ELDER E-Bülten

Türkiye genelinde faaliyet gösteren dağıtım şirketlerinin çatı örgütü Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği Elder’in, 10. Olağan Genel Kurulu geniş bir katılım ile 26 Mart 2024 günü Ankara’da gerçekleştirildi. Genel Kurul sonrasında toplanan yeni yönetim kurulu kendi arasında görev bölümü yaptı. Alınan karar doğrultusunda, üç yıldır Elder’in Yönetim Kurulu Başkanlığını sürdüren Kıvanç Zaimler görevini Aksa Elektrik Grubu İcra Kurulu Başkanı Barış Erdeniz’e devretti. Erdeniz, 2024-2026 yılları arasında Elder Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapacak. Yeni dönemde Yönetim Kurul Başkan Yardımcılığı görevlerini ise Kıvanç Zaimler ve Memet Atalay üstlenecek.
Açılış konuşmalarını Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Nevzat Şatıroğlu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz ile Elder Yönetim Kurulu Başkanı Kıvanç Zaimler’in yaptığı genel kurulda, kamu ve özel sektörden çok sayıda katılımcı da hazır bulundu.
Elder Yönetim Kurulu Başkanlığı’na seçilen Barış Erdeniz kendisini bu göreve layık gören yönetim kurulu üyelerine teşekkürlerini iletirken; “Elder’in üyelerinin her biri ülkemizin ekonomik ve sosyal kalkınmasında hayati rol oynayan elektrik dağıtımını, artan bir performansla sürdürmeye devam edecektir. Yeni tarife uygulama döneminin hazırlıklarının da tamamlanacağı önümüzdeki 3 yıllık dönemde Elder Yönetim Kurulu olarak “tüm paydaşlara değer yaratmak” ilkesini rehber edinerek çalışacağız. Bu temel ilke kapsamında, kesintisiz ve kaliteli enerji arzını üstün müşteri memnuniyetiyle bir araya getirerek elektrik dağıtımı hizmetini katma değerini artırarak sürdüreceğiz. Elektrik dağıtım sektöründe yeşil ve dijital dönüşümü eşanlı olarak ele alıp, ikiz dönüşüm yaklaşımıyla dönüşümün altyapısını oluşturacağız. Sektörümüzün ekonomik ve mali sürdürülebilirliğini güvence altına almayı öncelikli gündemimiz olarak şekillendireceğiz. Bunu yaparken kurumsal kapasitemizi güçlendirecek ve pozitif gündemli bir iletişim stratejisini hayata geçireceğiz” diye konuştu.
BARIŞ ERDENİZ KİMDİR?
2021-2023 yılları arasında Elder’in Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Barış Erdeniz, 13 yıllık enerji sektörü tecrübesinin ardından 2014’te yönetim danışmanı olarak Kazancı Holding’e katıldı. Organizasyonel gelişim, operasyonel verimlilik ve dijital dönüşüm alanında Kazancı Holding’in iş süreçlerine katkı sağlayan birçok başarılı projeye imza atan Barış Erdeniz, Ağustos 2017 tarihi itibariyle Kazancı Holding’de Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapmaya başladı. 2017 yılından bu yana Kazancı Holding’in insan kaynakları, bilgi teknolojileri ve tedarik zinciri gibi ortak departmanları aracılığıyla operasyonel mükemmellik ve dijitalleşme yatırımlarına liderlik eden Erdeniz, Ocak 2020’den itibaren hala devam eden Aksa Elektrik Grubu İcra Kurulu Başkanlığı görevini de üstlenmeye başladı. Erdeniz aynı zamanda Kazancı Holding bünyesinde faaliyet gösteren Aksa Tarım ve Turizm İcra Kurulu Başkanlığı görevini de yürütüyor.

