ELDER E-Bülten

Türkiye’nin güneş enerjisi kurulu gücü, ilk kez 12 bin MW’ı aşarak 12 bin 425 MW oldu. Elektrik üretiminde yenilenebilir enerjinin payı da Ocak ve Şubat aylarında yüzde 51’in üzerinde gerçekleşti. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, “Yenilenebilir enerji, enerjide tam bağımsızlığımızın anahtarı olacak. Hedefimiz, yenilenebilir enerjide 2035 yılına kadar her yıl 5 bin MW’lık kurulu güç artışı” değerlendirmesini yaptı.

Yenilenebilir enerji, hem Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını düşürmesi hem de iklim değişikliği hedeflerine ulaşması açısından büyük önem taşıyor. 20 yıl önce hidrolik kaynaklara dayalı olan yenilenebilir enerji perspektifi, artık yerini ağırlıklı olarak güneş ve rüzgar enerjisine bırakıyor. Türkiye’nin Şubat ayı sonu itibarıyla elektrik enerjisi kurulu gücünün yüzde 56,21’ini yenilenebilir kaynaklar oluşturdu. 2023 sonunda 11 bin 316 MW olan güneş enerjisi kurulu gücü, Şubat sonunda ilk kez 12 bin MW bandını aşarak 12 bin 425 MW oldu. Yani 2 ayda bin 109 MW’lık bir artış meydana geldi. 2023 yılı toplamında yaklaşık 2 bin MW’lık bir artış olduğu dikkate alındığında, 2024’ün ilk 2 ayında, 2023’ün yaklaşık yarısına ulaştı. Yine Şubat ayı sonu itibarıyla elektrik üretiminin kaynaklara göre dağılımına bakıldığında yenilenebilir enerjinin payının üst üste iki ay yüzde 51’in üzerinde gerçekleştiği görüldü. Elektrik üretiminde yenilenebilir enerjinin payı Ocak ayında yüzde 51,63, Şubat ayında da yüzde 51,03 olarak gerçekleşti.

Tüm bu verileri değerlendiren Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar, “Ocak ve Şubat aylarında toplam elektrik üretimimizin %51’den fazlasını yenilenebilir enerji kaynaklarından sağladık. Amacımız, bu oranı yıllık olarak da yakalayabilmek. Bu kapsamda da 2035 yılı hedefimiz, yenilenebilir enerjinin üretim içindeki payını yüzde 55’e yükseltmek. Şu aşamadaki mevcut tablo, 2035 hedefimize emin adımlarla ilerlediğimizi gösteriyor” dedi.

Bakan Bayraktar, yenilenebilir enerjinin, Türkiye’nin enerjide tam bağımsızlığının anahtarı olacağına işaret ederek, “Hedefimiz, yenilenebilir enerjide 2035 yılına kadar her yıl 3 bin 500 MW’ı güneş, bin 500 MW’ı rüzgar olmak üzere 5 bin MW’lık kurulu güç artışı. 2024 dahil önümüzdeki 12 yıl boyunca da toplamda 60 bin MW yeni kurulu güce ulaşmak istiyoruz” diye konuştu.

Kaynak: ETKB

Dünya Bankası’ndan Türkiye’ye 2 Milyar Dolarlık Kaynak

Dünya Bankası İcra Direktörleri Kurulu, Avrupa ve Orta Asya bölgesindeki yükselen ve gelişmekte olan ekonomilerde yenilenebilir enerjinin yaygınlaştırılması yoluyla enerji güvenliğini artırmaya yönelik 2 milyar dolarlık öncü niteliğinde girişime onay verdi. Bu kapsamda 10 yıllık Avrupa ve Orta Asya Yenilenebilir Enerji Ölçeklendirme (ECARES) programı ile ilk aşamada 15 gigawatt (GW) yenilenebilir enerji kapasitesinin eklenmesi ve 240 milyon metrik ton karbon emisyonunun azaltılması hedefleniyor. Programın, kaldıraç etkisiyle 6 milyar dolarlık özel sermaye finansmanını harekete geçirmesi bekleniyor.

Dünya Bankası, Türkiye'nin 2035’e kadar güneş ve rüzgar enerjisi kapasitesini artırma hedefini destekleyici olarak, Türkiye Dağıtık Enerji İçin Piyasa Dönüşümünün Hızlandırılması Projesi’ne yönelik 657 milyon dolarlık finansman olanağı sağlayacak.

