Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) ve Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi Enerji Yönetimi Bölümü işbirliğiyle KTO Karatay Üniversitesi’nde “Elektrik Dağıtım Sektöründe Çalışan Profili” paneli gerçekleşti. 14 Nisan 2016 tarihinde gerçekleştirilen panel ile geleceğin enerji yöneticileri merak ettikleri soruların yanıtlarını sektör temsilcilerinden dinledi.

Panelin açılış konuşmasını gerçekleştiren KTO Karatay Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi Lütfi Can Başaran, Türkiye’de ilk kez Enerji Yönetimi Bölümü’nü açtıklarını dile getirerek, şunları söyledi:

“ Enerji yönetimi çok dinamik ve gelecek vadeden bir sektördür. Enerji sektörü hukuku, mühendisliği ve işletmeyi ortak noktada buluşturan bir alandır. Üniversitemizde sadece dağıtım şirketlerine değil, sektörün tüm alanlarına hakim olabilecek nitelikli personeller yetiştiriyoruz. Bu panel ile gerçekleştirilen işbirliğinin gelecek dönemlerde yapılacak iş birliklerine öncü olacağını düşünüyorum.”

“Donanımlı mühendislere ihtiyaç var”

MEDAŞ Genel Müdürü Erol Uçmazbaş ise eğitim döneminde gerçekleştirilen stajın önemini vurgulayarak, “Gerçekleştirdiğimiz paneller ile öğrencilerin tecrübeyi henüz mezun olmadan kazanmalarını amaçlıyoruz. Bizlerin donanımlı mühendislere ihtiyacı var” dedi.

Açılış konuşmalarının ardından panele geçildi. “Elektrik Dağıtım Sektöründe Çalışan Profili” başlıklı panelin moderatörlüğünü KTO Karatay Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Çağatay Ünüsan gerçekleştirdi.  Ünüsan, enerjinin öneminin gün geçtikçe daha da arttığına vurgu yaptı.

Mezunların iş hayatına nitelikli katılması önemli

Boğaziçi EDAŞ İşe Alım ve Organizasyonel Gelişim Yöneticisi Halil Kuvvetli “Enerji Sektörü Çalışanı Olmak” konusunda akademisyen ve öğrencilere bilgi aktarımında bulunarak, her alanda olduğu gibi bu alanda da mezunların iş hayatına nitelikli olarak katılmasının çok önemli olduğunun altını çizdi.

Uludağ EDAŞ İnsan Kaynakları Direktörü Cengiz Işık, “Kariyer Rotamızda EnerjİK Uygulamalar” başlığı altında konuşma gerçekleştirdi. Işık, stajın iş yaşamında çok önemli olduğunu kaydetti. Meram EDAŞ İnsan Kaynakları Organizasyon Metot Yöneticisi Yeşim Iğnak Koçak ise, “Kariyer Rotamızda Enerjik Uygulamalar” konusunda şunları söyledi:
“Üniversitede mevzuatı bilen, işletme, hukuk bilgilerine sahip sektörün taleplerini karşılayabilecek bizim de hizmet bölgemizde, sektöre yönelik eğitimler veren KTO Karatay Üniversitesi’nin bulunması ayrıcalıktır.”

Uludağ EDAŞ Kurumsal İletişim Müdürü Yusuf Ziya Yüce ve Toroslar EDAŞ İnsan Kaynakları Yöneticisi Bekir Ballı, sektör ile ilgili deneyimlerini üniversite öğrencilerine aktardı. Program soru-cevap bölümü ve plaket takdimi ile sona erdi.

Büyük Britanya’nın Ulusal Elektrik İletim Sistemi’nin sistem operatörü (SO) görevini üstlenmiş olan National Grid şirketi, bu görevini diğer faaliyetlerinden ayırmaya çalışıyor. Şirket, yaptığı son açıklamada, bağımsız bir sistem operatörünün yaratılmasının yatırımcının güvenini zedeleyeceğini vurguladı.

National Grid şu anda İngiltere Enerji ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Gaz ve Elektrik Piyasaları Kurumuyla (Ofgem) birlikte sistem operatörleriyle ilgili görevlerini diğer faaliyetlerinden ayırmaya çalışıyor. İngiliz National Grid şirketi Sistem Operatörleri Faaliyetleri Direktörü Phil Sheppard, bağımsız sistem operatörlerinin (independent system operator- ISO) yaratılmasının “şu anda” tüketici lehine en uygun çözüm olmadığını açıkladı.  

