E-Bülten
 
Sayı:54 - Şubat 2016
 
 
 

Amerika Birleşik Devletleri Enerji Bakanlığı tarafından 2013 yılında yayımlanan “Şebekelerde Enerji Depolama” başlıklı rapor, enerji depolama sistemlerinde standardizasyonun önemine dikkat çekiyor. Raporda, enerji depolama sektörü geliştikçe standardizasyonun zorunlu hale geldiği vurgulanıyor.

“Şebekelerde Enerji Depolama” başlıklı rapor, enerji depolamanın avantajları, önemi ve geliştirilen teknolojiler gibi pek çok konuda bilgi sunuyor. Enerji depolama alanında teknoloji geliştiren kişilerin sahip olduğu bilimsel ve mühendislik bilgilerinin, sistemin maliyet ve performans engellerini aşma noktasında hayati öneme sahip olduğu vurgulanan raporda, temel malzeme bilimi, iletim süreçleri ve enerji depolama ile ilgili arayüzlere odaklanan bakış açısının enerji depolama teknolojisinin gelişmesi için faydalı olacağı belirtildi.

Standardizasyon sağlık ve güvenliği garanti edecek

Piyasa şartlarını oluşturma çalışmalarının, gelişmiş depolama teknolojilerinin oluşumu için gerekli olduğu aktarılan raporda, standartların gelişimine odaklanan faaliyetlerin yeni depolama sistemlerinin yaygınlaşması aşamasında sağlık ve güvenlik başlıklarını garanti altına almayı sağlayacağı aktarıldı.

Standardizasyon alanında için çalışmalar birçok çalışma yapıldı

Enerji depolama alanı geliştikçe standardizasyonun zorunlu hale geldiği aktarılan raporda, Bakanlığın bu alanda bu zamana kadar birkaç faaliyette bulunduğu belirtildi. Bu faaliyetlerden bazıları şöyle sıralandı:

  • Uluslararası Enerji Depolama Veri Tabanı oluşturulduğu aktarılan raporda, söz konusu veri tabanının enerji depolama kullanımı ile ilgili bilgilere ve ilgili devlet politikalarına ücretsiz erişim imkanı sunduğu aktarıldı.
  • “Elektrik Depolama El Kitabı”nın yayımlandığı aktarılan raporda, söz konusu el kitabının, enerji depolamadaki son teknolojik gelişmeler, sistemlerin maliyeti gibi konularda bilgi veren ve yatırımcılara yol gösteren bir kaynak olduğu kaydedildi.

  • “SNL Enerji Depolama Test Bloku” ile mühendislik danışmanlığı sağlandığı ve en uygun teknolojinin performans ve güvenlik gibi unsurlar açısından test edildiği ve değerlendirildiği belirtildi.

Söz konusu rapora buradan ulaşılabilir.

Kaynak : energy.gov

 

Bu sene 26’ıncısı gerçekleştirilen DistribuTECH Fuarı, yoğun ilgi ile tamamlandı. ‘Geleceğe odaklanmak’ temasıyla gerçekleştirilen fuara, oldukça ilgi çeken güneş ağaçları damgasını vurdu.

9-11 Şubat 2016 tarihleri arasında Florida’da düzenlenen DistribuTECH Fuarı, 65’ten fazla ülkeden 12 bine yakın ziyaretçinin katılımı ile gerçekleştirildi. Her yıl gerçekleştirilen DistribuTECH Fuarı, enerji verimliliği, akıllı şebeke, elektrik dağıtım ve yenilenebilir enerji alanlarında faaliyet gösteren şirketleri, ilgili kurum ve kuruluşları bir araya getiriyor. Bu sene 26’ıncısı düzenlenen ve teması ‘geleceğe odaklanmak’ olan DistribuTECH Fuarı’nda ‘geleceğin teknolojileri’ ana başlıklardan bir tanesi olarak yer buldu. DistribuTECH’in bu sene dikkat çeken noktalarından bir tanesi ise ‘güneş ağaçları’ydı.