Dünya Bankası’nın Avrupa ve Orta Asya Bölgesi'nden sorumlu Başkan Yardımcısı Antonella Bassani, “Avrupa ve Orta Asya ülkelerinin, bölgedeki enerji güvenliğine katkıda bulunacak yenilenebilir enerji kapasitelerini artırmalarını desteklemek için yeni bir yaklaşıma ihtiyaç duyulmaktadır. Dünya Bankası olarak, ülkelerin yenilenebilir enerjinin yaygınlaştırılması amacıyla özel sermayeyi çekmek için gerekli kolaylaştırıcı çerçeveyi ve başlangıç yatırımlarını geliştirmelerine yardımcı olmaya kararlıyız” ifadelerini kullandı.

Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez de “Türkiye son zamanlarda enerji dönüşümü ile ilgili olarak gelişmekte olan piyasa ekonomileri arasında görülen en iddialı programlardan birine imza attı. Dünya Bankası, 2035 yılına kadar yenilenebilir enerjiyi iki katına çıkarma yönündeki bu kararlılığı olumlu karşılamakta ve enerji güvenliğini sağlama, tüketiciler için enerji maliyetlerini düşürme ve iklim değişikliğiyle mücadele çabalarında ülkeye eşlik etmekten mutluluk duymaktadır” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye Dağıtık Enerji için Piyasa Dönüşümünün Hızlandırılması Projesi, yenilenebilir enerjiyi artırmak amacıyla son kullanıcılar için güneş enerjisi piyasasının genişletilmesi üzerinde odaklanacak ve dağıtık bataryalı elektrik depolama pilot uygulamasını destekleyecek.

Kaynak: DÜNYA

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) yenilenebilir enerji ve tarım sektörü ile yeşil ve dijital dönüşüme yönelik ileri teknolojiye dayalı iş modeli geliştiren şirketlerin halka arzlarına kolaylık sağlayan bir ilke kararı yayımladı.

Kurum tarafından yayımlanan 2024/17 sayılı bültendeki “Payların İlk Halka Arzı Öncesi Uyulacak Ön Şartlardaki Tutarların İndirimine İlişkin Kurul İlke Kararı” ile bu şirketlerin hisselerinin ilk defa halka arzlarında aranacak net satış hasılatı ve aktif toplam tutarları düşürüldü.

Karara göre bu şirketlerde 2023 yılı için net satış hasılatı tutarı olarak 750 milyon TL yerine 270 milyon TL, aktif toplam tutarı olarak ise 1,5 milyar TL yerine 450 milyon TL aranacak.

30 Aralık 2013 tarih ve 28867 sayılı mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, II-16.1 sayılı “Ortaklıkların Kanun Kapsamından Çıkarılması ve Paylarının Borsada İşlem Görmesi Zorunluluğuna İlişkin Esaslar Tebliği” düzenlemesinin Finansal tablo kalemlerinin büyüklüğü nedeniyle Kanun kapsamından çıkarılma başlıklı 8’inci maddesinin (a) ve (b) bentlerinde belirlenen ilgili tutarlar, son olarak 29.12.2023 tarihli 2023/82 sayılı SPK Bülteninde yayımlanan yeniden değerleme kararı ile güncellenmişti. Bununla birlikte ilgili karar petrokimya sektöründe Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu lisansı ile üretim yapan şirketler ve savunma sanayi sektöründe faaliyet gösteren veya bu sektöre bilgi ve iletişim teknolojileri ve yazılım alanında hizmet veren şirketler için de uygulanacak.

Kararın gerekçeleri olarak ise sektörel bazdaki farklılıkların halka arz işlemi yapmak isteyen bazı şirketler için finansal tablolarda aranan belirli tutarlara ulaşmayı zorlaştırması, 12. Kalkınma Planı doğrultusunda sermaye piyasaları yoluyla Türkiye’nin cari açığın azaltılmasına katkı ile yeşil ve sürdürülebilir büyümeye katkı sağlama amaçları gösterildi.

