E-Bülten
 
Sayı:57 - Mart 2016
 
 
 

ELDER  Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir:
“İş sağlığı ve güvenliği birinci önceliğimiz”

Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği – ELDER Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, elektrik dağıtım sektörü için iş sağlığı ve güvenliğinin son derece önemli bir gündem olduğunu belirterek, “İş sağlığı ve güvenliği birinci önceliğimiz. İlk hedefimiz de sıfır ölümlü kaza” diye konuştu. ELDER Başkanı Özdemir, iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin şunları söyledi:

“Tedbirleri artırıyoruz”


"ELDER ve dağıtım şirketleri olarak dağıtım faaliyetlerinde iş sağlığı ve güvenliğini artırmaya yönelik önlemlerimizi almaya devam ediyoruz. İlk hedef sıfır ölümlü kaza, ilk adım farkındalığı artırmak. Daha önce de farklı vesileler ile ifade etmiştim, şirketlerimiz için en değerli varlık çalışanlarımız. Faaliyetlerimizin tüm paydaşları memnun edecek şekilde yürütülebilmesi ancak çalışanlarımızın gayretleri ve başarısı ile mümkün. Bu da sağlıklı bir iş ortamı, doğru iş güvenliği ekipmanları ve hepsinden önemlisi asla ve asla tedbiri elden bırakmamayı kurallara hep uymayı gerektiriyor.

Avrupa Birliği verilerine göre elektrik sektöründe kazaların yüzde 70’ine profesyonel elektrikçiler, uzmanlar maruz kalıyor. Bu oranın Türkiye’de daha düşük olduğunu söylemek isterim. Ancak bizde de en deneyimliler ile en deneyimsizler iki büyük kümeyi oluşturuyor. En deneyimlilerde yılların alışkanlığı ve aşırı güvenden gelen tedbirsizlikler dikkat çekiyor. Yeni başlayanlar çalışanlarımızı yoğun bir iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinden geçiriyoruz ki bu vesile ile bu oranları düşüreceğiz. ELDER İş Sağlığı ve Çalışma Grubu’ndaki deneyimli çalışanlar iş kazalarını düşürme yöntemleri ile ilgili olarak dünya örneklerini inceliyor. Sektör olarak önümüzdeki günlerde bu konuda bazı adımlar atacağız.

“AB mevzuatını inceliyoruz”

Sadece bu konuda değil, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili tüm başlıklarda Avrupa Birliği başta olmak üzere mevzuat ve standartları son derece titizlikle inceliyoruz. Bunun için mevcut çalışan profili, güvenlik donanımı ve koruyucu kullanmama alışkanlığı ve risk algısının düşük olması gibi konular ayrıntılı bir şekilde inceleniyor. Ancak şunu ifade etmek gerekir. Temelde mevzuat olarak dünya ülkelerinden eksiğimiz yok. Sorun uygulamalarımızdan ve kısmen de kültürümüzden kaynaklanıyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile bu konularda da işbirliği yapıyoruz. Bakanlık ile birlikte elektrik dağıtım sektörüne yönelik iki el kitabı çıkaracağız. Dijital platformları eğitim ve uyarı amaçlı daha yoğun kullanacağız.

“Mesleki yeterlilik kıstasları eğitim eksikliğini giderecek”
 
ELDER olarak elektrik dağıtım sektöründe tüm mesleklerin standartlarını ve yeterliliklerini belirliyoruz. Toplamda 15’e ulaşacak meslekler için 3 temel yeterlilik kriteri olacak. Bunlardan ilk ikisi her meslek için zorunlu olacak. Elektrik dağıtım sektöründe çalışacak tüm teknik personel iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili eğitimleri almış ve sınavları başarı ile geçmiş olması gerekecek. İkinci zorunlu başlık çevre. Bu iki başlıkta yeterli bilgi ve beceriye sahip olmadan ve bunu sınavlar ile göstermeden kimse sahaya çıkamayacak.”

