E-Bülten
 
Sayı:71 - Haziran 2016
 
 
 

Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) koordinasyonunda hazırlanan ve 9 elektrik dağıtım şirketinin proje ortağı olduğu “Türkiye Akıllı Şebekeler 2023 Vizyon ve Strateji Belirleme Ar-Ge Projesi”nin çalışmaları hızını kesmeden devam ediyor. Bu kapsamda, kamu ve özel sektörün tüm taraflarını bir araya getirmek, bilgi ve fikir alışverişi sağlamak, tüm dünyadan uygulama örneklerini paylaşmak amacıyla bir dizi çalıştay gerçekleştirildi.

AKDENİZ EDAŞ, ULUDAĞ EDAŞ, BOĞAZİÇİ EDAŞ, ÇAMLIBEL EDAŞ, BAŞKENT EDAŞ, TOROSLAR EDAŞ, AYEDAŞ, ADM EDAŞ ve GDZ EDAŞ olmak üzere 9 elektrik dağıtım şirketinin proje ortağı olduğu “Türkiye Akıllı Şebeke 2020 Vizyon ve Strateji Belirleme” Ar-Ge projesi EPDK tarafından kabul edilmişti. AF Mercados danışmanlığında yürütülen proje, çıktıları ve tüm şirketleri kapsayacak olması bakımından önem taşıyor.

Proje, Türkiye’de tüketicilerin elektrik piyasasına aktif katılımını sağlayacak, yenilenebilir enerjinin üretimdeki payını arttırmaya yardımcı olacak, sistem verimliliğini ve enerji kalitesini iyileştirecek, maliyet etkin bir akıllı şebekeye geçişte ihtiyaç duyulan metodolojiyi, süreçleri ve takvimi detaylarıyla tanımlayacak olan yol haritasının hazırlanmasını sağlayacak. Proje kapsamında ayrıca, dünya genelinde farklı ülkelerin ve uluslararası örgütlenmelerin akıllı şebeke vizyonlarının, hedeflerinin, gerçekleştirdikleri ve gerçekleştirilmesine karar sağladıkları temel akıllı şebeke uygulamalarının değerlendirilmesi, Türkiye’de gerçekleştirilebilecek akıllı şebeke uygulamalarının fizibilitelerinin yapılması da planlanıyor.

Dünyadan uygulama örnekleri paylaşılıyor

Proje kapsamında yapılan çalışmalar içerisinde düzenlenen çalıştayların, bilgi ve fikir alışverişi sağlamak, uygulama örneklerini paylaşmak ve sektörün tüm taraflarını bir araya getirmek bakımından büyük bir önemi bulunuyor. Bu çerçevede bir dizi çalıştay gerçekleştirilirken, önümüzdeki günlerde de program yoğun şekilde sürecek.

“Akıllı Şebeke Haberleşme Altyapıları” konulu çalıştay, AF Danışmanları Ishaq Mian ve Regis Hourdouillie’nın sunumları ile 08 Haziran tarihinde gerçekleştirildi. “Akıllı Şebekeler Fayda/Maliyet Analizleri” konulu çalıştay ise AF danışmanı Jeremy Hornby sunumu ile 14 Haziran 2016 günü Ankara’da Başkent EDAŞ’ın ev sahipliğinde düzenlendi. Çalıştaylar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu başta olmak üzere ilgili tüm kamu ve özel sektör davetlilerinin yoğun katılımı ile gerçekleşti.

Proje kapsamında çalışmalar, 17 Haziran 2016 tarihinde “Akıllı Şebekeler ve Entegrasyon” konulu çalıştay ve 28 Haziran 2016 tarihinde “Akıllı Depolama Sistemleri”  konulu çalıştaylarla devam edecek.

 

İsviçre’nin Linthal hidroelektrik santrali, yerçekimi enerjisinden başka hiç bir şey kullanmadan bir nükleer santral kadar enerji üretmektedir. Bu santral, dünyanın en büyük pompaj depolamalı tesisidir, başka bir ifadeyle, potansiyel enerji şeklinde elektriği depolamak için su kullanan bir tür devasa batarya gibi çalışmaktadır.  

