E-Bülten
 
Sayı:70 - Haziran 2016
 
 
 

TBMM Genel Kurulu'nda, Elektrik Piyasası Kanun Teklifi kabul edilerek, yasalaştı. Enerji Bakanı Dr. Berat Albayrak, “Elektrikte kayıp kaçak oranını yüzde 20'lerden 14'e düşürdük. Hedefimiz 10'lara, tek haneli rakamlara düşürmek, bunun daha da iyileştirilmesiyle ilgili olumlu eleştirilerin başımızın üstünde yeri var” dedi.

Teklif ile "Teknik ve teknik olmayan kayıp" tanımı yasada yer alacak. Teknik ve teknik olmayan kayıp, "Dağıtım sistemine giren enerji ile dağıtım isteminde tüketicilere tahakkuk ettirilen enerji miktarı arasındaki farkı oluşturan ve maliyeti etkileyen, teknik kayıp ve kaçak kullanım gibi sebeplerden kaynaklanan ve teknik sebebe dayanmayan kayıp" olarak tanımlanıyor.

“Hedef oranlar EPDK tarafından belirlenecek”

Teklife göre, gerçek veya tüzel kişinin, tabi olduğu tarifede öngörülen ödemelerden herhangi birini yapmaması halinde, söz konusu hizmetin durdurulabilmesini de içeren usul ve esaslar EPDK tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenecek. EPDK tarafından tüketici özelliklerine göre abone grupları belirlenebilecek. EPDK tarafından düzenlemeye tabi tarifeler, doğrudan nihai tüketiciye veya nihai tüketiciye yansıtılmak üzere ilgili tüketiciye enerji tedarik eden lisans sahibi tüzel kişilere yansıtılacak.

Bağlantı hattının tüketici tarafından tesis edilmesi halinde, bağlantı hattı işletme ve bakım sorumluluğu karşılığı dağıtım şirketine devredilecek, bu tüketicilerden bağlantı bedeli alınmayacak. Dağıtım şirketlerinin tarifelerine esas alınacak kayıplara ilişkin hedef oranlar, bu kayıpları düşürmeyi teşvik edecek şekilde EPDK tarafından belirlenecek.

“Sistemin daha sağlıklı yürümesi amaçlandı”

Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Teklifi görüşmeleri sırasında konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dr. Berat Albayrak, "Elektrikte kayıp kaçak oranını yüzde 20'lerden 14'e düşürdük. Hedefimiz 10'lara, tek haneli rakamlara düşürmek, bunun daha da iyileştirilmesiyle ilgili olumlu eleştirilerin başımızın üstünde yeri var." dedi. Bakan Dr. Albayrak, "Yasada, doğalgaz tüketimindeki ithalata bağımlılıkla ilgili depolamada yaşanabilecek olan risklerin elimine edilmesine yönelik doğalgaz kapasitesinin artırılması, depolama kapasitesinin artırılması var. Mevzuatta, EPDK, bağımsız kurumların hızlı bir şekliyle yatırımın düzenlenmesinin önünün açılmasıyla ilgili birçok yasal düzenleme var. Bunun dışında birçok madde var. Ek olarak da kayıp kaçakla ilgili, yargının bize daha önce uyarıda bulunduğu durumlarla ilgi konuların tekrar yargı mevzusu olmamasıyla ilgili hukuki düzenleme var" diye konuştu.

Bakan Dr. Berat Albayrak, yasa ile hukuk sisteminin tıkanmamasını, mevcut liberalleşen sistemin daha sağlıklı yürümesini amaçlandığını anlattı. Dr. Albayrak, 2002 yılında orta ölçekli bir ailenin yaklaşık 200 kilovatlık kullandığı elektriğin asgari ücretteki payının yüzde 20,3 olduğunu, bugün bu rakamın yüzde 6,3'e düştüğünü vurgulayarak, "Halkımız cebindeki paranın beşte birini elektriğe verirken, on altıda birini veriyor artık. Demek ki elektrik ucuzlamış" şeklinde konuştu.

