E-Bülten
 
Sayı:53 - Şubat 2016
 
 
 

Amerika Birleşik Devletleri Enerji Bakanlığı tarafından 2013 yılında yayımlanan “Şebekelerde Enerji Depolama” başlıklı raporda, enerji depolamanın daha da gelişmesinin önünde bazı engellerin bulunduğu ve bu engellerin maliyet açısından rekabetçi olmak, performans ve güvenlik açısından onaylanmak, adil mevzuat ortamı ve sanayi tarafından kabul görmek olduğu belirtildi.

Bugün tüm dünyada enerji depolamaya yönelik projeler hayata geçiriliyor. Amerika Birleşik Devletleri Enerji Bakanlığı tarafından yayımlanan “Şebekelerde Enerji Depolama” başlıklı raporda, enerji depolama sistemleri, karşılaşılan engeller, hedefler ve sektördeki gelişmeler aktarılıyor.

Rapora göre, enerji depolamanın önünde 4 engel bulunuyor. Bunlar; maliyet açısından rekabetçi olmak, performans ve güvenlik açısından onaylanmak, adil mevzuat ortamı ve sanayi tarafından kabul görmek olarak sıralandı.

  • Sistem maliyet açısından rekabetçi olmalı

Enerji depolama sistemlerinin diğer sistemlere göre maliyet açısından rekabetçi olması gerektiği dile getirildi. Bu sistemlerin maliyetlerini azaltmaya yönelik çalışmaların bulunduğu kaydedilirken, depolama bileşenlerinin tüm sistemin maliyetinin yüzde 30-40’ını oluşturduğu belirtilerek sistemin tamamına odaklanmak gerektiğine işaret edildi.

  • Güvenlik standartları geliştirilmeli

Farklı depolama teknolojileri için güvenlik standartları ve güvenlik test prosedürlerini içeren farklı uygulamaların geliştirilmesi gerektiği kaydedildi.

  • Adil mevzuat ortamı oluşturulmalı

Depolamaya yönelik bir piyasa planlaması olmadan sektörde yatırımların ‘sessiz’ kalacağı vurgulandı.

  • Sanayi tarafından kabul görmeli

Depolama teknolojilerinin pratikte nasıl kullanılacağına yönelik bazı belirsizliklerin olduğuna işaret edilen raporda, depolama teknolojilerini sanayinin planlarına dahil edilmesinin bu alanda yatırımları canlandıracağına vurgu yapıldı.

Rapor, geleceğin elektrik sisteminin vizyonunu, tüketici tarafının maliyetleri ile çevre ve enerji hedeflerini dengeli bir biçimde gözeten temiz enerji ve enerji verimliliği üzerine büyük projelerin oluşturacağına dikkat çekti. Bu kapsamda, enerji depolama için şu noktaları gözeten bir stratejinin oluşturulması gerektiği bildirildi:

  • Enerji depolama ile yenilenebilir enerjinin kullanımı artırılmalı,
  • Enerji depolama, şebeke güvenliği gibi alanlarda sanayi ve kural koyucular için etkili çözüm seçenekleri arasında yer almalı,
  • Enerji depolama, akıllı şebeke uygulamalarının sağlayacağı avantajların gerçekleştirilmesi noktasında kabul görmüş bir katkı sağlayıcı olmalı.

Raporda aynı zamanda, Enerji Bakanlığı’nın enerji depolama alanında önemli yeri bulunan pil teknolojilerine yönelik araştırma projelerini desteklediği de belirtildi.

Raporun diğer detaylarına önümüzdeki bültenlerde yer vermeye devam edeceğiz.

Raporun tamamına buradan ulaşılabilir.

Kaynak : energy.gov

 

Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER), 2015 yılı Aralık ayı mesken tarifesi ile 2016 yılı Ocak ayı mesken tarifesi karşılaştırıldığında, ayda ortalama 150 KW-saat elektrik tüketen bir evin aylık elektrik faturasının 3,2TL arttığını (%5,44) bildirdi.

Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER), 01 Ocak 2016 tarihi itibariyle yürürlüğe giren elektrik zammına ilişkin açıklama yaptı. Türkiye’de, 37 milyona ulaşan toplam elektrik kullanıcısının 34 milyonluk bölümünü meskenlerin oluşturduğu kaydedilen açıklamada, Türkiye genelinde bir meskenin ortalama aylık elektrik tüketiminin 150 kw/saat olduğu belirtildi.

