Dünya Enerji Komisyonu’nun yayımladığı son rapor, enerji üretiminin önemli boyutta suya bağlı olduğuna işaret ederek, önümüzdeki dönemde, su kıtlığının enerji tedariki üzerindeki etkilerinin görüleceği belirtildi.
Dünya Enerji Komisyonu 16-17 Mart 2016 tarihlerinde Yeni Zelanda’da gerçekleştirilen “Asya-Pasifik Enerji Liderleri Zirvesi”nde “Esnekliğe Giden Yol:Enerji-Su-Gıda Bağlarında Risk Yönetimi” başlıklı raporunu yayımladı.
Rapor, enerji altyapısını güvenceye almak adına önlem alınması gerektiği yönünde çağrıda bulunuyor. Enerji sektörü, tarımdan sonra en çok temiz su kullanımının gerçekleştiği sektör olarak öne çıkıyor. Bu kapsamda, günümüzde üretilen elektriğin yüzde 98’inin suya bağımlı olduğu aktarılıyor. Önümüzdeki süreçte, enerji-su ve gıda arasındaki bu bağlantının daha da önem kazanacağı kaydedildi. Tüm dünyadan 140’ı aşkın uzmanın görüşüne yer veren rapor bu sorunun çözümü için 5 tavsiyede bulundu:
- Mahsur kalınan riskleri azaltmak için enerji teknolojilerinin “su ayak-izi” daha iyi irdelenmeli.
- Özellikle su sıkıntısının olduğu yerlerde, suyun fiyatı ve önemi daha iyi açıklanmalı.
- Elektrikte fiyat dalgalanmaları gibi kısa vadeli risklerden korunmak için finansal ve sigorta araçları oluşturulmalı.
- Yatırımcılara, değişik iklim şartlarının oluşturduğu senaryoları da içeren bütün risk değerlendirmelerini sağlayarak güven sağlanmalı.
- Güvenilir ve şeffaf bir yasal çerçeve oluşturmalı.
Riskin boyutu büyük
Dünya Enerji Konseyi Genel Sekreteri Christoph Frei, enerji-su-gıda bağlantısının önümüzdeki yıllarda enerji tedariki üzerinde risk oluşturabileceğine dikkat çekti. Dünya çapında enerji santrallerinin bu durumdan etkilenebileceğini dile getiren Frei, adımların bugünden atılması gerektiğini, aksi takdirde su kıtlığının enerji tedariki üzerindeki etkilerinin yakın zamanda görülmeye başlayacağını ifade etti.
Kaynak :worldenergy.org
|
|
Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) ve Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, elektrik dağıtımı işinin ciddiyetinin farkında olduklarını belirtti. Özdemir, ''Biz biliyoruz ki yaptığımız her hata Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanına, Başbakanına, Enerji Bakanına kadar kolaylıkla ulaşmaktadır. Bütün arkadaşlarımız ve bizler bu işin ciddiyetinin farkındayız'' dedi.
CLK Uludağ Elektrik Genel Müdürlüğü ve Bursa Merkez Müşteri İşlem Merkezi'nin açılışında konuşma gerçekleştiren Nihat Özdemir, özelleştirme sonucunda devletin kasasına 13,5 milyar doları girdiğini dile getirdi. Özelleştirmelerin ardından sektörden, yatırım ve hizmetlerin daha kaliteli ve daha hızlı yapılmasının beklendiğini kaydeden Özdemir, “Bunun için 2011 yılından 2015 yılına kadar, biz bu bölgede bölgesinde 700 milyon TL’lik yatırım yaptık. Bu yıl bölgeye 225 milyon TL yatırım yapacağız. 2020 yılına kadar bu rakam 1 milyar 100 milyon TL'ye ulaşacak. Bu 4 şehrimiz içindir; Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Yalova içindir. Yatırım bedellinin yarısı Bursa ilimize ayrılmıştır” ifadesinde bulundu.
Şebekeleri hızla yenilendiklerini ve modern hale getirdiklerini aktaran Özdemir, elektriğin kalitesini çok yükselttiklerini kaydetti. Özdemir, sözlerine şöyle devam etti:
“Burada önemli bir nokta var. Bunlar özelleşince vatandaşımız haklı olarak daha kaliteli bir hizmeti bizden beklemekte. Vatandaşımız, devlete olan toleransını özel sektöre bir türlü göstermemektedir. Haklı mıdır? Haklıdır. Hepimizin unutmadığı nokta şu olmalı. Son yıllarda her vatandaş sanal medya üzerinden Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı başta olmak çok kolaylıkla ulaşabilmekte, şikayet ve sıkıntılarını en üst makamlara kadar taşıyabilmektedir. Onun için bizlere önemli derecede görev ve sorumluluklar düşmektedir. Biz biliyoruz ki, yaptığımız her hata Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanına, Başbakanına, Enerji Bakanına kadar kolaylıkla ulaşmaktadır. Bütün arkadaşlarımız ve bizler bu işin ciddiyetinin farkındayız. Onun için yatırımlarımızı hızla tamamlayacağız, takip edeceğiz ve elimizden geldikçe kesintisiz ve kaliteli elektriği sağlayacağız. İşimiz zor ama yapılamaz değil. Biz bunu da inşallah becereceğiz.”