 

2016 Yılı Şebeke-Dışı Güneş Enerjisi Pazarı Eğilimleri Raporu, Bugün dünyada 1,2 milyar insanın enerji şebekesine erişimi olmadığını belirterek, 2020 yılına gelindiğinde dünya çapındaki şebekeye erişimi olmayan hanelerin üçte birinin güneş enerjisi sistemlerini kullanacağı öngörüsünü ortaya koydu.

Dünya Bankası girişimi olan Lighting Global ile Bloomberg New Energy Finance tarafından Global Off-Grid Lighting Association işbirliği ile “2016 Yılı Şebeke-Dışı Güneş Enerjisi Pazarı Eğilimleri Raporu” yayımlandı. Bugün dünyada 1,2 milyar insanın enerji şebekesine erişimi olmadan yaşamını sürdürdüğü aktarılan raporda, bu insanların aydınlatma ve cep telefonu şarjı için yılda 27 milyar dolar harcadığı belirtildi. Güneş enerjisi tabanlı portatif ışıkların daha düşük maliyetle daha iyi bir hizmet sunacağı aktarıldı.

Bölgelere göre şebekeye erişimi olmayan nüfusun dağılımı (milyon)

Şebeke dışı güneş enerjisi sektörünün son beş yılda oldukça etkileyici bir büyüme gerçekleştirdiğine dikkat çekilen raporda, sektörün, yaklaşık 10 sene önce başlangıç düzeyinde olduğu, bugün ise 100’den fazla şirketin aktif olarak güneş enerjili fenerler ve enerji erişimi olmayan evler için güneş enerjisi sistemi kitlerine yoğunlaştığı kaydedildi. 2015’in ilk yarısının sonuna kadar, çoğunluğu taşınabilir aydınlatma ürünleri olmak üzere toplamda 20 milyon pico-solar ürününün (10W ve altı fotovoltaik paneller) satıldığı kaydedilirken, bu ürünlerin Afrika ve Asya’da 89 milyon insanın enerjiye erişimini iyileştirdiği bildirildi. Kenya, Tanzanya ve Etiyopya’nın, bölgedeki satışların yüzde 66’sını oluşturmasıyla, Afrika’nın pazar liderleri konumunda oldukları ifade edilirken Asya’da Hindistan’ın öncü konumda olduğu dile getirildi.

Modern enerji sistemine erişimi bulunmayan nüfusun dağılımı

‘Kullandığın kadar öde’ modeli öne çıkıyor

“Kullandığın kadar öde” (Pay As You Go- PAYG) modeliyle, güneş enerjisi kitlerinin bütçeye daha uygun hale geldiği belirtildi. Bu modellerin, toplu ödeme yerine küçük taksitlerle ödeme imkanı getirdiği ve ödeme yapılmadığı takdirde teknolojiyi kullanmaya izin vermeyen bir işleve sahip olduğu aktarılırken, bu modelle satış yapan şirketlerin, ürünlerini tek ödemede satan şirketlere göre 4 kat fazla yatırım aldığı dile getirildi. Bu şekilde tüketici finansmanı sağlayan yaklaşık 20 şirketin, çoğunluğu Doğu Afrika’da olmak üzere, yarım milyon müşteriye hizmet verdiği belirtildi.

Sektörün bugüne kadar, 511 milyon dolardan fazla yatırım aldığı ve bu yatırımlarda en fazla ilgiyi PAYG modelinin çektiği aktarıldı. 2015 yılı içerisinde PAYG modeliyle çalışan şirketlerin 160 milyon dolarlık yatırım çektiği belirtildi.

Raporda dikkat çeken unsurlar şöyle:

  • 2015 yılı Temmuz ayı sonuna kadar 20 milyon portatif güneş enerjili aydınlatma sistemi satıldı.

  • Gelişmekte olan ülkelerde 89 milyon insan en az 1 adet güneş enerjisiyle çalışan bir ürüne sahip.

  • 2014 ve 2015’te, şebeke-dışı güneş enerjisi şirketlerine yapılan yatırımların yüzde 87’si PAYG şirketlerine gitti.

