E-Bülten
 
Sayı:67 - Mayıs 2016
 
 
 

Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, elektrik dağıtım sektörü olarak tüketici memnuniyetine büyük önem verdiklerini bildirdi. Özdemir, bu memnuniyeti artırmak ve tüketicilerle olan iletişimi geliştirmek adına her gün yeni adımların atıldığını ifade etti.

ELDER Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, yaptığı açıklamada, özelleştirmeler sonrasında elektrik dağıtım faaliyetinin kamu dönemine göre çok daha kaliteli ve uygun maliyetler ile yürütüldüğünü ifade etti. Özelleştirmeler ile devlet hazinesine 13 milyar dolarlık katkı sağlandığını hatırlatan Özdemir, aynı zamanda şebekeye daha fazla yatırım, vatandaşa daha iyi hizmet ve çalışanlara da daha iyi koşullar sunulduğunu dile getirdi.

Özdemir, “Özel sektöre devredilen dağıtım şebekelerinin ortalama yaşı 20 yıl ve üzeridir. Özelleştirmeler ile birlikte özel sektörün ilk önceliği yatırım bütçelerinde önemli oranlarda artışlara gitmek olmuştur. Bu gerek kesintileri azaltmak, gerek elektriğin teknik kalitesini yükseltmek gerekse kayıpları azaltmak için bir zorunluluktur. Her zaman can ve mal güvenliğini etkileyen yatırımlar ilk sıradadır. Keza bekleyen enerji talebinin karşılanması ve genel aydınlatma gibi kamu güvenliğini etkileyen yatırımlar önceliklidir. Kamu kurumlarından gelen talepler de yine öncelikli yatırım konularıdır” dedi.

“Her alanda kamu dönemine göre çok daha iyi bir noktadayız”

21 elektrik dağıtım şirketinin tüketici memnuniyetine büyük önem verdiğinin altını çizen Özdemir, bu memnuniyeti artırmak ve tüketicilerle olan iletişimi geliştirmek adına her gün yeni adımların atıldığını belirtti. Özdemir, sözlerine şöyle devam etti:

“Kamu zamanında 1-2 şirket tarafından sağlanan çağrı merkezi ve benzeri hizmetler bugün 21 şirket tarafından 7 gün 24 saat esasına dayanarak verilmektedir. Ayrıca, sosyal medya ve internet tabanlı akıllı uygulamalar ile elektrik kesintileri başta olmak üzere tüketici bilgilendirilmesine büyük bir önem verilmektedir. Bu kapsamda tüm Türkiye’deki planlı kesintilerin izlenmesi için www.ekesinti.info web sitesi hizmete alınmıştır. Yine elektrikle ilgili tüm konuları içeren Tüketicinin El Kitabı bastırılarak dağıtılmış, ayrıca www.ehbi.info adresi üzerinden de hizmete sunulmuştur. Elektrik dağıtım sektörü her alanda kamu dönemine göre bugün çok daha iyi bir noktaya geldi. Ancak bunların yeterli olmadığını biliyor, yeni yatırımlarımızla verdiğimiz hizmeti geliştirmek için çaba sarf ediyoruz.”

 

Avrupa Komisyonu Ortak Araştırma Merkezi’nin (JCR) yayımladığı son araştırma, Baltık ülkelerinin elektrik sisteminin yapılan yeni yatırımlar ve alternatif kaynaklarla giderek daha bağımsız ve rekabetçi hale geleceğine dikkat çekti.

JCR’nin gerçekleştirdiği son araştırma, 2020 yılına gelindiğinde, Baltık ülkelerinin elektrik ithalatına olan bağımlılığının düşeceğini, 2050 yılına gelindiğinde ise, bu ülkelerin elektrik üretim kaynaklarının oldukça gelişeceğini ortaya koydu.

Baltık ülkeleri için, Avrupa şebekelerine ve elektrik pazarına tam entegrasyon önceliğini korumakta. Finlandiya, İsveç ve Polonya’da kurulan yeni bağlantılar Baltık ülkelerinin AB elektrik piyasasına bağlantısını yüzde 22 düzeyine getirdi.

Piyasada güvenlik sağlanacak, rekabet gelişecek

Avrupa şebekesine bağlanan yeni enerji hatlarıyla AB’de elektrik piyasasının güvenliği sağlanırken aynı zamanda rekabetçiliğin de gelişeceği belirtiliyor.