Kaynak: YEŞİL EKONOMİ

Türkiye-ABD ilişkilerinde son dönemde yakalanan pozitif ivmeyle ticaret hacmi 100 milyar dolar olarak hedeflenirken, buna ulaşmak için enerji, iklim ve ekipman üretimi gibi konularda iki ülke arasında iş birliklerinin artırılması amaçlanıyor.

ABD’nin Ankara Büyükelçiliği Ekonomi Müsteşarı Etienne LeBailly ve Kıdemli Avrasya Bölgesi Ticari Müsteşarı Heather Byrnes, AA muhabirine, iki ülke arasında ekonomi, ticaret ve enerji alanlarındaki iş birliği fırsatlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 7 ve 8 Mart’ta yapılan Türkiye-ABD Stratejik Mekanizması toplantılarına işaret eden LeBailly, “İkili ilişkilerimizde sonuç odaklı, ileriye dönük ve ortak hedefleri ele alan pozitif ikili gündeme odaklanmak istiyoruz. Bu bağlamda ticaret, enerji ve iklim konularını önceliyoruz”diye konuştu.

Son dönemde Türkiye'nin yenilenebilir enerji politikasını yakından takip ettiklerini ve iş birliği fırsatlarını değerlendirdiklerini dile getiren LeBailly, şöyle devam etti:

“Gelecek haftalarda Türkiye ve ABD arasında gerçekleştirilecek Enerji ve İklim Diyaloğu’nda, metan emisyonlarının düşürülmesine yönelik çalışmaların daha ayrıntılı ele alınması hedefleniyor. Bunun yanında rüzgar, güneş ve enerji verimliliği konularında da iş birliklerini artırmayı hedefliyoruz. Yeşil teknoloji konusuna odaklandık. Enerji dönüşümü ve ilgili teknolojileri üzerine toplantılar düzenledik. Sonuçları oldukça verimli gözüküyor.”

LeBailly, Türkiye'nin coğrafi konumu ve bölgede ekipman üretimindeki öncü rolünün, ABD'li ekipman üreten ve yeni pazar arayışında olan şirketlerin ilgisini çektiğini kaydetti. Amerikan şirketlerinin Türkiye'yi bölgesel bir üretim merkezi olarak konumlandırdığına ve buradan yeni pazarlara açılmak istediğine işaret eden LeBailly, “Örneğin İzmir'de bulunan ABD’li rüzgar kanat üreten şirket, tüm dünyaya kanat gönderiyor. Türk insanına istihdam sağlıyor. Bölgeye canlılık getiriyor” ifadelerini kullandı.

Ticaret Müsteşarı Byrnes de iki ülkenin özellikle ticaret, enerji ve iklim alanında ortak noktaları bulunduğunu anlattı. İki ülke arasındaki ticaret hacminin artırılmasına yönelik hedeflerin somutlaştırılması için birçok ortam yaratıldığına dikkati çeken Byrnes, şöyle devam etti:

“İki ülke ticaret hacminin 100 milyar dolara çıkarılması hedefleniyor. Bu hedefe ulaşmada ortak çalışma alanı olarak görülen ticaret, enerji ve iklim konuları öne çıkıyor. Bu tek taraflı bir hedef değil, iki ülkenin karşılıklı olarak iş birliklerini artırmasını hedeflediğini görüyoruz. Bir yandan Türk şirketleri ABD’ye ihracat yapıyor, öte yandan ABD de Türkiye’de yatırımlar gerçekleştiriyor. Güneş ve rüzgardaki gücü ve üretim kabiliyetiyle Avrupa ve dünyada hatırı sayılır bir yere sahip olan Türkiye ile nükleer enerji alanında da görüşmelerimiz devam ediyor. Özellikle küçük modüler nükleer reaktörlerin (SMR) Türkiye enerji sistemine dahil edilmesi ile ilgili görüşmeler sürüyor.”

Mevcut durumda iki ülke arasındaki ticaret hacminin 40 milyar doları aştığına dikkati çeken Byrnes, ticaret hacmine yönelik hedefe birkaç yıl içinde ulaşılabileceğini aktardı. Byrnes, Türkiye'ye şu ana kadar ABD kaynaklı yatırım tutarının 50 milyar dolara ulaştığını ve 100 bin kişiye istihdam sağlandığını dile getirdi. Türkiye’nin ABD’deki yatırımlarının 2,7 milyar dolar olduğunu belirten Byrnes, şunları kaydetti:

“Türkiye'de üretim standartları çok yüksek ve kaliteli. Altyapı çok iyi. Ticaret ve Yatırım Çerçeve Anlaşması’nın tekrar canlandırılmasını dört gözle bekliyoruz. Türkiye'nin tüm bölgelerinde ABD yatırımlarını görebilirsiniz. 60 şirketin bölgesel merkezi Türkiye’de bulunuyor. Önümüzdeki dönemde enerji ve iklim konuları ile ticaretin geliştirilmesi için iki ülkede birçok toplantı gerçekleştireceğiz.”