Pompaj depolamalı santral tamamen anlaşıldığı gibidir. Her biri farklı yüksekliklerde olan iki rezerv kullanmaktadır. Enerjiye ihtiyaç duyulduğunda, elektriği döndüren ve üreten bir şekilde türbinlerden geçerek, daha yüksek olan rezervden daha alçak olan rezerve doğru çalışmaktadır. Geceleri veya düşük talep olan diğer zamanlarda, şebekeden gelen fazla enerji, türbinleri döndürmek için kullanılmaktadır. Gelecekteki kullanım için fazla elektriği etkili bir şekilde depolayan üst rezerve suyu geri pompalayan pompalar halini almaktadırlar.  

Linthal santrali, çoğunlukla ölçekten dolayı dikkat çekicidir. İnsan yapımı bir tünel ile bağlanan dikey 2,000 feet uçurumlarla birbirinden ayrılan iki dağ gölünü kullanmaktadır.  Mutt Gölünden, aşağıda barajlanmış bir vadi olan Limmern Gölü’ne doğru suyun akışı sağlanmaktadır. Limmern Gölü, 23 milyon galon su tutmakta ve mevcut enerji miktarına uyması için hızları uyarlandığından, sabit hız tasarımlarından daha ileri giden General Electric üretimi olan yeni değişken hız motorlu jeneratörler kullanmaktadır.  Bu motorlar sayesinde, santralin verimliliği, yaklaşık %80 civarındadır— yani, üretilen enerjinin yalnızca %20’si, üst göle suyu geri pompalamak için kullanılmaktadır. 

Santralin kendisi çoğunlukla yer altındadır ancak baraj ve işçiler tarafından kullanılan bir teleferik hattı haricinde tesisle ilgili bir kanıt görmeniz mümkün değildir. Tamamen faaliyete geçtiğinde tesis 1 milyon eve elektrik sağlayacak olan 1,450 megawat üretecek. Teleferik hattı, çalışanları ilk önce 3,300 feete çıkarmakta ve daha sonra bu çalışanlar, 2 mil uzunluğunda bir tünel vasıtasıyla kendilerini güç santraline götüren bir Mercedes marka kamyona geçiş yapmaktadırlar. Ayrıca yeraltı füniküler demiryolu da bulunmaktadır. 

Bir mühendislik projesi olarak yeterince etkileyicidir fakat bir enerji kaynağı olarak, oldukça şaşırtıcıdır. 1,450 megawat, Almanya tarafından kullanılan nükleer santrallerin üretim kapasitesinin neredeyse aynısıdır.  Fakat o kadar verimli bir şekilde (nispeten) enerjiyi depolama imkânı, nükleerin yapamayacağı bir şeydir. Ayrıca, fazla enerji, rüzgar ve güneş gibi diğer yenilenebilir enerji kaynaklarından hatta diğer hidroelektrik santrallerden de gelmektedir. Buna ek olarak, bir tünel ile bağlanan bir çift göl, asla eriyip gitmeyecektir veya atık üretmeyecektir. 

Şuanda, GE, İsviçre Nant de Drance’da ve Hindistan Tehri’de benzeri santraller inşa edilmesi işlerinde yer almaktadır, fakat bu ancak dağlara, göllere ve bunların içinde delik açabilecek mühendislik yeteneğine sahip olduğunuz sürece ideal bir çözüm gibi görünmektedir.  