  • Sektörün yıllık yatırımları 2015 yılında, 2012 yılına göre 15 kat artarak 276 milyon dolara ulaştı.

  • Dünya çapındaki şebeke-dışı hanelerin üçte birinin 2020 yılına kadar güneş enerjisi sistemlerini kullanması öngörülüyor.

Kaynak : lightingglobal.org/ yesilgazete.org

 

Dünya Enerji Konseyi’nin hazırladığı “E-Depolama: Maliyetten Değere Değişim” başlıklı raporda, halen geliştirilmekte olan birçok teknolojinin, önümüzdeki 15 yıl içerisinde uygulamaya geçmesiyle, enerji depolama maliyetlerini yüzde 70 oranında düşürmesinin öngörüldüğü aktarıldı.

Rapor, enerji depolama konusunda dünyanın önde gelen 23 uzmanı tarafından hazırlandı. Henüz üzerinde çalışmaların devam ettiği yeni teknolojilerin, 15 yıl sonra kullanılabilir hale gelmesiyle, enerji depolama maliyetlerinin yüzde 70 oranında düşeceği belirtildi. Yeni pil teknolojilerinin gelişmesinin enerji depolama maliyetlerini daha aşağı çekeceğine dikkat çekilen raporda, rüzgâr enerjisi depolamasının teknik avantajlar ile daha ilgi çekici olduğu aktarıldı.

Getireceği kazançlar dikkate alınmalı

Enerji depolamada sadece yatırım maliyetlerini dikkate alan bakış açısının, bu sistemlerin olduğundan daha pahalı olduğu şeklinde bir algı oluşturduğu belirtildi. Raporda, enerji depolamanın gerçek değerinin hem maliyetinin, hem de sağlayacağı kazançların birlikte dikkate alınmasıyla anlaşılabileceği vurgulandı.

Enerji depolaması “anahtar” rolde

Raporda ayrıca, enerji depolamanın potansiyelini ortaya çıkaracak doğru politikaların oluşturulması amacıyla tavsiyeler sunuldu. Bunlardan bazıları şöyle:

  • Maliyetlerin ötesine geçilmeli; her zaman en ucuz olan en iyi olan değildir.

  • Enerji depolama maliyeti, bütünsel vaka çalışmaları ile analiz edilmeli; genelleyici maliyet değerlendirmeleri yeterli değildir.

  • Destekleyici politikalar ve kolaylaştırıcı bir yönetmelik çerçevesi oluşturulmalı.

  • Enerji şebeke genişlemesi ve artırımı için enerji depolaması anahtar bileşen olarak kabul edilmeli.

Kaynak : cleantechnica.com/ enerjienstitusu.com

 
 

Avrupa’da Yenilenebilir Enerjinin Durumu Raporu’na göre, yenilenebilir enerji sektörü 2015’te Avrupa’da 1 milyondan fazla istihdam ve 143.6 milyar avroluk ciro oluşturdu.  

Rapora göre, yenilenebilir enerjiye bağlı istihdamın en yüksek olduğu bölgeler Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya ve İspanya oldu. Ciro bakımından ise Almanya, Fransa, İngiltere, Danimarka ve İspanya en yüksek ciro rakamlarına ulaştılar.

Rüzgar başı çekti

En yüksek istihdam imkanı yaratan alan rüzgar enerjisi olurken, sektörde 12 AB ülkesinde büyüme elde edildi, 12GW’dan fazla yeni kapasite eklendi. Sektör, 324 bin kişilik istihdam yarattı ve 48.3 milyar avroluk ciro sağladı.

Rapor, rüzgar enerjisinin son yıllarda yenilenebilir enerji alanına yapılan yatırımları yönlendiren bir alan olduğuna da dikkat çekti. Buna göre, 2013 ve 2014 yılları arasında yenilenebilir enerji üretim projeleri oldukça önemli bir oranda yükselirken, burada büyük payı rüzgar enerjisi aldı. Güneş enerjisinin ise 120 bin kişilik istihdam yarattığı belirtildi.

Kaynak : ec.europa.eu