Kaynak: AA

Akdeniz Elektrik Dağıtım AŞ (AEDAŞ), geçen yıl yaptığı yatırımlarla Antalya Merkez, Aksu, Döşemealtı, Kemer, Kepez, Konyaaltı ve Muratpaşa’yı kapsayan bölgede enerji altyapısını güçlendirdi. Şirketten yapılan açıklamaya göre, AEDAŞ, hizmet bölgesindeki her noktaya kesintisiz ve kaliteli elektrik dağıtım hizmeti sunmak için, görev alanı kapsamına giren her bölgeye özel yatırım, bakım ve onarım çalışmaları yapıyor.

Bu çerçevede 2023'te Antalya Merkez, Aksu, Döşemealtı, Kemer, Kepez, Konyaaltı ve Muratpaşa'nın enerji altyapısını güçlendirmek için 128 yeni trafo merkezi kuran AEDAŞ, 2,358 aydınlatma direği yatırımı yaparken, 6,906 armatürü yeniledi.

AEDAŞ Metropol Bölge Müdürlüğü'ne bağlı olan ilçelerde ayrıca 1526 alçak gerilim, 862 orta gerilim direği dikildi, 483 kilometre yeni şebeke tesis yatırımı da hayata geçirildi. Ayrıca Aksu İlçesi'nin Altıntaş Bölgesi'nin tamamına yönelik enerji arzını sağlayabilmek için TEİAŞ Trafo Merkezi'nden orta gerilim fider tesis çalışmalarına başlandı. Şirket, 35 kilometre yeraltı kablolu orta gerilim şebekesinin yüzde 50'lik kısmını tamamladı ve yeraltı kablolu alçak gerilim ve aydınlatma şebekesi ile 20 adet 1600 kilovolt-amper (kVA) trafo bölgesi yaptı. Bunların yanı sıra Yeşilkaraman Mahallesinde 3, Gaziler Mahallesinde 2, İhsaniye, Karagöz, Kurşunlu, Pınarlı, Yörükler ve Yurtpınar Mahallelerinde 1'er ilave trafo bölgesi tesisi, şebekenin yenilenmesi ve kapasite artışı yapıldı. AEDAŞ ayrıca bu yıl için Aksu ilçesi genelinde, 435 yeni aydınlatma direği, 6 kilometre havai alçak gerilim şebekesi, 12 kilometre AG+OG havai şebeke, 13 kilometre yeraltı alçak gerilim şebekesi ve 12 kilometre yeraltı orta gerilim şebekesi tesisi planladı.

Şirket, Döşemealtı İlçesi'nin Ekşili Mahallesinde 9, Altınkale, Orta, Yeniköy Mahallelerinde 3, Kovanlık Mahallesinde 2, Aşağıoba, Dağbeli, Karataş, Kirişçiler Mahallerinde 1'er ilave trafo bölgesi tesisi, şebekenin yenilenmesi ve kapasite artışı yapıldı. Şirket ayrıca, 2024'te ilçe genelinde; 735 yeni aydınlatma direği, 7 kilometre havai alçak gerilim şebekesi, 19 kilometre AG+OG havai şebeke, 21 kilometre yeraltı alçak gerilim şebekesi ve 14 km yeraltı orta gerilim şebekesi tesisi planladı.

AEDAŞ, Kepez İlçesi'nin Varsak Karşıyaka'da 9, Altınova Mahallesinde 4, Barış, Yeni Emek, Fatih Mahallerinde 2'şer, Gazi, Habibler, Kütükçü, Şafak, Şelale Mahalleri ve Yeşil Sanayi Sitesi'nde 1'er ilave trafo bölgesi tesisi, şebekenin yenilenmesi ve kapasite artışı ve yenileme çalışmaları yapıldı. 2024’te ilçe genelinde 1.100 yeni aydınlatma direği, 33 kilometre yeraltı alçak gerilim şebekesi ve 25 kilometre yeraltı orta gerilim şebekesi tesisi planlandı.