Yaklaşık 7 metre uzunluğundaki güneş ağaçları, fuarın gerçekleştirdiği yerin bahçesine yerleştirildi. Yerleştirilen dört adet güneş ağacının yılda 12 ton karbon emisyonunu yok edeceği ve 1.75 milyon akıllı telefonunun yıllık şarj ihtiyacını karşılayacak kadar enerji üreteceği aktarıldı.

Elektrikli araçlar yaygınlaşmadan önce alınacak daha çok mesafe var

Fuarın açılış konuşmasını gerçekleştiren Bloomberg New Energy Finance Danışma Kurulu Başkanı Michael Liebreich, elektrikli araçlara yönelik düşüncelerini paylaştı. Liebreich, ABD’de doğal gaz fiyatlarının oldukça düştüğünü ifade ederek, bu düşüşün küresel olarak görüldüğünü belirtti. Kömür fiyatlarının da düştüğüne dikkat çeken Liebreich, “Kömür şirketleri kepenk indiriyor. Talebi canlandırmak için en büyük umut nedir? Elektrikli araçlardır” dedi.  Liebreich, Washington Post gazetesinin elektrikli araçların fiyatlarının, ortalama bir ailenin ulaşabileceği doğrultuda azalacağını öngördüğünü hatırlattı. Liebreich, elektrikli araçların her aile için pratik hale gelmesinden önce alınması gereken mesafe olduğunu sözlerine ekledi.

Kaynak : buyersguide.renewableenergyworld.com/ renewableenergyworld.com

 

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Türkiye’deki yenilenebilir enerji projelerine destek vermek amacıyla hayata geçirilen Türkiye Orta Ölçekli Sürdürülebilir Enerji Finansman Programı (MidSEFF) kapsamında verdiği desteği, talebi karşılamak amacıyla 500 milyon Avro artırdığını açıkladı. Bu artışla beraber destek programının finansman büyüklüğü 1.5 milyar Avro değerine ulaştı.

İstanbul`da düzenlenen üst düzey konferansta, EBRD, Türkiye’deki faaliyetlerine ilişkin açıklamalarda bulundu. EBRD Enerji Verimliliği ve İklim Değişikliği Direktörü Terry McCallion, Türkiye Orta Ölçekli Sürdürülebilir Enerji Finansman Programı’nın (MidSEFF) son derece başarılı ilerlediğine dikkat çekerek, “MidSEFF Programı, bugüne kadar 7 Türk bankası aracılığıyla 43 proje finanse etmiş ve toplamda 800 MW kurulu gücünde ek yenilenebilir enerji kaynağı inşa edilmesine yardımcı olmuştur. Bu yatırımlar Türkiye`nin 2023 yılına kadar yüzde 30 yenilenebilir enerji kurulu gücüne ulaşma hedefini gerçekleştirmek yönünde önemli bir adım oluşturmaktadır" dedi.

En iyi sürdürülebilir enerji projeleri ödüllendirildi

EBRD yetkilileri bu toplantıda MidSEFF programı kapsamında verdiği desteği 500 milyon Avro artırdığını açıkladı. Bu artışla beraber, MidSEFF Programı kapsamındaki finansman büyüklüğü toplam 1.5 milyar Avro değerine ulaştı. Etkinlikte MidSEFF’in üçüncü aşaması da başlatıldı. Programın 2011`den günümüze kadarki başarılarının da aktarıldığı etkinlikte finanse edilen en iyi sürdürülebilir enerji projeleri de ödüllendirildi. 

Türkiye, EBRD’nin 2015’te en fazla finansman sağladığı ülke oldu

EBRD, bugüne kadar Türkiye’de altyapı, enerji, endüstriyel tarım, endüstri ve finans sektörlerindeki 180 proje için 7 milyar Avro`nun üzerinde yatırım gerçekleştirdi. Sadece 2015 yılında EBRD`nin Türkiye’ye sağladığı finansman 1,9 milyar Avro oldu. Bu veriler ışığında, Türkiye, 2015 yılı için EBRD`nin en fazla finansman sağladığı ülke oldu.