Yaz ve kış aylarında mevsimsel etkilerle aylık tüketimin yükseldiği belirtilerek, “Aralık 2015 mesken tarifesi ile Ocak 2016 mesken tarifesini karşılaştırdığımızda ayda ortalama 150 KW-saat elektrik tüketen bir evin aylık elektrik faturasının 3,2TL (%5,44) arttığı görülmektedir. Kamuoyunda tartışılan %6,8 oranı vergi ve fonlar hariç enerji bedeli ile dağıtım bedeli toplamının artış oranıdır. Vergi ve fonlarındaki matrah farklılıklarından mesken düzeyinde tüketicinin faturasına yansıyan zam, aşağıda tüm detayları ile verildiği üzere, %5,44 olmaktadır” denildi.


* Aralık 2015 tarifesindeki dağıtım bedeli, iletim bedeli, kayıp enerji bedeli ve sayaç okuma bedeli Ocak 2016 tarifesinde dağıtım bedeli olarak tek kalemde alınmıştır.

Faturadaki 3,2 TL’lik artışın, 1,46 TL’lik dilimi iletim ve dağıtım maliyetlerinden kaynaklanıyor

Açıklamada, “İddia edildiği gibi dağıtım bedeli %250, %30 gibi oranlarda artmamıştır. Önceki uygulama dönemlerinde dağıtım ve iletim gibi şebeke faaliyeti kapsamındaki bedeller (dağıtım bedeli, iletim bedeli, kayıp enerji bedeli ve sayaç okuma bedeli) ayrı ayrı uygulanmakta iken 1 Ocak 2016 tarihinden itibaren bu bedeller dağıtım bedeli olarak tek kalemde uygulanmaya başlanmıştır. Özetle, tüketici faturasındaki aylık 3,2 TL artışın 1,15 TL dilimi enerji bedelindeki artıştan, 1,46TL dilimi iletim ve dağıtım maliyetlerinden ve 0,59TL dilimi ise vergi ve fonlardaki artıştan kaynaklanmıştır” ifadelerine yer verildi.

Dağıtım bedelindeki artış yeni yatırımlardan kaynaklanıyor

Tek kalemde toplanan dağıtım maliyetlerindeki aylık 1,46 TL’lik artışı belirleyen temel unsurların, iletim bedellerindeki artış ile dağıtım yatırım bütçelerindeki artışlar olduğuna dikkat çekilen açıklamada, Türkiye genelinde iletim faaliyetlerini yürüten TEİAŞ’ın gelir tavanında, mevzuat gereği yüklendiği ilave sorumlulukları ve yatırımlar nedeniyle, 2,4 milyar TL bir artış gerçekleştirildiği belirtildi.

“Şebeke maliyetleri, Avrupa Birliği ortalamasının üçte biri oranında”

Dağıtım şebekesi yatırım bütçelerinde de önemli artışlara gidildiği aktarılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“2011 – 2015 döneminde 8,4 Milyar TL olan dağıtım şebekesi yatırım bütçeleri 2016-2020 dönemi için, cari fiyatlar ile,  %119 oranında bir artışla 18,4 Milyar TL olarak öngörülmüştür. Dağıtım şebekesi yatırımları özel sektör tarafından finanse edilmekte ve 10 yıllık bir dönemde geri alınmaktadır. Gerek iletim şebekesi gerekse dağıtım şebekesi yatırımları kamu mülkiyetidir. Yatırım bütçelerindeki bu artış ortalama yaşı 30 yılın üzerinde olan şebekemizin yenilenmesini sağlayacaktır. Şebekenin yenilenmesi kesinti sayılarını ve sürelerini azaltacak, hizmet kalitesini yükseltecektir. Yeni yatırım bütçelerindeki artışlara rağmen Türkiye’de elektrik fiyatları içinde şebeke maliyetleri Avrupa Birliği ortalamasının üçte biri kadardır”. (Tüm rakamlar satınalma gücü paritesi ile düzeltilmiştir.)