Sheppard şunları söyledi:

“Şu anda İngiltere piyasalarına bu şekilde bir belirsizliği yüklemek zarar verici gözüküyor. Yatırımcılar yatırım yapmak için istikrar arıyorsa ve biz de istikrarı artırmaya çalışıyorsak, bağımsız bir sistem operatörünü ve birçok piyasa değişikliğini tanıtmak için zamanlamanın doğru gözükmediğini söyleyebilirim. Hiçbir zaman yapılmamalı demiyoruz ancak, kesinlikle kısa veya orta vadede bu yapılmamalı.”

Ofgem’in Kıdemli Ortağı Maxine Frerk ise, düzenleyici kurumun potansiyel çıkar çatışmalarını hızlıca yönetebileceğini kaydetti. Frerk, Ofgem’in sistem operatörlerine daha büyük bir görev vermek istediğini aktardı. Ulusal Altyapı Komisyonu ise geçen ay yaptığı açıklamada, National Grid’in faaliyetlerinde bir ayrışmanın faydalı olacağını ancak bağımsız bir sistem operatörü yaratmanın başlıca bir öncelik olmaması gerektiğine dikkat çekmişti.

Kaynak :utilityweek.co.uk

Negatif Faiz, faiz oranının negatife inmesi, yatırılan paraya hiç faiz ödenmemesi aksine yatırılan tutarın azalması anlamına geliyor. Yani bir nevi para yatıran faiz ödüyor. Negatif faiz uygulaması, nakit paranın krediye, yatırıma ve piyasaya yönlendirilmesini hedefliyor.

Diğer bir deyişle, Merkez Bankaları, kredileri genişletmek yerine nakit parayı stoklayan bankaları cezalandırıyor.

Sıfırın altında uygulanan faiz oranı, şirketler ve hane halkı için borçlanma maliyetlerini düşürmeli ve kredilere olan talebi artırmalıdır. Diğer bir taraftan, negatif faiz politikasının yarardan fazla zararının olması riski de mevcuttur. Eğer bankaların negatif faiz uyguladığı müşteri sayısı artarsa, nakit para, bankalar yerine yastık altına gidebilir.

Negatif faiz uygulayan ülkeler

Hali hazırda Danimarka, İsveç, İsviçre, ECB ve BoJ olmak üzere 5 gelişmiş ülke merkez bankası negatif faiz uygulamaktadır.

Merkez Bankası'na nakit yatıran bankaların negatif faiz uygulamasıyla birlikte faiz getirisi değil, maliyeti ortaya çıkmaktadır. Bu durum da negatif faiz oranını benimseyen ülkenin para biriminin değerini düşürebilmektedir.

Bankaların merkez bankalarında tutacakları kaynakların oluşturacağı maliyet de negatif faiz uygulamasında bir diğer sorun olarak öne çıkarken, negatif faizdeki bir devlet tahvilinin alıcı bulup bulamayacağı da soru işaretlerine yol açıyor.

Avrupa Merkez Bankası (ECB) Yönetim Kurulu Üyesi Benoit Coeure, negatif faizlerin ECB'nin ana enstrumanı olmadığını söyledi. Banka'nın seçeneklerinin tükenmekte olduğu iddialarına da yanıt veren Coeure, ECB'nin elinde hala geniş bir politika aracı seti bulunduğunu belirtti. Politico'ya konuşan Coeure, "Negatif faizler bizim ana politika enstrumanımız değil, oranlar sadece bizim genel politikamızı destekliyorlar" dedi.

Demecinde tüketimin artırılması için tüketicilere doğrudan nakit dağıtılması gibi bir politikanın ECB Yönetim Konseyi'nin cari tartışmaları arasında yer almadığını da ifade eden Coeure, böyle bir adım atılması halinde para ve maliye politikaları arasındaki çizginin geçilmesi riski olduğunu vurguladı.

Kaynak : bloomberght.com /dunya.com/ ecb.europa.eu / milliyet.com.tr