E-Bülten
 
Sayı:55 - Şubat 2016
 
 
 

Yenilenebilir enerji üzerine çalışmalar yürüten ve 300’den fazla üyesi bulunan İskoçyalı kuruluş Scottish Renewables, 500 milyon poundluk (718 milyon dolar) fona sahip olan enerji alanında yenilik programını hayata geçiren İngiltere’nin, bu programı doğru şekilde kullanması durumunda, dünyada enerji üretiminde devrim yaratacak potansiyele sahip olduğunu belirtti. 
                                      
Scottish Renewables yetkilisi Hannah Smith, “İngiltere hükümetinin enerji alanında
inovasyona yönelik harcamaları 5 yıl içerisinde iki katına çıkartarak 500 milyon pound (718 milyon dolar) seviyesine ulaştırma sözü, bizim enerji sistemlerimizde önemli ilerlemeler yaratma potansiyeli barındırıyor” dedi.

6 anahtar alan önerildi

6 anahtar inovasyon alanına dikkat çekilen raporda, bu alanlarda İngiltere hükümetinin, yatırımların düşük karbon emisyonu veya düşük maliyete yönelmesi noktasında sanayi ile birlikte çalışması gerektiği aktarıldı. Bu 6 alan ise şöyle sıralandı:

  • Dalga ve Gelgit Teknolojisi
  • Depolama Teknolojileri
  • Yüzer Deniz Türbinleri
  • Düşük Karbon Isısı
  • Sistem Entegrasyonu
  • Esnek Şebeke

Bu alanlarda yapılacak çalışmaların enerji üretiminde devrim yaratma potansiyeline sahip olduğu kaydedildi.

Elektrik dağıtımda yenilikçi projelere 200 milyon TL fon ayrıldı

Benzer şekilde EPDK da Türkiye’deki elektrik ve gaz dağıtım şirketlerinin yenilikçi ve Ar-Ge projelerini destekliyor. Bu amaçla 2011-2015 döneminde yaklaşık 90 milyon TL bir fon kullandırdı. 2016-2020 dönemi için ise bu rakam sadece elektrik dağıtım şirketleri için 200 milyon TL olarak belirlendi. Onaylanan 40’ın üstünde projede özellikle kayıp kaçakların azaltılması ve yenilenebilir enerji kaynaklarının entegresyonuna yönelik projelerin ön plana çıktığı görülüyor.

Kaynak : scottishrenewables.com

 

Avrupa Komisyonu, Avrupa’daki konut, işyerleri, hastane, okul, üretim tesisleri gibi binalardaki ısıtma ve soğutmada büyük miktarda enerji kullanımı ile mücadele etmek için ilk eylem planını açıkladı. Eylem planı, ısıtma ve soğutma alanında yenilenebilir enerji kaynakları ve yalıtım kullanımının yanı sıra, ısı israfının önüne geçilmesine vurgu yapıyor. “Şimdi hareket zamanı!” diyen eylem planı, atılacak adımların gerek tüketiciler, gerekse sanayi için birçok avantaj sağlayacağının altını çiziyor.

Isıtma ve soğutmaya harcanan enerji, AB’nin enerji tüketimindeki en büyük payı alıyor.  Yapılan açıklamaya göre, AB’nin yıllık enerji tüketiminin yarısını, doğal gaz ithalatının ise yüzde 68’ini ‘ısıtma ve soğutma’ oluşturuyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarının sektördeki payı ise ancak yüzde 18’e ulaşıyor. Enerjinin etkin kullanımını sağlamanın ve yenilenebilir enerji kullanımını artırmanın, enerji maliyetlerini düşüreceği kaydediliyor. Bu adımların aynı zamanda AB’nin enerjide dışa bağımlılığını azaltmaya yardımcı olacağı da belirtiliyor.  

Isıtma ve soğutmada harcanan enerjinin yüzde 45’i konutlar, yüzde 37’si sanayi ve yüzde 18’i hizmet sektörü tarafından kullanılıyor. Bütün taraflarca harcanan talebin azaltılması ve kullanılan enerjinin daha verimli kullanılması ise mümkün. Yayımlanan “Isıtma ve Soğutma Strateji Planı”, binalarda enerji verimliliğine odaklanan tadilatlar yapmayı kolaylaştırmaya yönelik planlar içeriyor. Devlet okulları ve hastane gibi binalar için enerji verimliliği yol haritalarının yanı sıra, enerji performansı sertifikalarının güvenilirliğini artırmaya yönelik stratejiler barındırıyor.

