E-Bülten
 
Sayı:51 - Ocak 2016
 
 
 

Bloomberg New Energy Finance’ın yaptığı hesaplamalara göre, 2015’te temiz enerji yatırımları rekor seviyeye ulaşarak 329 milyar dolar seviyesine yükseldi. Bu yatırımların yarısından fazlası Asya Pasifik bölgesinde yapıldı.

Dünya, iklim değişikliği ile mücadele ederken, yenilenebilir enerji yatırımları ağırlık kazanıyor.  Bloomberg New Energy Finance, 2015 yılında temiz enerji yatırımlarının durumunu ortaya koydu. Buna göre; Çin, Afrika, ABD, Latin Amerika ve Hindistan’da temiz enerji yatırımları 2015 yılında artış gösterdi.  Çin, 2015’te yaklaşık 111 milyar dolarlık yatırımla en büyük temiz enerji yatırımcısı oldu.

-Yenilenebilir enerji yatırımlarının yıllara göre seyri-

Yatırımlar yüzde 4 arttı

2015 yılında temiz enerji yatırımları en yüksek seviyesine ulaştı. 329 milyar dolar seviyesine ulaşan temiz enerji yatırımları bir önceki yıla göre yüzde 4 oranında artış gösterdi.  

Yenilenebilir enerji kaynakları kurulu kapasitesi arttı

Geçtiğimiz yıl aynı zamanda yenilenebilir enerji kaynakları ilave kapasite kurulumunda da en yüksek seviyeye ulaşıldığı bir yıl oldu; 2015’te, bir önceki yıla göre neredeyse yüzde 30 oranında artış gerçekleşti.

Kaynak :pv-magazine.com

 

Avrupa Birliği (AB) enerji altyapısını geliştirmeye yönelik çeşitli projelere 217 milyon euro yatırım gerçekleştirecek. Destek vereceği 15 enerji projesinin 6 tanesi elektrik sektörüne yönelik olacak. Bu projelere 10 milyon euroluk destek verilecek.

AB Komisyonu tarafından yapılan açıklamada, altyapı projelerinin desteklenmesi programı kapsamında, üye ülkelerin uzlaşmasıyla, 15 enerji projesine toplam 217 milyon euroluk fon sağlanacağı kaydedildi. Fon sağlanacak 15 projenin 9’unun doğal gaz sektörüne yönelik olacağı ve bu projelere toplam 207 milyon euroluk destek verileceği kaydedildi. Diğer taraftan, elektrik sektörüne yönelik hazırlanan 6 projeye 10 milyon euroluk destek sağlanacağı belirtildi.

“Avrupa enerji piyasalarının entegrasyonunu artırmak amaçlanıyor”

AB Komisyonu'nun İklim Değişimi ve Enerjiden Sorumlu Üyesi Miguel Ariasi Canete, “Bu desteklemelerle, enerji arz güvenliğini ve Avrupa enerji piyasalarının entegrasyonunu artırmak amaçlanıyor” dedi.

Desteklerin, 13 projenin ön hazırlık çalışmasında, 2 projenin ise inşasında kullanılacağı bildirildi. Projeler içerisinde en büyük destek ise, 179,3 milyon euro ile Güney Gaz Koridoru kapsamında Bulgaristan'ın Romanya ve Macaristan üzerinden Avusturya'ya bağlantısı inşasına verilecek. AB destekleri kapsamında, TANAP Doğalgaz İletim Anonim Şirketi'ne de istasyon mühendisliği, boru hattı izleme sistemleri ve güvenlik sistemlerinin detaylı çalışılmasına yönelik 2 milyon 219 bin euro sağlanacak.

ABD’den de destek haberi geldi

Bir destek haberi de ABD’den geldi. ABD Enerji Departmanı ülkede güneş enerjisi depolama sistemlerinin geliştirilmesine katkı sağlayacak 6 projeye toplam 18 milyon dolar tutarında destek vereceğini açıkladı.