Elder’in 10. Genel Kurulu Yapıldı

Türkiye genelinde faaliyet gösteren dağıtım şirketlerinin çatı örgütü Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği Elder’in, 10. Olağan Genel Kurulu geniş bir katılım ile 26 Mart 2024 günü Ankara’da gerçekleştirildi. Açılış konuşmalarını Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Nevzat Şatıroğlu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz ile Elder Yönetim Kurulu Başkanı Kıvanç Zaimler’in yaptığı genel kurulda, kamu ve özel sektörden çok sayıda katılımcı yer aldı.
Açılışta konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Bakan Yardımcısı Nevzat Şatıroğlu, elektrik dağıtım ve görevli tedarik şirketlerinin 2021-2025 yıllarını kapsayan dördüncü uygulama döneminde olduğuna işaret ederek, “Tüm bu uygulama dönemlerine baktığımızda, toplamda bugüne güncellenmiş değerleriyle 336 milyar TL’lik bir yatırım yapıldığı ve 20 milyar TL’lik (son 3 yıl) bakım bütçesinin şirketler tarafından harcandığını görmekteyiz. Ancak vatandaşlarımızın refah seviyesinin yükselmesi ve hizmete erişmede aradığı konfor maalesef tam anlamıyla elde edilememiş görünüyor. EPDK tarafından yayınlanacak beşinci uygulama döneminde bu sorunların çözümü için belki de yapısal bir düzenlemeye ihtiyacımız olduğu kanaatindeyim. EPDK ve Bakanlığımızın, Elder ile istişareler yaparak bu konuları çözeceğimize inanıyorum” dedi.

Açılışta yaptığı konuşmada, “Dağıtım sektörünün gelecek vizyonuna katkı vereceğini düşündüğümüz bazı beklentilerimizi ifade etmek istiyorum” diyen EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz da “Öncelikle dağıtım sektörümüzü geleceğe taşırken ‘bugünün sorunlarına yarının çözüm yolları’ ile çare aramak, yatırım planlamalarında gelenekselleşmiş ve kolaycı yöntemlerin dışına çıkmak mutlak surette öncelik olmalı. Bu amaçla gerek planlama gerekse saha süreçlerinde; tüketiciyi üzebilecek her türlü sorunu öngörebilen ve “geçici değil kalıcı çözüm üreten” yöntemleri geliştirmeniz temel beklentimiz olmaya devam edecektir.  Bakım ve onarım bütçelerinin verimli ve yerinde kullanılmasının kesintileri önlemedeki rolü hepinizin malumudur. Tüm yatırım ve işletme süreçlerini birlikte optimize ederek etkin ve verimli harcama ile en üst düzey kalite yakalanacaktır” diye konuştu. 
Daha fazla yenilenebilir enerji kaynağının sisteme bağlanması kadar üretim ve yatırımlara yönelik olarak da dağıtım sektörünün sorumlulukları olduğuna işaret eden Yılmaz sözlerine şöyle devam etti:
“Şüphesiz önümüzdeki günlerde elektrikli araçlar ve milli akıllı sayaç sistemleri gibi konular dağıtım sektörünün gündeminde çok daha fazla yer alacaktır. Hızla gelişen elektrikli araç sektörünün ihtiyaçlarına cevap verme sürecinde dağıtım şebekelerinin gerekli yerlerde güçlendirilmesi için her türlü yatırımın ivedilikle yapılması gerekmektedir. EPDK olarak nasıl ki meskenlerde ya da sanayide herhangi bir enerji krizine izin vermiyorsak yollarda da kesintisiz enerji için verilen tüm hizmetlerin takipçisi olacağız. 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren tüm dağıtım şirketlerinin akıllı sayaç dönüşümüne ilişkin tedarik ve tesis işlemlerini hızla yapmaları gerekmektedir. Ben bu duygu ve düşüncelerle Elder’in 10. Olağan Genel Kurulu’nun ve seçilecek yeni yönetimin sektörümüz için hayırlı olmasını diliyorum.”