Kaynak :fortuneturkey.com
|
|
Yazılım çözümleri sunan SAP’ın 2014 tarihli “CEO Perspektifi: Altyapılar için Nesnelerin İnterneti” başlıklı raporu, nesnelerin internetinin (IoT) altyapı sanayisine getirdiği yenilikleri ve öngörüleri gözler önünde seriyor. Rapor, 2020 yılına kadar dünya çapında 30 milyar akıllı ve kablosuz cihazın, evlerde ve altyapı sanayisinde yerini almasının beklendiğini aktardı.
Rapora göre, nesnelerin internetinin (Internet of Things- IoT) altyapı sanayisinde büyük değişikliklerin oluşmasına sebep oluyor. Küresel bakış açısı enerji verimliliğine, enerji ve su kaynaklarının korunması konularına odaklandıkça altyapıda kullanılan malzemeler de ‘akıllanıyor’.
Gelişen teknoloji ile akıllı şebekeler, akıllı sayaçlar ve bilişim teknolojileri gibi unsurlar yeni iş modellerinde yerlerini almaya başladı. Önümüzdeki sürece ilişkin öngörüleri ortaya koyan rapor, sektördeki gelişimi de gözler önüne serdi. Raporda öne çıkan unsurlar şöyle:
- 201 milyar dolar: 2018 yılı itibariyle, nesnelerin interneti ile altyapı sektörünün sahip olması beklenen küresel gelir düzeyinin 201 milyar dolar olması öngörülüyor.
- %18.6: 2013-2018 yılları arasındaki sektörün küresel büyüme oranının %18.6 olması bekleniyor.
- 18 milyar avro: Akıllı su sistemlerinin, 2020 yılına kadar Avrupa’da 18 milyar avro gelir yaratması bekleniyor.
- Avrupa’daki su sayaçlarının yarısının 2020 yılına kadar ‘akıllı’ becerilere sahip olacağı belirtiliyor.
- 2023 yılına kadar küresel boyuttaki altyapıların yüzde 67’sinin M2M bağlantıya sahip olması öngörülüyor.
- 2020 yılına kadar dünya çapında 30 milyar akıllı ve kablosuz cihaz evlerde ve altyapı sanayisinde yerini alması bekleniyor.
Akıllı sayaç teknolojilerinin kullanılması ile enerji tüketiminin daha iyi anlaşılacağı ve müşterilerin ihtiyaçlarının daha iyi anlaşılacağı belirtildi
Kaynak : sap.com |
|
İklim değişikliği ile mücadele kapsamında ülkeler yenilenebilir enerjinin payını artırmak için çeşitli uygulamaları hayata sokuyor. Bu alanda son haber İskoçya’dan geldi. Ülke, kömürden elektrik üretimine son verdi. İskoçya, 2020 yılına kadar elektrik ihtiyacının tamamını yenilenebilir enerjiden karşılamayı hedefliyor.
İskoçya, kömürden elektrik üretimini 100’ü aşkın senenin ardından ilk kez tamamen sona erdirdi. Başkent Edinburgh’ta yer alan Longannet Santrali, geçtiğimiz günlerde üretim birimlerinin sonuncusunu da kapattı. 2,400 MW kapasiteli tesis, 1969 yılında faaliyete geçtiğinde Avrupa’nın en büyük kömür santraliydi.
İskoçya’da bir çağ kapandı
Kömür, ülkede elektrik tüketiminde önde gelen kaynaklardan biriyken, tesisin kapanmasının ülkede ‘bir çağın sona ermesinin’ sinyallerini verdiği belirtiliyor. Yenilenebilir enerjiye ağırlık veren ülkede böylece artık kömürden elektrik üretimi gerçekleşmeyecek.
İskoçya hükümeti, 2020 yılına kadar elektrik ihtiyacının tamamını yenilenebilir enerjiden karşılamayı hedefliyor. Ülke, bu hedef doğrultusunda planlarını oluşturdu.
Kaynak : cnbc.com |
|
