E-Bülten
 
Sayı:59 - Mart 2016
 
 
 
İklim değişikliği ile mücadele kapsamında pek çok ülke adımlar atıyor. Bunların başında yenilenebilir enerji kapasitesini artırmak yer alıyor. Ancak, bu adım tek başına yeterli değil. Elektrik piyasalarının, doğru yatırımları çekmek ve tüketiciye uygun fiyatlarda sunulabilmesi için baştan düzenlenmesi gerekiyor. Bu süreçte enerji güvenliğinin de sağlanması gerekiyor.

Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) “Piyasaları Yeniden Güçlendirme: Düşük Karbon Enerji Sistemlerine Geçişte Piyasa Tasarımı ve Regülasyonlar” başlıklı raporunda, bu geçiş sürecinde neler yapılması gerektiği anlatılıyor. IEA Gaz, Kömür ve Elektrik Piyasaları Bölümü’nde görevli Üst Düzey Analizci Manuel Baritaud, raporu değerlendirdi. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Gaz, Kömür ve Elektrik Piyasaları Bölümü’nde görevli Üst Düzey Analizci Manuel Baritaud, karbonsuzlaştırmaya (decarbonisation) yönelik yeterli seviyede yatırımın alınabilmesi için elektrik piyasasının yeniden tasarlanması gerektiğini ifade etti. Baritaud, karbon fiyatlarının yüksek olmasıyla elektrik piyasasının otomatik olarak karbonsuz bir yapıya kavuşacağını kaydetti.

Düşük karbon enerji sektörüne geçiş sürecine yardımcı olmak amacıyla Yeniden İşletim Piyasaları tarafından bazı ek düzenlemelere ihtiyaç olduğunun gözlemlendiğini aktaran Baritaud, burada en önemli unsurun ‘güvenlik’ olduğunu vurguladı. Baritaud, büyük ölçekli bir kesintinin veya kapasite sıkıntısının elektrik güvenliğini, düzenleyici kurumlar için piyasanın ötesinde bir konu haline getirdiğini bildirdi. Baritaud, bu sebeple, elektrik piyasalarının yeniden tasarlanmasında, hükümetlerin enerji güvenliğini nasıl düzenlediğinin dikkate alınması gerektiğini dile getirdi.

Elektrik tedariki, kapasite mekanizmaları ile güvence altına alınacak

Kapasite mekanizmalarının yeterli üretim kapasitesini ve enerji tedarikini güvenceye almak amacıyla arttığına dikkat çeken Baritaud, raporun IEA üyesi ülkelerde kullanılan 2 çeşit kapasite mekanizmasını incelediğini aktardı. Bu kapasite mekanizmalarının birincisinin ‘hedeflenen yoğunluk temelli kapasite mekanizması’ olduğunu bildiren Baritaud, burada stratejik tesislere odaklanıldığını aktardı. Baritaud, kapatılabilecek bir tesisin hazırda bekletildiğini ve sadece olası bir kaynak yetersizliğinde fiyatların yukarı çıkması durumunda piyasaya girdiğini ifade etti.

İkinci yapının ise ‘kapasite piyasası’ olduğunu belirten Baritaud, bu mekanizma ile zor şartlarda kullanışlı olan teknolojilere ekstra ödeme yapıldığını aktardı. Kapasite mekanizmalarının elektrik tedarikini güvence altına almaya hedeflediğini dile getiren Baritaud, sübvansiyon vermenin veya gereksiz kapasite oluşturmanın bu hedefler arasında yer almadığını bildirdi.

Enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji önemli

Raporda, düşük karbon emisyonu sağlayan enerji politikalarının başarılı olmasının yolunun tedarik güvenliğinin sağlanmasından ve elektrik fiyatlarının karşılanabilir oranda olmasından geçtiği belirtildi. Bu noktada enerji verimliliğinin ve yenilenebilir enerjinin önemine dikkat çekildi.

Bu hedefe ulaşmak için raporda sunulan tavsiyelerden bazıları şöyle:

  • Düşük karbon yatırımları uzun vadeli düzenlemelerle desteklenmeli.
  • Maliyetleri oluşturan fiyatların şeffaflığı artırılmalı.
  • Standartlar oluşturulmalı.
  • Talep tarafının etkin katılımı sağlanmalı.
  • Dağıtım şebekelerinin mevzuatı modernize edilmeli.

Kaynak : iea.org

 

Yenilenebilir enerji kaynaklarından güneş enerjisinin pek çok avantajı olduğu biliniyor. Araştırmacılar güneş enerjisi panellerini binalara entegre etmenin yollarını arıyorlar. Bu alanda son haber ABD’den geldi.  Üzerinde çalışmalar halen devam eden bir proje, kuantum noktalarını kullanarak evlerimizde yer alan pencereleri güneş enerjisi toplayan araçlara dönüştürmeyi hedefliyor. Bu teknolojinin geliştirilmesinin ve uygulamaya geçmesinin elektrik üretiminde devrim yaratacağı aktarılıyor.