Elektrik dağıtım sektöründe 2013 yılında tamamlanan özelleştirme sürecinin ardından şirketlerin yaptığı yatırımlar ve elde ettikleri sonuçlar hakkında bilgi veren Kıvanç Zaimler ise “Bu süreçte hizmet verdiğimiz abone sayısı yüzde 36’dan fazla artarak 49 milyon sınırına dayandı. Dağıtım hatlarımızın uzunluğu yüzde 30’dan fazla artarak 1,4 milyon kilometrenin üzerine çıktı. Trafo sayısı yüzde 33 mertebesinde artarak 520 bin adedin üzerine; trafo kapasitesi ise neredeyse iki katına çıkarak 200 bin megavoltamper (MVA) eşiğini geçti. Bu süreçte kayıp oranları iki haneli rakamlardan tek haneli rakamlara geriledi. Aralıksız olarak devam ettiğimiz yatırımların 2011- 2023 yıllarına ait toplam büyüklüğü güncel TÜFE değeri ile 289 milyar TL’yi buldu. Özelleştirme ihaleleri sonrasında Türkiye Cumhuriyeti Hazinesi’ne ödediğimiz güncel değer ile 420 milyar TL de dâhil edildiğinde ülkemize yaptığımız yatırımların güncel toplamı 709 milyar TL’yi aştı. Bu tablonun gerisinde serbestleşme politikaları, esnek düzenlemeler ve dağıtım şirketlerimizin tutkulu, azimli ve enerjik çabaları var. Emeği olan herkese içten teşekkürlerimi sunuyorum. Ama en çok da sektörümüzde çalışan 100 bini aşkın emektarımıza teşekkür ediyorum” dedi.
Enerji sektörünün yaşadığı büyük dönüşüme dikkat çeken Kıvanç Zaimler, “Yenilenebilir kaynaklardan enerji üretiminin önceliklendirilmesi, enerji depolama teknolojilerinin ekonomik hale gelmesi, hızla artan elektrikli araçlar, tüketicilerin çevre duyarlılığı gibi etkiler, enerji şebekelerinde de esaslı dönüşümleri gündeme getirdi. Bu denli yıkıcı ama aynı zamanda yapıcı etkileri olan dönüşüm süreci, kısa zamanda hazırlıklarına başlayacağımız “5 inci Uygulama Dönemini” öncekilerden farklı kılıyor. Farklılığın nedeni sadece yeşil ve dijital dönüşümün gerektirdiği nitel ve nicel paradigma değişikliğinden ibaret değil. Dağıtım lisansı sürelerinin 2036 yılından itibaren peyderpey biteceği göz önünde bulundurulduğunda, yatırımların itfasının nasıl sağlanacağı, lisans sürelerinin uzatılması imkân ve şartları, 5 inci Uygulama Dönemi’nin bir diğer başat farklılığını oluşturuyor. Bu konuda gerekli politikanın gecikmeksizin oluşturulması ve hukuki rejimin saptanması, tüm paydaşların önlerini görmesini sağlayacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

Avrupa Birliği’nin Yeşil Mutabakat düzenlemeleri içinde yer alacak Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) kapsamında uygulayacağı karbon vergilerine karşı oluşturulan “Türkiye Sektörel Düşük Karbonlu Yol Haritaları” programının tanıtımı Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın katılımı ile Bilişim Vadisinde düzenlendi.
Programda konuşan Bakan Kacır, konuşmasında Avrupa Birliği’nin Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı olduğunu hatırlatırken, SKDM’den etkilenecek Alüminyum, Çelik, Gübre ve Çimento sektörlerinin Türkiye’nin birlik ülkeleri ile olan ticaretinde yüzde 13’lük pay sahibi olduğunun altını çizdi.
Kacır bu dört sektörün her biri için düşük karbonlu yol haritalarının Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın desteği ve ilgili paydaşlarla birlikte hazırlandığını ifade ederken, bu sektörler için Türkiye’nin 2053 karbon nötr hedefi kapsamında azaltım hedeflerinin belirlendiği bilgisini verdi.
Hazırlanan yol haritalarına göre Türkiye 2053 yılında Alüminyum sektöründe yüzde 75, çelik sektöründe yüzde 99, çimento sektöründe yüzde 93 ve gübre sektöründe yüzde100’lük azaltım hedefliyor.
Bakan Kacır konuşmasında bu sektörlerin üretim zincirlerinin ilk aşamalarında lokomotif sektörlere temel girdi sağladıklarının altını çizerken, sınırda karbon düzenleme mekanizmasının başta sanayi sektörü olmak üzere her alanda hem zorluklar hem de fırsatlar sunduğunu, bu yol haritalarının da yeşil dönüşümü hızla gerçekleştirmek için hangi teknolojilere odaklanılması gerektiği sorularına cevap vereceğini ifade etti.
Bakan Kacır Türkiye’nin karbon nötr hedefi için gelecek 30 yıllık dönemde 70 milyar dolarlık yatırım yapması gerektiğini, bunun da yılda 2,5 milyar dolarlık yatırıma denk geldiğine dikkat çekerken sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim için iddialı ve zorlayıcı görünüyor olsa da, inanıyorum ki önümüzdeki dönemde uygulayacağımız politikalar, destek programları, teşvik programlarıyla, Türk özel sektörü, bu önemli yatırımlara, bu özel yatırımın da harekete geçirebilecek imkan ve kabiliyete sahip olacaktır. Biz özel sektörün yanında olacağız, özel sektörün önünü açacağız hem küresel finansman kaynaklarıyla hem kamunun sahip olduğu tüm imkanlarla, Türk özel sektörünün rekabet gücünü korumaya dönük, bu yeşil dönüşüm yatırımlarını hayata geçirmesini temin ediyor olacağız. Bu dört öncelikli sektörde, ülkemizin küresel değer zincirlerine entegrasyonunu daha da güçlendireceğiz. Uluslararası yatırımlardan alacağımız payı daha da artıracağız.”
Bakan Fatih Kacır konuşmasında bugüne kadar TÜBİTAK tarafından yeşil dönüşüm ve iklim değişikliği alanında 2.918 proje ve 2.754 kişiye 14,9 milyar lira destek sağlandığını söyledi. Kaçır, yeşil büyümeye hizmet eden öncelikli Ar-Ge ve yenilik konularında 237 teknoloji girişiminin kurulmasını sağlandığını ve kurum aracılığı ile Yeşil Mutabakat’a uyum kapsamındaki Ar-Ge ve yenilik konuları ile doğrudan ilişkili projeleri öncelikli olarak desteklemeyi sürdürdüklerini de sözlerine ekledi.