Yine şirket, Konyaltı İlçesi'nin Yarbaşçandır-Hisarçandır Mahallesinde 17, Gökdere Gürsu, Hurma Mahallelerinde 1'er ilave trafo bölgesi tesisi, şebekenin yenilenmesi ve kapasite artışına gidildi. Pınarbaşı ve Uncalı Mahallelerine mevcut şebekede alternatif beslenme hattı tesis edildi. 2024'te ilçe genelinde 100 yeni aydınlatma direği, 18 km havai alçak gerilim şebekesi, 40 kilometre AG+OG havai şebeke, 7 kilometre yeraltı alçak gerilim şebekesi ve 3 kilometre yeraltı orta gerilim şebekesi tesisi planlandı.

Diğer yandan AEDAŞ, Muratpaşa İlçesi'nin Ermenek Mahallesinde 2 ilave trafo bölgesi tesisi, Güzeloba Mahallesinde ise 2 ilave trafo bölgesi tesisi ile 11 mevcut trafo tesisinde kapasite artışı ve yenileme çalışmaları yapıldı. Bu yıl için ilçe genelinde 370 yeni aydınlatma direği, 2 kilometre AG+OG havai şebeke, 11 kilometre yeraltı alçak gerilim şebekesi ve 9 kilometre yeraltı orta gerilim şebekesi tesis edilmesi planlandı.

Samsun, Ordu, Çorum, Amasya ve Sinop illerinde yaklaşık 3 milyon kişiye hizmet veren Yeşilırmak Elektrik Dağıtım AŞ (YEDAŞ), kaliteli ve kesintisiz enerji sağlamak hedefi ile çalışmalarını sürdürüyor. Bu çerçevede, Çorum'da yapılan dev yatırım ile enerji altyapısı güçlendirilmeye devam ediliyor.

Çalışmalarla ilgili bilgi veren YEDAŞ Çorum Bölge Müdürü Bahadır Tanrıverdi, “YEDAŞ olarak, yatırım faaliyetlerimize hız kesmeden devam ediyoruz. Temel hedefimiz, her zaman olduğu gibi müşteri memnuniyetini ön planda tutarak kesintisiz ve kaliteli enerji sunmak. Bu çerçevede 2023 yılında bölgede yaptığımız toplam yatırım 165 milyon TL'yi buldu” dedi.

Çorum Zanaatkarlar Sitesi'nde yaptıkları çalışma ile ilgili de bilgi aktaran Tanrıverdi, “Bine yakın iş yerinin konumlandırılacağı ve şehrimizin farklı bölgelerindeki esnafların tek bir çatı altında toplanacağı bu projeye katkı sağlamak bizler için çok kıymetli. Bu projede enerji altyapısını tamamlamak adına şu ana kadar toplam 20 bin metre alçak gerilim, 13 bin metre orta gerilim kablosu, 215 aydınlatma direği ve 262 adet led aydınlatma montajını yaptık. Bunun yanı sıra teknolojik modüler kapalı hücre sistemlerini devreye alarak bölgede toplam 19 milyon TL yatırım yaptık. Şehrimize değer katan projelere her zaman destek olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Zanaatkar Kooperatifi Başkanı Mustafa Fındıkçı da “Şehrimizin farklı bölgelerinde hizmet veren esnafımızı tek bir çatı altında birleştirecek modern sanayi projemizi teslim etmeden önce, tüm elektrik altyapımızın tamamlanmasını sağlayan YEDAŞ ekibine teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.

ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, Çin’e yapacağı ziyaret sırasında Pekin'in güneş panelleri ve elektrikli araçlar da dahil olmak üzere temiz enerji endüstrilerine yönelik sübvansiyonlarının olumsuz etkileri konusunda Çin'i uyarmayı planladığını söyledi.

Yellen, “Ziyaret ettiğimde Çinlilerle bu endüstrilerin aşırı kapasitesi hakkında konuşmayı ve onların bu durumun (piyasanın ucuz mallarla dolması) ABD ve aynı zamanda birçok ülke üzerinde yarattığı istenmeyen etkiyi anlamalarını sağlamayı planlıyorum” ifadelerini kullandı.