 

Trakya Elektrik Dağıtım A.Ş. (TREDAŞ), Genel Müdürlük ve 4 İşletme Müdürlüğü’ne bağlı toplam 26 farklı lokasyonda Tekirdağ, Kırklareli, Edirne İl ve İlçe merkezleriyle yaklaşık 1 milyon müşteriye hizmet sunuyor. Trakya Bölgesi’nde 20 bin kilometrekare alanda yaklaşık 2 milyon nüfusa hizmet vermekte olan TREDAŞ, hızla artan nüfusa paralel olarak yatırımlarını da arttırarak devam ettiriyor.

TREDAŞ, teknoloji konusunda stratejik hedeflerini belirlerken birincisi verimlilik, güncel teknolojilerin uyarlanarak geliştirilmesi ve sahaya uygulanması, ikincisi ise uzun vadeli ihtiyaçlar, sektörel beklentiler ve regülasyonlara, müşteri beklentilerine ve proses teknolojilerine uyumlu, güncel trendleri takip eden ve somut ölçüm sonuçlarına dayanan bir yapı oluşturmak olmak üzere iki nokta üzerine yoğunlaşıyor.

TREDAŞ, 20 bin kilometrekare alanda 300 bin direk, 20 bin kilometre hat, 10 bini aşkın trafo ile yaklaşık 1 milyon müşteriye sağlanan hizmet ile ilgili operasyonu teknoloji altyapısı kullanarak, verimli, kaliteli ve doğru bir şekilde yönetilmesi için yoğun şekilde çalışıyor. Bu bakımdan alana hakim olmanın önemine değinen TREDAŞ yöneticileri,  alana hakim olmanın en önemli ve kolay yolunun da teknolojiyi kullanmaktan geçtiğini düşünüyor.  Örneğin; saha faaliyetleri yönetim sistemi ile arıza bakım onarım ekipleri tablet ile birçok işlem gerçekleştiriyor. TREDAŞ, teknolojik alt yapısı sayesinde ayda ortalama 300 bin işlemi tablet üzerinden yapıyor.

-İş süreçlerinde verimliliği arttırma çalışmaları

Panasonic Toughpad FZ-M1 kullanarak kesintisiz mobil çalışma anlayışına geçen TREDAŞ, artık daha yüksek verimle çalışıyor. Toughpad devrimiyle, çalışan maliyetini yüzde 25 oranında azaltan TREDAŞ için geleneksel kağıtlı rapor dönemi de kapandı.

Kurumsal mobil çözümleri ile tüm dünyada kurumların kesintisiz çalışma ihtiyaçlarına yanıt veren Panasonic, Trakya bölgesi sınırları içerisinde Tekirdağ, Kırklareli, Edirne il ve ilçe merkezlerinde yaklaşık 1 milyon müşteriye elektrik dağıtım hizmeti sunan TREDAŞ ile işbirliğine gitti.

TREDAŞ, yavaş işleyen ve çoğunlukla insan faktörüne bağımlı olan iş süreçlerini hızlandırarak müşterilerine daha hızlı ve kaliteli hizmet sunmayı hedefliyor. Panasonic Toughpad FZ-M1 ile saha ekipleri ve yöneticiler arasındaki iletişimi kesintisiz ve verimli hale getiren TREDAŞ, çalışan maliyetini de yüzde 25 oranında azalttı.

- “ENERJİICMOBİL”

TREDAŞ'ın acil ve zorunlu ihtiyacının giderilmesi için en kritik unsurlardan biri saha ekipleri ve yöneticiler arasındaki iletişimin kesintisiz ve verimli hale getirilmesi. TREDAŞ Kurumsal Kaynak Planlama Müdürü Burak Ketenci, "Mevcut ERP sistemimiz üzerinde çevrimiçi ve çevrimdışı çalışabilecek, kullanıcı dostu ve profesyonel iş amaçlı bir mobil çözüm oluşturmayı hedefledik ve “EnerjiICMobil” uygulamasını hayata geçirdik” dedi.