Kaynak: YEŞİL EKONOMİ

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan elektrik faturası desteği alan vatandaşlardan elektrik aboneliği sürecinde güvence bedeli tahsil edilmeyeceğini bildirdi.
EPDK'den yapılan yazılı açıklamaya göre, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan elektrik faturası desteği alan 3 milyon 721 bin hak sahibi, taşınma söz konusu olsun ya da olmasın elektrik aboneliği sürecinde güvence bedeli ödemeyecek. Düzenlemeyle, söz konusu yardımın ihtiyaç sahiplerine daha etkin bir şekilde ulaştırılmasının yanı sıra hane üyesi olmayan ya da farklı isim üzerine kayıtlı elektrik aboneliği ve usulsüz kullanımın önüne geçilmesi hedefleniyor. Güvence bedeli, hane elektrik tüketimine göre 681 lira ile 1.634 lira arasında değişiyor.

Kaynak: AA

Elektrik dağıtım faaliyetlerini dijitalleşme odaklı projeler ve yeni yatırımlar ile güçlendiren Çoruh Elektrik Dağıtım AŞ (Çoruh EDAŞ), Trabzon’daki aydınlatma ve yenileme çalışmalarının ardından enerji güçlendirme faaliyetlerine hız kesmeden devam ediyor. Şirket, 2024 yılı yatırım planı çerçevesinde, kurulumu süren Vakfıkebir Organize Sanayi Bölgesi’nin (OSB) 23,25 MVA gücündeki enerji talebini karşılamak adına Hürriyet Mahallesi ile Güneysu Mahallesi arasındaki 9,5 kilometrelik güzergahta enerji nakil hattı projesi gerçekleştirdi.
Toplamda 36 milyon TL bütçe bedelindeki proje kapsamında, bölgeye 39 adet enerji nakil hattı direği ile 8 bin 500 metre orta gerilim kablosu montaj edilmiş olup Köprücek Mahallesi ve OSB’nin bulunduğu Güneysu Mahallesi’nde iki adet dağıtım merkezi tesisi yapıldı. Bu çalışmayla birlikte Trabzon iline son bir yılda yapılan yatırım 1,2 milyar TL’ye ulaştı. Çoruh EDAŞ Şirket Müdürü Mehmet Aydın, “Teknoloji, inovasyon ve insan odaklı iş yapış modelimizle toplam 5 şehirde elektrik dağıtım hizmeti sunduğumuz müşterilerimize, kaliteli ve kesintisiz enerji arzı sunma hedefiyle yatırımlarımıza aralıksız devam ediyoruz. Yapımı devam eden Vakfıkebir OSB’de hayata geçirdiğimiz enerji nakil hattı ile kentimizin sanayi ile katma değerli kalkınmasına katkı sağlayacak yeni bir projeye imza attık. 2024 yılı hedeflerimiz çerçevesinde, bölge ekiplerimizin desteğiyle şehrimizin her noktasında enerjilendirme, aydınlatma, elektrik şebekesi yenileme, bakım ve onarım çalışmalarını hız kesmeden sürdüreceğiz” dedi.