Baltık ülkelerinin enerji üretimindeki düşüşte, Litvanya’daki 1500 MW kapasitesindeki Ignalina Nükleer Santralinin 2010 yılında kapatılması büyük etki yarattı. Bu santral, Baltık ülkelerinin enerji tüketiminin neredeyse yüzde 40’ını karşılıyordu. 10 yıl içinde ise, 7 milyar Avro’luk yatırım ile 1350 MW kapasiteli Visaginas nükleer santrali devreye girecek. Uzmanlar, Visaginas’ın Baltık ülkelerinin elektrik tedariki güvenliğini sağlayabileceğini belirtiyor. Elektrik üretiminde alternatif kaynakların da Baltık ülkeleri için önemli olduğu kaydedilirken, depolama kapasitesi, talep karşılama gibi konuların enerji güvenliğinin sağlanması adına geliştirilmesi gerektiğine dikkat çekildi. 

Kaynak :ec.europa.eu

 

Kuzey Avrupa ülkesi Norveç, 100 bin elektrikli araç satışına ulaşan 4’üncü ülke oldu. Böylece Norveç, 5 milyonluk nüfusu ile, kişi başına düşen elektrikli araç sayısında lider konuma ulaştı.

Yaklaşık 5 milyon nüfusa sahip olan Norveç, 100 bin elektrikli araç satışına ulaştı. Satış rakamı ile Norveç kişi başına düşen elektrikli araç sayısında lider konuma ulaştı. Yorumcular, bunun büyük bir başarı olduğunu ve ülkedeki elektrikli araçların yaygınlaşmasına yönelik adımların ne kadar etkili olduğunu gösterdiğini ifade etti. Bu gelişme ile birlikte Norveç, ABD, Çin ve Japonya’nın ardından 100 bin elektrikli araç satışına ulaşan 4’üncü ülke oldu.

En fazla satış ABD’de

Elektrikli araç satışı, Nisan ayı itibariyle ABD’de 450 bine, Mart ayı itibariyle Çin’de 300 bine ve yine Mart ayı itibariyle Japonya’da 150 bine, Norveç’te ise Nisan ayı itibariyle 100 bin 600’e ulaştı.

Kaynak :cleantechnica.com

 
 

Ülkelerin yenilenebilir enerji kapasite artışında tarife garantisinin önemli bir yeri bulunuyor. Asya-Pasifik ülkeleri de bu çerçevede enerji güvenliğini sağlamak adına sağladığı teşvik mekanizmaları arasında tarife garantisine özel yer veriyor. Tarife mekanizmasının kurulmasıyla bölgedeki ülkelerde yenilenebilir enerji kapasitesinin gelişimi dikkat çekici boyuta ulaştı.Özellikle Çin’deki güneş enerjisi kapasitesi 2012 yılında 3,500 MW iken, 2013 yılında 10,950 MW’a ulaştı. 

Araştırma şirketi GlobalData’nın verdiği bilgilere göre, Asya-Pasifik ülkelerinde yenilenebilir enerji kurulumlarını teşvik etmek için tarife garantisi (Feed-in-Tariffs/FiTs) en popüler teşvik mekanizmalarından biri olmayı sürdürüyor.

Malezya’dan, Yeni Zelanda’ya, Güney Kore ve Singapur’a kadar bölgedeki ülkeler en az bir ya da daha fazla yenilenebilir enerji teknolojisi için tarife garantisi veriyor.  Aynı zamanda, daha gelişmiş bir teşvik sistemi olan net-ölçüm (net-metering) sistemi Japonya’da oldukça popüler bir konuma geldi, Hindistan’da ise yerini sağlamlaştırıyor. 

“Bu tür teşvikler devam etmeli”

GlobalData’nın Üst Düzey Analizcisi Harshavardhan Reddy Nagatham, tarife garantilerinin yenilenebilir enerji kapasitesinin gelişimi için önemli olduğuna dikkat çekti. Nagatham, “Örnek olarak Hindistan’ı ele alalım. 2010 yılında 50 MW’dan düşük güneş enerjisi kapasitesine sahip olan Hindistan, 2011 yılında FiT’lerin tanıtımı ile kapasitesini 1000 MW’dan fazla artırdı. Çin’de de benzer etkileyici sonuçları görmek mümkün. FiT’lerin kullanımı ile APAC Bölgesinde en geniş yenilenebilir enerji kapasitesi Çin’e kuruldu. Ülkedeki güneş enerjisi kapasitesi 2012 yılında 3,500 MW idi, 2013 yılında bu rakam 10,950 MW’a yükseldi. 2015 yılında Çin, 15,000 MW’a yakın ilave güneş enerjisi kapasitesi kurulumu gerçekleştirdi” diye konuştu. Nagatham, bu tür teşviklerin devam etmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Kaynak :energy.globaldata.com