Horizon2020’de destekleniyor

AB’deki mevcut binaların üçte ikisinin enerji verimliliği ihtiyaçlarının sınırlı olduğu dönemde inşa edildiği ve bu binaların çoğunun 2050 yılında da ayakta olacağına dikkat çekilen planda, çatı katı ve duvarlara yalıtım koymak gibi yapılacak basit yenilemelerle büyük miktarda tasarrufların sağlanabileceği aktarılıyor. Isıtma ve soğutma alanındaki araştırma ve yenilikçi projelerin, Ufuk2020 (Horizon 2020) programı tarafından da desteklendiği belirtiliyor.

Strateji planı tarafından hedeflere ulaşmak için önerilen adımlardan bazıları şöyle sıralandı:

  • Tüketici birlikleri ile işbirliği içerisinde olunarak, tüketicilerin daha da bilinçlenmesi sağlanmalı.
  • Tüketicilerin sistem içerisindeki katılımı artırılmalı.
  • Kamuya ait okul ve hastane gibi binalarda kanıtlanmış enerji verimliliği modelleri uygulanmalı.
  • Akıllı sayaçlar, akıllı ölçme gibi akıllı bina çözümleri teşvik edilmeli.
  • Sanayide düşük dereceli ısıtma alanında yeni yaklaşımlar test edilmeli.
  • Yerel yönetimlerin ısıtma ve soğutma alanında yenilenebilir enerji kullanımını teşvik etmesi desteklenmeli.
  • Isıtma ve soğutma alanında fayda, maliyet ve fiyat karşılaştırma araçlarının yer aldığı bir internet sitesi kurulmalı.


Bölgesel sistemlerin elektrik sistemlerine daha iyi entegrasyonu hedefleniyor

Strateji planı aynı zamanda, bölgesel ısıtma ve soğutma sistemlerinin elektrik sistemlerine daha iyi entegrasyonunu hedefliyor. Bölgesel ısıtma ve soğutma şebekelerinin yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen elektriği kullanabileceği ve depolayabileceği, sonrasında ise bu elektriği binalara ve sanayi tesislerine dağıtabileceği belirtiliyor. Bunun da ısıtma ve soğutmada yenilenebilir enerji seviyesini artıracağına dikkat çekiliyor.

Sanayideki enerji israfını önemli ölçüde azaltmayı amaçlayan strateji planında, sanayinin bölgesel şebekelere bağlanmasının bu sorunla mücadelede önemli bir adım olacağı belirtiliyor. Planda, İsveç'in ikinci en büyük şehri Göteborg’un bu alanda önemli bir adım attığı ve bölgedeki apartmanların yüzde 90’ının yakında bulunan sanayi tesisleri ve atık yakma tesislerinden kaynaklanan atık ısı ile ısıtıldığı örneği veriliyor.

Peki, strateji belgesi hangi faydaları sağlayacak?

Tüketicileri odağına alan strateji planı, modern teknolojileri ve yenilikçi çözümleri kullanarak ‘akıllı, verimli ve sürdürülebilir’ ısıtma ve soğutma sistemlerine geçişi hedefliyor. Böylece enerjiden ve ekonomik açıdan tasarruf sağlanacak, hava kalitesi iyileşecek, bireyleri refahı artacak, sonuç olarak toplumun tamamına büyük fayda sağlanacak. 

  • Enerji harcamaları 6 kata yakın azalacak: Evlerin ısıtma ve soğutması, enerji harcamalarının en büyük payını oluşturuyor ve bir vatandaşın harcamalarının ortalama yüzde 16’sına ulaşabiliyor. Uygun yalıtımla ısıtma ihtiyacı yüzde 70’e varan oranlarda azaltılabilir. Bir evin yıllık enerji harcamaları 1.500-2.000 Avrodan 300-500 Avroya kadar düşebilir.

  • Sanayinin enerji maliyeti yüzde 10 azalacak: Enerji verimli ısıtma ve soğutma sistemlerine yatırımla sanayinin enerji maliyetleri yüzde 4-10 arasında azaltılabilir.