Dicle Elektrik tarafından, abonelerin taleplerinin daha sağlıklı ve hızlı biçimde karşılanması amacıyla kurulan Merkezi Denetleme Kontrol ve Veri Toplama Sistemi (SCADA) yurt dışından da ilgi görüyor.
Şirketten yapılan açıklamaya göre, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde dağıtım hizmeti verilen 6 ilde enerji şebekesinin güçlendirilmesi için 10 yılda 30 milyar TL’yi bulan yatırım gerçekleştirildi. Bu yatırımlar arasında yer alan SCADA uygulaması uluslararası alanda elektrik dağıtım şirketlerinin ilgisini çekmeye devam ediyor.
Geçen yıl Singapur’dan gelen heyetin ardından bu yıl Pakistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden (BAE) 6 kişilik heyet Diyarbakır’a gelerek, Dicle Elektrik'in 3 yıldır kullandığı SCADA uygulamasını yerinde inceledi.
Bu sistem, enerji dağıtımında kayıp ve kaçak oranını önemli ölçüde azaltmanın yanı sıra, bölgedeki zorlu coğrafi şartlar ve operasyonel zorlukların üstesinden gelmede de kritik bir role sahip. SCADA’nın entegrasyonu, gerçek zamanlı veri toplama ve analiz, uzaktan izleme ve kontrol imkanları sunarak, şirketin enerji dağıtımında verimliliği ve güvenilirliği artırmasını sağlıyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Dicle Elektrik’in şebeke operasyonlarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Nedim Tüzün, gelen konukların SCADA Merkezi’ni gördüğünü, şebeke olarak avantajları yerinde inceleyerek, uygulama hakkında detaylı bilgi aldığını ifade etti. Tüzün zorlu şartlarda başarıyla uyguladıkları SCADA’nın uluslararası ölçekte ilgi görmesinden memnuniyet duyduklarını aktardı.
Tüzün, “Dicle Elektrik olarak SCADA'nın en güncel sürümünü kullanıyoruz. Bu sebeple SCADA'nın faydalarını yerinde görmek ve uygulamanın tedarik sürekliliğine pozitif etkilerini incelemek üzere konuklarımız Diyarbakır’a geldiler. Yaptığımız yatırımlar ve teknik süreçlerdeki iyileştirmelerin Türkiye dışında diğer ülkeler tarafından da hayranlıkla karşılanmasını önemsiyoruz” ifadelerini kullandı.

Avrupa Birliği'nde nükleer enerji yanlısı ülkeler, atom enerjisinin yeniden canlandırılması için adımlar atmaya hazırlanıyor. Dünyanın dört bir yanından 30’un üzerinde lider ve temsilci, Brüksel’deki Nükleer Enerji Zirvesi’nde bir araya gelerek konuyu tartıştı. Zirvenin ortak bildirisine göre, yeni nükleer santrallerin inşası ve gelişmiş reaktörlerin dünya çapında devreye sokulması taahhüt ediliyor.
Bildiride, liderler “mevcut nükleer reaktörlerin ömrünün uzatılmasını destekleyecek ve rekabetçi bir şekilde finanse edecek koşulları sağlamak gibi önlemler alarak nükleer enerjinin potansiyelini tam olarak ortaya çıkarmak için çalışmayı taahhüt edecekler” deniliyor.
Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Charles Michel, nükleer enerjinin iklim kriziyle mücadeleye ve stratejik özerkliği inşa etmeye yardımcı olabileceğini söyledi. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Başkanı Rafael Grossi de “Nükleer enerjinin katkısını kolaylaştırmak için mümkün olan her şeyi yapmalıyız. Şurası açık, nükleer enerji var. Oynayacağı önemli bir rol var” ifadelerini kullandı.
Avrupa'nın iklim hedeflerine ulaşması için düşük karbonlu enerji kaynağı olan nükleer enerjinin yaygınlaştırılması hedefleniyor. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol zirve öncesinde, “Nükleer enerjinin desteği olmadan iklim hedeflerimize zamanında ulaşma şansımız yok” dedi.
Ancak AB ülkeleri nükleer enerjiyi destekleyip desteklememe konusunda ikiye bölünmüş durumda. Fransa’nın başını çektiği grup, nükleer genişlemenin çok önemli olduğuna inanıyor; Avusturya ve Almanya'nın da dahil olduğu ikinci grup ise rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir kaynaklara odaklanılmasını istiyor.
Avrupa ülkeleri, Japonya’da 2011 yılındaki Fukushima nükleer kazasının ardından güvenlik endişeleri nedeniyle bu alanda geri adımlar attı.  Bu olayın ardından Almanya, altı nükleer santrali kapattı ve kalan reaktörlerini aşamalı olarak devre dışı bırakılacağını duyurdu. Ülkede son üç santral 2023’te kapatıldı. Ancak Moskova'nın 2022’de Ukrayna’yı işgal etmesinin ardından Rus gazına alternatif bulma ihtiyacı ve AB’nin 2030 yılına kadar net sera gazı emisyonlarını yüzde 55 azaltma taahhüdü nükleer enerjiye olan ilgiyi yeniden artırdı.
ABD Başkanı Joe Biden'ın temiz enerjiden sorumlu kıdemli danışmanı John Podesta, da “Dünya Bankası ve diğer kalkınma bankalarını nükleer finansman üzerindeki kısıtlamayı kaldırmaya teşvik etmek için Fransız girişimini destekliyoruz” diye konuştu.