MidSEFF Programı Nedir?

Türkiye Orta Ölçekli Sürdürülebilir Enerji Finansman Programı (MidSEFF), Avrupa Yatırım Bankası (EIB) ile Avrupa Komisyonu’nun (EC) desteğiyle Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) tarafından hayata geçirildi. Program kapsamında, yenilenebilir enerji, atıktan enerji ve endüstriyel enerji verimliliği konularında orta ölçekli yatırımların finansmanı sağlanıyor.  Krediler, özel sektöre yedi adet Türk bankası aracılığıyla aktarılıyor.

Kaynak : enerjigunlugu.net

 
 

Massachusetts Institute of Technology (MIT) tarafından geliştirilen “Mapdwell” haritaları, gerek bireysel gerekse de büyük ölçekli güneş enerjisi projelerinin maliyet- kazanç analizini yapıyor. Böylece yatırımcılar, güneş enerjisine yatırım yapma kararını daha rahatlıkla verecek. Söz konusu sistemin, güneş enerjisi projelerinin sayısını artırma noktasında önemli bir adım olacağı vurgulanıyor.

Yenilenebilir enerjiye yapılan yatırımlar her geçen gün daha fazla artıyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarının başında gelen güneş enerjisi ise geçen zaman içerisinde kendisini daha fazla göstermeye başladı. Gerek evlerin çatılarında gerekse de büyük yatırımlarda güneş enerjisi projelerini görmek mümkün. Bu alana özel önem veren ülkelerden ABD’nin güneş enerjisi kapasitesi 24 GW’a yükseldi.

Güneş enerjisinden daha etkin bir faydalanma için birçok yeni teknoloji geliştirildi. Ancak, bu yeni teknolojiye rağmen güneş enerjisine geçiş, ekonomik açıdan halen mantıklı bulunmuyor. Bunun sebebi ise fotovoltaik sistemlerin fiyatlarının yüksel olması olarak gösteriliyor. Gerek bireysel yararlanıcılar, gerekse de bu alanda yatırım yapacak olan işadamları karışık bir maliyet-kazanç analizi yaparak bu tür bir yatırımın ekonomik açıdan verimli olup olmayacağını araştırıyor. Bazen ise bu araştırmanın karışıklığı yatırımdan vazgeçme ile sonuçlanabiliyor.

Güneşe yatırım doğru seçenek mi, değil mi?

Massachusetts Institute of Technology (MIT) bu sorunun çözümüne yönelik bir sistem geliştirdi: “Mapdwell”. Mapdwell haritaları bütün şehirler için her çatıya bir güneş paneli yerleştirmenin maliyet-kazanç analizini yapıyor ve böylece güneş paneline yatırım yapmanın doğru bir seçenek olup olmadığı anlaşılıyor. Tek yapılması gereken sisteme adres girmek. Sistem, kullanıcıya öngörülen kurulum maliyetini, bu maliyeti fotovoltaik sistemden tekrar kazanmak için gereken zaman, karbon salınım miktarının yanı sıra çatıya sığabilecek panel sayısı gibi bilgiler sunuyor.

Sistemin kapsadığı alan genişleyecek

Mapdwell şu anda ABD’den 8, Şili’den ise birkaç adet şehri kapsıyor. Sistemin 2016 yılı sonuna kadar ABD’deki her büyük şehri kapsaması hedefleniyor. Söz konusu sistemin, gerek bireysel, gerekse de büyük projeler seviyesinde, güneş enerjisine geçişte oldukça önemli bir araç olacağı belirtiliyor. Mapdwell aynı zamanda şehirlerin güneş potansiyeli hakkında bilgiler de veriyor.

Kaynak : motherboard.vice.com