“Aşırı kapasitenin yalnızca Amerikan işçileri ve firmaları ile küresel ekonomi için değil, aynı zamanda Çin ekonomisindeki üretkenlik ve büyüme için de risk oluşturduğuna dair inancımı, bizzat Çin’in bu ay Ulusal Halk Kongresi'nde kabul ettiği gibi aktaracağım” diyen Yellen, bu sorunu çözmeleri için Çinli mevkidaşlarına “baskı” yapacağını belirtti.

Kaynak: BLOOMBERGHT

Dünya genelinde temiz enerji kaynaklarına yönelimin artmasıyla yenilenebilir enerji projelerinin kapasitesi geçen yıl 2019 yılına göre yüzde 52 artışla 3 bin 869 gigawatta (GW) ulaştı. AA muhabirinin Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) “Yenilenebilir Enerji Kapasite İstatistikleri 2024” raporundan derlediği bilgilere göre, 2019-2023 yıllarında yenilenebilir enerjide en büyük artış güneş enerjisi santrallerinde (GES) yaşandı.

Söz konusu dönemde güneş enerjisi santrallerinin kurulu gücü yaklaşık yüzde 138,5 artışla 1.419 GW’ye yükseldi. Bunu, yüzde 63,5 artış kaydeden rüzgar enerjisi santralleri izledi. Küresel rüzgar enerjisi santrallerinin (RES) toplam kurulu gücü 1.017 GW olarak kayıtlara geçti. Biyokütle santrallerinin kurulu gücü aynı dönemde yüzde 20 artarak 150 GW, jeotermal enerji santrallerinin (JES) kurulu gücü ise yüzde 7,1 artışla 15 GW’ye ulaştı. Hidroelektrik santrallerinin (HES) kapasitesi ise 5 yılda yüzde 6,4 artarak 1.268 GW oldu.

Kurulu güç ve 5 yıllık artış bakımından en küçük değişimin yaşandığı alan okyanus enerjisi oldu. Dalga ve gelgit olayları ile deniz rüzgarlarından üretilen elektriği kapsayan okyanus enerjisinde dünyada sınırlı örnek bulunuyor. Toplam 527 megavat (MW) kurulu güce sahip okyanus enerjisi projelerinin yarısı Asya'da, yüzde 45'i ise Avrupa'da yer alıyor. Böylece, küresel yenilenebilir enerji kapasitesi 2019-2023 döneminde yaklaşık yüzde 52 artarak 3 bin 869 GW oldu. Yenilenebilir enerjinin elektrik kapasitesi içindeki payı geçen yıl yüzde 43,2'ye yükselerek, 2019'a kıyasla yüzde 8,6 artış gösterdi.

Yenilenebilir enerjideki kapasite artışında yüzde 74 ile Asya kıtası ilk sırada yer alırken onu, yüzde 56 ile Okyanusya ülkeleri ve yüzde 37 ile Avrupa'daki ülkeler izledi. Aynı dönemde, Kuzey Amerika yüzde 36, Güney Amerika yüzde 29, Afrika yüzde 23 büyüme gösterdi. Bu dönemde, toplam şebekeden bağımsız yenilenebilir enerji kapasitesi ise yüzde 36 artışla 12 bin 754 MW’ye yükseldi.

Kaynak: AA

ABD Çevre Koruma Ajansı (EPA), dizel ağır yük kamyonları, otobüsler ve büyük araçlar için emisyon oranlarını daha da sıkılaştıracak yeni standartlar açıkladı. EPA yetkilileri, yaptıkları açıklamada dizel yakıtla çalışan büyük araçların emisyon hacimlerine getirilecek kısıtlamaların, ısınmaya yol açan sera gazı kaynaklarının bazılarından kurtulmayı sağlayacağını bildirdi.

Açıklamada, 2027 ile 2032 arasında üretilecek araçlar için geçerli olacak yeni kuralların, gelecek 30 yılda 1 milyar tona kadar sera gazı emisyonunu önleyeceği ve 13 milyar dolarlık net fayda sağlayacağı kaydedildi.