  • İsraf edilen ısı binaların hepsini kapsamaya yeterli: Avrupa’da israf edilen ısının, binalardaki ısı ihtiyacının yüzde 100’ünü kapsamaya yeterli olabileceği belirtiliyor.

  • Çevreyi koruyacak: 2030’a kadar 135 milyon ton CO2 salınımını engelleyebilir.

Kaynak : ec.europa.eu

 

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) düşük karbon enerji sistemlerine geçişte, Avrupa elektrik piyasasının daha iyi uyum sağlayabilmesi amacıyla bir rapor yayımladı. “Avrupa Elektrik Piyasası Tasarımı için Anahtar Tavsiyeler” başlıklı raporda, düşük karbon emisyonu sağlayan enerji politikalarının başarılı olmasının yolunun tedarik güvenliğinin sağlanmasından ve elektrik fiyatlarının karşılanabilir oranda olmasından geçtiği belirtildi.

Düşük karbon emisyonuna yönelik teşvikler, sanayiyi yenilenebilir enerjiye yönlendiriyor. Bu durum göz önüne alındığında elektrik sektörünün büyük bir değişimden geçtiğini söylemek mümkün. Özellikle İklim Zirvesi’nde imzalanan Paris Anlaşması, küresel boyutta enerji politikalarına yeni bir boyut kazandırmasıyla önem kazanıyor.

IEA’nın, OECD ülkelerine yönelik yaptığı tahminlere göre, küresel sıcaklık artışının 2 °C ile sınırlanması hedefine ulaşabilmek için, 2015 yılında kilovatsaat başına 411 gram (g/kWh) olan CO² yoğunluğunun, 2050 yılında 15 g/kWh’ye düşmesi gerekiyor. Bu hedef, aynı zamanda enerji piyasalarında yeni bir dizayn oluşturulmasını gerektiriyor. 

Raporda, düşük karbon emisyonu sağlayan enerji politikalarının başarılı olmasının yolunun tedarik güvenliğinin sağlanmasından ve elektrik fiyatlarının karşılanabilir oranda olmasından geçtiği belirtildi. Bu noktada enerji verimliliğinin ve yenilenebilir enerjinin önemine dikkat çekildi. Raporda, bu hedefe ulaşmak için sunulan tavsiyelerden bazıları şöyle:

  • Düşük karbon yatırımları uzun vadeli düzenlemelerle desteklenmeli.
  • Maliyetleri oluşturan fiyatların şeffaflığı artırılmalı.
  • Standartlar oluşturulmalı.
  • Talep tarafının etkin katılımı sağlanmalı.
  • Dağıtım şebekelerinin mevzuatı modernize edilmeli.

Yenilenebilir enerjinin payı artacak

Raporun tanıtımında konuşma yapan AB Komisyonu İklim ve Enerjiden Sorumlu Üyesi Miguel Arias Canete, Avrupa’yı yenilenebilir enerji alanında bir numara yapma hedefi bulunduğunu belirtti. Canete, bu hedef doğrultusunda, elektrik tüketiminin yarısından fazlasının yenilenebilir enerjiden sağlandığı bir enerji sistemine hazırlanmak gerektiğini bildirdi.

Kaynak : iea.org

 
 

Samsun’dan başlayarak, Ordu, Amasya, Sinop ve Çorum illerinde yaşayan 3 milyonun üzerinde insanın sadece yaşam kaynağı olan elektrik enerjisi ihtiyacını karşılamakla yetinmeyen Yeşilırmak Elektrik Dağıtım A.Ş’ye (YEDAŞ), bir övünç kaynağı mektubu da Business Initiative Directions (BID) tarafından geldi. Uluslararası arenada kabul görmüş, ‘lider, sürdürülebilir, kaliteli ve teknolojik’ iş süreçleri ile dünya ve Avrupa üzerinde düzenlenen her platformda ‘En Prestijli’ ödülleri ve takdirleri alan YEDAŞ, BID’nin düzenlediği ‘İnovasyon, Teknoloji ve Toplam Kalite Yönetimi Kongreleri’ne, ‘2016-2018 Yılı Kalite Elçisi’ (Quality Ambassador) unvanıyla katılacak. YEDAŞ, bu gurura sahip ülkemizdeki ‘İlk ve Tek Şirket’ oldu. YEDAŞ Genel Müdürü Nurettin Türkoğlu, “Artık ödül alan değil, ödül veren şirket olacağız” dedi.