Kaynak : aa.com.tr / breakingenergy.com

Kaynak : ELDER Işığın İzi Dergisi Sayı:3 /www.elder.org.tr

 

35’inci Enerji Verimliliği Haftası kapsamında düzenlenen 7’inci Enerji Verimliliği Forumu ve Fuarı’nda konuşan Yeşilırmak Elektrik Dağıtım AŞ (YEDAŞ) Genel Müdürü Nurettin Türkoğlu, “Meseleye enerji ve çevre olarak baktığınızda, olayın aslında çok karmaşık olmadığını göreceksiniz. Bütün mesele ‘sürdürülebilir’ olmaktan geçiyor. Bu noktada elektrik dağıtım şirketleri, bu kadar kıymetli ve dünya savaşlarının sebebi olan enerjinin yönetilmesinde ‘en önemli aktörler’ olarak görülmeli” dedi.

Forumun ilk gününde gerçekleşen “Enerji Verimliliğinde Küresel, Bölgesel ve Ulusal Eylem Planları” konulu oturumda konuşan YEDAŞ Genel Müdürü Nurettin Türkoğlu, ‘Dağıtım Şirketlerinde Enerji Verimliliği’ne ilişkin bilgi aktardı.

Nurettin Türkoğlu, depolanamayan, üretildiği anda anında tüketilen bir nesnenin üretimini ve dağıtımını yapan elektrik dağıtım şirketlerinin sorumluluğunun son derece önemli olduğunu belirterek, “Bu sebepledir ki; gelecek nesillere sürdürülebilir bir dünyanın bırakılmasında en kritik görevler bizi bekliyor” dedi. Türkoğlu, “Meseleye enerji ve çevre olarak baktığınızda, olayın aslında çok karmaşık olmadığını göreceksiniz. Bütün meselelerin ‘sürdürülebilirlik kavramı’ üzerinde düşünülmesi gerekmektedir. Yani bütün kaygı sürdürülebilir olmaktan geçiyor” dedi.

Hem bireysel hem de kurumsal anlamda sorumluluğumuz var

Türkoğlu, “Hepimizin yaşadığı tek bir dünya var ve bu dünyanın bizden sonraki kuşaklara,  tüm canlı varlıkların da yaşam haklarına saygı duyarak korunması gerekmektedir. Bunun adı ‘gelecek nesillere sürdürülebilir bir dünya’ bırakmaktır. Enerjinin de sınırlı kaynaklar üzerinden tüketildiği düşünüldüğünde sorumluluğumuz hem kurumsal hem de bireysel anlamda sonu derece artmaktadır. Dağıtım şirketleri olarak verimlilik sağlanacak unsurların operasyonel verimliliklerle daha da artacağını bilmeliyiz. Özellikle verimlilik algısının toplumsal bilinçlere yerleşmesinde ilkokul düzeyine kadar indirilmesi gerektiğini kaçınılmazdır” diye konuştu.

Türkiye’de ‘Enerji  Verimliliği’ algısının ilk olarak ‘Enerji Hanım Projesi’ ile başladığını, YEDAŞ’ın da Kurumsal Sosyal Sorumluluk projelerindeki ana temasının ‘Enerji Verimliliği’ olduğunu söyleyen Türkoğlu, “Öğrencilere, ev hanımlarına ve gençlere yönelik birçok projeyi hayata geçirdik. Okulları gezdik, hanımlarla buluştuk, genç girişimcilerin destekçisi olduk. Bu projelerdeki amaç, toplum bilincini oluşturmak, enerji tüketiminin daha verimli bir şekilde kullanılabilmesini sağlamaktı” dedi. Bunun bir de büyük resminin olduğunu kaydeden YEDAŞ Genel Müdürü Nurettin Türkoğlu, “Bir de, ‘Dünya bu sürecin neresinde?’ diye düşünmek gerekiyor. Şu anda Japonlar, İspanya’da bir uygulama yapıyor. Uygulamanın adı ‘Akıllı Toplum’ projesi ve tamamlanmak üzere. Bu projenin yöneticisi de elektrik dağıtım şirketidir. Projede bütün paydaşlar yer alıyor ve sadece elektrik kaynakları yönetilmiyor. Su kaynakları da dahil olmak üzere, üretim, tüketim ve akıllı bir şebeke altyapısı üzerinde akıllı bir yönetim modeliyle bireysel tüketimlere müdahale ediliyor. Tüm değerler eşzamanlı olarak ölçülüyor ve tüketim ile üretim dengesi sağlanıyor” dedi.