EPA Yöneticisi Michael Regan, basın açıklamasında, “Ağır hizmet araçlarımızdan kaynaklanan emisyonları azaltmak, daha temiz hava ve daha az kirlilik, daha güvenli ve daha canlı topluluklar anlamına gelir. Bu, kamyon sahipleri ve operatörleri için daha düşük yakıt ve bakım maliyetleri demektir” ifadelerine yer verdi.

ABD Kamyon Taşımacılığı (ATA) Birliği Başkanı Chris Spear ise yazılı açıklamasında EPA'nın kararına tepki göstererek, “ATA, mevcut haliyle bu kurala karşı çıkıyor çünkü sıfır emisyon teknolojisinin mevcut durumu, şarj altyapısının eksikliği ve elektrik şebekesindeki kısıtlamalar göz önüne alındığında 2030 sonrası hedefler tamamen ulaşılamaz durumda kalıyor. Kamyon taşımacılığının gerçeklerini hesaba katmayan herhangi bir düzenleme, sektörü ve Amerika'nın tedarik zincirini başarısızlığa sürükleyecektir” değerlendirmesinde bulundu.

EPA'dan geçen hafta yapılan açıklamada, 2032'ye kadar yeni binek araç satışlarının yüzde 56'sının elektrikli ve en az yüzde 13'ünün hibrit veya kısmen elektrikli otomobillerden oluşmasının gerektiği bildirilmişti.

Kaynak: BLOOMBERGHT

Enerji şirketi E.ON tarafından yapılan bir ankete göre, Almanya'da neredeyse her üç ev sahibinden biri (yüzde 29) önümüzdeki iki yıl içinde bir güneş enerjisi sistemi kurmayı planlıyor. Ankete katılanların planlanan yatırım için gösterdikleri başlıca nedenler arasında yüzde 82 ile ilk sırada elektrik maliyetlerini düşürmek gelirken, iklim değişikliğine karşı önlem almak yüzde 56 ile ikinci sırada yer aldı. Şirketin CEO'su Filip Thon, “Ev sahiplerinin kararlılığı, enerji dönüşümü hedeflerine ulaşmada önemli bir yapı taşıdır” dedi.

Almanya'da halkın büyük bir çoğunluğu iklim dostu elektrik, ısınma ya da ulaşıma geçişi desteklerken birçoğu da maliyetler konusunda endişeli. Devlet bankası KfW tarafından yakın zamanda yapılan bir anket, iklim dostu teknolojileri kuracak parası olmadığını söyleyen ev sahiplerinin oranının Almanya'da önemli ölçüde arttığını gösterdi. Ülke, nüfusun yarısından biraz azının ev sahibi olmasıyla Avrupa'daki en düşük ev sahipliği oranlarından birine sahip.

Kaynak: CLEANENERGYWIRE

DSO'lar (Dağıtım Sistem Operatörleri) Yatırım Zorluğuna Nasıl Karşı Koyabilirler?

İleriye dönük şebeke yatırımları olmadığı müddetçe, şebeke kapasitesinin sınırlı olduğu veya hiç olmadığı bölgelerde daha fazla dağıtık üretim kaynağının sisteme dahil edilmesini öngören Avrupa Birliği'nin iklim hedeflerini karşılanması olası görünmüyor. Bu durum özellikle dağıtım seviyesinde mevcut dağıtım şebekelerinin, AB’nin “Fit for 55 REPowerEU” hedeflerinde belirtildiği gibi büyük ölçekli kapasitelerin (gigawattların-GWs) entegrasyonunu yönetmek için yeterli donanıma sahip olmamasıyla ilgilidir. Dağıtım şebekeleri bugüne kadar enerji dönüşümünü desteklemede etkili olmuş olsa da yenilenebilir enerji kaynaklarının (YEK) artan oranlarda sisteme dahil edilmesi ve nihai elektrifikasyon talebinin karşılanması için dağıtım şebekelerinin daha fazla genişlemesine, modernizasyonuna ve dijitalleşmesine acil ihtiyaç vardır. Ayrıca, şebeke genişletme ihtiyacının elektrifikasyon ve karbonsuzlaştırma hedefleri tarafından yönlendirildiği durumlarda, uygulamadaki gecikmeler sadece enerji dönüşümünü engellemekle kalmayarak ekonomik büyümeyi de engellemektedir.

Raporun tamamına BURADAN ulaşabilirsiniz.