Los Alamos Ulusal Laboratuvarı’ndan ve İtalya’daki Milano-Bicocca Üniversitesi’nden bir araya gelen araştırmacılar, kuantum noktalarını kullanarak evlerimizde yer alan pencereleri güneş enerjisi toplayan kolektörlere dönüştürmeyi hedefleyen bir proje üzerinde çalışıyor.

Kuantum noktaları nedir?

Kısaca tanımlamak gerekirse, kuantum noktaları (Quantum Dots) optik ve elektronik özellikleri ile iyi bir yarı iletken olma özelliğine sahip olan nano kristal yapılardır. Bu özellikleri ile biyoloji, sağlık, elektronik gibi alanlarda büyük ilgi görmektedirler. Kuantum noktaları 100 nanometrenin altındaki ölçeklerden oluşmaktadır. Yeni nesil teknolojik cihazlarda da kuantum noktalarını görmek mümkün. Kuantum noktaları, ışığı bir dalga boyunda absorbe edebilir, verimli bir şekilde dönüştürebilir veya başka bir dalga boyuna tekrar yansıtabilir.

Elektrik üretiminde devrim yaratabilir

Araştırma, üzerinde kuantum noktalarının yer aldığı şeffaf plastik materyalin pencerelere yerleştirilmesiyle güneş ışınlarını toplayabilmesini ve elektrik üretimi gerçekleştirilebilmesini inceliyor. Pencerelerin ‘güneş ışığı toplayıcısı’ haline çevirmenin enerji üretiminde devrim yaratacağı ve New York’ta yer alan ‘One World Trade Building’e bu teknolojinin uygulanmasıyla 350’den fazla dairenin elektrik ihtiyacının karşılanabileceği ifade ediliyor.

Kaynak : energy.gov / muhendisbeyinler.net

 

Avrupa İş Ödülleri’nde Türkiye’nin ‘Ulusal Halk Şampiyonu’ seçilen Yeşilırmak Elektrik Dağıtım A.Ş’nin yeni hedefinde, Avrupa Halk Şampiyonluğu var.

Yeşilırmak Elektrik Dağıtım A.Ş. (YEDAŞ), 26 Şubat 2016 tarihinde tamamlanan ‘oylama süreci’ sonunda Avrupa İş Ödülleri’nde (European Business Awards) Türkiye’nin 2015-2016 Yılı Ulusal Halk Şampiyonu seçildi.

Bu bağlamda, ikinci eleme sürecini de başarıyla geçen YEDAŞ, yeni hedefine Avrupa Halk Şampiyonluğu’nu koydu.http://www.businessawardseurope.com/vote/detail-new/turkey/14831 adresinden
YEDAŞ’ın tanıtım videosunu izlemek ve oy kullanılabilmek mümkün.  Oy kullanabilmek için son tarih ise 26 Nisan 2016 Salı Günü olarak belirlendi.

 
 

Çin hükümeti tarihinde ilk defa kömürden enerji tüketimini belli bir seviyenin altında tutmak için hedef belirledi. Buna göre, ülke, 2020 yılına kadar enerji tüketimini 5 milyar metrik ton eşdeğer standart kömür seviyesinde tutmayı hedefliyor. Bu hareketin sebebi ise, hava kirliliğini ve sera gazı emisyonlarını azaltmak olarak gösteriliyor.

Ulusal İstatistik Bürosu’na göre, Çin’in 2015’teki kömür tüketimi 4.3 milyar metrik ton düzeyinde gerçekleşti. Bu rakam bir önceki seneye göre yüzde 0.9 artış gösterdi.

Çin, sera gazı emisyonunda dünyada en yüksek oranlara sahip

Çin’in 5 yıllık kalkınma planı, ülkenin enerji tüketimini 2020 yılına kadar 5 milyar metrik ton eşdeğer standart kömür seviyesinde tutmayı hedefliyor. Bunun bir sebebinin ülkenin önemli sorunlarından bir tanesi olan hava kirliliği artışını önlemek olduğu belirtilirken, bir yandan da sera gazı emisyonunun artışına engel olunmasının amaçlandığı kaydedildi. Çin’in, sera gazı emisyonunda dünyada en yüksek oranlara sahip olduğu aktarıldı.

Çin Bilim Akademisi’nde görevli Uzman Xi Fengming, “Eğer söz konusu uygulama düzgün işlerse Çin’in enerji tüketimi 5 milyar metrik tondan düşük seviyede gerçekleşecek” dedi.

Kaynak : cleantechnica.com