Kaynak: EURONEWS

Küresel doğal gaz alanında 2050’ye kadar 740 milyar doları iletim sektörüne olmak üzere yaklaşık 9 trilyon dolar yatırım öngörülüyor.
Gaz İhraç Eden Ülkeler Forumu’nun (GECF) “2050 Görünüm Raporu”na göre, küresel doğal gaz üretiminin 2050’ye kadar mevcut 4 trilyon metreküpten 5,3 trilyon metreküpe ulaşması bekleniyor. Bu hedefin gerçekleştirilmesi için küresel doğal gaz yatırımlarına 2050’ye kadar yaklaşık 9 trilyon dolar tahsis edilmesi hedefleniyor. Yatırımların 8,2 trilyon dolarının keşif, sondaj ve üretime, yaklaşık 740 milyar dolarının ise iletim altyapısına ayrılması planlanıyor.
Yatırımlarda Asya Pasifik ve Kuzey Amerika’nın başı çekeceği, bu bölgeleri Avrasya, Afrika, Orta Doğu, Latin Amerika ve Avrupa’nın takip edeceği değerlendiriliyor.

Kaynak: BLOOMBERGHT

Avrupalı politikacılar, vatandaşlar ve işletmeler güvenilir, uygun fiyatlı ve temiz enerji istiyor. Rüzgar enerjisi bu enerjiyi sağlayabilecek yerel, rekabetçi ve ölçeklenebilir bir kaynak olarak öne çıkıyor.
Rüzgar enerjisi sektörünün önde gelen kuruluşları, “Rüzgâr Enerjisi Girişimi”ni duyurdu. Girişim, ticari ortaklar arasında güçlü iş birliğini teşvik etmeyi ve değer zincirleri genelinde olumlu etkileri artırarak sürdürülebilir uygulamaların benimsenmesini hızlandırmayı amaçlıyor.
Rüzgar Enerjisi Girişimi’nin başlatılmasıyla, rüzgar enerjisi endüstrisindeki kilit oyuncular, ortak sürdürülebilir iş uygulamalarını belirlemek ve benimsemek için güçlerini birleştiriyor. Girişimin amacı tedarik zincirinin sürdürülebilirliği üzerinde kalıcı ve olumlu bir etki yaratmak.
Girişimin üyeleri; EcoVadis, WindEurope, ENGIE, Hitachi Energy, Siemens Gamesa, Statkraft ve Vestas tedarik zinciri şeffaflığını artırmak ve rüzgar endüstrisinin Çevresel, Sosyal ve Yönetişim (ESG) konularındaki performans standartlarını yükseltmek için birlikte çalışma sözü verdi. Üyeler, adil, sosyal açıdan sorumlu ve sürdürülebilir bir enerji dönüşümünün amiral gemisi olmayı taahhüt ediyor.