Türkiye'de elektrikte kayıp kaçağın her zaman olduğunu belirten Dr. Albayrak, "Sisteme giren elektrik bellidir. Bu nasıl ölçülüyor? Tüm elektrik üretimi sistem ve şebekeye basılır. Basıldıktan sonra sisteme giren elektrik, sayaçlar vesilesiyle ölçülür. Dolayısıyla tüm üretilen elektriğin, sayaçlar noktasında ne kadar tüketildiği orada düşüldükten sonra bu arasındaki rakam, teknik olan veya olmayan kayıp ve kaçaktır. Bu aradaki üretilip sayaçlardan ölçülemeyen aradaki rakam yıllardır kayıp kaçaktır. Bu 2011 yılına kadar tüketim bedeli içindeyken, 2011'den sonra bu yaklaşık 6-7 tane kalemin içinde bulunduğu dağıtım, iletim, kayıp kaçak noktasında bütünleştirilmiştir” dedi.

"Enerji arz güvenliği" denildiği zaman, portföyün dengeli yürütülmesi, dışa bağımlılığın makul düzeye indirilmesi gerektiğine dikkati çeken Albayrak, kanunun yaptığı düzenlemeler hakkında bilgi verdi.

KANUNUN GETİRDİKLERİ

Kabul edilen teklife göre,  yenilenebilir enerji kaynak alanı olarak belirlenecek kamu, hazine ve özel mülkiyet taşınmazlarında, yenilenebilir enerji kaynak alanı olarak kullanımını ve verimliliğini etkileyici imar planları düzenlenemeyecek. Özel mülkiyet taşınmazların yenilenebilir enerji kaynak alanı olarak belirlenmesi halinde, bu alanlar üzerinde acele kamulaştırma yapılabilecek. Kömür madenlerine ilişkin ruhsatlar, rezerv kaybına neden olmayacak şekilde elektrik üretimine yönelik olmak üzere bakanlık onayıyla, ayrı ruhsatlara bağlanabilecek. MTA, yurt dışında arama ve araştırma faaliyeti yapabilecek. Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun (EPDK) üye sayısı, 9'dan 7'ye indirilecek.  Doğalgaz arz güvenliğinin sağlanabilmesi için gerekli günlük kapasite ihtiyacının, kesinti olması durumunda da yönetilebilmesi amacıyla ulusal topraklarda depolanacak doğalgaz miktarını artıracak düzenleme getirilecek. Nükleer santral sahalarında yapılacak yapılarda, Yapı Denetimi Hakkında Kanun hükümleri ile İmar Kanunu'nun fenni mesuliyete ilişkin hükümleri uygulanmayacak.

 

Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER), Mesleki Yeterlilik Kurumu ile imzaladığı protokol ve hayata geçirdiği “Elektriği Dağıtan Mesleklerin Belgelendirilmesi Projesi” ile elektrik dağıtım faaliyetlerine ilişkin standartları ve yeterlilikleri belirleyen kuruluş olacak.

Projenin Tanıtım Toplantısının açılış konuşmasını gerçekleştiren Mesleki Yeterlilik Kurumu Başkanı Adem Ceylan, mesleki standartlara göre iş hayatına atılacak diplomalı elemanların bulunmasının hem iş sağlığı ve güvenliği açısından, hem de verimlilik açısından önemli olduğunu dile getirdi.

“Bugüne kadar 650 meslek standardı yayımlandı”

Bugüne kadar, 633’ü Resmi Gazete’de yayımlanmış olmak üzere 650 meslek için meslek standardının hazırlandığını aktaran Ceylan, yaklaşık 236 meslek için de yeterlilik hazırlandığını belirtti. Ceylan, “Şu ana kadar 46 kuruluşu bizim adımıza sınav ve belgelendirme için yetkilendirilmiş durumdayız” dedi. 48 mesleğin ‘tehlikeli meslek’ olarak belirlendiğine işaret eden Ceylan, enerji sektörünün de bunlardan bir tanesi olduğunu ifade ederek, “Enerji sektörü mesleki yeterlilik belgesi olmadan çalışılamayacak meslek gruplarından bir tanesi” dedi.