Kaynak : fastcoexist.com

 

Enerji Bakanlığı, Temiz Enerji Bakanlar Toplantısı sırasında geçen hafta açıklanan Global Aydınlatma Görevi’nin yeni taahhütlerine dayanarak, katı hal aydınlatma (SSL) temel teknoloji araştırmasını, ürün gelişimini ve imalat araştırması ve gelişimini destekleyecek olan dokuz Ar-Ge projesine finansman sağladığını açıkladı. Projeler, Amerikan aileleri ve işyerleri için, şuanda kullanımda olan ürünlerden daha az elektrik kullanarak enerji maliyetini önemli ölçüde düşürecek ve küresel olarak ABD’nin rekabet gücünü korumasını sağlayacak olan yüksek kaliteli ışık yayan diyot (LED) ve organik ışık yayan diyot (OLED) aydınlatma ürünlerinin gelişimini hızlandırmaya yardımcı olacak.  

ABD Enerji Bakanı Ernest Moniz “Katı hal aydınlatma araştırması ve gelişimi, son 15 yılda ABD’deki enerji maliyeti tasarrufuna 2.8 milyar dolardan daha fazla katkıda bulunmuştur ve teknolojide meydana gelen daha ileri gelişmeler, gelecek yıllarda bu tasarrufları daha da fazla arttıracaktır” dedi ve şu şekilde devam etti “2030 yılına kadar katı hal aydınlatma, ulusal aydınlatma elektrik kullanımını neredeyse yarı yarıya düşürecek. Bu da bugün 24 milyon Amerikan evi tarafından tüketilen toplam enerjiye denk gelecek ve Amerikan ailelerinin ve işyerlerinin yıllık bazda 26 milyar dolar tasarruf etmelerini sağlayacak.

Günümüzün en gelişmiş LED ürünleri, geleneksel akkor telli aydınlatmadan yaklaşık 10 kat daha fazla enerji tasarrufludur ve bunlardan 25 kat daha fazla dayanmaktadır. OLED’ler organik malzemelerden oluşan ışık kaynakları yayarken LED’ler inorganik malzemelerden oluşan yoğun ışık kaynaklarıdır. 

Bakanlık tarafından finanse edilen araştırma ve geliştirme, yeni SSL performans seviyelerini ve enerji tasarrufunu ortaya çıkarmak için teknoloji atılımlarını teşvik edecek. Örneğin, Enerji Bakanlığı, günümüzün LED verimliliğini ek yüzde 66 oranında arttırmayı amaçlamaktadır. Ayrıca, LED aydınlatması, renk ayarlama, akıllı ve adaptif aydınlatmanın da dahil olduğu gelişmiş aydınlatma kontrolü için yeni bir potansiyel sunmaktadır.  

Seçilmiş dokuz proje 10.5 milyon dolardan fazla bir miktar alacak ve SSL ürünlerinin kalitesini yükseltmeye ve maliyeti düşürmeye yardımcı olacaklarından 13.5 milyon dolar üzerinde toplam kamu özel yatırımı için maliyet paylaşımlı bir katkıda bulunacaktır:

  • Cree, Inc. (Durham, Kuzey Carolina)—İyi renk oluşturmasına ve ayrıca ışığın rengini ayarlayabilme gibi gelişmiş özelliklere ve yüksek etkinliğe sahip bir LED aydınlatma armatürü geliştirme.

  • Columbia Üniversitesi (New York, New York)—Verimliliği arttırmak ve LED’lerin maliyetini düşürmek için geliştirilmiş nicem noktalarının geliştirilmesi.

  • GE Global Research (Niskayuna, New York)—Değiştirilebilir modülleri içeren ve basitleştirilmiş imalat ve kişiselleştirişmiş performans koşullarına olarak sağlayan verimli bir LED armatürü geliştirme.

  • Iowa Eyalet Üniversitesi (Ames, Iowa)—İç özelliklerini değiştirerek beyaz OLED’lerin aydınlatma gücünü önemli ölçüde arttırmak için bir yöntem ispatlama.

  • Lumenari, Inc. (Lexington, Kentucky)—Fosfor dönüşümlü LED’lerin etkinliğini geliştirmek için dar bantlı kırmızı fosfor geliştirme.