Bilgi teknolojileri alt yapımız ‘Avrupa standartları’ndadır

Türkoğlu, enerji verimliliğinin anlatılması ve toplumsal bilincin oluşturulmasında elektrik dağıtım şirketlerinin önemli bir rolü olacağına dikkat çekti.  Daha fazla işler yapmak gerektiğini vurgulayan Türkoğlu, şöyle devam etti;

“Dağıtım şirketleri ne yapmalıdır? Akıllı toplum veya akıllı şehirleşme sürecinde rolümüz gereği baş aktör biz olacağız. Bu sürecin yönetilmesindeki en ve tek önemli unsur ise bilgi teknolojileri alt yapınızın çok iyi olmasıdır. Çok önemli bir söz var. Ölçemezseniz yönetemezsiniz. Ölçmeyi doğru zamanla ve online olarak yapabilmek için de ciddi bilgi teknolojilerine sahip olmanız gerekiyor. Ve buna entegre olmuş coğrafi bilgi sistemi tabanlı dataya sahip iseniz, sadece enerjiyi değil, bütün verileri, alışkanlıkları dahi kontrol edebilir, akıllı bir toplumu oluşturabilirsiniz. YEDAŞ olarak bu süreci çok öncesinden gördük ve bu sistemleri Avrupa standartlarında kurarak, online olarak kullanmaktayız.”

Kaynak : yesilirmakedas.com

 
 

Türkiye Jeotermal Derneği Genel Başkanı Orhan Mertoğlu, jeotermal enerjinin potansiyelinin yüksek olduğunu kaydederek “Türkiye'nin daha fazla jeotermal kullanması için jeotermal elektrik kullanımında devlet teşvikinin kilovatsaat başına 10,5 dolar sentten 15 sente yükseltilmesini, jeotermal ısınmada ise yatırımın yüzde 25'inin devlet tarafından hibe olarak verilmesini talep ediyoruz” dedi.
Türkiye Jeotermal Derneği Genel Başkanı Orhan Mertoğlu, Türkiye'deki jeotermal kaynak potansiyelini değerlendirdi. Yenilenebilir enerji kullanımının yaygınlaşması ve dışa bağımlılığın azaltılmasında bu kaynağın önemine dikkati çeken Mertoğlu, jeotermal kaynakların elektrik enerjisi üretimi ve şehir ısıtma soğutma gibi amaçlar için kullanılmasının dışında, kimyasal madde üretimi, balık yetiştiriciliği, seracılık, kaplıca ve sağlık açısından da fayda sağladığının altını çizdi. Mertoğlu, “Bu kaynak daha fazla değerlendirilmeli, jeotermal kaynak olarak bütün enerji pastasının yüzde 30'una kadar talibiz” dedi.

Mertoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Jeotermalde kaynak potansiyeli çok yüksek. Teknik potansiyelden ekonomik potansiyele geçişte teşvik unsurlarının önemi artıyor. Türkiye'nin daha fazla jeotermal kullanması için jeotermal elektrik kullanımında devlet teşvikinin kilovatsaat başına 10,5 dolar sentten 15 sente yükseltilmesini, jeotermal ısınmada ise yatırımın yüzde 25'inin devlet tarafından hibe olarak verilmesini talep ediyoruz. Çünkü, bir jeotermal santral için sahaya girecek olan şirketin arama yapması, santral kurması en erken 5 sene sürüyor. Yatırımcı için bu alım garantisinin devamlılığı çok önemli. Yeni yatırım ve yeni aramalar mevcut teşviklerin 2020'de bitecek olması nedeniyle yavaşladı. Şu anda hükümetin hemen 2020 yılında sona erecek olan jeotermal teşvikinin 10 yıl daha uzatılacağını ve alım garantisinin AB ülkelerinde olduğu gibi 20 yıl olacağını açıklaması lazım ki yatırımcılar saha arasınlar, bulsunlar ve yatırıma girsinler.”

Kaynak : yenisafak.com