarbonların yerini alamayacağını söyleyen Nasser, “Bütün bunlar, bırakın 2030'u, petrol ve gazın zirveye ulaşmasının bir süre daha mümkün olmayacağı görüşünü güçlendiriyor” dedi.

Nasser, izleyicilerden alkış toplayan konuşmasında, “Petrol ve doğal gazı aşamalı olarak azaltma fantezisinden vazgeçip bunun yerine, gerekli olduğu sürece gerçekçi talep varsayımlarını yansıtacak şekilde bunlara yeterince yatırım yapmalıyız” ifadelerini kullandı.

Kaynak: BLOOMBERGHT

Ulaşım ve Mobilitede Ar-Ge’ye Öncelik Veren Şehirler İklim Nötrlüğüne Ulaşmak için Daha İyi Konumda

AB'nin İklime Nötr ve Akıllı Şehirler Misyonuna katılmak isteyen 362 şehrin analizi, kentsel ulaşımın karbondan arındırılmasını hedefleyen stratejilere sahip şehirlerin, iklim nötrlüğüne ulaşma zorluğunu üstlenme olasılığının daha yüksek olduğunu gösteriyor.

Kentsel ulaşımı karbonsuzlaştırmaya odaklanan aday şehirler, sera gazı (GHG) emisyonlarını azaltmak için gerekli olan stratejileri uyguluyor. Bu yaklaşım, elektrikli araçlar için şarj altyapısı gibi yeni teknolojilerin kullanılmasının yanı sıra toplu taşıma ve aktif hareketlilik seçeneklerinin teşvik edilmesini, örneğin yürüyüş ve bisiklet kullanımını teşvik etmek için yaya alanlarının genişletilmesini içeriyor.

AB'nin İklim-Nötr ve Akıllı Şehirler Misyonu, 2030 yılına kadar 100 iklim-nötr şehir kurma hedefiyle bu çabalar için bir katalizör görevi görüyor. Bu girişime katılmak üzere seçilen kentler, 2050 yılına kadar tüm Avrupa kentlerinin bu girişimi takip etmesini sağlayacak deney ve yenilik merkezleri olarak hareket ediyor.

Aday şehirler, CORDIS (Community Research and Development Information Service) ve TRIMIS (Transport Research and Innovation Monitoring and Information System) veri tabanlarından elde edilen verileri analiz eden bir kümeleme algoritması aracılığıyla, çalışma, ulaşım ve hareketlilikle ilgili projeler için AB'nin Horizon 2020 programından fon alan şehirlerin AB Misyonu'nun meydan okumasını benimseme olasılığının daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Ancak, iklim nötrlüğüne giden yol tüm şehirler için aynı değil. Her şehir, mevcut emisyon profillerini, büyüklüğünü, mevcut finansmanını ve kurumsal kabiliyetlerini dikkate alarak politika karışımını kendine özgü koşullara uyacak şekilde uyarlamalı. Ayrıca, ulaşım operatörleri ve enerji dağıtıcıları dahil olmak üzere çeşitli paydaşlarla iş birliği de müdahalelerin başarısı için çok önemli.                                        

Farklı ulaşım teknolojileri arasında akıllı kentsel hareketlilik, aday şehirleri diğer AB şehirlerinden en çok farklılaştıran kategori olarak öne çıkıyor. Akıllı mobilite, elektrikli ve otonom araçlar, drone teknolojisi ve isteğe bağlı mobilite hizmetleri gibi yeni ve gelişmekte olan teknolojileri destekliyor.

Kaynak: EC.EUROPA.EU

HAFTANIN RAPORU

Avrupalılar Enerjide Güneş Enerjisini Tercih Ediyor

Potsdam Sürdürülebilirlik Araştırma Enstitüsü araştırması, Danimarka, Almanya, Polonya ve Portekiz’de 4 bin 103 kişi arasında birleşik analiz yoluyla yenilenebilir bir elektrik geleceğine yönelik vatandaş tercihlerini inceledi.

Anket sonuçlarına göre, elektrik fiyatlarının belirleyici etkisi olduğu ortaya çıktı. İkinci sırada, elektrik ithalatının düşük payının olduğu bir sistem tercih edilirken, eğer vatandaşlar seçebilseydi, gelecekteki elektrik sistemlerinin merkezi olmayan, çatı üstü güneş enerjisine dayalı, topluluğa ait bir arz üzerine kurulu ve ithalata bağımlı olmayan bir yapıda olmasını istedikleri görüldü. Üçüncü sırada, katılımcılar rüzgar enerjisine tercih göstermek yerine güneş enerjisini tercih ettiler ve çatı üstü güneş enerjisi sistemleri en fazla onay aldı.

Raporun tamamına BURADAN ulaşabilirsiniz.

İNFOGRAFİK / GRAFİK