  • Lumileds (San Jose, California)—Desenli bir safir substrat flip-cip mimarisi kullanılarak LED’i daha verimli hale getirmek için LED’in tasarımının geliştirilmesi.

  • Kuzey Carolina Eyalet Üniversitesi (Raleigh, North Carolina)—Düşük maliyetli oluklu substratlar kullanılarak, OLED’lerden daha fazla ışık elde etmek için bir yol geliştirme.

  • Pennsylvania Eyalet Üniversitesi (State College, Pennsylvania)—Arıza oranlarını azaltmak için OLED aydınlatma panellerindeki kısa devrelerin oluşumunu daha iyi anlamak ve öngörmek için bir yol geliştirme.

  • Michigan Üniversitesi (Ann Arbor, Michigan)—OLED’lerde bulunan ışıktan yararlanmak için üç yenilikçi yöntem geliştirme.

Kaynak : energy.gov

 
 

Hükümet, Hindistan’ı bu mali yılın %1.1 oranında genel elektrik fazlasına yol açan 1,178 milyar birim üretme hedefi ile enerji fazlasına sahip bir ulus haline getirmeyi planlıyor.

2016-17 yıllarına ait Yük Oluşturma Bakiye Raporuna (LGBR)  göre Merkez,  %1.1’lik genel üretim fazlası ve %2.6’lık azami üretim fazlası ile 1,178 milyar birim üretme hedefi belirledi.

Hükümet, elektrik arz ve talep durumunu yansıtması amacıyla her yıl yayınlanan LGBR’lerinde geçmişte enerji açığı ile üretim planlamıştı.

Merkez Elektrik Kurumu tarafından sonuçlandırılan ve eyaletler/kamu kuruluşları ve merkez/eyalet/özel üretim şirketleri ile yapılan detaylı görüşmelerin ardından Enerji Bakanlığı tarafından onaylanan bu rapor, aylık öngörülen enerji gereksinimi ve kullanılabilirliği ve ayrıca tüm Hindistan yıllık üretim hedefi karşısında yıl için azami talep ve kullanılabilirliği kapsıyor.

Butan’daki enerji projelerinden ithalatlar ve ülkedeki modern ve yenilenebilir enerji kaynaklarından kullanılabilirlik de ayrıca rapora dahil ediliyor.

Bu iletim hatlarının devreye sokulması ile ülkedeki eyaletler arası ve eyalet içi güç aktarım imkânları büyük ölçüde geliştirildi. 12. Plan dönemimde kapasiteyi arttırmak için sert izleme yapılıyor. 

2016-17 yılları için hazırlanan LGBR’da 16,654.5 mw’ın üzerinde bir üretim kapasitesi ele alındı. Bu önlemlerin, eksik eyaletlerin açıklarını azaltmalarında yardımcı olması bekleniyor.

İhtiyaç fazlası enerjinin, güney ve batı bölgelerde sırasıyla %3.3 ve %6.9 oranında olması öngörülüyor. Kuzey, Doğu ve Kuzeydoğu bölgelerin de, sırasıyla %1.8, %10.3 ve %8.3 oranında enerji kıtlığı ile karşı karşıya kalması bekleniyor. Azami kıtlıkların, özellikle kuzey, güney ve kuzeydoğu bölgelerinde sırasıyla %1.6, %10.0 ve %3.8 oranında geçerli olması ön görülüyor. Enerji kıtlığı, geçen mali yıl boyunca, tek bir yıldaki en düşük seviye olan %2.1 oranında idi.

Mevcut mali yılda enerji fazlalığı öngörülen eyaletler arasında, %18.6 oranında Delhi, %11.9 oranında Madhya Pradesh, %7.4 oranında Maharashtra ve %11.2 oranında Tamil Nadu bulunuyor. Elektrik eksiliğinin beklendiği eyaletler ise Jammu & Kashmir, Uttar Pradesh, Uttarakhand, Bihar ve Jharkhand olarak rapor ediliyor.

Kaynak : hindustantimes.com