Mesleki yeterlilik belgesinin önemine dikkat çeken Ceylan, işin ustası olunduğuna dair bir belgenin sahibine değer kazandıracağını dile getirerek, “Bu, Avrupa’ya gittiğinizde geçerliliği olan bir mesleki yeterlilik belgesidir” diyerek, belgenin hem işverene hem de çalışana birçok avantaj sunduğunu vurguladı. Ceylan, “ELDER’e mesleki standart ve yeterliliklerin hazırlanması konusundaki çalışmaları için çok teşekkür ediyorum” dedi.

Yüksel: “ELDER belgelendirme kuruluşu olmak üzere TÜRKAK denetimlerini tamamladı”

ELDER Genel Sekreteri Uğur Yüksel, elektrik sektöründe çalışanların meslek standartlarına ilişkin önemli bir projenin açılış toplantısının gerçekleştirildiğini belirterek, “Tüm çalışanların elektrik dağıtım hizmetini yerine getirirken sahip olması gereken bilgi ve yeterlilikleri MYK önderliğinde AB’den sağlanmış bir fon çerçevesinde belirlemeye çalışacağız” dedi.

TÜRKAK süreçlerine başladıklarını da dile getiren Yüksel, “ELDER’in belgelendirme kuruluşu olmak üzere TÜRKAK tarafından denetimleri tamamladı. İnşallah, önümüzdeki dönem elektrik dağıtım hizmetleri ile ilgili belgelendirme kuruluşu olarak faaliyetlerine başlayacak” dedi. İş sağlığı ve güvenliğinin en büyük önceliklerini oluşturduğunu aktaran Yüksel, “Sektörümüz tehlikeli ve çok tehlikeli işler sınıfında. Biz yola sıfır ölümlü iş kazası diyerek çıktık. İnşallah, arzu edilen şekilde bunu başaracağız ve iş kazası ile ölümleri ortadan kaldırmaya çalışacağız. Bu proje bu süreçlerin önemli adımlarından bir tanesi. Sektörümüzde önemli bir etkisi olacağına inanıyoruz” ifadesinde bulundu.

Ergüneş: “Türk elektrik dağıtım sektörünün tecrübesi yurt dışına taşınıyor”

ELDER İcra Kurulu Başkanı İsmail Ergüneş, elektrik piyasası reformunun Türkiye’nin yaptığı en önemli yapısal dönüşüm olduğunu belirtti. Türkiye’nin 7 yıllık özel sektör dağıtım tecrübesini kurumsal bir hale getirmek gerektiğini belirten Ergüneş, “Bizim bu edindiğimiz tecrübeyi ülkeye mal etmemiz lazım.  Bunun yolu yeteneği eğitmek ve bu eğitimi belli bir sertifikasyona tabii tutmak. Bunları sağlayacağımız standardizasyon ve belgelendirme ile kalıcı bir hale getiriyoruz” dedi. Bu tecrübe ve birikimin yurtdışına da taşınacağını aktaran Ergüneş, dünyanın her yerinde elektrik dağıtımının etkin ve verimli hale gelmesine ihtiyaç duyulduğunu belirtti.

Yeni dönemde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından dağıtım şirketlerine yeni bir vizyon getirildiğini aktaran Ergüneş, dağıtım şirketlerinden operasyonel mükemmellik beklendiğini dile getirdi. Ergüneş, şunları söyledi: “Bu zor bir dönem ama ben dağıtım şirketlerinin tecrübesiyle bu zor dönemi başarıyla geçeceğine inanıyorum. Teknolojik dönüşüm ve çalışanlarımızdaki dönüşümle bunu başaracağımıza kalbimle inanıyorum. Türk tüketicisi önümüzdeki dönem daha kaliteli elektrik dağıtım hizmeti alacak. Kesinti süresi sayısı, çağrı merkezi, hizmet kalitesi gibi unsurlarda içinde bulunduğumuz dönüşümle Avrupa standartlarına geleceğiz.”