Kaynak: WINDEUROPE

Euronews-Ipsos tarafından yapılan özel bir anket, Avrupalı ​​seçmenlerin yarısından fazlasının iklim değişikliğiyle mücadelenin bir öncelik olduğuna inandığını gösterdi. Yüzde 32’lik bir kesim bunun önemli olduğunu ancak öncelik olmadığını belirtirken, yüzde 16’sı iklim değişikliğiyle mücadelenin ikincil bir konu olduğuna inanıyor.
18 ülkeden 25 bin 916 kişiyle yapılan görüşmelerde, katılımcıların yüzde 52’si iklim değişikliğiyle mücadelenin bir öncelik olduğuna inanıyor. Danimarka yüzde 69, Portekiz yüzde 67 ve İsveç yüzde 62 ile iklim değişikliğini öncelikli olarak en yüksek oranda gören ülkeler olurken, Danimarka’da yüzde 23, Portekiz’de yüzde 28 ve İsveç’te yüzde 26’lık bir kesim bunun önemli olduğunu ancak öncelik olmadığını düşünüyor.
Polonya, Çek Cumhuriyeti ve Finlandiya, iklim değişikliğinin AB için bir öncelik olduğuna inananların en düşük yüzdesine sahip oldu. Yine de bu üç ülkedeki insanların üçte birinden biraz fazlası (yüzde 34) bunu bir öncelik olarak görüyor. Yalnızca Polonya’da iklim değişikliğiyle mücadelenin ikincil bir konu olduğuna inanan önemli bir kesim (yüzde 35) vardı. Diğer tüm ülkelerde insanların dörtte birinden azı bu görüşe sahip.
Bu arada ankete katılan erkeklerin yüzde 49’una kıyasla kadınların yüzde 55’i iklim değişikliğiyle mücadelenin öncelikli olduğunu söyleme olasılığının biraz daha yüksek olduğunu belirtti. Anket aynı zamanda yaşın, insanların iklim eylemine bakış açısının önemli bir göstergesi olmadığını da gösteriyor. Tüm yaş gruplarındaki insanların yaklaşık yarısı bu konunun bir öncelik olduğunu söyledi ve kabaca üçte biri bunun önemli olduğuna inanıyor.
Genel olarak seçmenlerin yalnızca yüzde 32’si AB’nin son birkaç yılda çevrenin korunması konusunda olumlu bir etkisi olduğunu düşünüyor. Romanya’da yanıt verenlerin neredeyse yarısı (yüzde 48) AB’nin olumlu bir etkisi olduğunu söyleyerek en yüksek onay oranına sahip oldu. Portekiz (yüzde 47) ve Finlandiya’daki (yüzde 45) seçmenler de benzer görüşteydi. Fransa’da halkın yalnızca yüzde 23’ü AB’nin çevrenin korunması konusunda olumlu bir etkisi olduğunu düşünüyor. Yüzde 38’i bu konuda tarafsızdı ve yüzde 39’u AB’nin olumsuz bir etkisi olduğuna inanıyor; bu, 18 ülkenin tamamında en yüksek oran. Hollanda’da ankete katılanların dörtte birinin AB’nin çevre eylemi hakkında olumlu görüşe sahip olması nedeniyle katılımcılar pek de emin değiller.

Kaynak: TEMİZENERJİ

Sürdürülebilir Enerji Dönüşümü için Tüketicilerin Bakış Açısını Değiştirecek Eylemler Gerekiyor

Uluslararası danışmanlık şirketi EY (Ernst & Young) Türkiye’nin ‘Enerji Dönüşümü Tüketici İçgörüleri Raporu’na göre; enerji tüketicilerinin yüzde 65’i sürdürülebilir enerji yöntemlerini biliyor ancak yüzde 70'i bu konuda daha fazla zaman veya para harcamak istemediğini belirtiyor. Bu doğrultuda, mevcut ilgiyi eyleme dönüştürmek için tüketicinin bakış açısını değiştirmek ve tüketiciyi yönlendirmek gerekiyor.
Rapora göre, dünya çapında karbon emisyonunun azaltılması veya karbondan arınma hedeflerine ulaşabilmesi için 10 yıl içinde değişimin gerçekleşmesi ve bir an önce harekete geçilmesi gerekiyor. Dünyanın temiz enerjiye ulaşabilmesi için tüketicilerin bu konuda adım atması gelecek için belirleyici bir faktör, ancak tüketici bu konuda isteksiz. EY raporu; tüketicilerin sürdürülebilir enerjiye olan ilgileriyle bu ilgiyi harekete geçirme konusundaki isteksizliklerine neden olan başlıkları ortaya koyuyor.

Raporun tamamına BURADAN ulaşabilirsiniz.