TREDAŞ'ın iş süreçlerini hızlandırmaya yönelik uygulaması EnerjiICMobil, iş emirlerinin saha ekiplerinden merkeze anlık olarak iletilmesini amaçlıyor. Uygulamanın merkezinde ise Panasonic'in endüstri koşullarına göre tasarladığı ve geliştirdiği tablet Toughpad FZ-M1 yer alıyor. 7 inç ekran boyutuna sahip tamamen dayanıklı tablet, düşük toplam satın alma maliyeti, yüksek performansı ve verimli güç kullanımıyla uzun süredir birçok sektörde kullanılıyor. Intel ® Core™ i5-4302Y vPro ve Intel® Celeron® N2807 işlemci olmak üzere iki farklı versiyona sahip cihaz, yansıma önleyici WXGA ekranıyla kullanıcısına her türlü aydınlatma koşulunda kesintisiz çalışma imkânı sunuyor. Üstelik 150 cm yükseklikten düşmelere karşı dayanıklılığı testlerle sabit olan Toughpad FZ-M1, toz ve suya karşı uluslararası IP65 direnç standartlarını karşılıyor ve -10 ila +50 derece arasındaki sıcaklık koşullarında verimli bir şekilde çalışabiliyor.

TREDAŞ Bilgi Teknolojileri Direktörü Tamer Turgut, “EnerjiICMobil uygulamasında cihaz olarak Panasonic Toughpad'i tercih etmemizin sebebi, uzun kullanma süresi sağlayan pil seçenekleri, sıcak ve soğuk hava koşullarına ve en önemlisi darbelere dayanıklı kasa ve ekrana sahip olması” dedi.

 -Harita üzerinde anında sevk ve idare

TREDAŞ saha ekiplerinin kullandığı 39 adet Panasonic Toughpad FZ-M1, mevcut ERP sistemine de eşzamanlı erişebiliyor. FZ-M1'e entegre edilen uygulama sayesinde rota optimizasyonları otomatik olarak yapılıyor, sahadaki her işlem, sisteme kaydedildiği anda merkezden takip altına alınıyor. Elektrik dağıtımında sıklıkla karşılaşılan planlı ve plan dışı müdahale süreçlerinde de bu teknoloji kullanılıyor.

-Verim artışı ve doğaya saygı

Burak Ketenci proje sonuçlarına yönelik, “Çalışan maliyetlerinde yüzde 25 azalma, operatör lokasyon sayısında yüzde 85 azalma, en yüksek arıza yapan birimlerdeki arıza sayısında da yüzde 30 oranında azalma sağladık. Personelimizin gün içerisinde yaptığı işlem sayısında yüzde 65 gibi ciddi oranda bir artış yakalandı. Artık kağıt kullanmıyoruz, kağıt baskı sarfiyatındaki bu düşüş sayesinde yıllık bazda sayısı 30 ila 40 arasında değişen ağacı kesilmekten kurtardığımızı söyleyebiliriz" dedi.

 
 

Fas'ta, dünyanın en büyük yenilenebilir enerji projesi olan Nur Enerji Projesi’nin ilk ayağı "Nur 1" adlı güneş enerjisi santrali tamamlandı. Projeyle ilgili açıklama yapan Fas Güneş Enerjisi Ajansı, toplam 652 milyon dolara mal olan "Nur 1" santralinin, başkent Rabat büyüklüğünde bir alana inşa edildiğini bildirdi.

“Nur 1” adlı güneş enerjisi santrali, Fas Kralı 6. Muhammed el sadis bin el Hasan'ın katıldığı törenle açıldı. Nur 1 istasyonu, Nur Enerji Projesi’nin ilk adımı olacak. Bu istasyon haricinde aşamalı olarak dört istasyon daha hizmete açılacak.

580 Megavat güç elde edilmesi hedefleniyor

Başkent Rabat büyüklüğünde bir alana inşa edilen Nur 1 santrali yılda 760 bin tonluk karbon emisyonunu engelleyecek. Bu rakamın 25 yıl içerisinde 17.5 milyon tonu geçmesi bekleniyor. Projenin tamamlanmasının ardından toplam 580 megavat güç elde edilmesi bekleniyor. Bu projeler ile ülkenin karbon gazı emisyon değerlerinde düşüş sağlanması hedefleniyor. Proje, 1,1 milyon Fas vatandaşının enerji ihtiyacını karşılayacak.

Fas, enerji ihtiyacının yüzde 94,5'ini ithal ediyor. Ülke, 2020 yılına kadar enerji ihtiyacının yüzde 42’sini, 2030 yılına kadar ise yüzde 52’sini yenilenebilir enerjiyle karşılamayı hedefliyor. Fas, bu yıl Kasım ayında gerçekleştirilecek olan COP22’ye de ev sahipliği yapacak.

Kaynak : cif.climateinvestmentfunds.org / aljazeera.com.tr