 

21. Yüzyıl Yenilenebilir Enerji Politikaları Organizasyonu (REN21) tarafından Küresel Durum Raporu yayımlandı. Rapora göre dünyada yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımlar geçen yıl bir önceki yıla göre 13 milyar dolar artarak toplamda 286 milyar dolara ulaştı.

Rapora göre, geçen yıl küresel elektrik üretim kapasitesinin yüzde 28,9'u yenilenebilir enerjiden karşılandı. Bu dönemde, dünyada yenilenebilir enerji üretim kapasitesi geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 9 yükselerek bin 849 gigavata çıktı. Böylece dünyada yenilenebilir enerji üretim kapasitesinde geçen yıl yaklaşık 147 gigavat artış kaydedildi. Toplam yatırımın %56’sını güneş enerjisinin ve %38’ini de rüzgâr enerjisinin oluşturduğu temiz enerji yatırımı 286 bilyon dolara (198 bilyon sterlin) kadar arttı. 

REN21 küresel durum raporuna göre, kömür ve gaz yakan elektrik üretimine (2015 yılında 130 bilyon dolar) harcanan paranın iki katından daha fazlası yenilenebilir enerjiye harcandı.

REN21 Başkanı Christine Lins “Bu sonuçlara ilişkin olarak tamamen dikkat çekici olan şey, fosil yakıt ücretlerinin tarihteki en düşük seviyelerde olduğu ve yenilenebilir enerjinin, hükümet sübvansiyonları bakımından önemli derecede dezavantajlı olduğu bir zamanda başarıldığıdır. Yenilenebilir enerjiyi arttırmak için bir dolar, fosil yakıtlara olan bağlılığımızı sürdürmek için neredeyse dört dolar harcandı” dedi.

Gelişmekte olan ekonomiler küresel toplamın üçte birine tekabül eden Çin ile birlikte, yeşil enerji yarışında daha zengin uluslardan daha fazla harcama yaptılar. Jamaika, Honduras, Uruguay ve Moritanya, gayri safi yurtiçi hasılalarına göre, en yüksek yatırımcılar arasında yer alıyorlar.

Yenilenebilir enerji hala, Avrupa Birliği enerji kapasitesinin %44’ünü ve nihai enerji tüketiminin %15’ini sağlamaktadır.

Kaynak : theguardian.com

 
 

Temiz enerji teknolojisi hakkında politikalar ve programlar teşvik etmeyi amaçlayan küresel bir forum olan Temiz Enerji Bakanlıkları Toplantısı’nın (CEM) yedincisi, 1-2 Haziran 2016 tarihinde San Francisco’da gerçekleştirildi. 

Avrupa Birliği Araştırma, Bilim ve İnovasyondan Sorumlu Yöneticisi Carlos Moedas’ın da katıldığı bu yüksek düzeyli toplantıda, yenilenebilir enerjide gerçekleştirilen yatırımlar, enerji verimlilik stratejileri, enerji talep yönetimi, soğutma da dâhil olmak üzere cihaz verimliliği ve temiz enerji ile ilgili diğer konular görüşüldü.  

Avrupa Komisyonu, Süper Verimli Ekipman ve Cihaz Yayılım Girişimi (SEAD) ve Uluslararası Akıllı Şebeke Eylem Ağı (ISGAN) olmak üzere iki Temiz Enerji Bakanlıkları Toplantısı girişiminde yer alıyor.

Geçen yıl gerçekleştirilen COP21 BM İklim Zirvesi’nin başarısını takiben, Temiz Enerji Bakanlıkları Toplantısı yeni bir ivme kazandı. Yeni Misyon İnovasyon Girişiminin ilk bakanlar toplantısının hemen ardından gerçekleştirildi.

23 üye ülkesi olan Temiz Enerji Bakanlıkları Toplantısı ve Avrupa Komisyonu birlikte, küresel temiz enerji yatırımının neredeyse %90’ına ve küresel sera gazı emisyonunun ise %75’ine tekabül ediyor. Yılda bir kere yapılan Temiz Enerji Bakanlıkları Toplantısı’nın, önümüzdeki sene Çin’de gerçekleştirilmesi öngörülüyor.

Kaynak : ec.europa.eu